Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

DANIŞTAY, öğretmenlerin, kendi mesleklerinin yanı sıra yükseklisans ve doktora yapabilmelerinin önünü açan bir karara imza attı.

Eğitim-İş, 2012 Yılı Öğretmenlerin Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirme Kılavuzu’nun eğitim özrünü dışlayan hükümleri ile il emrine atanma hakkını engelleyen hükümlerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali amacıyla Danıştay’a açtığı davayı kazandı.

Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, Hürriyet’e şunları söyledi. “Hakkari’de öğretmenlik yapan bir kişi, istediği bir başka ilde yükseklisans ve doktora yapamıyordu, çünkü Milli Eğitim Bakanlığı izin vermiyordu. Özür grubunda olmasına rağmen tüm uyarılarımıza rağmen atama yapılmıyordu. Danıştay 2. Dairesi, yürütmeyi durdurma istemimizi karara bağlayarak, eğitim özrünü dışlayan kılavuz hükümlerinin yürütmesini durdurdu.

Suistimal değil

Karar eğitim özrü mağdurlarının yüzünü güldürecek, eğitim özrü mağdurlarının açtıkları ve halihazırda devam eden tüm davalara olumlu etki ederek bu davaları mağdurların kazanmalarına olanak sağlayacaktır. Hep ifade ettiğimiz gibi yüksek lisans ve doktora eğitimi kariyer ilkesini yaşama geçiren akademik basamaklardır. Danıştay, kamu görevlilerinin yüksek lisans ve doktora yapma girişimlerinin idare tarafından ‘suistimal girişimi’ olarak değerlendirilmesinin sakat bir bakış açısı olduğunu ortaya koymuştur.”

(hürriyet)

> Danıştay'dan öğretmenlere iyi haber

DANIŞTAY, öğretmenlerin, kendi mesleklerinin yanı sıra yükseklisans ve doktora yapabilmelerinin önünü açan bir karara imza attı.

Eğitim-İş, 2012 Yılı Öğretmenlerin Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirme Kılavuzu’nun eğitim özrünü dışlayan hükümleri ile il emrine atanma hakkını engelleyen hükümlerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali amacıyla Danıştay’a açtığı davayı kazandı.

Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, Hürriyet’e şunları söyledi. “Hakkari’de öğretmenlik yapan bir kişi, istediği bir başka ilde yükseklisans ve doktora yapamıyordu, çünkü Milli Eğitim Bakanlığı izin vermiyordu. Özür grubunda olmasına rağmen tüm uyarılarımıza rağmen atama yapılmıyordu. Danıştay 2. Dairesi, yürütmeyi durdurma istemimizi karara bağlayarak, eğitim özrünü dışlayan kılavuz hükümlerinin yürütmesini durdurdu.

Suistimal değil

Karar eğitim özrü mağdurlarının yüzünü güldürecek, eğitim özrü mağdurlarının açtıkları ve halihazırda devam eden tüm davalara olumlu etki ederek bu davaları mağdurların kazanmalarına olanak sağlayacaktır. Hep ifade ettiğimiz gibi yüksek lisans ve doktora eğitimi kariyer ilkesini yaşama geçiren akademik basamaklardır. Danıştay, kamu görevlilerinin yüksek lisans ve doktora yapma girişimlerinin idare tarafından ‘suistimal girişimi’ olarak değerlendirilmesinin sakat bir bakış açısı olduğunu ortaya koymuştur.”

(hürriyet)

Son Güncelleme: Çarşamba, 13 Şubat 2013 09:22

Gösterim: 1882

Anayasa Mahkemesi, özür grubuna bağlı atamaların yaz tatillerinde yapılmasını öngören yasayı iptal etti.

Anayasa Mahkemesi, 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin, özür gruplarına bağlı yer değiştirmelerin yaz tatillerinde yapılacağına ilişkin maddesini iptal etti.

CHP, 652 sayılı KHK'nın iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesinde dava açtı.

