Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu, 2019-2020 Akademik Yılı müfredatına“Yavaşlık” dersini ekledi. Türkiye’de ve dünyada bir ilk olan dersi, Cittaslow Türkiye Bilim Kurulu üyeleri verecek.

adiguzel_yavaslikTüm programlarındaki ders müfredatlarına daha önce zorunlu İnsan Hakları, Hayvan Hakları ve 21. Yüzyıl Bilgi ve Becerileri derslerini ekleyen Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu, öğrencileri için farkındalık oluşturmaya devam ediyor. Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu, 2019-2020 Akademik Yılı’ndan itibaren tüm program müfredatlarının III. Yarıyılına haftada 2 saat zorunlu “Yavaşlık” dersi ekledi. Yüksekokulun 15 programında yaklaşık 900 öğrenci bu dersi alacak. Cittaslow Türkiye Bilim Kurulu üyelerinin konularını belirleyerek bir ders kitabı olarak yazdıkları Yavaşlık dersi, on bölümden oluşuyor: Yavaş Felsefesi, Yavaş Yaşam, Yavaş Bilim, Slow Food, Cittaslow, Cittaslow Turizm, Yavaş Ekonomi, Yavaş Seyahat, Yavaş Tarım ve Yavaş Turizm.
Cittaslow International ve Cittaslow Türkiye Bilim Kurulu üyesi olan Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. H. Rıdvan Yurtseven konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Harvard Lisans Okulu Dekanı Harry Lewis’in yavaşlayın mektubu bu dersi müfredatımıza eklememizde bizi gerçekten etkiledi. Öğrencilerimizin yardıma ihtiyaçları var. Olabildiğince kısa bir zamana ne kadar çok şey tıkıştırırım diye düşünmek yerine neyin önemli olduğunu bir durup düşünmeleri gerekiyor. Bu dersin amacı bu… İnsanlar, kendilerine zaman ayırdıkça, zaman onlar için yavaş aktığında ya da yapılan iş dinlenmek olsa bile bunu tamamen kendine adadığında ve bunun keyfine vardığında, yaptıklarından zevk almaya başlıyorlar. Zamanlarını dolu dolu değerlendiriyorlar.” dedi.
Cittaslow Türkiye Bilim Kurulu üyeleri tarafından verilecek olan Yavaşlık dersini, başarıyla tamamlayan öğrenciler, Cittaslow Türkiye ve Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu’nun başarı sertifikasını da alacaklar. Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin dünyanın 30 ülkesinde bulunan 264 Cittaslow’da staj yapmaları konusunda da Yüksekokul Müdürlüğü çalışmalarını sürdürmektedir. 2020-2021 Akademik Yılı’nda bu konuda da adım atılması planlanmaktadır.

> “Yavaşlık” üniversitede ders oldu

Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu, 2019-2020 Akademik Yılı müfredatına“Yavaşlık” dersini ekledi. Türkiye’de ve dünyada bir ilk olan dersi, Cittaslow Türkiye Bilim Kurulu üyeleri verecek.

adiguzel_yavaslikTüm programlarındaki ders müfredatlarına daha önce zorunlu İnsan Hakları, Hayvan Hakları ve 21. Yüzyıl Bilgi ve Becerileri derslerini ekleyen Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu, öğrencileri için farkındalık oluşturmaya devam ediyor. Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu, 2019-2020 Akademik Yılı’ndan itibaren tüm program müfredatlarının III. Yarıyılına haftada 2 saat zorunlu “Yavaşlık” dersi ekledi. Yüksekokulun 15 programında yaklaşık 900 öğrenci bu dersi alacak. Cittaslow Türkiye Bilim Kurulu üyelerinin konularını belirleyerek bir ders kitabı olarak yazdıkları Yavaşlık dersi, on bölümden oluşuyor: Yavaş Felsefesi, Yavaş Yaşam, Yavaş Bilim, Slow Food, Cittaslow, Cittaslow Turizm, Yavaş Ekonomi, Yavaş Seyahat, Yavaş Tarım ve Yavaş Turizm.
Cittaslow International ve Cittaslow Türkiye Bilim Kurulu üyesi olan Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. H. Rıdvan Yurtseven konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Harvard Lisans Okulu Dekanı Harry Lewis’in yavaşlayın mektubu bu dersi müfredatımıza eklememizde bizi gerçekten etkiledi. Öğrencilerimizin yardıma ihtiyaçları var. Olabildiğince kısa bir zamana ne kadar çok şey tıkıştırırım diye düşünmek yerine neyin önemli olduğunu bir durup düşünmeleri gerekiyor. Bu dersin amacı bu… İnsanlar, kendilerine zaman ayırdıkça, zaman onlar için yavaş aktığında ya da yapılan iş dinlenmek olsa bile bunu tamamen kendine adadığında ve bunun keyfine vardığında, yaptıklarından zevk almaya başlıyorlar. Zamanlarını dolu dolu değerlendiriyorlar.” dedi.
Cittaslow Türkiye Bilim Kurulu üyeleri tarafından verilecek olan Yavaşlık dersini, başarıyla tamamlayan öğrenciler, Cittaslow Türkiye ve Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu’nun başarı sertifikasını da alacaklar. Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin dünyanın 30 ülkesinde bulunan 264 Cittaslow’da staj yapmaları konusunda da Yüksekokul Müdürlüğü çalışmalarını sürdürmektedir. 2020-2021 Akademik Yılı’nda bu konuda da adım atılması planlanmaktadır.

Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Mart 2020 14:11

Gösterim: 1119

Boğaziçi Üniversitesi, Avrupa Birliği bünyesindeki European University of Neuroscience and NeuroTechnology projesi kapsamında, aralarında Oxford Üniversitesi’nin de bulunduğu sekiz üniversitenin yer aldığı uluslararası ortaklığın üyesi oldu. 

bogazici_european

Sinir Bilimleri ve Teknolojileri alanında akademik ve eğitim işbirliği amacıyla kurulan konsorsiyumun imza töreni Hollanda’da, projenin yürütücüsü Radboud Üniversitesi’nde, ilgili üniversitelerin rektörlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Törene katılan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, ‘’European University of Neuroscience and NeuroTechnology’’, kısaca ‘’NeurotechEU’’ adıyla kurulan sanal üniversiteye Boğaziçi Üniversitesi’nin Sinir Bilimleri ve Teknolojileri alanında faaliyet gösteren birim ve programlarıyla çok boyutlu katkı vereceğini belirtti. Avrupa Üniversiteleri İnisiyatifi (European Universities Initiative) çatısı altında yer alan NeurotechEU projesi kapsamında oluşturulan konsorsiyumda Türkiye’den Boğaziçi Üniversitesi’nin yanı sıra İngiltere’den Oxford University, Romanya’dan Luliu Hatieganu University of Medicine and Pharmacy, İsveç’ten Karolinska Institutet, İspanya’dan Miguel Hernandez University of Elche, Hollanda’dan Radboud University Nijmegen, Almanya’dan University of Bonn ve Macaristan’dan University of Debrecen yer alıyor.
Konsorsiyumun Hollanda’da gerçekleştirilen protokol imza törenine katılan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, sekiz üniversite arasında öngörülen işbirliği kapsamında Boğaziçi Üniversitesi’nde Sinir Bilimleri Teknolojileri alanında faaliyet gösteren farklı araştırma ve eğitim birimlerinin bu yeni yapıda birarada ve aynı zamanda sekiz üniversite ile etkileşim içinde çalışmalar yapacağını belirtti. Üç yıllık bir proje kapsamında gerçekleştirilecek NeurotechEU çerçevesinde, sinir bilimleri ve teknolojileri alanında çok disiplinli araştırmacı ve mühendis yetiştirilmesi; uygulamalı araştırmalar için akademisyenlere ve araştırmacılara gerekli altyapıyı sağlanması hedefleniyor. Lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde kapsamlı bir eğitim programını içeren işbirliği ile ortak üniversitelerdeki akademisyen, araştırmacı ve öğrencilerin ilgili alanlarda yapılacak eğitimleri NeurotechEU üyesi üniversitelerin herhangi birinde takip edebilmesi mümkün olacak.

AVRUPA’NIN EN ÖNEMLİ SAĞLIK SORUNU YAŞLANMAYA 
BAĞLI BEYİN HASTALIKLARI
Günümüzde Avrupa toplumlarında öncelikli sağlık sorunlarının başında beyin kaynaklı hastalıkların geldiğini ve bu hastalıklar neticesinde yaklaşık 21 milyon Avrupalı bireyin etkilendiğini belirten Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Tahminleri çalışmasının da işaret ettiği üzere, günümüzde yaşlı nüfusun geri kalan nüfusa oranla dünyada 10 kat hızlı büyüdüğünü ve 2050 yılında her 4 Avrupalıdan birinin 65 yaş üstünde olacağını vurguladı. Özkan, bugün milyonlarca Avrupalıyı etkileyen beyin hastalıklarının yaşlanan nüfusla önümüzdeki yıllarda daha da önem kazanarak beyin hastalıklarının gelecekte sosyal ve ekonomik etkileriyle öne çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu kaydetti. 
NeurotechEU projesinin çok disiplinli araştırmalar ve farklı paydaşları içeren eğitim programlarıyla bu önemli probleme çözüm bulmayı hedeflediğini aktaran Prof. Dr. Özkan, bu birlikteliğin temel amacının Avrupa Üniversiteleri İnisiyatifi oluşumu kapsamında Avrupa üniversiteleri arasında ortak programlar geliştirmek olarak ifade etti. Prof. Dr. Özkan, öğrencilerin de proje ortağı olan üniversitelerin herhangi birinde ilgili alanda eğitimlerine devam edebileceğini sözlerine ekledi.
Sinir Bilimleri ve Teknolojileri alanında Avrupa çapında kurulacak lisans ve lisansüstü program sayesinde akademisyenler de ortak araştırmalar yürütebilecek. NeurotechEU üyeleri çeşitli konularda ortak çalışmalarda bulunacaklar. Bu çalışma alanları arasında Kalite-Güvence, Yönetim gibi başlıkların yanı sıra eğitim ve araştırmada çok kültürlülüğü ve farklı kültürler arasında haraketliliği desteklemek de yer alıyor.
Boğaziçi Üniversitesi’nin söz konusu ortaklıkta Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü başta olmak üzere Yaşam Bilimleri alanını kapsayan farklı disiplinlerden akademisyenlerle yer alacağını belirten Mehmed Özkan, seçilen sekiz üniversitenin yanı sıra ilgili ülkelerin sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimleri ve ilgili sektörlerden araştırma kurumları, hastaneler arasında da bir işbirliği ağı kurulmasının öngörüldüğünü ekledi
İşbirliğinin eğitim misyonunun yanı sıra, mühendislere ve bilim insanlarına beyin araştırmaları ve nöroteknoloji başta olmak üzere uygulamalı bilimlerde çok disiplinli yaklaşımla ileri seviyede altyapı desteği sunulması da hedefleniyor. NeurotechEU bünyesinde akademi, endüstri, yerel yönetimler, hükümetler ve sivil toplum kuruluşları, birlikte toplumların ilgili alanlardaki temel sorunlarına çözümler geliştirilmesini hedefleyen bir eylem planı hazırlanacak. NeurotechEU Campus+ adı verilen sanal ortamda öğrencilere ve araştırmacılara mekan sınırından etkilenmeyen çalışma imkanı tanırken; lisansüstü ve doktora öğrencileri için tasarlanan NeurotechEU Graduate School, sinir bilimleri ve teknolojilerinde girişimciliği ve inovasyonu odağına alacak. Proje kapsamında oluşturulacak NeurotechEU Life-Long Learning Center ise mezunlarına ve genel olarak topluma beyin araştırmaları ve teknolojileri alanında yaşam boyu eğitim programlarıyla ulaşmayı amaçlıyor.

