banner

MYO’lar fakülte mi olacak?




Yeni YÖK Yasası, Anayasa Uzlamşma Komisyonu’nda görüşülüyor. YÖK’ün yerine yeni kurulacak Yükseköğretim Düzenleme Kurulu (YDK) üzerine üyeler görüş birliğine vardı. Bununla birlikte bugüne kadar hep göz ardı edilen meslek yüksekokulları bu yeniden yapılandırma çalışmalarında yine üvey evlat muamelesi mi görecek?

Türkiye’de Yeni YÖK Yasası iler yüksek öğrenimin yeniden şekillendirmeye yönelik çalışmalar yapılıyor. Ama bugüne kadar hep göz ardı edilen meslek yüksekokulları bu yeniden yapılandırma çalışmalarında yine üvey evlat muamelesi görüyor. MYO’ların sorunlarını her fırsatta dile getiren Avrupa Meslek Yüksekokulu Mütevelli Heyet Başkanı Talip Emiroğlu, Meslek Yüksekokulları’nın işini daha iyi yapabilmesi için kurumsallaştırılması, itibarlaştırılması ve daha cazip hale getirilmesi gerektiğini söylüyor. MYO’ların hükümetten beklentilerini 4 maddede özetleyen Emiroğlu,  “Türkiye’nin bugünde ve geleceğinde büyük ve çok değerli bir irade ve misyona sahip Sayın Başbakanımızın, Meslek Yüksekokullarımızın da önünü açacağına inanmaktayız.” diye konuşuyor.

MYO’lardan Başbakana çağrı:

Başbakanımızın MYO’ların önünü açacağına inanıyoruz

MYO’LARIN HÜKÜMETTEN BEKLENTİLERİ

1.            Vakıf Meslek Yüksekokulları’nın 4 yıllık Yüksekokul haline dönüştürülmesi

2.            Veya üniversite olabilmeleri için kolaylıklar sağlanması (Bugünkü mevzuata göre, Meslek Yüksekokulları’nın üniversiteye dönüşmeleri, sıfırdan üniversite kuranla aynı yükümlülüktedir. )

3.            Meslek Yüksekokul mezunlarına askerlik kolaylığı getirilmeli (Bugünkü mevzuata göre, lise mezunlarıyla aynı statüde tutulmaktadır.)

4.            Ön Lisans alan Meslek Yüksekokul mezunlarının lisans tamamlamaları için Dikey Geçiş Sınavları’ nın kolaylaştırılması gerekmektedir. (Bugünkü mevzuata göre, akademik olarak zaten zayıf olan bu öğrencilerin, bu denli zor Dikey Geçiş Sınavları’nda başarılı olma oranları çok düşük.)

Meslek Yüksekokullarına gelen öğrenci profilleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Meslek Yüksekokullarını tercih eden öğrenciler %90’ı meslek lisesi mezunudur. Bu öğrenciler sınavsız kayıt yaptırma hakkına sahiptir. Diğer öğrenciler ise düz lise diye adlandırılan lise mezunu öğrencilerdir. Bu öğrencilerin akademik niteliğine bakıldığı zaman 2011-2012 öğretim yılı ölçütlerine göre YGS’den 140 puan ve üzeri alan öğrenciler, yüksekokullara kayıt yaptırma hakkına sahiptir.  Bu nitelikleriyle öğrencilerin akademik altyapılarının yükseköğretimin gerektirdiği yeterliliğe sahip olmadığı görülmektedir.

MYO’LARA YOKSUL ÖĞRENCİLER GELİYOR

Meslek yüksekokulu tercih eden öğrencilerin ailelerin sosyoekonomik düzeyleri incelendiğinde öğrencilerin %80’lik bir oranda alt sosyoekonomik tabakaya ait olduğu, öğrenci bursla desteklenmediği takdirde öğretim hayatına devam edemeyeceği net bir şekilde görülüyor. Bu iki olgu göz önüne alındığı zaman meslek yüksekokullarının kalıcı bir kurumsallaşma ve finans yapısı oluşturma imkânı önemli ölçüde oluşmamaktadır.  Bu olgular vakıflara bağlı meslek yüksekokullarının geleceği açısından büyük bir risk oluşturmaktadır. Bu okulların öğrenci gelirleriyle eğitim öğretime devam etmeleri bu koşullarda zor görülmektedir.

