banner

Yönetimleri erkekleşen üniversiteler!




Yükseköğretim Kurulu, rektör adaylarını belirledi ve 42 fakülteye dekan ataması yaptı. Peki 2012 yılında onlarca üniversiteye yapılan rektör atamaları ile yüzlerce fakülteye yapılan dekan atamalarında erkek adayların oranı kadın akademisyenlerin oranıyla karşılaştırıldığında nasıl bir tablo ortaya çıkıyor? İşte çarpıcı sonuçlar…

2012 Yılı ve önceki yıllarda üniversitelerin üst düzey yönetsel kadrolarında erkeklerin oranı artarken, kadınların oranı hızla gerilemektedir. Ülkemizde üniversite, fakülte ve yüksekokul sayıları ile birlikte bu kurumlarda çalışan akademik personel sayısı artarken bunların yönetsel kadrolarında kadınların yer alma oranlarının çok düşük düzeylerde olması oldukça dikkat çekici ve düşündürücüdür.2012 yılında onlarca üniversiteye yapılan rektör atamaları ile yüzlerce fakülteye yapılan dekan atamalarında benzer bir durum söz konusudur.

Üniversitenin seçtiği 138 adaydan 8'i kadın

Örneğin; Eylül ayında 23 üniversitenin seçtiği ilk 138 aday arasında kadınların sayısı 8,YÖK’ün Cumhurbaşkanına yolladığı 69 aday arasında ise kadınların sayısı 4’tü.Atanan 23 rektörden sadece 1 tanesi o da Nevşehir Üniversitesi rektörü kadındı. Böylece Eylül ayından bu yana yapılan 23 ve yapılacak 2 üniversiteden toplamda 25 üniversiteden 1 tanesinde kadın rektör olabilme fırsatı buldu. Valilik ve İl Milli Eğitim Müdürlüklerinde de birer kadın görev yapmaktadır.

En son seçimlerin yapıldığı iki üniversitede ilk altıya giren kadın yok. Üstelik bunlardan birisi köklü tarihe sahip Türkiye’nin en büyük üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi’dir. Üniversite ve kadınlar adına ne kadar hazin bir tablo. Yine YÖK’ün 42 fakülteye yaptığı son atanan dekanlar arasında da sadece 2 kadın var.104 kamu üniversitesinin sadece 5 tanesinde kadın rektör bulunmaktadır. Bunun yüzdelik oran karşılığı %4,8’dir.Dekanlık düzeyinde bu oran %8 olurken, diğer yüksek eğitim kurumlarında oranlar %5’lere kadar düşmektedir.

Kamu üniversitelerinde akademik kadrolarda çalışan kadınların oranı %48 iken yönetsel kadrolarda kadınların oranının düşük olmasının ve giderek bu oranın düşmesinin pek çok nedeni olabilir. Ancak hangi nedene bağlı olursa olsun yaşananların yanlış olduğunu ve ortaya çıkan sonucu onaylamanın mümkün olmadığını belirtmeliyim. Bu bulgulardan yola çıkarak erkek egemen ve cinsiyet ayrımcı kalıpların son yıllarda daha da kalınlaştığını söylemek olanaklıdır. Bu durumun eşitlikçi bakış açısını dışlayan bir zihniyet sorunu olduğunu ve bu zihniyetin her geçen gün topluma kendini yukarıdan aşağıya doğru dayattığını görmekteyiz. Asıl daha vahim olan, eğitim düzeyleri arttıkça yönetim kompozisyonunda kadınların yer alış pozisyonun aynı düzeyde artmamasıdır.

21.yy Türkiye’sinde kadınların kamusal kurumlarda yetki ve sorumluluk kullanma düzeylerinde temsiline pozitif ayrımcılık ve eşitlikçi temsil olanağı yaratacak yasal değişiklikler yapmaya ihtiyaç bulunmaktadır. Anayasa tartışmalarının yürütüldüğü bu günlerde bu konunun değerlendirilerek anayasal güvence altına alınması sağlanmalıdır. Kadın istihdamı ve emek piyasasında kadınların oranına eş değer temsil imkânlarının oluşturulması erkeklerin egemenliğine dayalı anlayışı geriletecek en olumlu adım olacaktır.

Sonuç olarak, yönetsel organlarda yer alma noktasında elbette kadınlarında ısrarcı olması gerekmektedir. Kendini geri çekmeden, çekinceler koymadan ya da mahalle baskısı anlamına gelecek içsel baskılanma duygusu içine düşmeden cesaretle ileri atılmak ve bunun savaşımını vermekte önemlidir. Bu duruşu güçlendirebilmek için kadınların dayanışma içinde birlikte tutum ve tavır almaları engellerin aşılmasına katkı sağlayacaktır. Ön yargıların aşılması, kadın bedeni üzerinden sürdürülen tartışmaların sonlandırılması ve erkek egemen zihniyetin geriletilmesi ancak bu yolla başarılabilir.

Eğitimtercihi

ALAADDİN DİNÇER/EĞİTİMCİ

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.