NeurotechEUhakkında daha fazla bilgi için: http://theneurotech.eu/

 

 

> Avrupa Sinirbilim Üniversitesi kuruluyor

Boğaziçi Üniversitesi, Avrupa Birliği bünyesindeki European University of Neuroscience and NeuroTechnology projesi kapsamında, aralarında Oxford Üniversitesi’nin de bulunduğu sekiz üniversitenin yer aldığı uluslararası ortaklığın üyesi oldu. 

bogazici_european

Sinir Bilimleri ve Teknolojileri alanında akademik ve eğitim işbirliği amacıyla kurulan konsorsiyumun imza töreni Hollanda’da, projenin yürütücüsü Radboud Üniversitesi’nde, ilgili üniversitelerin rektörlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Törene katılan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, ‘’European University of Neuroscience and NeuroTechnology’’, kısaca ‘’NeurotechEU’’ adıyla kurulan sanal üniversiteye Boğaziçi Üniversitesi’nin Sinir Bilimleri ve Teknolojileri alanında faaliyet gösteren birim ve programlarıyla çok boyutlu katkı vereceğini belirtti. Avrupa Üniversiteleri İnisiyatifi (European Universities Initiative) çatısı altında yer alan NeurotechEU projesi kapsamında oluşturulan konsorsiyumda Türkiye’den Boğaziçi Üniversitesi’nin yanı sıra İngiltere’den Oxford University, Romanya’dan Luliu Hatieganu University of Medicine and Pharmacy, İsveç’ten Karolinska Institutet, İspanya’dan Miguel Hernandez University of Elche, Hollanda’dan Radboud University Nijmegen, Almanya’dan University of Bonn ve Macaristan’dan University of Debrecen yer alıyor.
Konsorsiyumun Hollanda’da gerçekleştirilen protokol imza törenine katılan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, sekiz üniversite arasında öngörülen işbirliği kapsamında Boğaziçi Üniversitesi’nde Sinir Bilimleri Teknolojileri alanında faaliyet gösteren farklı araştırma ve eğitim birimlerinin bu yeni yapıda birarada ve aynı zamanda sekiz üniversite ile etkileşim içinde çalışmalar yapacağını belirtti. Üç yıllık bir proje kapsamında gerçekleştirilecek NeurotechEU çerçevesinde, sinir bilimleri ve teknolojileri alanında çok disiplinli araştırmacı ve mühendis yetiştirilmesi; uygulamalı araştırmalar için akademisyenlere ve araştırmacılara gerekli altyapıyı sağlanması hedefleniyor. Lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde kapsamlı bir eğitim programını içeren işbirliği ile ortak üniversitelerdeki akademisyen, araştırmacı ve öğrencilerin ilgili alanlarda yapılacak eğitimleri NeurotechEU üyesi üniversitelerin herhangi birinde takip edebilmesi mümkün olacak.

