Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
“YÖK'ün temel varlık sebebi üniversitelerimiz ve öğrencilerimizle kültür hayatımızı zenginleştirecek konularla da birlikte olmayı amaçlıyoruz” diyen YÖK Başkanı Yekta Saraç, YÖK olarak asli görevleri yaparken sosyal ve kültürel etkinliklerle de farkındalık oluşturmak için bir irade koymak istediklerini belirtti.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, "YÖK'ün temel varlık sebebi üniversitelerimiz ve öğrencilerimizle kültür hayatımızı da zenginleştirecek konularla birlikte olmayı amaçlıyoruz" dedi.
Saraç, Bartın Üniversitesi Konferans Salonu'nda düzenlenen "Kültür-Sanat Söyleşileri"ndeki konuşmasında, üniversite öğreniminde akademik bilginin yanında ruha hitap edecek, fikir dünyasını geliştirecek konuların yer almasının önemini bildiklerini söyledi.
Bu kapsamda "yeni YÖK" anlayışıyla kültür ve sanat faaliyetlerinin yaşamı daha zenginleştireceğini düşünerek üniversitelerde öğrencilerle bir araya gelme kararı aldıklarını ifade eden Saraç, şöyle devam etti:
"Her ay, bir üniversitede gerçekleştirmeyi planladığımız programlarda edebiyat, tarih, görsel sanatlar, müzik, sosyoloji, felsefe gibi konularda alanında seçkin isimlerin katılacağı söyleşiler düzenleyeceğiz. YÖK'ün temel varlık sebebi üniversitelerimiz ve öğrencilerimizle global dünyanın güçlü unsurları yüksek teknoloji, inovasyon, sibernetik, dijital dünya, bilginin ticarileşmesi gibi kavramlar dışında kültür hayatımızı da zenginleştirecek konularla birlikte olmayı amaçlıyoruz."
Saraç, Anadolu'nun uzun yıllar çeşitli medeniyetlere ve devletlere ev sahipliği yaptığını, her medeniyetin yaptığı katkının katmanlaşarak bir birikim meydana getirdiğini dile getirerek şunları söyledi:
"Medeniyetimiz, siz değerli gençlerimizin gayretleriyle mesafe kat edecektir. Bunun için tarihimizi, geçmişimizi çok iyi bilmeliyiz. Tarih, bir milletin geleceği yolunda kılavuzluk eden unsurlardan en önemlisidir. Son yıllarda tarihimize karşı gösterilen ilgi ve alaka, sevindiricidir. Yayınlanan kitaplar, düzenlenen bilimsel etkinlikler, televizyon programlarıyla tarihimiz, artık daha geniş kesimlere ulaşmaktadır. Bizler de tarihimizle ilgili konularda yetkin isimlerle sizlerle birlikte olacağız. Bugünkü söyleşi konumuz olan 'Ümmü Gülsüm ve Feyruz' sadece kendi ülkeleri olan Mısır ve Lübnan'da değil başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere bütün dünyada beğeniyle takip edilen sanatçılar olmuşlardır. Kültürleri, milletleri birbirlerine bağlayan görünmez bağlar olmuşlardır."
Edebiyat, sinema, tarih, felsefe, tasavvufi düşünceler sistemi ve gelenekli sanatların sadece bir uzmanlık alanı olarak değil düşünce hayatını zenginleştirecek birer katkı olarak ele alınmasının önemine işaret eden Saraç, "YÖK olarak asli görevlerimizi yaparken sosyal ve kültürel etkinliklerle de farkındalık oluşturmak için bir irade koymak istiyoruz" dedi.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Namık Sinan Turan da "İki Ses Bir Dünya: Ümmü Gülsüm ve Feyruz, Ortadoğu'da Müzik ve Toplum" başlıklı bir söyleşi yaptı.
Etkinliğe, bazı YÖK üyeleri ve üniversite rektörlerinin yanı sıra akademisyenler ile öğrenciler katıldı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
“YÖK'ün temel varlık sebebi üniversitelerimiz ve öğrencilerimizle kültür hayatımızı zenginleştirecek konularla da birlikte olmayı amaçlıyoruz” diyen YÖK Başkanı Yekta Saraç, YÖK olarak asli görevleri yaparken sosyal ve kültürel etkinliklerle de farkındalık oluşturmak için bir irade koymak istediklerini belirtti.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, "YÖK'ün temel varlık sebebi üniversitelerimiz ve öğrencilerimizle kültür hayatımızı da zenginleştirecek konularla birlikte olmayı amaçlıyoruz" dedi.
