Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

İstanbul Kültür Eğitim Kurumları, kolej-üniversite işbirliği üzerine kurduğu eğitim modeliyle başarı çıtasını yükseltiyor. Sinerji Modeli adını verdikleri sistemi tamamen öğrenci-öğretmen yararına göre kurduklarını belirten İKEK Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, “Ulusal, evrensel ve çağdaş değerler doğrultusunda ve uluslararası ölçütlerde eğitim-öğretim yapan okullarımızda her zaman ‘çocuğa hizmet’ ilkesiyle hareket ediyoruz.” diye konuşuyor.

biriz_kutoglu_kultur_5Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji diğer özel okullardan hangi özellikleriyle öne çıkıyor? Bu kapsamda okullarınızda uyguladığınız eğitim modelleri ve programları hakkında neler söyleyebilirsiniz? Ülkemizde uygulanan eğitim metotlarıyla, sizin uygulamalarınız arasında farklılıklar var mı?
Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji olarak 57 yıllık geçmişimiz, sektördeki öncü uygulamalarımız, yeniliklerimiz ve kalitemiz ile Türkiye’nin önde gelen başarılı eğitim kurumlarından biriyiz. Ulusal, evrensel ve çağdaş değerler doğrultusunda ve uluslararası ölçütlerde eğitim-öğretim yapan okullarımızda her zaman ‘çocuğa hizmet’ ilkesiyle hareket ediyoruz. Bütün eğitim programlarımızı, 21. yüzyıl becerileri dediğimiz eleştirel düşünme, problem çözme ve girişimcilik üzerine kurgulamakta ve bu doğrultuda çeşitli yatırımlar yapmaktayız. Öğrencilerin zeka ve öğrenme özelliklerine ve yeteneklerine; bireysel ve toplumsal gereksinimlerine göre, eğitimin çok yönlü ve esnek bir süreç olarak yürütülmesi gerektiğine inanıyoruz. Okullarımızda, tamamen öğrenci ve öğretmenlerin yararı gözetilerek kurgulanmış kolej-üniversite Sinerji Modelini uygulamaktayız. Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji’nde okul öncesi öğretim programları, İstanbul Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü akademisyenleri desteği ile hazırlanmakta. Fen Lisesi ve Anadolu Lisesi öğrencilerimiz TÜBİTAK başta olmak üzere proje üretme ve geliştirme sürecinde İstanbul Kültür Üniversitesi laboratuvarlarında çalışmalarını yürütmekte. 21. yüzyılın evrensel değerleriyle donanmış, ulusal değerlere saygılı, uluslararası kültürlere ve çok dilliliğe duyarlı, sosyal sorumluluk projelerine gönüllü olarak katılan, sanata ve spora ilgi duyan, çağın bilimsel hedefleri doğrultusunda yetişen çocuklarımızın eğitim öğretim yaşantılarına tanıklık etmekten gurur duyuyoruz.

İKEK’İN TEKNOLOJİ MODELİ: CATS
Eğitim sisteminde teknoloji kullanımının önemi gün geçtikçe artıyor. Bu kapsamda son yıllarda Akıllı Okul Konsepti öne çıkıyor. Bu konsept hakkında ne düşünüyorsunuz? Okullarınızda bu konsepte uygun eğitimler veriyor musunuz?
Öğrencinin akademik ve sosyal gelişim hedeflerinin yanında çağın gereklerini ve teknolojilerini de öğrenciye aktarmayı kendine görev edinen Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji, eğitim sisteminde teknoloji kullanımı alanında dinamik bir yapıya sahiptir. Anaokulundan itibaren tüm sınıflarımızda Akıllı Tahta, tüm öğrencilerimizin kullanımına uygun son teknoloji ile donatılmış bilgisayar laboratuvarlarımız ile derslere yardımcı interaktif eğitim programları gibi çağın gerektirdiği tüm imkânları kullanmakta ve sunmaktayız.
Sadece İstanbul Kültür Eğitim Kurumları öğrencilerinin ve velilerinin faydalanabildiği “CATS” programı ile öğrencilerin eğitim öğretim süreçlerine tam ve etkin katılımını sağlamayı hedefleyen, bilgisayar destekli eğitim sistemi uygulaması kullanmaktayız. 2011-2012 eğitim öğretim yılından beri başarı ile uygulanmakta olduğumuz CATS programı aracılığı ile verilen e-çalışmaları yapan öğrenciler, çalışma sonuçlarını puan ya da öğretmen yorumu olarak anında öğrenebilmekte. Böylece öğrencilerin akademik alandaki durumu hem kendileri hem aileleri hem de öğretmenleri tarafından takip edilebilmektedir. Akademik açıdan birçok yararı olmasının yanında online işlemler içermesi, geri dönüşleri hemen alabilmeleri ve bunları telefon, tablet, bilgisayar gibi günlük hayatta severek kullandıkları araçlar yardımıyla yapabilmeleri CATS’i öğrenciler arasında daha eğlenceli hale getiriyor.
Geçmişten günümüze veli ve öğrencilerimizin daima hizmetinde olan kütüphanemiz, son yeniliği “Kültür Online Kütüphane” ile kaynaklarına her an her yerden ve kolaylıkla ulaşabilme imkanı sağlıyor. Okullarımızda kurmuş olduğumuz inovasyon merkezlerimiz ile öğrencilere tamamen üst düzey zihinsel beceri kazandırılması, inovatif bakış açısı, üretme becerisi ve girişimcilik ruhunun oluşmasını hedefliyoruz. Bu merkezlerin içinde sanal geçeklikten 3D yazıcıya, tasarıma, kodlama ve robotik laboratuvarına kadar tamamen ileri teknolojiyle hazırladığımız mekanlar var. Bunun yanında internet üzerinden kurduğumuz okul radyosu ile öğrencilerimiz canlı yayın yaparak seslerini duyurma ve radyoculuğun teknik bilgilerini öğrenme fırsatı yakalıyor.

Okulunuzda çalışan öğretmenlere ne gibi hizmet içi eğitimler veriyor, olanaklar sağlıyorsunuz?
Biz, uzun zamandır başarısını öğretmenlerine yaptığı yatırımla sağlamış bir kurumuz. KÜGEM (Kültür Koleji Eğitim ve Geliştirme Merkezi) de 1989 yılı itibari ile bu çatı altında her yıl belirlediğimiz hedeflere ulaşmakla ilgili olarak, öğretmenlerimizin değişen çevre koşullarına hızla uyum göstermelerini sağlamak ve kişisel yetkinliklerini artırmak amacıyla kurulmuş bir birimdir. Bizler çocuklara eğitim verirken dünyadaki gelişmeleri de öğretmek zorundayız. Ama bunu önce öğretmenimizle paylaşmak durumundayız. Bilim ve teknolojideki gelişmeler, her meslekte olduğu gibi eğitim sektöründe de yeni bilgi ve teknolojilerin öğrenilmesi ve öğretmenlerin de bu konularda yetiştirilmesini zorunlu kılıyor. Bunun için yine üniversite-kolej işbirliği ile hareket ederek, Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji okullarındaki yönetsel ve operasyonel süreçlerin geliştirilmesine katkı sağlayacak hizmet-içi eğitimler, paneller, söyleşiler, konferanslar ve etkinlikler hazırlamaktayız. Öğretmenlerimiz; KÜGEM programında; kodlama ve mobil uygulamalardan yaratıcı dramaya, STEM’den toplumsal cinsiyet eğitimlerine kadar pek çok farklı alanda eğitimlere ve atölye çalışmalarına katılmaktadırlar.

ULUSAL SINAVLARA HAZIRLIK PROGRAMI
Öğrencilerinizi TEOG ve üniversite sınavlarına hazırlamak için yaptığınız çalışmalara da değinebilir misiniz?
Geleceğinin kontrolünü eline almış güçlü bireyler yetiştirme amacı ile bir üst eğitim kurumuna nitelikli öğrenci yetiştirmeyi amaçladığımız okullarımızda Ulusal Sınavlara Hazırlık Programımız ile öğrencilerimize destek vermekteyiz. Ulusal Sınavlara Hazırlık Programı; Ortaöğretime geçişte yer alan Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı (TEOG) ile Yükseköğretime geçişte yer alan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) öğrencilerin doğru ve gerçekçi hazırlanmalarına yardımcı olmaktadır. Programın amacı; öğrencilerin; okulda bilgiyi üst düzey öğrenme becerisini geliştirerek edinmeleri, bilgiyi tekrar etmeleri, bilgiler ile ilişkilendirilmiş çoktan seçmeli ve açık uçlu soruları çözmeleri, hedef belirlerken bunları kendi bilgi ve becerileri, yetenekleri, ilgi alanları ve en önemlisi yaşamda mutlu olabilecekleri meslekleri seçmeleri konusunda liderlik ederek amaçlarına ulaşmalarını sağlamaktır. TEOG hazırlık çalışmalarımız; akademik çalışmalar, ölçme değerlendirme uygulamaları ve rehberlik hizmetleriyle zenginleştirilmiş eylem planları ve programlarımızla sürekli, düzenli ve etkin bir şekilde yürütülür. 5, 6, 7 ve 8. sınıflarda Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, İngilizce, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinden konu bazında kazanım değerlendirme sınavları uygulanarak tam öğrenme sağlanır. Öğrencilerin konu eksiklerini tamamlamak amacıyla belirlenen seviyelerde bireysel çalışmalar yapılır. 7. ve 8. sınıf öğrencilerimiz cumartesi yarım gün TEOG hazırlık çalışmalarına katılırlar. Anadolu ve Fen Lisesi öğrencilerimizin üniversiteye giriş sınavlarına daha iyi hazırlanmalarını sağlamak amacıyla “YGS/LYS hazırlık programı” 4 yıllık bir sürece yayılarak uygulanır. Okul müfredatıyla LYS/YGS Hazırlık Programı birleştirilerek; deneme sınavları, cumartesi özel kursları, eğitim kampları ve özel seçilmiş basılı yayınlarla eğitim programı sistematik bir döngü çerçevesinde uygulanır. Tüm sene boyunca devam eden Ulusal Sınavlara Hazırlık Programı kapsamında elde ettiğimiz başarılı sonuçlar, her akademik yılda artarak devam etmektedir. Öğrencilerimizin büyük bir çoğunluğu; ülkemizdeki köklü ve saygın yerli-yabancı liselere ve üniversitelere yerleşmektedir.

Öğrencilerinize sportif, sanatsal ve kültürel, yabancı dil alanında ne gibi imkânlar sunuyorsunuz?
Fiziksel, sosyal, psikolojik ve zihinsel gelişimi destekleyen eğitim uygulamaları eğitim sistemimizin vazgeçilmezleridir. Akademik gelişimin yanında öğrencilerimizin sosyal ve bireysel gelişimleri de bizim için çok önemlidir. Öğrencilerin fiziksel, sosyal gelişimlerinin ve ihtiyaçlarının ön planda tutulduğu, bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda onları desteklemek amacıyla hazırlanmış Afterschool programımız okullarımızın zengin sosyal yaşamının bir bölümünü oluşturmaktadır. Öğrencilerimize yaş düzeylerine göre bilim, kültür/sanat ve spor kategorilerinde sosyal aktivite kulübü seçme imkanı sunmaktayız. Öğrencilere sunulan kulüpler ilgi ve yetenekleri ortaya çıkaran, öğrenme merakını tetikleyen, bireyin kendini gerçekleştirme sürecinde ona unutamadığı deneyimler yaşatan bir kurgu çerçevesinde planlanır. Okul kulüplerimiz fiziksel gelişim kadar psikolojik nitelikleri de güçlendirir ve sosyal becerileri yükseltir. Bu amaçla robot programlamadan futbola, Drone’dan ritim atölyesine kadar oldukça geniş bir yelpazede sunulan öğrenci kulüpleri eğitimimizin vazgeçilmez bir parçasıdır.

10 SORUDA ÖZEL OKUL SEÇERKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
1- En önemlisi okulların yabancı dil konusuna verdikleri önem. Özellikle yabancı dilde eğitimlerini sürdürmek isteyen öğrenci ve aileler açısından önemli bir farktır.
2- Eğitimin tam gün olması ve çocukların etüde kalma imkânları, çalışan veliler için önemli bir avantaj sağlar.
3- Sınıf mevcudu sayısı. Bu, öğretmenin sınıftaki öğrencilerine, ders içi ve ders dışında, daha fazla vakit ayırmasını sağlar.
4- Sosyal etkinlikler. Bu tür etkinlikler, öğrencilerin grup çalışması yaparak farklı disiplinlerle bir arada olmasını sağlar, sosyalliği artırır.
5- Derslik ve laboratuvar imkânları. Teknoloji donanımlı yabancı dil, müzik, bilgisayar, satranç derslikleri; fen bilimleri laboratuvarları; görsel sanatlar atölyeleri; dans ve spor salonları bunlara örnek olarak verilebilir.
6- Öğrenci yaklaşımı, sağlık hizmetleri, psikolojik danışmanlık ve güvenlik hizmetleri önemli farklardan bazılarıdır.
7- Lise ve üniversite sınavlarındaki başarılar.
8- Mezunların başarısı: Mezunların iş hayatında çeşitli alanlarda başarıya ulaşmaları, aidiyet duygusuyla mezun oldukları okullarından bahsetmeleri o eğitim kurumunun başarısı olarak kabul edilebilecek özelliklerinden biridir
9- Okul Kütüphanesi: Kitaplar, süreli yayınlar, dergiler, kaynaklar ve bunların ulaştığı kitle o okulun eğitime verdiği önemi gösteren bir başka özelliğidir.
10- İletişim: Okulun, paydaşlarıyla ve velileriyle kurduğu doğru zamanda ve doğru şekilde işbirliğine yönelik kurduğu iletişim de özel okul seçiminde dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan bir diğeridir.

> İKEK'in başarısı kolej-üniversite Sinerji Modeli’nde yatıyor

İstanbul Kültür Eğitim Kurumları, kolej-üniversite işbirliği üzerine kurduğu eğitim modeliyle başarı çıtasını yükseltiyor. Sinerji Modeli adını verdikleri sistemi tamamen öğrenci-öğretmen yararına göre kurduklarını belirten İKEK Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, “Ulusal, evrensel ve çağdaş değerler doğrultusunda ve uluslararası ölçütlerde eğitim-öğretim yapan okullarımızda her zaman ‘çocuğa hizmet’ ilkesiyle hareket ediyoruz.” diye konuşuyor.

biriz_kutoglu_kultur_5Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji diğer özel okullardan hangi özellikleriyle öne çıkıyor? Bu kapsamda okullarınızda uyguladığınız eğitim modelleri ve programları hakkında neler söyleyebilirsiniz? Ülkemizde uygulanan eğitim metotlarıyla, sizin uygulamalarınız arasında farklılıklar var mı?
Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji olarak 57 yıllık geçmişimiz, sektördeki öncü uygulamalarımız, yeniliklerimiz ve kalitemiz ile Türkiye’nin önde gelen başarılı eğitim kurumlarından biriyiz. Ulusal, evrensel ve çağdaş değerler doğrultusunda ve uluslararası ölçütlerde eğitim-öğretim yapan okullarımızda her zaman ‘çocuğa hizmet’ ilkesiyle hareket ediyoruz. Bütün eğitim programlarımızı, 21. yüzyıl becerileri dediğimiz eleştirel düşünme, problem çözme ve girişimcilik üzerine kurgulamakta ve bu doğrultuda çeşitli yatırımlar yapmaktayız. Öğrencilerin zeka ve öğrenme özelliklerine ve yeteneklerine; bireysel ve toplumsal gereksinimlerine göre, eğitimin çok yönlü ve esnek bir süreç olarak yürütülmesi gerektiğine inanıyoruz. Okullarımızda, tamamen öğrenci ve öğretmenlerin yararı gözetilerek kurgulanmış kolej-üniversite Sinerji Modelini uygulamaktayız. Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji’nde okul öncesi öğretim programları, İstanbul Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü akademisyenleri desteği ile hazırlanmakta. Fen Lisesi ve Anadolu Lisesi öğrencilerimiz TÜBİTAK başta olmak üzere proje üretme ve geliştirme sürecinde İstanbul Kültür Üniversitesi laboratuvarlarında çalışmalarını yürütmekte. 21. yüzyılın evrensel değerleriyle donanmış, ulusal değerlere saygılı, uluslararası kültürlere ve çok dilliliğe duyarlı, sosyal sorumluluk projelerine gönüllü olarak katılan, sanata ve spora ilgi duyan, çağın bilimsel hedefleri doğrultusunda yetişen çocuklarımızın eğitim öğretim yaşantılarına tanıklık etmekten gurur duyuyoruz.

İKEK’İN TEKNOLOJİ MODELİ: CATS
Eğitim sisteminde teknoloji kullanımının önemi gün geçtikçe artıyor. Bu kapsamda son yıllarda Akıllı Okul Konsepti öne çıkıyor. Bu konsept hakkında ne düşünüyorsunuz? Okullarınızda bu konsepte uygun eğitimler veriyor musunuz?
Öğrencinin akademik ve sosyal gelişim hedeflerinin yanında çağın gereklerini ve teknolojilerini de öğrenciye aktarmayı kendine görev edinen Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji, eğitim sisteminde teknoloji kullanımı alanında dinamik bir yapıya sahiptir. Anaokulundan itibaren tüm sınıflarımızda Akıllı Tahta, tüm öğrencilerimizin kullanımına uygun son teknoloji ile donatılmış bilgisayar laboratuvarlarımız ile derslere yardımcı interaktif eğitim programları gibi çağın gerektirdiği tüm imkânları kullanmakta ve sunmaktayız.
Sadece İstanbul Kültür Eğitim Kurumları öğrencilerinin ve velilerinin faydalanabildiği “CATS” programı ile öğrencilerin eğitim öğretim süreçlerine tam ve etkin katılımını sağlamayı hedefleyen, bilgisayar destekli eğitim sistemi uygulaması kullanmaktayız. 2011-2012 eğitim öğretim yılından beri başarı ile uygulanmakta olduğumuz CATS programı aracılığı ile verilen e-çalışmaları yapan öğrenciler, çalışma sonuçlarını puan ya da öğretmen yorumu olarak anında öğrenebilmekte. Böylece öğrencilerin akademik alandaki durumu hem kendileri hem aileleri hem de öğretmenleri tarafından takip edilebilmektedir. Akademik açıdan birçok yararı olmasının yanında online işlemler içermesi, geri dönüşleri hemen alabilmeleri ve bunları telefon, tablet, bilgisayar gibi günlük hayatta severek kullandıkları araçlar yardımıyla yapabilmeleri CATS’i öğrenciler arasında daha eğlenceli hale getiriyor.
Geçmişten günümüze veli ve öğrencilerimizin daima hizmetinde olan kütüphanemiz, son yeniliği “Kültür Online Kütüphane” ile kaynaklarına her an her yerden ve kolaylıkla ulaşabilme imkanı sağlıyor. Okullarımızda kurmuş olduğumuz inovasyon merkezlerimiz ile öğrencilere tamamen üst düzey zihinsel beceri kazandırılması, inovatif bakış açısı, üretme becerisi ve girişimcilik ruhunun oluşmasını hedefliyoruz. Bu merkezlerin içinde sanal geçeklikten 3D yazıcıya, tasarıma, kodlama ve robotik laboratuvarına kadar tamamen ileri teknolojiyle hazırladığımız mekanlar var. Bunun yanında internet üzerinden kurduğumuz okul radyosu ile öğrencilerimiz canlı yayın yaparak seslerini duyurma ve radyoculuğun teknik bilgilerini öğrenme fırsatı yakalıyor.

Okulunuzda çalışan öğretmenlere ne gibi hizmet içi eğitimler veriyor, olanaklar sağlıyorsunuz?
Biz, uzun zamandır başarısını öğretmenlerine yaptığı yatırımla sağlamış bir kurumuz. KÜGEM (Kültür Koleji Eğitim ve Geliştirme Merkezi) de 1989 yılı itibari ile bu çatı altında her yıl belirlediğimiz hedeflere ulaşmakla ilgili olarak, öğretmenlerimizin değişen çevre koşullarına hızla uyum göstermelerini sağlamak ve kişisel yetkinliklerini artırmak amacıyla kurulmuş bir birimdir. Bizler çocuklara eğitim verirken dünyadaki gelişmeleri de öğretmek zorundayız. Ama bunu önce öğretmenimizle paylaşmak durumundayız. Bilim ve teknolojideki gelişmeler, her meslekte olduğu gibi eğitim sektöründe de yeni bilgi ve teknolojilerin öğrenilmesi ve öğretmenlerin de bu konularda yetiştirilmesini zorunlu kılıyor. Bunun için yine üniversite-kolej işbirliği ile hareket ederek, Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji okullarındaki yönetsel ve operasyonel süreçlerin geliştirilmesine katkı sağlayacak hizmet-içi eğitimler, paneller, söyleşiler, konferanslar ve etkinlikler hazırlamaktayız. Öğretmenlerimiz; KÜGEM programında; kodlama ve mobil uygulamalardan yaratıcı dramaya, STEM’den toplumsal cinsiyet eğitimlerine kadar pek çok farklı alanda eğitimlere ve atölye çalışmalarına katılmaktadırlar.

