Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından KPSS 2012 sınav takvimi açıklandı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada ÖSYM tarafından 2012 yılında yapılacak olan Kamu Personeli Seçme Sınavı ve yerleştirme takvimini belirledi.
KPSS 2012 başvuru tarihleri
Bu belirlemeye göre 2012 yılına ait, KPSS B Grubu (Lisans), A Grubu ve Öğretmenlik kategorisi için sınav başvuru tarihi 9 Nisan - 18 Nisan 2012, sınav tarihi ise 07-08 Temmuz 2012 olarak belirlendi.
KPSS 2012 B Grubu Ortaöğretim ve Önlisans kategorisi için sınav başvuru tarihi 18 Haziran-04 Temmuz 2012, sınav tarihi ise 23 Eylül 2012 olarak belirlendi
Öte yandan 2012 yılında yapılacak olan iki KPSS yerleştirmesinden, birinci yerleştirme için DPB tarafından Kamu Kurum ve Kuruluşlarından yerleştirme talepleri 12 Mart - 20 Nisan 2012 tarihleri arasında toplanacak, bu kadrolar 22 Mayıs 2012 tarihinde ÖSYM Başkanlığına bildirilecek ve 18 Haziran-27 Haziran 2012 tarihlerinde de ÖSYM Başkanlığınca tercihler alınacak.
İkinci yerleştirme için DPB tarafından Kamu Kurum ve Kuruluşlarından yerleştirme talepleri 22Ağustos – 21 Eylül 2012 tarihleri arasında toplanacak, bu kadrolar 19 Ekim 2012 tarihinde ÖSYM Başkanlığına bildirilecek ve 19 Kasım – 28 Kasım 2012 tarihlerinde de ÖSYM Başkanlığı tarafından tercihler alınacaktır.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Sınav Haberleri
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından KPSS 2012 sınav takvimi açıklandı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada ÖSYM tarafından 2012 yılında yapılacak olan Kamu Personeli Seçme Sınavı ve yerleştirme takvimini belirledi.
KPSS 2012 başvuru tarihleri
Bu belirlemeye göre 2012 yılına ait, KPSS B Grubu (Lisans), A Grubu ve Öğretmenlik kategorisi için sınav başvuru tarihi 9 Nisan - 18 Nisan 2012, sınav tarihi ise 07-08 Temmuz 2012 olarak belirlendi.
KPSS 2012 B Grubu Ortaöğretim ve Önlisans kategorisi için sınav başvuru tarihi 18 Haziran-04 Temmuz 2012, sınav tarihi ise 23 Eylül 2012 olarak belirlendi
Öte yandan 2012 yılında yapılacak olan iki KPSS yerleştirmesinden, birinci yerleştirme için DPB tarafından Kamu Kurum ve Kuruluşlarından yerleştirme talepleri 12 Mart - 20 Nisan 2012 tarihleri arasında toplanacak, bu kadrolar 22 Mayıs 2012 tarihinde ÖSYM Başkanlığına bildirilecek ve 18 Haziran-27 Haziran 2012 tarihlerinde de ÖSYM Başkanlığınca tercihler alınacak.
İkinci yerleştirme için DPB tarafından Kamu Kurum ve Kuruluşlarından yerleştirme talepleri 22Ağustos – 21 Eylül 2012 tarihleri arasında toplanacak, bu kadrolar 19 Ekim 2012 tarihinde ÖSYM Başkanlığına bildirilecek ve 19 Kasım – 28 Kasım 2012 tarihlerinde de ÖSYM Başkanlığı tarafından tercihler alınacaktır.
Son Güncelleme: Perşembe, 16 Şubat 2012 16:22
Gösterim: 3329
Akşam yazarı eğitimci Turgay Polat üniversite sınavına girecek öğrencilere yakından ilgilendiren LYS soruları ile ilgili değişiklikleri içeren bir yazı kaleme aldı.