Saraç, Bartın Üniversitesi Konferans Salonu'nda düzenlenen "Kültür-Sanat Söyleşileri"ndeki konuşmasında, üniversite öğreniminde akademik bilginin yanında ruha hitap edecek, fikir dünyasını geliştirecek konuların yer almasının önemini bildiklerini söyledi.
Bu kapsamda "yeni YÖK" anlayışıyla kültür ve sanat faaliyetlerinin yaşamı daha zenginleştireceğini düşünerek üniversitelerde öğrencilerle bir araya gelme kararı aldıklarını ifade eden Saraç, şöyle devam etti:
"Her ay, bir üniversitede gerçekleştirmeyi planladığımız programlarda edebiyat, tarih, görsel sanatlar, müzik, sosyoloji, felsefe gibi konularda alanında seçkin isimlerin katılacağı söyleşiler düzenleyeceğiz. YÖK'ün temel varlık sebebi üniversitelerimiz ve öğrencilerimizle global dünyanın güçlü unsurları yüksek teknoloji, inovasyon, sibernetik, dijital dünya, bilginin ticarileşmesi gibi kavramlar dışında kültür hayatımızı da zenginleştirecek konularla birlikte olmayı amaçlıyoruz."
Saraç, Anadolu'nun uzun yıllar çeşitli medeniyetlere ve devletlere ev sahipliği yaptığını, her medeniyetin yaptığı katkının katmanlaşarak bir birikim meydana getirdiğini dile getirerek şunları söyledi:
"Medeniyetimiz, siz değerli gençlerimizin gayretleriyle mesafe kat edecektir. Bunun için tarihimizi, geçmişimizi çok iyi bilmeliyiz. Tarih, bir milletin geleceği yolunda kılavuzluk eden unsurlardan en önemlisidir. Son yıllarda tarihimize karşı gösterilen ilgi ve alaka, sevindiricidir. Yayınlanan kitaplar, düzenlenen bilimsel etkinlikler, televizyon programlarıyla tarihimiz, artık daha geniş kesimlere ulaşmaktadır. Bizler de tarihimizle ilgili konularda yetkin isimlerle sizlerle birlikte olacağız. Bugünkü söyleşi konumuz olan 'Ümmü Gülsüm ve Feyruz' sadece kendi ülkeleri olan Mısır ve Lübnan'da değil başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere bütün dünyada beğeniyle takip edilen sanatçılar olmuşlardır. Kültürleri, milletleri birbirlerine bağlayan görünmez bağlar olmuşlardır."
Edebiyat, sinema, tarih, felsefe, tasavvufi düşünceler sistemi ve gelenekli sanatların sadece bir uzmanlık alanı olarak değil düşünce hayatını zenginleştirecek birer katkı olarak ele alınmasının önemine işaret eden Saraç, "YÖK olarak asli görevlerimizi yaparken sosyal ve kültürel etkinliklerle de farkındalık oluşturmak için bir irade koymak istiyoruz" dedi.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Namık Sinan Turan da "İki Ses Bir Dünya: Ümmü Gülsüm ve Feyruz, Ortadoğu'da Müzik ve Toplum" başlıklı bir söyleşi yaptı.
Etkinliğe, bazı YÖK üyeleri ve üniversite rektörlerinin yanı sıra akademisyenler ile öğrenciler katıldı.
Son Güncelleme: Cuma, 20 Kasım 2015 10:23
Gösterim: 1352
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından faaliyet izni durdurulan ve kapatılan yükseköğretim kurumunun yönetimi garantör devlet üniversitesine veya aynı ildeki bir devlet üniversitesine devredilecek. YÖK, vakıf üniversitelerine ilişkin uyarma, yeni akademik birim kurma talebini askıya alma, öğrenci kontenjanını kısıtlama, öğrenci alımını durdurma, faaliyet iznini durdurma veya faaliyet iznini kaldırmaya yönelik tedbirler uygulayabilecek.
Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
YÖK, vakıf yükseköğretim kurumlarına, mevzuatın emrettiği hususların yerine getirilmemesi halinde, eylemlerinin ağırlık derecesine göre; yol gösterici, düzeltici, kısıtlayıcı veya faaliyet iznini kaldırıcı nitelikte olmak üzere, "uyarma ve düzeltme isteme", "yeni akademik birim kurma ve program açma taleplerinin askıya alınması", "öğrenci kontenjanının kısıtlanması veya öğrenci alımının durdurulması", "faaliyet izninin geçici olarak durdurulması ve faaliyet izninin kaldırılması" şeklinde önlemler uygulayacak.
Uyarı ve düzeltme, "YÖK'ün istediği bilgi ve belgelerin belirlenen sürede verilmemesi, düzeltilmesi istenen hususların yerine getirilmemesi, mütevelli heyetinin mevzuata aykırı oluşturulması veya değişikliklerin bir ayda bildirilmemesi, kurulların mevzuata uygun olarak oluşturulmaması veya çalıştırılmaması, kayıtlarının usulüne uygun tutulmaması, öğretim elemanı atama ve yükseltme işlemlerinin mevzuata uygun yapılmaması, öğrenciler için gerekli alanların YÖK'ün belirlediği asgari miktardan az olması, başka bir vakıf yükseköğretim kurumunun mütevelli heyeti veya kurucu vakfında üye olarak bulunanların, mütevelli heyetinde veya kurucu vakfında üye olması" gibi hallerde istenecek.
"Kuruma ait mal ve hakların amacı dışında ya da özel işlerde kullanılması, mali tablolarında gelir-gider ve mallarının eksik gösterilmesi, öğrenci kayıt kabulü, sınavlar, yatay geçiş, mezuniyet işlemleri veya bunlarla ilgili belgelerde usulsüzlük yapılması, eğitim-öğretime başlanması ve sürdürülmesi için YÖK tarafından belirlenen öğretim elemanı ve üyesi sayılarının sağlanmadığının tespiti, mütevelli heyet üyelerinin toplantılara katılımlarının engellenmesi" hallerinde ise bu üniversitelerin akademik birim ve program açma ile daha önce açılmasına izin verilmiş ve ilk defa öğrenci alınacak programlarına ilişkin talepleri bir yıl askıya alınacak. Bununla ilgili düzeltmelerin yapılmaması, YÖK'ün izin verdiği program, yer ve alanlar dışında eğitim öğretim faaliyetinde bulunulması, izin alınmadan önlisans, lisans ve lisansüstü düzeylerde programların açılması veya çift diploma programları düzenlenmesi ve bu programlara öğrenci kabul edilmesi gibi durumlarda öğrenci kontenjanı kısıtlanacak veya öğrenci alımı durdurulacak.
Bu önlem, YÖK'ün kabul ettiği kontenjanların üzerinde öğrenci kaydedilmesi, denetim, inceleme ve soruşturmalarda istenilen bilgi ve belgelerin tam ve zamanında verilmemesi veya gerçeğe aykırı beyanda bulunulması, vakıf yükseköğretim kurumu yöneticilerinin kurumundan doğrudan veya dolaylı olarak mevzuata aykırı menfaat sağlaması gibi hallerde de uygulanacak. Bu durumda vakıf yükseköğretim kurumunun akademik birim ve programlarının tamamı veya bazılarının mevcut öğrenci kontenjanı, fiilin ağırlığı dikkate alınarak 1 veya 2 yıl süre ile yüzde 40'a kadar azaltılacak ya da öğrenci alımı tamamen durdurulacak.
Devlet üniversitesi "garantör" olacak
Öğrenci kontenjanı kısıtlanması veya öğrenci alımının durdurulması önlemine konu olan hususların belirlenen sürede düzeltilmemesi, kurumların gözetim ve denetimi ile inceleme ve soruşturma faaliyetlerine kasten engel olunması, kurumun mali durumunun eğitim-öğretim faaliyetini sürdüremeyecek ölçüde zayıf olduğunun tespiti, vakıf yükseköğretim kurumunun mal varlığının YÖK'ten izin alınmaksızın değiştirilmesi veya elden çıkarılması, defter ve kayıtların tahrif edilmesi, yok edilmesi veya gizlenmesi, mütevelli heyet üyelerinin üniversite ile ilgili işlemlerde mali yönetim ve kontrol sistemini kasıtlı olarak zaafa uğratması durumunda bu üniversitelerin faaliyet izni 1 yıl boyunca askıya alınacak.
