banner

TÜBİTAK Enstitülerinde yüksek lisans ve doktora yapılabilecek




Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, kısa zaman içinde TÜBİTAK enstitülerini yüksek lisans ve doktora yapılabilen enstitüler haline getireceklerini bildirdi.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium Ankara'da TÜBİTAK tarafından düzenlenen Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Projeleri ve Üniversite Düzeyi Girişimcilik ve Yenilikçilik Yarışmaları Ödül Töreni'nde konuşan Bakan Ergün, Türkiye'de kişilerin enstitülerdeki projelerde çalıştıkları, yüksek lisans ve doktora için de başka yerlere gittiklerini belirterek "Kısa zaman içinde TÜBİTAK enstitülerini yüksek lisans ve doktora yapılabilen enstitüler haline getireceğiz." dedi.

Bakan Ergün, dünyanın birçok yerinde araştırmalarda en önemli rolü yüksek linsans ve doktora öğrencilerinin oynadığını ifade etti. Türkiye'de kişilerin enstitülerdeki projelerde çalıştıkları, yüksek lisans ve doktora için de başka yerlere gittiklerine işaret eden Ergün, "Kısa zaman içinde TÜBİTAK enstitülerini yüksek lisans ve doktora yapılabilen enstitüler haline getireceğiz. O zaman göreceksiniz o enstitülerde birçok arkadaşımız hem yüksek lisanslarını, doktoralarını yapma imkanına sahip olacaklar hem de Türkiye'nin çok kritik araştırmalarında doğrudan doğruya yer alma imkanı bulacaklar. Bu da bizim hızımızı bir kere daha artıracak" diye konuştu.

54 üniversiteden 474 öğrenci katıldı

Bakan Ergün, Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Proje yarışmasının amacının lisans bitirme tezlerinin sanayinin ihtiyaçları doğrultusunda belirlenmesi olduğuna dikkati çekerek, bunun üniversite ile sanayinin daha yakın işbirliğine girmesini sağlayacağını kaydetti.

Ergün, üniversite ile sanayinin işbirliği olmadan teknolojinin doğmasının zor olduğunu ifade ederek, "Sanayi bir kenarda durur, üniversite bir kenarda durursa hiçbir zaman teknoloji doğuramayız. Lisans bitirme projelerinde de üniversite ile sanayinin işbirliği içinde olması lazım. Yeni üretim yöntemleri, yeni ürünler ve yeni teknolojiler gelişmesi lazım" diye konuştu.

Söz konusu programa 54 üniversiteden 474 öğrencinin 201 projeyle katıldığını anlatan Ergün, yarışmanın başvuru alanlarının bilgi ve iletişim teknolojileri, enerji ve çevre,  otomosyon, bioteklonoji, nanoteknoloji, havacılık ve uzay gibi Türkiye’nin önem ve öncelik verdiği konulardan seçildiğini söyledi.

Üniversite Düzeyi Girişimcilik ve Yenilikçilik Yarışmasıyla da üniversite öğrencilerinin iş fikirlerini hayata geçirebilecekleri ortam hazırladıklarını dile getiren Ergün, üniversiteyi bitiren birçok insanın "nasıl bir iş kurayım" diye düşünmelerini istediklerini, "iş bulma" fikrinin değerli olduğunu ancak "iş kurma" fikrinin çok daha değerli olduğunu, bu nedenle birçok kişinin bu fikre odaklanmasını ve yönelmesini istediklerini vurguladı. Ergün, söz konusu programa 89 üniversiteden 52 farklı ilden 555 öğrencinin katıldığını ifade etti.

Yarışmalara katılan, projesi, fikri ve hayalleri olan her gencin kendileri açısından birinci sayıldığına dikkati çeken Ergün, şunları söyledi:

"Burada dereceye girenlere verdiğimiz maddi ödüller sembolik değeri olan ödüllerdir. İnsanı zengin eden ödüller vermiyoruz. Marifet iltifata tabidir. İyi iş yapanlara 'iyi iş yaptın' demek lazım. Hepimiz başarımızın takdir görmesini isteriz. Takdir anlamına gelen ödüllerdir, kişiyi zengin eden ödüller değil. Başka yerde kişiyi zengin eden ödüller var. Mesela olimpiyatlarda birinci olan sporcular, kilolarca altın hediye alıyorlar. Bir altın madalya kazansalar, üstüne üstlük 10 kilogram Cumhuriyet altını alıyorlar. Ödül ile başarı arasında denge olması gerekir. Ben öyle bir ödül alsam, bir daha olimpiyatlara katılmam. Zaten ödül beni zengin etti, niye madalya alayım diye bir daha uğraşayım ki… Ödülle iş arasındaki dengeyi iyi kurmak lazım. Biraz orada işin ucu kaçmış gibi gözüküyor. İnşallah arkadaşlar o konuya dikkat ederler."

Teknogirişim Sermayesi Desteği’nden bin 134 kişi faydalandı

Bakan Ergün, 2009 yılında başlattıkları Teknogirişim Sermayesi Desteğinden 3-4 yıl içinde bin 134 kişinin faydalandığını kaydederek, bu kişilerin hepsinin işlerini devam ettirip geliştirdiklerini hatırlattı.

Girişimcilik için sermayeden çok daha önemli hususun yenilikçi fikre sahip olmak olduğunu vurgulayan Ergün, şöyle devam etti:

"Biz gençlerimizin bu fikirlere ve bunları hayata geçirecek bilgi ve beceriye fazlasıyla sahip olduklarını biliyoruz. Destek programlarımızla da genç arkadaşlarımızın sermayeye olan ihtiyaçlarını çözmeye çalışıyoruz. Sizde fikir olsun bizde para var. Fikriniz varsa para sıkıntısı çekmezsiniz. Eskiden bu işleri yapmak için kara kara düşünürdük. Bundan 10-12 yıl önce gazete manşetlerinde 'IMF 1 milyar doları serbest bıraktı' ifadeleri yer alırdı. Bayram ederdi herkes, büyük paraydı. Yine büyük para ama bütün Türkiye'yi sevindirecek, gazete manşetlerini değiştirecek kadar büyük para değil. Şimdi bu para, Türkiye'nin birkaç aylık hayır hasenatına tekabül ediyor."

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.