AVRUPA’NIN EN ÖNEMLİ SAĞLIK SORUNU YAŞLANMAYA 
BAĞLI BEYİN HASTALIKLARI
Günümüzde Avrupa toplumlarında öncelikli sağlık sorunlarının başında beyin kaynaklı hastalıkların geldiğini ve bu hastalıklar neticesinde yaklaşık 21 milyon Avrupalı bireyin etkilendiğini belirten Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Tahminleri çalışmasının da işaret ettiği üzere, günümüzde yaşlı nüfusun geri kalan nüfusa oranla dünyada 10 kat hızlı büyüdüğünü ve 2050 yılında her 4 Avrupalıdan birinin 65 yaş üstünde olacağını vurguladı. Özkan, bugün milyonlarca Avrupalıyı etkileyen beyin hastalıklarının yaşlanan nüfusla önümüzdeki yıllarda daha da önem kazanarak beyin hastalıklarının gelecekte sosyal ve ekonomik etkileriyle öne çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu kaydetti. 
NeurotechEU projesinin çok disiplinli araştırmalar ve farklı paydaşları içeren eğitim programlarıyla bu önemli probleme çözüm bulmayı hedeflediğini aktaran Prof. Dr. Özkan, bu birlikteliğin temel amacının Avrupa Üniversiteleri İnisiyatifi oluşumu kapsamında Avrupa üniversiteleri arasında ortak programlar geliştirmek olarak ifade etti. Prof. Dr. Özkan, öğrencilerin de proje ortağı olan üniversitelerin herhangi birinde ilgili alanda eğitimlerine devam edebileceğini sözlerine ekledi.
Sinir Bilimleri ve Teknolojileri alanında Avrupa çapında kurulacak lisans ve lisansüstü program sayesinde akademisyenler de ortak araştırmalar yürütebilecek. NeurotechEU üyeleri çeşitli konularda ortak çalışmalarda bulunacaklar. Bu çalışma alanları arasında Kalite-Güvence, Yönetim gibi başlıkların yanı sıra eğitim ve araştırmada çok kültürlülüğü ve farklı kültürler arasında haraketliliği desteklemek de yer alıyor.
Boğaziçi Üniversitesi’nin söz konusu ortaklıkta Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü başta olmak üzere Yaşam Bilimleri alanını kapsayan farklı disiplinlerden akademisyenlerle yer alacağını belirten Mehmed Özkan, seçilen sekiz üniversitenin yanı sıra ilgili ülkelerin sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimleri ve ilgili sektörlerden araştırma kurumları, hastaneler arasında da bir işbirliği ağı kurulmasının öngörüldüğünü ekledi
İşbirliğinin eğitim misyonunun yanı sıra, mühendislere ve bilim insanlarına beyin araştırmaları ve nöroteknoloji başta olmak üzere uygulamalı bilimlerde çok disiplinli yaklaşımla ileri seviyede altyapı desteği sunulması da hedefleniyor. NeurotechEU bünyesinde akademi, endüstri, yerel yönetimler, hükümetler ve sivil toplum kuruluşları, birlikte toplumların ilgili alanlardaki temel sorunlarına çözümler geliştirilmesini hedefleyen bir eylem planı hazırlanacak. NeurotechEU Campus+ adı verilen sanal ortamda öğrencilere ve araştırmacılara mekan sınırından etkilenmeyen çalışma imkanı tanırken; lisansüstü ve doktora öğrencileri için tasarlanan NeurotechEU Graduate School, sinir bilimleri ve teknolojilerinde girişimciliği ve inovasyonu odağına alacak. Proje kapsamında oluşturulacak NeurotechEU Life-Long Learning Center ise mezunlarına ve genel olarak topluma beyin araştırmaları ve teknolojileri alanında yaşam boyu eğitim programlarıyla ulaşmayı amaçlıyor.

NeurotechEUhakkında daha fazla bilgi için: http://theneurotech.eu/

 

 

Son Güncelleme: Cumartesi, 15 Şubat 2020 13:38

Gösterim: 1075

İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı, Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı oldu.

nihat_kirmiziNihat Kırmız, Üniversitenin dünya standartlarında bir seviyede eğitim vermesi için Kırmızı ailesi olarak tüm şirketleriyle ve bireysel olarak bu yolda maddi manevi her türlü katkıyı sağlayacaklarını söyledi. Sigortacılıkla beraber Sağlık sektöründe hastaneleri, Eğitim sektöründe okulları ve gıda, tarım, sanayi gibi sektörlerdeki şirketlerinden ve binlerce çalışandan öğrencilerin okurken bir laboratuvar gibi faydalanacağını, mezun olduktan sonra da iş garantisi olacağını vurguladı.

Nihat Kırmızı, Üniversite akademik kadrosu ve tüm idari personeline yaptığı konuşmada, “İstanbul Ayvansaray Üniversitesi’nin Değerli Üyeleri, Bu yeni dönemde yeni bir ruh ve büyük bir heyecanla üniversitemizi hakettiği seviyeye çıkartmak için uzun bir yola  kararlı bir şekilde çıkmış bulunuyoruz. Birçok emek harcanarak temelleri atılmış üniversitemizin büyük bir eğitim eserine dönüşmesi hedefimize ulaşmak için her türlü maddi manevi katkıyı sağlayacağımızı ifade etmek istiyorum. 
Üniversitemiz kar amacı gütmeksizin tüm kaynaklarını bilime, tekniğe ve sanata kullanarak eğitimde fark yaratacaktır. Biz de finans sektöründe Türkiye’ nin en büyük şirketlerinden bir olan sigorta şirketimizle, hastenemizle, eğitim kurumlarımızla yurt içi, dışı tüm şirketlerimizle ve bireysel kaynaklarımızla üniversitemize bu yolda katkı sağlayacağız. Sizleri de bu kutsal yolda birlikte yürümeye davet ediyorum.
Son olarak bugüne kadar üniversitemize katkı sağlayan herkese, mütevelli heyet üyelerimize, eğitmenlerimize, idari personelimize ve burayı tercih ederek değer yaratan öğrencilerimize teşekkür eder bu yeni dönemin vatanımıza milletimize ve kurumumuza hayırlı olmasını dilerim” diyerek, İstanbul Ayvansaray Üniversitesi’nin yeni dönemde eğitimde çok güçlü bir üniversite olacağının altını çizdi.” diye konuştu.

 

> İstanbul Ayvansaray Üniversitesi'nde yeni dönem

İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı, Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı oldu.

nihat_kirmiziNihat Kırmız, Üniversitenin dünya standartlarında bir seviyede eğitim vermesi için Kırmızı ailesi olarak tüm şirketleriyle ve bireysel olarak bu yolda maddi manevi her türlü katkıyı sağlayacaklarını söyledi. Sigortacılıkla beraber Sağlık sektöründe hastaneleri, Eğitim sektöründe okulları ve gıda, tarım, sanayi gibi sektörlerdeki şirketlerinden ve binlerce çalışandan öğrencilerin okurken bir laboratuvar gibi faydalanacağını, mezun olduktan sonra da iş garantisi olacağını vurguladı.