ULUSAL SINAVLARA HAZIRLIK PROGRAMI
Öğrencilerinizi TEOG ve üniversite sınavlarına hazırlamak için yaptığınız çalışmalara da değinebilir misiniz?
Geleceğinin kontrolünü eline almış güçlü bireyler yetiştirme amacı ile bir üst eğitim kurumuna nitelikli öğrenci yetiştirmeyi amaçladığımız okullarımızda Ulusal Sınavlara Hazırlık Programımız ile öğrencilerimize destek vermekteyiz. Ulusal Sınavlara Hazırlık Programı; Ortaöğretime geçişte yer alan Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı (TEOG) ile Yükseköğretime geçişte yer alan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) öğrencilerin doğru ve gerçekçi hazırlanmalarına yardımcı olmaktadır. Programın amacı; öğrencilerin; okulda bilgiyi üst düzey öğrenme becerisini geliştirerek edinmeleri, bilgiyi tekrar etmeleri, bilgiler ile ilişkilendirilmiş çoktan seçmeli ve açık uçlu soruları çözmeleri, hedef belirlerken bunları kendi bilgi ve becerileri, yetenekleri, ilgi alanları ve en önemlisi yaşamda mutlu olabilecekleri meslekleri seçmeleri konusunda liderlik ederek amaçlarına ulaşmalarını sağlamaktır. TEOG hazırlık çalışmalarımız; akademik çalışmalar, ölçme değerlendirme uygulamaları ve rehberlik hizmetleriyle zenginleştirilmiş eylem planları ve programlarımızla sürekli, düzenli ve etkin bir şekilde yürütülür. 5, 6, 7 ve 8. sınıflarda Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, İngilizce, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinden konu bazında kazanım değerlendirme sınavları uygulanarak tam öğrenme sağlanır. Öğrencilerin konu eksiklerini tamamlamak amacıyla belirlenen seviyelerde bireysel çalışmalar yapılır. 7. ve 8. sınıf öğrencilerimiz cumartesi yarım gün TEOG hazırlık çalışmalarına katılırlar. Anadolu ve Fen Lisesi öğrencilerimizin üniversiteye giriş sınavlarına daha iyi hazırlanmalarını sağlamak amacıyla “YGS/LYS hazırlık programı” 4 yıllık bir sürece yayılarak uygulanır. Okul müfredatıyla LYS/YGS Hazırlık Programı birleştirilerek; deneme sınavları, cumartesi özel kursları, eğitim kampları ve özel seçilmiş basılı yayınlarla eğitim programı sistematik bir döngü çerçevesinde uygulanır. Tüm sene boyunca devam eden Ulusal Sınavlara Hazırlık Programı kapsamında elde ettiğimiz başarılı sonuçlar, her akademik yılda artarak devam etmektedir. Öğrencilerimizin büyük bir çoğunluğu; ülkemizdeki köklü ve saygın yerli-yabancı liselere ve üniversitelere yerleşmektedir.

Öğrencilerinize sportif, sanatsal ve kültürel, yabancı dil alanında ne gibi imkânlar sunuyorsunuz?
Fiziksel, sosyal, psikolojik ve zihinsel gelişimi destekleyen eğitim uygulamaları eğitim sistemimizin vazgeçilmezleridir. Akademik gelişimin yanında öğrencilerimizin sosyal ve bireysel gelişimleri de bizim için çok önemlidir. Öğrencilerin fiziksel, sosyal gelişimlerinin ve ihtiyaçlarının ön planda tutulduğu, bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda onları desteklemek amacıyla hazırlanmış Afterschool programımız okullarımızın zengin sosyal yaşamının bir bölümünü oluşturmaktadır. Öğrencilerimize yaş düzeylerine göre bilim, kültür/sanat ve spor kategorilerinde sosyal aktivite kulübü seçme imkanı sunmaktayız. Öğrencilere sunulan kulüpler ilgi ve yetenekleri ortaya çıkaran, öğrenme merakını tetikleyen, bireyin kendini gerçekleştirme sürecinde ona unutamadığı deneyimler yaşatan bir kurgu çerçevesinde planlanır. Okul kulüplerimiz fiziksel gelişim kadar psikolojik nitelikleri de güçlendirir ve sosyal becerileri yükseltir. Bu amaçla robot programlamadan futbola, Drone’dan ritim atölyesine kadar oldukça geniş bir yelpazede sunulan öğrenci kulüpleri eğitimimizin vazgeçilmez bir parçasıdır.

10 SORUDA ÖZEL OKUL SEÇERKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
1- En önemlisi okulların yabancı dil konusuna verdikleri önem. Özellikle yabancı dilde eğitimlerini sürdürmek isteyen öğrenci ve aileler açısından önemli bir farktır.
2- Eğitimin tam gün olması ve çocukların etüde kalma imkânları, çalışan veliler için önemli bir avantaj sağlar.
3- Sınıf mevcudu sayısı. Bu, öğretmenin sınıftaki öğrencilerine, ders içi ve ders dışında, daha fazla vakit ayırmasını sağlar.
4- Sosyal etkinlikler. Bu tür etkinlikler, öğrencilerin grup çalışması yaparak farklı disiplinlerle bir arada olmasını sağlar, sosyalliği artırır.
5- Derslik ve laboratuvar imkânları. Teknoloji donanımlı yabancı dil, müzik, bilgisayar, satranç derslikleri; fen bilimleri laboratuvarları; görsel sanatlar atölyeleri; dans ve spor salonları bunlara örnek olarak verilebilir.
6- Öğrenci yaklaşımı, sağlık hizmetleri, psikolojik danışmanlık ve güvenlik hizmetleri önemli farklardan bazılarıdır.
7- Lise ve üniversite sınavlarındaki başarılar.
8- Mezunların başarısı: Mezunların iş hayatında çeşitli alanlarda başarıya ulaşmaları, aidiyet duygusuyla mezun oldukları okullarından bahsetmeleri o eğitim kurumunun başarısı olarak kabul edilebilecek özelliklerinden biridir
9- Okul Kütüphanesi: Kitaplar, süreli yayınlar, dergiler, kaynaklar ve bunların ulaştığı kitle o okulun eğitime verdiği önemi gösteren bir başka özelliğidir.
10- İletişim: Okulun, paydaşlarıyla ve velileriyle kurduğu doğru zamanda ve doğru şekilde işbirliğine yönelik kurduğu iletişim de özel okul seçiminde dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan bir diğeridir.

Son Güncelleme: Cuma, 28 Nisan 2017 09:28

Gösterim: 1552

Geliştirdiği özgün ‘eğitim motto’larıyla dikkatleri çeken Mektebim Okulları, ana okulundan liseye her kademeye özel sistem uyguluyor. Dünyadaki eğitim modllerini yakından izleyerek sistemlerini geliştirdiklerin belirten Mektebim Okulları Kurucusu Ümit Kalko, ile Mektebim’in eğitim modelini, hedeflerini ve özel okulculuğun gelişimini konuştuk.

umit_kalkoMektebim, diğer özel okullardan hangi özellikleriyle öne çıkıyor? Bu kapsamda okullarınızda uyguladığınız eğitim modelleri ve programları hakkında neler söyleyebilirsiniz? Ülkemizde uygulanan eğitim metotlarıyla, sizin uygulamalarınız arasında farklılıklar var mı?
Her eğitim kurumunun Milli Eğitim Bakanlığı’nın çizdiği sınırlar doğrultusunda eğitim anlayışları ve yaklaşımları bulunuyor. Mektebim olarak, öğrencilerimizin Dünyayı bilimsel ve teknolojik yönden yakından takip eden aynı zamanda da vatanına ve milletine bağlı, kültürel değerlere önem veren bireyler olarak yetişebilmeleri için özgün eğitim mottolarıyla eğitim öğretim faaliyetlerimiz sürdürüyoruz. İnovasyon, Finansal Okur Yazarlık, Küresel Farkındalık gibi yeni içerikler oluşturarak, anaokulundan liseye kadar yaşayarak öğrenen, dünyanın her yerinde öğrendiklerini kullanabilen öğrenciler için Bütünsel Eğitim Modelini hayata geçirdik. Anaokulunda “Dünya Benim Oyun Alanım”, ilkokulda “Dünya Benim Keşif Alanım”, ortaokulda “Dünya Benim Proje Alanım” ve lisede de “Dünya Benim Yaşam Alanım” mottolarıyla, bilimsel, bireysel, toplumsal ve küresel değerlere saygılı, vatanını ve milletini seven bir nesil oluşturmaya çalışıyoruz. Küresel Farkındalık programı ile öğrencilerimize yaşadıkları coğrafyanın sosyal ekonomik ve kültürel değerlerini öğreterek, diğer ülkelerin değerleriyle karşılaştırabilmelerini, benzer ve farklı yönlerini öğrenerek dünya vatandaşı olma bilincini edindiriyoruz. Yabancı dil dersleri ve uygulamalarıyla Küresel Farkındalık programını destekleyerek, öğrencilerimizi küresel meselelere dair bilgi sahibi kılmaya ve fikir üretmelerine olanak sağlıyoruz. Common European Framework (Avrupa Dil Çerçevesi) doğrultusunda şekillendirilmiş akademik müfredatla anaokulundan başlayarak tüm öğrencilerimize dünya vatandaşı olabilme imkânı sağlayarak, Native öğretmenler eşliğinde İngilizce başta olmak üzere Almanca, Fransızca ve İspanyolca dillerinde eğitim veriyoruz, öğrencilerimizin en az bir yabancı dili anadilleri gibi konuşmalarını ve hayatlarının bir parçası haline getirmelerini kolaylaştırıyoruz. M-Lead programı ile çocuklarımızın girişimcilik ve liderlik özelliklerini keşfetmelerini ve doğru şekilde planlamalarını destekliyoruz. Biz dünyada eğitim anlamında yeni trendleri, yaklaşımları uzman bir ekip ile takip ediyoruz. Öğretim programımızın büyük kısmını beceri odaklı dersler oluşturuyor. Çünkü ülkemizin ihtiyacı olan da bu tip insanlar. Uzun vadeli planlarımızda üretim odaklı bireyler yetiştirmek yatıyor. Bu çalışmaların tamamı Mektebim’i ayrıcalıklı kılıyor.

İNSAN KAYNAĞI MERKEZİ: MEKTEBİM AKADEMİ
Eğitim sisteminde teknoloji kullanımının önemi gün geçtikçe artıyor. Bu kapsamda son yıllarda Akıllı Okul Konsepti öne çıkıyor. Bu konsept hakkında ne düşünüyorsunuz? Okullarınızda bu konsepte uygun eğitimler veriyor musunuz?
Akıllı Okul Konsepti, doğru teknolojileri kullandığınız takdirde ve yapacağınız yatırımlarla işlevsellik kazanmaktadır ama en önemlisi doğru insan kaynağıdır. Bugün ülkemizde bu konsepte eğitim verdiğini söyleyen birçok kurum aslında tam anlamıyla akıllı okul konseptinde değildir. Kaynaklarınızı doğru kullanabilmeniz için öğretmenlerinizin teknoloji konusunda iyi eğitimli ve eğitimini aldığı teknolojiyi iyi uygulayan kişiler olması gerekir. Teknolojik alt yapınızın gelişmiş, kullandığınız uygulamaların ise kendini yenileyen ve güncelleyen uygulamalar olması önemlidir. Kullandığınız dijital eğitim materyalleri güncel değil ise iyi bir alt yapınızın olması ya da öğretmenlerinizin teknolojiyi iyi bilmesi bir işe yaramaz. Bu işe tam anlamıyla bir bütün olarak bakılmalıdır. Çarkın bir dişlisinde problem olduğunda sistem kullanılamaz hale gelir. Fatih Projesi çok güzel bir proje olmasına rağmen istenilen performansı yakalayamadı ve sürdürülebilir bir eğitim modeli olarak sistemin içinde var olamadı. Bunun en önemli sebeplerinden birinin insan kaynağının bu teknolojiyi kullanmayı bilmemesi olduğunu düşünüyorum. Okulu akıllı yapmak için çok iyi bir istihdama ihtiyacınız olur. Bunun için öncelikle öğretmenlerimizi iyi hazırlamalıyız. Mektebim olarak kurduğumuz Mektebim Akademi’de insan kaynağına büyük yatırım yapıyoruz. Öğretmenlerimize hizmet içi eğitimler veriyoruz. Konular hem dijital hem de basılı kaynak olarak ele alınıyor. Ayrıca öğrencilerin öğrenme stilleri, düşünme becerileri gibi birçok değişkeni göz önünde bulundurarak hazırlıkları yapıyoruz. Böylece öğrencimizin hangi becerileri edindiğini veya hangi akademik bilgiyi özümsediğini daha iyi görmüş oluyoruz. Biz Bütünsel Eğitim Modeli dediğimiz çatı modelimiz altında birçok argümanın olduğu gibi teknolojinin de yardımıyla eğitim sistemimizin içine entegre ediyor ve akıllı sınıf konseptinde eğitim veriyoruz.

BİLDİĞİM BANA YETER DİYENLER BAŞARILI OLAMAZ
Okulunuzda çalışacak öğretmenleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz, hangi kriterlere öncelik veriyorsunuz?
Vatan, millet ve çocuk sevgisi her şeyin önünde geliyor. Türkiye’de öğretmenlerimizde bu duygular fazlasıyla var. Aslında her sektörde olduğu gibi kendini geliştiren insan gücü oluşturmaya çalışıyoruz. “Bu bildiğim bana yeter” diyen insanlar başarılara imza atamazlar. Bilgiye aç öğretmenlerle çalışmak her şeyden daha önemli. Çünkü eğitim sistemleri, akademik içerikler her geçen gün değişiyor. Akademik yanının ne kadar güçlü olmasını bekliyorsak, sevgi ve şefkat duygusunun da o kadar güçlü olmasını bekliyoruz. Alanında uzmanlaşmış, pedagojik formasyonu bulunan, en az bir yabancı dili çok iyi bilen öğretmenleri tercih ederek, eğitim ilkelerimiz doğrultusunda ve Mektebim Akademi yardımıyla öğretmenlerimize yaşam boyu eğitim fırsatı sunuyoruz. Lisans eğitimi sonrasında lisansüstü eğitime devam etmek ve kendini geliştirmek isteyen öğretmenlerimize destek oluyor, kurum içerisinde idari olarak çalışmalar yürütecek öğretmenlerimizi öğretmen ve idareci akademilerinde hazırlıyoruz.

Öğrencilerinizi TEOG ve üniversite sınavlarına hazırlamak için yaptığınız çalışmalara da değinebilir misiniz?
Öncelikle öğrencilerimizi hem akademik hem de sosyal yönden çok yakın bir şekilde takip ediyoruz. Yaptığımız deneme sınavlarıyla ki hemen hemen her hafta sınav yapıyoruz, kazanım bazlı akademik takip gerçekleştiriyoruz. Eksik kazanımlarla ilgili hemen iyileştirme çalışmaları yapılarak diğer konuya geçmeden tüm eksiklerinin kapanmasını sağlıyoruz. Sınav başarısı için öğrencinin motivasyonu da çok önemlidir. Bu konuda Koç öğretmenlerimiz öğrencilerimize her anlamda destek oluyorlar. Yakın temasla ve ayrıntılı çalışmanın da meyvesini başarı olarak alıyoruz. TEOG ve YGS sürecini bireysel olarak çocuklarımızda takip ediyor, velilerimizi düzenli periyotlarda gelişimleriyle ilgili bilgilendiriyoruz. Okullarımızda sınav hazırlık süreçlerine destek vermek amacıyla ciddi çalışmalar yaptık. TEOG’tan YGS’ye birçok farklı sınav için yeni içerikler Mektebim eğitim sistemine dâhil oldu. Dersler bittikten sonra yapılan etütler ve hafta sonu yapılan ilave dersler, çocuklarımızın sınavlara hazırlanmasına ciddi bir katkılar sağlıyor.

ÖĞRENCİLER ANTROPOMETRİK TESTLERLE SPORA YÖNLENDİRİLİYOR
Öğrencilerinize sportif, sanatsal ve kültürel, yabancı dil alanında ne gibi imkânlar sunuyorsunuz?
Okullarımızda belki de dünyada eşine çok az rastlanan bir şekilde antropometrik ölçümler yapılıyor. Böylece öğrencinin hangi spora uygun olduğunu vücut oranları sayesinde öğreniyoruz. Ulusal ve uluslararası birçok başarı elde ediyoruz. Sanata öğrencilerimizi okul öncesinden itibaren yönlendiriyoruz. Yabancı dil okullarımızda edinim yoluyla veriliyor. Yani öğrenci kendi ana dilini nasıl öğrenmişse yabancı dili de böyle öğreniyor. Böylece “anlıyorum ama konuşamıyorum” klişesinden kurtulmuş oluyoruz. Anadili farklı olan Native öğretmenlerimiz sayesinde aksan ediniminden, deyimlere kadar birçok ayrıntı öğrencilerimize verilmiş oluyor. Her sene yabancı dil seviyeleri tarafsız uluslararası kuruluşlarla değerlendirmeye tabi tutularak velilerimize de geri bildirim yapıyoruz. İşbirliği içinde olduğumuz üniversiteler, kurum ve STK’lar ile öğrencilerimiz birçok uluslararası projede yer alıyor. Sosyal sorumluluk bilinci gelişmiş, toplumsal olaylar karşısında duyarlı ve farkındalık yaratan nesiller olarak hayatlarına devam etmeleri bizim için çok önemli. Sanatsal, sportif ve bilimsel açıdan gelişebilmeleri için kampüslerimizde fiziki alt yapısıyla fark yaratan sosyal alanlar oluşturuyoruz. Çocuklarımızın kendilerini keşfedebilmeleri için oluşturduğumuz alanlar ile fiziksel, zihinsel ve ruhsal gelişimlerini destekliyoruz. Kampüslerimizde kapalı yüzme havuzları, spor salonları, dans ve bale salonları, buz pisti, cep sineması, konferans salonu, müzik ve güzel sanatlar atölyesi, 3D laboratuvarları, ve branş laboratuvarları yer alıyor. Çocuklarımızı “Öğrenci Koçluğu” sistemi ile birebir takibe alıyoruz. Bunu yaparken velilerle çok yoğun ilişkiler kurarak onları da eğitim süreçlerimize dâhil ediyoruz. Çünkü biz şunu çok iyi biliyoruz ki, eğitim önce ailede başlar. Okullarımızda en az bir yabancı dili, ana dil seviyesinde öğrenen öğrencilerimiz ikinci bir yabancı dil eğitimi daha alabiliyor. Öğrencilerimiz en az bir yabancı dili ana dilleri gibi konuşurken ikici bir yabancı dil eğitimi alarak farkındalık oluşturuyor. Her yıl düzenlediğimiz NASA’ ya ve İsviçre CERN’e gezileriyle dünyanın kapılarını onlara açıyoruz. Sosyal, kültürel, tarihi yerleri gezmelerini ve görerek öğrenmelerini sağlıyoruz. Özgün eğitim modellerinin ve yabancı dil eğitiminin devamlılığını arttırmak amacıyla uluslararası ilişkilere ve işbirliği anlaşmalarına hız verdik. Amerika ve Avrupa’da birçok üniversiteyle ortak projelere imza atıyoruz.

Mektebim olarak gelecek döneme yönelik yeni yatırım planlarınız nelerdir?
2011 yılında 150 öğrencisiyle İstanbul Büyükçekmece’de temelleri atılan Mektebim, bugün 30 bine yakın öğrencisiyle Anaokulu, İlkokul, Ortaokul, Anadolu Lisesi, Anadolu Fen Lisesi ve Anadolu Sağlık Meslek Liselerinde çağdaş ve modern eğitim ortamlarında en son teknolojileri kullanarak hizmet veriyor. Yeni kampüs yatırımlarıyla Türkiye genelinde 51 kampüs 160 okul da faaliyet gösteriyor. İstanbul Avcılar, Atakent, Beylikdüzü, Beykent, Bahçelievler, Bakırköy, Fatih, Ataşehir, Ümraniye, Kartal, Büyükçekmece ve Silivri’de, Ankara İncek, Oran, Batıkent ve Etimesgut’ta, Tekirdağ Merkez ve Çorlu’da, Çiğli’de, Adana, Yalova, Yozgat, Balıkesir Edremit, Diyarbakır kampüslerinde eğitime devam eden Mektebim, akademik, sosyal ve kültürel başarılarıyla fark yaratarak, 2017-2018 eğitim öğretim yılında İstanbul Kartal, Kurtköy, Silivri, Ankara Mamak, Eryaman ve Yaşamkent, Kırklareli Lüleburgaz, İzmir Bornova ve Güzelbahçe, Konya Selçuklu, Tekirdağ Çorlu, Bursa Özlüce, Samsun Atakum, Trabzon Ortahisar ve Antalya Muratpaşa kampüsleriyle eğitim öğretim faaliyetlerine başlayacak. Okullarımızda görev alan akademik ve idari personel sayısı yaklaşık 6 bin bu sayıyı iki yıl içerisinde 15 bine çıkarmayı hedefliyoruz. İki yıl içerisinde 60 kampüs projemiz daha olacak kampüs sayımızı Türkiye genelinde 111’e çıkarmayı planlıyoruz. İki yıl sonra Mektebim Üniversitesi’ni İstanbul Büyükçekmece’de açmak istiyoruz. Çalışmalarımız bu yönde devam ediyor. Maarif Vakfı ile işbirliği içerisinde ve ihtiyaçlar doğrultusunda yurtdışı açılımımızı gerçekleştireceğiz.

VATAN MİLLET SEVGİSİ OLAN OKULLARI SEÇİN
Özel okul seçerken nelere dikkat etmek gerekiyor? Bu kapsamda velilere neler önerirsiniz?
Son dönemde gördük ki eğitimli insanlar Ülkemize kötülük yapmaya çalıştılar. Biz tüm anne ve babalara okul seçerken şunu tavsiye ediyoruz; ilk ölçütleri vatan millet sevgisinden emin oldukları bir okul olması olmalıdır. Dünyanın geldiği noktaya baktığımızda dünya vatandaşı olmak, 21. yüzyıl becerilerini edinebilmek çok önemli. Rekabete dayalı düzende bunlar olmazsa olmazlar. Bu yüzden ebevenyler okul seçerken çocuklarımızın donanımlı bireyler olarak yetişmelerini ön planda tutmalıdırlar. Fiziki alt yapıya ve sosyal ortamların bulunmasına dikkat etmeliler. “En iyi okul eve yakın okuldur” özellikle anaokulu ve ilkokulda çocuklarımız büyükşehirlerde trafik sorunlarından dolayı yollarda uzun zaman geçirmekte ve bu süreç okuldaki performanslarını düşürmektedir. Yakın lokasyonlardaki okulları tercih etmekte fayda var. Ayrıca okulun yurtdışı işbirliklerine, yabancı dil eğitimine, akademik kadrosuna bakmak ve hangi alanlarda başarılı olduğunu bilmek önemlidir.