Davayı esastan görüşen Anayasa Mahkemesi, KHK'nın atamalara ilişkin 37. maddesinin (3) numaralı fıkrasının, ''Bakanlıkça belirlenen özür gruplarına bağlı yer değiştirmeler ise yaz tatillerinde yapılır'' biçimindeki son cümlesini iptal etti.

Yüksek Mahkeme, aynı KHK'nın 17. maddesinin (2) numaralı fıkrasındaki ''Denetime tabi olan gerçek ve tüzel kişiler, gizli dahi olsa bütün belge, defter ve bilgileri talep edildiği takdirde ibraz etmek, para ve para hükmündeki evrakı ve ayniyatı ilk talep halinde göstermek, sayılmasına ve incelenmesine yardımcı olmak zorundadır'' cümlesinin ''gerçek ve'', ''gizli dahi olsa'' ibarelerini de Anayasa'ya aykırı buldu.

KHK'nın kadro değişikliklerini düzenleyen geçici 5. maddesinin ''Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl süreyle Milli Eğitim Uzman Yardımcısı, Milli Eğitim Denetçi Yardımcısı ve İl Eğitim Denetmen Yardımcısı kadrolarına yapılacak açıktan atamalar, yılı merkezi yönetim bütçe kanunlarında yer alan açıktan atama sayı sınırlamasına tabi değildir'' şeklindeki 2. fıkrası da iptal edildi.

Ayrıca uzman ve denetçi istihdamına ilişkin 40. maddenin 2, 3 ve 4. fıkraları da anayasaya aykırı bulundu. Bu maddeye ilişkin iptal kararları Resmi Gazete'de yayımlanmasından 9 ay sonra yürürlüğe girecek.

> Özür grubu atamalarında öğretmenler lehine karar

Anayasa Mahkemesi, özür grubuna bağlı atamaların yaz tatillerinde yapılmasını öngören yasayı iptal etti.

Anayasa Mahkemesi, 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin, özür gruplarına bağlı yer değiştirmelerin yaz tatillerinde yapılacağına ilişkin maddesini iptal etti.

CHP, 652 sayılı KHK'nın iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesinde dava açtı.

Davayı esastan görüşen Anayasa Mahkemesi, KHK'nın atamalara ilişkin 37. maddesinin (3) numaralı fıkrasının, ''Bakanlıkça belirlenen özür gruplarına bağlı yer değiştirmeler ise yaz tatillerinde yapılır'' biçimindeki son cümlesini iptal etti.

Yüksek Mahkeme, aynı KHK'nın 17. maddesinin (2) numaralı fıkrasındaki ''Denetime tabi olan gerçek ve tüzel kişiler, gizli dahi olsa bütün belge, defter ve bilgileri talep edildiği takdirde ibraz etmek, para ve para hükmündeki evrakı ve ayniyatı ilk talep halinde göstermek, sayılmasına ve incelenmesine yardımcı olmak zorundadır'' cümlesinin ''gerçek ve'', ''gizli dahi olsa'' ibarelerini de Anayasa'ya aykırı buldu.

KHK'nın kadro değişikliklerini düzenleyen geçici 5. maddesinin ''Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl süreyle Milli Eğitim Uzman Yardımcısı, Milli Eğitim Denetçi Yardımcısı ve İl Eğitim Denetmen Yardımcısı kadrolarına yapılacak açıktan atamalar, yılı merkezi yönetim bütçe kanunlarında yer alan açıktan atama sayı sınırlamasına tabi değildir'' şeklindeki 2. fıkrası da iptal edildi.

Ayrıca uzman ve denetçi istihdamına ilişkin 40. maddenin 2, 3 ve 4. fıkraları da anayasaya aykırı bulundu. Bu maddeye ilişkin iptal kararları Resmi Gazete'de yayımlanmasından 9 ay sonra yürürlüğe girecek.

Son Güncelleme: Cuma, 08 Şubat 2013 08:58

Gösterim: 2101

Milli Eğitim Bakanlığı, yönetici atama ve yer değiştirme yönetmeliğini tamamladı. Yeni yönetmeliğe göre, taşra rotasyonu da yazın yapılacak işte detaylar...

