Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Burnundaki metal takıyı çıkarınca KPSS'ye girebildi
KIRIKKALE’de yapılan KPSS’ye 11 bin 200 kişi girerken, burnunda metal takılı bir kız aday sınava alınmadı. Metali güçlükle çıkartan kız, daha sonra salona alındı.
Sabahın erken saatlerinden itibaren sınava girecekleri okullara gelen adaylar, polis kontrolünde içeri alınmaya başlandı. Burnunda metal takılı bulunan bir kız aday kadın polis tarafından içeri alınmadı. Bir kenara çekilerek burnundaki metali güçlükle çıkartan kız, üst araması yapıldıktan sonra sınava girebildi.
Devlet memuru olma umudu ile sınava giren ve adını açıklamayan kız aday, "Metal şeyler yasakmış, daha önce başıma gelmemişti. Mecburen canım acıyacak, ancak sınava girebilmek için çıkarmak durumundayım" dedi.
Adaylar içeride sınavda ter dökerken, bazılarının aileleri de okul dışında çocukları için dua etti.
OTOMOBİL ANAHTARLARI SINIFA ALINMAYAN 20 KİŞİ SINAVA GİRMEDİ
TEKİRDAĞ’ın Çorlu İlçesi’nde, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) katılan 20 kişi, otomobil anahtarları sınıflara alınmadığı için sınava girmedi.
Çorlu’da 16 bin 280 kişinin başvurduğu bugünkü orta öğretim düzeyindeki KPSS, 45 okulda gerçekleşti. Saat 09.30’da başlayan sınava gelen memur adaylarını, polis ekipleri didik didik arayarak içeriye aldı. Metal eşyaların alınmadığı sınava gelen 20 kişi, otomobil anahtarları içeriye alınmayınca, bırakacak yer bulamadıkları gerekçesiyle sınava girmekten vazgeçtiği öğrenildi.
Dün ve bugün orta öğretim, ön lisans düzeyindeki KPSS’ye Çorlu’dan 22 bin 650 kişinin başvurusunun bulunduğu belirtildi. Mehmet YİRUN/ÇORLU (Tekirdağ), (DHA)
KPSS’YE EHLİYETLE GİREN 2 KİŞİ SALONDAN ATILDI
ADANA’nın Ceyhan İlçesi’nde 24 yaşındaki Serkan Onur ve 27 yaşındaki Salih Boztekin, surucü belgelerini göstererek alındıkları Kamu Personel Seçme Sınavı’nda (KPSS) soruları çözerken, görevliler tarafından ’Sınavda kimlik olarak ehliyet geçersiz’ gerekçesiyle salondan çıkarıldıklarını öne sürdü.
Haydar Aliyev Endüstri Meslek Lisesi’nde yaşanan olayda, Namık Kemal Mahallesi’nde oturan Serkan Onur ve Şanlıurfa’dan sınava girmek üzere Ceyhan’a gelen Salih Boztekin, sürücü belgelerini gösterip okula alındı. İddiaya göre Serkan Onur ve Salih Öztekin sınav başlayıp soruları çözerken, salon görevlileri tekrar kimlik kontrolü yaptı. Serkan Onur ve Salih Öztekin, sınav giriş belgesi ve ehliyetlerini gösterdi. Görevliler, ehliyetin kimlik olarak kabul edilmediğini gerekçe gösterip, bu iki kişiyi salondan çıkardı. Şahin ÖZER/CEYHAN(Adana), (DHA)
’BAŞTAN UYARSALARDI, EVE GİDİP NÜFUS CUZDANIMI ALIRDIM’
Okul önünde yaşananlara tepki gösteren Serkan Onar, daha önce dört kez üniversite sınavına, geçen yıl da KPSS’ye ehliyetiyle girdiğini ve bir sorun yaşamadığını belirterek şunlarısöyledi:
"Sınav giriş belgem ve ehliyetimle sınava gireceğim okula geldim. Görevliler kontrol etti ve sınavın yapılacağı salona girdik. Sınavın ortasında görevliler, tekrar kontrol yaptılar. Ehliyetle sınava giremeyeceğimi söyleyerek, dışarı çıkmamı istediler. Daha önce de ehliyetimle sınava girdiğim için itiraz ettim. Görevlilere ’ehliyet geçerli değilse, beni niye sınava aldınız, niye uyarmadınız’ dememe rağmen kimse aldırış etmedi. Beni baştan uyarsalardı evden gidip nüfus cüzdanımı alabilirdim. ÖSYM’yi aradığımda ise şu an yardımcı olamayacaklarını daha sonra aramamamı istediler."
