Eğitim Tercihi

Okyanus Kolejleri, Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen Yetenek Merkezli ve Kariyer Merkezli Eğitim Modelleriyle, kariyer odaklı eğitim veriyor. Okyanus Kolejleri Ortaokul Ana Bölüm Başkanı Sabiha Yılmaz  ve Okyanus Kolejleri Lise Bölüm Başkanı Ömer Açıkyürek, bu eğitim modeli kapsamında lise 1. sınıftan itibaren öğrencinin kariyer yeteneğine uygun olarak, üniversite başarısı kazanmasına yönelik çalışmalar yaptıklarını söylüyorlar.

Okyanus Kolejleri olarak sınav ihtiyaçlarına yönelik öğrencilerinize ne tür hizmetler sunuyorsunuz?

Öğrencilerimizin akademik sınavlarda başarılı olabilmesi için kapsamlı bir program yaptık. Mesela geçen sene TEOG'da Türkiye'nin en başarılı okulu olduk. Ama bu sınavların sıralama sınavları olduğunu unutmayalım. Bu sınav sonuçları çocuğun başarısıdır ve başarısızlığıdır diye bir şey yok.  Okyanus Kolejleri kurulduğundan beri eğitim ve yaşam merkezi olarak yola çıktı. Biz sadece akademik başarı için değil, çocuğun yetenekleri doğrultusunda başarılı olacağı programları uyguladık. Okulumuzda yüzlerce kulüp var. Büyük ölçüde de bunların faydasını gördük. Son dört yıldır dünyanın birçok yerinden dünya birinciliklerini, ikinciliklerini ve üçüncülüklerini Türkiye'ye biz getirdik. Sadece 2015 yılında Kenya'da gerçekleşen proje yarışmasında Dünya 1.si, 2.si, ve 3.sü Okyanus Kolejleri oldu. Bununla kalmayarak bayan tenis takımımız Dünya 2.si oldu. Voleybol takımımız Türkiye Şampiyonu oldu. Sayacağımız bir sürü başarı var. Öğrencilerimize akademik başarının yanında yeteneği doğrultusunda farklı alanlarda da başarıyı tattırıyoruz.

Uluslararası standartlarda İngilizce Eğitimi ve Lise 1. Sınıfta  Kariyer Koçluğu 

Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen Yetenek Merkezli ve Kariyer Merkezli Eğitim Modelleriyle her öğrencimize yeteneğine uygun kariyer testi yapıp, kariyer odaklı eğitim veriyoruz. Öğrencinin İngilizcesinin uluslararası seviyeye ulaşması için çalışmalar yapıyoruz. Lise 1.sınıftan itibaren kariyer yeteneğine uygun olarak, üniversite başarısı kazanmasına yönelik çalışmalar yapıyoruz.

Öğrencilerin İlgilerine Yönelik Kariyer İmkânı Sunuluyor

Yetenek olgusunun insan yaşantısındaki etkisinin önemini bilen Okyanus Kolejleri, liselerinde sportif, sanatsal, kültürel yetenek kulüpleri dışında; öğrencilerine yetenek ve ilgilerine göre bir gelecek kurmaları için Kariyer Kulüplerine sahip. Bunlar: Fen Bilimleri Kariyer Kulübü, Hukuk Kariyer Kulübü, Uluslararası İlişkiler ve Diploması Kulübü, Mimarlık Kariyer Kulübü, İletişim ve Halkla İlişkiler Kariyer Kulübü, Ekonomi ve İşletme Kariyer Kulübü, Havacılık Kariyer Kulübü, Sağlık ve Tıp Kariyer Kulübü, Mühendislik Kariyer Kulübü, Sosyal Bilimler Kariyer Kulübü, Girişimcilik ve İnovasyon Kariyer Kulübü, Yönetim ve Liderlik Kariyer Kulübü, Psikoloji Kariyer Kulübü.

TEOG ve LYS sonuçları eğitim sistemi ve eğitim kurumları açısından ne ifade ediyor?

