Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Bahçeşehir Üniversitesi Washington DC ilk mezunlarını verdi. 14 öğrencinin mezun olduğu BAU Washington DC’de, MBA eğitiminin yanı sıra küresel ilişkiler ve ekonomi hukuku alanında da bölümlerin yer aldığı üniversitede halihazırda 75 öğrenci ise eğitimine devam ediyor.

bau washington mezunBahçeşehir Eğitim Kurumları’nın geçtiğimiz yıl Amerika Birleşik Devletleri’nin başkenti Washington DC’de açtığı Amerikan üniversitesi “BAU International University Washington DC” ilk mezunlarını verdi. Mezuniyet Töreni siyaset, akademi ve iş dünyasıni bir araya getirdi.

Washington’da gerçekleşen mezuniyet törenine Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç ve Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel’in yanı sıra BAU Mütevelli Heyeti Üyeleri, iş adamları  ve gazeteciler katıldı. 2014 yılında işletme yüksek lisans MBA programıyla ilk öğrencilerini kabul eden BAU International University Washington DC, 14 öğrenciyi mezun etti. MBA eğitiminin yanı sıra küresel ilişkiler ve ekonomi hukuku alanında da bölümlerin yer aldığı üniversitede halihazırda 75 öğrenci eğitimine devam ediyor.

Öğrencilerimize ciddi oranda burs sağladık

BAU International University Washington DC Rektörü Sinem Vatanartıran, ilk mezuniyetin yaşattığı heyecana değinerek “2014 yılında kabul ettiğimiz öğrencilerimiz Washington’daki ilk grubumuz olduğu için ciddi oranda burs sağladık” dedi.

Geçtiğimiz yıl öğrencilere yaklaşık 1 milyon dolar burs imkanı sağlandığını belirten Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel 2015-2016 dönemi için burs bütçesinin 1.8 milyon dolara çıkarıldığı bilgisini verdi. Hedef ise hukuk, psikoloji, siber güvenlik, finansal teknoloji gibi alanlarda yüksek lisans ve lisans bölümleri açmak.

> BAU Washington DC ilk mezunlarını verdi

Bahçeşehir Üniversitesi Washington DC ilk mezunlarını verdi. 14 öğrencinin mezun olduğu BAU Washington DC’de, MBA eğitiminin yanı sıra küresel ilişkiler ve ekonomi hukuku alanında da bölümlerin yer aldığı üniversitede halihazırda 75 öğrenci ise eğitimine devam ediyor.

bau washington mezunBahçeşehir Eğitim Kurumları’nın geçtiğimiz yıl Amerika Birleşik Devletleri’nin başkenti Washington DC’de açtığı Amerikan üniversitesi “BAU International University Washington DC” ilk mezunlarını verdi. Mezuniyet Töreni siyaset, akademi ve iş dünyasıni bir araya getirdi.

Washington’da gerçekleşen mezuniyet törenine Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç ve Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel’in yanı sıra BAU Mütevelli Heyeti Üyeleri, iş adamları  ve gazeteciler katıldı. 2014 yılında işletme yüksek lisans MBA programıyla ilk öğrencilerini kabul eden BAU International University Washington DC, 14 öğrenciyi mezun etti. MBA eğitiminin yanı sıra küresel ilişkiler ve ekonomi hukuku alanında da bölümlerin yer aldığı üniversitede halihazırda 75 öğrenci eğitimine devam ediyor.

Öğrencilerimize ciddi oranda burs sağladık

BAU International University Washington DC Rektörü Sinem Vatanartıran, ilk mezuniyetin yaşattığı heyecana değinerek “2014 yılında kabul ettiğimiz öğrencilerimiz Washington’daki ilk grubumuz olduğu için ciddi oranda burs sağladık” dedi.

Geçtiğimiz yıl öğrencilere yaklaşık 1 milyon dolar burs imkanı sağlandığını belirten Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel 2015-2016 dönemi için burs bütçesinin 1.8 milyon dolara çıkarıldığı bilgisini verdi. Hedef ise hukuk, psikoloji, siber güvenlik, finansal teknoloji gibi alanlarda yüksek lisans ve lisans bölümleri açmak.

Son Güncelleme: Pazartesi, 05 Ekim 2015 11:17

Gösterim: 1383

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, “Üniversitelerimizin hepsinin aynı ve birbirinin kopyası olmasını tasvip etmiyoruz. Bütün üniversitelerimiz 'uluslararası üniversite' olmak istiyor. Halbuki üniversitelerimizin hepsi uluslararası nitelikleri gözetmeli fakat farklı değerler üretmeli” dedi.

Prof. Dr. Yekta Saraç, Kırklareli Üniversitesi Kayalı Kampüsü'nde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, üniversitelere başarı dileklerini iletti.