Sınavlara sayılı günler kaldı. Gerek SBS gerekse LYS öğrenciler için oldukça önemli ve mart ayına yaklaştığımız bugünlerde artık sınava ilişkin her söylem, her değişiklik öğrenciler için gerginlik ve sıkıntı anlamına geliyor.
Geçtiğimiz hafta Milli Eğitim Bakanlığı'ndan iki açıklama geldi. Kamuoyu bu açıklamaları biraz esgeçti. Ben bugün bu açıklamaları yazmaya karar verdim. Belki bu yazdıklarımdan sonra kafalar biraz daha karışacak ama bazen çözüm için kafaların karışması gerekiyor.
Öncelikle açıklamaları bir hatırlatmak isterim. Milli Eğitim Bakanımız geçtiğimiz hafta YÖK'te toplantı yaptı. Toplantı bitiminde de 'Sınavlarda lise müfredatından soru sorulmasına karar verdik' dedi. Peki bu ne anlama geliyor? Daha önceki yıllarda lise müfredatı dışında mı soru soruluyordu ki Bakan bu açıklamayı yaptı. Tabii ki hayır.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Sınav Haberleri
Akşam yazarı eğitimci Turgay Polat üniversite sınavına girecek öğrencilere yakından ilgilendiren LYS soruları ile ilgili değişiklikleri içeren bir yazı kaleme aldı.
Sınavlara sayılı günler kaldı. Gerek SBS gerekse LYS öğrenciler için oldukça önemli ve mart ayına yaklaştığımız bugünlerde artık sınava ilişkin her söylem, her değişiklik öğrenciler için gerginlik ve sıkıntı anlamına geliyor.
Geçtiğimiz hafta Milli Eğitim Bakanlığı'ndan iki açıklama geldi. Kamuoyu bu açıklamaları biraz esgeçti. Ben bugün bu açıklamaları yazmaya karar verdim. Belki bu yazdıklarımdan sonra kafalar biraz daha karışacak ama bazen çözüm için kafaların karışması gerekiyor.
Öncelikle açıklamaları bir hatırlatmak isterim. Milli Eğitim Bakanımız geçtiğimiz hafta YÖK'te toplantı yaptı. Toplantı bitiminde de 'Sınavlarda lise müfredatından soru sorulmasına karar verdik' dedi. Peki bu ne anlama geliyor? Daha önceki yıllarda lise müfredatı dışında mı soru soruluyordu ki Bakan bu açıklamayı yaptı. Tabii ki hayır.
Son Güncelleme: Perşembe, 16 Şubat 2012 08:52
Gösterim: 1948
2013'te Seviye Belirleme Sınavı' na (SBS) girecek olan 1 milyon 300 bine yakın adayı yakından ilgilendiren hesaplama sistemi çok baş ağrıtacak.
Bu yıl 7'nci sınıfta olup, gelecek yıl sınava girecek öğrenciler SBS'de tam puan alsa bile okul notlarının ortalaması 92 ve altında ise İstanbul'daki ilk 5 okula girmeleri zor. (İstanbul Lisesi, Galatasaray Lisesi, Atatürk Fen Lisesi, Kabataş Lisesi İngilizce-Almanca)
Seviye Belirleme Sınavı'nın önümüzdeki yıldan itibaren puan sistemi değişiyor. SBS'de tüm soruları çözenler 700 tam puan alacak. Öğrencilerin üç yılda aldığı puanlar ve SBS puanı toplanıp, 2'ye bölünerek, SBS yerleştirme puanı oluşturulacak. Burada da okul notları büyük önem kazanacak. Örneğin 6'ncı sınıfta yıl sonu başarı puanı 80 olan bir öğrenci, 7 ve 8'inci sınıflarda 100 alsa bile Ortaöğretime Yerleştirme Puanı (OYP) 490 gelecek. Yani öğrenci tüm derslerin puanları yansıtıldığı için yetenek gerektiren Beden Eğitimi ya da Müzik derslerinde düşük not almışsa dilediği liseye girme şansını yitirecek.