’DAHA ÖCE EHLİYETLE 2 KEZ SINAVA GİRDİM’
Salih Boztekin de daha önce 2 kez KPSS’ye ehliyetiyle girdiğini savunarak şunları anlattı:
"Ehliyetin yeterli olduğunu bildiğim için nüfus cüzdanımı getirmedim. Sınava girerken de bir şey söylemediler. Soruları çözerken, görevli öğretmen ehliyetin geçerli olmadığını ve sınavımın iptal olduğunu söyleyince şaşkına döndüm. Ne söylediysem, ne yaptıysam bir şey yapmadılar. Beni daha önceden uyarabilirlerdi, ben de çaresine bakardım. Bir yıl boyunca verdiğim emekler boşuna gitti."
Okuldaki sınav sorumluları ise konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmaktan kaçındı.(hürriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Burnundaki metal takıyı çıkarınca KPSS'ye girebildi
KIRIKKALE’de yapılan KPSS’ye 11 bin 200 kişi girerken, burnunda metal takılı bir kız aday sınava alınmadı. Metali güçlükle çıkartan kız, daha sonra salona alındı.
Sabahın erken saatlerinden itibaren sınava girecekleri okullara gelen adaylar, polis kontrolünde içeri alınmaya başlandı. Burnunda metal takılı bulunan bir kız aday kadın polis tarafından içeri alınmadı. Bir kenara çekilerek burnundaki metali güçlükle çıkartan kız, üst araması yapıldıktan sonra sınava girebildi.
Devlet memuru olma umudu ile sınava giren ve adını açıklamayan kız aday, "Metal şeyler yasakmış, daha önce başıma gelmemişti. Mecburen canım acıyacak, ancak sınava girebilmek için çıkarmak durumundayım" dedi.
Adaylar içeride sınavda ter dökerken, bazılarının aileleri de okul dışında çocukları için dua etti.
OTOMOBİL ANAHTARLARI SINIFA ALINMAYAN 20 KİŞİ SINAVA GİRMEDİ
TEKİRDAĞ’ın Çorlu İlçesi’nde, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) katılan 20 kişi, otomobil anahtarları sınıflara alınmadığı için sınava girmedi.
Çorlu’da 16 bin 280 kişinin başvurduğu bugünkü orta öğretim düzeyindeki KPSS, 45 okulda gerçekleşti. Saat 09.30’da başlayan sınava gelen memur adaylarını, polis ekipleri didik didik arayarak içeriye aldı. Metal eşyaların alınmadığı sınava gelen 20 kişi, otomobil anahtarları içeriye alınmayınca, bırakacak yer bulamadıkları gerekçesiyle sınava girmekten vazgeçtiği öğrenildi.
Dün ve bugün orta öğretim, ön lisans düzeyindeki KPSS’ye Çorlu’dan 22 bin 650 kişinin başvurusunun bulunduğu belirtildi. Mehmet YİRUN/ÇORLU (Tekirdağ), (DHA)
KPSS’YE EHLİYETLE GİREN 2 KİŞİ SALONDAN ATILDI
ADANA’nın Ceyhan İlçesi’nde 24 yaşındaki Serkan Onur ve 27 yaşındaki Salih Boztekin, surucü belgelerini göstererek alındıkları Kamu Personel Seçme Sınavı’nda (KPSS) soruları çözerken, görevliler tarafından ’Sınavda kimlik olarak ehliyet geçersiz’ gerekçesiyle salondan çıkarıldıklarını öne sürdü.