Meslek Yüksekokullarına devam eden öğrenciler kısa dönem askerlik hakkından yararlanabiliyorlar mı?

Maalesef yararlanamıyorlar. Bu da önümüzdeki ciddi engellerden bir diğeri… Meslek yüksekokullarının gelişmesindeki önemli engellerden bir tanesi de mezun erkek öğrencilerin askerlik yükümlülüklerini lise mezunları gibi uzun dönem yapmasıdır.  Bu durum,  erkek adaylarda yüksekokulların bir cazibesi olmadığı ya da kendisine bir katkısı olmadığı fikrini oluşturmaktadır.  Meslek yüksekokullarının gelişmesindeki bir diğer engel, yüksekokullarının öğrencilerinin dikey geçiş imkânları mevcut yasalarda önemli ölçüde sınırlandırılmasıdır.

Bu olgular ülkemizin geleceği bakımından çok önemli bir misyona sahip mesleki eğitimi önemli ölçüde olumsuz etkilemekte ve meslek yüksekokullarını bir cazibe merkezi olmalarının önüne geçmektedir.

Meslek Yüksekokullarında 2 yıllık programlar yer alıyor. 4 yıllık programlar neden açılmıyor?

Çünkü 4 yıllık programların açılmasına izin verilmiyor. Bunu da anlamak mümkün değil. Mevcut haliyle vakıf meslek yüksekokulları sadece iki yıllık programlar açabiliyor.  Yukarıda da bahsettiğim gibi mevcut koşullarıyla gelen öğrencinin akademik ve ekonomik yeterlilikleri bu kurumların kendi imkânlarıyla ayakta durmasına yetmiyor. Bu nedenlerden ötürü vakıf meslek yüksekokullarına dört yıllık program açma izni de verilmesi gerekir. Bu koşullar yerine getirildiği zaman akademik ve ekonomik bakımından daha yeterli öğrenciler de bu okulları tercih edeceği için bu kurumların finansal büyümeleri güçlenecek ve toplumun istikrarlı, yararlı ve verimli birer eğitim kurumu haline geleceklerdir.

Vakıf MYO’ları fakültelerden ayıran özellikleri nelerdir?

Bilindiği üzere yüksekokullar ile fakülteler arasında iki temel fark vardır. Bunlardan birincisi, fakültelerde bir bilim dalına yönelik eğitim verilirken yüksekokullarda bir mesleğe yönelik eğitim verilmesidir. İkincisi ise, fakültelerde daha ziyade teorik derslerin, yüksekokullarda ise uygulamalı derslerin, laboratuvar ve atölyelerin ağırlıkta olmasıdır.

İzin verilmesi halinde münferit Vakıf Meslek yüksekokullarının zaten varolan atölyeleri, laboratuvarları, 9 yıldır oluşturdukları mesleki eğitim konusunda artık uzmanlaşan öğretim elemanı portföyleri ve sağlam sektörel işbirlikleri ile 4 yıllık yüksekokul eğitimini de başarıyla sürdürecekleri kuşkusuzdur.  Bu nedenle 2547 sayılı kanunun 3. Maddesinin değişik c fıkrası değiştirilerek veya henüz taslak halindeki yeni yükseköğretim kanununa ilgili maddeler eklenerek, mevcut vakıf meslek yüksekokulu mütevelli heyetlerine münferit yüksekokul kurma veya var olan münferit meslek yüksekokullarının 4 yıllık eğitim veren münferit yüksekokullara dönüştürülmesi kuşkusuz çok isabetli olacaktır. Bu düzenleme, aynı zamanda eğitimlerini bir vakıf meslek yüksekokulunda sürdüren öğrencilerin isterlerse mesleki eğitimlerini bulundukları kurumda DGS sınavı ile lisansa tamamlamalarının da önünü açacaktır.

