Eğitim Tercihi

Eğitimci-Yazar Ahmet Maraşlı, geliştirdiği eğitim modeli “Hazırcevaplar Tekniği”ni okurlarına sunmaya Nasreddin Hoca fıkralarından oluşan bir dizi ile devam ediyor.

Eğitimci-Yazar Ahmet Maraşlı, geliştirdiği eğitim modeli “Hazırcevaplar Tekniği”ni okurlarına sunmaya Nasreddin Hoca fıkralarından oluşan bir dizi ile devam ediyor. Maraşlı, “Bu eğitimler, uygulayan öğrenciyi geliştirerek ders yükünü hafifletiyor. Buna zorun kolaylaştırılması da diyebiliriz. Diğer taraftan bunları insanî değerlerle yoğurup oyunla ciddiyetin iç içe geçtiği bir yaklaşım ve atmosfer içinde uygulayarak, ülkemizin ve insanlığın ihtiyacı olan gençleri yetiştirme gayreti içindeyiz” diyor.

Ahmet Bey, bu kitabınızda Nasreddin Hoca fıkralarını Hazır Cevaplar Tekniği ile ele aldınız. Teknik hakkında bize kısaca bilgi verebilir misiniz?

Hazır Cevaplar Tekniğini fıkra, hazır cevap ve çarpıcı çözümler gerektiren durumlarda, orijinal cevabın yerine alternatif cevaplar üretmek veya orijinal cevaba karşılık çarpıcı cevaplar vermek üzerine temellendirdim. Tekniğin kendi içinde seviye seviye yükselen ve yükselten dokuz kademesi var. Bu dizi o kademelerin beşini içeriyor.

Bildiğimiz kadarıyla özgün bir eğitim modeli üzerinde çalışıyorsunuz. Bu teknik de onlardan biri. Bu çalışmalar nasıl ortaya çıktı ve ne kadar süredir devam ediyor?

Bu çalışmalar, çocuklarımı ve çocuklarımızı çağa ayak uydurmak vizyonuyla değil, çağları peşinde götürecek şekilde yetiştirme hayaliyle başladı. Öncelikle eğitim dünyasından seçtiğim ve geliştirdiğim metotları, ürettiğim çeşitli teknikleri çocuklarım üzerinde uygulamaya başladım.  Bu dönemde çocuklarım okula henüz başlamışlardı, şimdi ise ikisi doktora aşamasında, ikisi üniversitede eğitim hayatına devam ediyor. Sürekli gelişen proje artık kapsamlı bir eğitim modeli hâlini aldı, fakat her yönüyle dinamik yapısından dolayı gelişmeye devam ediyor ve inşallah edecek.

Peki, bu eğitimleri alan bir öğrenci, neler kazanıyor?

Bu eğitimler, uygulayan öğrenciyi geliştirerek ders yükünü hafifletiyor. Buna zorun kolaylaştırılması da diyebiliriz. Diğer taraftan bunları insanî değerlerle yoğurup oyunla ciddiyetin iç içe geçtiği bir yaklaşım ve atmosfer içinde uygulayarak, ülkemizin ve insanlığın ihtiyacı olan gençleri yetiştirme gayreti içindeyiz. Akademisyenlerden, eğitimcilerden, yönetici, veli ve öğrencilerden gelen geri bildirimler; sayısı belirsiz uygulamalar sonucunda görüyoruz ki eğitim sistemini, öğrencileri, aileleri, eğitimcileri rahatlatan, rahatlatacak bir sistem var ortada.

Daha önce yine Timaş Çocuk’tan “Demiş Demiş Ne Demiş?” isimli bir kitabınız çıkmıştı ve o kitapta da yine fıkralar kullanılmıştı. Neden fıkralar?

Fıkralar, onlarca teknikten birkaçı içinde yoğun olarak kullanılıyor ama o tekniklerin malzemesi de fıkralarla sınırlı kalmıyor. Fıkraların kullanılmasının ise çeşitli sebepleri var. Öncelikle eğlenceli bir yapısı var. Öğrencilere kolay geliyor. Orijinal cevap veya çözüm, yoğun bir zekânın ürünü ve çarpıcılık barındırıyor. Peygamberimiz’in (sav) şu anahtar sözü benim bu yoldaki rehberim: “Kolaylaştırın, güçleştirmeyin; müjdeleyin, nefret ettirmeyin.” Teknikte yaptığımız çalışma, zaten yeterince yoğun bir zihin enerjisi ve dikkat istiyor, potansiyeli çok yönlü olarak hareketlendiriyor; onun için çocuklara işi oyun gibi eğlenceli ve kolay göstermeye çalışmak, “Aaa! Çok kolay!” dedirtmek, öyle düşündürmek gerekiyor. Bu kitaplarda da zekâsı ve irfanıyla çağları aşan Nasreddin Hoca’nın fıkralarını hem eğlenceli hem eğitici olması bakımından tercih ettik.