Milli Eğitim Bakanlığı, Yönetici Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ni hazırladı. DPB olumlu görüş alındı. Bakan Bey'in imzasından sonra yayınlanmak üzere Başbakanlığa gönderilecek...

Taşra Teşkilatı rotasyon uygulaması yazın yapılacak...

Yönetici Atama Yönetmeliğinin detayları...

Okul Müdürlüğü atamaları yazılı ve sözlü sınavla yapılacak...

Yazılı sınavın % 60

Sözlü sınavın %40

Yazılı sınav ve sözlü sınavda başarılı olan 3 kişi ataması yapılmak üzere Valilik makamına sunulacak.

Sözlü sınav il müdürünün yada il müdürünün belirleyeceği müdür yardımcısı başkanlığında yapılacak.

Okul müdürlerine rotasyon süresi yine 5 yıl olacak.

Taşra rotasyonunda süre bölgelere göre belirlendi.

1. Hizmet bölgesinde 8 yılını dolduran yöneticilere rotasyon uygulanacak.

2. Hizmet bölgesi 7 yıl olacak ve diğer hizmet bölgeleri de yine yıl esasına göre rotasyon uygulamasına tabi tutulacak.

Bakanlık yönetici atamalarını yeni yönetmeliğe göre yapmak istiyor.

Burada Bakanlık şu konuda hata yapıyor.

Yönetici atama duyurusuna çıkan illeri tek tek geri çektirmektense, Yeni yönetmelik yayınlanana kadar yönetici atamalarının durdurulduğunu ilan eden bir yazı yayınlasa tüm illerin kafa karışıklığı sona erer.

Yönetici Atama Yönetmeliğinin mülakat kısmına çok tepki gelecek. Sözlü sınav KHK yer aldığı için Danıştay nezdinde sözlü sınava sendikaların dava açması zor görünüyor.

Sonuç ; Bakanlık yeni yönetmeliği bir an önce yayınlamalı ve yine illere bu konuda net bir talimat vermelidir. Ülke genelinde yaşanan karmaşa sona erecektir.

Kamudan haber

> Yönetici Atama Yönetmeliği detayları belli oldu

Milli Eğitim Bakanlığı, yönetici atama ve yer değiştirme yönetmeliğini tamamladı. Yeni yönetmeliğe göre, taşra rotasyonu da yazın yapılacak işte detaylar...

Milli Eğitim Bakanlığı, Yönetici Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ni hazırladı. DPB olumlu görüş alındı. Bakan Bey'in imzasından sonra yayınlanmak üzere Başbakanlığa gönderilecek...

Taşra Teşkilatı rotasyon uygulaması yazın yapılacak...

Yönetici Atama Yönetmeliğinin detayları...

Okul Müdürlüğü atamaları yazılı ve sözlü sınavla yapılacak...

Yazılı sınavın % 60

Sözlü sınavın %40

Yazılı sınav ve sözlü sınavda başarılı olan 3 kişi ataması yapılmak üzere Valilik makamına sunulacak.

Sözlü sınav il müdürünün yada il müdürünün belirleyeceği müdür yardımcısı başkanlığında yapılacak.

Okul müdürlerine rotasyon süresi yine 5 yıl olacak.

Taşra rotasyonunda süre bölgelere göre belirlendi.

1. Hizmet bölgesinde 8 yılını dolduran yöneticilere rotasyon uygulanacak.

2. Hizmet bölgesi 7 yıl olacak ve diğer hizmet bölgeleri de yine yıl esasına göre rotasyon uygulamasına tabi tutulacak.

Bakanlık yönetici atamalarını yeni yönetmeliğe göre yapmak istiyor.

Burada Bakanlık şu konuda hata yapıyor.

Yönetici atama duyurusuna çıkan illeri tek tek geri çektirmektense, Yeni yönetmelik yayınlanana kadar yönetici atamalarının durdurulduğunu ilan eden bir yazı yayınlasa tüm illerin kafa karışıklığı sona erer.