Üniversitelerin katılımıyla önemli gelişmelere imza attıklarını belirten Saraç, "Yeni YÖK olarak stratejik bir bakış açısıyla ve 193 üniversitenin katılımıyla yükseköğretimde gerçekleştirdiğimiz önemli çalışmalar ve gelişmeler konusunda bilgilendirmek ve bu önemli gelişmeleri sizlerle paylaşmak isterim. Bunlardan ilki, bu seneki yerleştirmelerdeki boş kontenjan sayılarındaki çok ciddi azalmadır.  2015 yılı yerleştirme sonuçlarına göre 832.739 kontenjanımızdan sadece 38.789 kontenjana yerleşme olmayarak boş kalan kontenjan oranı yüzde 4.7’ye inmiştir. Bu seneki doluluk ve boş kontenjanlara bakıldığında boş kontenjanlarda son yedi yılın en düşük boş kontenjanı olduğu görülecektir ki bu yeni YÖK yönetiminin ilk yılında kaydettiği büyük bir başarıdır. Bunun sebebi kalite odaklı bir yaklaşımla sistematik bir şekilde kontenjan politikasını değiştirmemiz ve rasyonel bir zemine oturtmamızdır" şeklinde konuştu.

"Üniversitelerimizin hepsinin aynı ve birbirinin kopyası olmasını tasvip etmiyoruz" diyen Saraç, şunları kaydetti:

"Bütün üniversitelerimiz 'uluslararası üniversite' olmak istiyor. Halbuki üniversitelerimizin hepsi uluslararası nitelikleri gözetmeli fakat farklı değerler üretmeli. Yeni kurulan üniversitelerimizin Boğaziçi, ODTÜ, İstanbul gibi üniversitelerimizle yarışmaları, onlarla aynı misyona sahip olmaları doğru değil. Halbuki yeni kurulan üniversitelerimiz kendi bölgelerinde bu isimleri geçen, gelişmiş, kurumsallaşmasını tamamlamış üniversitelerimizin o bölge için üretemeyecekleri, başaramayacakları işleri başarabilirler, diğer üniversitelerimizin kazandıramayacakları değerleri o bölgeye kazandırabilirler. Bunun için üniversitelerimizin bir kısmının eğitimde bir kısmının araştırma ve teknoloji üretiminde bazılarının da bölgesel kalkınmaya katkı sağlamakta farklılaşmasını istiyoruz. Bu süreci üniversitelerimiz ile birlikte yürütmek istiyoruz."

Prof. Dr. Saraç, son yıllarda biyoloji, fizik ve kimya alanlarına bakıldığında, alt yapı, öğretim üyesi gibi aranan nitelikler mevcut olmasına rağmen öğrenci tercihlerinin 2010 yılından itibaren giderek düştüğünü kaydetti.

Yükseköğretim Kalite Kurulu oluşturulacak

Yükseköğretim Kalite Kurulu oluşturulacağını açıklayan Saraç, şu bilgileri verdi:

"Yükseköğretim kurumlarımızda eğitim-öğretim, araştırma faaliyetleri ile idari hizmetlerinin iç ve dış kalite güvencesi, akreditasyon süreçleri ve bağımsız dış değerlendirme kurumlarının yetkilendirilmesi süreçlerini ve bu kapsamda tanımlanan görev, yetki ve sorumluluklara ilişkin esasların düzenlendiği Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliğimiz 23 Temmuz 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmelik Kalite Kurulunun kurulmasını öngörmektedir. Bu yönetmelik kapsamında çıktı süreçlerinin kontrolü ve bu süreçlerin yönetimi esas alınmıştır. Bunun için YÖK’ün bir birimi, dairesi olarak değil YÖK ile ilişkili ama ona bağımlı olmayan; alakadarların yani ilgili paydaşların üye olarak yer alacağı Yükseköğretim Kalite Kurulu oluşturulacaktır” ifadesini kullandı.

Değiştirici, belirleyici faktörlerin başında üniversiteler gelmektedir

Prof. Dr. Yekta Saraç, ülkelerin gelişme ve kalkınma odaklı stratejilerinde bölgesel gelişmenin en önemli gündem başlığı haline geldiğini dile getirerek, bu süreçte değiştirici, belirleyici faktörlerin başında üniversitelerin geldiğini vurguladı.

Türkiye'de 2004 yılından itibaren üniversite sayısının ve yükseköğretime olan erişimin arttığını ifade eden Saraç, üniversitelerin büyümeleri ve gelişmelerine önem verdiklerini bildirdi.

Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden birisi olma hedefi dikkate alındığında, bu hedefe ulaşabilmesinin ancak yüksek teknolojili ürünlere ve bununla ilgili süreçlere yönelmesi ile mümkün olabileceğine dikkati çeken Saraç, şöyle devam etti:

"YÖK bugüne kadar genel olarak eğitim süreçlerini gündeminde tutan bir kurum olmuştur. Ülkemizin öncelikli gündemi kapsamında biraz önce belirtmiş olduğum hedeflerine ulaşmasında yükseköğretim kurumlarının nitelikli insan kaynağının yanında, iş birliği odaklı bilgi üretmesi de beklenmektedir. Türkiye yükseköğretim sistemindeki öğrenci sayısı Avrupa yükseköğretim alanı ülkeleri arasında Rusya'dan sonra en yüksek ikinci ülkedir. Yıllar içindeki artışta ise en yüksek ülkedir. Bugün öğrenci sayımız 6 milyon 63 bine ulaşmıştır. Bu zengin beşeri sermayeyi ülkenin sosyal ve ekonomik kalkınmasına başarı ile sunmak istiyoruz. Mütevazi bir üslupla önümüze birtakım hedefler koyacağımızı ve bu hedeflere ulaştıkça hissedilebilir bir iyileşme gerçekleşeceğini söylemiştik. Hamdolsun bu yolda kısa zamanda mesafe katettik. Bu başarıda sizlerin büyük payı vardır. Bilinmesi isteriz ki bu yolda adım atmaya devam edeceğiz. Zira biliyoruz ki 2023 hedefleri ancak kalkınma ile kalkınma da ancak bilim hayatının yüksek bir seviyeye çıkması ile gerçekleşebilir.”

Törende Kırklareli Valisi Esengül Civelek ile Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aykaç da birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından Saraç, fakültelerine birincilikle yerleşen 7 öğrenciye kutlama mektubu verdi.

Prof. Dr. Saraç ayrıca, Kırklareli Valisi Civelek ile Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aykaç'ı makamlarında ziyaret etti.

> YÖK Başkanı: Üniversiteler farklı değerler üretmeli

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, “Üniversitelerimizin hepsinin aynı ve birbirinin kopyası olmasını tasvip etmiyoruz. Bütün üniversitelerimiz 'uluslararası üniversite' olmak istiyor. Halbuki üniversitelerimizin hepsi uluslararası nitelikleri gözetmeli fakat farklı değerler üretmeli” dedi.

Prof. Dr. Yekta Saraç, Kırklareli Üniversitesi Kayalı Kampüsü'nde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, üniversitelere başarı dileklerini iletti.

Üniversitelerin katılımıyla önemli gelişmelere imza attıklarını belirten Saraç, "Yeni YÖK olarak stratejik bir bakış açısıyla ve 193 üniversitenin katılımıyla yükseköğretimde gerçekleştirdiğimiz önemli çalışmalar ve gelişmeler konusunda bilgilendirmek ve bu önemli gelişmeleri sizlerle paylaşmak isterim. Bunlardan ilki, bu seneki yerleştirmelerdeki boş kontenjan sayılarındaki çok ciddi azalmadır.  2015 yılı yerleştirme sonuçlarına göre 832.739 kontenjanımızdan sadece 38.789 kontenjana yerleşme olmayarak boş kalan kontenjan oranı yüzde 4.7’ye inmiştir. Bu seneki doluluk ve boş kontenjanlara bakıldığında boş kontenjanlarda son yedi yılın en düşük boş kontenjanı olduğu görülecektir ki bu yeni YÖK yönetiminin ilk yılında kaydettiği büyük bir başarıdır. Bunun sebebi kalite odaklı bir yaklaşımla sistematik bir şekilde kontenjan politikasını değiştirmemiz ve rasyonel bir zemine oturtmamızdır" şeklinde konuştu.

"Üniversitelerimizin hepsinin aynı ve birbirinin kopyası olmasını tasvip etmiyoruz" diyen Saraç, şunları kaydetti:

"Bütün üniversitelerimiz 'uluslararası üniversite' olmak istiyor. Halbuki üniversitelerimizin hepsi uluslararası nitelikleri gözetmeli fakat farklı değerler üretmeli. Yeni kurulan üniversitelerimizin Boğaziçi, ODTÜ, İstanbul gibi üniversitelerimizle yarışmaları, onlarla aynı misyona sahip olmaları doğru değil. Halbuki yeni kurulan üniversitelerimiz kendi bölgelerinde bu isimleri geçen, gelişmiş, kurumsallaşmasını tamamlamış üniversitelerimizin o bölge için üretemeyecekleri, başaramayacakları işleri başarabilirler, diğer üniversitelerimizin kazandıramayacakları değerleri o bölgeye kazandırabilirler. Bunun için üniversitelerimizin bir kısmının eğitimde bir kısmının araştırma ve teknoloji üretiminde bazılarının da bölgesel kalkınmaya katkı sağlamakta farklılaşmasını istiyoruz. Bu süreci üniversitelerimiz ile birlikte yürütmek istiyoruz."

Prof. Dr. Saraç, son yıllarda biyoloji, fizik ve kimya alanlarına bakıldığında, alt yapı, öğretim üyesi gibi aranan nitelikler mevcut olmasına rağmen öğrenci tercihlerinin 2010 yılından itibaren giderek düştüğünü kaydetti.

Yükseköğretim Kalite Kurulu oluşturulacak

Yükseköğretim Kalite Kurulu oluşturulacağını açıklayan Saraç, şu bilgileri verdi:

"Yükseköğretim kurumlarımızda eğitim-öğretim, araştırma faaliyetleri ile idari hizmetlerinin iç ve dış kalite güvencesi, akreditasyon süreçleri ve bağımsız dış değerlendirme kurumlarının yetkilendirilmesi süreçlerini ve bu kapsamda tanımlanan görev, yetki ve sorumluluklara ilişkin esasların düzenlendiği Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliğimiz 23 Temmuz 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmelik Kalite Kurulunun kurulmasını öngörmektedir. Bu yönetmelik kapsamında çıktı süreçlerinin kontrolü ve bu süreçlerin yönetimi esas alınmıştır. Bunun için YÖK’ün bir birimi, dairesi olarak değil YÖK ile ilişkili ama ona bağımlı olmayan; alakadarların yani ilgili paydaşların üye olarak yer alacağı Yükseköğretim Kalite Kurulu oluşturulacaktır” ifadesini kullandı.