Nihat Kırmızı, Üniversite akademik kadrosu ve tüm idari personeline yaptığı konuşmada, “İstanbul Ayvansaray Üniversitesi’nin Değerli Üyeleri, Bu yeni dönemde yeni bir ruh ve büyük bir heyecanla üniversitemizi hakettiği seviyeye çıkartmak için uzun bir yola  kararlı bir şekilde çıkmış bulunuyoruz. Birçok emek harcanarak temelleri atılmış üniversitemizin büyük bir eğitim eserine dönüşmesi hedefimize ulaşmak için her türlü maddi manevi katkıyı sağlayacağımızı ifade etmek istiyorum. 
Üniversitemiz kar amacı gütmeksizin tüm kaynaklarını bilime, tekniğe ve sanata kullanarak eğitimde fark yaratacaktır. Biz de finans sektöründe Türkiye’ nin en büyük şirketlerinden bir olan sigorta şirketimizle, hastenemizle, eğitim kurumlarımızla yurt içi, dışı tüm şirketlerimizle ve bireysel kaynaklarımızla üniversitemize bu yolda katkı sağlayacağız. Sizleri de bu kutsal yolda birlikte yürümeye davet ediyorum.
Son olarak bugüne kadar üniversitemize katkı sağlayan herkese, mütevelli heyet üyelerimize, eğitmenlerimize, idari personelimize ve burayı tercih ederek değer yaratan öğrencilerimize teşekkür eder bu yeni dönemin vatanımıza milletimize ve kurumumuza hayırlı olmasını dilerim” diyerek, İstanbul Ayvansaray Üniversitesi’nin yeni dönemde eğitimde çok güçlü bir üniversite olacağının altını çizdi.” diye konuştu.

 

Son Güncelleme: Salı, 14 Ocak 2020 13:39

Gösterim: 1273

Koç Üniversitesi’nin ülke genelinde başarılı ve ihtiyaç sahibi gençleri üstün eğitim imkânlarıyla buluşturma hedefi ile 2011 yılında başlattığı “Anadolu Bursiyerleri Programı” öğrencileri bağışçılarıyla buluştu.

umran_inan_kocKoç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan’ın ev sahipliğinde, Rahmi M. Koç Müzesi’nde 2 ayrı günde düzenlenen Anadolu Bursiyerleri Teşekkür Gecesi’ne, bağışçı ve bursiyerlerden oluşan yaklaşık 800 davetli katıldı. 14 öğrenciyle başlayan proje dokuz yılda eğitim seferberliğine dönüştü. Bugün itibariyle bağışçı kurumların sayısı 250’yi aşarken, bursiyer sayısı 81 ilde 606’ya ulaştı.

Koç Üniversitesi’nin ülke genelinde başarılı ve ihtiyaç sahibi gençleri üstün eğitim imkanlarıyla buluşturma hedefi ile 2011 yılında başlattığı “Anadolu Bursiyerleri Programı” öğrencileri, bağışçıları ile buluştu. Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan’ın ev sahipliğinde, Rahmi M. Koç Müzesi’nde 2 ayrı günde düzenlenen Anadolu Bursiyerleri Teşekkür Gecesi’ne, bağışçı ve bursiyerlerden oluşan yaklaşık 800 davetli katıldı. Anadolu Bursiyeri Tuğrul Berk Çınar’ın sunduğu etkinlikte, yine bursiyerlerden Doğukan Kılıç, Gafur Tavlar, Selin Kolsuz, Şeymanur Hanım Taştan ve Lokman Kaya seslendirdikleri çeşitli yörelere ait türkülerle geceye renk kattı.

2011 yılında yedi bağışçı kurumun, 14 öğrenciye verdiği destekle başlayan proje, aradan geçen dokuz yılda adeta bir eğitim seferberliğine dönüştü. 1000’in üzerinde Koç Üniversitesi mezununun da büyük destek verdiği programa bu yıl Koç Üniversitesi mezunlarının bursiyeri olarak 2 yeni öğrenci katıldı. Bugün bağışçı kurumların sayısı 250’yi aşarken, Anadolu Bursiyerlerinin sayısı 606 kişiye ulaştı.

Etkinlik, Anadolu Bursiyerleri öğrencilerinin hikayelerinin yer aldığı film gösterimiyle başladı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Koç Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Umran İnan, programın eğitimde fırsat eşitliğini yaygınlaştırma misyonunu taşıdığını ve projenin iş dünyasının farklı sektörlerini Türkiye’nin çeşitli yörelerinden gelen gençlerle ortak bir paydada buluşturduğunu belirtti. Programın iş dünyasının farklı sektörlerinin Türkiye’nin dört bir köşesinden gelen gençlerle ortak bir paydada buluşturduğunu belirterek, bu vizyonun geleceğimiz olan gençlerin ülkemize ve dünyaya faydalı bireyler olarak yetişmesine olağanüstü katkı sağladığını vurguladı.

Koç Üniversitesi Anadolu Bursiyerleri Programı hakkında daha fazla bilgi için: https://anadolubursiyerleri.ku.edu.tr/

 

> Koç Üniversitesi’nin Anadolu Bursiyerleri 606’ya ulaştı

Koç Üniversitesi’nin ülke genelinde başarılı ve ihtiyaç sahibi gençleri üstün eğitim imkânlarıyla buluşturma hedefi ile 2011 yılında başlattığı “Anadolu Bursiyerleri Programı” öğrencileri bağışçılarıyla buluştu.

umran_inan_kocKoç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan’ın ev sahipliğinde, Rahmi M. Koç Müzesi’nde 2 ayrı günde düzenlenen Anadolu Bursiyerleri Teşekkür Gecesi’ne, bağışçı ve bursiyerlerden oluşan yaklaşık 800 davetli katıldı. 14 öğrenciyle başlayan proje dokuz yılda eğitim seferberliğine dönüştü. Bugün itibariyle bağışçı kurumların sayısı 250’yi aşarken, bursiyer sayısı 81 ilde 606’ya ulaştı.