“Hazırcevaplar Tekniği”ni öğrencilerinizle uyguluyorsunuz ve bu kitaplar da bu eğitimlerin sonucu. Peki uygulama olmaksızın kitapla baş başa kalan çocuk kitaptan nasıl istifade edebilir?

Örnekler, kitapla baş başa kalan öğrencinin kendi başına bile uygulama yapabileceği açıklıkta hazırlandı.

Öğretmenler ve ebeveynler bu kitaptan nasıl istifade edebilir?

Eğitimciler ve ebeveynler için, tekniğin nasıl uygulanması gerektiğini detaylı olarak anlatan ve bazı muhtemel sorulara da cevap veren müstakil bir bölümlerimiz var. Nasreddin Hoca İle Üretici Zekâ Etkinlikleri dizisinin ilk kitapçığı ise “Öğretmen ve Ebeveyn Rehberi”.

HAZIRCEVAPLAR TEKNİĞİ HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR

“Program denenerek üretilmiş, doğaçlama nitelikli telif bir çalışma. Çocuğun var olan zihinsel araçlarını bütünleştirerek dehaya yönelten bir içerik ve yönteme sahip...”

Prof. Dr. Aytaç Açıkalın

**

“Ahmet Maraşlı’nın eğitim projesi, Türkiye’nin özlediği nesli yetiştirmek için atılmış çok önemli bir adım. Eleştirel düşünme, yazılı ve sözlü ifade yeteneği, öğrenme kapasitesini arttırma gibi pek çok yeteneği içinde barındıran bir proje.

Yard. Doç. Dr. Zehra Özmen

**

“Ahmet Maraşlı geliştirdiği tekniklerle eğitim dünyamızda bence bir devrim yapmıştır… Bu tekniklerin tüm öğrencilerimize ulaştırılabilmesi için öğretmenlerimizin hepsinin öğrenmesi sağlanmalıdır. Bu şekilde derslerde uygulanmalı ve her öğretmenimiz bir Ahmet Maraşlı olmalıdır.”

 Zeki Uysal (Lise müdürü, Veli)

**

“Hazır Cevap Tekniği, hem eğlenceli, hem zekâ geliştirici, hem de dersleri kolaylaştırıcı bir teknik. Bu tekniğin amacı; bize faydalı olabilecek fıkralar yoluyla düşünme yeteneğimizi artırarak, derslerimizde daha başarılı olmamız, karşılaştığımız sorunları daha rahat çözebilmemizdir...”

Ahmet Talha Coşar (5. sınıf)

**

“Hazır Cevap Tekniği, iyi ve eğlenceli düşünmemi sağladı. Okumamı ve yazmamı geliştirdi. Gerçek hayatta kolayca başkalarına cevap vermemi sağladı. Hayatımı yeniledi...”

Zeynep Sare Öztürk (3. sınıf)

**

“Hazır Cevap Tekniği, bende güzel ve hızlı cevap verme yeteneğini geliştirdi. Kendimizi tarihî şahsiyetlerin yerine koyduk ve tarihe olan ilgimiz ve sevgimiz arttı. Tarihin aslında sıkıcı ve soğuk olmadığını anladık. Verdiğimiz beğenilen cevaplar sayesinde kendimize olan güvenimiz arttı. Ama aynı zamanda kibirlenmedik, çünkü o tarihî şahsiyetlerin o cevapları anında verdiğini düşündük. Ayrıca tüm bu faydalarının yanı sıra çok eğlenceli bir uygulama. Yani hem eğlendirici hem de eğitici.”

Bahriye Şevval Gülteki (6. sınıf)

**

“Benim en sevdiğim ders Hazır Cevaplar Tekniği’ydi. Hiç bitmesin istiyordum. Çünkü o kadar keyifli geçiyordu ki çocukların bu dersi sevmemeleri ellerinde bile değildi!”