Haydar Aliyev Endüstri Meslek Lisesi’nde yaşanan olayda, Namık Kemal Mahallesi’nde oturan Serkan Onur ve Şanlıurfa’dan sınava girmek üzere Ceyhan’a gelen Salih Boztekin, sürücü belgelerini gösterip okula alındı. İddiaya göre Serkan Onur ve Salih Öztekin sınav başlayıp soruları çözerken, salon görevlileri tekrar kimlik kontrolü yaptı. Serkan Onur ve Salih Öztekin, sınav giriş belgesi ve ehliyetlerini gösterdi. Görevliler, ehliyetin kimlik olarak kabul edilmediğini gerekçe gösterip, bu iki kişiyi salondan çıkardı. Şahin ÖZER/CEYHAN(Adana), (DHA)
’BAŞTAN UYARSALARDI, EVE GİDİP NÜFUS CUZDANIMI ALIRDIM’
Okul önünde yaşananlara tepki gösteren Serkan Onar, daha önce dört kez üniversite sınavına, geçen yıl da KPSS’ye ehliyetiyle girdiğini ve bir sorun yaşamadığını belirterek şunlarısöyledi:
"Sınav giriş belgem ve ehliyetimle sınava gireceğim okula geldim. Görevliler kontrol etti ve sınavın yapılacağı salona girdik. Sınavın ortasında görevliler, tekrar kontrol yaptılar. Ehliyetle sınava giremeyeceğimi söyleyerek, dışarı çıkmamı istediler. Daha önce de ehliyetimle sınava girdiğim için itiraz ettim. Görevlilere ’ehliyet geçerli değilse, beni niye sınava aldınız, niye uyarmadınız’ dememe rağmen kimse aldırış etmedi. Beni baştan uyarsalardı evden gidip nüfus cüzdanımı alabilirdim. ÖSYM’yi aradığımda ise şu an yardımcı olamayacaklarını daha sonra aramamamı istediler."
’DAHA ÖCE EHLİYETLE 2 KEZ SINAVA GİRDİM’
Salih Boztekin de daha önce 2 kez KPSS’ye ehliyetiyle girdiğini savunarak şunları anlattı:
"Ehliyetin yeterli olduğunu bildiğim için nüfus cüzdanımı getirmedim. Sınava girerken de bir şey söylemediler. Soruları çözerken, görevli öğretmen ehliyetin geçerli olmadığını ve sınavımın iptal olduğunu söyleyince şaşkına döndüm. Ne söylediysem, ne yaptıysam bir şey yapmadılar. Beni daha önceden uyarabilirlerdi, ben de çaresine bakardım. Bir yıl boyunca verdiğim emekler boşuna gitti."
Okuldaki sınav sorumluları ise konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmaktan kaçındı.(hürriyet)
Son Güncelleme: Pazartesi, 24 Eylül 2012 10:09
Gösterim: 2177
Sosyo-ekonomik koşul ve cinsiyet, dil gelişimini etkiliyor. Prof. Dr. Aylin Küntay önderliğinde kurulan Koç Üniversitesi öğrencileri Dil ve İletişim Gelişimi Araştırma Grubu’nun 3.538 çocuk üzerinde yaptığı araştırmaya göre, kız çocukları ve iyi koşullarda yetişen çocukların dili daha fazla gelişiyor.
Koç Üniversitesi Dil ve İletişim Gelişimi Araştırma Grubu, 4 yaşdan 6 yaşa kadar olan bebeklerin zihinsel ve sosyal gelişimlerini, iletişime yoğunlaşarak inceliyor. Erken çocukluk dönemi ile ilgili yapmış olduğu dil ve iletişim gelişimi çalışmaları nedeniyle Hollanda’dan Prens Claus Gelişim ve Eşitlik Kürsüsü Ödülü’ne layık görülen Prof. Dr. Aylin Küntay önderliğinde araştırmalarını yürüten grup, kız çocuklarının ve iyi koşularda yetişen çocukların dilinin diğerlerine göre daha fazla geliştiğini saptadı.
Gelişim anne karnında başlıyor
Çocukların dil gelişimi sürecinin bebekler konuşmadan çok önce başladığını, henüz ana karnındayken bile duydukları ses ve konuşmaları takip ettiğini söyleyen Prof. Dr. Küntay, farklı sosyo-ekonomik koşulların dil gelişiminde etken olduğunu söylüyor. Toplam 3.538 çocuktan veri topladıklarını anlatan Prof. Küntay, “Sonuçlar, kızların ve daha iyi şartlarda yaşayan çocukların dil ve iletişim gelişimlerinin daha erken başladığını ve daha hızlı geliştiğini gösteriyor” diyor. Prof. Dr. Küntay, şöyle konuşuyor: “Yapılan araştırmalar; çocukların 6 aylıkken sözcüklerin anlamı öğrendiğini, 8 aylıkken işaretlerle iletişim kurmaya başladığını, 12-18 ay civarında da cümleleri anlamaya başladığını gösteriyor. Yani aslında, dil gelişimi süreci çocuklar konuşmaya başlamadan çok önce başlıyor.”