KÜNYE BİLGİLERİ
Kuruluş Tarihi: 2011
Öğrenci Sayısı: 30 bin
Öğretmen Sayısı: Yaklaşık 6 Bin akademik ve idari personel
Kulüpler: Münazara, robotik, satranç, temel jimnastik, basketbol, yöresel halk oyunu, futbol, mini golf, yüzme, bale, tenis, mini voleybol, izcilik, orff eğitim, body percussion, piyano, illüstrasyon, kil/heykel, Art&Craft, 2. Yabancı dil drama, junior scrabble, Kral Arthur İng. Drama Kulüpleri bulunmaktadır.
İletişim Bilgileri: www.mektebimokullari.com 444 30 95

Yeni eğitim yılına Mektebim’den 16 yeni kampüs
2011 yılında kurulan, Anaokulu, İlkokul, Ortaokul, Anadolu Lisesi, Anadolu Fen Lisesi ve Anadolu Sağlık Meslek Liseleriyle çağdaş ve modern eğitim ortamlarında öğrencilerine dünya standartlarında eğitim imkânları sunan Mektebim, yeni eğitim öğretim yılında açacağı kampüslerin tanıtımını ve eğitime yapılan yatırımları aktarmak amacıyla Swissotel’de basın toplantısı düzenledi.
Türkiye genelinde 2017-2018 eğitim öğretim yılında açılacak olan 16 kampüsün tanıtım videosu izletildiği toplantıda konuşan Mektebim Okulları Kurucusu Ümit Kalko, yeni yatırımlarla Cumhurbaşkanının çağrısına destek verdiklerini belirtti. Kalko, öğretmen açıklığının hangi branşlarda olduğunu, eğitim yatırımlarını, yurtdışında FETÖ'nün eğitimle Türkiye'ye verdiği zararlar ve Mektebim Akademi hakkında bilgiler verdi. Türkiye genelinde 51 kampüs 160 okulu bulunan Mektebim’in bu yıl 16 yeni kampüsü faaliyete girecek. Akademik, sosyal ve kültürel başarılarıyla fark yaratan Mektebim’in 2017-2018 eğitim öğretim yılında İstanbul Kartal, Kurtköy, Silivri, Ankara Mamak, Eryaman ve Yaşamkent, Kırklareli Lüleburgaz, İzmir Bornova Folkart Time ve Güzelbahçe, Antalya Muratpaşa, Konya Selçuklu, Bursa Özlüce, Samsun Atakum, Afyon Merkez, Tekirdağ Çorlu ve Trabzon Ortahisar Kampüsleri faaliyete girecek. 30 bin öğrenciyle yeni yıla merhaba diyeceklerini belirten Mektebim Kurucusu Ümit Kalko, “Eğitim önemli bir iştir ve biz aldığımız sorumluluğun farkındayız. Türkiye’nin en büyük eğitim zinciri olma yolunda emin ve hızlı adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz. Hız ve kontrolsüz büyüme kaliteyi düşürür deniyor ama büyümenizin alt yapısını sağlam kurguladığınızda karşınıza çıkabilecek sorunları öncesinde çözmüş oluyorsunuz. Türkiye’nin iki önemli sorunu var. Eğitim ve Girişimcilik. Biz Eğitim girişimcisiyiz. Sorumluluğumuz çok büyük yaptığımız yatırımlarla, aldığımız sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmek için çabalıyoruz.” dedi.
Eğitim sektörüne sadece ticari açıdan bakmamak gerektiğini söyleyen Ümit Kalko, "Eğitimden kazandığınızı eğitime yatırdığınız sürece başarılı olabilirsiniz. Bugüne kadar bu temel ilke ile çalışmalarımızı sürdürdük. Önümüzdeki 2 yılda 60 kampüs daha açma hedefimiz var. İlk eğitim yatırımlarına başladığımızda bir tane okul açmak için çok zorlanmıştık. Ama her geçen büyüdük ve şu anda 6 bin çalışanı olan büyük bir aile olduk” şeklinde konuştu.

ÖZEL OKULLAŞMA 10 İÇİNDE %25 OLACAK
Kalko, “Türk eğitim sektörü içerisinde özel okullar gün geçtikçe önem kazanıyor. Geçtiğimiz yıllarda %4 olan özel okullaşma oranı son bir yılda %8’e yükseldi. Bu oranı Eğitim girişimcileri olarak yapacağımız yatırımlarla %25’e çıkarmaya ve Bakanlığımıza destek olmaya çalışıyoruz. 4+4+4 ile birlikte yaşanan değişikliğin olumlu yansımalarını sitem uygulandıkça görmeye devam edeceğiz. Mevcut sistemde dönemin ihtiyaçlarına göre değişikler yapılası normal karşılanmalıdır. Eğitim sisteminin düzgün şekilde işleyebilmesi için yeterli fiziki alanın ve istihdamın olması gerekiyor. Tam gün eğitime geçilmesi için Bakanlık start verdi. Bu süreçte birçok yeni dersliğe ve öğretmene ihtiyaç duyulacak. Devletteki mevcut fiziki yapının bunu karşılaması mümkün değil, bu açığı özel okulların doldurması gerekiyor. Yeni yatırımlarla ve teşviklerle özel okul sayısı artacak. Yine tam gün eğitimle birlikte derslik ihtiyacının artmasından dolayı öğretmen ihtiyacı da artacak. Mevcutta atanamayan öğretmenler için yapılacak iyi bir planlama bu sorunu çözecektir. Ülkemizdeki öğretmen açığının hangi branşlarda olduğu konusunda bilgi veren Kalko, '' Ülkemizde 350 bin atanamayan öğretmeniz var. Bu sayıyı bir anda duyunca korkunç geliyor. Alt yapısına baktığımız zaman bazı branşlarda ciddi fazlalaşmalar bazı branşlarda ciddi açıklar görüyoruz. Aslında bir planlama hatası olarak görüyorum. Özel okullara fizik, kimya ve biyoloji branşlarına 10 binlerce kişi başvururken, sınıf öğretmenliği, matematik, İngilizce ve rehberlik branşların öğretmen bulmakta zorlanılıyor. Yüksek Öğretim Kurumu'na talebimiz ya da ricamız; öğretmen eğitim fakültelerinin kontenjan planlamalarında şuan ki ihtiyaçlara göre, azaltmalar ya da arttırmalar yaparlarsa 4 yıllık süreçte hem atanmayan öğretmenlerin sayısı azalacaktır hem de sağlıklı insan kaynağı pompalamaya vesile olacaktır'' şeklinde konuştu.

> Mektebim’in uzun vadeli planı üretim odaklı bireyler yetiştirmek

Geliştirdiği özgün ‘eğitim motto’larıyla dikkatleri çeken Mektebim Okulları, ana okulundan liseye her kademeye özel sistem uyguluyor. Dünyadaki eğitim modllerini yakından izleyerek sistemlerini geliştirdiklerin belirten Mektebim Okulları Kurucusu Ümit Kalko, ile Mektebim’in eğitim modelini, hedeflerini ve özel okulculuğun gelişimini konuştuk.

umit_kalkoMektebim, diğer özel okullardan hangi özellikleriyle öne çıkıyor? Bu kapsamda okullarınızda uyguladığınız eğitim modelleri ve programları hakkında neler söyleyebilirsiniz? Ülkemizde uygulanan eğitim metotlarıyla, sizin uygulamalarınız arasında farklılıklar var mı?
Her eğitim kurumunun Milli Eğitim Bakanlığı’nın çizdiği sınırlar doğrultusunda eğitim anlayışları ve yaklaşımları bulunuyor. Mektebim olarak, öğrencilerimizin Dünyayı bilimsel ve teknolojik yönden yakından takip eden aynı zamanda da vatanına ve milletine bağlı, kültürel değerlere önem veren bireyler olarak yetişebilmeleri için özgün eğitim mottolarıyla eğitim öğretim faaliyetlerimiz sürdürüyoruz. İnovasyon, Finansal Okur Yazarlık, Küresel Farkındalık gibi yeni içerikler oluşturarak, anaokulundan liseye kadar yaşayarak öğrenen, dünyanın her yerinde öğrendiklerini kullanabilen öğrenciler için Bütünsel Eğitim Modelini hayata geçirdik. Anaokulunda “Dünya Benim Oyun Alanım”, ilkokulda “Dünya Benim Keşif Alanım”, ortaokulda “Dünya Benim Proje Alanım” ve lisede de “Dünya Benim Yaşam Alanım” mottolarıyla, bilimsel, bireysel, toplumsal ve küresel değerlere saygılı, vatanını ve milletini seven bir nesil oluşturmaya çalışıyoruz. Küresel Farkındalık programı ile öğrencilerimize yaşadıkları coğrafyanın sosyal ekonomik ve kültürel değerlerini öğreterek, diğer ülkelerin değerleriyle karşılaştırabilmelerini, benzer ve farklı yönlerini öğrenerek dünya vatandaşı olma bilincini edindiriyoruz. Yabancı dil dersleri ve uygulamalarıyla Küresel Farkındalık programını destekleyerek, öğrencilerimizi küresel meselelere dair bilgi sahibi kılmaya ve fikir üretmelerine olanak sağlıyoruz. Common European Framework (Avrupa Dil Çerçevesi) doğrultusunda şekillendirilmiş akademik müfredatla anaokulundan başlayarak tüm öğrencilerimize dünya vatandaşı olabilme imkânı sağlayarak, Native öğretmenler eşliğinde İngilizce başta olmak üzere Almanca, Fransızca ve İspanyolca dillerinde eğitim veriyoruz, öğrencilerimizin en az bir yabancı dili anadilleri gibi konuşmalarını ve hayatlarının bir parçası haline getirmelerini kolaylaştırıyoruz. M-Lead programı ile çocuklarımızın girişimcilik ve liderlik özelliklerini keşfetmelerini ve doğru şekilde planlamalarını destekliyoruz. Biz dünyada eğitim anlamında yeni trendleri, yaklaşımları uzman bir ekip ile takip ediyoruz. Öğretim programımızın büyük kısmını beceri odaklı dersler oluşturuyor. Çünkü ülkemizin ihtiyacı olan da bu tip insanlar. Uzun vadeli planlarımızda üretim odaklı bireyler yetiştirmek yatıyor. Bu çalışmaların tamamı Mektebim’i ayrıcalıklı kılıyor.

İNSAN KAYNAĞI MERKEZİ: MEKTEBİM AKADEMİ
Eğitim sisteminde teknoloji kullanımının önemi gün geçtikçe artıyor. Bu kapsamda son yıllarda Akıllı Okul Konsepti öne çıkıyor. Bu konsept hakkında ne düşünüyorsunuz? Okullarınızda bu konsepte uygun eğitimler veriyor musunuz?
Akıllı Okul Konsepti, doğru teknolojileri kullandığınız takdirde ve yapacağınız yatırımlarla işlevsellik kazanmaktadır ama en önemlisi doğru insan kaynağıdır. Bugün ülkemizde bu konsepte eğitim verdiğini söyleyen birçok kurum aslında tam anlamıyla akıllı okul konseptinde değildir. Kaynaklarınızı doğru kullanabilmeniz için öğretmenlerinizin teknoloji konusunda iyi eğitimli ve eğitimini aldığı teknolojiyi iyi uygulayan kişiler olması gerekir. Teknolojik alt yapınızın gelişmiş, kullandığınız uygulamaların ise kendini yenileyen ve güncelleyen uygulamalar olması önemlidir. Kullandığınız dijital eğitim materyalleri güncel değil ise iyi bir alt yapınızın olması ya da öğretmenlerinizin teknolojiyi iyi bilmesi bir işe yaramaz. Bu işe tam anlamıyla bir bütün olarak bakılmalıdır. Çarkın bir dişlisinde problem olduğunda sistem kullanılamaz hale gelir. Fatih Projesi çok güzel bir proje olmasına rağmen istenilen performansı yakalayamadı ve sürdürülebilir bir eğitim modeli olarak sistemin içinde var olamadı. Bunun en önemli sebeplerinden birinin insan kaynağının bu teknolojiyi kullanmayı bilmemesi olduğunu düşünüyorum. Okulu akıllı yapmak için çok iyi bir istihdama ihtiyacınız olur. Bunun için öncelikle öğretmenlerimizi iyi hazırlamalıyız. Mektebim olarak kurduğumuz Mektebim Akademi’de insan kaynağına büyük yatırım yapıyoruz. Öğretmenlerimize hizmet içi eğitimler veriyoruz. Konular hem dijital hem de basılı kaynak olarak ele alınıyor. Ayrıca öğrencilerin öğrenme stilleri, düşünme becerileri gibi birçok değişkeni göz önünde bulundurarak hazırlıkları yapıyoruz. Böylece öğrencimizin hangi becerileri edindiğini veya hangi akademik bilgiyi özümsediğini daha iyi görmüş oluyoruz. Biz Bütünsel Eğitim Modeli dediğimiz çatı modelimiz altında birçok argümanın olduğu gibi teknolojinin de yardımıyla eğitim sistemimizin içine entegre ediyor ve akıllı sınıf konseptinde eğitim veriyoruz.

BİLDİĞİM BANA YETER DİYENLER BAŞARILI OLAMAZ
Okulunuzda çalışacak öğretmenleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz, hangi kriterlere öncelik veriyorsunuz?
Vatan, millet ve çocuk sevgisi her şeyin önünde geliyor. Türkiye’de öğretmenlerimizde bu duygular fazlasıyla var. Aslında her sektörde olduğu gibi kendini geliştiren insan gücü oluşturmaya çalışıyoruz. “Bu bildiğim bana yeter” diyen insanlar başarılara imza atamazlar. Bilgiye aç öğretmenlerle çalışmak her şeyden daha önemli. Çünkü eğitim sistemleri, akademik içerikler her geçen gün değişiyor. Akademik yanının ne kadar güçlü olmasını bekliyorsak, sevgi ve şefkat duygusunun da o kadar güçlü olmasını bekliyoruz. Alanında uzmanlaşmış, pedagojik formasyonu bulunan, en az bir yabancı dili çok iyi bilen öğretmenleri tercih ederek, eğitim ilkelerimiz doğrultusunda ve Mektebim Akademi yardımıyla öğretmenlerimize yaşam boyu eğitim fırsatı sunuyoruz. Lisans eğitimi sonrasında lisansüstü eğitime devam etmek ve kendini geliştirmek isteyen öğretmenlerimize destek oluyor, kurum içerisinde idari olarak çalışmalar yürütecek öğretmenlerimizi öğretmen ve idareci akademilerinde hazırlıyoruz.

Öğrencilerinizi TEOG ve üniversite sınavlarına hazırlamak için yaptığınız çalışmalara da değinebilir misiniz?
Öncelikle öğrencilerimizi hem akademik hem de sosyal yönden çok yakın bir şekilde takip ediyoruz. Yaptığımız deneme sınavlarıyla ki hemen hemen her hafta sınav yapıyoruz, kazanım bazlı akademik takip gerçekleştiriyoruz. Eksik kazanımlarla ilgili hemen iyileştirme çalışmaları yapılarak diğer konuya geçmeden tüm eksiklerinin kapanmasını sağlıyoruz. Sınav başarısı için öğrencinin motivasyonu da çok önemlidir. Bu konuda Koç öğretmenlerimiz öğrencilerimize her anlamda destek oluyorlar. Yakın temasla ve ayrıntılı çalışmanın da meyvesini başarı olarak alıyoruz. TEOG ve YGS sürecini bireysel olarak çocuklarımızda takip ediyor, velilerimizi düzenli periyotlarda gelişimleriyle ilgili bilgilendiriyoruz. Okullarımızda sınav hazırlık süreçlerine destek vermek amacıyla ciddi çalışmalar yaptık. TEOG’tan YGS’ye birçok farklı sınav için yeni içerikler Mektebim eğitim sistemine dâhil oldu. Dersler bittikten sonra yapılan etütler ve hafta sonu yapılan ilave dersler, çocuklarımızın sınavlara hazırlanmasına ciddi bir katkılar sağlıyor.

ÖĞRENCİLER ANTROPOMETRİK TESTLERLE SPORA YÖNLENDİRİLİYOR
Öğrencilerinize sportif, sanatsal ve kültürel, yabancı dil alanında ne gibi imkânlar sunuyorsunuz?
Okullarımızda belki de dünyada eşine çok az rastlanan bir şekilde antropometrik ölçümler yapılıyor. Böylece öğrencinin hangi spora uygun olduğunu vücut oranları sayesinde öğreniyoruz. Ulusal ve uluslararası birçok başarı elde ediyoruz. Sanata öğrencilerimizi okul öncesinden itibaren yönlendiriyoruz. Yabancı dil okullarımızda edinim yoluyla veriliyor. Yani öğrenci kendi ana dilini nasıl öğrenmişse yabancı dili de böyle öğreniyor. Böylece “anlıyorum ama konuşamıyorum” klişesinden kurtulmuş oluyoruz. Anadili farklı olan Native öğretmenlerimiz sayesinde aksan ediniminden, deyimlere kadar birçok ayrıntı öğrencilerimize verilmiş oluyor. Her sene yabancı dil seviyeleri tarafsız uluslararası kuruluşlarla değerlendirmeye tabi tutularak velilerimize de geri bildirim yapıyoruz. İşbirliği içinde olduğumuz üniversiteler, kurum ve STK’lar ile öğrencilerimiz birçok uluslararası projede yer alıyor. Sosyal sorumluluk bilinci gelişmiş, toplumsal olaylar karşısında duyarlı ve farkındalık yaratan nesiller olarak hayatlarına devam etmeleri bizim için çok önemli. Sanatsal, sportif ve bilimsel açıdan gelişebilmeleri için kampüslerimizde fiziki alt yapısıyla fark yaratan sosyal alanlar oluşturuyoruz. Çocuklarımızın kendilerini keşfedebilmeleri için oluşturduğumuz alanlar ile fiziksel, zihinsel ve ruhsal gelişimlerini destekliyoruz. Kampüslerimizde kapalı yüzme havuzları, spor salonları, dans ve bale salonları, buz pisti, cep sineması, konferans salonu, müzik ve güzel sanatlar atölyesi, 3D laboratuvarları, ve branş laboratuvarları yer alıyor. Çocuklarımızı “Öğrenci Koçluğu” sistemi ile birebir takibe alıyoruz. Bunu yaparken velilerle çok yoğun ilişkiler kurarak onları da eğitim süreçlerimize dâhil ediyoruz. Çünkü biz şunu çok iyi biliyoruz ki, eğitim önce ailede başlar. Okullarımızda en az bir yabancı dili, ana dil seviyesinde öğrenen öğrencilerimiz ikinci bir yabancı dil eğitimi daha alabiliyor. Öğrencilerimiz en az bir yabancı dili ana dilleri gibi konuşurken ikici bir yabancı dil eğitimi alarak farkındalık oluşturuyor. Her yıl düzenlediğimiz NASA’ ya ve İsviçre CERN’e gezileriyle dünyanın kapılarını onlara açıyoruz. Sosyal, kültürel, tarihi yerleri gezmelerini ve görerek öğrenmelerini sağlıyoruz. Özgün eğitim modellerinin ve yabancı dil eğitiminin devamlılığını arttırmak amacıyla uluslararası ilişkilere ve işbirliği anlaşmalarına hız verdik. Amerika ve Avrupa’da birçok üniversiteyle ortak projelere imza atıyoruz.

Mektebim olarak gelecek döneme yönelik yeni yatırım planlarınız nelerdir?
2011 yılında 150 öğrencisiyle İstanbul Büyükçekmece’de temelleri atılan Mektebim, bugün 30 bine yakın öğrencisiyle Anaokulu, İlkokul, Ortaokul, Anadolu Lisesi, Anadolu Fen Lisesi ve Anadolu Sağlık Meslek Liselerinde çağdaş ve modern eğitim ortamlarında en son teknolojileri kullanarak hizmet veriyor. Yeni kampüs yatırımlarıyla Türkiye genelinde 51 kampüs 160 okul da faaliyet gösteriyor. İstanbul Avcılar, Atakent, Beylikdüzü, Beykent, Bahçelievler, Bakırköy, Fatih, Ataşehir, Ümraniye, Kartal, Büyükçekmece ve Silivri’de, Ankara İncek, Oran, Batıkent ve Etimesgut’ta, Tekirdağ Merkez ve Çorlu’da, Çiğli’de, Adana, Yalova, Yozgat, Balıkesir Edremit, Diyarbakır kampüslerinde eğitime devam eden Mektebim, akademik, sosyal ve kültürel başarılarıyla fark yaratarak, 2017-2018 eğitim öğretim yılında İstanbul Kartal, Kurtköy, Silivri, Ankara Mamak, Eryaman ve Yaşamkent, Kırklareli Lüleburgaz, İzmir Bornova ve Güzelbahçe, Konya Selçuklu, Tekirdağ Çorlu, Bursa Özlüce, Samsun Atakum, Trabzon Ortahisar ve Antalya Muratpaşa kampüsleriyle eğitim öğretim faaliyetlerine başlayacak. Okullarımızda görev alan akademik ve idari personel sayısı yaklaşık 6 bin bu sayıyı iki yıl içerisinde 15 bine çıkarmayı hedefliyoruz. İki yıl içerisinde 60 kampüs projemiz daha olacak kampüs sayımızı Türkiye genelinde 111’e çıkarmayı planlıyoruz. İki yıl sonra Mektebim Üniversitesi’ni İstanbul Büyükçekmece’de açmak istiyoruz. Çalışmalarımız bu yönde devam ediyor. Maarif Vakfı ile işbirliği içerisinde ve ihtiyaçlar doğrultusunda yurtdışı açılımımızı gerçekleştireceğiz.

