banner

Özel okullar kamu okullarının eğitim kalitesini yükseltiyor




Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nin Yönetim Kurulu Eş Başkanı Cem Gülan, MEB Yasa Tasarısı ile ciddi sayıda özel okulun kapanacağını söylüyor. Özel okulların artması gerektiğini dile getiren Gülan ile Türkiye’deki özel okulların durumu ve Türk eğitim sistemine etkileri üzerine konuştuk.

Türkiye’de özel okulculuğun oranının artması, özel okullarda kalitenin yükselmesi ve özel okulların sorunlarına çare üretilmesi gibi konularda çalışmalar yapan Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nin Yönetim Kurulu Eş Başkanı Cem Gülan, MEB Yasa Tasarısı ile ciddi sayıda özel okulun kapanacağını söylüyor. Özel okulların artması gerektiğini dile getiren Gülan ile Türkiye’deki özel okulların durumu ve Türk eğitim sistemine etkileri üzerine konuştuk.

Özel okulların eğitim sistemimize yaptığı katkılardan bahsedebilir misiniz?

Özel okullar, eğitim-öğretim alanında tüm yenilikleri, gelişmeleri, farklı yöntem ve yaklaşımları takip ederek sistemimize dahil ettikleri için bir yandan örnek olarak rekabet yaratmakta, diğer yandan kaliteli eğitim imkanı sunmaktadır. Akademik başarılar, yabancı dil öğretimi, teknoloji kullanımı, sanat ve sporda elde edilen başarılar özel okulculuğun vardığı noktayı göstermektedir. Özel okulların ülkemiz açısından yarattığı en büyük değer ise ortaya çıkan rekabet sonucu devletin resmi okullarda eğitim kalitesini yükseltmek için çalışmaya yönelmesini sağlamış olmalarıdır. 1985 yılından bu yana devlet resmi Anadolu liselerinin sayısını artırmaya çalışmaktadır. Ancak günümüz itibarı ile sadece okul sayısı artırılmıştır. Kalite sağlamak için çok daha fazla emek ve kaynak gereklidir.

Özel okulların yaşadığı sorunlar nelerdir? Bu sorunlara çözüm bulmak için neler yapılması gerekiyor?

Özel okulların yaşadığı sorunlar iki başlık halinde incelenebilir. İlk sorun ekonomiktir. Özel okullar devletten yardım alamadığı gibi veliden aldığı ücretin yaklaşık %25-33’ünü de devlete çeşitli kesintiler ve vergiler olarak vermektedir. Diğer yandan özel okullarda öğrenci okutabilecek derecede yıllık gelire sahip veli sayısı azdır. Diğer sorun ise Türk Milli Eğitiminin katı ve merkeziyetçi yapısıdır. Özel okulların her türlü iş ve işlemine karışılmakta hatta devletten izinsiz nefes almasına dahi fırsat verilmemektedir.

DEVLETİN DOĞRU TEŞVİKLER VERMESİ GEREKİR

Türkiye’de özel okul sayısı yeterli mi? Özel okulların artması ülkemize ne gibi katkılar sağlayacak?

Türkiye’nin özel okullarla yoğun olarak tanışması 1985 sonrasına denk gelmektedir. 1985’te Türkiye’de 388 okul varken bugün 5 binin üzerinde özel okul bulunmaktadır. Özel okullaşma ise  %4 seviyesindedir. Dünyanın gelişmiş ülkelerindeki özel okullaşma oranları ortalama %25 civarındadır. Ancak bu oran yanıltıcı olabilir. Dünyanın hemen her ülkesinde devletler özel okullara teşvik vermekte, özel okullardan hizmet satın almakta ya da eğitimi özelleştirmeye çalışmaktadır. Bu açıdan bakıldığında bizdekine benzer şekilde devletten hiçbir destek almayan özel okulların oranı dünyanın gelişmiş ülkelerinde %7,5-8 civarındadır.

Özel okulların geçmişten günümüze üniversite sınavlarındaki başarısını değerlendirir misiniz?

Öncelikle üzerinde durulması gereken konu son yıllarda devletin ortak sınavlarda toplu sonuçları açıklamaması hatta son dönemde soruları bile açıklamamasıdır. En kısa sürede bu uygulamalardan vazgeçilip şeffaf ve hesap verilir bir düzen kurulmalıdır.

Bir diğer önemli husus özel okulların üniversite başarılarından önce ortaöğretime geçişteki başarılarına bakılması gerektiğidir. Açıklandığı yıla kadar özel okullar ortaöğretime geçişte resmi okullara göre ezici bir üstünlük sağlamıştır. Örneğin okulların tüm öğrencilerinin sınavda elde ettiği başarıların ortalamasına göre yapılan sıralamada Türkiye genelinde ilk 500 okulun %99’u özel okuldur. Bu açıklamada dikkat edilmesi gereken husus özel okulların en iyi öğrencilerini resmi Anadolu ve Fen liselerine göndermiş olmasıdır. Buna rağmen özel Anadolu ve Fen liseleri kalan öğrencileri ile üniversite girişte resmi Anadolu ve Fen liselerini yakalamakta hatta geçmektedir. Eğer tüm sonuçlar detaylı verilse ve özel okullar ile resmi okulların öğrencilerini hangi seviyede alıp hangi seviyeye ulaştırdığı takip edilebilse, bu alanda da özel okulların ezici üstünlüğü olduğu görülecektir.