Bu durumda yükseköğretim kurumunun yönetimi garantör devlet üniversitesi veya Yükseköğretim Genel Kurulu tarafından kapasitesi dikkate alınarak belirlenecek aynı ildeki bir devlet üniversitesine verilecek. Yönetimi üstlenen devlet üniversitesinin rektörü, ilgili vakıf yükseköğretim kurumunun geçici mütevelli heyeti başkanı, üniversite yönetim kurulu da geçici mütevelli heyeti sıfatını kazanacak.
Bu süre boyunca YÖK tarafından belirlenecek Yükseköğretim Genel Kurulunun bir üyesi gözlemci sıfatıyla mütevelli heyeti toplantılarına katılacak.
3 yıl faaliyet durdurma kararı verilen kurum kapatılacak
Eğitim öğretim yılı sonunda Yükseköğretim Kurulu tarafından yapılan değerlendirme sonucu, önlem gerektiren durumların ortadan kalkmadığının tespiti halinde, bu süre her defasında bir yıl uzatılabilecek. Bu durumun kesintisiz olarak üç yıl devam etmesi halinde ise vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izni kaldırılacak.
Kurumun, kuruluşundan itibaren üç yıl içinde eğitim öğretime başlamaması, eğitim-öğretim, yayın, danışmanlık, ticari ve diğer faaliyetleri ile bağışlardan elde ettiği gelirini, akademik faaliyetler ile yatırım ve cari giderlerinin finansmanında kullanmadığının tespiti, kuruluşta taahhüt edilen harcamaların kurum gelirlerinden karşılanması, alım, satım ve ihalelerde kurumu zarara uğratıcı nitelikte usulsüzlük yapılması, vakıf yükseköğretim kurumu yöneticilerinin "ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı eylemleri doğrudan işlemesi veya bu tür eylemleri desteklemesi" halinde bu üniversitelerin faaliyet izni kaldırılacak ve yükseköğretim kurumu kapatılacak.
Yönetmeliğe aykırı şekilde vakıf yükseköğretim kurumundan kaynak aktarımı yapıldığının tespiti üzerine verilen sürede aktarılan kaynağın iade edilmemesi, mütevelli heyeti seçilmesi, yenilenmesi ve üyeliklerinin sona erdirilmesinde hileli ve usulsüz işlemlerin yapılması gibi hallerde de vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izni kaldırılacak ve bu üniversiteler kapatılacak.
Faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumunun yönetimi, tüzel kişiliğinin sona ereceği tarihe kadar garantör devlet üniversitesi veya Yükseköğretim Genel Kurulu tarafından, kapasitesi dikkate alınarak belirlenecek aynı ildeki bir devlet üniversitesine devredilecek. Yönetimi devralan devlet üniversitesinin rektörü, ilgili vakıf yükseköğretim kurumunun geçici mütevelli heyeti başkanı, üniversite yönetim kurulu da geçici mütevelli heyeti sıfatını kazanacak. Tüzel kişiliğin sona ereceği tarihe kadar YÖK tarafından belirlenecek Yükseköğretim Genel Kurulunun bir üyesi, gözlemci sıfatıyla mütevelli heyeti toplantılarına katılacak.
Öğrenciler garantör devlet üniversitesi diplomasını alacak
Faaliyet izninin kaldırılmasına karar verilen vakıf yükseköğretim kurumlarının tüzel kişiliği, mevcut öğrenci sayısı yüzde 10’un altına düştüğünde kaldırılacak.
Tüzel kişiliğin sona ereceği tarihe kadar eğitim-öğretimini tamamlayan öğrenciler, faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumunun diplomasını alacak. Tüzel kişiliğin sona erdiği tarihten sonra ise eğitim-öğretim, vakıf yükseköğretim kurumunu devralan üniversitede devam edecek, mezun olan öğrencilerin diplomaları bu üniversite tarafından verilecek.
Öğrenciler, tüzel kişiliğin sona ereceği tarihe kadar faaliyet izni kaldırılan yükseköğretim kurumunun eğitim-öğretim ücretini ödemeye devam edecek. Devrolunan öğrenciler ise devralan yükseköğretim kurumunun tabi olduğu esaslara göre ücret ödeyecek.
Faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumunun, tüzel kişiliği sona erinceye kadar taşınır ve taşınmaz malları ile tüm ayni ve nakdi hakları devrolunan yükseköğretim kurumunca kullanılacak.
Akademik ve idari personelin sözleşmeleri de tüzel kişiliğinin ortadan kalktığı tarihte son bulacak.
