Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

YÖK, yabancı dilde verilecek derslerde görev alacak öğretim elemanlarında aranacak asgari yeterlikler ile yabancı dille eğitim sürecinde aranması gereken kriterlere ilişkin paydaşlardan görüş istedi.
yokYükseköğretim Kurulunca (YÖK) eğitim öğretimin niteliğini yükseltecek faaliyetler kapsamında "yabancı dil yeterlikleri"ne ilişkin başlatılan çalışma için paydaşlardan görüş istendi.
YÖK'ten yapılan açıklamada, yabancı dil yeterliklerine ilişkin karar alırken başta yükseköğretim kurumlarının yetkili kurulları ile tüm akademik camia olmak üzere diğer paydaşların görüş ve önerilerine ihtiyaç duyulduğu bildirildi.
Açıklamada, "Başta İngilizce olmak üzere yabancı dille eğitimin sürdürüldüğü programların niteliğine dair YÖK'e intikal eden şikayetler üzerine yükseköğretim kurumlarında yabancı dilde eğitim verilmesine ilişkin öğretim üyelerinin sağlaması gereken asgari yeterlikler ile eğitim-öğretim süreçlerinin (yabancı dil hazırlık okulu ve takibindeki ilgili programlarda yabancı dil ile yapılan eğitim-öğretim) izlenmesine ve denetlenmesine ilişkin kriterlerin yeniden belirlenmesine yönelik çalışmalar başlatılmıştır" denildi.
Yakın zamanda, British Council tarafından "Türkiye'de Yükseköğretim Kurumlarında İngilizce-Bir Durum Analizi" başlıklı bir çalışma yapıldığının hatırlatıldığı açıklamada, bu rapordaki bulguların, konuya ilişkin başlatılan çalışmayı doğrular içerik ve nitelikte olduğu bildirildi.
Türkiye'nin Avrupa yükseköğretim alanındaki en yüksek öğrenci sayısına sahip ülke konumuna geldiği belirtilen açıklamada, nitelik ve kalite bakımından büyüme politikasının öncelikleri arasında, tamamen veya kısmen yabancı dil olarak eğitim öğretim faaliyetlerinde bulunan üniversitelerin ilgili programlarındaki öğrencilerin aldığı eğitimin, program sonunda kazanılması gereken mezun yeterlilikleri açısından değerlendirilmesinin de yer aldığı aktarıldı.
YÖK tarafından bu programların başlangıç kriterleri, süreç ve çıktılarının yeniden değerlendirilmesine yönelik yapılacak düzenlemeler için paydaşların görüşüne ihtiyaç duyulduğu belirtilen açıklamada, çalışmalarda dikkate alınmak üzere yükseköğretim kurumlarında yabancı dilde verilecek derslerde görev alacak öğretim elemanlarında aranacak asgari yeterlikler ile yabancı dille eğitim sürecinde aranması gereken kriterlere ilişkin görüş ve önerilerin 21 Aralık Pazartesi gününe kadar kuruma iletmesi istendi.