Koç Üniversitesi’nin ülke genelinde başarılı ve ihtiyaç sahibi gençleri üstün eğitim imkanlarıyla buluşturma hedefi ile 2011 yılında başlattığı “Anadolu Bursiyerleri Programı” öğrencileri, bağışçıları ile buluştu. Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan’ın ev sahipliğinde, Rahmi M. Koç Müzesi’nde 2 ayrı günde düzenlenen Anadolu Bursiyerleri Teşekkür Gecesi’ne, bağışçı ve bursiyerlerden oluşan yaklaşık 800 davetli katıldı. Anadolu Bursiyeri Tuğrul Berk Çınar’ın sunduğu etkinlikte, yine bursiyerlerden Doğukan Kılıç, Gafur Tavlar, Selin Kolsuz, Şeymanur Hanım Taştan ve Lokman Kaya seslendirdikleri çeşitli yörelere ait türkülerle geceye renk kattı.

2011 yılında yedi bağışçı kurumun, 14 öğrenciye verdiği destekle başlayan proje, aradan geçen dokuz yılda adeta bir eğitim seferberliğine dönüştü. 1000’in üzerinde Koç Üniversitesi mezununun da büyük destek verdiği programa bu yıl Koç Üniversitesi mezunlarının bursiyeri olarak 2 yeni öğrenci katıldı. Bugün bağışçı kurumların sayısı 250’yi aşarken, Anadolu Bursiyerlerinin sayısı 606 kişiye ulaştı.

Etkinlik, Anadolu Bursiyerleri öğrencilerinin hikayelerinin yer aldığı film gösterimiyle başladı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Koç Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Umran İnan, programın eğitimde fırsat eşitliğini yaygınlaştırma misyonunu taşıdığını ve projenin iş dünyasının farklı sektörlerini Türkiye’nin çeşitli yörelerinden gelen gençlerle ortak bir paydada buluşturduğunu belirtti. Programın iş dünyasının farklı sektörlerinin Türkiye’nin dört bir köşesinden gelen gençlerle ortak bir paydada buluşturduğunu belirterek, bu vizyonun geleceğimiz olan gençlerin ülkemize ve dünyaya faydalı bireyler olarak yetişmesine olağanüstü katkı sağladığını vurguladı.

Koç Üniversitesi Anadolu Bursiyerleri Programı hakkında daha fazla bilgi için: https://anadolubursiyerleri.ku.edu.tr/

 

Son Güncelleme: Cumartesi, 15 Şubat 2020 12:21

Gösterim: 1378

Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Lisesinden, 7 lise son öğrencisi, dünyanın önemli üniversitelerinden kabul aldılar. Öğrenciler bu başarılarını paylaşmak adına Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı (BUEK) Enver Yücel’i makamında ziyaret etti.

Bahcesehir_FENTEKBahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Lisesi 12. sınıflardan 7 öğrenci dünyanın en iyi üniversiteleri arasında gösterilen okullardan kabul alarak yurt dışında eğitim görme hakkı kazandı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere gibi ülkelerden kabul alan öğrenciler, Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, Fen ve Teknoloji Lisesinin Müdürü Tolga Yıldız’la birlikte mutluluklarını paylaşmak adına BUEK Başkanı Enver Yücel’e ziyarette bulundular. Ziyarette öğrencileri tebrik eden Yücel, “Çok genç yaşta dünyanın en iyi okullarına gidiyorsunuz. Üniversiteyi yurt dışında okuyacaksınız. Oradaki yeni hayatınıza adapte olurken, buradaki eğitim yuvanızdan, ailenizden ve ülkenizden kesinlikle kopmayın” tavsiyelerinde bulundu.

“Ülkemizi temsil edeceksiniz”

Kabul alan öğrencileri ağırlayan BUEK Başkanı Enver Yücel, “Gelecekle ilgili yapacaklarınızı siz zaten bugünden görüyorsunuz. Bizler de sizleri görüyoruz. Bundan 10 sene sonra hem ülkemize hem de dünyaya çok yararlı işler yapacağınızı umuyorum. Gittiğiniz okullar muhteşem okullar, gittiğiniz yerler dünya biliminin en önemli yerleri. Oralarda kurumumuzu, ülkemizi temsil edeceksiniz. Kabul aldığınız okullara gittiğinizde burada almış olduğunuz eğitim alt yapısıyla hiç zorlanmadan okuyabileceğinizi ve seviyenizin ne kadar yüksek olduğunu göreceksiniz. Zaten biz Fen ve Teknoloji Liselerimizle gençlerimize fırsatlar verdiğimiz zaman nelerin olabileceğini gördük. Yeter ki sizlerin önünü açalım. Fen ve Teknoloji Liselerimiz alanında dünya çapında önemli okullar. Bunu ispatladınız. Çok genç yaşta dünyanın en iyi okullarına gidiyorsunuz. Üniversiteyi yurt dışında okuyacaksınız. Gittiğiniz zaman okulunuzdan, ailenizden ve ülkenizden kesinlikle kopmayın. Burayla ilişkilerinizi sürdürün. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerini iyi öğrenin ve bu doğrultuda hedeflerinizi gerçekleştirin. Sizinle gurur duyuyorum” dedi.