Evde dil öğretici ortamlar yaratın
Dil gelişiminin zihinsel gelişimin en önemli parçalarından biri olduğunu anlatan Küntay, “Son yıllarda yapılan birçok çalışma, duydukları dili hızlı öğrenen çocukların zihinsel beceriler açısından da ileri olduğunu gösteriyor” diyor. Küntay, evde dil öğretmeye yönelik ortamlar yaratmanın önemine de değiniyor: “Çocukla yemek pişirirken, evi düzenlerken, gezerken, oynarken bol bol diyalog kurulmalı. Çünkü 3 yaşından küçük çocuklar televizyon ya da diğer araçlardan dil öğrenemiyorlar. İnsanlarla etkileşim içinde ‘al-ver’ yaparken çok rahat kelime kapıyorlar. Daha sonraki yaşlarda ise dağarcıklarına yeni kavramları ekliyorlar. Ama bunları anlamaları için 3 yaşına kadar geliştirdikleri birikim çok önemli. Dil öğretici ortamlar, evin içinde yaratılabilir. Çocuğa bebekliğinden beri kitap okumak, masal ve hikaye anlatmak çok önemli. Bu ortamlar; çocukla vakit geçiren yetişkinlere, günlük hayatlarında karşılaşma olasılığı düşük olan sözcükleri ve dil yapılarını kullandırıyor.”
Küntay, ayrıca okul öncesi eğitimin dil gelişimi açısından çok önemli olduğuna da dikat çekerek, “Çocukla evde yapılan dili geliştirici etkinlikler kısıtlı ise, okul öncesi eğitim dil gelişimi sürecinde önemli rol oynar. Çocuğun 2 yaşından itibaren yaşıtları ve öğretmenleriyle dil kullanarak paylaşım yapma ve sorun çözme konusunda öğreneceği çok şey var” diyor.
Prof. Dr. Aylin Küntay kimdir?
Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde okudu. University of California, Berkeley, Psikoloji Bölümü’nden yüksek lisans ve doktora, University of California, Berkeley Bilgi Sistemleri Yönetimi Bölümünden yüksek lisans dereceleri aldı. Küntay, daha sonra University of California, Berkeley Dilbilim bölümünde doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştı. 1999 yılından beri Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümünde öğretim üyesi. 2006 yılından beri aynı üniversitedeki Dil ve İletişim Gelişimi Çalışmaları Laboratuvarı’nın da yöneticisi. Ocak 2012’den beri Journal of Child Language’de (Cambridge Üniversitesi Yayınevi) Yardımcı Editörlük görevini devam ettiriyor.(hürriyeteğitim)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Sosyo-ekonomik koşul ve cinsiyet, dil gelişimini etkiliyor. Prof. Dr. Aylin Küntay önderliğinde kurulan Koç Üniversitesi öğrencileri Dil ve İletişim Gelişimi Araştırma Grubu’nun 3.538 çocuk üzerinde yaptığı araştırmaya göre, kız çocukları ve iyi koşullarda yetişen çocukların dili daha fazla gelişiyor.
Koç Üniversitesi Dil ve İletişim Gelişimi Araştırma Grubu, 4 yaşdan 6 yaşa kadar olan bebeklerin zihinsel ve sosyal gelişimlerini, iletişime yoğunlaşarak inceliyor. Erken çocukluk dönemi ile ilgili yapmış olduğu dil ve iletişim gelişimi çalışmaları nedeniyle Hollanda’dan Prens Claus Gelişim ve Eşitlik Kürsüsü Ödülü’ne layık görülen Prof. Dr. Aylin Küntay önderliğinde araştırmalarını yürüten grup, kız çocuklarının ve iyi koşularda yetişen çocukların dilinin diğerlerine göre daha fazla geliştiğini saptadı.