Bakanlığa rapor verildi
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği (üyesi olan vakıf okullarının) hazırladığı raporu Milli Eğitim Bakanlığı'na verdi. Okul ve velilerin başını ağrıtacak bu uygulama konusunda Milli Eğitim Bakanlığı'na sistemin sakıncalarıyla ilgili bir rapor hazırlayarak, "adaletsiz" olacak bu sistemden vazgeçilmesi uyarısında bulundular.
Haberin tamamını okumak için tıklayın
(hurriyetegitim.com)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Sınav Haberleri
2013'te Seviye Belirleme Sınavı' na (SBS) girecek olan 1 milyon 300 bine yakın adayı yakından ilgilendiren hesaplama sistemi çok baş ağrıtacak.
Bu yıl 7'nci sınıfta olup, gelecek yıl sınava girecek öğrenciler SBS'de tam puan alsa bile okul notlarının ortalaması 92 ve altında ise İstanbul'daki ilk 5 okula girmeleri zor. (İstanbul Lisesi, Galatasaray Lisesi, Atatürk Fen Lisesi, Kabataş Lisesi İngilizce-Almanca)
Seviye Belirleme Sınavı'nın önümüzdeki yıldan itibaren puan sistemi değişiyor. SBS'de tüm soruları çözenler 700 tam puan alacak. Öğrencilerin üç yılda aldığı puanlar ve SBS puanı toplanıp, 2'ye bölünerek, SBS yerleştirme puanı oluşturulacak. Burada da okul notları büyük önem kazanacak. Örneğin 6'ncı sınıfta yıl sonu başarı puanı 80 olan bir öğrenci, 7 ve 8'inci sınıflarda 100 alsa bile Ortaöğretime Yerleştirme Puanı (OYP) 490 gelecek. Yani öğrenci tüm derslerin puanları yansıtıldığı için yetenek gerektiren Beden Eğitimi ya da Müzik derslerinde düşük not almışsa dilediği liseye girme şansını yitirecek.
Bakanlığa rapor verildi
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği (üyesi olan vakıf okullarının) hazırladığı raporu Milli Eğitim Bakanlığı'na verdi. Okul ve velilerin başını ağrıtacak bu uygulama konusunda Milli Eğitim Bakanlığı'na sistemin sakıncalarıyla ilgili bir rapor hazırlayarak, "adaletsiz" olacak bu sistemden vazgeçilmesi uyarısında bulundular.
Haberin tamamını okumak için tıklayın
(hurriyetegitim.com)
Son Güncelleme: Salı, 14 Şubat 2012 12:11
Gösterim: 2886
ALES’e başvuran ÖSYM’nin kasasına 20,2 milyon lira bıraktı.
Yükseköğretim eğitimi almak ve akademik kariyer yapmak için gerekli olan Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı'na (ALES) başvurular her geçen gün artıyor.
Bu durum sınavı yapan Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)'nin kasasına da olumlu yansıyor. Sadece bu sınava girenlerin 2011 yılında yaptığı ödemenin toplamı 20,2 milyon lirayı aştı.
ALES’e 455 bin kişi katıldı!
İstanbul Arel Üniversitesi Öğretim Görevlisi Zeki Yüksekbilgili tarafından yapılan araştırmaya göre 2010 yılında ALES sınavına 455 bin 780 kişi katıldı. Bu sınava giren aday sayısı 2011 yılında ise yaklaşık yüzde 10 artış ile 505 bin 967 kişiye çıktı. 2011 yılında yapılan sınavların giriş ücreti ÖSYM tarafından 40 TL olarak belirlenmişti. Dolayısıyla adaylar ALES'e girmek için ÖSYM'ye 2011 yılında toplam 20 milyon 238 bin 680 TL'lik ödeme yaptı. Yüksekbilgili, bu rakamın 200 bin kişilik bir şehrin bütçesine denk olduğuna işaret ederek, "Örneğin; Sinop İl Özel İdaresi'nin 2012 yılı bütçesi 20 milyon TL idi." dedi.
ALES nedir?