> YÖK'ten Yabancı Dil Yeterlik çalışması

YÖK, yabancı dilde verilecek derslerde görev alacak öğretim elemanlarında aranacak asgari yeterlikler ile yabancı dille eğitim sürecinde aranması gereken kriterlere ilişkin paydaşlardan görüş istedi.
yokYükseköğretim Kurulunca (YÖK) eğitim öğretimin niteliğini yükseltecek faaliyetler kapsamında "yabancı dil yeterlikleri"ne ilişkin başlatılan çalışma için paydaşlardan görüş istendi.
YÖK'ten yapılan açıklamada, yabancı dil yeterliklerine ilişkin karar alırken başta yükseköğretim kurumlarının yetkili kurulları ile tüm akademik camia olmak üzere diğer paydaşların görüş ve önerilerine ihtiyaç duyulduğu bildirildi.
Açıklamada, "Başta İngilizce olmak üzere yabancı dille eğitimin sürdürüldüğü programların niteliğine dair YÖK'e intikal eden şikayetler üzerine yükseköğretim kurumlarında yabancı dilde eğitim verilmesine ilişkin öğretim üyelerinin sağlaması gereken asgari yeterlikler ile eğitim-öğretim süreçlerinin (yabancı dil hazırlık okulu ve takibindeki ilgili programlarda yabancı dil ile yapılan eğitim-öğretim) izlenmesine ve denetlenmesine ilişkin kriterlerin yeniden belirlenmesine yönelik çalışmalar başlatılmıştır" denildi.
Yakın zamanda, British Council tarafından "Türkiye'de Yükseköğretim Kurumlarında İngilizce-Bir Durum Analizi" başlıklı bir çalışma yapıldığının hatırlatıldığı açıklamada, bu rapordaki bulguların, konuya ilişkin başlatılan çalışmayı doğrular içerik ve nitelikte olduğu bildirildi.
Türkiye'nin Avrupa yükseköğretim alanındaki en yüksek öğrenci sayısına sahip ülke konumuna geldiği belirtilen açıklamada, nitelik ve kalite bakımından büyüme politikasının öncelikleri arasında, tamamen veya kısmen yabancı dil olarak eğitim öğretim faaliyetlerinde bulunan üniversitelerin ilgili programlarındaki öğrencilerin aldığı eğitimin, program sonunda kazanılması gereken mezun yeterlilikleri açısından değerlendirilmesinin de yer aldığı aktarıldı.
YÖK tarafından bu programların başlangıç kriterleri, süreç ve çıktılarının yeniden değerlendirilmesine yönelik yapılacak düzenlemeler için paydaşların görüşüne ihtiyaç duyulduğu belirtilen açıklamada, çalışmalarda dikkate alınmak üzere yükseköğretim kurumlarında yabancı dilde verilecek derslerde görev alacak öğretim elemanlarında aranacak asgari yeterlikler ile yabancı dille eğitim sürecinde aranması gereken kriterlere ilişkin görüş ve önerilerin 21 Aralık Pazartesi gününe kadar kuruma iletmesi istendi.

Son Güncelleme: Perşembe, 10 Aralık 2015 13:14

Gösterim: 1924

YÖK, üniversitelerde ayrı ayrı verilen lisans eğitimlerini "özel eğitim öğretmenliği" adıyla birleştirmeyi planlanıyor.

 

ozel_egitimYÖK Yürütme Kurulu üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman, YÖK'te gerçekleştirilen "Özel Eğitim" toplantısında, alandaki sorunlar ve çözüm önerilerinin görüşüldüğünü anlattı.

 

MEB'in, YÖK'ten de özel eğitim öğretmeni yetiştirilmesi süreciyle ilgili yeniden yapılanma talep ettiğini ifade eden Şişman, 17 devlet ve 4 vakıf üniversitesinde zihin engelliler, 3 devlet üniversitesinde işitme engelliler, 1 devlet üniversitesinde görme engelliler, 1 devlet ve 4 vakıf üniversitesinde ise üstün zekalılar öğretmenliği lisans programı bulunduğunu bildirdi.

Daha nitelikli ve farklı yetersizlik alanlarında, konusunda daha donanımlı öğretmenler yetiştirmek hedefiyle çalışmalarını sürdürdüklerine işaret eden Şişman, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Bu kapsamda, MEB'in talebi doğrultusunda, üniversitelerde zihinsel engelliler, işitme engelliler, görme engelliler ve üstün yetenekliler öğretmenliği olarak ayrı ayrı verilen lisans eğitimlerini birleştirmeyi planlıyoruz. Bu öğretmenlik alanlarını, tek bir lisans programı çatısı altında toplamayı ve "özel eğitim öğretmenliği" adıyla yeni bir lisan programı oluşturmayı öngörüyoruz.  Branşlaşmayı da program içerisinde sağlamayı planlıyoruz.