“Türkiye için bir gurur”

“Amacımız evrensel bilimle, teknolojiyle ülkemizi geleceğe taşıyacak nesiller yetiştirmektir. Öğrencilerimizin başarıları da bu sürecin ne kadar doğru adımlarla yürütüldüğünün ispatıdır” diyen Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, “Öğrencilerimiz dünyanın en itibarlı üniversitelerinden burslu kabuller aldılar. Bu sadece kurumumuz için değil, Türkiye için bir gurur. Fen ve Teknoloji Liselerimiz 13 yıl önce yola çıkarken, Türkiye’nin gelecek projesi olarak yola çıktı ve bugün öğrencilerimizin yaptığı tüm işler bunu gösteriyor. Öğrencilerimiz 13 yıldır dünyanın en iyi üniversitelerinde burslu kabullerle en iyi bölümlerde okuyorlar. Mezuniyet sonrasında da yaptıkları işlerle göğsümüzü kabartıyorlar” diye konuştu.

“Tam burslu olarak okuyacağım”

Northwestern Üniversitesi’nden erken kabul almanın sevincini yaşadığını ifade eden 12. sınıf öğrencisi Ekin Şenvardarlı, duygularını şu ifadelerle aktardı:

“Çocukluğumdan bu yana uzaya çok ilgim var. Daha sonrasında da fark ettim ki Malzeme Bilimi bana hem uzaya hem de bir insanın hücresinin içine kadar geniş bir olanak sağlıyor. Hava bilimleri, roket yapımı ve uzay sanayi tarafında yer almak istiyorum. Bu sebeple tercihimi bu yönde yaptım. Okul tercihim ise en sevdiğim ve çok da istediğim Northwestern Üniversitesi oldu. Okulum hem dünya sıralamasında ilk 20’de yer alıyor hem de benim istediğim alanda dünya birincisi. Oraya başvurduktan bir ay sonra hemen kabulüm geldi. Şimdi tam burslu olarak orada okuyacağım.”

“Kabulde lise hayatım çok etkili oldu”

Kabul sürecinden de bahseden Şenvardarlı, “Kabul sürecinde sorulan çok fazla soru var. Bunlar sınav sonuçlarından, sıralamalardan, testlerden çok daha farklı sorular. ‘Neden seni alalım? Neden bu okulu tercih ettin?’ gibi sorular var. Orada gerçekten de istekli olduğunuzu göstermeniz gerekiyor. Lise boyunca neler yaptığınızı söylemeniz gerekiyor. Ben şanslıydım. Çünkü dünyanın en başarılı robotik takımlarından birinde bulunma şansım oldu. Bu süre içinde de 8 bin takım içinden sadece üç takıma verilen bir ödülü iki kere kazanma fırsatımız oldu. Kabulümde bunun da etkisi çok fazlaydı ama ödüllerin yanı sıra süreç boyunca lisede yaptığımız etkinlikler de çok etkili oldu” diye konuştu.

“Hedefim NASA’ya girmek”

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) yüzde 100 tam burslu erken kabul alan 12. sınıf öğrencisi Berkin Binbaş, “Bölüm olarak iki yıl tercih süresi veriyorlar. Ben bu iki yılda Uzay Mühendisliği başta olmak üzere çeşitli ilgi alanlarımı keşfedeceğim. Hangisi daha çok ilgimi çekerse o alanda ilerlemeyi düşünüyorum ama şu an kafamda Uzay Mühendisliği var. Eğer bu alanda çalışacak olursam hedefim NASA’ya girmek. Ayrıca lisemde Fizik olimpiyatlarına çalışıyoruz. Nitekim geçen yıl TÜBİTAK’ın seçtiği Fizik Milli Takımı’na girmeye de hak kazandım. Uluslararası yarışmalardan madalyalarla döndüm” dedi.

Kabul alan öğrenciler ve okulları;

Mehmet Eren Aldemir -Dartmouth Üniversitesi, Berkin Binbaş -Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT), Erim Eşref Hakkı -Durham Üniversitesi, Yunus Emre Parmaksız -Princeton Üniversitesi, Ekin Şenvardarlı -Northwestern Üniversitesi, Elif Tuncel -Bucknell Üniversitesi, Mahmut Mustafa Tuğtekin-Amsterdam/ Utrecht Üniversitesi.

> Dünya üniversitelerinden Bahçeşehir’li öğrencilere burs

Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Lisesinden, 7 lise son öğrencisi, dünyanın önemli üniversitelerinden kabul aldılar. Öğrenciler bu başarılarını paylaşmak adına Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı (BUEK) Enver Yücel’i makamında ziyaret etti.

Bahcesehir_FENTEKBahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Lisesi 12. sınıflardan 7 öğrenci dünyanın en iyi üniversiteleri arasında gösterilen okullardan kabul alarak yurt dışında eğitim görme hakkı kazandı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere gibi ülkelerden kabul alan öğrenciler, Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, Fen ve Teknoloji Lisesinin Müdürü Tolga Yıldız’la birlikte mutluluklarını paylaşmak adına BUEK Başkanı Enver Yücel’e ziyarette bulundular. Ziyarette öğrencileri tebrik eden Yücel, “Çok genç yaşta dünyanın en iyi okullarına gidiyorsunuz. Üniversiteyi yurt dışında okuyacaksınız. Oradaki yeni hayatınıza adapte olurken, buradaki eğitim yuvanızdan, ailenizden ve ülkenizden kesinlikle kopmayın” tavsiyelerinde bulundu.