ÖSYM tarafından yapılan ALES, ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde olmak üzere yılda iki kez gerçekleştiriliyor. ALES sonuçları, bütün yükseköğretim kurumlarının lisansüstü programlarına öğrenci seçme ve yerleştirme işlemlerinde, yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanı ihtiyacının karşılanması amacıyla, araştırma görevlisi kadrolarına atanmak suretiyle yükseköğretim kurumları tarafından yurtdışına lisansüstü öğrenim görmek üzere gönderilecek adayların seçiminde kullanılıyor. Her yıl, gerek akademik kariyer yapmak isteyen, gerekse yüksek öğretim eğitimi almak isteyen öğrencilerin sayısının artması ile sınava giren kişi sayısı da sürekli yükseliyor.
(haber7.com)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Sınav Haberleri
ALES’e başvuran ÖSYM’nin kasasına 20,2 milyon lira bıraktı.
Yükseköğretim eğitimi almak ve akademik kariyer yapmak için gerekli olan Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı'na (ALES) başvurular her geçen gün artıyor.
Bu durum sınavı yapan Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)'nin kasasına da olumlu yansıyor. Sadece bu sınava girenlerin 2011 yılında yaptığı ödemenin toplamı 20,2 milyon lirayı aştı.
ALES’e 455 bin kişi katıldı!
İstanbul Arel Üniversitesi Öğretim Görevlisi Zeki Yüksekbilgili tarafından yapılan araştırmaya göre 2010 yılında ALES sınavına 455 bin 780 kişi katıldı. Bu sınava giren aday sayısı 2011 yılında ise yaklaşık yüzde 10 artış ile 505 bin 967 kişiye çıktı. 2011 yılında yapılan sınavların giriş ücreti ÖSYM tarafından 40 TL olarak belirlenmişti. Dolayısıyla adaylar ALES'e girmek için ÖSYM'ye 2011 yılında toplam 20 milyon 238 bin 680 TL'lik ödeme yaptı. Yüksekbilgili, bu rakamın 200 bin kişilik bir şehrin bütçesine denk olduğuna işaret ederek, "Örneğin; Sinop İl Özel İdaresi'nin 2012 yılı bütçesi 20 milyon TL idi." dedi.
ALES nedir?
ÖSYM tarafından yapılan ALES, ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde olmak üzere yılda iki kez gerçekleştiriliyor. ALES sonuçları, bütün yükseköğretim kurumlarının lisansüstü programlarına öğrenci seçme ve yerleştirme işlemlerinde, yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanı ihtiyacının karşılanması amacıyla, araştırma görevlisi kadrolarına atanmak suretiyle yükseköğretim kurumları tarafından yurtdışına lisansüstü öğrenim görmek üzere gönderilecek adayların seçiminde kullanılıyor. Her yıl, gerek akademik kariyer yapmak isteyen, gerekse yüksek öğretim eğitimi almak isteyen öğrencilerin sayısının artması ile sınava giren kişi sayısı da sürekli yükseliyor.
(haber7.com)
Son Güncelleme: Çarşamba, 15 Şubat 2012 15:18
Gösterim: 1631
KPSS puanıyla kadroya geçen öğretmenlerin sözleşmeli dönemdeki hizmet süreleri sıfırlandı
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, sözleşmeli öğretmenlikten kadrolu öğretmenliğe geçenlerin “hizmet sürelerine” ilişkin bir açıklama yaptı. Dinçer, kadroya geçen sözleşmeli öğretmenlerin, aday memur olarak atanmaları dolayısıyla, sözleşmeliyken geçirdikleri hizmet sürelerinin adaylık süresinden sayılmayacağını açıkladı. Buna göre, kadroya geçen öğretmenlerin sözleşmeli dönemdeki hizmet süreleri “sıfırlanmış” oldu.