 

Bu çerçevede, taslak çalışmamıza göre, üniversitede, özel eğitim öğretmenliğini tercih eden öğrenciler, ilk 3 yıl ortak ders, son sınıfta ise tercihleri doğrultusunda alan seçmeli dersler alacak. Yani öğrenciler, ortak dersleri aldıktan sonra istedikleri alanda uzmanlaşacak. Böylece, öğretmen adayımız, işitme, görme, zihinsel engelliler veya üstün yeteneklilerle ilgili kendini geliştirebilecek ve öğretmen olduğunda ister zihinsel engelli ister işitme ya da görme engelli olsun, bu öğrencilere nasıl eğitim vereceğini bilecek. Farklı bir engelli grubuyla karşılaştığında, sorun yaşamayacak. Öğretmen, farklı gruplar için öğretimi nasıl farklılaştıracağını bilecek. Bu şekilde, özel eğitim öğretmenliği konusunda Milli Eğitim Bakanlığının öğretmen atama süreciyle de uyum sağlanacak."


> Üniversitelerde 'özel eğitim' tek çatı altında birleşecek

YÖK, üniversitelerde ayrı ayrı verilen lisans eğitimlerini "özel eğitim öğretmenliği" adıyla birleştirmeyi planlanıyor.

 

ozel_egitimYÖK Yürütme Kurulu üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman, YÖK'te gerçekleştirilen "Özel Eğitim" toplantısında, alandaki sorunlar ve çözüm önerilerinin görüşüldüğünü anlattı.

 

MEB'in, YÖK'ten de özel eğitim öğretmeni yetiştirilmesi süreciyle ilgili yeniden yapılanma talep ettiğini ifade eden Şişman, 17 devlet ve 4 vakıf üniversitesinde zihin engelliler, 3 devlet üniversitesinde işitme engelliler, 1 devlet üniversitesinde görme engelliler, 1 devlet ve 4 vakıf üniversitesinde ise üstün zekalılar öğretmenliği lisans programı bulunduğunu bildirdi.

Daha nitelikli ve farklı yetersizlik alanlarında, konusunda daha donanımlı öğretmenler yetiştirmek hedefiyle çalışmalarını sürdürdüklerine işaret eden Şişman, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Bu kapsamda, MEB'in talebi doğrultusunda, üniversitelerde zihinsel engelliler, işitme engelliler, görme engelliler ve üstün yetenekliler öğretmenliği olarak ayrı ayrı verilen lisans eğitimlerini birleştirmeyi planlıyoruz. Bu öğretmenlik alanlarını, tek bir lisans programı çatısı altında toplamayı ve "özel eğitim öğretmenliği" adıyla yeni bir lisan programı oluşturmayı öngörüyoruz.  Branşlaşmayı da program içerisinde sağlamayı planlıyoruz.

 

Bu çerçevede, taslak çalışmamıza göre, üniversitede, özel eğitim öğretmenliğini tercih eden öğrenciler, ilk 3 yıl ortak ders, son sınıfta ise tercihleri doğrultusunda alan seçmeli dersler alacak. Yani öğrenciler, ortak dersleri aldıktan sonra istedikleri alanda uzmanlaşacak. Böylece, öğretmen adayımız, işitme, görme, zihinsel engelliler veya üstün yeteneklilerle ilgili kendini geliştirebilecek ve öğretmen olduğunda ister zihinsel engelli ister işitme ya da görme engelli olsun, bu öğrencilere nasıl eğitim vereceğini bilecek. Farklı bir engelli grubuyla karşılaştığında, sorun yaşamayacak. Öğretmen, farklı gruplar için öğretimi nasıl farklılaştıracağını bilecek. Bu şekilde, özel eğitim öğretmenliği konusunda Milli Eğitim Bakanlığının öğretmen atama süreciyle de uyum sağlanacak."