Uyarma ve düzeltme istemi Yükseköğretim Yürütme Kurulu, diğerleri önlemler ise Yükseköğretim Genel Kurulu tarafından karara bağlanacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından faaliyet izni durdurulan ve kapatılan yükseköğretim kurumunun yönetimi garantör devlet üniversitesine veya aynı ildeki bir devlet üniversitesine devredilecek. YÖK, vakıf üniversitelerine ilişkin uyarma, yeni akademik birim kurma talebini askıya alma, öğrenci kontenjanını kısıtlama, öğrenci alımını durdurma, faaliyet iznini durdurma veya faaliyet iznini kaldırmaya yönelik tedbirler uygulayabilecek.
Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
YÖK, vakıf yükseköğretim kurumlarına, mevzuatın emrettiği hususların yerine getirilmemesi halinde, eylemlerinin ağırlık derecesine göre; yol gösterici, düzeltici, kısıtlayıcı veya faaliyet iznini kaldırıcı nitelikte olmak üzere, "uyarma ve düzeltme isteme", "yeni akademik birim kurma ve program açma taleplerinin askıya alınması", "öğrenci kontenjanının kısıtlanması veya öğrenci alımının durdurulması", "faaliyet izninin geçici olarak durdurulması ve faaliyet izninin kaldırılması" şeklinde önlemler uygulayacak.
Uyarı ve düzeltme, "YÖK'ün istediği bilgi ve belgelerin belirlenen sürede verilmemesi, düzeltilmesi istenen hususların yerine getirilmemesi, mütevelli heyetinin mevzuata aykırı oluşturulması veya değişikliklerin bir ayda bildirilmemesi, kurulların mevzuata uygun olarak oluşturulmaması veya çalıştırılmaması, kayıtlarının usulüne uygun tutulmaması, öğretim elemanı atama ve yükseltme işlemlerinin mevzuata uygun yapılmaması, öğrenciler için gerekli alanların YÖK'ün belirlediği asgari miktardan az olması, başka bir vakıf yükseköğretim kurumunun mütevelli heyeti veya kurucu vakfında üye olarak bulunanların, mütevelli heyetinde veya kurucu vakfında üye olması" gibi hallerde istenecek.
"Kuruma ait mal ve hakların amacı dışında ya da özel işlerde kullanılması, mali tablolarında gelir-gider ve mallarının eksik gösterilmesi, öğrenci kayıt kabulü, sınavlar, yatay geçiş, mezuniyet işlemleri veya bunlarla ilgili belgelerde usulsüzlük yapılması, eğitim-öğretime başlanması ve sürdürülmesi için YÖK tarafından belirlenen öğretim elemanı ve üyesi sayılarının sağlanmadığının tespiti, mütevelli heyet üyelerinin toplantılara katılımlarının engellenmesi" hallerinde ise bu üniversitelerin akademik birim ve program açma ile daha önce açılmasına izin verilmiş ve ilk defa öğrenci alınacak programlarına ilişkin talepleri bir yıl askıya alınacak. Bununla ilgili düzeltmelerin yapılmaması, YÖK'ün izin verdiği program, yer ve alanlar dışında eğitim öğretim faaliyetinde bulunulması, izin alınmadan önlisans, lisans ve lisansüstü düzeylerde programların açılması veya çift diploma programları düzenlenmesi ve bu programlara öğrenci kabul edilmesi gibi durumlarda öğrenci kontenjanı kısıtlanacak veya öğrenci alımı durdurulacak.
Bu önlem, YÖK'ün kabul ettiği kontenjanların üzerinde öğrenci kaydedilmesi, denetim, inceleme ve soruşturmalarda istenilen bilgi ve belgelerin tam ve zamanında verilmemesi veya gerçeğe aykırı beyanda bulunulması, vakıf yükseköğretim kurumu yöneticilerinin kurumundan doğrudan veya dolaylı olarak mevzuata aykırı menfaat sağlaması gibi hallerde de uygulanacak. Bu durumda vakıf yükseköğretim kurumunun akademik birim ve programlarının tamamı veya bazılarının mevcut öğrenci kontenjanı, fiilin ağırlığı dikkate alınarak 1 veya 2 yıl süre ile yüzde 40'a kadar azaltılacak ya da öğrenci alımı tamamen durdurulacak.
