banner

4 4 4: Eğitim Sisteminin Yeniden Yapılandırılması




”Yeni eğitim sisteminde toplumsal talepler dikkate alınmalıdır, ilkokul öğrencilerine din eğitimi imkanı sağlanması hususu tartışılmalıdır”

4+4+4 eğitim sistemi”4 4 4: Eğitim Sisteminin Yeniden  Yapılandırılması” çalıştayı sonuç bildirisinde ailelerin ve öğretmenlerin yeni  eğitim düzenlemesi hakkında ciddi endişeleri bulunduğu ve yeni sistem hakkında  yeterli bilgilendirmenin yapılması gerektiği belirtilerek, ”Yeni eğitim  sisteminde toplumsal talepler dikkate alınmalıdır, ilkokul öğrencilerine din  eğitimi imkanı sağlanması hususu tartışılmalıdır” denildi.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) ve Siyaset Ekonomi Toplum Araştırmaları Vakfı  (SETA) işbirliğiyle SAÜ’de düzenlenen ”4 4 4: Eğitim Sisteminin Yeniden  Yapılandırılması” konulu çalıştay sona erdi.

Çalıştayın ardından açıklanan sonuç bildirisinde anasınıfına başlama yaşı  için 48-66 ay yerine, 54-66 ayın esas alınması gerektiği belirtilerek, 60-66  aylık çocukların okula başlamasının sisteme bağlanması, veli, sınıf öğretmeni,  rehber öğretmen ve müdürlerin de karar alma süreçlerinde yer almaları gerektiği  ifade edildi.

Öğretmen yetiştirme programlarının yeni yasal düzenlemedeki  yeterlilikleri sağlayacak şekilde gözden geçirilmesi gerektiği kaydedilen  bildiride, şu görüşlere yer verildi: ”Yeni eğitim sisteminde (özellikle seçmeli dersler belirlenirken),  toplumsal talepler dikkate alınmalıdır. Örneğin, ilkokul öğrencilerine din  eğitimi imkanı sağlanması hususu tartışılmalıdır. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi  dersi, 1. sınıftan itibaren müfredatta yer alabilir. Ayrıca, farklı din ve  mezheplere göre seçmeli dersler sunulmalıdır. Türkiye’de konuşulan dillerin  öğretimi talepleri de dikkate alınmalıdır. Sınıf mevcutları azaltılmalı ve  ihtiyaca binaen öğretmen ataması yapılmalıdır. Mevcut eğitim sisteminde ciddi  eşitsizlikler bulunmaktadır. Eğitim sisteminin kalitesini arttırmaya yönelik  çalışmalar sürdürülmelidir.

Eğitim sistemindeki yeniden düzenlemenin başarılı olması için öğretmenler  sürece dahil edilmelidir. Özellikle, bu çerçevede okulda olumlu bir atmosfer  oluşturulması, öğrenen okul mantığının yerleştirilmesi, idari kadronun liderlik  özellikleriyle donatılması, öğretmenlerin haklarının düşünülmesi gereklidir.”

”Kapalı köy okulları, mümkün olduğunca aktif hale getirilmelidir”

Okula devamsızlık ve terk konusunun özellikle ortaöğretimde ciddi bir  sorun teşkil ettiğine işaret edilen bildiride, sorunun çözümü için gerekli  çalışmaların etkinleştirilmesi gerektiği vurgulandı.

Ortaokul ara sınıflardan imam hatip okullarına geçiş talebi bulunduğu,  Milli Eğitim Bakanlığı ile bu konuda çalışma yapılması gerektiği belirtilen  bildiri, şöyle devam etti:

”Bir mahalde imam-hatip ortaokulu veya lisesi için talep varsa, bu talep  bakanlık tarafından karşılanmalıdır. Din eğitiminin doğuracağı personel ihtiyacı  hususunda, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görevli 13 bin ilahiyat mezunu  personelden yararlanılabilir. Okul yılının uzamaması ve yabancı dil eğitiminin  etkinleştirilmesi için isteyen okulların yabancı dil ağırlıklı 5. ve 9. sınıf  açması sağlanmalıdır.  dil eğitimi gibi gerekçelerle kademeler arası geçişlerde bir yıl ara verme  tartışılmalıdır.

Okuldaki fiziki ortamlar, çocukların gelişimsel özelliklerine, derslerin  mahiyetine uygun şekilde ve kademeler göz önüne alınarak tasarlanmalıdır. Kapalı  köy okulları, mümkün olduğunca aktif hale getirilmelidir. Bu çerçevede, en az 10  öğrenci yerine 5 öğrencisi olan köylerde de okul-sınıf açılabilmelidir. Öğrenciyi  taşımak yerine, öğretmeni taşıyan bir sistem değerlendirmeye ve tartışmaya  açılmalıdır. Seçmeli derslerin verimli bir şekilde uygulanabilmesi için okul  içinde derslerin mahiyetine uygun yeni mekanlar oluşturulmalıdır.”

”Öğrencilerin ikametleri ile okullar arasındaki mesafeler dikkate  alınmalıdır”

Kademeler arası geçişler sonrası öğrencilerin uyum sorunlarının  azaltılması için çalışma yapılması gerektiği ifade edilen bildiride, seçmeli  derslerin esnek ve kur sistemi olarak kurgulanması, öğrencilerin sınıf ayrımı  olmaksızın seçmeli derslere istediği zaman başlayabilmesi gerektiği kaydedildi.

Kazanılmış yeterliliklerin belgelendirilmesi ve derslerden muafiyetin  sağlanması gerektiğine vurgu yapılan bildiri, şöyle sona erdi:

”İlk iki sınıf programları, özellikle ilk okuma ve yazma öğretimi  çerçevesinde yeniden ele alınmalı ve programların daha etkin bir şekilde  uygulanması için çalışmalar yapılmalıdır. İlköğretim okullarının  kademelendirilmesiyle öğrencilerin ilk ve ortaokulları belirlenirken,  öğrencilerin ikametleri ile okullar arasındaki mesafeler dikkate alınmalıdır.

Yeni eğitim düzenlemesinin uygulama süreci ilgili kurumlar ve bağımsız  kuruluşlar tarafından izlenmeli, bu konuda yapılacak araştırmalar desteklenmeli  ve sistemin geliştirilmesi için öneriler yetkililerle paylaşılmalıdır.”

(milliyet)

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.