VATAN MİLLET SEVGİSİ OLAN OKULLARI SEÇİN
Özel okul seçerken nelere dikkat etmek gerekiyor? Bu kapsamda velilere neler önerirsiniz?
Son dönemde gördük ki eğitimli insanlar Ülkemize kötülük yapmaya çalıştılar. Biz tüm anne ve babalara okul seçerken şunu tavsiye ediyoruz; ilk ölçütleri vatan millet sevgisinden emin oldukları bir okul olması olmalıdır. Dünyanın geldiği noktaya baktığımızda dünya vatandaşı olmak, 21. yüzyıl becerilerini edinebilmek çok önemli. Rekabete dayalı düzende bunlar olmazsa olmazlar. Bu yüzden ebevenyler okul seçerken çocuklarımızın donanımlı bireyler olarak yetişmelerini ön planda tutmalıdırlar. Fiziki alt yapıya ve sosyal ortamların bulunmasına dikkat etmeliler. “En iyi okul eve yakın okuldur” özellikle anaokulu ve ilkokulda çocuklarımız büyükşehirlerde trafik sorunlarından dolayı yollarda uzun zaman geçirmekte ve bu süreç okuldaki performanslarını düşürmektedir. Yakın lokasyonlardaki okulları tercih etmekte fayda var. Ayrıca okulun yurtdışı işbirliklerine, yabancı dil eğitimine, akademik kadrosuna bakmak ve hangi alanlarda başarılı olduğunu bilmek önemlidir.

KÜNYE BİLGİLERİ
Kuruluş Tarihi: 2011
Öğrenci Sayısı: 30 bin
Öğretmen Sayısı: Yaklaşık 6 Bin akademik ve idari personel
Kulüpler: Münazara, robotik, satranç, temel jimnastik, basketbol, yöresel halk oyunu, futbol, mini golf, yüzme, bale, tenis, mini voleybol, izcilik, orff eğitim, body percussion, piyano, illüstrasyon, kil/heykel, Art&Craft, 2. Yabancı dil drama, junior scrabble, Kral Arthur İng. Drama Kulüpleri bulunmaktadır.
İletişim Bilgileri: www.mektebimokullari.com 444 30 95

Yeni eğitim yılına Mektebim’den 16 yeni kampüs
2011 yılında kurulan, Anaokulu, İlkokul, Ortaokul, Anadolu Lisesi, Anadolu Fen Lisesi ve Anadolu Sağlık Meslek Liseleriyle çağdaş ve modern eğitim ortamlarında öğrencilerine dünya standartlarında eğitim imkânları sunan Mektebim, yeni eğitim öğretim yılında açacağı kampüslerin tanıtımını ve eğitime yapılan yatırımları aktarmak amacıyla Swissotel’de basın toplantısı düzenledi.
Türkiye genelinde 2017-2018 eğitim öğretim yılında açılacak olan 16 kampüsün tanıtım videosu izletildiği toplantıda konuşan Mektebim Okulları Kurucusu Ümit Kalko, yeni yatırımlarla Cumhurbaşkanının çağrısına destek verdiklerini belirtti. Kalko, öğretmen açıklığının hangi branşlarda olduğunu, eğitim yatırımlarını, yurtdışında FETÖ'nün eğitimle Türkiye'ye verdiği zararlar ve Mektebim Akademi hakkında bilgiler verdi. Türkiye genelinde 51 kampüs 160 okulu bulunan Mektebim’in bu yıl 16 yeni kampüsü faaliyete girecek. Akademik, sosyal ve kültürel başarılarıyla fark yaratan Mektebim’in 2017-2018 eğitim öğretim yılında İstanbul Kartal, Kurtköy, Silivri, Ankara Mamak, Eryaman ve Yaşamkent, Kırklareli Lüleburgaz, İzmir Bornova Folkart Time ve Güzelbahçe, Antalya Muratpaşa, Konya Selçuklu, Bursa Özlüce, Samsun Atakum, Afyon Merkez, Tekirdağ Çorlu ve Trabzon Ortahisar Kampüsleri faaliyete girecek. 30 bin öğrenciyle yeni yıla merhaba diyeceklerini belirten Mektebim Kurucusu Ümit Kalko, “Eğitim önemli bir iştir ve biz aldığımız sorumluluğun farkındayız. Türkiye’nin en büyük eğitim zinciri olma yolunda emin ve hızlı adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz. Hız ve kontrolsüz büyüme kaliteyi düşürür deniyor ama büyümenizin alt yapısını sağlam kurguladığınızda karşınıza çıkabilecek sorunları öncesinde çözmüş oluyorsunuz. Türkiye’nin iki önemli sorunu var. Eğitim ve Girişimcilik. Biz Eğitim girişimcisiyiz. Sorumluluğumuz çok büyük yaptığımız yatırımlarla, aldığımız sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmek için çabalıyoruz.” dedi.
Eğitim sektörüne sadece ticari açıdan bakmamak gerektiğini söyleyen Ümit Kalko, "Eğitimden kazandığınızı eğitime yatırdığınız sürece başarılı olabilirsiniz. Bugüne kadar bu temel ilke ile çalışmalarımızı sürdürdük. Önümüzdeki 2 yılda 60 kampüs daha açma hedefimiz var. İlk eğitim yatırımlarına başladığımızda bir tane okul açmak için çok zorlanmıştık. Ama her geçen büyüdük ve şu anda 6 bin çalışanı olan büyük bir aile olduk” şeklinde konuştu.

ÖZEL OKULLAŞMA 10 İÇİNDE %25 OLACAK
Kalko, “Türk eğitim sektörü içerisinde özel okullar gün geçtikçe önem kazanıyor. Geçtiğimiz yıllarda %4 olan özel okullaşma oranı son bir yılda %8’e yükseldi. Bu oranı Eğitim girişimcileri olarak yapacağımız yatırımlarla %25’e çıkarmaya ve Bakanlığımıza destek olmaya çalışıyoruz. 4+4+4 ile birlikte yaşanan değişikliğin olumlu yansımalarını sitem uygulandıkça görmeye devam edeceğiz. Mevcut sistemde dönemin ihtiyaçlarına göre değişikler yapılası normal karşılanmalıdır. Eğitim sisteminin düzgün şekilde işleyebilmesi için yeterli fiziki alanın ve istihdamın olması gerekiyor. Tam gün eğitime geçilmesi için Bakanlık start verdi. Bu süreçte birçok yeni dersliğe ve öğretmene ihtiyaç duyulacak. Devletteki mevcut fiziki yapının bunu karşılaması mümkün değil, bu açığı özel okulların doldurması gerekiyor. Yeni yatırımlarla ve teşviklerle özel okul sayısı artacak. Yine tam gün eğitimle birlikte derslik ihtiyacının artmasından dolayı öğretmen ihtiyacı da artacak. Mevcutta atanamayan öğretmenler için yapılacak iyi bir planlama bu sorunu çözecektir. Ülkemizdeki öğretmen açığının hangi branşlarda olduğu konusunda bilgi veren Kalko, '' Ülkemizde 350 bin atanamayan öğretmeniz var. Bu sayıyı bir anda duyunca korkunç geliyor. Alt yapısına baktığımız zaman bazı branşlarda ciddi fazlalaşmalar bazı branşlarda ciddi açıklar görüyoruz. Aslında bir planlama hatası olarak görüyorum. Özel okullara fizik, kimya ve biyoloji branşlarına 10 binlerce kişi başvururken, sınıf öğretmenliği, matematik, İngilizce ve rehberlik branşların öğretmen bulmakta zorlanılıyor. Yüksek Öğretim Kurumu'na talebimiz ya da ricamız; öğretmen eğitim fakültelerinin kontenjan planlamalarında şuan ki ihtiyaçlara göre, azaltmalar ya da arttırmalar yaparlarsa 4 yıllık süreçte hem atanmayan öğretmenlerin sayısı azalacaktır hem de sağlıklı insan kaynağı pompalamaya vesile olacaktır'' şeklinde konuştu.

Son Güncelleme: Perşembe, 27 Nisan 2017 17:25

Gösterim: 1938

Avrupa Koleji Okulları’nın kurulduğu günden itibaren eğitimde nicelikten çok niteliğini artırmaya önem veren bir kurum olduğunu vurgulayan Avrupa Koleji Kazlıçeşme Kampüsü Ortaokul Eğitim Koordinatörü Kıymet Altunsoy, “Kurumumuz hiçbir zaman aynı öğretim yılı içerisinde onlarca kampüs açan şubeleşmiş bir eğitim kurumu olmayacaktır.” diyor. Avrupa Koleji Okulları’nın en yeni üyesi olarak Adakent Üniversitesi’nin açıldığını belirten Altunsoy ile Avrupa Koleji Okulları’nın eğitimde sunduğu olanakları konuştuk.

kiymet_altinsoy_avrupaAvrupa Koleji diğer özel okullardan hangi özellikleriyle öne çıkıyor? Bu kapsamda okullarınızda uyguladığınız eğitim modelleri ve programları hakkında neler söyleyebilirsiniz? Ülkemizde uygulanan eğitim metotlarıyla sizin uygulamalarınız arasında farklılıklar var mı?
Okul öncesinden başlayarak ilkokul boyunca öğrendiği yabancı dilleri günlük hayatına dahil eden, bilimsel düşünebilmeyi öğrenen, konuşma ve yazmayla kendini etkin olarak ifade edebilme becerisini içselleştiren öğrenciler, ortaokul düzeyine geldiklerinde daha geniş akademik sorumluluk düzeyine hazır hale gelirler.
Ortaokul dönemi, öğrencilerin ilgi alanları ile birlikte güçlü yönlerini de tanımlamaya başladıkları bir dönemdir. Bu dönem boyunca öğrencilerin sosyal ve ruhsal gelişimleri rehberlik servisi tarafından yakından takip edilir. Akademik gelişimin ise ders öğretmenleri ve eğitim koordinatörlüğü tarafından yakından takip edilerek öğrenci ve velilere sürekli dönüt verilir. Akademik başarının devamlılığı okullarımızda esastır.
Öğrencilerimize kazandırılması öncelikli olan beceriler; okuduğunu anlayabilme, yorum yapabilme ve bütün bunları sağlayabilmek için de kitap okumayı günlük hayatının bir parçası haline getirmek olarak sıralanabilir. Bu nedenle yabancı dil derslerinin yanında farklı içeriklerin yer aldığı Türkçe dersleri de ağırlıklı olarak verilmektedir.
Öğrenciler Avrupa Koleji Okullarında merkezi sınavlara sistematik bir çalışma disiplini içinde hazırlanırlar. Bu çalışma sistemi 5. sınıftan başlayıp 8. sınıfın sonuna kadar planlanmıştır ve bu çerçevede yürütülür. Okul bünyesinde gerçekleştirilen ülke geneline açık deneme sınavları sayesinde öğrencilerimizin merkezi sınavlar öncesi gerçeğe yakın performansları elde edilir ve çalışmalar buna göre yönlendirilir. Bire bir takip ve eksik tamamlama programları sayesinde öğrenciler hedefledikleri bir üst öğretim kurumuna girmeye hak kazanmaktadırlar.
GEREKTİĞİ YERDE GEREKTİĞİ KADAR TEKNOLOJİ
Eğitim sisteminde teknoloji kullanımının önemi gün geçtikçe artıyor. Bu kapsamda son yıllarda Akıllı Okul Konsepti öne çıkıyor. Bu konsept hakkında ne düşünüyorsunuz? Okullarınızda bu konsepte uygun eğitimler veriyor musunuz?
Eğitim teknolojisi alanında kullanılabilecek her materyali programlarımıza dahil etmeye çalışıyoruz. Eğitim teknologlarımızın aktif rol aldığı bu süreç çok detaylı planlanmaktadır. Teknolojinin amaç değil araç olduğunu vurgulayarak planlanan çalışmalarımız sayesinde daha da zenginleştirilmiş eğitim programlarımızla yolumuza devam etmekteyiz. Dijital kitaplarımız, ders içi uygulamalarımız ve teknolojinin entegre edildiği içeriklerin hazırlanması bu konuda meslek içi eğitim almış öğretmen kadromuzun da eseridir. Okul çatısı altında eğitim öğretimin sağlıklı bir biçimde yürütülmesi amacına uygun her uygulamaya kapımız açık ancak teknolojiyi her alanda kullanmak veya onu bir amaç olarak algılamak çok doğru bir yaklaşım değil. Gerektiği kadar gerektiği yerde kullanım konusunda hassas davranmaktayız.
ÇÖZÜM ODAKLI ÖĞRETMENLER
Okulunuzda çalışacak öğretmenleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz, hangi kriterlere öncelik veriyorsunuz?
Öğretmen kadromuzu oluştururken göz önünde ilk bulundurduğumuz kriterler kurum kültürümüze uyum ve projelerimizi yürütebilecek donanımlara sahip olunması diyebiliriz. Öğretmenlerimizin kendi alanlarındaki deneyimleri ve çağı yakalamaya yönelik tutumları önemlidir. Yeniliklere açık olmak, öğrenmeyi ve öğrendiklerini uygulamayı hedeflemek, uygulama sonuçlarını değerlendirerek gerekli değişimleri yapıp bu bilgileri yeni durumlara entegre edebilmek öğretmenlerimizde aradığımız önemli özelliklerdir. Öğrenci, veli ve ait olduğu ekip içindeki iletişim becerileri gelişmiş ve çözüm odaklı çalışan bir öğretmen profilimiz vardır. Öğretmenlerimiz okullarımızda ait oldukları ekiplerin içerisinde kendilerine uygun görevler alırlar ve ekip ruhundan kopmadan görevlerini yerine getirirler. Öğretmenlerimiz büyük bir ailenin fertleri olduklarını bilir ve bu güven duygusuyla yol alırlar.
EZBERCİ DEĞİL ANALİTİK BECERİYE DAYALI EĞİTİM
Öğrencilerinizi TEOG ve üniversite sınavlarına hazırlamak için yaptığınız çalışmalara da değinebilir misiniz?
Avrupa Okullarında öğrencilerin farklılıklarını gözeten, modern ve yenilikçi bir eğitim anlayışı ile her birinin hedeflerine ulaşması için çağdaş programlar gerçekleştirir ve destekleriz. Merkezi sınavlar, Türk eğitim sisteminin bir gerçeğidir. TEOG çalışmaları kademeli olarak 5. sınıftan itibaren artarak 8. sınıfta en yoğun duruma gelir. Bu çalışmaların içeriğinde okul çapında veya Türkiye çapında uygulanan denemeler, bireysel etütler, TEOG çalışma istasyonları, okul gezileri, online çalışma fırsatları, öğrenci ve veli seminerleri, danışmanlık sistemi (7. sınıftan itibaren) ve ihtiyaca göre belirlenen çalışma grupları etkinlikleri yer almaktadır.
Tüm bu çalışmaların temelinde öğrencilerimizi doğru yönlendirmek ve onlara rehberlik etmek vardır. Danışman öğretmenlik sistemimiz ve rehber öğretmenlerimizin yakın takip ve destekleri öğrencilerimizi bu süreçte başarılı kılmaktadır. Doğru hedef belirlemek bu çalışmanın en önemli parçasıdır. Bu konuda öğrencilerimizin farkındalıklarını artırmak amacıyla hedefledikleri okullara geziler düzenlenir ve bu ortamlar daha yakından tanıtılır.
Kısaca ana hatlarıyla özetlenen TEOG sınavı hazırlık çalışmalarının sonucunda öğrencilerimiz hedefledikleri öğretim kurumlarına girebilmektedirler. Bu da tabi ki kapsamlı bir organizasyonun sonucunda elde edilen başarının göstergesidir.
Ulusal ve uluslararası üniversiteye hazırlık çalışmaları 9. sınıf itibariyle sistematik olarak başlatılmaktadır. Bu çalışmalar okulumuzun her seviyesinde yoğun olarak yapılmaktadır. Ölçme değerlendirme ve program geliştirme birimi tarafından yürütülen ve akademik danışmanlarla desteklenen sınav hazırlık programı öğrencilerin sınav başarısına odaklanmıştır. Ayrıca rehberlik servisimizin kariyer planlamadaki çalışmaları sayesinde öğrencilerimiz 12. sınıfa geldiklerinde ne istediğini bilen, mesleği konusunda karara vermiş ve sürece odaklanmış bir birey olurlar. Her öğrenciyi akademik altyapısı, ilgisi ve yeteneği doğrultusunda üst eğitim kurumuna ve hayata hazırlamak lise programının ana hedefidir.
Geleceğin Türkiye’sinde ve dünyada etkin ve sağlam bir kişilik eğitimi, sosyalleşme, sanat ve spor eğitimi, değerler eğitimi, kültürel etkinlikler ön plana çıkarılmaktadır.
Ezberciliğe değil, yoruma ve analitik beceriye dayalı akademik alt yapıyla birleştirilen bu özellikler öğrencileri başarılı kılmaktadır.
Öğrencilerinize sportif, sanatsal, kültürel ve yabancı dil alanında ne gibi imkânlar sunuyorsunuz?
Öğrencilerimizin; kulüp çalışmaları, geziler, söyleşiler ve benzeri çeşitli sosyal etkinliklerle hayatları boyunca unutamayacakları, öz geçmişlerinde gururla belirtebilecekleri sosyal ve akademik başarılar edinmeleri hedeflenmektedir. Sosyal kulüplerimiz her eğitim-öğretim yılı başında eğitim kadromuzun ve öğrencilerimizin görüşleri, ulusal/uluslararası eğitim platformlarında düzenlenen proje ve etkinlikler dikkate alınarak oluşturulmaktadır.
Sene başı “Etkinlikler Takvimi” belirlenirken spor, sanat, dil, kültür, bilim ve teknoloji gibi bireyin gelişiminde en önemli alanlar, öğrencilerimizin yaş gurubuna göre tek başına veya birlikte değerlendirilebilmektedir.
Spor salonları, sanat atölyeleri, müzik derslikleri, laboratuvarlar, teknoloji sınıfları, konferans salonları, çim saha ve açık/kapalı birçok etkinlik alanlarımızla öğrencilerimiz, altyapı ve donanımları sürekli güncellenen eğitim-öğretim ortamlarında çalışmalarını devam ettirmektedirler.
GÜVENLİ OKUL İYİ OKULDUR
Özel okul seçerken nelere dikkat etmek gerekiyor? Bu kapsamda velilere neler önerirsiniz?
Öncelikle okul seçimi yapmanın ilk şartı çocuğunuzu iyi tanımaktan geçer. Çocuğun ilgi alanları, yetenekleri ve geleceğe dair fikirlerinin neler olduğunu bilerek yola çıkmak gerekir. Seçilecek okulun sosyal imkanları ve öğretim programları konusunda detaylı bilgi alınmalıdır. Okulların vizyonları çok önemlidir. Türkiye’nin bir sınav gerçeği var. Eğitim sadece merkezi sınav odaklı mı olmalı yoksa hayata dair diğer değer ve becerilerin de okul programlarında yer almasını mı tercih edersiniz? Çocuğunuz hangi duruma daha uygun? İşte bu soruların kesin yanıtlarını bulmuş şekilde bu seçimleri yapmak gerekir. Ve son olarak güvenli okul, iyi okuldur. Güven kelimesi altında pek çok kavram algılanabilir. Güvenli okul, her yönden çocuğunuzun emin ellerde olduğunu hissedebileceğiniz yerdir. Okul seçimi yapılmadan önce kafalarda bu durum ve tanımlar netleştirilmelidir. Ne istediğimize tam olarak karar verdiğimizde okul seçimi yolunda uzun bir mesafe kat etmiş oluruz.
AVRUPA’NIN YENİ MARKASI: ADAKENT ÜNİVERSİTESİ
Avrupa Koleji olarak gelecek döneme yönelik yeni yatırım planlarınız nelerdir?
Avrupa Koleji Okulları, kurulduğu günden itibaren eğitimde nicelikten çok niteliğini artırmaya önem veren bir kurum olmuştur. Kurumumuz hiçbir zaman aynı öğretim yılı içerisinde onlarca kampüs açan şubeleşmiş bir eğitim kurumu olmayacaktır. Kurum olarak ilkemiz, standart eğitim kalitemizi tüm kampüslerimizde eşit olarak sunabilmektir. Kurumlarımızın en yeni üyesi olan Adakent Üniversitesi bu öğretim yılı başında öğrenime açılmış ve gelecek yıl da eklenen yeni bölümleriyle daha da büyümüş olarak eğitim sektöründeki yerini alacaktır. Kurumlarımızın bu öğretim yılına dair en büyük yatırımı hiç kuşku yok ki bu konudadır.
Burs fırsatlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Okullarımızın burs olanakları Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirtilen ölçütlerde öğrencilerimize sunulmaktadır. Yine kurumlarımızın burs yönetmeliklerinde yer alan şartlar doğrultusunda öğrencilerimize burs olanakları yaratılmaktadır.
AVRUPA KOLEJİ OKULLARINDA:
• Öğrenciler kendilerini bir birey olarak fark edildikleri ve önemsendikleri sıcak bir ortamda bulurlar.
• Branşında uzman ve deneyimli öğretmenleriyle birlikte farklı dünyalara yol alırlar.
• Proje çalışmalarında yer alan öğrencilerimiz hayata farklı bir açıdan bakabilmeyi de öğrenir. Girdikleri yarışmalar sayesinde okullarına aidiyet duygularını artırdıkları gibi çalışmalarını farklı ortamlarda sunarak özgüvenlerini de artırırlar.
• Öğrencilerimiz çevreye ve insanların ihtiyaçlarına karşı son derece duyarlı bir yaklaşıma sahip olurlar. Verilen bu yöndeki eğitimin en güzel göstergesi öğrencilerimizin aktif görev aldıkları ve senede iki kez yapılan yardım kermeslerimizdir. Ayrıca her yıl ihtiyacı olan okullara yardım amaçlı yapılan kampanyalarda da öğrencilerimiz aktif rol alırlar.
• Öğretimi sağlam temellere dayandırma hedefinden dolayı eksik kazanımlarının kalmaması konusunda öğrencilerimiz takip edilir ve bireysel çalışmalar ile desteklenirler.
• Yapılan tüm ölçmeler ilgili birim tarafından değerlendirilir ve detaylı analizleri K12.net sistemi üzerinden velilere iletilir.
• Tüm ölçme sonuçları öğretmenler tarafından da detaylı incelenerek gerekli ek çalışmalar bunların ışığında planlanır.
• Öğrenciler yılda en az 8-10 kitap okurlar ve öğretmenleri ile bu kitaplar üzerinde çalışırlar.
• Öğrenciye ait tüm konular velilere zamanında iletilir ve gerekli çalışmalar konusunda veli bilgilendirilir.
• Bireysel veli-öğretmen-öğrenci görüşmeleri yapılarak üçlü bir güven ortamı sağlanır.
• Rehberlik servisi tarafından aylık veli seminerleri ve Anne-Baba Okullları planlanır ve hayata geçirilir.