Devlet üniversitesi "garantör" olacak
Öğrenci kontenjanı kısıtlanması veya öğrenci alımının durdurulması önlemine konu olan hususların belirlenen sürede düzeltilmemesi, kurumların gözetim ve denetimi ile inceleme ve soruşturma faaliyetlerine kasten engel olunması, kurumun mali durumunun eğitim-öğretim faaliyetini sürdüremeyecek ölçüde zayıf olduğunun tespiti, vakıf yükseköğretim kurumunun mal varlığının YÖK'ten izin alınmaksızın değiştirilmesi veya elden çıkarılması, defter ve kayıtların tahrif edilmesi, yok edilmesi veya gizlenmesi, mütevelli heyet üyelerinin üniversite ile ilgili işlemlerde mali yönetim ve kontrol sistemini kasıtlı olarak zaafa uğratması durumunda bu üniversitelerin faaliyet izni 1 yıl boyunca askıya alınacak.
Bu durumda yükseköğretim kurumunun yönetimi garantör devlet üniversitesi veya Yükseköğretim Genel Kurulu tarafından kapasitesi dikkate alınarak belirlenecek aynı ildeki bir devlet üniversitesine verilecek. Yönetimi üstlenen devlet üniversitesinin rektörü, ilgili vakıf yükseköğretim kurumunun geçici mütevelli heyeti başkanı, üniversite yönetim kurulu da geçici mütevelli heyeti sıfatını kazanacak.
Bu süre boyunca YÖK tarafından belirlenecek Yükseköğretim Genel Kurulunun bir üyesi gözlemci sıfatıyla mütevelli heyeti toplantılarına katılacak.
3 yıl faaliyet durdurma kararı verilen kurum kapatılacak
Eğitim öğretim yılı sonunda Yükseköğretim Kurulu tarafından yapılan değerlendirme sonucu, önlem gerektiren durumların ortadan kalkmadığının tespiti halinde, bu süre her defasında bir yıl uzatılabilecek. Bu durumun kesintisiz olarak üç yıl devam etmesi halinde ise vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izni kaldırılacak.
Kurumun, kuruluşundan itibaren üç yıl içinde eğitim öğretime başlamaması, eğitim-öğretim, yayın, danışmanlık, ticari ve diğer faaliyetleri ile bağışlardan elde ettiği gelirini, akademik faaliyetler ile yatırım ve cari giderlerinin finansmanında kullanmadığının tespiti, kuruluşta taahhüt edilen harcamaların kurum gelirlerinden karşılanması, alım, satım ve ihalelerde kurumu zarara uğratıcı nitelikte usulsüzlük yapılması, vakıf yükseköğretim kurumu yöneticilerinin "ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı eylemleri doğrudan işlemesi veya bu tür eylemleri desteklemesi" halinde bu üniversitelerin faaliyet izni kaldırılacak ve yükseköğretim kurumu kapatılacak.
Yönetmeliğe aykırı şekilde vakıf yükseköğretim kurumundan kaynak aktarımı yapıldığının tespiti üzerine verilen sürede aktarılan kaynağın iade edilmemesi, mütevelli heyeti seçilmesi, yenilenmesi ve üyeliklerinin sona erdirilmesinde hileli ve usulsüz işlemlerin yapılması gibi hallerde de vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izni kaldırılacak ve bu üniversiteler kapatılacak.
Faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumunun yönetimi, tüzel kişiliğinin sona ereceği tarihe kadar garantör devlet üniversitesi veya Yükseköğretim Genel Kurulu tarafından, kapasitesi dikkate alınarak belirlenecek aynı ildeki bir devlet üniversitesine devredilecek. Yönetimi devralan devlet üniversitesinin rektörü, ilgili vakıf yükseköğretim kurumunun geçici mütevelli heyeti başkanı, üniversite yönetim kurulu da geçici mütevelli heyeti sıfatını kazanacak. Tüzel kişiliğin sona ereceği tarihe kadar YÖK tarafından belirlenecek Yükseköğretim Genel Kurulunun bir üyesi, gözlemci sıfatıyla mütevelli heyeti toplantılarına katılacak.
Öğrenciler garantör devlet üniversitesi diplomasını alacak
Faaliyet izninin kaldırılmasına karar verilen vakıf yükseköğretim kurumlarının tüzel kişiliği, mevcut öğrenci sayısı yüzde 10’un altına düştüğünde kaldırılacak.