Son Güncelleme: Çarşamba, 09 Aralık 2015 17:17

Gösterim: 1249

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, bu sıralama sistemlerinin dikkate alınması ancak üniversitelerin eğitim politikalarını değiştirecek bir faktör olarak değerlendirilmemesinin gerekliliği üzerinde duruldu.
yokYükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından, "tarihinde ilk kez" uluslararası sıralandırma sistemlerinin ele alındığı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç başkanlığında, üniversite rektörlerinin katılımı ile "Uluslararası Sıralandırma Sistemlerinde Türk Üniversitelerinin Yeri Değerlendirme Toplantısı" düzenlendi.
YÖK'te yapılan toplantıya, Boğaziçi, Bilkent, Koç, Orta Doğu Teknik, İstanbul Teknik, Sabancı, İstanbul, İzmir Yüksek Teknoloji, Gebze Teknoloji üniversitelerinin rektörleri katıldı.
Toplantıda, bu sıralama sistemlerinin dikkate alınması ancak üniversitelerin eğitim politikalarını değiştirecek bir faktör olarak değerlendirilmemesinin gerekliliği üzerinde duruldu. Bu sistemlerin, üniversitelerin şeffaflaşması, rekabeti, tanınırlığı ve uluslararasılaşması süreçleri açısından "bir amaç olmayacak şekilde doğru birer araç olarak değerlendirilebileceği" görüşünün dile getirildiği toplantıda, bu sürecin üniversitelerin ihtisaslaşması ve misyon farklılaşmasına katkı sağlayabileceğine değinildi.
Toplantı sonucunda, YÖK’ün yükseköğretime dair verileri daha geniş kapsamda ilgili kamuoyu ile paylaşılması konusunda görüş birliğine varılırken, bunun yükseköğretimde şeffaflığı ve üniversitelerin geleceğe yönelik planlama süreçlerine önemli katkıda bulunabileceği dile getirildi.
Yükseköğretim Kurulu, konuya ilişkin değerlendirmelerin devam etmesi gerektiği ve bu bağlamda yakın bir tarihte tekrar toplanılacağını ifade etti.

 

> YÖK'te uluslararası sıralandırma sistemleri tartışıldı

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, bu sıralama sistemlerinin dikkate alınması ancak üniversitelerin eğitim politikalarını değiştirecek bir faktör olarak değerlendirilmemesinin gerekliliği üzerinde duruldu.
yokYükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından, "tarihinde ilk kez" uluslararası sıralandırma sistemlerinin ele alındığı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç başkanlığında, üniversite rektörlerinin katılımı ile "Uluslararası Sıralandırma Sistemlerinde Türk Üniversitelerinin Yeri Değerlendirme Toplantısı" düzenlendi.
YÖK'te yapılan toplantıya, Boğaziçi, Bilkent, Koç, Orta Doğu Teknik, İstanbul Teknik, Sabancı, İstanbul, İzmir Yüksek Teknoloji, Gebze Teknoloji üniversitelerinin rektörleri katıldı.
Toplantıda, bu sıralama sistemlerinin dikkate alınması ancak üniversitelerin eğitim politikalarını değiştirecek bir faktör olarak değerlendirilmemesinin gerekliliği üzerinde duruldu. Bu sistemlerin, üniversitelerin şeffaflaşması, rekabeti, tanınırlığı ve uluslararasılaşması süreçleri açısından "bir amaç olmayacak şekilde doğru birer araç olarak değerlendirilebileceği" görüşünün dile getirildiği toplantıda, bu sürecin üniversitelerin ihtisaslaşması ve misyon farklılaşmasına katkı sağlayabileceğine değinildi.
Toplantı sonucunda, YÖK’ün yükseköğretime dair verileri daha geniş kapsamda ilgili kamuoyu ile paylaşılması konusunda görüş birliğine varılırken, bunun yükseköğretimde şeffaflığı ve üniversitelerin geleceğe yönelik planlama süreçlerine önemli katkıda bulunabileceği dile getirildi.
Yükseköğretim Kurulu, konuya ilişkin değerlendirmelerin devam etmesi gerektiği ve bu bağlamda yakın bir tarihte tekrar toplanılacağını ifade etti.

