ÖSYM, basında yer alan "YGS'de 463 puan aldı 2 günde sıfırlandı" haberinin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

ÖSYM, YGS’de 463 puan aldığını ve iki gün sonra adlığı puanın sıfırlandığını iddia eden adayla ilgili açıklama yaptı. ÖSYM’den yapılan açıklamada "YGS'de 463 puan aldı 2 günde sıfırlandı", "YGS Puanı Sıfırlandı" ve benzeri başlıklarla haber yapılmaya çalışılan iddianın tamamen asılsız ve uydurma olduğu belirtildi. Yazılı açıklamada, ÖSYM sonuç açıklama sisteminde yer alan sonuçların, sonuç açıklandıktan sonra asla değiştirilemez nitelikte olup her bir adayın sonuç açıklama sistemine hangi IP adresinden, hangi saniyede eriştiğinin bilgilerinin sistemde kaydedildiği ve bu kayıtların da değiştirilemez ve silinemez biçimde saklandığı ifade edildi. Açıklamada, söz konusu adayın, kendi sonuç belgesinde tahrifat yaptığı, basının da bu türden "gençlik heyecanı ile ileri sürülen iddiaları" öncelikle ÖSYM Sonuç Doğrulama Sisteminden (https://sonuc.osym.gov.tr), adayın elindeki belgenin altındaki  Belge Doğrulama Kodu ile teyid etmesi, ÖSYM'den bilgi edinmesi beklendiği belirtildi. Sahte belgenin incelenmesinden; uydurulmuş bir barkod kullanıldığı, puanların ondalık kısmının üç haneli olduğu (resmi sonuç belgelerimizde bu kısım beş hanelidir) ve standart sonuç belgesi tablo ve formatının çok dışında olduğunun açıkça görüldüğü ifade edildi.

ÖSYM’den yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı;

“Bu türden asılsız iddialar ile tüm adaylarımızı ve kamuoyunu yanıltmaya kimsenin hakkı olmadığı gibi bu girişimlerle kuruma zarar veren ve adaylarımız nezdinde yanlış intibalara yol açan kişi ve kuruluşlar hakkında da yasal işlem başlatılmıştır. ÖSYM'nin soru hazırlamadan sonuç açıklamaya kadar olan tüm sınav süreçleri en az iki farklı koldan izlenmekte, teyid edilmekte ve tüm işlem kayıtları (logları) tutulmaktadır. Bu nedenle, adayların ve kamuoyunun bu yöndeki asılsız iddialara itibar etmemeleri bir kez daha önemle hatırlatılır.”

Doğa Koleji’nin, üniversitedeki MBA eğitimini lise düzeyinde uyguladığı "t-MBA Eğitim Modeli"nin öğrencileri tarafından düzenlenen "7'inci t-MBA Zirvesi"ne ekonomi dünyasının liderleri katıldı.

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Global Inovasyon Grup Başkanı Ali Ülker, yapacağı konuşma öncesi, bir gün önce hazırladığı konuşma metnini, artık zamanının geçtiği yorumunu yaparak kenara attı. Ülker'in,“Gençlerin ve geleceğin dünyasında bizim ne işimiz var, bizi neden çağırdınız?” diyerek başladığı konuşmasında kendi dönemlerinde bugünkü kadar özgürlüklerinin olmamasından dolayı, kravat takmak zorunda hissettiklerini dile getirip, kravatını çıkartıp atması da salondaki öğrencilerden büyük alkış aldı.

Konuşmasında kendi öğrencilik yıllarından, iş hayatında yaşadıklarından ve öğrencilere ve çocuklara yönelik gerçekleştirdikleri sosyal sorumluluk projelerinden bahseden Ülker, konuşmasının son bölümünü de geleceğe yönelik değerlendirmelere ayırdı. 