ÜNİVERSİTE İÇİN 50 MİLYON TL DAHA İSTENİYOR

Vakıf Meslek Yüksekokulları’nın üniversiteye dönüşmesinde ne tür sorunlar yaşanıyor?

Meslek yüksekokullarının üniversite olma sürecinde de bir adaletsizlik yaşanmaktadır. Yüksek Öğretim Kurulu tarafından üniversite kurmanın önkoşulu olarak 50 milyon TL teminat istenmektedir. Meslek yüksekokulları kurmak için de 20 milyon TL teminat istenmektedir.  Bu miktara üniversite açmak için gerekli fiziki, teknolojik, istihdam ve diğer giderler dâhil değildir.  Vakıf meslek yüksekokulu üniversite olmak istediğinde mevcut 20 milyon TL yok sayılarak 50 milyon TL istenmektedir. Bu durum değiştirilerek eğitim öğretime devam eden meslek yüksekokullarının otuz milyon TL teminat göstermesi durumunda üniversite kurma yetkisi verilmelidir.

Türkiye’nin bugünde ve geleceğinde büyük ve çok değerli bir irade ve misyona sahip Sayın Başbakanımızın, Meslek Yüksekokullarımızın da önünü açacağına inanmaktayız.

Ülkemizde mesleki yükseköğretim, sekiz yarıyıllık eğitim veren yüksekokullar ve dört yarıyıllık eğitim veren meslek yüksekokulları tarafından sürdürülmektedir. 2003 yılında Anadolu Bil Meslek Yüksekokulu’nun kuruluşundan bu yana ülkemizde toplam 10 adet münferit vakıf meslek yüksekokulu kurulmuş (Anadolu Bil, Kavram, Beykoz, Plato, Nişantaşı, Gelişim, Gedik, Kapadokya, Avrupa, Faruk Saraç), bunların bir 4’ü kuruluş aşamasını tamamlayarak üniversiteye dönüşmüştür (Anadolu Bil, Nişantaşı, Gelişim, Gedik). Geri kalan 6’sı ise üniversite kurmamış ve mesleki eğitimde uzmanlaşmayı tercih etmiştir. Sözü edilen Vakıf meslek yüksekokulları aradan geçen 9 yıl boyunca ülkemiz ekonomisinin önemli ihtiyaçlarından biri olan ara eleman ihtiyacını en iyi şekilde karşılamaya çalışmışlar ve Türkiye yükseköğretiminin mesleki eğitim alanında uzmanlaşmışlardır. Ancak yükseköğretim mevzuatımızda vakıflar tarafından MYO’lar gibi meslek elemanı yetiştiren 4 yıllık münferit yüksekokullar kurulmasının önü kapalıdır.

Vakıf MYO’lar olarak YÖK’de temsil ediliyor musunuz?

Bağımsız vakıf meslek yüksekokulları bilindiği gibi herhangi bir üniversiteye bağlı olmadan, doğrudan Yükseköğretim Kurulu’na(YÖK)bağlı müstakil yükseköğretim kurumlarıdır. Akademik organları devlet yükseköğretim kurumlarındaki akademik organlar gibi düzenlenir ve onların görevlerini yerine getirir. Yöneticileri olan Müdürler de vakıf üniversiteleri gibi Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşü alınmak suretiyle atanırlar. Rektörler ile benzer görev ve sorumluluklara sahip olup, benzer kurullara başkanlık ederler, aynı denetim usul ve esaslarına tabidirler, hatta Mütevelli Heyetin kabul ettiği bütçe sınırları içinde vakıf üniversitesi rektörleri gibi ita amiridirler.