Tüzel kişiliğin sona ereceği tarihe kadar eğitim-öğretimini tamamlayan öğrenciler, faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumunun diplomasını alacak. Tüzel kişiliğin sona erdiği tarihten sonra ise eğitim-öğretim, vakıf yükseköğretim kurumunu devralan üniversitede devam edecek, mezun olan öğrencilerin diplomaları bu üniversite tarafından verilecek.
Öğrenciler, tüzel kişiliğin sona ereceği tarihe kadar faaliyet izni kaldırılan yükseköğretim kurumunun eğitim-öğretim ücretini ödemeye devam edecek. Devrolunan öğrenciler ise devralan yükseköğretim kurumunun tabi olduğu esaslara göre ücret ödeyecek.
Faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumunun, tüzel kişiliği sona erinceye kadar taşınır ve taşınmaz malları ile tüm ayni ve nakdi hakları devrolunan yükseköğretim kurumunca kullanılacak.
Akademik ve idari personelin sözleşmeleri de tüzel kişiliğinin ortadan kalktığı tarihte son bulacak.
Uyarma ve düzeltme istemi Yükseköğretim Yürütme Kurulu, diğerleri önlemler ise Yükseköğretim Genel Kurulu tarafından karara bağlanacak.
Son Güncelleme: Cuma, 20 Kasım 2015 10:14
Gösterim: 2547
Haliç Üniversitesi'nin Kağıthane'deki yerleşkesinde yemekhanede yangın çıktı. Vizelere hazırlanan 6 öğrenci tahliye edilirken, yangın hasara yol açtı.
Haliç Üniversitesi Kağıthane Yerleşkesi'nde çıkan yangın hasara neden oldu.
Alınan bilgiye göre, Haliç Üniversitesi Meslek Yüksekokulu bölümlerinin olduğu binanın giriş katındaki yemekhanede yangın çıktı. Alevler önce binanın dış cephesine, ardından çatıya sıçradı. Üniversite güvenliği, vize sınavlarına hazırlanan 6 öğrenciyi tahliye edip, itfaiyeye haber verdi.
Olay yerine gelen Seyrantepe, Kağıthane, Şişli ve Beşiktaş itfaiye ekipleri yangını söndürdü. Üniversite binasında hasara yol açan yangının nedeni araştırılıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Haliç Üniversitesi'nin Kağıthane'deki yerleşkesinde yemekhanede yangın çıktı. Vizelere hazırlanan 6 öğrenci tahliye edilirken, yangın hasara yol açtı.
Haliç Üniversitesi Kağıthane Yerleşkesi'nde çıkan yangın hasara neden oldu.
Alınan bilgiye göre, Haliç Üniversitesi Meslek Yüksekokulu bölümlerinin olduğu binanın giriş katındaki yemekhanede yangın çıktı. Alevler önce binanın dış cephesine, ardından çatıya sıçradı. Üniversite güvenliği, vize sınavlarına hazırlanan 6 öğrenciyi tahliye edip, itfaiyeye haber verdi.
Olay yerine gelen Seyrantepe, Kağıthane, Şişli ve Beşiktaş itfaiye ekipleri yangını söndürdü. Üniversite binasında hasara yol açan yangının nedeni araştırılıyor.
Son Güncelleme: Perşembe, 19 Kasım 2015 10:09
Gösterim: 946
MEB, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamındaki ortak sınavlar öncesi, öğrenci, öğretmen ve veli bilgilendirme rehberlerini güncelledi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamındaki ortak sınavlar öncesi, öğrenci, öğretmen ve veli bilgilendirme rehberlerini güncelledi.
Bakanlık, ortak sınavlar kapsamında, geçen yıl hazırlanan "Veli Bilgilendirme Rehberi", "Öğrenci Bilgilendirme Rehberi" ve "Öğretmen Bilgilendirme Rehberi"ni güncel hale getirdi.
Rehberler, "http://orgm.meb.gov.tr" adresinden yayınlandı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
MEB, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamındaki ortak sınavlar öncesi, öğrenci, öğretmen ve veli bilgilendirme rehberlerini güncelledi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamındaki ortak sınavlar öncesi, öğrenci, öğretmen ve veli bilgilendirme rehberlerini güncelledi.
Bakanlık, ortak sınavlar kapsamında, geçen yıl hazırlanan "Veli Bilgilendirme Rehberi", "Öğrenci Bilgilendirme Rehberi" ve "Öğretmen Bilgilendirme Rehberi"ni güncel hale getirdi.