Hayatındaki en güzel gelişmelerden birinin sınıfta kalmak olduğunu dile getiren Ülker, "Önemli bir tecrübe ve ders oldu. Şimdi hocalara müteşekkirim, çünkü beni silkelediler. Şunu öğrendim, sadece zekanıza güvenmek sizi hataya götürür, mutlaka çalışmak lazım" tavsiyesinde bulundu.

Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Turhan, öğrencilere eğitim hayatından bahsederken, "Beni ilk önce almıyorlardı Galatasaray Lisesi'ne. Ben İzmir'de okumuştum çünkü, eğitim kalitelerinin düşeceğini söylediler. En azından imtihana almaları konusunda güç bela ikna ettik, aldılar ve yanlış hatırlamıyorsam imtihanda birinci olmuştum" dedi.

Turhan, Doğa Koleji’nin, üniversitedeki MBA eğitimini lise düzeyinde uyguladığı "t-MBA Eğitim Modeli"nin öğrencileri tarafından düzenlenen "7'inci t-MBA Zirvesi"nin açılışında yaptığı konuşmada, kendi hayat hikayesinden yola çıkarak öğrencilere, başarıya giden yolda dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. 

Kendi oğlunun da Doğa Koleji'nde okuduğu bilgisini veren Turhan, bu ailenin bir ferdi olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Konuşmasında öğrencilik anılarını anlatan, başarılı olabilmek için soru sormanın gerekliliğinden, doğru soru sorabilmek kadar, doğru cevapları bulabilmenin öneminden bahseden Turhan, "Bugünden geriye baktığımda, şayet bana değer katan bir şey varsa, sorgulamak, soru sormak, anlamaya ve anlamlandırmaya çalışmaktır" ifadelerini kullandı.

Turhan, eğitim sisteminde zaman zaman işlerin yolunda gitmediğine dikkati çekerek, kızıyla olan bir anısından yola çıkarak, bazen öğretmenlerin, öğrencilerin soru sorabilmelerine uygun ortam hazırlamadığını söyledi. İlmin başının merak olduğu yorumunu yapan Turhan, şöyle devam etti:

"Ve doğru soruyu sormak çoğunlukla, aslında en az cevabı almak kadar önemlidir. Küçük yaşlardan itibaren soru sormaya başlayınca, soruların cevabını aramaya başlıyorsunuz ve merak ettiğiniz, araştırarak öğrendiğiniz bilgiler unutulmaz. Bazı konuları ben dersten iyi not almak için, geçmek için araştırmadım, sırf merak ettiğim için araştırdım, bunları dolayısıyla şimdi unutmuyorum, hatırlayamıyorum."

Turhan, merak edilen şeyleri bir sonraki aşamada anlamlandırabilmek adına, insanın kendisine bir duruş, bir vizyon belirlemesi gerektiğine işaret ederek, "Demek ki bilgiden sonra ikinci konu da bir duruş sahibi olmak, bir vizyon sahibi olmaktır. Varlık alemi içinde kendimizi tanımlayabilmek için, ilkelere ihtiyacımız var, ilkelerimiz olmazsa yolumuzu kaybederiz" değerlendirmesinde bulundu.

Kendilerinin de halka açık şirketlere bazı ilkelere uymaları konusunda ikazda bulunduklarını anlatan Turhan, kişiler ve kurumlar için gerekli olan ilkeleri şöyle anlattı:

"Birincisi adalet ki bu, mülkün temelidir. İkincisi şeffaflık, bu da çok önemli, insanı güçlü kılan şeydir şeffaflık. Şeffaf olan hiç bir şeyden korkmaz. Önü belli arkası belli neyden korkacak? Üçüncüsü, hesap verme yükümlülüğü, dördüncüsü de paydaşlarınıza, çevrenize, doğaya karşı sorumluluk. İşte bu ilkeleri kendinize belirlediğiniz zaman oldukça sağlam bir duruşa sahip olursunuz."

