banner

Özgür Bolat: Bilgi otorite değildir




Röportaj: Yasemin Çiçekçisoy - Yurtdışı eğitimle ilgili herhangi bir heyecanım yok, bir proje yapmayı düşünmüyorum deyip tanışmamızın ilk dakikalarında kalbimi kırsa da, Hürriyet Gazetesi yazarlarından Özgür Bolat’la oldukça neşeli bir sohbet gerçekleştirdik.
ozgur_bolatÖncesinde Özgür Bolat’ın birinciliklerle dolu özgeçmişine bakalım.  Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ni birincilikle bitirip, New York Üniversitesi’nde burslu, psikoloji eğitimi alan Özgür Bey, Fulbright ve Türk Eğitim Vakfı bursu ile Harvard Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde yüksek lisans yaptı. Doktorasını ise Cambridge Üniversitesi ve 'MIT Sloan School of Management’ta yapmakta olan Özgür Bolat, Yeni Zelanda’da yapılan uluslararası bir konferansta “En İyi Genç Araştırmacı” ödülünü aldı. Kendisi şuan Hürriyet Gazetesi'nde köşe yazarlığı ve Bahçeşehir Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yapıyor.

Oldukça parlak bir cv niz var ama ben özellikle Harvard bölümünü merak ediyorum. 4/4.00 ortalamayla mezun olmak size nasıl bir artı değer sağladı? Harvard’da sunulan eğitimin farkı ne? Türkiye’de ne değişmeli?

Harvard benim eğitim ile ilgili düşünce yapımı değiştirdi. Eğitim sistemi, Türk sisteminden ve kültüründen çok farklıydı. Bizde otorite ve bilgi hocadadır. Yine aynı şekilde hocalar anlatacak ben öğreneceğim diye düşündüm oysaki hocalar dersi bize bırakıyordu, sürekli bir tartışma ortamı yaratılıyordu. İlk aylarda sistem farklılığından dolayı bocaladım.
Öğrenme kültürünü arkadaşlarımdan öğrendim. Bilginin ilişkilerden, deneyimlerden kazanıldığını ve paylaştıkça çoğaldığını Harvard’da öğrendim.  Bugün biliyorum ki, bilgi kesinlikle otoritede değil.

Öncelikle üniversiteden beklentileri iyi analiz etmemiz gerekir. Üniversitelerin, kamuya hizmet, topluma hizmet, ekonomiye katkı, demokratikleşme, eğitim ve araştırma gibi çeşitli fonksiyonları var. Türkiye’de üniversite denilince sadece eğitim ve meslek kazandırma olarak algılanıyor. Üniversitelere bakış acısı dünyadan çok farklı. Öğrenme çıktısı kavramı maalesef Türkiye’de oturmuş değil. Meslek beklentisini de üniversiteler karşılayamıyor. Mezunların çok azında beceri var. Gazetecilik okumuş, ama gazete çıkarma gibi bir beceriye sahip olmayan birçok mezun var. Not ortalamasına ya da test sonuçlarına bakarak yalnızca çocukların ezberi ne kadar hatırladıklarını ölçülebilir. Çocukların öğrenme kapasitelerinin gelişmesi üzerine çalışmamız gerekiyor.
 
Yeni Nesil Öğretmenler Projesinden bahseder misiniz? Proje sizce hedefine ulaştı mı? Eğitimcinin eğitimi nasıl olmalı, sürekli gelişimi nasıl sağlanmalı? Yeni nesil öğretmen kimliği kavramı nasıl oturtulmalıdır?

Bu proje Uluslararası Öğretmen Liderliği Projesi olarak İngiltere’de Cambridge Üniversitesi öğretim üyesi David Frost tarafından başlatılmıştır. Projenin amacı Öğretmenlere liderlik becerisi kazandırmak ve okulda değişim yapmalarını sağlayacak destek sistemini ve kültürü oluşturmaktır. Cambridge Üniversitesi’nde doktora programına başladığımda, öğretmen liderliği projesi fikriyle tanıştım ve bu projeyi Türkiye’de yapmamız gerektiğine inandım. Cambridge de uygulanan bu sistemi Türk kültürüne uyarladım.  Öğretmenler, bu projede kendi vizyonlarını keşfediyorlar. Karşılaştıkları sorunları sorgulayıp, çözüm üretmeye çalışıyorlar. Bu projenin en büyük özelliği her öğretmenin kendi sorununa kendisi çözüm bulması. Örneğin bir öğretmenimiz küçük yaştaki çocuklara sadece ders anlatıyoruz, oyundan uzak yaşıyorlar deyince, oyun oynatarak nasıl bir öğrenme modeli kurgulanır üzerine çalıştık.  Öğretmenler oyun sınıfı kurgulayıp, oyun tasarladılar. Şimdi kitap haline getiriliyor. Oynayarak Öğreniyorum adında bir konsept yaratıldı, projenin patentinin alınması planlanıyor. 