> Avrupa Koleji’nde her kampüste standart eğitim kalitesi

Avrupa Koleji Okulları’nın kurulduğu günden itibaren eğitimde nicelikten çok niteliğini artırmaya önem veren bir kurum olduğunu vurgulayan Avrupa Koleji Kazlıçeşme Kampüsü Ortaokul Eğitim Koordinatörü Kıymet Altunsoy, “Kurumumuz hiçbir zaman aynı öğretim yılı içerisinde onlarca kampüs açan şubeleşmiş bir eğitim kurumu olmayacaktır.” diyor. Avrupa Koleji Okulları’nın en yeni üyesi olarak Adakent Üniversitesi’nin açıldığını belirten Altunsoy ile Avrupa Koleji Okulları’nın eğitimde sunduğu olanakları konuştuk.

kiymet_altinsoy_avrupaAvrupa Koleji diğer özel okullardan hangi özellikleriyle öne çıkıyor? Bu kapsamda okullarınızda uyguladığınız eğitim modelleri ve programları hakkında neler söyleyebilirsiniz? Ülkemizde uygulanan eğitim metotlarıyla sizin uygulamalarınız arasında farklılıklar var mı?
Okul öncesinden başlayarak ilkokul boyunca öğrendiği yabancı dilleri günlük hayatına dahil eden, bilimsel düşünebilmeyi öğrenen, konuşma ve yazmayla kendini etkin olarak ifade edebilme becerisini içselleştiren öğrenciler, ortaokul düzeyine geldiklerinde daha geniş akademik sorumluluk düzeyine hazır hale gelirler.
Ortaokul dönemi, öğrencilerin ilgi alanları ile birlikte güçlü yönlerini de tanımlamaya başladıkları bir dönemdir. Bu dönem boyunca öğrencilerin sosyal ve ruhsal gelişimleri rehberlik servisi tarafından yakından takip edilir. Akademik gelişimin ise ders öğretmenleri ve eğitim koordinatörlüğü tarafından yakından takip edilerek öğrenci ve velilere sürekli dönüt verilir. Akademik başarının devamlılığı okullarımızda esastır.
Öğrencilerimize kazandırılması öncelikli olan beceriler; okuduğunu anlayabilme, yorum yapabilme ve bütün bunları sağlayabilmek için de kitap okumayı günlük hayatının bir parçası haline getirmek olarak sıralanabilir. Bu nedenle yabancı dil derslerinin yanında farklı içeriklerin yer aldığı Türkçe dersleri de ağırlıklı olarak verilmektedir.
Öğrenciler Avrupa Koleji Okullarında merkezi sınavlara sistematik bir çalışma disiplini içinde hazırlanırlar. Bu çalışma sistemi 5. sınıftan başlayıp 8. sınıfın sonuna kadar planlanmıştır ve bu çerçevede yürütülür. Okul bünyesinde gerçekleştirilen ülke geneline açık deneme sınavları sayesinde öğrencilerimizin merkezi sınavlar öncesi gerçeğe yakın performansları elde edilir ve çalışmalar buna göre yönlendirilir. Bire bir takip ve eksik tamamlama programları sayesinde öğrenciler hedefledikleri bir üst öğretim kurumuna girmeye hak kazanmaktadırlar.
GEREKTİĞİ YERDE GEREKTİĞİ KADAR TEKNOLOJİ
Eğitim sisteminde teknoloji kullanımının önemi gün geçtikçe artıyor. Bu kapsamda son yıllarda Akıllı Okul Konsepti öne çıkıyor. Bu konsept hakkında ne düşünüyorsunuz? Okullarınızda bu konsepte uygun eğitimler veriyor musunuz?
Eğitim teknolojisi alanında kullanılabilecek her materyali programlarımıza dahil etmeye çalışıyoruz. Eğitim teknologlarımızın aktif rol aldığı bu süreç çok detaylı planlanmaktadır. Teknolojinin amaç değil araç olduğunu vurgulayarak planlanan çalışmalarımız sayesinde daha da zenginleştirilmiş eğitim programlarımızla yolumuza devam etmekteyiz. Dijital kitaplarımız, ders içi uygulamalarımız ve teknolojinin entegre edildiği içeriklerin hazırlanması bu konuda meslek içi eğitim almış öğretmen kadromuzun da eseridir. Okul çatısı altında eğitim öğretimin sağlıklı bir biçimde yürütülmesi amacına uygun her uygulamaya kapımız açık ancak teknolojiyi her alanda kullanmak veya onu bir amaç olarak algılamak çok doğru bir yaklaşım değil. Gerektiği kadar gerektiği yerde kullanım konusunda hassas davranmaktayız.
ÇÖZÜM ODAKLI ÖĞRETMENLER
Okulunuzda çalışacak öğretmenleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz, hangi kriterlere öncelik veriyorsunuz?
Öğretmen kadromuzu oluştururken göz önünde ilk bulundurduğumuz kriterler kurum kültürümüze uyum ve projelerimizi yürütebilecek donanımlara sahip olunması diyebiliriz. Öğretmenlerimizin kendi alanlarındaki deneyimleri ve çağı yakalamaya yönelik tutumları önemlidir. Yeniliklere açık olmak, öğrenmeyi ve öğrendiklerini uygulamayı hedeflemek, uygulama sonuçlarını değerlendirerek gerekli değişimleri yapıp bu bilgileri yeni durumlara entegre edebilmek öğretmenlerimizde aradığımız önemli özelliklerdir. Öğrenci, veli ve ait olduğu ekip içindeki iletişim becerileri gelişmiş ve çözüm odaklı çalışan bir öğretmen profilimiz vardır. Öğretmenlerimiz okullarımızda ait oldukları ekiplerin içerisinde kendilerine uygun görevler alırlar ve ekip ruhundan kopmadan görevlerini yerine getirirler. Öğretmenlerimiz büyük bir ailenin fertleri olduklarını bilir ve bu güven duygusuyla yol alırlar.
EZBERCİ DEĞİL ANALİTİK BECERİYE DAYALI EĞİTİM
Öğrencilerinizi TEOG ve üniversite sınavlarına hazırlamak için yaptığınız çalışmalara da değinebilir misiniz?
Avrupa Okullarında öğrencilerin farklılıklarını gözeten, modern ve yenilikçi bir eğitim anlayışı ile her birinin hedeflerine ulaşması için çağdaş programlar gerçekleştirir ve destekleriz. Merkezi sınavlar, Türk eğitim sisteminin bir gerçeğidir. TEOG çalışmaları kademeli olarak 5. sınıftan itibaren artarak 8. sınıfta en yoğun duruma gelir. Bu çalışmaların içeriğinde okul çapında veya Türkiye çapında uygulanan denemeler, bireysel etütler, TEOG çalışma istasyonları, okul gezileri, online çalışma fırsatları, öğrenci ve veli seminerleri, danışmanlık sistemi (7. sınıftan itibaren) ve ihtiyaca göre belirlenen çalışma grupları etkinlikleri yer almaktadır.
Tüm bu çalışmaların temelinde öğrencilerimizi doğru yönlendirmek ve onlara rehberlik etmek vardır. Danışman öğretmenlik sistemimiz ve rehber öğretmenlerimizin yakın takip ve destekleri öğrencilerimizi bu süreçte başarılı kılmaktadır. Doğru hedef belirlemek bu çalışmanın en önemli parçasıdır. Bu konuda öğrencilerimizin farkındalıklarını artırmak amacıyla hedefledikleri okullara geziler düzenlenir ve bu ortamlar daha yakından tanıtılır.
Kısaca ana hatlarıyla özetlenen TEOG sınavı hazırlık çalışmalarının sonucunda öğrencilerimiz hedefledikleri öğretim kurumlarına girebilmektedirler. Bu da tabi ki kapsamlı bir organizasyonun sonucunda elde edilen başarının göstergesidir.
Ulusal ve uluslararası üniversiteye hazırlık çalışmaları 9. sınıf itibariyle sistematik olarak başlatılmaktadır. Bu çalışmalar okulumuzun her seviyesinde yoğun olarak yapılmaktadır. Ölçme değerlendirme ve program geliştirme birimi tarafından yürütülen ve akademik danışmanlarla desteklenen sınav hazırlık programı öğrencilerin sınav başarısına odaklanmıştır. Ayrıca rehberlik servisimizin kariyer planlamadaki çalışmaları sayesinde öğrencilerimiz 12. sınıfa geldiklerinde ne istediğini bilen, mesleği konusunda karara vermiş ve sürece odaklanmış bir birey olurlar. Her öğrenciyi akademik altyapısı, ilgisi ve yeteneği doğrultusunda üst eğitim kurumuna ve hayata hazırlamak lise programının ana hedefidir.
Geleceğin Türkiye’sinde ve dünyada etkin ve sağlam bir kişilik eğitimi, sosyalleşme, sanat ve spor eğitimi, değerler eğitimi, kültürel etkinlikler ön plana çıkarılmaktadır.
Ezberciliğe değil, yoruma ve analitik beceriye dayalı akademik alt yapıyla birleştirilen bu özellikler öğrencileri başarılı kılmaktadır.
Öğrencilerinize sportif, sanatsal, kültürel ve yabancı dil alanında ne gibi imkânlar sunuyorsunuz?
Öğrencilerimizin; kulüp çalışmaları, geziler, söyleşiler ve benzeri çeşitli sosyal etkinliklerle hayatları boyunca unutamayacakları, öz geçmişlerinde gururla belirtebilecekleri sosyal ve akademik başarılar edinmeleri hedeflenmektedir. Sosyal kulüplerimiz her eğitim-öğretim yılı başında eğitim kadromuzun ve öğrencilerimizin görüşleri, ulusal/uluslararası eğitim platformlarında düzenlenen proje ve etkinlikler dikkate alınarak oluşturulmaktadır.
Sene başı “Etkinlikler Takvimi” belirlenirken spor, sanat, dil, kültür, bilim ve teknoloji gibi bireyin gelişiminde en önemli alanlar, öğrencilerimizin yaş gurubuna göre tek başına veya birlikte değerlendirilebilmektedir.
Spor salonları, sanat atölyeleri, müzik derslikleri, laboratuvarlar, teknoloji sınıfları, konferans salonları, çim saha ve açık/kapalı birçok etkinlik alanlarımızla öğrencilerimiz, altyapı ve donanımları sürekli güncellenen eğitim-öğretim ortamlarında çalışmalarını devam ettirmektedirler.
GÜVENLİ OKUL İYİ OKULDUR
Özel okul seçerken nelere dikkat etmek gerekiyor? Bu kapsamda velilere neler önerirsiniz?
Öncelikle okul seçimi yapmanın ilk şartı çocuğunuzu iyi tanımaktan geçer. Çocuğun ilgi alanları, yetenekleri ve geleceğe dair fikirlerinin neler olduğunu bilerek yola çıkmak gerekir. Seçilecek okulun sosyal imkanları ve öğretim programları konusunda detaylı bilgi alınmalıdır. Okulların vizyonları çok önemlidir. Türkiye’nin bir sınav gerçeği var. Eğitim sadece merkezi sınav odaklı mı olmalı yoksa hayata dair diğer değer ve becerilerin de okul programlarında yer almasını mı tercih edersiniz? Çocuğunuz hangi duruma daha uygun? İşte bu soruların kesin yanıtlarını bulmuş şekilde bu seçimleri yapmak gerekir. Ve son olarak güvenli okul, iyi okuldur. Güven kelimesi altında pek çok kavram algılanabilir. Güvenli okul, her yönden çocuğunuzun emin ellerde olduğunu hissedebileceğiniz yerdir. Okul seçimi yapılmadan önce kafalarda bu durum ve tanımlar netleştirilmelidir. Ne istediğimize tam olarak karar verdiğimizde okul seçimi yolunda uzun bir mesafe kat etmiş oluruz.
AVRUPA’NIN YENİ MARKASI: ADAKENT ÜNİVERSİTESİ
Avrupa Koleji olarak gelecek döneme yönelik yeni yatırım planlarınız nelerdir?
Avrupa Koleji Okulları, kurulduğu günden itibaren eğitimde nicelikten çok niteliğini artırmaya önem veren bir kurum olmuştur. Kurumumuz hiçbir zaman aynı öğretim yılı içerisinde onlarca kampüs açan şubeleşmiş bir eğitim kurumu olmayacaktır. Kurum olarak ilkemiz, standart eğitim kalitemizi tüm kampüslerimizde eşit olarak sunabilmektir. Kurumlarımızın en yeni üyesi olan Adakent Üniversitesi bu öğretim yılı başında öğrenime açılmış ve gelecek yıl da eklenen yeni bölümleriyle daha da büyümüş olarak eğitim sektöründeki yerini alacaktır. Kurumlarımızın bu öğretim yılına dair en büyük yatırımı hiç kuşku yok ki bu konudadır.
Burs fırsatlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Okullarımızın burs olanakları Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirtilen ölçütlerde öğrencilerimize sunulmaktadır. Yine kurumlarımızın burs yönetmeliklerinde yer alan şartlar doğrultusunda öğrencilerimize burs olanakları yaratılmaktadır.
AVRUPA KOLEJİ OKULLARINDA:
• Öğrenciler kendilerini bir birey olarak fark edildikleri ve önemsendikleri sıcak bir ortamda bulurlar.
• Branşında uzman ve deneyimli öğretmenleriyle birlikte farklı dünyalara yol alırlar.
• Proje çalışmalarında yer alan öğrencilerimiz hayata farklı bir açıdan bakabilmeyi de öğrenir. Girdikleri yarışmalar sayesinde okullarına aidiyet duygularını artırdıkları gibi çalışmalarını farklı ortamlarda sunarak özgüvenlerini de artırırlar.
• Öğrencilerimiz çevreye ve insanların ihtiyaçlarına karşı son derece duyarlı bir yaklaşıma sahip olurlar. Verilen bu yöndeki eğitimin en güzel göstergesi öğrencilerimizin aktif görev aldıkları ve senede iki kez yapılan yardım kermeslerimizdir. Ayrıca her yıl ihtiyacı olan okullara yardım amaçlı yapılan kampanyalarda da öğrencilerimiz aktif rol alırlar.
• Öğretimi sağlam temellere dayandırma hedefinden dolayı eksik kazanımlarının kalmaması konusunda öğrencilerimiz takip edilir ve bireysel çalışmalar ile desteklenirler.
• Yapılan tüm ölçmeler ilgili birim tarafından değerlendirilir ve detaylı analizleri K12.net sistemi üzerinden velilere iletilir.
• Tüm ölçme sonuçları öğretmenler tarafından da detaylı incelenerek gerekli ek çalışmalar bunların ışığında planlanır.
• Öğrenciler yılda en az 8-10 kitap okurlar ve öğretmenleri ile bu kitaplar üzerinde çalışırlar.
• Öğrenciye ait tüm konular velilere zamanında iletilir ve gerekli çalışmalar konusunda veli bilgilendirilir.
• Bireysel veli-öğretmen-öğrenci görüşmeleri yapılarak üçlü bir güven ortamı sağlanır.
• Rehberlik servisi tarafından aylık veli seminerleri ve Anne-Baba Okullları planlanır ve hayata geçirilir.

Son Güncelleme: Perşembe, 27 Nisan 2017 17:18

Gösterim: 2178

3 yılda 11 kampüse erişen ERA Okulları franchise modeliyle 2017 yılında Türkiye’ye yayılmayı hedefliyor. 5G eğitim modeliyle özgün bir eğitim sistemi kurduklarını belirten ERA Okulları Kurumsal İletişim ve Marka Direktörü Gülçin Aşkın Çetin ile ERA Okulları’nı ve hedeflerini konuştuk.

gulcin_askin_era_okulERA Okulları hakkında bilgi verebilir misiniz? Hangi özelliklerle diğer özel okullardan ayrılıyorsunuz?
ERA Okulları, İstanbul’da 10 kampüsü ve Bursa’da açılan Nilüfer Kampüsü ile 6000’den fazla öğrencinin en iyi şekilde eğitilebilmesi için hizmet sunuyor. Eğitimde yeni çağı temsil eden ERA, özgün 5G Eğitim Modeli, Mind Studio Programları, Bilimsel Gelişim Merkezi ve 600 kişilik dinamik eğitim kadrosu ile yeni çağın beklentilerini karşılayan farklı ve öncü bir eğitim anlayışını temsil ediyor. Bizi diğer okullardan ayıran en önemli özelliğimizin çok boyutlu özgün ve bilimsel yöntemlerle eğitime bütünsel yaklaşmamız, olduğunu söyleyebilirim. “Hayatta değişmeyen tek şey değişimdir” sözünün ne kadar doğru olduğunu günümüz insanı sanırım iliklerine kadar hissediyor. Gelişen bilim ve teknoloji hayatımızı her alanda hızlandırmakla kalmadı hayatın değişim hızını da arttırdı. Bu süreç de doğal olarak 21. yüzyıl teknoloji çağına doğan çocukların eğitim ihtiyaçlarına yönelik metotları yeniden gözden geçirmemize yol açıyor. Z kuşağı diye adlandırılan yeni nesil çocukların bu temel eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için ilk mottosunu “Eğitimde ‘Z’eni şeyler söylemek lazım!” diyerek oluşturan ERA Okulları; öğrencilerinin hızla değişen çağı yakalamaları yerine, çağı hızla değiştirmeleri anlayışıyla eğitimde yeni şeyler söylemeyi kendine görev biliyor. Bu anlayışla dünyada uygulanan eğitim modellerini kendi değer ve eğitim anlayışımızla birleştirerek kendi eğitim modelimizi oluşturuyoruz.

ERA MIND STUDIO İLE ÖLÇÜLEBİLİR BAŞARI ELDE EDİLİYOR
ERA Okulları’nda hangi eğitim modelleri ve programları uygulanıyor? Ülkemizde uygulanan eğitim metotlarıyla, sizin uygulamalarınız arasında farklılıklar var mı?
Eğitim sistemimiz, ülkemizdeki eğitim müfredatına uygun olmakla birlikte özgün ve başarılı sonuçları ölçümlenebilen heyecan veren bir bakış açısını içeriyor. ERA kadrosu, alanında yarım asra ulaşan bir deneyimle dünyada var olan en ileri eğitim tekniklerini birleştirerek, 5G Eğitim Modeli’ni uyguluyor. Bu yöntemin temeli, birbirinden farklı beden, zihin ve kişilik yapılarına sahip öğrencilerin, kendi güçlü ve zayıf yönlerinin testlerle belirlenmesi, ERA Mind Studio’da gerekli yönlerin ek derslerle güçlendirilmesi ve sonuçların adım adım takip edilerek ailelerle işbirliğiyle olumlu hedeflere ulaşılmasıdır. ERA Mind Studio’da uygulanan testler ve öğrenciye programları ile 10 haftada olumlu sonuçlar oluşturarak, hızlı ve objektif şekilde ölçülebilir bir başarıya ulaşmamızı sağlıyor. Öğrencilerin beslenmesinden motor becerilerine varana dek tüm değişim, adım adım aileyle paylaşılırken, anne babaların öğrenci hakkındaki gözlemleri ve çocuklarının gelişimi için evde yapılabilecek egzersizler konusunda bir işbirliği oluşuyor. Türkiye’nin 5G eğitim sistemini geliştiren ERA Okulları eğitimin sadece akademik gelişimle sınırlı kal(a)mayacağını bunun yanında her öğrencinin sosyal, fiziksel, zihinsel ve psikolojik gelişimlerinin de bir bütün halinde geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. ERA Okulları 5G (5’li gelişim) eğitim sisteminin temelinde, öğrencilerinin özellikle anaokulu ve ilkokul seviyelerinden başlayarak gelişim basamaklarını çok sıkı bir şekilde takip ettiği ERA MİND programıyla bilgisayar destekli ve tamamen bilimsel verilere dayanan süreçler geliştiriliyor. ERA Okulları, öğrencilerinin günümüz becerilerine göre yetişmesini yeterli bulmuyor. Çünkü öğrencilerimiz eğitim hayatını bitirip meslek hayatına geçtiklerinde günümüzdeki beceriler onlara yetmeyecektir. Araştırmalara göre 30 yıl sonra şu an var olmayan pek çok meslek ortaya çıkacak ve bunlar zamanın ihtiyaçları için önemli bir yere sahip olacak. Teknolojinin bu kadar geliştiği ve hayatımızın içine girdiği çağımızda teknolojinin temel mantığına hakim ve onu ihtiyaçları doğrultusunda nasıl kullanacağını bilen “teknolojinin esiri değil, hakimi” bir nesil yetiştirmek hedefimiz.