Gelişim anne karnında başlıyor
Çocukların dil gelişimi sürecinin bebekler konuşmadan çok önce başladığını, henüz ana karnındayken bile duydukları ses ve konuşmaları takip ettiğini söyleyen Prof. Dr. Küntay, farklı sosyo-ekonomik koşulların dil gelişiminde etken olduğunu söylüyor. Toplam 3.538 çocuktan veri topladıklarını anlatan Prof. Küntay, “Sonuçlar, kızların ve daha iyi şartlarda yaşayan çocukların dil ve iletişim gelişimlerinin daha erken başladığını ve daha hızlı geliştiğini gösteriyor” diyor. Prof. Dr. Küntay, şöyle konuşuyor: “Yapılan araştırmalar; çocukların 6 aylıkken sözcüklerin anlamı öğrendiğini, 8 aylıkken işaretlerle iletişim kurmaya başladığını, 12-18 ay civarında da cümleleri anlamaya başladığını gösteriyor. Yani aslında, dil gelişimi süreci çocuklar konuşmaya başlamadan çok önce başlıyor.”
Evde dil öğretici ortamlar yaratın
Dil gelişiminin zihinsel gelişimin en önemli parçalarından biri olduğunu anlatan Küntay, “Son yıllarda yapılan birçok çalışma, duydukları dili hızlı öğrenen çocukların zihinsel beceriler açısından da ileri olduğunu gösteriyor” diyor. Küntay, evde dil öğretmeye yönelik ortamlar yaratmanın önemine de değiniyor: “Çocukla yemek pişirirken, evi düzenlerken, gezerken, oynarken bol bol diyalog kurulmalı. Çünkü 3 yaşından küçük çocuklar televizyon ya da diğer araçlardan dil öğrenemiyorlar. İnsanlarla etkileşim içinde ‘al-ver’ yaparken çok rahat kelime kapıyorlar. Daha sonraki yaşlarda ise dağarcıklarına yeni kavramları ekliyorlar. Ama bunları anlamaları için 3 yaşına kadar geliştirdikleri birikim çok önemli. Dil öğretici ortamlar, evin içinde yaratılabilir. Çocuğa bebekliğinden beri kitap okumak, masal ve hikaye anlatmak çok önemli. Bu ortamlar; çocukla vakit geçiren yetişkinlere, günlük hayatlarında karşılaşma olasılığı düşük olan sözcükleri ve dil yapılarını kullandırıyor.”
Küntay, ayrıca okul öncesi eğitimin dil gelişimi açısından çok önemli olduğuna da dikat çekerek, “Çocukla evde yapılan dili geliştirici etkinlikler kısıtlı ise, okul öncesi eğitim dil gelişimi sürecinde önemli rol oynar. Çocuğun 2 yaşından itibaren yaşıtları ve öğretmenleriyle dil kullanarak paylaşım yapma ve sorun çözme konusunda öğreneceği çok şey var” diyor.
Prof. Dr. Aylin Küntay kimdir?
Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde okudu. University of California, Berkeley, Psikoloji Bölümü’nden yüksek lisans ve doktora, University of California, Berkeley Bilgi Sistemleri Yönetimi Bölümünden yüksek lisans dereceleri aldı. Küntay, daha sonra University of California, Berkeley Dilbilim bölümünde doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştı. 1999 yılından beri Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümünde öğretim üyesi. 2006 yılından beri aynı üniversitedeki Dil ve İletişim Gelişimi Çalışmaları Laboratuvarı’nın da yöneticisi. Ocak 2012’den beri Journal of Child Language’de (Cambridge Üniversitesi Yayınevi) Yardımcı Editörlük görevini devam ettiriyor.(hürriyeteğitim)
Son Güncelleme: Pazartesi, 24 Eylül 2012 09:36
Gösterim: 2384
2012 KPSS Ortaöğretim sınavı sona erdi.
ÖSYM tarafından gerçekleştirilen 2012 KPSS Ortaöğretim sınavı sona erdi. Adaylar, 2 saatlik süre içerisinde 120 soruyu cevaplamaya çalıştı.
Memur olmak için ter döken adayların bazıları KPSS sorularını kolay buldu, bazı adaylar da zorlandıklarını söyledi. Adayların büyük bir kısmı matematik sorularının daha zor olduğunu dile getirdi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
2012 KPSS Ortaöğretim sınavı sona erdi.
ÖSYM tarafından gerçekleştirilen 2012 KPSS Ortaöğretim sınavı sona erdi. Adaylar, 2 saatlik süre içerisinde 120 soruyu cevaplamaya çalıştı.