Yönetici Atama Yönetmeliğinin mülakat kısmına çok tepki gelecek. Sözlü sınav KHK yer aldığı için Danıştay nezdinde sözlü sınava sendikaların dava açması zor görünüyor.

Sonuç ; Bakanlık yeni yönetmeliği bir an önce yayınlamalı ve yine illere bu konuda net bir talimat vermelidir. Ülke genelinde yaşanan karmaşa sona erecektir.

Kamudan haber

Son Güncelleme: Perşembe, 07 Şubat 2013 08:50

Gösterim: 1905

Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK, öğrenim özründen mağdur olan öğretmenler için yeni bir projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor. Proje ile birlikte, öğretmenler bulundukları il ve ilçede görevlerini yaparken internet ortamında yüksek lisans eğitimlerini de alabilecekler.

Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenlerin öğrenim özrü atamaları sorununu çözmek için 'e-akademi' formülünü geliştirdi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), özür grubu tayinlerinde sorunlara neden olan öğrenim özrü sorununu çözmek için E-Akademi'de uzaktan yüksek lisans projesini hayata geçiriyor. Proje ile birlikte, öğretmenler bulundukları il ve ilçede görevlerini yaparken internet ortamında yüksek lisans eğitimlerini de alabilecekler.

MEB ile YÖK çalışmalara başladı

Bu kapsamda YÖK ile çalışan Bakanlık, üniversiteler ile anlaşmaya gidecek ve proje bu yıl uygulanmaya başlayacak. Özür grubu atamaları ile Türkiye'nin batısında öğretmen doluluk oranlarının yüzde 90'a ulaştığını belirten Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Zübeyir Yılmaz, bu kapsamda başlatılacak E-Akademide yüksek lisans projesiyle öğretmenlere avantaj sağlamayı planladıklarını dile getirdi. Yılmaz, ulusal öğretmen stratejisi kapsamında getirilen kariyer basamaklarının, öğretmenlerin, kendilerini geliştirme gerekliliğini de beraberinde getirdiğini vurguladı.

Artık master 3, doktora 6 yıl

'Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik' Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre yüksek lisans programını tamamlama süresi üç yıl, doktora programını tamamlama süresi yüksek lisans derecesiyle kabul edilenler için altı, lisans derecesi ile kabul edilenler için dokuz yıl olarak belirlendi. Tezi, sanatta yeterlik çalışması reddedilen öğrencinin de kurumla ilişkisi kesilmeyecek, yeni bir çalışma konusu verilecek.

E-akademi dönemi

Özür grubu atamaları ile Türkiye'nin batısında öğretmen doluluk oranı yüzde 90'a ulaştı. E-akademi her yerden eğitim imkanı sunuyor.

(kaynak yenişafak)

> Öğretmenlerin öğrenim özrüne yeni çözüm

Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK, öğrenim özründen mağdur olan öğretmenler için yeni bir projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor. Proje ile birlikte, öğretmenler bulundukları il ve ilçede görevlerini yaparken internet ortamında yüksek lisans eğitimlerini de alabilecekler.

Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenlerin öğrenim özrü atamaları sorununu çözmek için 'e-akademi' formülünü geliştirdi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), özür grubu tayinlerinde sorunlara neden olan öğrenim özrü sorununu çözmek için E-Akademi'de uzaktan yüksek lisans projesini hayata geçiriyor. Proje ile birlikte, öğretmenler bulundukları il ve ilçede görevlerini yaparken internet ortamında yüksek lisans eğitimlerini de alabilecekler.

MEB ile YÖK çalışmalara başladı

Bu kapsamda YÖK ile çalışan Bakanlık, üniversiteler ile anlaşmaya gidecek ve proje bu yıl uygulanmaya başlayacak. Özür grubu atamaları ile Türkiye'nin batısında öğretmen doluluk oranlarının yüzde 90'a ulaştığını belirten Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Zübeyir Yılmaz, bu kapsamda başlatılacak E-Akademide yüksek lisans projesiyle öğretmenlere avantaj sağlamayı planladıklarını dile getirdi. Yılmaz, ulusal öğretmen stratejisi kapsamında getirilen kariyer basamaklarının, öğretmenlerin, kendilerini geliştirme gerekliliğini de beraberinde getirdiğini vurguladı.