 

Son Güncelleme: Salı, 08 Aralık 2015 10:08

Gösterim: 969

YÖK'ün devlet üniversitelerinde hayata geçirdiği üniversiteye e-Kayıt uygulaması bilişim ödülüne layık görüldü.

yok_odulYÖK'ten yapılan yazılı açıklamaya göre, 3-5 Aralık'ta düzenlenen BİLİŞİM 2015 &CITEX 2015, Türkiye Bilişim Derneği 32. Ulusal Bilişim Kurultayı ve 2. Ankara Bilişim Fuarı'nda Bilişim 2015 Hizmet Ödülleri "Kamu Mobil Uygulama" kategorisinde, "e-Kayıt" uygulaması ödüle layık görüldü.

Yükseköğretim Bilgi Sistemi çalışmaları kapsamında ilk olarak 2014-2015 eğitim öğretim döneminde 32 devlet üniversitesinde başlatılan e-Kayıt işlemi, bu yıl devlete ait tüm yükseköğretim kurumlarında başarıyla uygulandı.

Devlet üniversitelerindeki lisans veya ön lisans programlarına yerleşen öğrenciler, elektronik kayıt işlemlerini 28 Temmuz- 5 Ağustos'ta "https://www.turkiye.gov.tr/"; internet sitesi üzerinden, e-Devlet şifrelerini kullanarak yaptı. e-Kayıt sistemine, özel yetenek programları ve belge gerektiren programlar dahil edilmedi.

Bu kapsamda, devlet üniversitelerine yerleşme hakkı kazanan 514 bin 622 öğrencinin yaklaşık yüzde 61'ini oluşturan 311 bin 329'u e-Kayıt yaptırdı.

Öğrencilerin ve ailelerinin yerleştikleri üniversiteye gitmeden kayıt olma imkanını sağlayan e-Kayıt uygulaması, öğrenci ve ailelere zaman ve paradan tasarruf sağladı. Bunun yanında elektronik kayıt sistemini tercih eden öğrencilerin, üniversitelere giderek tekrar kayıt yaptırmasına gerek kalmadı. Böylece yaklaşık 100 milyon liralık tasarruf sağlandı. Aynı zamanda kağıt israfı, sahtecilik ve bürokratik işlemler azaldı, üniversitelerin ve bu işlerle uğraşan memurlarının da iş yükü büyük ölçüde hafifledi.

Uygulamanın, talep eden vakıf üniversitelerinde de gelecek sene hayata geçirilmesi için çalışmalar devam ediyor.

> YÖK ödüllendirildi

YÖK'ün devlet üniversitelerinde hayata geçirdiği üniversiteye e-Kayıt uygulaması bilişim ödülüne layık görüldü.

yok_odulYÖK'ten yapılan yazılı açıklamaya göre, 3-5 Aralık'ta düzenlenen BİLİŞİM 2015 &CITEX 2015, Türkiye Bilişim Derneği 32. Ulusal Bilişim Kurultayı ve 2. Ankara Bilişim Fuarı'nda Bilişim 2015 Hizmet Ödülleri "Kamu Mobil Uygulama" kategorisinde, "e-Kayıt" uygulaması ödüle layık görüldü.

Yükseköğretim Bilgi Sistemi çalışmaları kapsamında ilk olarak 2014-2015 eğitim öğretim döneminde 32 devlet üniversitesinde başlatılan e-Kayıt işlemi, bu yıl devlete ait tüm yükseköğretim kurumlarında başarıyla uygulandı.

Devlet üniversitelerindeki lisans veya ön lisans programlarına yerleşen öğrenciler, elektronik kayıt işlemlerini 28 Temmuz- 5 Ağustos'ta "https://www.turkiye.gov.tr/"; internet sitesi üzerinden, e-Devlet şifrelerini kullanarak yaptı. e-Kayıt sistemine, özel yetenek programları ve belge gerektiren programlar dahil edilmedi.