Memur olmak için ter döken adayların bazıları KPSS sorularını kolay buldu, bazı adaylar da zorlandıklarını söyledi. Adayların büyük bir kısmı matematik sorularının daha zor olduğunu dile getirdi.
Son Güncelleme: Pazar, 23 Eylül 2012 15:47
Gösterim: 2007
Benzin, otomobil, tapu harcı ve içkiye gelen zamlar sadece bir başlangıç. Sırada sigara, doğalgaz ve yine otomotiv zammı var.
Benzin , otomobil, tapu harcı ve içkinin vergisini artıran hükümet bu artışlarla yaklaşık 9 milyar liralık gelir elde etmeyi planlıyor. Bütçe açığının 14 milyar lira olacağı hesabıyla şimdi sırada sigara, doğalgaz ve elektrik var. Doğalgaza bu ay sonunda ya da 1 Kasım itibariyle zam yapılması bekleniyor. BOTAŞ’ın zararı nedeniyle toplam zam ihtiyacı yüzde 30. Ancak bu kadar zam olmayacağı, zam oranının yüzde 10-15’ler civarında olacağı ifade ediliyor. Doğalgaza zam gelmesi aynı zamanda elektriğe de zam geleceği anlamına geliyor. Otomobillerde ise ‘güncelleme’ kapıda.
SİGARADA 4 PUANLIK ÖTV ZAMMI
Sigarada bekleyen bir kararname var. Yıl sonunda 4 puanlık bir ÖTV artışı söz konusu olacak. Geçen yıl 13 Ekim tarihinde alınan kararla sigaradan alınan ÖTV nispi oranı yüzde 63’ten 69’a çıkarıldı, aynı zamanda maktu vergi yani sabit olarak alınan vergi de arttırıldı. Daha sonra geri adım atıldı. Şimdi bu ertelenen kararname yıl sonunda devreye girecek. ÖTV oranı yüzde 65’ten 69’a çıkacak. 6 liraya satılan sigaranın vergisi şu anda 3.9 lira, oran yüzde 69 olduğunda ÖTV 4.14 liraya çıkacak. Ancak benzine de zam yapılmasından sonra sigarada bu artışla sınırlı kalınmayacağı tahmin ediliyor. Sabit alınan vergilerde de artışa kesin gözüyle bakılıyor. Kanunla getirilmiş yeni bir vergi olan paket başına alınacak maktu verginin 50 kuruş olacağı üzerinden çalışma yapılmıştı. Bunun da devreye girmesi bekleniyor. Böylece sigara vergisinden gelecek 1.5 milyar liralık gelir daha da artacak.
DOĞALGAZ-ELEKTRİK SIRASINI BEKLİYOR
Geçen yıl ekim ayında elektrik ve doğalgaza da zam gelmişti. Doğalgazda yüzde 12-14 aralığında, elektrikte de yüzde 9.57’lik bir zam yapılmıştı. Elektrik ve doğalgaz bir kısırdöngüye dönüştü. Elektrik santrallarının yüzde 45’i doğalgazla çalışıyor. Doğalgazın fiyatı arttıkça elektrik fiyatına yansıyor. Doğalgazdaki zam ihtiyacı BOTAŞ’ın maliyetinin altında satış yapmasından kaynaklanıyor. Aslında BOTAŞ’ın tamamen zarardan kurtulması için yüzde 30 zam yapılması gerektiği söyleniyor. Ama bu kadar zam yapılması ihtimal dışı. Yapılacak zammın yüzde 10-15’ler civarında olması bekleniyor.
