banner

Okulları sınıflandırmak doğru bir şey değil




Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Eşbaşkanı Yusuf Tavukçuoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı ve özel okulları A, B, C, D kategorilerine ayıracak yeni sistemle ilgili okulları sınıflandırmanın doğru olmadığını belirtti. TÖDER Başkanı Taşel ise, kaliteyi artıracağı için olumlu bulduğunu söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı ve özel okulları A, B, C, D kategorilerine ayıracak yeni sistem özel okulların kafasını karıştırdı.

Hürriet Gazetesi’nden Gönül Koca’ya açıklamalar yapan TÖDER Başkanı İbrahim Taşel, sistemi okullarda kaliteyi arttıracağı için olumlu bulurken, Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Eşbaşkanı Yusuf Tavukçuoğlu, değerlendirmeyi kimlerin yapacağının önemine değindi. Dernek başkanlarının görüşleri şöyle:

Okulları sınıflandırmak doğru bir şey değil

Yusuf Tavukçuoğlu (Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Eşbaşkanı): Bir ay önce Milli Eğitim Bakanlığı’ndan bu konuyu görüşmek üzere bizi çağırdıklarında, eğitim öğretimin kendini yenileyen, he geçen gün değişimle çocuklarımıza yeni ve doğru şeyler vermeye çalışan bir sistem olduğunu düşündüğümüz için gidip katıldık toplantıya. Üç konu ele alındı dershanelerin dönüşümü, teşvikler ve 4 alanda okullarımızın belli kriterler altında değerlendirilerek notlandırılması. Tabii bu değerlendirmenin kimler tarafından, nasıl yapılacağı çok önemli. Örneğin A sınıfından bir okul öğrenciyi alıyor, çok fazla emek harcamadan aynı noktada bir üniversiteye yerleştiriyor. D kategorisindeki bir başka okul da öğrenciyi alıyor, çok emek harcayarak farklı bir noktaya taşıyorsa bunu nasıl ölçeceksiniz? Kurumu mu, süreci mi değerlendireceksiniz ve bu değerlendirmeyi kimler yapacak? Örneğin, okullara çocukların sağlığı ile ilgili konularda 10 puan, ibadethaneye 20 puan verilecek. Bu değerlendirme kriterleri de sorunlu ve daha çalışılması gerektiğini düşünüyoruz. Olimpik yüzme havuzu olan okullara 20 puan veriliyor, zaten İstanbul’da sadece 2-3 okulda olimpik yüzme havuzu var. Bana göre okullarımızı sınıflandırmamız çok da mantıklı değil.

Kaliteyi arttıracağı için olumlu bir sistem

İbrahim Taşel (TÖDER Başkanı): Öncelikle bu sistem hem teşviklerin daha adaletli dağıtılması, hem de Türkiye’de özel okulların kalitesini arttırmak amacıyla düşünüldü. O nedenle olumlu yanları daha fazla olacaktır. Özellikle okulların bu gruplandırmada daha iyi sonuç alabilmek için kendi kalitelerini arttırmak çabasına gireceklerini düşünüyorum. Bu nedenle olumlu bir durum. Ancak, bu puanlamanın çok adil yapılması, ölçülmesi çok zor olan süreçlerin çok dikkatli değerlendirilmesi gerekiyor. Bu kriterler Milli Eğitim Bakanlığı’nın düzenlediği ve 100’e yakın özel okul temsilcisinin katıldığı 5 günlük çalıştayla belirlendi. Sivil toplum kuruluşları bu çalıştaya başkanları düzeyinde katıldılar, ben de katıldım. Dolayısıyla buradaki puan kriterleri tartışıldı, en adil biçimde değerlendirme yapma çabası gösterildi. Eğer ileride aksayan, ölçülemeyen ya da puanı değiştirilmesi gerekenler varsa bunların da yeniden gözden geçirilmesi konusunda mutabık kaldık. Yani bu Milli Eğitim Bakanlığı’nın tek başına verdiği bir karar değil. Paydaşlarla tartışılarak alınmış bir karar. Bu akreditasyon kaliteyi arttırmak amacıyla olduğu için olumlu buluyorum. Okula dönüşen dershaneler D grubu içinde olacak çünkü onların standartları dershaneden dönüştükleri için normal özel okula uymaz. Dershaneler dünyanın en kaliteli eğitimini verse de ön kabulle D grubunda olacak, çünkü teşviklerden ona göre yararlansınlar diye.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.