Bu kapsamda, devlet üniversitelerine yerleşme hakkı kazanan 514 bin 622 öğrencinin yaklaşık yüzde 61'ini oluşturan 311 bin 329'u e-Kayıt yaptırdı.

Öğrencilerin ve ailelerinin yerleştikleri üniversiteye gitmeden kayıt olma imkanını sağlayan e-Kayıt uygulaması, öğrenci ve ailelere zaman ve paradan tasarruf sağladı. Bunun yanında elektronik kayıt sistemini tercih eden öğrencilerin, üniversitelere giderek tekrar kayıt yaptırmasına gerek kalmadı. Böylece yaklaşık 100 milyon liralık tasarruf sağlandı. Aynı zamanda kağıt israfı, sahtecilik ve bürokratik işlemler azaldı, üniversitelerin ve bu işlerle uğraşan memurlarının da iş yükü büyük ölçüde hafifledi.

Uygulamanın, talep eden vakıf üniversitelerinde de gelecek sene hayata geçirilmesi için çalışmalar devam ediyor.

Son Güncelleme: Salı, 08 Aralık 2015 11:59

Gösterim: 1170

Üniversite öğrencisi Abdullah Akpınar, meyve ve sebze kasası yaparak hem okul masraflarını çıkarıyor, hem de ailesine destek oluyor.

ogrenci kasaKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı 2. sınıf öğrencisi Abdullah Akpınar, meyve ve sebze kasası yaparak hem okul masraflarını çıkarıyor, hem de ailesine destek oluyor.

Akpınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sipariş aldığını ve talep eden kişinin yerinde kasa yaptığını söyledi.

Okuduğu bölümün meyve ve sebze kasası yapmakla ilgisi olmadığını belirten Akpınar, "geçim derdi" nedeniyle bu işi yaptığını kaydetti.

Okul dışındaki vaktini bu işle geçirdiğini bildiren Akpınar, şunları kaydetti:

"Sezonuna göre üzüm kasası, elma kasası ve sebze kasalarına yoğun bir talep var. Bir günde 150 tahta kasa yapıyorum. Bu işi yapan çok az. Bu yüzden çok sipariş alıyorum. Bu işi severek yapıyorum. Üzüm sezonunu bitirdik. Şu anda elma hasadı yapıldığı için elma kasası siparişlerini yetiştirmeye çalışıyorum. Hafta içi okula gidiyorum. Sadece hafta sonları ve boşta kalan zamanlarımda kasa yapıyorum."

> Üniversite öğrencisi kasa yaparak masraflarını karşılıyor

Üniversite öğrencisi Abdullah Akpınar, meyve ve sebze kasası yaparak hem okul masraflarını çıkarıyor, hem de ailesine destek oluyor.

ogrenci kasaKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı 2. sınıf öğrencisi Abdullah Akpınar, meyve ve sebze kasası yaparak hem okul masraflarını çıkarıyor, hem de ailesine destek oluyor.

Akpınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sipariş aldığını ve talep eden kişinin yerinde kasa yaptığını söyledi.

Okuduğu bölümün meyve ve sebze kasası yapmakla ilgisi olmadığını belirten Akpınar, "geçim derdi" nedeniyle bu işi yaptığını kaydetti.

Okul dışındaki vaktini bu işle geçirdiğini bildiren Akpınar, şunları kaydetti:

"Sezonuna göre üzüm kasası, elma kasası ve sebze kasalarına yoğun bir talep var. Bir günde 150 tahta kasa yapıyorum. Bu işi yapan çok az. Bu yüzden çok sipariş alıyorum. Bu işi severek yapıyorum. Üzüm sezonunu bitirdik. Şu anda elma hasadı yapıldığı için elma kasası siparişlerini yetiştirmeye çalışıyorum. Hafta içi okula gidiyorum. Sadece hafta sonları ve boşta kalan zamanlarımda kasa yapıyorum."

Son Güncelleme: Perşembe, 03 Aralık 2015 10:49

Gösterim: 1190


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.