OTOMOBİL MTV’SİNE % 9 ZAM GARANTİ
Hükümet 1600 silindir hacminin altındaki otomobillerin ÖTV ’sini 3 puan arttırdı. Ancak yıl başında bu sefer arabalarda güncelleme de olacak. Yani otomobiller üzerinden alınan vergiler yeniden değerleme oranında artırılacak. Yeniden değerleme oranında ekim ayından ekim ayına 12 aylık dönemin ortalaması alınıyor. Çıkan oran çerçevesinde motorlu taşıtlar vergisi, damga vergisi, emlak vergisi, özel işlem vergisi, veraset vergisi gibi pekçok vergi ‘güncelleniyor’. Ekim ayı enflasyonu 2 Kasım günü açıklanacak. Buna göre de yeniden değerleme oranı belli olacak. Bakanlar Kurulu’nun bu oranı değiştirme yetkisi var. Bakanlar Kurulu isterse yeniden değerleme oranı yüzde 50 fazlasını geçmemek ve yüzde 20’sinden az olmamak üzere yeni oranlar tespit edebiliyor. ÜFE 12 aylık ortalamada ağustos ayı itibariyle 9.33. Yani şu anda bile yüzde 9-9.5’lik bir artış kesin. Şu anda 1600 silindir hacminin altındaki otomobillerden 768 lira MTV alınıyor, yüzde 9.5 artışta MTV, 73 lira artışla 841 lira olacak. Ayrıca emlak vergisinde de yeniden değerleme artışı söz konusu olacak.(radikal)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Benzin, otomobil, tapu harcı ve içkiye gelen zamlar sadece bir başlangıç. Sırada sigara, doğalgaz ve yine otomotiv zammı var.
Benzin , otomobil, tapu harcı ve içkinin vergisini artıran hükümet bu artışlarla yaklaşık 9 milyar liralık gelir elde etmeyi planlıyor. Bütçe açığının 14 milyar lira olacağı hesabıyla şimdi sırada sigara, doğalgaz ve elektrik var. Doğalgaza bu ay sonunda ya da 1 Kasım itibariyle zam yapılması bekleniyor. BOTAŞ’ın zararı nedeniyle toplam zam ihtiyacı yüzde 30. Ancak bu kadar zam olmayacağı, zam oranının yüzde 10-15’ler civarında olacağı ifade ediliyor. Doğalgaza zam gelmesi aynı zamanda elektriğe de zam geleceği anlamına geliyor. Otomobillerde ise ‘güncelleme’ kapıda.
SİGARADA 4 PUANLIK ÖTV ZAMMI
Sigarada bekleyen bir kararname var. Yıl sonunda 4 puanlık bir ÖTV artışı söz konusu olacak. Geçen yıl 13 Ekim tarihinde alınan kararla sigaradan alınan ÖTV nispi oranı yüzde 63’ten 69’a çıkarıldı, aynı zamanda maktu vergi yani sabit olarak alınan vergi de arttırıldı. Daha sonra geri adım atıldı. Şimdi bu ertelenen kararname yıl sonunda devreye girecek. ÖTV oranı yüzde 65’ten 69’a çıkacak. 6 liraya satılan sigaranın vergisi şu anda 3.9 lira, oran yüzde 69 olduğunda ÖTV 4.14 liraya çıkacak. Ancak benzine de zam yapılmasından sonra sigarada bu artışla sınırlı kalınmayacağı tahmin ediliyor. Sabit alınan vergilerde de artışa kesin gözüyle bakılıyor. Kanunla getirilmiş yeni bir vergi olan paket başına alınacak maktu verginin 50 kuruş olacağı üzerinden çalışma yapılmıştı. Bunun da devreye girmesi bekleniyor. Böylece sigara vergisinden gelecek 1.5 milyar liralık gelir daha da artacak.
DOĞALGAZ-ELEKTRİK SIRASINI BEKLİYOR
Geçen yıl ekim ayında elektrik ve doğalgaza da zam gelmişti. Doğalgazda yüzde 12-14 aralığında, elektrikte de yüzde 9.57’lik bir zam yapılmıştı. Elektrik ve doğalgaz bir kısırdöngüye dönüştü. Elektrik santrallarının yüzde 45’i doğalgazla çalışıyor. Doğalgazın fiyatı arttıkça elektrik fiyatına yansıyor. Doğalgazdaki zam ihtiyacı BOTAŞ’ın maliyetinin altında satış yapmasından kaynaklanıyor. Aslında BOTAŞ’ın tamamen zarardan kurtulması için yüzde 30 zam yapılması gerektiği söyleniyor. Ama bu kadar zam yapılması ihtimal dışı. Yapılacak zammın yüzde 10-15’ler civarında olması bekleniyor.