Ancak, Yükseköğretim Kurulu’nca düzenlenen çeşitli “Rektörler Çalıştayları’ na ve hatta Sn. Cumhurbaşkanımız tarafından Çankaya’da verilen Rektörler Yemeği’ne dahi davet edilen, her türlü milli bayramda il protokolünde yer alan meslek yüksekokulu müdürleri, “Üniversitelerarası Kurul” ve “Rektörler Komitesi”nde kendi yükseköğretim kurumlarını temsil edememektedirler.

Üniversite rektörleri ile bu denli örtüşen yetki, görev ve sorumlulukları üstlenen meslek yüksekokulu müdürlerinin de Rektörler Komitesi ve Üniversitelerarası Kurul’da yer alması, hem katılımcı demokrasi hem de ülkemiz ekonomisinin ihtiyacı olan mesleki eğitimin hakkettiği saygınlığa kavuşması için kuşkusuz büyük önem arz etmektedir.

MYO’LAR FAKÜLTE Mİ OLACAK?

“14.11.2012 Salı günü Ankara YÖK’te yapılan yeni “Yükseköğretim Kanun Taslağı” görüşmeleri esnasında YÖK Yürütme Kurulu üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman, taslakta neden “yüksekokul” ifadesinin bulunmadığını soran bir katılımcıya,  “yüksekokullar kaldırılıp, fakültelere dönüştürülecekler. Bu nedenle taslakta bilerek yüksekokul ifadesini kullanmadıklarını söylemiştir.”

Avrupa Meslek Yüksekokulu hakkında? 

Avrupa Eğitim Vakfı, bütün kazançlarını eğitimden edinen ve bütün kazançlarını eğitime yatıran, ülkemizin önde gelen eğitim girişimcilerinden biri olan Talip Emiroğlu tarafından 2 Temmuz 2010 tarihinde kurulmuştur. Bu vakfın en önemli yatırımı Avrupa Meslek Yüksekokulu’dur. Bu meslek yüksekokulu, 2 yıldır 4 program ile eğitim öğretim faaliyetlerine devam etmektedir. Bu okulda okuyan öğrencilerin %90’ı Avrupa Eğitim Vakıf ve YÖK tarafından çeşitli oranlarda burslarla desteklenmektedir. Vakfımız, İlköğretim ve lise düzeyinde her yıl 110 öğrenciye burs vermektedir. Diğer yükseköğretim kurumlarında öğretim gören 19 öğrenciye de vakfımızca burs verilmektedir. 

AMYO, Zeytinburnu yerleşkesinde Çocuk Gelişimi, Bilgisayar Programcılığı, Aşçılık ve Uygulamalı İngilizce ve Çevirmenlik programlarında toplam 200 öğrenci öğretim görmektedir. Meslek Yüksekokulumuz eğitim-öğretim koşulları Yükseköğretim Kurumunun öngördüğü norm ve standartları yakalamıştır.  Kent State Üniversitesi ile işbirliği yapmak suretiyle eğitim kalitesini yükseltmek, ortak akademik çalışmalar geliştirmek ve öğrencilerimizin uluslararası bir vizyona sahip olmalarını sağlamak için gerekli eğitim öğretim koşullarını hazırlamıştır. Bu işbirliği gelişerek devam etmektedir.

Ülkemizde Vakıflara Bağlı Kurulan Bağımsız Meslek Yüksekokulları:

•             Adıgüzel Meslek Yüksekokulu

•             Avrupa Meslek Yüksekokulu

•             Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu

•             Faruk Saraç Tasarım Meslek Yüksekokulu

•             İstanbul Kavram Meslek Yüksekokulu

•             İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu

•             Kapadokya Meslek Yüksekokulu

•             Plato Meslek Yüksekokulu

Meslek Yüksekokulu Olarak Kurulup Üniversiteye Dönüşen Kurumlar:

•             Anadolu Bil Meslek Yüksekokulu

(Aydın Üniversitesi)

•             Gelişim Meslek Yüksekokulu

(Gelişim Üniversitesi)

•             Gedik Meslek Yüksekokulu

(Gedik Üniversitesi)

•             Nişantaşı Meslek Yüksekokulu

(Nişantaşı Üniversitesi)





  

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.