Eğitim Tercihi

Cem Kaçmaz / artı eğitim dergisi Genel Yayın Yönetmeni
2014’ün Mayıs ayında MEF’in Uluslararası Araştırma Projesi için düzenlediği basın toplantısına katılmıştım.
İbrahim Arıkan konuşmasını bitirdikten sonra salonda bulunanları sergi alanına davet etti.
Ben de arkalarda bir yerde oturuyordum.
Sergi alanına gitmek için yerimden kalktım.
Salonun kapısında İbrahim Bey ile karşı karşıya geldik.
Beni görünce her zamanki gülen haliyle “Cem burada mıydın?” diyerek elimi sıktı ve koluma girerek, halimi hatırımı sordu.
Sergi alanına kadar birlikte yürüdük.
artı eğitim dergisinin 10. Yılı için bir gece düzenliyorduk.
Birlikte yürürken heyecanımı kendisiyle paylaşmıştım.
“10 yıl oldu mu? Ne çabuk geçmiş zaman. Tabi severek gelirim” diyerek asistanına tarihi not etmesini söyleyerek, “artı eğitim’in 10. Yıl gecesine katılacağız” demişti.
Maalesef işlerinin yoğunluğu nedeniyle geceye gelemedi, ama hem 10. yılımızı kutlayan bir çelenk gönderdi, hem de o gece beni telefonla arayarak tebriklerini iletti.
Nezaketini hep koruyan, kimseye tepeden bakmayan, güleryüzlü, pozitif, bilge bir kişilik olarak her zaman saygı duyduğum, eğitim dünyasında ayrı bir yerde gördüğüm bir kişi oldu İbrahim Arıkan benim için…
Yukarıda bahsettiğim görüşmemizden önce artı eğitim’de yayınlanacak röportaj için 2007’de bir araya gelmiştik.
Uzun bir röportaj yapmıştık.
Öğrenciliğinden iş hayatına, öğretmenlerinden eğitimin sorunlarına kadar bir çok konuda içtenlikle sorularımı yanıtlamıştı.
Öğretmeninin heykelini yaptırdığını da ilk kez o röportajda açıklamıştı.
O röportajı aynı şekilde artı eğitim dergisinde yeniden yayınlıyoruz.
Görüşlerinin, düşüncülerinin hala güncel ve sanki bugün yapılmış bir röportaj tadında olduğunu okuyunca siz de göreceksiniz.
O röportajdan kısa bir alıntı yapmak istiyorum. Bu alıntı İbrahim Bey’in farklılığını ortaya koyan ilginç bir örnek:
“Askerliğim sırasında Hava Harp Okulu’nda öğretmenlik yapmıştım. Orada da öğrenciler bana Baba İbrahim derlerdi. Böyle söylemelerinin nedeni ise şuydu; Orada derste oturma nizamı vardır. O nizamın dışında oturamaz öğrenciler. Ben de tam tersine öğrencilerime ‘Nasıl iyi anlıyorsanız öyle oturun’ derdim. Benden ders öğrenin başka bir şey öğrenmeyin, disiplini zaten diğer hocalarınız öğretiyor’ diyordum. Bana göre öğrenciye klasik, şekilci bir anlayış ile yaklaşmak doğru değil.”
Röportajda İbrahim Bey’in eğitimde yarattığı farklılıkları ve bunları nasıl başardığını gösteren ilginç anekdotları da göreceksiniz.
İnşaattan gıdaya enerjiden taşımacılığa bir çok sektörde başarılı işlere imza atarak Arıkanlı Holding’i kurmuştu İbrahim Arıkan…
Ancak eğitim her zaman en önde geliyordu onun için…
Sanki bütün diğer işlerini eğitim için yapıyordu.
MEF Üniversitesi’ni kurarak halkayı tamamlamıştı.
Dershanesi, okulu gibi MEF Üniversitesi de kısa sürede başarılı üniversiteler arasında yerini aldı.
İbrahim Arıkan, eğitimde iz bırakarak aramızdan ayrıldı.
Ne zaman, nerede MEF markasını görsek hep onu hatırlayacağız.
Mekanı cennet olsun…