Değiştirici, belirleyici faktörlerin başında üniversiteler gelmektedir

Prof. Dr. Yekta Saraç, ülkelerin gelişme ve kalkınma odaklı stratejilerinde bölgesel gelişmenin en önemli gündem başlığı haline geldiğini dile getirerek, bu süreçte değiştirici, belirleyici faktörlerin başında üniversitelerin geldiğini vurguladı.

Türkiye'de 2004 yılından itibaren üniversite sayısının ve yükseköğretime olan erişimin arttığını ifade eden Saraç, üniversitelerin büyümeleri ve gelişmelerine önem verdiklerini bildirdi.

Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden birisi olma hedefi dikkate alındığında, bu hedefe ulaşabilmesinin ancak yüksek teknolojili ürünlere ve bununla ilgili süreçlere yönelmesi ile mümkün olabileceğine dikkati çeken Saraç, şöyle devam etti:

"YÖK bugüne kadar genel olarak eğitim süreçlerini gündeminde tutan bir kurum olmuştur. Ülkemizin öncelikli gündemi kapsamında biraz önce belirtmiş olduğum hedeflerine ulaşmasında yükseköğretim kurumlarının nitelikli insan kaynağının yanında, iş birliği odaklı bilgi üretmesi de beklenmektedir. Türkiye yükseköğretim sistemindeki öğrenci sayısı Avrupa yükseköğretim alanı ülkeleri arasında Rusya'dan sonra en yüksek ikinci ülkedir. Yıllar içindeki artışta ise en yüksek ülkedir. Bugün öğrenci sayımız 6 milyon 63 bine ulaşmıştır. Bu zengin beşeri sermayeyi ülkenin sosyal ve ekonomik kalkınmasına başarı ile sunmak istiyoruz. Mütevazi bir üslupla önümüze birtakım hedefler koyacağımızı ve bu hedeflere ulaştıkça hissedilebilir bir iyileşme gerçekleşeceğini söylemiştik. Hamdolsun bu yolda kısa zamanda mesafe katettik. Bu başarıda sizlerin büyük payı vardır. Bilinmesi isteriz ki bu yolda adım atmaya devam edeceğiz. Zira biliyoruz ki 2023 hedefleri ancak kalkınma ile kalkınma da ancak bilim hayatının yüksek bir seviyeye çıkması ile gerçekleşebilir.”

Törende Kırklareli Valisi Esengül Civelek ile Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aykaç da birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından Saraç, fakültelerine birincilikle yerleşen 7 öğrenciye kutlama mektubu verdi.

Prof. Dr. Saraç ayrıca, Kırklareli Valisi Civelek ile Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aykaç'ı makamlarında ziyaret etti.

Son Güncelleme: Perşembe, 01 Ekim 2015 17:46

Gösterim: 749

2015-2016 yılının en iyi üniversiteleri açıklandı. California Institute of Technology’nin birinci olduğu bu yıl ki sıralamada Türkiye’den 11 üniversite yer aldı.

uni ogrenciDünyanın en prestijli üniversite değerlendirme kurumlarından biri olarak bilinen  İngiliz Times Higher Education (THE) 2015 – 2016 yılının en iyi üniversitelerini açıkladı.

Bu yıl sıralamada yer alan Türk Üniversiteleri ve başarı sıralamaları şöyle;

Koç Üniversitesi; 251 – 300 bandında, Bilkent ve Sabancı Üniversiteleri; 351 – 400 bandında, Boğaziçi, ODTÜ ve Istanbul Teknik Üniversiteleri; 501 – 600 bandında, Ankara, Erciyes, Hacettepe, Istanbul ve Yıldız Üniversiteleri de 601 - 800 bandında yer aldılar.

2014 – 2015 yılında Türk Üniversitelerinin başarı sıralamaları ise şöyle olmuştu;

ODTÜ 85., Boğaziçi Üniversitesi 139., ITÜ 165., Sabancı 182., Bilkent 201 – 225, Koç Üniversitesi 301 – 350 bandında yer almıştı.

Dünyanın en iyi 10 üniversitesi

2015 – 2016 Dünya sıralamasının ilk onu da şöyle;

1.California Institute of Technology,

2.University of Oxford,

3. Stanford University,

4.University of Cambridge,

5.Massachusetts Institude of Technology,

6.Harvard University,

7. Princeton University,

8. Imperial College London,

9.ETH Zurih,

10. University of Chicago. 

> Dünyanın en iyi üniversitesi hangisi?