Projenin prensiplerini anladığınızda kendiniz kolaylıkla materyal geliştirebilirsiniz. Örneğin prensiplerden bir tanesi öğretmenin kendisini sorgulamasını sağlamanız. Geliştirdiğimiz sitemde çocuklara ve velilere anket yaptırıyor, video çektiriyoruz. Aslında proje öğretmenlere ayna tutuyor. İngiltere’deki sistemden farklı olarak öğretmenlerin günlük tutmasını sağlıyoruz. Asıl amacımız öğretmenlerin okulla ilgili konularda daha fazla sorumluluk almalarının sağlanması. Hizmet içi eğitimlerin tasarlanması, öğrenci ve veli ilişkilerinin yürütülmesi, bilgi toplanması gibi eğitimde hayati önem taşıyan meselelerden öğretmenlerin sorumluluk almasını hedefliyoruz. Maalesef bizim sistemimizde öğretmenlik mesleğinde sadece ders anlatmakla yetiniliyor.

Projemiz 2009-2010 ve 2010-2011 öğretim yıllarında ilk olarak Maltepe Kaymakamlığı desteğiyle hayata geçirilmiştir. Yeni Nesil Öğretmenler Projesi, Kasım 2009 tarihinde İstanbul’da Maltepe İlçesi’ndeki ilköğretim okullarından seçilen beş pilot okuldan otuz iki gönüllü öğretmen ile başlatıldı, memnuniyetle söyleyebilirim ki şu an 18 okulda proje başarıyla sürdürülüyor.  


Projeyi büyütmeyi amaçlıyoruz bu amaçla daha önce eğitim verdiğim 25 öğretmeni formatör olarak yetiştirdik, bu sayede projeyi İstanbul’da Bağcılar ve Sarıyer’e, Türkiye genelinde ise Çanakkale ve Antalya’ya götüreceğiz. www.ogretmenliderligi.com  web adresinde proje detayları mevcut.

Sosyal medyada çok aktif olmadığınızı dile getiriyorsunuz ama ben sizi Facebook’da oldukça aktif buluyorum:)) Sormak istediğim sosyal medya ve eğitim ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu tip sosyal camialarda kişilerin aktif yer alması gerçekten gerekli midir?

Eğitim teknolojisi dediğimiz, bilgi teknolojilerin öğretim amaçlı kullanılması meselesi son derece önemli. Okullar eğitim teknolojisini bilgi üretmeye yönelik kullanmada geri kalıyor.
Her çocuğun MSN’i var ama hiçbir eğitimci bunu kullanmıyor. Her çocuğun Facebook’u var. Eğitimde sosyal medya bir fırsat olabilir. Hepimizin kafa yorması gerek. MSN kullanan bir hoca duydunuz mu? Ben duymamıştım ama istatistiklere göre, 650 bin MSN kullanan öğretmen var.  Okullar son derece hantal yapılar, sosyal medya ve gelişmeleri takip edemiyor. Bu yapı kesinlikle değişmeli.

Yazı dizisi hazırlığı içindesiniz, kitap ve TV projelerinizden biraz bahseder misiniz?

Sınavdan önce bir hafta boyunca sınav psikolojisi ile ilgili çocuklara tavsiyelerde bulunacağım bir yazı dizisi olacak. Hürriyet gazetesinde yayımlanacak.
5 yıl içersinde çıkaracağım kitapların listesi hazır! Doktora programımı tamamladıktan sonra eğitim alanında farklı projelerim var onları hayata geçirmek istiyorum.
TV projesi henüz belli değil maalesef detayları veremeyeceğim. Tek söyleyebileceğim sadece eğitim içerikli olmayacak.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.