banner

Daha iyi bir coğrafya eğitimi nasıl olur?




FMV Ayazağa Işık Lisesi’nde düzenlenen Spectrum Of Education 2, “Dünyanın Dengesini Kim Bozdu?” konulu Eğitim Sempozyumu’nda, dünyanın farklı kıta ve ülkelerinden gelen akademisyenler ve Türk uzmanlarla çok önemli bir coğrafi konuma sahip olan Türkiye’de, daha iyi coğrafya eğitimi ve daha iyi bir dünya için çözüm önerileri tartışıldı.

Feyziye Mektepleri Vakfı Özel Ayazağa Işık Lisesi tarafından geçen yıl birincisi düzenlenen Spectrum of Education Sempozyumu’nda bu yıl daha iyi bir coğrafya eğitimi ve dünyamızı korumamıza için neler yapmamız gerektiğine cevap arandı.

TEK BAŞINA BİLGİ YETERLİ DEĞİL

Londra Üniversitesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde görevli Doç. Dr. Eyüp Artvinli değişen müfredatın olumlu ve olumsuz yönlerini ele alarak, öğretmenlerin uygulamalı değil, kavram açıklamaya dayalı bir öğretim sistemini benimsediklerini belirtti. “Oysaki bu yeni programda amaç; öğretmenlerin hünerlerini değil öğrencilerin becerilerini geliştirmek ve açığa çıkarmak” diyen Artvinli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Okullarımızda henüz beceri kazandırmaya yönelik bir eğitim gelişmedi, bu eksik. Bir de öğretilmesi gereken değerler var beceriler yanında, bunlar çok önemli. Müfredatta işlenen bir coğrafya kitabında; bir ağacın tohumdan fidana, ormandan keresteye ve sonra da nasıl sanayii ürününe dönüştürüldüğü anlatılıyor örneğin… Bir çocuğun bunu gördükten sonra ağacı korumasını bekleyemeyiz çünkü o ağacı ölü olarak görüyor. ‘Nasılsa önüme defter, kalem olarak gelecek’ diye bakıyor. Oysa bir coğrafya dersinin işlevi öğrenciye demokrat, üretken ve iyi vatandaş olmayı, yaşadığı mekânı korumayı, doğayı sevmeyi, tasarruflu olmayı öğretmek de olmalıdır.”.   

DÜNYAMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ

Sempozyumun ilgi gören bir sunumu Oxford Brookes Üniversitesi profesörlerinden Prof. Dr. Martin Haigh’in sunumuydu. “Hepimiz aynı coğrafyalara bakıyoruz ama çok farklı kültürlere sahip olduğumuz için baktığımız manzaralarda çok farklı şeyler görüyoruz” diyen Haigh, sunumunda özellikle coğrafya eğitiminin toplumsal ve global empatiyi arttırmak konusundaki faydalarından bahsetti. “Öğrencilerimiz bir ağaç diktiklerinde nasıl onu sahipleniyorlarsa, doğru ve etkin bir coğrafya eğitimi de dünyamıza aynı şekilde sahip çıkmamızı sağlar” diyen Haigh, özellikle coğrafya eğitimi ve dünya vatandaşı olmak kavramları arasındaki bağlantıya dikkat çekti.

Konuşmasında öğrencilerde merak duygusunu uyandırmamız gerektiğini ve merak eden öğrenciler sayesinde belki dünyayı nasıl değiştirebileceğimizin de mümkün olacağına değinen Açık Radyonun Kurucusu Ömer Madra da fosil yakıtların yakılması sonucunda ortaya çıkan sera gazlarının benzeri görülmemiş hızda artması yüzünden meydana gelen iklim değişikliği nedeniyle okyanuslarda ve dünya denizlerinde bu artan gazların emilimi (absorbe edilmesi) sonucunda ortaya çıkan asitlenme olayının yaklaşık 300 milyon yıldan bu yana "görülmüş" en yüksek seviyeye çıktığını söyledi. “Çok eski dönemlerde yaşamış kabuklu deniz hayvanlarının kabuklarındaki izlerin incelenmesi bize bunu ispatlıyor” diyen Marda, şöyle devam etti: “Gelecekte doğru dürüst, insan gibi, haysiyetli bir hayat sürdürme şansımızı şimdiden kendi ellerimizle ayaklar altına almaktayız. Türün kendi geleceğini bile ciddi tehlikeye attık artık. Tabii başka sayısız hayvan ve bitki türünü de peşimizden sürükleyerek. Bir ‘ekosoykırım’dan dahi söz edebiliriz pekâlâ... Mahva doğru sürüklenmekte, fizikle kavga etmekteyiz! Fizik kurallarının emrettiği takvime uygun olarak harekete geçmezsek eğer, ondan sonra harekete geçmenin bir anlamı kalmayacaktır. İklim değişikliği, fizik kuralları gereği, geri döndürülmez bir süreçtir; sonsuza kadar gider.”

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu mevsim normallerinin her 10 yılda bir değiştiğini, bu yıl özel bir oluşum nedeniyle güneş lekelerindeki artışın en tepe noktasına çıktığını söyledi. Kadıoğlu’nun verdiği bilgilere göre son 150 yılda bir derece artan sıcaklık, 2010 yılından beri yükseliş gösteriyor. Bu da gelecek yıllarda dünyanın daha da ısınacağına işaret ediyor. Tropikal sıcaklık 30 derecenin üzerine çıkmış durumda. İklim değişikliği nedeniyle artık kışın kar, yağmur yağışı giderek azalıyor.

CNN Türk, “Yeşil Doğa” programını hazırlayan ve sunan Güven İslamoğlu ise Avrupa’daki doğal ormanların yüzde 30’unun Türkiye’de bulunduğunu anlatırken, dünyanın en büyük sedir ormanının Türkiye’de olduğunu belirtti. İslamoğlu, çocuklara önce neyi koruyacaklarını, ardından nasıl koruyacaklarını göstermemiz gerektiğini ifade etti ve “Her şey kötüye gitse de bu gidişatı düzeltmek ve daha güzel bir dünyada yaşamak için hâlâ vaktimiz varken tüketimden vazgeçmeli ve enerji kullanmamalıyız.” dedi. 

National Geographic Dergisi Yerel Editörü Oya Ayman da konuşmasında dünyanın alarm verdiğini ifade etti. Çarenin bakış açımızı değiştirmekle mümkün olacağını, doğaya hâkim olmak yerine doğanın bir parçası olarak hareket etmemiz gerektiğini savunan Ayman, yaşananları “biyolojik soykırım” olarak adlandırdı.

TÜRKİYE’DE COĞRAFYA EĞİTİMİ TERS YÖNDE GEÇİŞ YAPAN İKİ GEMİYE BENZİYOR

Londra Üniversitesinden Prof. Dr. David Lambert ise İngiltere ve Türkiye’deki lise coğrafya müfredatlarını Boğaz’dan ters yönde geçiş yapan iki gemiye benzetti: birinde coğrafya kitabının sayfa sayısının 150’den 4’e indirilmesini, diğerinde 4’ten 150’ye çıkarılmasını eleştirdi. Eğitimin tanımının öğrenme olarak algılanmasının da uygun olmadığını; iyi şeylerin yanı sıra tehlikeli ve yanlış şeylerin de öğrenilebildiğini ifade etti ve genel bilgi yerine çekirdek bilginin önemli olduğunu vurguladı.  

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.