MHP Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, Dinçer’e sözleşmeli öğretmen iken kadrolu öğretmenliğe geçenlerin, “sözleşmeli öğretmenlikte geçirdikleri sürenin aday memurluktan sayılıp sayılmayacağını” sordu. Dinçer verdiği yanıtta, sözleşmeli öğretmen iken kadrolu olarak atanan öğretmenlerin, sözleşmeli öğretmenken mesleki eğitim adı altında temel, hazırlayıcı, uygulamalı eğitim alması halinde tekrar bu eğitimlere tabi tutulmadığını kaydetti.
Aday memur değil
Bu durumdaki öğretmenlerin bir yıllık görev süresi sonunda adaylıklarının kaldırıldığı belirten Dinçer, sözleşmeli öğretmenken temel, hazırlayıcı veya uygulamalı eğitimi tamamlamadan kadrolu öğretmenliğe atananların ise eksik olan eğitimlerinin tamamlattırıldıktan sonra bir yıllık görev süresi sonunda adaylıklarının kaldırıldığını ifade etti.
Sözleşmeli öğretmenlerin kadrolu öğretmenliğe atandıklarında, sözleşmeli olarak geçen hizmet sürelerinin adaylık süresinden sayılıp sayılmayacağının Devlet Personel Başkanlığı’na sorulduğunu açıklayan Dinçer, “Devlet Memurları Kanunu’nun 54. maddesine istinaden sınav kazanmak suretiyle kadroya geçenlerin aday memur olarak atanması gerektiği, söz konusu personelin sözleşmeli personel statüsünde geçen hizmet sürelerinin adaylık süresinden sayılmayacağı belirtilmiştir” dedi.
(Milliyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Sınav Haberleri
KPSS puanıyla kadroya geçen öğretmenlerin sözleşmeli dönemdeki hizmet süreleri sıfırlandı
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, sözleşmeli öğretmenlikten kadrolu öğretmenliğe geçenlerin “hizmet sürelerine” ilişkin bir açıklama yaptı. Dinçer, kadroya geçen sözleşmeli öğretmenlerin, aday memur olarak atanmaları dolayısıyla, sözleşmeliyken geçirdikleri hizmet sürelerinin adaylık süresinden sayılmayacağını açıkladı. Buna göre, kadroya geçen öğretmenlerin sözleşmeli dönemdeki hizmet süreleri “sıfırlanmış” oldu.
MHP Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, Dinçer’e sözleşmeli öğretmen iken kadrolu öğretmenliğe geçenlerin, “sözleşmeli öğretmenlikte geçirdikleri sürenin aday memurluktan sayılıp sayılmayacağını” sordu. Dinçer verdiği yanıtta, sözleşmeli öğretmen iken kadrolu olarak atanan öğretmenlerin, sözleşmeli öğretmenken mesleki eğitim adı altında temel, hazırlayıcı, uygulamalı eğitim alması halinde tekrar bu eğitimlere tabi tutulmadığını kaydetti.
Aday memur değil
Bu durumdaki öğretmenlerin bir yıllık görev süresi sonunda adaylıklarının kaldırıldığı belirten Dinçer, sözleşmeli öğretmenken temel, hazırlayıcı veya uygulamalı eğitimi tamamlamadan kadrolu öğretmenliğe atananların ise eksik olan eğitimlerinin tamamlattırıldıktan sonra bir yıllık görev süresi sonunda adaylıklarının kaldırıldığını ifade etti.
Sözleşmeli öğretmenlerin kadrolu öğretmenliğe atandıklarında, sözleşmeli olarak geçen hizmet sürelerinin adaylık süresinden sayılıp sayılmayacağının Devlet Personel Başkanlığı’na sorulduğunu açıklayan Dinçer, “Devlet Memurları Kanunu’nun 54. maddesine istinaden sınav kazanmak suretiyle kadroya geçenlerin aday memur olarak atanması gerektiği, söz konusu personelin sözleşmeli personel statüsünde geçen hizmet sürelerinin adaylık süresinden sayılmayacağı belirtilmiştir” dedi.
(Milliyet)
Son Güncelleme: Pazartesi, 13 Şubat 2012 20:08
Gösterim: 2552