banner

Öğretmen maaşlarını en fazla artıran ülkeyiz ama...




OECD Bir Bakışta Eğitim Raporu’na gör, Türkiye, OECD ülkeleri arasında öğretmen maaşlarını en fazla artıran ülke olmasına rağmen, Türkiye’de öğretmenler OECD ortalamasının altında maaş alıyor. İşte OECD'nin "Bir Bakışta Eğitim Raporu" 

OECD, üye ülkelerin eğitim standartlarını, gelişmelerini inceleyen “Bir Bakışta Eğitim 2014” yıllık raporunu yayınladı. Rapora göre Türkiye, OECD ülkeleri arasında öğretmen maaşlarını en fazla artıran ülke olmasına rağmen, Türkiye’de öğretmenler OECD ortalamasının altında kazanıyor.

Merkezi Paris’te bulunan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından, “Bir Bakışta Eğitim 2014” raporu yayınlandı. OECD’ye göre Brezilya, Kore, Meksika ve Türkiye’de lise mezunları ortaokul diploması olanlardan daha fazla işsiz kalıyor. İlkokul sınıflarının mevcudunu 12 yılda 31’den 24’lere düşürerek OECD ortalamasına yaklaşan Türkiye, öğretmen maaşlarında 12 yılda reel yüzde 50 artış yaparak OECD’de öğretmen maaşlarını en fazla yükselten ülkeler arasında ilk sıralarda yer aldı. Okul öncesi eğitimde OECD ortalamasında 3 yaşından büyük çocuk başına yılda 7 bin 428 dolar harcanırken Türkiye, 2 bin 412 dolar ile en az harcama yapılan ülke oluyor. Lüksemburg’da ise bir çocuğa okul öncesi için yılda 25 bin 74 bin dolar harcanıyor.

Öğretmen maaşlarını en fazla artıran ülkeyiz

Türkiye 2000-2012 yılları arasında ilkokullarda sınıf mevcudunu 31’den 24’e düşürdü ve 21 olan OECD ortalamasına yaklaştı. Çin’de sınıf mevcutları 40. En iyi Lüksemburg’ta ise sınıflar 17 kişilik. Rapora göre, 2000-2012 arası ilkokul sınıf boyu en dikkat çekici şekilde Kore ve Türkiye’de azaldı. Buralarda öğrenci sayısı 4’ten fazla azalış gösterdi. Türkiye mesleki yükseköğretimde ise öğretmen başına en kalabalık öğrenci düşen ülke. Mesleki yükseköğretimde 53 öğrenciye bir normal üniversite eğitiminde ise 16 öğrenciye bir öğretmen düşüyor.

2000-2012 döneminde öğretmen maaşları reel anlamda birçok OECD ülkesinde yükseldi. Fransa, Yunanistan ve Japonya’da yüzde 10 düştü. Çek Cumhuriyeti, Estonya ve Türkiye’de ilkokul ve lisede maaşlar bu dönemde en az yüzde 50 arttı. Türkiye’de örneğin 2000’de ilkokul öğretmeni maaşı endeksi 55 iken, 2012’de endeks 107’ye çıktı. Lise öğretmenlerinin maaşında ise endeks 2000’de 50 iken 2012’de 110’a yükseldi. Türkiye bu rakamlarla OECD’de öğretmen maaşlarını en fazla artıran ülkeler arasında ilk sıralarda yer aldı.

İlk ve orta mezunları liselilerden daha kolay iş buluyor

2012’de OECD’de lise öncesi eğitim alan yetişkinlerin yüzde 14’ü işsiz kaldı, oran 2005’ten bu yana fazla değişmemişti. Ancak Yunanistan, Macaristan, İrlanda ve İspanya’da düşük eğitim görenlerde işsizlik dikkat çekici şekilde 2005-2012’de yüzde 10’dan fazla arttı. 2010-2012 arasında ise Kanada, Estonya, Almanya, Türkiye ve ABD’de orta eğitimliler arası işsizlikte önemli düşüş görüldü.

Bazı ülkelerde yüksek ve düşük seviye eğitim almış yetişkinler arasındaki işsizlik oranları farklı dar ya da ters orantılı. Örneğin Brezilya, Kore, Meksika ve Türkiye’de lise mezunları için işsizlik; daha alt diplomaları olanların yaşadığından daha yüksek. Meksika’da lise eğitimi almış yetişkinler arasında işsizlik, üniversite mezunu yetişkinlerin yaşadığı işsizlikten daha düşük.

Türkiye’de üniversite eğitimi almış kadınların yüzde 11’i, erkeklerin yüzde 6’sı işsiz. Yunanistan’da işsizlik oranı kadınlarda yüzde 20, erkeklerde yüzde 14. Kadın erkek işsizliği farkı lise mezunları için daha belirgin. Türkiye’de lise mezunu kızların yüzde 17’si, erkeklerin yüzde 7’si işsiz. Yunanistan’da bu oranlar yüzde 30 ve 21.