“Ülkemizi temsil edeceksiniz”

Kabul alan öğrencileri ağırlayan BUEK Başkanı Enver Yücel, “Gelecekle ilgili yapacaklarınızı siz zaten bugünden görüyorsunuz. Bizler de sizleri görüyoruz. Bundan 10 sene sonra hem ülkemize hem de dünyaya çok yararlı işler yapacağınızı umuyorum. Gittiğiniz okullar muhteşem okullar, gittiğiniz yerler dünya biliminin en önemli yerleri. Oralarda kurumumuzu, ülkemizi temsil edeceksiniz. Kabul aldığınız okullara gittiğinizde burada almış olduğunuz eğitim alt yapısıyla hiç zorlanmadan okuyabileceğinizi ve seviyenizin ne kadar yüksek olduğunu göreceksiniz. Zaten biz Fen ve Teknoloji Liselerimizle gençlerimize fırsatlar verdiğimiz zaman nelerin olabileceğini gördük. Yeter ki sizlerin önünü açalım. Fen ve Teknoloji Liselerimiz alanında dünya çapında önemli okullar. Bunu ispatladınız. Çok genç yaşta dünyanın en iyi okullarına gidiyorsunuz. Üniversiteyi yurt dışında okuyacaksınız. Gittiğiniz zaman okulunuzdan, ailenizden ve ülkenizden kesinlikle kopmayın. Burayla ilişkilerinizi sürdürün. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerini iyi öğrenin ve bu doğrultuda hedeflerinizi gerçekleştirin. Sizinle gurur duyuyorum” dedi.

“Türkiye için bir gurur”

“Amacımız evrensel bilimle, teknolojiyle ülkemizi geleceğe taşıyacak nesiller yetiştirmektir. Öğrencilerimizin başarıları da bu sürecin ne kadar doğru adımlarla yürütüldüğünün ispatıdır” diyen Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, “Öğrencilerimiz dünyanın en itibarlı üniversitelerinden burslu kabuller aldılar. Bu sadece kurumumuz için değil, Türkiye için bir gurur. Fen ve Teknoloji Liselerimiz 13 yıl önce yola çıkarken, Türkiye’nin gelecek projesi olarak yola çıktı ve bugün öğrencilerimizin yaptığı tüm işler bunu gösteriyor. Öğrencilerimiz 13 yıldır dünyanın en iyi üniversitelerinde burslu kabullerle en iyi bölümlerde okuyorlar. Mezuniyet sonrasında da yaptıkları işlerle göğsümüzü kabartıyorlar” diye konuştu.

“Tam burslu olarak okuyacağım”

Northwestern Üniversitesi’nden erken kabul almanın sevincini yaşadığını ifade eden 12. sınıf öğrencisi Ekin Şenvardarlı, duygularını şu ifadelerle aktardı:

“Çocukluğumdan bu yana uzaya çok ilgim var. Daha sonrasında da fark ettim ki Malzeme Bilimi bana hem uzaya hem de bir insanın hücresinin içine kadar geniş bir olanak sağlıyor. Hava bilimleri, roket yapımı ve uzay sanayi tarafında yer almak istiyorum. Bu sebeple tercihimi bu yönde yaptım. Okul tercihim ise en sevdiğim ve çok da istediğim Northwestern Üniversitesi oldu. Okulum hem dünya sıralamasında ilk 20’de yer alıyor hem de benim istediğim alanda dünya birincisi. Oraya başvurduktan bir ay sonra hemen kabulüm geldi. Şimdi tam burslu olarak orada okuyacağım.”

“Kabulde lise hayatım çok etkili oldu”

Kabul sürecinden de bahseden Şenvardarlı, “Kabul sürecinde sorulan çok fazla soru var. Bunlar sınav sonuçlarından, sıralamalardan, testlerden çok daha farklı sorular. ‘Neden seni alalım? Neden bu okulu tercih ettin?’ gibi sorular var. Orada gerçekten de istekli olduğunuzu göstermeniz gerekiyor. Lise boyunca neler yaptığınızı söylemeniz gerekiyor. Ben şanslıydım. Çünkü dünyanın en başarılı robotik takımlarından birinde bulunma şansım oldu. Bu süre içinde de 8 bin takım içinden sadece üç takıma verilen bir ödülü iki kere kazanma fırsatımız oldu. Kabulümde bunun da etkisi çok fazlaydı ama ödüllerin yanı sıra süreç boyunca lisede yaptığımız etkinlikler de çok etkili oldu” diye konuştu.

“Hedefim NASA’ya girmek”

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) yüzde 100 tam burslu erken kabul alan 12. sınıf öğrencisi Berkin Binbaş, “Bölüm olarak iki yıl tercih süresi veriyorlar. Ben bu iki yılda Uzay Mühendisliği başta olmak üzere çeşitli ilgi alanlarımı keşfedeceğim. Hangisi daha çok ilgimi çekerse o alanda ilerlemeyi düşünüyorum ama şu an kafamda Uzay Mühendisliği var. Eğer bu alanda çalışacak olursam hedefim NASA’ya girmek. Ayrıca lisemde Fizik olimpiyatlarına çalışıyoruz. Nitekim geçen yıl TÜBİTAK’ın seçtiği Fizik Milli Takımı’na girmeye de hak kazandım. Uluslararası yarışmalardan madalyalarla döndüm” dedi.

Kabul alan öğrenciler ve okulları;

Mehmet Eren Aldemir -Dartmouth Üniversitesi, Berkin Binbaş -Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT), Erim Eşref Hakkı -Durham Üniversitesi, Yunus Emre Parmaksız -Princeton Üniversitesi, Ekin Şenvardarlı -Northwestern Üniversitesi, Elif Tuncel -Bucknell Üniversitesi, Mahmut Mustafa Tuğtekin-Amsterdam/ Utrecht Üniversitesi.

Son Güncelleme: Cuma, 27 Aralık 2019 12:00

Gösterim: 1332


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.