Okullar uzun bir süreç içinde öğrencilerine emek sarf ederler. Her öğrenciyle ilgili aslında çok büyük gelişmeler kaydedilmiştir. Bu gelişmeyi sadece zihinsel gelişmelerle sınırlayamayız. Öğrencinin sosyal ve psikolojik gelişimi de okuldaki programlarla desteklenmiş ve sağlanmıştır. Okula başladığı gün daha adını söylerken çekinen öğrenciler, dönem sonunda izleyiciler karşısında müthiş bir gösteriye imza atarlar. Lisede yoğun bir ergenlik döneminde kişiliğinin oturması için yoğun çatışmaları yaşayan öğrencilerin yanında öğretmenleri vardır. Öğretmeni, hem de etrafında onunla en fazla zaman geçirebilen, ona yaklaşabilen ve ona destek olan en eğitimli yetişkindir.

Seneler geçer ve TEOG ya da LYS zamanı gelir ve daha önce yapılan çalışmalardan ziyade artık sınav hazırlıkları ve sonuçları ön plana çıkar. Çünkü hayal edilen lise ya da üniversiteye yerleşebilmek için bu sınavlardan başarılı olmak gerekmektedir. Onun içindir ki; bu sınavlara hazırlanmak ve dolayısıyla bu sınavları başarmak hem okullar için hem de öğrenciler için çok önemlidir.

Anaokuluna çocuğunu kayıt ettirmek isteyen bir veli önce anaokulu ile ilgili bilgi alır; arkasından TEOG/YGS/LYS’deki başarıyı ve lise ile üniversite yerleşme sonuçlarını sorgular.

Bu nedenledir ki eğitim kurumları merkezi sınavlarda başarılı olmak zorundadırlar.

DANIŞMAN ÖĞRETMENLER ÖĞRENCİLERİNİN YANINDADIRLAR

Hayat başarısının yanında sınav başarısına da önem veren kurumlar genel sınavlara hazırlanan öğrencilerini nasıl yönlendiriyorlar?

Eğitim kurumlarında en çok önem verilen program; öğrencileri ulusal sınavlara hazırlamaktır. Program kapsamında kalıcı öğrenmeyi sağlayan interaktif  dersler, hafta sonu kursları, haziran ve ağustos kursları, hafta içi etüt çalışmaları, kazanım bazlı değerlendirmeler, sınav odaklı deneme sınavları ve danışman öğretmenlik uygulamalarının yer aldığını dile getirebiliriz.

Sınava yönelik uygulanan program aslında öğrencin tam öğrenmesini destekleyen bir programdır.  Öğrenciler ulusal sınavlara hazırlanmaya ortaokulun ve lisenin başından itibaren başlamaktadırlar.

Sınava hazırlık kapsamındaki hafta sonu kurslarına 5-6-7-8. sınıf ve 11-12. sınıf öğrencileri katılmaktadır. Ayrıca lise öğrencileri haziran ayında üç hafta, ağustos ayında iki hafta sınava hazırlık kurslarına katılarak sınava hazırlanma çalışmalarını yürütürler.

Hafta içi etüt çalışmaları da sınava hazırlık kapsamında yürütülen eksik kazanım tamamlama ve konu takviye çalışmalarıdır. Haftalık kazanım değerlendirmeleriyle öğrencilerin o haftaki kazanımlarına yönelik öğrenmelerini tespit edip hemen eksikler tamamlanır. Ödevleri verirken de bu haftalık değerlendirmeler dikkate alınır.

Deneme sınavları ise hem öğrencilerin kalıcı öğrenmelerinin yoklandığı hem de zamanı doğru kullanarak bir sınavda başarılı olmayı deneyimledikleri uygulamalar oluyor.