2015-2016 yılının en iyi üniversiteleri açıklandı. California Institute of Technology’nin birinci olduğu bu yıl ki sıralamada Türkiye’den 11 üniversite yer aldı.

uni ogrenciDünyanın en prestijli üniversite değerlendirme kurumlarından biri olarak bilinen  İngiliz Times Higher Education (THE) 2015 – 2016 yılının en iyi üniversitelerini açıkladı.

Bu yıl sıralamada yer alan Türk Üniversiteleri ve başarı sıralamaları şöyle;

Koç Üniversitesi; 251 – 300 bandında, Bilkent ve Sabancı Üniversiteleri; 351 – 400 bandında, Boğaziçi, ODTÜ ve Istanbul Teknik Üniversiteleri; 501 – 600 bandında, Ankara, Erciyes, Hacettepe, Istanbul ve Yıldız Üniversiteleri de 601 - 800 bandında yer aldılar.

2014 – 2015 yılında Türk Üniversitelerinin başarı sıralamaları ise şöyle olmuştu;

ODTÜ 85., Boğaziçi Üniversitesi 139., ITÜ 165., Sabancı 182., Bilkent 201 – 225, Koç Üniversitesi 301 – 350 bandında yer almıştı.

Dünyanın en iyi 10 üniversitesi

2015 – 2016 Dünya sıralamasının ilk onu da şöyle;

1.California Institute of Technology,

2.University of Oxford,

3. Stanford University,

4.University of Cambridge,

5.Massachusetts Institude of Technology,

6.Harvard University,

7. Princeton University,

8. Imperial College London,

9.ETH Zurih,

10. University of Chicago. 

Son Güncelleme: Perşembe, 01 Ekim 2015 10:23

Gösterim: 1903

Lise ve üniversitelerden mezun olanların sayısı arttıkça iş arayanlar arasındaki deneyimsizlerin oranı da artıyor. Yenibiris.com’da geçtiğimiz yıl iş arayan yeni mezun kişi sayısı 50 bin iken, bu yıl bu sayı 128 bine yaklaştı. En çok çalışılmak istenen sektörlerin başında gelen eğitim, bankacılık ve perakendeye başvurular ciddi oranda artmış durumda. 

Üniversitelerin kontenjanları arttıkça mezunların sayısı da artıyor. İş ve insan kaynakları sitesi Yenibiris.com’un verilerine göre bu yıl iş aramaya başlayan yeni mezunların sayısında geçen yıla göre önemli bir artış yaşandı. 2014’te 50 bin deneyimsiz genç özgeçmiş hazırlayıp iş arayışına başlarken, bu yıl bu sayı yaklaşık 128 bin oldu.

GENÇLER EYLÜLÜ BEKLEMİYOR

Yenibiris.com’a üye gençlerin büyük bir kısmının yaz bitimini, hatta mezun olmayı beklemeden iş arayışına başlaması, firmaların iş ilanlarına başvuruları da önemli ölçüde artırdı. Bütün sektörlerdeki iş ilanlarına yapılan başvurular geçen yıla göre yüzde 25 oranında arttı. Son aylarda en fazla tercih edilen sektörlerin başında gelen eğitime başvurular geçtiğimiz yıla göre iki katından fazla oldu. İş arayışına giren kişilerin en çok tercih ettiği işler aynı zamanda deneyim şartı olmadığı için öne çıkıyor.

YENİ MEZUNLARIN EN ÇOK BAŞVURDUĞU 5 SEKTÖR VE POZİSYON

1-Eğitim / Branş Öğretmeni

2-Bankacılık-Finans / Gişe Elemanı

3-Perakende / Satış Danışmanı

4-Yapı-İnşaat / İnşaat Mühendisi

5-Turizm-Otelcilik / Garson, Resepsiyonist

EĞİTİM BANKACILIĞI GEÇTİ

Yeni mezun olanların iş arayanlar arasına katılmasıyla başvurularda bazı küçük değişiklikler sözkonusu oldu. Geçtiğimiz temmuz ayına kadar en çok başvuru yapılan sektör bankacılık-finans olurken bu kez eğitim sektörü, (iş ilanlarının artmasıyla paralel olarak) birinci sıraya çıktı. Geçen yıldan beş kat fazla başvuru alan branş öğretmenliğinde başı matematik öğretmenliği çekiyor. Bütün sektörler genelinde gençlerin en çok iş başvurusu yaptığı işler ise şunlar:

EN ÇOK BAŞVURU YAPILAN 5 POZiSYON

1-Gişe Elemanı

2-Branş Öğretmeni

3-Satış Danışmanı

4-Muhasebe Elemanı

5-Çağrı Merkezi Müşteri Temsilcisi

İLLERDE ARTIŞ

İş ilanlarına yapılan başvurular bütün şehirlerde artmış durumda. Başvuruların en çok arttığı şehirlerde ilk beş sırada Hatay, Tekirdağ, Aydın, Bursa ve Ankara yer alıyor.