ERA Okulları ilkokul bölümünüzde Türkiye’de tek olan Mind Studio adlı bir program da sunuyorsunuz. Neler yapılıyor Mind Studio’da?
Mind Studio, 5’li gelişimi destekleyen programlar sunan, uygulayan ve raporlayan bilgisayar destekli özel bir departman. Çocuk gelişimi uzmanları, psikologlar, psikolojik danışmanlık ve rehberlik uzmanlarından oluşan ERA Mind Studio ekibi, yıl boyunca tüm öğrencilere yaş grupları ve cinsiyetleri doğrultusunda gelişimlerini destekleyen ve dünyaca geçerliliği olan bilimsel gelişim testleri uyguluyor. Bu test ve envanterlerin amacı öğrencilerin hafıza, odaklanma, dikkat, hız ve esneklliklerinin belirlenerek raporlanması. Ardından bu raporlara göre öğrencinin güçlü ve geliştirilmesi gereken yönleri belirlenir; öğrenci için uygun öğrenme yöntemi konusunda öğrenci, öğretmen ve veli yönlendirilir. Bu çalışmaların ardından çocuklarda gözlemlenen olumlu değişiklikler ise şöyle:
• El yazısı alanında gelişim. İnce motor becerileri ve hızı doğru kullanmak, gözleri kullanarak yer ve çizgilere hakimiyet, çocuğun kendi elleri ile gözlerini koordine etme yeteneklerinde gelişim.
• Dikkati düzenlemede, dürtüleri kontrol etmede, okul başarısı için gerekli olan öğrenme ve kavrama becerilerinde gelişimler.
• Resim yapmaktan yazı yazmaya, bisiklete binmekten yüzmeye kaslarımızı etkileyen birçok etkinliği yapabilmemizi sağlayan psiko-motor becerilerinin gelişimi ile okulda ve evde yaşam için gerekli olan tüm hareketlerin en iyi şekilde gerçekleştirmesini sağlama.
• Denge ve koordinasyon ile motor planlama becerilerini kapsayan kaba motor becerilerin gelişimindeki ilerlemeler.
• Daha hızlı ve doğru okuyabilme, tahtada gördüğünü defterine daha iyi işleyebilme, okumaktan daha büyük zevk alındığı için derste daha aktif hale gelme.
• Yönergeleri kolayca takip etme, işitsel hafıza, iletişim ve sosyal beceriler, özgüven, anlama ve konuşma dil becerilerinde gelişim.
• Bilgilerin kısa bellekten kalıcı belleğe aktarılmasına bağlı olarak anlama ve kavrama ile birlikte tüm aktivitelere katılımda özgüvenin yükselmesi gibi önemli ve sevindirici bir gelişim.

ERAINTRANET İLE EĞİTİM SİSTEMİ ZENGİNLEŞTİRİLİYOR
Son yıllarda Akıllı Okul Konsepti öne çıkıyor. Bu konsept hakkında ne düşünüyorsunuz? Okulunuzda bu konsepte uygun eğitimler veriyor musunuz?
Teknolojideki gelişmeler elbette ki eğitimi de etkiledi. Z Kuşağı’nın öğrenme konusundaki farklı yapısı ve eğitim ortamlarını çağın gereksinimlerine uygun olarak düzenleme ihtiyacı birleşince ortaya “Akıllı Okul” konseptleri çıktı. ERA Kolejleri de çağın eğitim anlamında bize sunduğu tüm olanakları kullanarak eğitim sistemini ve iletişim araçlarını kendi özel akıllı tahta uygulamaları ve sadece ERA öğrencilerinin ve velilerinin faydalanabildiği “Eraİntranet” sistemleriyle zenginleştirdi. ERA Okulları’nın kendi özel yazılımları olan ve gelişimlerinde kendi öğrenci ve öğretmenlerinin fikir ve çalışmalarıyla zenginleşen teknoloji altyapısı; akıllı telefon, tablet, bilgisayar gibi her platformda çalışmakta ve kullanıcılarına zengin bir deneyimle birlikte birçok yönden hız ve fayda sağlıyor. ERA Okulları, 21. yüzyıl önemli becerilerinden olan teknoloji okuryazarlığını kendi bünyesinde oluşturduğu kodlama dersleri, robotik dersleri, maker hareketleri ile destekleyerek geliştiriyor. Öğrenciler bu programlarda kendi yetenekleri doğrultusunda farklı projelere imza atacaklar ve henüz öğrenciyken kendi ürettikleri bir takım ürünlerle geleceğe dair özgüven kazanarak eğitim-öğretim hayatlarına şekil verecekler.

Öğrencilerinizin iyi bir yabancı dil eğitimi alması için yaptığınız çalışmalardan söz edebilir misiniz?
Yabancı dil, sürekli o dili duyarak, kullanarak, hayatın içine alarak öğrenilir. Bu nedenle ERA Okulları’nda anaokulundan lise son sınıfa kadar, iletişimsel metod (communicative method) kullanarak, öğrencilerimizin yabancı dili etkileşim içinde öğrenmelerini sağlıyoruz. Bu alanda uzman olan Cambridge’in yayınlarını kullanıyoruz. Dil öğreniminde dört temel beceriyi (reading, speaking, writting, listening) en iyi şekilde geliştirecek dökümanlar, sınıf içinde kullandığımız farklı materyaller ve LMS sistemleriyle, yabancı dil eğitiminde iddialıyız. Özel günlerde yaptığımız aktivite, yarışma ve etkinlikler, sinema günleri ve uluslararası sınavlar da eğitimimize katkı sağlıyor. Yaz döneminde farklı ülkelerde düzenlediğimiz yaz okulları, hem çok seviliyor hem de dili konuşmak açısından faydalı oluyor.

Öğrencilerinizi sınavlara hazırlamak için yaptığınız çalışmalara da değinebilir misiniz?
ERA Okulları’nda öğrencilerimiz, TEOG Sınavları’na ve YGS-LYS sınavlarına uzun ve ciddi bir maratonla hazırlanıyo. Hazırlığa sadece bir yıl ayırmak yerine geniş zamana yayarak başarıyı kesinleştirmeye çalışırız. Sınav hazırlığı 360 derecelik bir yaklaşımla aileleri de işin içine katarak gerçekleştirilir. Öğrencilerimizin eğitim hayatı boyunca alması gereken ders kazanımları “Çözüyorum-Kazanıyorum” branş sınavları ile birlikte 3. sınıftan başlar. Bu değerlendirmelerle öğrencilerimizin kazanım eksiklikleri tespit edilerek hafta içi ve hafta sonu yapılan çalışmalarla giderilir. Böylece öğrencinin bir sonraki yıla eksiksiz geçmesi sağlanır. Öğrencilerimiz sınav yıllarına geldiğinde onları ciddi bir çalışma ortamı beklemektedir. Sınav hazırlığında onlarca yıllık deneyimi olan uzman bir kadroya sahibiz. Onların hazırladığı yayınlarla öğrencilerimiz Türkiye ve İstanbul genelinde yapılan deneme sınavları ile kendi seviyelerini görürler. Son aşamada eksikler eğitim koçları ile birlikte tamamlanır.

Öğrencilerinize sportif, sanatsal ve kültürel ne gibi imkânlar sunuyorsunuz? Ayrıca okullarınızda öğrencilere sunduğunuz burs olanaklarından da bahsedebilir misiniz?
Öğrencilerimizin akademik bilginin yanı sıra sosyal ve fiziksel yönlerden de gelişimine önem veriyoruz. Sanat ve spor, fiziksel gelişim kadar psikolojik nitelikleri de güçlendirir ve sosyal beceriyi yükseltir. Bu nedenle farklı ilgi alanlarına hitap eden pek çok kulübe sahibiz. Kampüslerimizde Teknoloji ve Tasarım Kulübü, İnovasyon Kulübü, İngilizce Drama Kulübü, hatta 1453 İstanbul Kulübü bile var! Satranç, folklor, fotoğraf, sinema, müzik, edebiyat ve tiyatro her zaman önem verdiğimiz etkinliklerin başında geliyor. Bir de çocuklarımızın çok sevdiği, iddialı karşılaşmalara sahne olan ve yetenekleri geliştirmekte son derece yardımcı olduğunu gördüğümüz Speed Stacks Kulübümüz var. Öğrencilerimiz bu kulüpte bardak dizerek görenleri hayrete düşüren bir ustalıkla yeteneklerini sergiliyorlar. Maddi durumu iyi olan öğrenciler kadar olmayan öğrencilerin de desteklenmesi, son derece önem verdiğimiz bir konu. Bu nedenle her yıl, değişen oranlarda burslar veriyor ve bunu hem okul içinde hem de dışında duyuruyoruz.

2016-2017 eğitim-öğretim yılında hangi yenilikleri gerçekleştirmeyi planlıyorsunuz? Hedefleriniz ve yatırım planlarınızdan söz edebilir misiniz?
ERA Okulları, öğrencilerini 21. yüzyıl becerileriyle donatmak için, gelişen teknolojiye ayak uydurarak; müfredatlarını ve eğitim programlarını sürekli güncellemektedir. Özellikle çağımızın eğitiminde gerekli kıldığı “Kodlama Eğitimleri”ni, ERA Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersleri içinde sistemli bir şekilde geliştirerek sürdürüyoruz. ERA Rekreasyon atölyelerimizde uyguladığımız ve içinde "Maker" programlarını da barındıran sistemimiz 3D yazıcılar ile desteklenerek öğrencilerimizin kendi tasarımlarını bir ürüne dönüştürmesine imkan sağlıyor. Yine eğitim programımızdaki "Arttırılmış Gerçeklik” ve “3D Uygulamaları” ile derslerin işlenişleri daha kapsamlı hale geliyor.

Velilerin sizden ne gibi beklentileri oluyor? Bu beklentileri karşılamaya yönelik ne gibi çözümler üretiyorsunuz? Özel okul seçerken nelere dikkat etmek gerekiyor? Bu kapsamda velilere neler önerirsiniz?
Temelde her ailenin beklentisi çocuğunun mutlu ve başarılı olmasıdır. ERA’da anne babalar ile sıkı bir iletişim içindeyiz. Öğrencilerin yedikleri yemekten girdikleri derslere, eğitimlerinde her türlü iniş çıkışa dair ailelerle görüşürüz. Veli ile okul, genellikle öğrencinin başarısız olduğu dönemlerde karşı karşıya gelir. Oysa böyle zamanlar, okul, aile ve öğrenci için bir araya gelme, sorunlar hakkında konuşma, iletişimi daha da güçlendirme fırsatıdır. Olaylara böyle yaklaştığınız zaman, hem öğrenci kendini güvende hisseder hem de eğitimciler ve aileler, öğrenciye destek olma anlamında gereken sorumluluğu daha bilinçli olarak taşır. Bu arada şunu da eklemek gerekir: Pek çok anne baba, bizimle birlikte, çocuğunun başarılı olması için uzun yıllar ciddi bir emek sarf ediyor. Bu nedenle tüm öğrencilerimizin ailelerine, çocukları ile birlikte verdiğimiz egzersizleri yaptıkları ve her türlü özel günde okulumuza gelip bizimle birlikte oldukları için kurumumuz adına içten teşekkürler!
Okul seçimi ise her geçen yıl büyük önem kazanıyor. Eğitim 21. yüzyılda o kadar önemli hale geldi ki, ailelerin okul seçimi sırasında yaşadıkları kaygılara hak vermemek mümkün değil. Son yıllarda teknolojideki hızlı gelişime paralel olarak çocukların gelişim ve büyüme şartlarının da değişmesi, doğal olarak eğitim kurumlarının yenilenmesini gerektiriyor. Bu tablo içinde, Z Kuşağının okul seçiminde bakılması gereken kriterleri şöyle özetleyebiliriz:
• Okul hayatının çok yönlü olması, kendini geliştirmesi için oluşturulmuş fırsatların çokluğu.
• Öğrenim sürecinde odaklanma, dikkat, akıl yürütme, karar verme, işitsel beceriler, görsel beceriler, psiko-motor beceriler ve sosyal-duygusal becerilerin geliştirilmesine verilen önem.
• Fiziksel gelişimde öğrencilerin bireysel gelişimine uygun beslenme ve spor programları.
• Kreatif düşünme becerisi, eleştirel düşünme becerisi, sosyal gelişim ve takım çalışması yeteneği, kendine güven duyma, iletişim, ikna ve karar verme becerilerini kazandıracak sosyal bir ortamın varlığı.
• Bunların yanı sıra elbette ki aileler için ulaşım mesafesinden okulun mimarisine, o kurum hakkında bizzat gezerek edindikleri izlenimlerden akademik başarılara ve eğitim kadrosuna kadar pek çok kriter değerlendirme aşamasında önemlidir. Tüm bunlar bir arada değerlendirilerek ve elbette ki öğrencinin görüşlerini alarak seçim yapılmasını öneririm.

2017 HEDEFİNDE YENİ KAMPÜSLER VAR
Akademik başarı odağıyla 3 yılda 11 kampüs açan ERA Okulları’nın 2017 hedefi Türkiye geneline yayılmak. Bu amaçla franchising sistemini başlatan ERA Okulları, kısa süre içerisinde yeni yatırımcıların ilgi odağı haline geldi. 2017 -2018 eğitim – öğretim sezonu için 12. kampüsünü Sakarya’da açacak olan ERA Okulları deneyimlerini ve markasını paylaşmak için yatırımcıları da bekliyor. Hazırlanan franchise paketi yatırımcıya her türlü eğitim ve danışmanlığı sağlıyor. Yatırımcıyla iş modelimizi paylaşıyor, markamızın iş süreçlerine dair dokümanları sunuyoruz. Yatırımcının süreci denetleyebilmesi için gerekli finansal raporlara ulaşabileceği teknolojik altyapıyı sağlıyoruz. Böylece görsel standartları oluşturulmuş ve sektörde premium bir marka olarak yerini almış ERA Okulları, franchise şirket ile bütünleşerek ortak hedeflere doğru güven ve harika bir yolla ilerliyor. Hizmet memnuniyetini garanti eden ve geri dönüşü daim olan ERA Okulları, bu dönüşlerden yararlanılabilmesi için yatırımcılarla geniş network ağını da paylaşıyor. Franchise çalışmalarında yatırımcının fiziki şartlardan sosyal koşullara kadar doğru bir yatırım yapabilmesi için danışmanlık hizmeti veriliyor.

ERALI PROFİLİNE UYGUN ÖĞRETMEN SEÇİYORUZ
Biz, öğrenme ateşini yakacak bir kadro ile ilerliyoruz. Yeni öğretmen seçerken de aramıza katılacak arkadaşlarda bu niteliklere öncelik veriyoruz. Bizim yetiştirmek istediğimiz ERALI profili ile aradığımız öğretmenlerin nitelikleri aslında birbirine benzemektedir. Nasıl ki bilimsel gelişmeleri takip eden, özgüveni yüksek, rasyonel düşünme yetenekleri gelişmiş, başarıyı hedefleyen, yaşadığı çevreye duyarlı, kararlı kişilikler yetiştirmeye çalışıyorsak eğitim kadromuzda da benzer niteliklere önem veriyoruz. Aynı şekilde Atatürk İlkeleri’ne ve Cumhuriyet’e derinden bağlı olan, dünya ve ülkedeki sorunlara karşı duyarlı, tüm inançlara saygılı, spordan ve sanattan hoşlanan kişileri kadromuza alarak, öğrencilerimize ilham vermeye çalışıyoruz.

KÜNYE
Kuruluş Tarihi: 2013
Uygulanan Eğitim Modeli: 5G Eğitim Modeli
Kulüpler: Teknoloji ve Tasarım Kulübü, İnovasyon Kulübü, İngilizce Drama Kulübü, Speed Staks Kulübü, Satranç Kulübü, Folklor Kulübü, Gezi ve Fotoğraf Kulübü, Sinema Kulübü, Müzik Kulübü, Edebiyat Kulübü, Tiyatro Kulübü, 1453 İstanbul Kulübü
www.eraokullari.com

> ERA ilkokul eğitim modeli fark yaratıyor

3 yılda 11 kampüse erişen ERA Okulları franchise modeliyle 2017 yılında Türkiye’ye yayılmayı hedefliyor. 5G eğitim modeliyle özgün bir eğitim sistemi kurduklarını belirten ERA Okulları Kurumsal İletişim ve Marka Direktörü Gülçin Aşkın Çetin ile ERA Okulları’nı ve hedeflerini konuştuk.

gulcin_askin_era_okulERA Okulları hakkında bilgi verebilir misiniz? Hangi özelliklerle diğer özel okullardan ayrılıyorsunuz?
ERA Okulları, İstanbul’da 10 kampüsü ve Bursa’da açılan Nilüfer Kampüsü ile 6000’den fazla öğrencinin en iyi şekilde eğitilebilmesi için hizmet sunuyor. Eğitimde yeni çağı temsil eden ERA, özgün 5G Eğitim Modeli, Mind Studio Programları, Bilimsel Gelişim Merkezi ve 600 kişilik dinamik eğitim kadrosu ile yeni çağın beklentilerini karşılayan farklı ve öncü bir eğitim anlayışını temsil ediyor. Bizi diğer okullardan ayıran en önemli özelliğimizin çok boyutlu özgün ve bilimsel yöntemlerle eğitime bütünsel yaklaşmamız, olduğunu söyleyebilirim. “Hayatta değişmeyen tek şey değişimdir” sözünün ne kadar doğru olduğunu günümüz insanı sanırım iliklerine kadar hissediyor. Gelişen bilim ve teknoloji hayatımızı her alanda hızlandırmakla kalmadı hayatın değişim hızını da arttırdı. Bu süreç de doğal olarak 21. yüzyıl teknoloji çağına doğan çocukların eğitim ihtiyaçlarına yönelik metotları yeniden gözden geçirmemize yol açıyor. Z kuşağı diye adlandırılan yeni nesil çocukların bu temel eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için ilk mottosunu “Eğitimde ‘Z’eni şeyler söylemek lazım!” diyerek oluşturan ERA Okulları; öğrencilerinin hızla değişen çağı yakalamaları yerine, çağı hızla değiştirmeleri anlayışıyla eğitimde yeni şeyler söylemeyi kendine görev biliyor. Bu anlayışla dünyada uygulanan eğitim modellerini kendi değer ve eğitim anlayışımızla birleştirerek kendi eğitim modelimizi oluşturuyoruz.

ERA MIND STUDIO İLE ÖLÇÜLEBİLİR BAŞARI ELDE EDİLİYOR
ERA Okulları’nda hangi eğitim modelleri ve programları uygulanıyor? Ülkemizde uygulanan eğitim metotlarıyla, sizin uygulamalarınız arasında farklılıklar var mı?
Eğitim sistemimiz, ülkemizdeki eğitim müfredatına uygun olmakla birlikte özgün ve başarılı sonuçları ölçümlenebilen heyecan veren bir bakış açısını içeriyor. ERA kadrosu, alanında yarım asra ulaşan bir deneyimle dünyada var olan en ileri eğitim tekniklerini birleştirerek, 5G Eğitim Modeli’ni uyguluyor. Bu yöntemin temeli, birbirinden farklı beden, zihin ve kişilik yapılarına sahip öğrencilerin, kendi güçlü ve zayıf yönlerinin testlerle belirlenmesi, ERA Mind Studio’da gerekli yönlerin ek derslerle güçlendirilmesi ve sonuçların adım adım takip edilerek ailelerle işbirliğiyle olumlu hedeflere ulaşılmasıdır. ERA Mind Studio’da uygulanan testler ve öğrenciye programları ile 10 haftada olumlu sonuçlar oluşturarak, hızlı ve objektif şekilde ölçülebilir bir başarıya ulaşmamızı sağlıyor. Öğrencilerin beslenmesinden motor becerilerine varana dek tüm değişim, adım adım aileyle paylaşılırken, anne babaların öğrenci hakkındaki gözlemleri ve çocuklarının gelişimi için evde yapılabilecek egzersizler konusunda bir işbirliği oluşuyor. Türkiye’nin 5G eğitim sistemini geliştiren ERA Okulları eğitimin sadece akademik gelişimle sınırlı kal(a)mayacağını bunun yanında her öğrencinin sosyal, fiziksel, zihinsel ve psikolojik gelişimlerinin de bir bütün halinde geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. ERA Okulları 5G (5’li gelişim) eğitim sisteminin temelinde, öğrencilerinin özellikle anaokulu ve ilkokul seviyelerinden başlayarak gelişim basamaklarını çok sıkı bir şekilde takip ettiği ERA MİND programıyla bilgisayar destekli ve tamamen bilimsel verilere dayanan süreçler geliştiriliyor. ERA Okulları, öğrencilerinin günümüz becerilerine göre yetişmesini yeterli bulmuyor. Çünkü öğrencilerimiz eğitim hayatını bitirip meslek hayatına geçtiklerinde günümüzdeki beceriler onlara yetmeyecektir. Araştırmalara göre 30 yıl sonra şu an var olmayan pek çok meslek ortaya çıkacak ve bunlar zamanın ihtiyaçları için önemli bir yere sahip olacak. Teknolojinin bu kadar geliştiği ve hayatımızın içine girdiği çağımızda teknolojinin temel mantığına hakim ve onu ihtiyaçları doğrultusunda nasıl kullanacağını bilen “teknolojinin esiri değil, hakimi” bir nesil yetiştirmek hedefimiz.