Artık master 3, doktora 6 yıl

'Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik' Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre yüksek lisans programını tamamlama süresi üç yıl, doktora programını tamamlama süresi yüksek lisans derecesiyle kabul edilenler için altı, lisans derecesi ile kabul edilenler için dokuz yıl olarak belirlendi. Tezi, sanatta yeterlik çalışması reddedilen öğrencinin de kurumla ilişkisi kesilmeyecek, yeni bir çalışma konusu verilecek.

E-akademi dönemi

Özür grubu atamaları ile Türkiye'nin batısında öğretmen doluluk oranı yüzde 90'a ulaştı. E-akademi her yerden eğitim imkanı sunuyor.

(kaynak yenişafak)

Son Güncelleme: Perşembe, 07 Şubat 2013 16:11

Gösterim: 2646

Ailesi fakir olmasına rağmen büyük zorluklarla okuyup öğretmen olan doğuştan engelli Nusrettin Orakçı, meslektaşlarına örnek oluyor.

nurettin orakcıOkulunda engelliler için altyapı olmadığı için meslektaşları tarafından merdivenlerden kucaklanarak üst kata çıkarılan Orakçı, bütün engellere rağmen öğrencilerine faydalı olmak için her çabayı gösteriyor.

Yurt genelinde binlerce öğretmen Öğretmenler Günü'nü kutluyor. Bu öğretmenlerden biri de doğuştan engelli olan Batmanlı Nursettin Orakçı. 10 çocuklu Orakçı ailesinin dördüncü çocuğu olan Nursettin Orakçı, büyük zorluklarla eğitimini tamamlamış. İnşaat işçisi bir babanın oğlu olan Nusrettin Orakçı, üniversiteyi ise engelli adaylar içerisinde Türkiye 1'ncisi olarak kazanmış. Gazi Üniversitesi'nde Bilgisayar Öğretmenliği okuyan Orakçı, büyük zorluklarla kendisini okutan babasına ise her zaman minnettar olduğunu ifade ediyor.

Kendinden büyük kardeşlerinin okuma fırsatı bulamadıklarını dile getiren Orakçı, kendisinin ise okuyarak diğer engellilere örnek olduğunu vurguluyor. Üniversiteyi bitirdikten sonra Adana Yüreğir İMKB Endüstri Meslek Lisesi'ne Bilişim Teknolojileri Öğretmeni olarak atanan Orakçı, bütün zorluklara rağmen hayatından memnun. Evli ve Eyüp isminde bir oğlu olan Orakçı öğretmen, hayata pozitif bakıyor.

“Bazen insanlar geliyor, ‘bu öğretmen mi, acaba öğretmen misiniz?' diye şaşırıyorlar.” diyen Orakçı, daha sonra ise taktir ettiklerini vurguluyor. Daha sonra insanların ‘Bu öğretmenlik yapamaz' yerine tam tersine,‘Bakın Nusrettin Hocanız öğretmen olmuş, sen neden yapmıyorsun, neden çalışmıyorsun, bu kadar imkân olmasına rağmen sen neden çalışmıyorsun?' diye kendi çocuklarına örnek olarak gösterdiğini belirten Nusrettin Orakçı, öğrencileriyle ise çok güzel bir ilişkisi olduğunu vurguluyor. Öğrencilerinin kendisini bu şekilde kabul ettiklerini anlatan Orakçı, karşılaştıkları zorlukları ise aşılmaz olarak görmüyor.