YENİ MEZUNLARA ÖNERİLER

İş arayan kişi sayısının ve ilanlara başvuruların artmaya devam ettiği bu zorlu ortamda okulunu bitiren gençler en çok şu soruyu yöneltiyor: “Firmalar deneyim arıyor, peki ben kendimi nasıl gösterebilirim?” Bu konuyla ilgili insan kaynakları profesyonellerinin önerileri şöyle:

1- Önce kendinizi iyi tanıyın. Ne iş yapmak istediğinizi, bu isteğinizin size gerçekten uygun olmadığını bulun. O işi yapanları bulup konuşun, internetten bilgi toplayın, çevrenize sorun. 

2- Hedefinizi belirledikten sonra özgeçmişinizi buna uygun hazırlayın. Özgeçmişiniz, başvuracağınız işle uyumlu olmalı. Yeni mezunların çoğu en çok burada takılıyor. Deneyiminiz olmasa bile, başvurduğunuz alanla ilgili eğitim, sertifika programı, proje çalışması, gönüllü iş gibi mutlaka bir bağlantı noktası yer almalı özgeçmişte.

3- İş başvurusu yaparken o işe, sektöre vs. neden uygun olduğunuzu somut bir şekilde gösteren birkaç satırlık bir önyazı mutlaka yazın.

4- Beklentilerinizi gözden geçirin. Ücret mi yoksa işi öğrenip bir an önce deneyim kazanmak mı sizin için öncelikli? Sürekli bilgisayar başında olmak mı yoksa sahada çalışıp daha hızlı ilerlemek mi?

5- İş bulma süresi uzayabilir. Bunu gözönünde bulundurarak sabırlı ve esnek olun. İstediğiniz alana yakın başka bir alanda bir iş fırsatı çıkabilir. Aynı durum, hiç düşünmediğiniz, ama işi bütün yanlarıyla öğrenme fırsatı veren küçük şirketler için de geçerli.

6- İş bulmaya faydası olur diye okul biter bitmez yüksek lisans yapmayı düşünmeyin. Mutlaka yapacaksanız, birkaç yıl deneyim kazandıktan sonra düşünün.

7- Her ne olursa olsun, olumlu yaklaşımınızı korumaya çalışın. İş görüşmelerinde olumlu ve istekliliğinizi yansıtmak size ciddi avantaj sağlar. 

> İş arayan yeni mezun sayısı 128 bin oldu

Lise ve üniversitelerden mezun olanların sayısı arttıkça iş arayanlar arasındaki deneyimsizlerin oranı da artıyor. Yenibiris.com’da geçtiğimiz yıl iş arayan yeni mezun kişi sayısı 50 bin iken, bu yıl bu sayı 128 bine yaklaştı. En çok çalışılmak istenen sektörlerin başında gelen eğitim, bankacılık ve perakendeye başvurular ciddi oranda artmış durumda. 

Üniversitelerin kontenjanları arttıkça mezunların sayısı da artıyor. İş ve insan kaynakları sitesi Yenibiris.com’un verilerine göre bu yıl iş aramaya başlayan yeni mezunların sayısında geçen yıla göre önemli bir artış yaşandı. 2014’te 50 bin deneyimsiz genç özgeçmiş hazırlayıp iş arayışına başlarken, bu yıl bu sayı yaklaşık 128 bin oldu.

GENÇLER EYLÜLÜ BEKLEMİYOR

Yenibiris.com’a üye gençlerin büyük bir kısmının yaz bitimini, hatta mezun olmayı beklemeden iş arayışına başlaması, firmaların iş ilanlarına başvuruları da önemli ölçüde artırdı. Bütün sektörlerdeki iş ilanlarına yapılan başvurular geçen yıla göre yüzde 25 oranında arttı. Son aylarda en fazla tercih edilen sektörlerin başında gelen eğitime başvurular geçtiğimiz yıla göre iki katından fazla oldu. İş arayışına giren kişilerin en çok tercih ettiği işler aynı zamanda deneyim şartı olmadığı için öne çıkıyor.

YENİ MEZUNLARIN EN ÇOK BAŞVURDUĞU 5 SEKTÖR VE POZİSYON

1-Eğitim / Branş Öğretmeni

2-Bankacılık-Finans / Gişe Elemanı

3-Perakende / Satış Danışmanı

4-Yapı-İnşaat / İnşaat Mühendisi

5-Turizm-Otelcilik / Garson, Resepsiyonist

EĞİTİM BANKACILIĞI GEÇTİ

Yeni mezun olanların iş arayanlar arasına katılmasıyla başvurularda bazı küçük değişiklikler sözkonusu oldu. Geçtiğimiz temmuz ayına kadar en çok başvuru yapılan sektör bankacılık-finans olurken bu kez eğitim sektörü, (iş ilanlarının artmasıyla paralel olarak) birinci sıraya çıktı. Geçen yıldan beş kat fazla başvuru alan branş öğretmenliğinde başı matematik öğretmenliği çekiyor. Bütün sektörler genelinde gençlerin en çok iş başvurusu yaptığı işler ise şunlar:

EN ÇOK BAŞVURU YAPILAN 5 POZiSYON

1-Gişe Elemanı

2-Branş Öğretmeni

3-Satış Danışmanı

4-Muhasebe Elemanı

5-Çağrı Merkezi Müşteri Temsilcisi

İLLERDE ARTIŞ

İş ilanlarına yapılan başvurular bütün şehirlerde artmış durumda. Başvuruların en çok arttığı şehirlerde ilk beş sırada Hatay, Tekirdağ, Aydın, Bursa ve Ankara yer alıyor.