Danışman öğretmenler öğrencilerin her türlü akademik, sosyal ve psikolojik gelişimlerini yakından takip ederler ve öğrencilerinin yanındadırlar. Öğrencinin sınav sonuçlarını ayrıntılı bir şekilde masaya yatırıp öğrencileriyle eylem planı oluştururlar. Velileri bilgilendirirler.

Rehber öğretmenler, test teknikleri, zamanı kullanma, sınav stresi, program hazırlama ve uygulama gibi konularda öğrencilere toplu ve bireysel danışmanlık vermektedir.              

Zirveyi yakalayan öğrenciler başarıyı getiren süreci nasıl yaşadılar?

Düzenli çalışma ve hedefe kitlenme zirveyi yakalayan öğrencilerin en önemli özellikleridir.

Sınava hazırlık döneminde her öğrencinin motivasyona ihtiyacı olur. Onların sürekli yanlarında olduğumuzu hissettirmeliyiz.

Öğrencilere farklı soru tipleriyle ve taksonomik açıdan farklı düzeylerde sorularla karşı karşıya getirerek,  sınavda yapamayacakları soru sayısını en aza, hatta sıfıra indirmeliyiz.

Zirveyi yakalayan öğrenciler; planlı bir programla, öğretmen, veli ve rehber öğretmeninin desteğiyle, düzenli çalışarak şampiyon olmaktadır.

ÖĞRENCİ YETENEĞİNE UYGUN BİR OKULA YERLEŞTİRİLMELİ

TEOG ve LYS sonuçlarını nasıl yorumlamak gerekiyor?

● Okulumuz testlerden şu net ortalamalarını/okul başarı sıralamasını/il başarı sırasını elde etti.

● İçerik (bilgi-yorum gücü) eksikliği olabilir mi?

● Yeterince test tekniği kazandırılmamış olabilir mi?

● Öğrenciler sınavı ciddiye almaları için yeterince motive edilmediler mi acaba?

● Uygun sınav taktiği verilemedi mi acaba?

Bu sınavlara bundan daha fazla anlam yüklemek, yanlış hadi iyimser bir yaklaşımla eksik çıkarımlar da bulunmak doğru değildir. Hele, bu sonuçlardan yola çıkarak eğitim sisteminin tümü üzerinden yargılara varmak, önerilerde bulunmak tümüyle hatalıdır. Kaldı ki eğitimi sadece akademik başarılardan özellikle de çoktan seçmeli yeteneklerden oluşmuyor. Ortaokul ve lise eğitimi, özgüven, iletişim, kendini ifade edebilme, sunum, analitik düşünebilme, ekip-takım çalışması, hoşgörü gibi bireysel yetenek ve özellikler, sanat, spor, kültür ve teknoloji gibi birçok alanda da bireysel bilgi birikimi ve deneyimler kazandırmayı da içerir, içermelidir de.

Öğrenci yeteneğine uygun bir okula yerleştirilmelidir. Bu sistem eğitim eşitsizliğini de ortadan kaldırır. İyi bir eğitim almış bir kişi nerede olursa olsun iyi bir liseyi veya üniversiteyi kazanabilir. Fakat bulunduğu şartlardan dolayı iyi bir eğitim alamamış bir öğrenci, iyi bir mimar olabilecekken üniversiteyi kazanamaz. Bu eğitim de eşitsizliği doğuruyor. Bunun için ortaokuldan sonra Türkiye genelinde öğrencilerin yetenek ve ilgi haritalarını çıkartarak her öğrenciyi başarıya ulaştırabilir. Öğrenciye yetenek veremezsiniz ama bilgiyi verebilirsiniz. Bu yüzden bilgiye dayalı sınav sisteminden ziyade yeteneğe dayalı bir sistem olmalı ki öğrenci kendisinde bulunan yeteneği geliştirebilsin. Bilgi her halükarda verilebilir ama yetenek keşfedilmelidir.

Elbette, eğitim sistemimizin de fotoğraflarını çekmeli, hata ve eksikliklerini saptamalı ve gerekli önlemleri tartışmalıyız.