 Her insanın kendine göre zorlukları bulunduğunun altını çizen Orakçı, “Ama belki farkında değildir veya onlara alışmıştır. Benim de zorluklarım var, ama alıştığım için bunlar bana çok zor, aşılmaz engeller olarak görülmüyor. Nedir mesela, benim binam, çıkarken basamaklardan çıkmak durumundayız. Bu basamaklardan çıkmak, dışarıdan baktığınız zaman; ‘Çıkar mı çıkmaz mı, iner mi?' gibi endişeleri var, ama benim böyle bir kaygım ve endişem olmadı. Zorluklarımız var mı, var. Ben sizlerin yapamadıklarınızı yapamıyorum, ama yapamadığım için de hiçbir endişe duymuyorum.” diyerek hayata ne kadar pozitif baktığını gösteriyor.

“Öğretmenlik gerçekten kutsal bir görev. Bütün öğretmenlerimin günlerini kutluyorum.” diyen Orakçı, sözlerine şöyle devam ediyor: "Zorluklar ne olursa olsun öğretmenliği çok seviyorum. Bir mesleğin severek yapıldığında çok başarılar, çok güzellikler bıraktığına inanıyorum. Benden sonra çok güzel bir nesil yetişeceğine inanıyorum. Burada bize emanet edilen öğrencilerimiz var. Biz onlara nasıl sahip çıkıyorsak, büyüklerimizin de öğretmenlerine aynı şekilde sahip çıkmasını bekleriz. Öğretmenlerimize sahip çıkmamız gerekiyor.”

Nusrettin Orakçı'nın mesai arkadaşı Süleyman Güler, meslektaşından övgüyle bahsediyor. Orakçı ile üç yıldır birlikte derslere girdiklerini ifade eden Güler, onu ideal bir insan olarak tanımlıyor. Orakçı'nın tam örnek alınması gereken bir insan olduğunu dile getiren Güler, şunları anlatıyor: “Ders ortağıyız. Beraber derslere giriyoruz. Kendisi ders anlatırken ben uygulama gösteriyorum, ben anlatırken hocam uygulamalı olarak bilgisayarda gösteriyor. Hocamızla üç yıldır birlikte derse giriyoruz. Hocam ideal bir insan tipi. Sizden daha fazla gezebiliyor, sizden daha fazla sosyal hayatı var, araba sürebiliyor, evli, çocuğu var. Her yıl öğrencilerini iyi bir şekilde yetiştiriyor. Bu okuldaki en iyi bilgisayar öğretmeni diyebilirim. Öğretmenliğin dışında öğrencilerle birebir ilgilenebiliyor, rehberlik edebiliyor. Tam anlamıyla örnek alınması gereken bir insan diyebilirim.”

(haber7)

> Engelli öğretmen, engel tanımıyor

Ailesi fakir olmasına rağmen büyük zorluklarla okuyup öğretmen olan doğuştan engelli Nusrettin Orakçı, meslektaşlarına örnek oluyor.

nurettin orakcıOkulunda engelliler için altyapı olmadığı için meslektaşları tarafından merdivenlerden kucaklanarak üst kata çıkarılan Orakçı, bütün engellere rağmen öğrencilerine faydalı olmak için her çabayı gösteriyor.

Yurt genelinde binlerce öğretmen Öğretmenler Günü'nü kutluyor. Bu öğretmenlerden biri de doğuştan engelli olan Batmanlı Nursettin Orakçı. 10 çocuklu Orakçı ailesinin dördüncü çocuğu olan Nursettin Orakçı, büyük zorluklarla eğitimini tamamlamış. İnşaat işçisi bir babanın oğlu olan Nusrettin Orakçı, üniversiteyi ise engelli adaylar içerisinde Türkiye 1'ncisi olarak kazanmış. Gazi Üniversitesi'nde Bilgisayar Öğretmenliği okuyan Orakçı, büyük zorluklarla kendisini okutan babasına ise her zaman minnettar olduğunu ifade ediyor.

Kendinden büyük kardeşlerinin okuma fırsatı bulamadıklarını dile getiren Orakçı, kendisinin ise okuyarak diğer engellilere örnek olduğunu vurguluyor. Üniversiteyi bitirdikten sonra Adana Yüreğir İMKB Endüstri Meslek Lisesi'ne Bilişim Teknolojileri Öğretmeni olarak atanan Orakçı, bütün zorluklara rağmen hayatından memnun. Evli ve Eyüp isminde bir oğlu olan Orakçı öğretmen, hayata pozitif bakıyor.