YENİ MEZUNLARA ÖNERİLER

İş arayan kişi sayısının ve ilanlara başvuruların artmaya devam ettiği bu zorlu ortamda okulunu bitiren gençler en çok şu soruyu yöneltiyor: “Firmalar deneyim arıyor, peki ben kendimi nasıl gösterebilirim?” Bu konuyla ilgili insan kaynakları profesyonellerinin önerileri şöyle:

1- Önce kendinizi iyi tanıyın. Ne iş yapmak istediğinizi, bu isteğinizin size gerçekten uygun olmadığını bulun. O işi yapanları bulup konuşun, internetten bilgi toplayın, çevrenize sorun. 

2- Hedefinizi belirledikten sonra özgeçmişinizi buna uygun hazırlayın. Özgeçmişiniz, başvuracağınız işle uyumlu olmalı. Yeni mezunların çoğu en çok burada takılıyor. Deneyiminiz olmasa bile, başvurduğunuz alanla ilgili eğitim, sertifika programı, proje çalışması, gönüllü iş gibi mutlaka bir bağlantı noktası yer almalı özgeçmişte.

3- İş başvurusu yaparken o işe, sektöre vs. neden uygun olduğunuzu somut bir şekilde gösteren birkaç satırlık bir önyazı mutlaka yazın.

4- Beklentilerinizi gözden geçirin. Ücret mi yoksa işi öğrenip bir an önce deneyim kazanmak mı sizin için öncelikli? Sürekli bilgisayar başında olmak mı yoksa sahada çalışıp daha hızlı ilerlemek mi?

5- İş bulma süresi uzayabilir. Bunu gözönünde bulundurarak sabırlı ve esnek olun. İstediğiniz alana yakın başka bir alanda bir iş fırsatı çıkabilir. Aynı durum, hiç düşünmediğiniz, ama işi bütün yanlarıyla öğrenme fırsatı veren küçük şirketler için de geçerli.

6- İş bulmaya faydası olur diye okul biter bitmez yüksek lisans yapmayı düşünmeyin. Mutlaka yapacaksanız, birkaç yıl deneyim kazandıktan sonra düşünün.

7- Her ne olursa olsun, olumlu yaklaşımınızı korumaya çalışın. İş görüşmelerinde olumlu ve istekliliğinizi yansıtmak size ciddi avantaj sağlar. 

Son Güncelleme: Perşembe, 01 Ekim 2015 14:04

Gösterim: 842

Kapılarını Suriyeli öğrenciler için açan 8 üniversitede bu yıl bin 707 öğrenci öğrenim görecek.

suriyeliler universiteYÖK'ün 9 Ekim 2013'deki kararıyla ülkelerindeki iç karışıklıklar nedeniyle Türkiye'de bulunan Suriyeli öğrencilere, Türk üniversitelerinde öğrenim görme imkanı tanınmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ülkelerindeki kriz nedeniyle Türkiye'de bulunan Suriyeli öğrencilerin üniversitelerde eğitim ve öğretimlerini alabilmelerine yönelik çalışma başlatılmasını ve bu kapsamda kapılarını Suriyeli öğrencilere açacak olan üniversitelerin eğitim programlarında nitelik kaybı yaşanmaması için de gerekli tedbirlerin alınmasını istemesi üzerine, bu yılın başında YÖK'te 8 üniversite rektörünün katılımıyla toplantılar düzenlenmişti.

8 üniversitede eğitim verilecek

Bu toplantıların ardından YÖK, 8 üniversitede Suriye'den Türkiye'ye gelen öğrenciler için öğretim dili Türkçe ve yabancı dilde program açılabilmesine karar vermişti.

Bu kapsamda Çukurova, Gaziantep, Kahramanmaraş Sütçü İmam, Kilis 7 Aralık, Harran, Mersin, Mustafa Kemal, Osmaniye Korkut Ata üniversitelerinin, Suriye'den gelen öğrenciler için Yükseköğretim Yürütme Kurulunun onayıyla yurt dışından öğrenci kabulü çerçevesinde, öğretim dili Türkçe ve yabancı dilde program açabilmesine olanak sağlanmıştı.

YÖK ve üniversitelerden alınan bilgiye göre, bu yıl söz konusu üniversitelerde toplam bin 707 Suriyeli öğrenci eğitim görecek.

Suriyeli öğrencilerin en çok kayıt yaptırdıkları bölümler arasında mühendislik-mimarlık, iktisadi ve idari bilimler ile fen-edebiyat fakülteleri bulunuyor. Bu üniversitelerin mühendislik-mimarlık fakültelerinde 409, iktisadi ve idari bilimler fakültelerinde 245, fen-edebiyat fakültelerinde 218, ilahiyat fakültelerinde 184, eğitim fakültelerinde 86, sağlık bilimlerini içeren fakültelerde 85, tıp fakültelerinde ise 67 öğrenci öğrenim görüyor.