Konuşmasının arasında bir parantez açan Turhan, liseyi Galatasaray Lisesi'nde okuduğunu hatırlatarak, Galatasaraylılığının da buradan geldiğini söyledi.

Turhan o yıllara ait şunları paylaştı:

"Beni ilk önce almıyorlardı Galatasaray Lisesi'ne. Ben İzmir'de okumuştum çünkü, eğitim kalitelerinin düşeceğini söylediler. En azından imtihana almaları konusunda güç bela ikna ettik, aldılar ve yanlış hatırlamıyorsam imtihanda birinci olmuştum, kabul edildim. Galatasaray Lisesi'ni de birincilikle bitirdim, konuşma yapmam icap ediyordu, 'Ben buraya girerken eğitim kalitesiyle ilgili bir şey söylemiştiniz, onu tekrar ederseniz, ben ona göre hazırlayacağım konuşmamı' dedim. İşte bu tablonun düzelmesi, başarılı olduğunuz zaman, konuşmaya hakkınız var. Sonra Boğaziçi Üniversitesi'ne girdim. Girdiğim sene Türkçe-Matematik puan türünde Türkiye birincisi olmuştum." 

Turhan, bilgi ve ilkeyi belirledikten sonra vizyon belirlemenin öneminden bahsederek, "Bir vizyon çizebilmek için, '10 yıl, 20 yıl sonra nerede olmak istiyorum' sorusunu doğru şekilde sormak lazım. Bu neredeyse bizim bütün hayatımızı şekillendirecek" dedi.

Açılış konuşmalarında ayrıca, Daikin Türkiye CEO'su Hasan Önder, Promethean Uluslararası Başkanı Eugene Viskovic, Doğa Koleji t-MBA mezunu girişimci Kadir Slocum, Doğa Koleji CEO'su Uğur Gazanker de, Türkiye ekonomisinde eğitimin ve gelecek neslin önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Lise öğrencisi Mehmet Akif Karali, 23 Mart’ta yapılan YGS’de 463 puan aldığını gördüğünü, iki gün sonra puanlarının sıfırlandığını ileri sürdü

Rize’de 18 yaşındaki lise öğrencisi Mehmet Akif Karali, YGS’de 463 puan aldığını gördüğünü, iki gün sonra puanlarının sıfırlandığını ileri sürdü. Büyük şok yaşayan, gözyaşlarına boğulan genç ÖSYM’ye başvurup sınav sonucuna itiraz etti.

Rize İMKB Lisesi İnşaat Bölümü 4’üncü sınıf öğrencisi Mehmet Akif Karali, 3 yıldır dershaneye giderek üniversite sınavlarına hazırlandı. Bu yıl YGS’ye giren Karali, iddiaya göre YGS-5 türünde 463 puan aldı. Sınav sonuç belgesi çıktısı alan ve büyük sevinç yaşayan Karali, önceki gün gittiği okulda yeniden sınav sonucunu görmek istedi. Ancak şifre hatası nedeniyle giremediği sisteme yeniden şifre alarak giren Karali, daha önce 463 olan sınav sonucu ile birlikte diğer türlerdeki puanlarının sıfır olduğunu gördü.

Bu sonuçlara göre LYS’ye girme hakkını da kaybederek şok yaşayan, gözyaşı döken Mehmet Ali Karali, itiraz için ÖSYM il bürosuna başvurdu. Ancak aydınlatıcı bir bilgi alamayan genç, babasıyla birlikte Ankara’ya gidecek.

"Hayatım mahvoldu"

3 yıldır üniversite sınavına hazırlandığını ve dershanedeki deneme sınavlarında sürekli 430 ila 480 arasında değişen puanlar aldığını anlatan Karali, şunları söyledi:

"Sınav sonuçları açıklandığında baktım, puanım 463’tü. Sonra okulda tekrar sisteme girmek istedik ancak şifre hatası verdi. Yeni şifre ile girdiğimizde ise puanlarım sıfır görünüyordu. İlk baktığımda cevap kağıdımda toplamda 3 boş vardı. Şimdiki cevap kağıdımda sadece matematikte 8 boş görünüyor. Bu sonucu görünce şok oldum. Hayatım mahvoldu. 3 yıllık emeğimin karşılığı bu değil. Yetkililerden yardım bekliyorum."