“Bazen insanlar geliyor, ‘bu öğretmen mi, acaba öğretmen misiniz?' diye şaşırıyorlar.” diyen Orakçı, daha sonra ise taktir ettiklerini vurguluyor. Daha sonra insanların ‘Bu öğretmenlik yapamaz' yerine tam tersine,‘Bakın Nusrettin Hocanız öğretmen olmuş, sen neden yapmıyorsun, neden çalışmıyorsun, bu kadar imkân olmasına rağmen sen neden çalışmıyorsun?' diye kendi çocuklarına örnek olarak gösterdiğini belirten Nusrettin Orakçı, öğrencileriyle ise çok güzel bir ilişkisi olduğunu vurguluyor. Öğrencilerinin kendisini bu şekilde kabul ettiklerini anlatan Orakçı, karşılaştıkları zorlukları ise aşılmaz olarak görmüyor.

 Her insanın kendine göre zorlukları bulunduğunun altını çizen Orakçı, “Ama belki farkında değildir veya onlara alışmıştır. Benim de zorluklarım var, ama alıştığım için bunlar bana çok zor, aşılmaz engeller olarak görülmüyor. Nedir mesela, benim binam, çıkarken basamaklardan çıkmak durumundayız. Bu basamaklardan çıkmak, dışarıdan baktığınız zaman; ‘Çıkar mı çıkmaz mı, iner mi?' gibi endişeleri var, ama benim böyle bir kaygım ve endişem olmadı. Zorluklarımız var mı, var. Ben sizlerin yapamadıklarınızı yapamıyorum, ama yapamadığım için de hiçbir endişe duymuyorum.” diyerek hayata ne kadar pozitif baktığını gösteriyor.

“Öğretmenlik gerçekten kutsal bir görev. Bütün öğretmenlerimin günlerini kutluyorum.” diyen Orakçı, sözlerine şöyle devam ediyor: "Zorluklar ne olursa olsun öğretmenliği çok seviyorum. Bir mesleğin severek yapıldığında çok başarılar, çok güzellikler bıraktığına inanıyorum. Benden sonra çok güzel bir nesil yetişeceğine inanıyorum. Burada bize emanet edilen öğrencilerimiz var. Biz onlara nasıl sahip çıkıyorsak, büyüklerimizin de öğretmenlerine aynı şekilde sahip çıkmasını bekleriz. Öğretmenlerimize sahip çıkmamız gerekiyor.”

Nusrettin Orakçı'nın mesai arkadaşı Süleyman Güler, meslektaşından övgüyle bahsediyor. Orakçı ile üç yıldır birlikte derslere girdiklerini ifade eden Güler, onu ideal bir insan olarak tanımlıyor. Orakçı'nın tam örnek alınması gereken bir insan olduğunu dile getiren Güler, şunları anlatıyor: “Ders ortağıyız. Beraber derslere giriyoruz. Kendisi ders anlatırken ben uygulama gösteriyorum, ben anlatırken hocam uygulamalı olarak bilgisayarda gösteriyor. Hocamızla üç yıldır birlikte derse giriyoruz. Hocam ideal bir insan tipi. Sizden daha fazla gezebiliyor, sizden daha fazla sosyal hayatı var, araba sürebiliyor, evli, çocuğu var. Her yıl öğrencilerini iyi bir şekilde yetiştiriyor. Bu okuldaki en iyi bilgisayar öğretmeni diyebilirim. Öğretmenliğin dışında öğrencilerle birebir ilgilenebiliyor, rehberlik edebiliyor. Tam anlamıyla örnek alınması gereken bir insan diyebilirim.”

(haber7)

Son Güncelleme: Cumartesi, 24 Kasım 2012 11:32

Gösterim: 2071


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.