ERA Okulları ilkokul bölümünüzde Türkiye’de tek olan Mind Studio adlı bir program da sunuyorsunuz. Neler yapılıyor Mind Studio’da?
Mind Studio, 5’li gelişimi destekleyen programlar sunan, uygulayan ve raporlayan bilgisayar destekli özel bir departman. Çocuk gelişimi uzmanları, psikologlar, psikolojik danışmanlık ve rehberlik uzmanlarından oluşan ERA Mind Studio ekibi, yıl boyunca tüm öğrencilere yaş grupları ve cinsiyetleri doğrultusunda gelişimlerini destekleyen ve dünyaca geçerliliği olan bilimsel gelişim testleri uyguluyor. Bu test ve envanterlerin amacı öğrencilerin hafıza, odaklanma, dikkat, hız ve esneklliklerinin belirlenerek raporlanması. Ardından bu raporlara göre öğrencinin güçlü ve geliştirilmesi gereken yönleri belirlenir; öğrenci için uygun öğrenme yöntemi konusunda öğrenci, öğretmen ve veli yönlendirilir. Bu çalışmaların ardından çocuklarda gözlemlenen olumlu değişiklikler ise şöyle:
• El yazısı alanında gelişim. İnce motor becerileri ve hızı doğru kullanmak, gözleri kullanarak yer ve çizgilere hakimiyet, çocuğun kendi elleri ile gözlerini koordine etme yeteneklerinde gelişim.
• Dikkati düzenlemede, dürtüleri kontrol etmede, okul başarısı için gerekli olan öğrenme ve kavrama becerilerinde gelişimler.
• Resim yapmaktan yazı yazmaya, bisiklete binmekten yüzmeye kaslarımızı etkileyen birçok etkinliği yapabilmemizi sağlayan psiko-motor becerilerinin gelişimi ile okulda ve evde yaşam için gerekli olan tüm hareketlerin en iyi şekilde gerçekleştirmesini sağlama.
• Denge ve koordinasyon ile motor planlama becerilerini kapsayan kaba motor becerilerin gelişimindeki ilerlemeler.
• Daha hızlı ve doğru okuyabilme, tahtada gördüğünü defterine daha iyi işleyebilme, okumaktan daha büyük zevk alındığı için derste daha aktif hale gelme.
• Yönergeleri kolayca takip etme, işitsel hafıza, iletişim ve sosyal beceriler, özgüven, anlama ve konuşma dil becerilerinde gelişim.
• Bilgilerin kısa bellekten kalıcı belleğe aktarılmasına bağlı olarak anlama ve kavrama ile birlikte tüm aktivitelere katılımda özgüvenin yükselmesi gibi önemli ve sevindirici bir gelişim.

ERAINTRANET İLE EĞİTİM SİSTEMİ ZENGİNLEŞTİRİLİYOR
Son yıllarda Akıllı Okul Konsepti öne çıkıyor. Bu konsept hakkında ne düşünüyorsunuz? Okulunuzda bu konsepte uygun eğitimler veriyor musunuz?
Teknolojideki gelişmeler elbette ki eğitimi de etkiledi. Z Kuşağı’nın öğrenme konusundaki farklı yapısı ve eğitim ortamlarını çağın gereksinimlerine uygun olarak düzenleme ihtiyacı birleşince ortaya “Akıllı Okul” konseptleri çıktı. ERA Kolejleri de çağın eğitim anlamında bize sunduğu tüm olanakları kullanarak eğitim sistemini ve iletişim araçlarını kendi özel akıllı tahta uygulamaları ve sadece ERA öğrencilerinin ve velilerinin faydalanabildiği “Eraİntranet” sistemleriyle zenginleştirdi. ERA Okulları’nın kendi özel yazılımları olan ve gelişimlerinde kendi öğrenci ve öğretmenlerinin fikir ve çalışmalarıyla zenginleşen teknoloji altyapısı; akıllı telefon, tablet, bilgisayar gibi her platformda çalışmakta ve kullanıcılarına zengin bir deneyimle birlikte birçok yönden hız ve fayda sağlıyor. ERA Okulları, 21. yüzyıl önemli becerilerinden olan teknoloji okuryazarlığını kendi bünyesinde oluşturduğu kodlama dersleri, robotik dersleri, maker hareketleri ile destekleyerek geliştiriyor. Öğrenciler bu programlarda kendi yetenekleri doğrultusunda farklı projelere imza atacaklar ve henüz öğrenciyken kendi ürettikleri bir takım ürünlerle geleceğe dair özgüven kazanarak eğitim-öğretim hayatlarına şekil verecekler.

Öğrencilerinizin iyi bir yabancı dil eğitimi alması için yaptığınız çalışmalardan söz edebilir misiniz?
Yabancı dil, sürekli o dili duyarak, kullanarak, hayatın içine alarak öğrenilir. Bu nedenle ERA Okulları’nda anaokulundan lise son sınıfa kadar, iletişimsel metod (communicative method) kullanarak, öğrencilerimizin yabancı dili etkileşim içinde öğrenmelerini sağlıyoruz. Bu alanda uzman olan Cambridge’in yayınlarını kullanıyoruz. Dil öğreniminde dört temel beceriyi (reading, speaking, writting, listening) en iyi şekilde geliştirecek dökümanlar, sınıf içinde kullandığımız farklı materyaller ve LMS sistemleriyle, yabancı dil eğitiminde iddialıyız. Özel günlerde yaptığımız aktivite, yarışma ve etkinlikler, sinema günleri ve uluslararası sınavlar da eğitimimize katkı sağlıyor. Yaz döneminde farklı ülkelerde düzenlediğimiz yaz okulları, hem çok seviliyor hem de dili konuşmak açısından faydalı oluyor.

Öğrencilerinizi sınavlara hazırlamak için yaptığınız çalışmalara da değinebilir misiniz?
ERA Okulları’nda öğrencilerimiz, TEOG Sınavları’na ve YGS-LYS sınavlarına uzun ve ciddi bir maratonla hazırlanıyo. Hazırlığa sadece bir yıl ayırmak yerine geniş zamana yayarak başarıyı kesinleştirmeye çalışırız. Sınav hazırlığı 360 derecelik bir yaklaşımla aileleri de işin içine katarak gerçekleştirilir. Öğrencilerimizin eğitim hayatı boyunca alması gereken ders kazanımları “Çözüyorum-Kazanıyorum” branş sınavları ile birlikte 3. sınıftan başlar. Bu değerlendirmelerle öğrencilerimizin kazanım eksiklikleri tespit edilerek hafta içi ve hafta sonu yapılan çalışmalarla giderilir. Böylece öğrencinin bir sonraki yıla eksiksiz geçmesi sağlanır. Öğrencilerimiz sınav yıllarına geldiğinde onları ciddi bir çalışma ortamı beklemektedir. Sınav hazırlığında onlarca yıllık deneyimi olan uzman bir kadroya sahibiz. Onların hazırladığı yayınlarla öğrencilerimiz Türkiye ve İstanbul genelinde yapılan deneme sınavları ile kendi seviyelerini görürler. Son aşamada eksikler eğitim koçları ile birlikte tamamlanır.

Öğrencilerinize sportif, sanatsal ve kültürel ne gibi imkânlar sunuyorsunuz? Ayrıca okullarınızda öğrencilere sunduğunuz burs olanaklarından da bahsedebilir misiniz?
Öğrencilerimizin akademik bilginin yanı sıra sosyal ve fiziksel yönlerden de gelişimine önem veriyoruz. Sanat ve spor, fiziksel gelişim kadar psikolojik nitelikleri de güçlendirir ve sosyal beceriyi yükseltir. Bu nedenle farklı ilgi alanlarına hitap eden pek çok kulübe sahibiz. Kampüslerimizde Teknoloji ve Tasarım Kulübü, İnovasyon Kulübü, İngilizce Drama Kulübü, hatta 1453 İstanbul Kulübü bile var! Satranç, folklor, fotoğraf, sinema, müzik, edebiyat ve tiyatro her zaman önem verdiğimiz etkinliklerin başında geliyor. Bir de çocuklarımızın çok sevdiği, iddialı karşılaşmalara sahne olan ve yetenekleri geliştirmekte son derece yardımcı olduğunu gördüğümüz Speed Stacks Kulübümüz var. Öğrencilerimiz bu kulüpte bardak dizerek görenleri hayrete düşüren bir ustalıkla yeteneklerini sergiliyorlar. Maddi durumu iyi olan öğrenciler kadar olmayan öğrencilerin de desteklenmesi, son derece önem verdiğimiz bir konu. Bu nedenle her yıl, değişen oranlarda burslar veriyor ve bunu hem okul içinde hem de dışında duyuruyoruz.

2016-2017 eğitim-öğretim yılında hangi yenilikleri gerçekleştirmeyi planlıyorsunuz? Hedefleriniz ve yatırım planlarınızdan söz edebilir misiniz?
ERA Okulları, öğrencilerini 21. yüzyıl becerileriyle donatmak için, gelişen teknolojiye ayak uydurarak; müfredatlarını ve eğitim programlarını sürekli güncellemektedir. Özellikle çağımızın eğitiminde gerekli kıldığı “Kodlama Eğitimleri”ni, ERA Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersleri içinde sistemli bir şekilde geliştirerek sürdürüyoruz. ERA Rekreasyon atölyelerimizde uyguladığımız ve içinde "Maker" programlarını da barındıran sistemimiz 3D yazıcılar ile desteklenerek öğrencilerimizin kendi tasarımlarını bir ürüne dönüştürmesine imkan sağlıyor. Yine eğitim programımızdaki "Arttırılmış Gerçeklik” ve “3D Uygulamaları” ile derslerin işlenişleri daha kapsamlı hale geliyor.

Velilerin sizden ne gibi beklentileri oluyor? Bu beklentileri karşılamaya yönelik ne gibi çözümler üretiyorsunuz? Özel okul seçerken nelere dikkat etmek gerekiyor? Bu kapsamda velilere neler önerirsiniz?
Temelde her ailenin beklentisi çocuğunun mutlu ve başarılı olmasıdır. ERA’da anne babalar ile sıkı bir iletişim içindeyiz. Öğrencilerin yedikleri yemekten girdikleri derslere, eğitimlerinde her türlü iniş çıkışa dair ailelerle görüşürüz. Veli ile okul, genellikle öğrencinin başarısız olduğu dönemlerde karşı karşıya gelir. Oysa böyle zamanlar, okul, aile ve öğrenci için bir araya gelme, sorunlar hakkında konuşma, iletişimi daha da güçlendirme fırsatıdır. Olaylara böyle yaklaştığınız zaman, hem öğrenci kendini güvende hisseder hem de eğitimciler ve aileler, öğrenciye destek olma anlamında gereken sorumluluğu daha bilinçli olarak taşır. Bu arada şunu da eklemek gerekir: Pek çok anne baba, bizimle birlikte, çocuğunun başarılı olması için uzun yıllar ciddi bir emek sarf ediyor. Bu nedenle tüm öğrencilerimizin ailelerine, çocukları ile birlikte verdiğimiz egzersizleri yaptıkları ve her türlü özel günde okulumuza gelip bizimle birlikte oldukları için kurumumuz adına içten teşekkürler!
Okul seçimi ise her geçen yıl büyük önem kazanıyor. Eğitim 21. yüzyılda o kadar önemli hale geldi ki, ailelerin okul seçimi sırasında yaşadıkları kaygılara hak vermemek mümkün değil. Son yıllarda teknolojideki hızlı gelişime paralel olarak çocukların gelişim ve büyüme şartlarının da değişmesi, doğal olarak eğitim kurumlarının yenilenmesini gerektiriyor. Bu tablo içinde, Z Kuşağının okul seçiminde bakılması gereken kriterleri şöyle özetleyebiliriz:
• Okul hayatının çok yönlü olması, kendini geliştirmesi için oluşturulmuş fırsatların çokluğu.
• Öğrenim sürecinde odaklanma, dikkat, akıl yürütme, karar verme, işitsel beceriler, görsel beceriler, psiko-motor beceriler ve sosyal-duygusal becerilerin geliştirilmesine verilen önem.
• Fiziksel gelişimde öğrencilerin bireysel gelişimine uygun beslenme ve spor programları.
• Kreatif düşünme becerisi, eleştirel düşünme becerisi, sosyal gelişim ve takım çalışması yeteneği, kendine güven duyma, iletişim, ikna ve karar verme becerilerini kazandıracak sosyal bir ortamın varlığı.
• Bunların yanı sıra elbette ki aileler için ulaşım mesafesinden okulun mimarisine, o kurum hakkında bizzat gezerek edindikleri izlenimlerden akademik başarılara ve eğitim kadrosuna kadar pek çok kriter değerlendirme aşamasında önemlidir. Tüm bunlar bir arada değerlendirilerek ve elbette ki öğrencinin görüşlerini alarak seçim yapılmasını öneririm.

2017 HEDEFİNDE YENİ KAMPÜSLER VAR
Akademik başarı odağıyla 3 yılda 11 kampüs açan ERA Okulları’nın 2017 hedefi Türkiye geneline yayılmak. Bu amaçla franchising sistemini başlatan ERA Okulları, kısa süre içerisinde yeni yatırımcıların ilgi odağı haline geldi. 2017 -2018 eğitim – öğretim sezonu için 12. kampüsünü Sakarya’da açacak olan ERA Okulları deneyimlerini ve markasını paylaşmak için yatırımcıları da bekliyor. Hazırlanan franchise paketi yatırımcıya her türlü eğitim ve danışmanlığı sağlıyor. Yatırımcıyla iş modelimizi paylaşıyor, markamızın iş süreçlerine dair dokümanları sunuyoruz. Yatırımcının süreci denetleyebilmesi için gerekli finansal raporlara ulaşabileceği teknolojik altyapıyı sağlıyoruz. Böylece görsel standartları oluşturulmuş ve sektörde premium bir marka olarak yerini almış ERA Okulları, franchise şirket ile bütünleşerek ortak hedeflere doğru güven ve harika bir yolla ilerliyor. Hizmet memnuniyetini garanti eden ve geri dönüşü daim olan ERA Okulları, bu dönüşlerden yararlanılabilmesi için yatırımcılarla geniş network ağını da paylaşıyor. Franchise çalışmalarında yatırımcının fiziki şartlardan sosyal koşullara kadar doğru bir yatırım yapabilmesi için danışmanlık hizmeti veriliyor.

ERALI PROFİLİNE UYGUN ÖĞRETMEN SEÇİYORUZ
Biz, öğrenme ateşini yakacak bir kadro ile ilerliyoruz. Yeni öğretmen seçerken de aramıza katılacak arkadaşlarda bu niteliklere öncelik veriyoruz. Bizim yetiştirmek istediğimiz ERALI profili ile aradığımız öğretmenlerin nitelikleri aslında birbirine benzemektedir. Nasıl ki bilimsel gelişmeleri takip eden, özgüveni yüksek, rasyonel düşünme yetenekleri gelişmiş, başarıyı hedefleyen, yaşadığı çevreye duyarlı, kararlı kişilikler yetiştirmeye çalışıyorsak eğitim kadromuzda da benzer niteliklere önem veriyoruz. Aynı şekilde Atatürk İlkeleri’ne ve Cumhuriyet’e derinden bağlı olan, dünya ve ülkedeki sorunlara karşı duyarlı, tüm inançlara saygılı, spordan ve sanattan hoşlanan kişileri kadromuza alarak, öğrencilerimize ilham vermeye çalışıyoruz.

KÜNYE
Kuruluş Tarihi: 2013
Uygulanan Eğitim Modeli: 5G Eğitim Modeli
Kulüpler: Teknoloji ve Tasarım Kulübü, İnovasyon Kulübü, İngilizce Drama Kulübü, Speed Staks Kulübü, Satranç Kulübü, Folklor Kulübü, Gezi ve Fotoğraf Kulübü, Sinema Kulübü, Müzik Kulübü, Edebiyat Kulübü, Tiyatro Kulübü, 1453 İstanbul Kulübü
www.eraokullari.com

Son Güncelleme: Perşembe, 27 Nisan 2017 17:23

Gösterim: 2399

Okul öncesi eğitimde “Dünya Benim Oyun Alanım” mottosuyla eğitim öğretim faaliyetlerini sürdüren Mektebim, oyunu öğrencilerin ortak dili haline getirerek öğrenmeyi kalıcı kılıyor. Anaokulu Koordinatörü Büşra Zeyneb Yasan, uyguladıkları eğitim modelini ve Mektebim’de oyunun eğitim planlamasındaki yerini anlattı.

zeynep_busra_basan

Mektebim Okulları eğitim süreçlerinde oyundan nasıl yararlanıyor? Eğitim programlarınızda oyunu nasıl uyguluyorsunuz?
Bizler Mektebim Okulları eğitimcileri olarak, çocuğun bulunduğu yaş dönemine özgü oyun özelliklerini göz önünde bulunduruyoruz. Oyun zamanlarını, etkinliklerini planlıyor ve uyguluyoruz. Çünkü çocukların oyunları, bulundukları yaşa göre değişiklik gösterir. Oyunları eğitim programları içinde planlarken; çocukların gelişim düzeylerine, cinsiyet ve yaşlarına, sosyo-ekonomik düzeylerine, etkinliklerin süresine, bireysel ya da gruba yönelik olmasına ve oyunun oynanacağı ortam ve materyallere dikkat ediyoruz. Eğitimcilerimiz, bu etkinlikleri ve dersleri program gereği bireysel, küçük grup ve büyük grup etkinlikleri olarak planlarken; yapılandırılmış (grup oyunlarımız), yarı yapılandırılmış (Sanart dersimiz) ile ya da yapılandırılmamış (Serbest oyun saatlerimiz) oyunlardan yararlanırlar.

MEKTEBİM’DE OYUN 3 ŞEKİLDE UYGULANIYOR
Hangi oyunun nasıl ve ne şekilde uygulanacağına nasıl karar veriliyor? Bu süreçte öğretmenlerin rolü hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Öğrenme, içsel bir süreçtir. Öğretmenler, öğretme ile ilgili olarak yaklaşımlarını bilginin direk aktarılmasından, fikirlerin ve konuların eleştirel analizine ve yapılandırılmasına doğru değiştirmeye başlamıştır. Öğrencinin özellikleri dikkate alınarak tasarlanmış bir ortamda hem öğrencilerin öğrenmesi kolaylaşmakta hem de hatırlama düzeyleri yükselmektedir. Bu amaçla öğretmenler oyun tabanlı öğrenmeyi tercih etmektedirler.
Mektebim’de eğitim ve öğrenme sürecinde oyun üç farklı şekilde uygulanır.
Öğrencilerimiz;
-Yapılandırılmamış oyunlarla; kendi seçtikleri oyunlarla, kendi istedikleri şekilde oynarlar. Oyun aracılığıyla karar verme yetisi gelişirken öğrenmeyi gerçekleştirirler.
-Yarı yapılandırılmış oyunlarla; hem öğretmen hem de kendisi tarafından başlatılan, daha çok kendilerinin aktif olduğu yaratıcılıklarını gelişir.
-Yapılandırılmış oyunlar ise kuralları önceden belirlenmiş ve bu belirlenen kurallar çerçevesinde çocuklar gruplar oluşturarak oyunlarını oynarlar.

Eğitim ve öğrenmede oyunu ön plana çıkaran uygulamalar ve modeller neler? Ayrıca eğitim ve öğrenmede oyunun ne kadar kullanılması gerekiyor? Belli sınırları var mı? Siz oyunla eğitime okullarınızda ne kadarlık bir zaman ayırıyorsunuz?
Eğitim ve öğretim planlanırken bazı eğitim kuramları ve yaklaşımlarından yararlanılır. Dünyadaki önemli bilim insanlarından bir kaçının oyun üzerine söylediklerini şöyle sıralayabiliriz;
• S. Freud: Yasak dürtülerin kabul edilebilir şekilde ifadesi ve yaşantılar üzerinde kontrol sağlanarak kaygı düzeyini en aza indirmek (kişilik gelişim – sosyal, duygusal)
• J. Piaget: Genel bilişsel gelişim sürecinde uyum sağlayıcı mekanizma (bilişsel gelişim – zihinsel, sosyal)
• E. Erikson: Çevreyle etkileşim sonucunda kazanılan becerilerle iç ve dış çelişkilerin çözümlenmesi (psikososyal gelişim – duygusal, sosyal)
• Bandura: Gözlemleyerek öğrenme, sadece taklit davranışı olmayıp, olayların bilişsel olarak içselleştirilmesiyle bilgi kazanma (sosyal öğrenme – bilişsel, sosyal)
• L. Kohlberg: Çocuğun zihinsel gelişimine paralel olarak ahlak kavramlarının gelişimi (bilişsel ahlak gelişimi – bilişsel, sosyal )
Sıraladığımız ve dünyadaki eğitimcilerin kabul ettiği bilimsel temellere dayanan bu kuramları geliştiren bilim insanları, oyunun çocuğa çok yönlü yararlarını kabul etmektedirler.
Oyun, çocuğa pek çok yaşamsal deneyim kazandırmanın yanı sıra çocuğu sosyal-duygusal, zihinsel ve bedensel olarak besler. Eğitim ve öğrenmenin tüm basamaklarında kullanılan oyunun kullanım sıklığı ve sınırları, belirli prensipler izlenerek belirlenir. Eğitim programları gereği oyunun kavramlar ve kazanımları sağlamak amacıyla planlandığı, çocuk tarafından isteyerek ve severek oynandığı, günlük eğitim akışına sadık kalındığı ve çocuğun gelişimini engelleyen planlama eksikleri bulunmadığı sürece oyun, çocukların eğitiminde istenildiği kadar kullanılabilir. Çocukların merak duygularını gidermesi, yani öğrenebilmesi için dokunmayı, sormaya, taklit etmeye, deneyimlemeye, tadına bakmaya, konuşmaya ihtiyacı vardır. Oyun bütün bu ihtiyaçların giderilebilmesi için en iyi araçtır. Yani çocukların en önemli işi olan oyunun, öğrenmede sınırları yoktur, her şeyi oyunlaştırarak öğretebiliriz. Böylelikle öğrencilerimiz eğlenirken kalıcı öğrenmeyi de sağlarız.

FARKLI YAŞLAR İÇİN FARKLI OYUNLAR
Eğitimde oyunun kullanmaya ne zaman başlanılmalı? Hangi sınıftan/hangi yaştan itibaren çocuğa oyunla eğitim verilmelidir?
Oyun, insan hayatının her evresinde var olan bir etkinliktir. Oyun, insan hayatının her evresinde var olan bir etkinlik olmakla birlikte yaşamın ilk yıllarında çocuğun yaşadığı dünyayı tanıması, sevgilerini, kıskançlıklarını, mutluluklarını, düşmanlıklarını, iç çatışmalarını, hayallerini, düşüncelerini ifade edebilmesi için en uygun “dil” olarak kabul edilmektedir. Oyunun insan hayatında çok önemli bir yeri vardır. Oyun insanın her döneminde insanın gelişmesinde farklı etkilere sahiptir. Çocuklar için farklı, bebekler için farklı, ilköğretim çağı için farklı… Fakat oyunu sadece çocuklar için düşünmemiz gerekli. Mesela üniversite öğrencilerini ele alırsak bilgisayarda oynadığı oyunlardan, basketbol, futbol oyunlarına kadar farklı türde oyunlar vardır. Kısaca oyunun şekli farklı olsa da insanın her döneminde insanın hayatına büyük etkisi vardır. Mektebim, okul öncesinden liseye kadar tüm öğrencilerine oyunla öğrenme olanağı sağlar. Her yaş için oyun çeşidi ve oyun oynama sıklığı değişiklik gösterir. Böylece, Mektebim Okulları olarak öğrencilerimize bilgiyi kalıcı hale getirmek için, yaparak, yaşayarak, deneyimleyerek öğretmeyi amaç ediniyoruz.