Öğretmenler özel okullarda çalışmak yerine devlet okullarında çalışmayı tercih ediyor. Özel okulları cazip hale getirmek için yapılması gerekenler nelerdir?

Öğretmenlerin özel okul yerine resmi okullarda çalışmak istemesinin temel nedeni özel okullarda iş güvenliği ve devamlılığının performansa dayalı olmasıdır. Bu da doğaldır. Çünkü özel okul sunacağı hizmet nedeni ile veliden alacağı ücretin karşılığını vermeyi ve kurumunu yaşatmayı hedefler. Bu nedenle çalışma ortamları nispeten zor ve baskılıdır. Bu ortamı değiştirmek zordur. Resmi okullarda iş bulmak ve işte kalıcı olmak da performansa dayalı hale gelebilirse bu sorun ortadan kalkar. Diğer yandan özel okullar bu dezavantajlarını ortadan kaldırmak için öğretmenlere kendilerini geliştirme fırsatı sağlamalı, daha sıcak ve sosyal bir ortam yaratmalı, güçleri yetiyorsa daha iyi sağlık imkanları ile ek emeklilik olanakları sağlamalıdır.

YASA İLE CİDDİ SAYIDA ÖZEL OKUL KAPANABİLİR

Dershanelerle ilgili düzenlemeler içeren MEB Yasa Tasarısı hakkında değerlendirmeleriniz nelerdir? Yasa özel okulları nasıl etkileyecek?

MEB Yasası’nın özel okullarla ilgili maddeleri azdır. Özel okullarda okuyan öğrenciler için öğrenci başına teşvik ile ilgili olarak, detayları yönetmeliğe bırakılan bir madde bulunmaktadır. Ancak bu madde içeriğine kesinlikle katılmamaktayız. Bize göre teşvik belli bir sınıf seviyesinden başlanarak kademeli olarak tüm sınıf seviyelerini kapsayacak şekilde, eşitlik ve genellik ilkesine uygun olarak tüm özel okula giden öğrencilere verilmelidir. Okulların kontenjan boşluklarına göre teşvik verilmesi son derece yanlıştır. Kayıt gecikmelerine ve öğrenci hareketlerine yol açacağından okulları çok zor durumda bırakacaktır. Ayrıca bir anlamda başarılı ya da uygun ücretli diye kontenjanını dolduran okul cezalandırılmış anlamına gelebilir. Okulların başarısının dikkate alınması da uygulanması adil ve mümkün olmayan bir kriterdir. Çünkü başarı çeşitli ve görecelidir. Akademik başarı mı, yabancı dil mi,  sanatta ve sporda başarı mı takip edilecektir ya da sonuca mı yoksa öğrencinin hangi seviyeden alınıp hangi seviyeye ulaştırıldığına mı bakılacaktır. Bu yöntemlerle eşitlik, genellik ve adalet sağlanamaz. Dolayısıyla bu madde, bu hali ile sorunludur. Yönetmelik hazırlanırken çok dikkatli olunmalıdır.

Bir diğer madde özel okullarda emekli olmayan öğretmenlere verilen maaşlarla ilgili asgari sınır ile devletteki öğretmenlere ait haftalık 30 saat ders sayısı zorunluluğunun özel okullarda kaldırılmasıdır. Bu temel olarak doğru bir maddedir. Liberal ekonomilerde asgari ücret ve haftalık çalışma saatleri ile ilgili düzenlemeler tektir ve kanunla belirlenir. Piyasalar rekabet kuralları çerçevesinde hizmet alanların yararına ve çeşitli iş-sosyal içerikli kanunlarla çalışanların haklarının korunacağı hükümlere göre şekillenmelidir. Ancak bu madde ülkemizde suistimale uygun bir ortam yaratabilir. Bu anlamda Derneğimiz çalışanların haklarının korunmasını sağlamak ve vergi kaçırmak yoluyla devlete zarar verecek ve haksız rekabet yaratacak kurumlarla mücadele etmek konularında kararlı olacaktır.

Diğer maddeler dershane dönüşümleri ile ilgilidir ancak özel okulculuğa büyük zarar vermeye namzettir. Özel okullar yarı kapasite ile çalışırken dershanelerin büyük teşviklerle özel okul olmaya zorlanması hem dershaneden özel okula dönüşen yeni kurumların hem de dayanma gücü az mevcut özel okulların yıkılmasına neden olabilir. Bu anlamda Yasa sadece dershanelerin kapatılması ile değil ciddi sayıda özel okulun da kapanması ile sonuçlanabilir.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.