ÖSYM, doğru ve yanlış yanıtların kontrolü için her adaya ait optik sınav kâğıdını internette yayınladı. Soruları ve cevapları gizli tutan ÖSYM'nin puan hesaplamalarına adayların sadece hangi soruda hangi şıkkı işaretlediğini bakarak itiraz etmesi ise mümkün görünmüyor...

Üniversiteye girişte ilk aşama olan YGS, 23 Mart Pazar günü 2 milyon 7 bin 685 adayın katılımıyla gerçekleştirildi. ÖSYM, daha önce bildirdiği gibi sınav soruları ve cevap anahtarlarını, “soru havuzu oluşturup, bundan sonraki yıllarda da çıkmış soruları kullanacağı” gerekçesiyle açıklamadı. Eğitim uzmanları ve üniversite adaylarının konu ile ilgili itirazlarını yüksek sesle dillendirmelerine rağmen, ÖSYM bu konuda geri adım atmadı; hatta sınavın ardından, aklında tuttuğu soruları internet sitelerinden, paylaşan adaylar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. ÖSYM, yaptığı açıklamada, söz konusu adayları, neredeyse “devlet sırrı”nın ifşasına denk gelen bir ceza olan 5 yıla kadar hapis ile cezalandırılabilecekleri konusunda uyardı.

ÖSYM: Bilgilendirme amaçlı

ÖSYM, YGS sonuçlarını ise geçtiğimiz cumartesi yerel seçimlere 1 gün kala yayımladı. Adayların puan ve sıralamalarını internet sitesinden duyuran ÖSYM’nin skandal bir uygulamaya daha imza attığı ortaya çıktı.

Milliyet'ten Ayşegül Kahvecioğlu'nun haberine göre sonuçların açıklandığı gün akşam saatlerinde cevap kâğıtlarını https://ais.osym.gov.tr adresine yükleyen ÖSYM, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “23 Mart 2014 tarihinde yapılan Yükseköğretime Geçiş Sınavına (2014-YGS) ait cevap kâğıtlarının görüntüleri ile cevap anahtarları, sınava giren adayların kendi cevap kâğıtlarını inceleyebilmeleri amacıyla 29 Mart 2014 günü saat 20.00’den itibaren erişime açılacaktır. Bu uygulama, adayı ve kamuoyunu bilgilendirme amacıyla yapılmaktadır.”

Neye göre itiraz edilecek?

Açıklamanın ardından siteye yüklenen cevap kâğıtlarını incelemek isteyen adaylar, sadece optik cevap kâğıtlarının taranmış bir kopyası ile karşılaştı. Herhangi bir adayın sadece kaçıncı soruda hangi şıkkı işaretlediğini görebildiği optik kâğıda dayanarak, aldığı puana ya da sıralamasına itiraz etmesi mümkün değil. Ayrıca adayın sorulara verdiği yanıtlarla, ÖSYM’nin doğru kabul ettiği yanıtların karşılaştırmasının yapılması da imkânsız. Cevap anahtarları da yayınlanmadığı için adayın örneğin matematik testinin 12. sorusunu ve kendi işaretlediği şıkkın ne olduğunu hatırlaması bile kâğıdına itiraz etmesi için yeterli değil.

YGS sonuçlarına itirazların, sonuçlar açıklandıktan sonraki 15 gün içinde yapılması gerekiyor. Ancak bu durumda adayların neye göre itiraz edeceği bilinmiyor.

ÖSYM’ye yapılacak itirazların bedelinin de 50 TL olması tepki topluyor.