EĞİTİCİ OYUNLAR VE MATERYALLER ALIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Oyuncak seçimi oldukça önemlidir aslında. Seçilecek oyuncak;
• Çocuğun yaşına, ilgisine, becerisine ve içinde bulunduğu gelişimsel döneme uygun olmalıdır.
• Oyuncaklar çok karmaşık olmamalı ve dayanıklı olmalı.
• Çocuğun tek başına oynayabileceği oyuncaklar olmalı.
• Oyuncaklar beceriyi artıracak özellikte olmalıdır. Bu nedenle basit karmaşığa doğru oyuncak tercihi yapılmalıdır.
• Oyuncak alınırken çocuklar arasında cinsiyet ayrımı yapılmamalı.
• Alınan oyuncaklar çok yönlü olmalıdır. Bu amaçla kasları çalıştıran, hayal gücünü artıran, yaratıcığı geliştiren oyuncaklar tercih edilmelidir.
• Çocuğun yaşına uygun oyuncak alınmalıdır. Basit oyuncaklar çocuğun çabuk sıkılmasını, karmaşık oyuncaklar ise özgüveninin azalmasına neden olur.
• Alışverişe gitmeden önce alınacak oyuncak kararlaştırılmalıdır.
• Bakım onarım ve temizlenmesi kolay olmalıdır.
• Paylaşma duygusunu geliştirici olmalıdır.
• Yapı ve işleyiş bakımından çabuk anlaşılır olmalıdır.
• Çocuğun merak ve ilgisini çekebilmelidir.
• Çocuğun hoşuna gidebilecek renkte ve şekilde olmalıdır.
• Oyuncakların büyüklüğü onun bedensel özelliğine göre seçilmelidir.
• Sökülebilir tarzda olmalıdır. Oyuncağını böylece kırmadan merakını giderebilir.
• Çocuğun sağlığını (psikolojik ve fizyolojik sağlığı)bozucu olmamalıdır.

Her çocuğun dönemsel olarak oynadığı nesneler çeşitlilik ve değişiklik gösterir. Yeni doğan bebeğin oyuncağı onun bedenidir. Elini kolunu sallayarak, alini ayaklarını ağzına getirerek eğlenir. Doğumdan sonraki günlerde ise zamanla Bebekler ses, ışık gibi ani değişimlerden hoşlanırlar. Bu nedenle Bebeklik dönemin de alınacak oyuncaklar daha çok beşiklere asılacak, kenarlarına konacak hareketli, sesli, renkli oyuncaklar tercih edilmelidir.
• 6-7 aylık: çocuk artık oturmaya başlamıştır bu nedenle de mekânı da genişlemiştir. Bu dönemde çocuğa elinin içine sığabilecek büyüklükte esnek olan (plastik) oyuncaklar verilebilir. Özellikle ses çıkaran çıngıraklar onlar için çok önemlidir. Çocuk ayrıca bu dönem içerisinde dişlerini çıkarmaktadır. Dişlerini çıkaran çocuğu diş kaşıntısını azaltmak için hijyenik olarak plastikten yapılmış olan materyaller kullanılabilir.
• 8-12 aylık: çocuk artık emeklemeye ve yürümeye başlamıştır. Mekânı daha da genişlemiştir. İlgileri ise artmıştır. Bu çağdaki çocuğa ses çıkaran toplar oyun olur. Dökmekten ve doldurmaktan hoşlandıkları için bu tür oyuncaklar kullanılabilir. Bebekler, arabalar, hayvanlar ise ilgilerini çekebilmektedir. Bu dönemdeki çocuğa resimlerden oluşan hikâyelerin anne-baba tarafından anlatılması oldukça önemlidir.
• 15-18 aylık: çocuk artık yürümekte, odalar arsında mekik dokumaktadır. Bu nedenle itilen, çekilen, aynı zamanda ses çıkaran oyuncaklar (otomobiller, gitar, ) tercih edilmelidir.
18 ay sonrası: çocuk artık kendini bilim adamı gibi görmektedir. Keşif ve icat yapmak onların en önemli özelliğidir. Bu dönemde farklı boyutlardaki bloklar, kutular ve şekillerden bir şeyler yapmak çok hoşlarına gider.
• 2-3 yaş: çocuk artık sosyal hayatı görmekte ve bunları hayal etmektedir. Anne-baba olurlar. Çocuklarını beslerler. Bu nedenle bu dönemde çocuklar hayatı dramatize edebilecekleri oyuncaklar alınmalıdır. Bebek, mini oda takımları, kuklalar, tamir aletleri, hayvan setleri vb.. oyuncaklar idealdir. Bu dönemde çocuklar denize götürülmeli kum ve suya olan ilgileri giderilmeli.
• 3-4 yaş: çocukların motor gelişimleri artmaktadır. Hareketten, zıplamaktan çocuklar çok hoşlanmaya başlamıştır. Bu dönemde üç tekerlekli bisikletler, sallanan atlar, yük arabaları, büyük küpler ve bloklar alınmalıdır.
• 4-6 yaş: çocuklar artık özellikle açık havada oynamaktan ve masa başı oyunların hoşlanırlar. Bu dönemde boyama, yapıştırma, kâğıtlardan şekiller yapma, parçaları birleştirme gibi oyunları destekleyen faaliyetler yapılmalıdır. Suluboya, pastel boya, karton, mukavva, ip gibi oyuncaklar tercih edilmedir.
• 6 yaş sonrası (okul çağı): çocuk artık okula başlamıştır. Oyun ve oyuncak anlayışında önemli değişikler olmaya başlamıştır. Bu dönemde futbol, basketbol, bisiklet gibi oyunlar ve bunlar oynanırken kullanılacak materyaller önem kazanır. Televizyon ve spor etkinlikleri ilgilerini çeker. Özellikle resimli kitaplar çok ilgilerini çeker.

TÜM DERSLERDE OYUNDAN YARARLANILIYOR
Eğitsel oyunlarla derste konular, ilgi çekici duruma getirilebilir, en pasif öğrencilerin bile bu etkinliklere katılmaları sağlanabilir. Eğitimcilerimiz, sınıf içinde eğitsel oyunlardan başarılı bir şekilde yararlanabilmek için dikkatli ve titiz bir hazırlık yaparlar. Her öğretmen, her oyuna bir ders saatinin beş ya da on dakikasını ayırmalı ve genellikle bu etkinliklere dersin ortasında ya da sonunda yer vermelidir. Mektebim öğrencileri İnovasyon, Sanart, Göster-Anlat, Beden Eğitimi gibi neredeyse tüm dersleri oyunla öğrenir. Bunun yanı sıra yapılan festivaller, partiler, yarışmalar ve özel kutlamalarda öğrencilerimiz için tasarlanmış olan oyun aktiviteleri ile öğrencilerimizin tüm gelişim alanlarını destekliyoruz.

> Mektebim oyunu tüm derslerde uyguluyor

Okul öncesi eğitimde “Dünya Benim Oyun Alanım” mottosuyla eğitim öğretim faaliyetlerini sürdüren Mektebim, oyunu öğrencilerin ortak dili haline getirerek öğrenmeyi kalıcı kılıyor. Anaokulu Koordinatörü Büşra Zeyneb Yasan, uyguladıkları eğitim modelini ve Mektebim’de oyunun eğitim planlamasındaki yerini anlattı.

zeynep_busra_basan

Mektebim Okulları eğitim süreçlerinde oyundan nasıl yararlanıyor? Eğitim programlarınızda oyunu nasıl uyguluyorsunuz?
Bizler Mektebim Okulları eğitimcileri olarak, çocuğun bulunduğu yaş dönemine özgü oyun özelliklerini göz önünde bulunduruyoruz. Oyun zamanlarını, etkinliklerini planlıyor ve uyguluyoruz. Çünkü çocukların oyunları, bulundukları yaşa göre değişiklik gösterir. Oyunları eğitim programları içinde planlarken; çocukların gelişim düzeylerine, cinsiyet ve yaşlarına, sosyo-ekonomik düzeylerine, etkinliklerin süresine, bireysel ya da gruba yönelik olmasına ve oyunun oynanacağı ortam ve materyallere dikkat ediyoruz. Eğitimcilerimiz, bu etkinlikleri ve dersleri program gereği bireysel, küçük grup ve büyük grup etkinlikleri olarak planlarken; yapılandırılmış (grup oyunlarımız), yarı yapılandırılmış (Sanart dersimiz) ile ya da yapılandırılmamış (Serbest oyun saatlerimiz) oyunlardan yararlanırlar.

MEKTEBİM’DE OYUN 3 ŞEKİLDE UYGULANIYOR
Hangi oyunun nasıl ve ne şekilde uygulanacağına nasıl karar veriliyor? Bu süreçte öğretmenlerin rolü hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Öğrenme, içsel bir süreçtir. Öğretmenler, öğretme ile ilgili olarak yaklaşımlarını bilginin direk aktarılmasından, fikirlerin ve konuların eleştirel analizine ve yapılandırılmasına doğru değiştirmeye başlamıştır. Öğrencinin özellikleri dikkate alınarak tasarlanmış bir ortamda hem öğrencilerin öğrenmesi kolaylaşmakta hem de hatırlama düzeyleri yükselmektedir. Bu amaçla öğretmenler oyun tabanlı öğrenmeyi tercih etmektedirler.
Mektebim’de eğitim ve öğrenme sürecinde oyun üç farklı şekilde uygulanır.
Öğrencilerimiz;
-Yapılandırılmamış oyunlarla; kendi seçtikleri oyunlarla, kendi istedikleri şekilde oynarlar. Oyun aracılığıyla karar verme yetisi gelişirken öğrenmeyi gerçekleştirirler.
-Yarı yapılandırılmış oyunlarla; hem öğretmen hem de kendisi tarafından başlatılan, daha çok kendilerinin aktif olduğu yaratıcılıklarını gelişir.
-Yapılandırılmış oyunlar ise kuralları önceden belirlenmiş ve bu belirlenen kurallar çerçevesinde çocuklar gruplar oluşturarak oyunlarını oynarlar.

Eğitim ve öğrenmede oyunu ön plana çıkaran uygulamalar ve modeller neler? Ayrıca eğitim ve öğrenmede oyunun ne kadar kullanılması gerekiyor? Belli sınırları var mı? Siz oyunla eğitime okullarınızda ne kadarlık bir zaman ayırıyorsunuz?
Eğitim ve öğretim planlanırken bazı eğitim kuramları ve yaklaşımlarından yararlanılır. Dünyadaki önemli bilim insanlarından bir kaçının oyun üzerine söylediklerini şöyle sıralayabiliriz;
• S. Freud: Yasak dürtülerin kabul edilebilir şekilde ifadesi ve yaşantılar üzerinde kontrol sağlanarak kaygı düzeyini en aza indirmek (kişilik gelişim – sosyal, duygusal)
• J. Piaget: Genel bilişsel gelişim sürecinde uyum sağlayıcı mekanizma (bilişsel gelişim – zihinsel, sosyal)
• E. Erikson: Çevreyle etkileşim sonucunda kazanılan becerilerle iç ve dış çelişkilerin çözümlenmesi (psikososyal gelişim – duygusal, sosyal)
• Bandura: Gözlemleyerek öğrenme, sadece taklit davranışı olmayıp, olayların bilişsel olarak içselleştirilmesiyle bilgi kazanma (sosyal öğrenme – bilişsel, sosyal)
• L. Kohlberg: Çocuğun zihinsel gelişimine paralel olarak ahlak kavramlarının gelişimi (bilişsel ahlak gelişimi – bilişsel, sosyal )
Sıraladığımız ve dünyadaki eğitimcilerin kabul ettiği bilimsel temellere dayanan bu kuramları geliştiren bilim insanları, oyunun çocuğa çok yönlü yararlarını kabul etmektedirler.
Oyun, çocuğa pek çok yaşamsal deneyim kazandırmanın yanı sıra çocuğu sosyal-duygusal, zihinsel ve bedensel olarak besler. Eğitim ve öğrenmenin tüm basamaklarında kullanılan oyunun kullanım sıklığı ve sınırları, belirli prensipler izlenerek belirlenir. Eğitim programları gereği oyunun kavramlar ve kazanımları sağlamak amacıyla planlandığı, çocuk tarafından isteyerek ve severek oynandığı, günlük eğitim akışına sadık kalındığı ve çocuğun gelişimini engelleyen planlama eksikleri bulunmadığı sürece oyun, çocukların eğitiminde istenildiği kadar kullanılabilir. Çocukların merak duygularını gidermesi, yani öğrenebilmesi için dokunmayı, sormaya, taklit etmeye, deneyimlemeye, tadına bakmaya, konuşmaya ihtiyacı vardır. Oyun bütün bu ihtiyaçların giderilebilmesi için en iyi araçtır. Yani çocukların en önemli işi olan oyunun, öğrenmede sınırları yoktur, her şeyi oyunlaştırarak öğretebiliriz. Böylelikle öğrencilerimiz eğlenirken kalıcı öğrenmeyi de sağlarız.

FARKLI YAŞLAR İÇİN FARKLI OYUNLAR
Eğitimde oyunun kullanmaya ne zaman başlanılmalı? Hangi sınıftan/hangi yaştan itibaren çocuğa oyunla eğitim verilmelidir?
Oyun, insan hayatının her evresinde var olan bir etkinliktir. Oyun, insan hayatının her evresinde var olan bir etkinlik olmakla birlikte yaşamın ilk yıllarında çocuğun yaşadığı dünyayı tanıması, sevgilerini, kıskançlıklarını, mutluluklarını, düşmanlıklarını, iç çatışmalarını, hayallerini, düşüncelerini ifade edebilmesi için en uygun “dil” olarak kabul edilmektedir. Oyunun insan hayatında çok önemli bir yeri vardır. Oyun insanın her döneminde insanın gelişmesinde farklı etkilere sahiptir. Çocuklar için farklı, bebekler için farklı, ilköğretim çağı için farklı… Fakat oyunu sadece çocuklar için düşünmemiz gerekli. Mesela üniversite öğrencilerini ele alırsak bilgisayarda oynadığı oyunlardan, basketbol, futbol oyunlarına kadar farklı türde oyunlar vardır. Kısaca oyunun şekli farklı olsa da insanın her döneminde insanın hayatına büyük etkisi vardır. Mektebim, okul öncesinden liseye kadar tüm öğrencilerine oyunla öğrenme olanağı sağlar. Her yaş için oyun çeşidi ve oyun oynama sıklığı değişiklik gösterir. Böylece, Mektebim Okulları olarak öğrencilerimize bilgiyi kalıcı hale getirmek için, yaparak, yaşayarak, deneyimleyerek öğretmeyi amaç ediniyoruz.

EĞİTİCİ OYUNLAR VE MATERYALLER ALIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Oyuncak seçimi oldukça önemlidir aslında. Seçilecek oyuncak;
• Çocuğun yaşına, ilgisine, becerisine ve içinde bulunduğu gelişimsel döneme uygun olmalıdır.
• Oyuncaklar çok karmaşık olmamalı ve dayanıklı olmalı.
• Çocuğun tek başına oynayabileceği oyuncaklar olmalı.
• Oyuncaklar beceriyi artıracak özellikte olmalıdır. Bu nedenle basit karmaşığa doğru oyuncak tercihi yapılmalıdır.
• Oyuncak alınırken çocuklar arasında cinsiyet ayrımı yapılmamalı.
• Alınan oyuncaklar çok yönlü olmalıdır. Bu amaçla kasları çalıştıran, hayal gücünü artıran, yaratıcığı geliştiren oyuncaklar tercih edilmelidir.
• Çocuğun yaşına uygun oyuncak alınmalıdır. Basit oyuncaklar çocuğun çabuk sıkılmasını, karmaşık oyuncaklar ise özgüveninin azalmasına neden olur.
• Alışverişe gitmeden önce alınacak oyuncak kararlaştırılmalıdır.
• Bakım onarım ve temizlenmesi kolay olmalıdır.
• Paylaşma duygusunu geliştirici olmalıdır.
• Yapı ve işleyiş bakımından çabuk anlaşılır olmalıdır.
• Çocuğun merak ve ilgisini çekebilmelidir.
• Çocuğun hoşuna gidebilecek renkte ve şekilde olmalıdır.
• Oyuncakların büyüklüğü onun bedensel özelliğine göre seçilmelidir.
• Sökülebilir tarzda olmalıdır. Oyuncağını böylece kırmadan merakını giderebilir.
• Çocuğun sağlığını (psikolojik ve fizyolojik sağlığı)bozucu olmamalıdır.

Her çocuğun dönemsel olarak oynadığı nesneler çeşitlilik ve değişiklik gösterir. Yeni doğan bebeğin oyuncağı onun bedenidir. Elini kolunu sallayarak, alini ayaklarını ağzına getirerek eğlenir. Doğumdan sonraki günlerde ise zamanla Bebekler ses, ışık gibi ani değişimlerden hoşlanırlar. Bu nedenle Bebeklik dönemin de alınacak oyuncaklar daha çok beşiklere asılacak, kenarlarına konacak hareketli, sesli, renkli oyuncaklar tercih edilmelidir.
• 6-7 aylık: çocuk artık oturmaya başlamıştır bu nedenle de mekânı da genişlemiştir. Bu dönemde çocuğa elinin içine sığabilecek büyüklükte esnek olan (plastik) oyuncaklar verilebilir. Özellikle ses çıkaran çıngıraklar onlar için çok önemlidir. Çocuk ayrıca bu dönem içerisinde dişlerini çıkarmaktadır. Dişlerini çıkaran çocuğu diş kaşıntısını azaltmak için hijyenik olarak plastikten yapılmış olan materyaller kullanılabilir.
• 8-12 aylık: çocuk artık emeklemeye ve yürümeye başlamıştır. Mekânı daha da genişlemiştir. İlgileri ise artmıştır. Bu çağdaki çocuğa ses çıkaran toplar oyun olur. Dökmekten ve doldurmaktan hoşlandıkları için bu tür oyuncaklar kullanılabilir. Bebekler, arabalar, hayvanlar ise ilgilerini çekebilmektedir. Bu dönemdeki çocuğa resimlerden oluşan hikâyelerin anne-baba tarafından anlatılması oldukça önemlidir.
• 15-18 aylık: çocuk artık yürümekte, odalar arsında mekik dokumaktadır. Bu nedenle itilen, çekilen, aynı zamanda ses çıkaran oyuncaklar (otomobiller, gitar, ) tercih edilmelidir.
18 ay sonrası: çocuk artık kendini bilim adamı gibi görmektedir. Keşif ve icat yapmak onların en önemli özelliğidir. Bu dönemde farklı boyutlardaki bloklar, kutular ve şekillerden bir şeyler yapmak çok hoşlarına gider.
• 2-3 yaş: çocuk artık sosyal hayatı görmekte ve bunları hayal etmektedir. Anne-baba olurlar. Çocuklarını beslerler. Bu nedenle bu dönemde çocuklar hayatı dramatize edebilecekleri oyuncaklar alınmalıdır. Bebek, mini oda takımları, kuklalar, tamir aletleri, hayvan setleri vb.. oyuncaklar idealdir. Bu dönemde çocuklar denize götürülmeli kum ve suya olan ilgileri giderilmeli.
• 3-4 yaş: çocukların motor gelişimleri artmaktadır. Hareketten, zıplamaktan çocuklar çok hoşlanmaya başlamıştır. Bu dönemde üç tekerlekli bisikletler, sallanan atlar, yük arabaları, büyük küpler ve bloklar alınmalıdır.
• 4-6 yaş: çocuklar artık özellikle açık havada oynamaktan ve masa başı oyunların hoşlanırlar. Bu dönemde boyama, yapıştırma, kâğıtlardan şekiller yapma, parçaları birleştirme gibi oyunları destekleyen faaliyetler yapılmalıdır. Suluboya, pastel boya, karton, mukavva, ip gibi oyuncaklar tercih edilmedir.
• 6 yaş sonrası (okul çağı): çocuk artık okula başlamıştır. Oyun ve oyuncak anlayışında önemli değişikler olmaya başlamıştır. Bu dönemde futbol, basketbol, bisiklet gibi oyunlar ve bunlar oynanırken kullanılacak materyaller önem kazanır. Televizyon ve spor etkinlikleri ilgilerini çeker. Özellikle resimli kitaplar çok ilgilerini çeker.

TÜM DERSLERDE OYUNDAN YARARLANILIYOR
Eğitsel oyunlarla derste konular, ilgi çekici duruma getirilebilir, en pasif öğrencilerin bile bu etkinliklere katılmaları sağlanabilir. Eğitimcilerimiz, sınıf içinde eğitsel oyunlardan başarılı bir şekilde yararlanabilmek için dikkatli ve titiz bir hazırlık yaparlar. Her öğretmen, her oyuna bir ders saatinin beş ya da on dakikasını ayırmalı ve genellikle bu etkinliklere dersin ortasında ya da sonunda yer vermelidir. Mektebim öğrencileri İnovasyon, Sanart, Göster-Anlat, Beden Eğitimi gibi neredeyse tüm dersleri oyunla öğrenir. Bunun yanı sıra yapılan festivaller, partiler, yarışmalar ve özel kutlamalarda öğrencilerimiz için tasarlanmış olan oyun aktiviteleri ile öğrencilerimizin tüm gelişim alanlarını destekliyoruz.

Son Güncelleme: Pazartesi, 26 Aralık 2016 17:21

Gösterim: 2584


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.