Rehberler, "http://orgm.meb.gov.tr" adresinden yayınlandı.
Son Güncelleme: Cuma, 20 Kasım 2015 10:08
Gösterim: 1529
Vekaleten yürüttüğü rektörlük görevinden tartışmalı şekilde ayrılan Bir'in rektörlük odasını kullanmaya devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Şehir Üniversitesi’nde vekaleten yürüttüğü rektörlük görevinden tartışmalı bir şekilde ayrılan Ali Atıf Bir’in rektörlük odasını kullanmaya devam ettiği öğrenildi.
Bahçeşehir Üniversitesi’nden ve köşe yazarlığı yaptığı Bugün Gazetesi’nden İstanbul Şehir Üniversitesi rektörlük görevi için ayrıldığını duyuran ve daha sonra bu görevi vekaleten yürüttüğü söylenen Ali Atıf Bir, 3 akademisyenin istifası ve öğrenci protestoları sonrasında bu görevinden ayrılmıştı. Geçtiğimiz hafta da YÖK genel kurulunda Prof. Dr. Cengiz Kallek’in rektörlük görevine olumlu görüş bildirilmişti. Geçen bu süre içinde Bir’in rektörlük odasını kullanmaya devam ettiği, ancak odadan rektörlük ünvanının söküldüğü gözlendi.
Cengiz Kallek’in ise rektörlük atamasına ilişkin YÖK kararının henüz üniversiteye ulaşmadığı için göreve resmen başlamadığı öğrenildi. Ali Atıf Bir’in iletişim fakültesi dekanlığı için YÖK’ten onay beklendiği ancak geçtiğimiz hafta YÖK genel kurulunda vakıf üniversitelerine dekan ataması yapılmasına rağmen, Bir’in atamasının kurul gündemine alınmadığı da öğrenildi. Ali Atıf Bir’in rektörlük odasını “ünvansız” olarak kullanmaya devam etmesi rektör yardımcılığı görevine getirileceği iddiasını üniversite içinde konuşulmasına sebep oldu. Bir’in rektörlük odasını boşaltmamasının ardından yeni rektör Kallek’in ise hangi odayı kullanacağı merak konusu oldu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Vekaleten yürüttüğü rektörlük görevinden tartışmalı şekilde ayrılan Bir'in rektörlük odasını kullanmaya devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Şehir Üniversitesi’nde vekaleten yürüttüğü rektörlük görevinden tartışmalı bir şekilde ayrılan Ali Atıf Bir’in rektörlük odasını kullanmaya devam ettiği öğrenildi.
Bahçeşehir Üniversitesi’nden ve köşe yazarlığı yaptığı Bugün Gazetesi’nden İstanbul Şehir Üniversitesi rektörlük görevi için ayrıldığını duyuran ve daha sonra bu görevi vekaleten yürüttüğü söylenen Ali Atıf Bir, 3 akademisyenin istifası ve öğrenci protestoları sonrasında bu görevinden ayrılmıştı. Geçtiğimiz hafta da YÖK genel kurulunda Prof. Dr. Cengiz Kallek’in rektörlük görevine olumlu görüş bildirilmişti. Geçen bu süre içinde Bir’in rektörlük odasını kullanmaya devam ettiği, ancak odadan rektörlük ünvanının söküldüğü gözlendi.
Cengiz Kallek’in ise rektörlük atamasına ilişkin YÖK kararının henüz üniversiteye ulaşmadığı için göreve resmen başlamadığı öğrenildi. Ali Atıf Bir’in iletişim fakültesi dekanlığı için YÖK’ten onay beklendiği ancak geçtiğimiz hafta YÖK genel kurulunda vakıf üniversitelerine dekan ataması yapılmasına rağmen, Bir’in atamasının kurul gündemine alınmadığı da öğrenildi. Ali Atıf Bir’in rektörlük odasını “ünvansız” olarak kullanmaya devam etmesi rektör yardımcılığı görevine getirileceği iddiasını üniversite içinde konuşulmasına sebep oldu. Bir’in rektörlük odasını boşaltmamasının ardından yeni rektör Kallek’in ise hangi odayı kullanacağı merak konusu oldu.
Son Güncelleme: Çarşamba, 18 Kasım 2015 14:39
Gösterim: 1418