En çok Suriyeli öğrenci Gaziantep Üniversitesinde

8 üniversite arasında en çok Suriyeli öğrencinin kayıt yaptırdığı üniversite, 788 Suriyeli öğrenciye kapılarını açan Gaziantep Üniversitesi oldu. Bu üniversitede 507 erkek, 281 kız öğrenim görecek.

Gaziantep Üniversitesini 213 Suriyeli öğrencinin kayıtlı olduğu Mersin Üniversitesi izledi. Bu üniversitede 100 erkek, 113 kız öğrenci bulunuyor.

Harran Üniversitesinde ise 73 erkek ve 105 kız öğrenci olmak üzere toplam 178, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinde 100 erkek ve 51 kız olmak üzere toplam 151; Kilis 7 Aralık Üniversitesinde de 65 erkek ve 59 kız öğrenci olmak üzere 124; Mustafa Kemal Üniversitesinde ise 39 erkek 72 kız olmak üzere toplam 111; Çukurova Üniversitesinde 61 erkek ve 18 kız olmak üzere toplam 79; Osmaniye Korkut Ata Üniversitesinde 32 erkek ve 31 kız öğrenci olmak üzere toplam 63 öğrenci öğrenim görecek.

> Üniversiteler Suriyeli öğrencilere kapılarını açtı

Kapılarını Suriyeli öğrenciler için açan 8 üniversitede bu yıl bin 707 öğrenci öğrenim görecek.

suriyeliler universiteYÖK'ün 9 Ekim 2013'deki kararıyla ülkelerindeki iç karışıklıklar nedeniyle Türkiye'de bulunan Suriyeli öğrencilere, Türk üniversitelerinde öğrenim görme imkanı tanınmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ülkelerindeki kriz nedeniyle Türkiye'de bulunan Suriyeli öğrencilerin üniversitelerde eğitim ve öğretimlerini alabilmelerine yönelik çalışma başlatılmasını ve bu kapsamda kapılarını Suriyeli öğrencilere açacak olan üniversitelerin eğitim programlarında nitelik kaybı yaşanmaması için de gerekli tedbirlerin alınmasını istemesi üzerine, bu yılın başında YÖK'te 8 üniversite rektörünün katılımıyla toplantılar düzenlenmişti.

8 üniversitede eğitim verilecek

Bu toplantıların ardından YÖK, 8 üniversitede Suriye'den Türkiye'ye gelen öğrenciler için öğretim dili Türkçe ve yabancı dilde program açılabilmesine karar vermişti.

Bu kapsamda Çukurova, Gaziantep, Kahramanmaraş Sütçü İmam, Kilis 7 Aralık, Harran, Mersin, Mustafa Kemal, Osmaniye Korkut Ata üniversitelerinin, Suriye'den gelen öğrenciler için Yükseköğretim Yürütme Kurulunun onayıyla yurt dışından öğrenci kabulü çerçevesinde, öğretim dili Türkçe ve yabancı dilde program açabilmesine olanak sağlanmıştı.

YÖK ve üniversitelerden alınan bilgiye göre, bu yıl söz konusu üniversitelerde toplam bin 707 Suriyeli öğrenci eğitim görecek.

Suriyeli öğrencilerin en çok kayıt yaptırdıkları bölümler arasında mühendislik-mimarlık, iktisadi ve idari bilimler ile fen-edebiyat fakülteleri bulunuyor. Bu üniversitelerin mühendislik-mimarlık fakültelerinde 409, iktisadi ve idari bilimler fakültelerinde 245, fen-edebiyat fakültelerinde 218, ilahiyat fakültelerinde 184, eğitim fakültelerinde 86, sağlık bilimlerini içeren fakültelerde 85, tıp fakültelerinde ise 67 öğrenci öğrenim görüyor.

En çok Suriyeli öğrenci Gaziantep Üniversitesinde

8 üniversite arasında en çok Suriyeli öğrencinin kayıt yaptırdığı üniversite, 788 Suriyeli öğrenciye kapılarını açan Gaziantep Üniversitesi oldu. Bu üniversitede 507 erkek, 281 kız öğrenim görecek.

Gaziantep Üniversitesini 213 Suriyeli öğrencinin kayıtlı olduğu Mersin Üniversitesi izledi. Bu üniversitede 100 erkek, 113 kız öğrenci bulunuyor.

Harran Üniversitesinde ise 73 erkek ve 105 kız öğrenci olmak üzere toplam 178, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinde 100 erkek ve 51 kız olmak üzere toplam 151; Kilis 7 Aralık Üniversitesinde de 65 erkek ve 59 kız öğrenci olmak üzere 124; Mustafa Kemal Üniversitesinde ise 39 erkek 72 kız olmak üzere toplam 111; Çukurova Üniversitesinde 61 erkek ve 18 kız olmak üzere toplam 79; Osmaniye Korkut Ata Üniversitesinde 32 erkek ve 31 kız öğrenci olmak üzere toplam 63 öğrenci öğrenim görecek.

Son Güncelleme: Çarşamba, 30 Eylül 2015 14:18

Gösterim: 943


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.