Kadınlar maaş mücadelesinde erkeklerden önde

Veriler cinsiyetler arası gelir uçurumunun en fazla üniversite mezunları arasında olduğunu ortaya koydu. OECD’de üniversite mezunu kadınlar, üniversite mezunu erkeklerin kazandıkları ücretin yüzde 75’ini kazanıyor. Sadece Belçika, Slovenya, İspanya ve Türkiye’de kadınların kazançları, erkeklerin kazançlarının yüzde 80’i ya da fazlasına ulaşıyor. Brezilya, Şili ve Macaristan’da üniversite diplomalı kadınların kazançları ise erkeklerin kazançlarının yüzde 65 ve altı oluyor. Şili, Brezilya, Macaristan’da üniversite diplomalılar lise mezunlarının iki katı ücret alıyor. Brezilya, Türkiye ve ABD’de lise mezunu olmayanlar, mezun olanların kazançlarının üçte ikisine ulaşabiliyor.

Türkiye okul öncesi eğitimde en az harcama yapan ülke

İlkokuldan üniversiteye kadar öğrenci başına ortalama yıllık harcama Türkiye, Brezilya, Endonezya ve Meksika’da görülen 4 bin dolardan en düşük miktarlardan, büyük Avrupa ülkeleri ve Japonya’daki 10 bin dolarla, İsviçre ve ABD’deki 15 bin dolara kadar ulaşıyor. Üniversite ve okul öncesi hariç kurumlarında öğrenci başına harcama kamu-özel toplamında OECD ortalaması 7 bin 996 dolar. Ancak en düşük rakamlar Meksika, Türkiye ve ortak ülke Kolombiya’da 2 bin 300 dolar şeklinde hesaplandı. ABD Avusturya, Belçika, Lüksemburg, İsveç, Norveç’te ise 10 bin dolara çıkıyor.

Okul öncesi eğitimde OECD ortalamasında 3 yaşından büyük çocuk başına yılda 7 bin 428 dolar harcanırken Türkiye, 2 bin 412 dolar ile en az harcama yapılan ülke oluyor. Lüksemburg’da ise bir çocuğa okul öncesi için yılda 25 bin 74 bin dolar harcanıyor. OECD ülkeleri genelinde bir üniversite öğrencisi için ilkokul öğrencisinden ortalama 1.7 kat daha fazla harcama yapılıyor. Rakam Türkiye’de 3 kata çıkıyor.

OECD genelinde ilk ve orta öğretim kurumlarına harcamalar GSYH’nın yüzde 3.8’ini oluşturuyor. Harcamalar Arjantin ve Yeni Zelanda’da oran yüzde 5 ve üzeri, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Japonya, Letonya, Rusya, Slovak Cumhuriyeti ve Türkiye’de yüzde 3 ve aşağısına karşılık geliyor. Türkiye tüm eğitim kurumlarına yapılan harcamalar GSYH’dan daha fazla arttı, böylece GSYH’dan eğitime ayrılan payın arttığı birkaç ülke arasında yer aldı. Türkiye’de 2000-2011 arasında eğitim harcamalarının GSYH’deki payı yüzde 2.5’tan yüzde 4.2’ye çıktı.

Eğitim seviyelerine göre, GSYİH yüzdesi olarak eğitim kurumlarına yapılan harcama miktarı, 2010










Türkiye’de okullaşma yüzde 30 arttı

1995-2012 arası 15-19 yaş arası öğrencilerin okullaşma oranı OECD ülkelerinde yüzde 74’ten yüzde 84’e çıktı. Üye ülkeler arasında en büyük artış yüzde 30 ile Türkiye’de görüldü, izleyen Çek Cumhuriyeti, Yunanistan ve Macaristan’da artış yüzde 20 oldu. Buna rağmen Türkiye’de 15-19 yaş grubu okullaşması yüzde 40’ı geçti. Almanya’da yüzde 90, Belçika’da yüzde 94.

İlkokul ve öncesi eğitimi Batı ve Kuzey Avrupa ülkeleri, İtalya ve İspanya’da çocukların yüzde 95’ini, Finlandiya, Endonezya, Türkiye, Yunanistan ve İsviçre’de yüzde 60’tan aşağılarını içine alıyor. Türkiye’de okul öncesi eğitim nadir görülüyor, 15 yaş öncesi çocukların ise yüzde 30’undan azı okul öncesi eğitime gitmiş bulunuyor.

2000-2012 arası iki yıllık meslek yüksekokullarına giden öğrenci oranı OECD’de değişmedi, sadece Macaristan, İspanya ve Türkiye’de öğrenci sayılarında yüzde 10’dan çok artış görüldü.

15-29 yaş arası eğitimde değil ve çalışmıyor

OECD’de eğitim ya da öğretim içinde bulunmayan, çalışmayan ve iş aramayan 15-19 yaş arası genç oranı yüzde 5. Bu gençlerin gelecekte de eğitim ya da iş umutları bulunmaması kendilerini risk grubuna sokuyor. Brezilya, Şili, Meksika ve Türkiye’de 15-19 yaş gençlerin yüzde 15’i bu grupta. Türkiye’de “15-29” yaş arası gençlerin ise yüzde 20’sinden fazlası eğitim görmeyen ve çalışmayan grubunda yer alıyor. Türkiye’nin 2011-2012 döneminde okumayan ve çalışmayan 15-29 yaş nüfusunu en fazla “azaltan” ülke olduğu da çıktı.

Meksika, İspanya ve Türkiye 1995 - 2012 arasında lise mezunu sayısında en büyük artışı yaşadı. Yıllık artış Türkiye’de yüzde 2’yi geçti, OECD ortalaması yüzde 0.8 idi.

Şekil 4. Eğitimdeki başarı oranlarına ve çalışma durumlarına göre, 15-29 yaşındaki eğitimini sürdüren ve sürdürmeyen kişilerin yüzdesi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.