OTOMOBİL MTV’SİNE % 9 ZAM GARANTİ
Hükümet 1600 silindir hacminin altındaki otomobillerin ÖTV ’sini 3 puan arttırdı. Ancak yıl başında bu sefer arabalarda güncelleme de olacak. Yani otomobiller üzerinden alınan vergiler yeniden değerleme oranında artırılacak. Yeniden değerleme oranında ekim ayından ekim ayına 12 aylık dönemin ortalaması alınıyor. Çıkan oran çerçevesinde motorlu taşıtlar vergisi, damga vergisi, emlak vergisi, özel işlem vergisi, veraset vergisi gibi pekçok vergi ‘güncelleniyor’. Ekim ayı enflasyonu 2 Kasım günü açıklanacak. Buna göre de yeniden değerleme oranı belli olacak. Bakanlar Kurulu’nun bu oranı değiştirme yetkisi var. Bakanlar Kurulu isterse yeniden değerleme oranı yüzde 50 fazlasını geçmemek ve yüzde 20’sinden az olmamak üzere yeni oranlar tespit edebiliyor. ÜFE 12 aylık ortalamada ağustos ayı itibariyle 9.33. Yani şu anda bile yüzde 9-9.5’lik bir artış kesin. Şu anda 1600 silindir hacminin altındaki otomobillerden 768 lira MTV alınıyor, yüzde 9.5 artışta MTV, 73 lira artışla 841 lira olacak. Ayrıca emlak vergisinde de yeniden değerleme artışı söz konusu olacak.(radikal)
Son Güncelleme: Pazartesi, 24 Eylül 2012 13:59
Gösterim: 2094
Adana'da liseyi 20 yıl önce bitiren 4 çocuk annesi bir kadın KPSS'ye girerek ter döktü.
Adana'da İsmet İnönü İlköğretim Okulu'na kızı Rüveyda (5) ve eşi Ferhat Ademoğlu (45) ile gelen Döndü Ademoğlu (41) liseyi bitirdikten 20 yıl sonra KPSS 'ye girmek için başvurduğunu söyledi. Maddi olarak ihtiyacı olmadığını ancak kendisini denemek ve memur olmak için sınava girdiğini belirten Ademoğlu, "Bir yerlere gelmek için yaşın önemi yok. Ben 20 yıl sonra şansımı denemek istedim. Çocuğumla sınava girmek için buraya geldim" dedi.
Fatma Batur isimli 5 aylık hamile bir kadın ise Nida Batur isimli 4 yaşındaki kızı ve eşi Kenan Batur ile birlikte sınavın yapılacağı okula geldi. Liseyi bitirdikten sonra 3 kez KPSS Önlisans 'a girdiğini ancak bir yere yerleşemediğini anlatan Batur, memur olmak için yine şansını deneyeceğini söyledi. Batur, "Eşim özel sektörde çalışıyor. Benim de çalışmam ev ekonomisine katkı için çok iyi olacak. Bakalım şansımızı deneyeceğiz" diye konuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Adana'da liseyi 20 yıl önce bitiren 4 çocuk annesi bir kadın KPSS'ye girerek ter döktü.
Adana'da İsmet İnönü İlköğretim Okulu'na kızı Rüveyda (5) ve eşi Ferhat Ademoğlu (45) ile gelen Döndü Ademoğlu (41) liseyi bitirdikten 20 yıl sonra KPSS 'ye girmek için başvurduğunu söyledi. Maddi olarak ihtiyacı olmadığını ancak kendisini denemek ve memur olmak için sınava girdiğini belirten Ademoğlu, "Bir yerlere gelmek için yaşın önemi yok. Ben 20 yıl sonra şansımı denemek istedim. Çocuğumla sınava girmek için buraya geldim" dedi.
Fatma Batur isimli 5 aylık hamile bir kadın ise Nida Batur isimli 4 yaşındaki kızı ve eşi Kenan Batur ile birlikte sınavın yapılacağı okula geldi. Liseyi bitirdikten sonra 3 kez KPSS Önlisans 'a girdiğini ancak bir yere yerleşemediğini anlatan Batur, memur olmak için yine şansını deneyeceğini söyledi. Batur, "Eşim özel sektörde çalışıyor. Benim de çalışmam ev ekonomisine katkı için çok iyi olacak. Bakalım şansımızı deneyeceğiz" diye konuştu.
Son Güncelleme: Pazar, 23 Eylül 2012 15:41
Gösterim: 2427