Eğitim Tercihi

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Gökhan Çetinsaya, "21. yüzyıl dünyasını anlayabilmek için dünya tarihine nasıl baktığımız çok önemli. Dünya tarihine 500 yıllık batı merkezli mi yoksa 5 bin yıllık medeniyetler tarihi perspektifinden mi bakıyoruz?” dedi ve Türkiye'nin olaylara medeniyetler tarihi perspektifinden bakması gerektiğini ifade ederek, başka bir bakışın kendimize haksızlık olacağını söyledi.

Temaslarda bulunmak üzere beraberindeki heyetle Batman'a gelen Çetinsaya, Batman Üniversitesi'nde düzenlenen "21. Yüzyılda Değişen Dünya ve Türkiye'nin Konumu" konferansında yaptığı konuşmada, üniversiteleri sık sık ziyaret ettiğini belirterek, burada öğrenci ve öğretim görevlilerinin sorunlarını dinlediğini kaydetti.

Çetinsaya, amaçlarının üniversiteleri tanımak ve çözüm sürecini değerlendirmek olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"21. yüzyıl dünyasını anlayabilmek için dünya tarihine nasıl baktığımız çok önemli. Dünya tarihine 500 yıllık batı merkezli mi yoksa 5 bin yıllık medeniyetler tarihi perspektifinden mi bakıyoruz? Zira son 500 yıllık tarihten batı hegemonyasının oluşturduğu gözlüklerle bakarsak, önümüzde başka bir dünya belirir, 5 bin yıllık medeniyetler tarihinden bakarsak bambaşka bir dünya ile karşılaşırız. 21. yüzyıla bakış da bu iki farklı gözlükle şekillenir."

Medeniyetler perspektifi

Çetinsaya, Türkiye'nin olaylara medeniyetler tarihi perspektifinden bakması gerektiğini ifade ederek, başka bir bakışın kendimize haksızlık olacağını söyledi.

Son 200 yıllık dünya tarihine dikkati çeken Çetinsaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Son 200 yıllık dönemin iki temel taşı, tetikleyicisi ve şekillendiricisi var. Biri endüstri diğeri Fransız devrimidir. Her ikisi de aşağı yukarı aynı zaman diliminde olmuş ve bugün içerisinde yaşadığımız dünyayı şekillendirmiş. İçinde yaşadığımız kavramlar, kurallar, sistemler, süreçler bu iki olay tarafından şekillendirilmiştir. Hatta bugün uğruna öldüğümüz ve öldürdüğümüz, çocuklarımıza okullarda öğrettiğimiz, bize okullarda öğretilen bütün kavramlar aslında bu iki temel hadisenin sonuçlarıdır. Bizler bu iki temel süreçlerin yaşattığı süreçlerin bir yönüyle ulus devletler, diğer yönüyle kapitalist süreçlerin çerçevesi içerisinde bir dünyayı yaşıyoruz ve yaşamaktayız. Bu iki önemli olay sadece dünyayı değil Türkiye'yi de son 200 yılda gerek Osmanlı İmparatorluğu, gerekse Cumhuriyet döneminde şekillendirdi."

Soğuk savaş denen bir olayın yaşandığına dikkati çeken Çetinsaya, "1989-1991 yıllarından itibaren soğuk savaş bitti, Sovyetler Birliği çöktü ve yeni bir dünya oluşmaya başladı" dedi.

Konferans daha sonra basına kapalı olarak devam etti.