Türkiye’de sporun cinsiyeti henüz kırılamadı




Dünya Voleybol Federasyonu’nun heykelini yaptıracağı sayılı sporcular arasında yer alan milli takımın sayı kraliçesi Neslihan Demir Darnel, kazandırdığı maçlarla Türk kadının voleybol gibi zor bir spor dalında da ne kadar başarılı olabileceğini gösterdi.

neslihan_demiz-darnel“Türkiye’de çoğu alanda olduğu gibi sporun da cinsiyeti kırılmış değil” diyen Darnel, voleybolda ulaşılan sonuçların bu tablonun değişmesine olumlu katkılar sunsa da daha zamana ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Darnel, kadın ya da erkek başarılı sporcuların aynı değeri gördüğüne işaret ederek, kadınların iş dünyasında olduğu kadar sporda da aktif olması gerektiğini düşünüyor.
Arkeolog olma hayalleri kurarken 12 yaşında voleybolla tanışan Neslihan Demir Darnel, bugün tarihe adını altın harflerle yazdırmayı başarmış az sayıdaki kadın sporcudan biri. Milli takımın smaçlarıyla rakiplerine korku salan üyesi Darnel, aynı zamanda Türkiye’de voleybolun kadınların en başarılı olduğu spor dalı haline gelmesine de büyük katkılar sunanlar arasında. Darnel, gerek oynadığı Eczacıbaşı Spor Kulübüyle, gerekse milli takımla yeni hedeflere doğru ilerlemeyi sürdürürken yeni nesle voleybolu sevdirmek için harekete geçti. Birkaç yıldır aklında olan genç sporcular yetiştirme fikrini eşiyle birlikte kurduğu N Onyedi Spor Okulları’yla hayata geçiren Darnel, oyunculuğu bıraktıktan sonra da voleybolun mutfağında yöneticilik kariyerini sürdüreceğini söylüyor.

Voleybol denilince akla gelen ilk isimlerden birisiniz. Hem Milli Takım hem de kulüpler bazında birçok başarıya imza attınız. Öncelikle sizi daha yakından tanıyabilir miyiz? Voleybol ile yollarınız nasıl kesişti?

1983’te Eskişehir’de doğdum. 12 yaşından bu yana voleybol oynuyorum. Voleybola, 1995’te Eskişehir DSİ Bentspor Kulübü’nde başladım. 1998’de Yeşilyurt Spor Kulübü´ne transfer oldum. Yeşilyurt’ta dört sene forma giydikten sonra 2002’de Vakıfbank Güneş Sigorta Kulübü’ne transfer oldum. İlk yurtdışı deneyimimi; 2006 -2007 sezonunda İspanya´nın Spar Tenerife Marichal Takımı’nda yaşadım. Tenerife’deyken hamilelik nedeniyle bir sezon voleybola ara verdim ve sonrasında Tenerife Kulübü´nün kapanmasıyla Vakıfbank Güneş Sigorta’ya döndüm. İki sezon bu kulüpte voleybola devam ettim. 2010 - 2011 sezonundan bu yana ve gelecek iki sezon Eczacıbaşı Spor Kulübü’nde oynayacağım. 1999'dan bu yana da milli takım sporcusuyum.

Arkeolog olmayı düşlerken bir anda kendinizi voleybol dünyasının içinde bulduğunuzu biliyoruz. Okul yıllarınıza dönersek, Neslihan Darnel nasıl bir öğrenciydi?

Dürüst olmak gerekirse çok iyi bir öğrenci değildim. Hatta çok içine kapanık ve çekingen bir öğrenciydim. Zayıf not almazdım ama her notum da 5 değildi. Genelde zor olan konularda başarılıydım ama senelerce matematikte kümeleri anlayamadım.

Tabir-i caizse erkeklerin egemenliğindeki bu alanda kadın sporcu olmanın ne gibi avantajlarını ve dezavantajlarını yaşıyorsunuz?

Kendi adıma konuşursam, ben kadın bir sporcu olmanın dezavantajlarını çok fazla yaşamadım. Sağlanan imkanlar paralelinde kızlar ilk başlarda zorluklarla karşılaşabilirler. Ailelerin, çevrenin bakış açısı anlamında da sorunlar yaşayabilirler.
Bir de sporun seyirci kısmında da erkek egemenliği var. Bundan kaynaklı rahatsızlıklarımız olabiliyor. Bazen yaptığımız spor gereği, giydiğimiz kıyafet, bazı seyircilerin farklı nedenlerle maça geldiklerini biz oyunculara hissettirebiliyor. Bir de seyirci küfürlerine kulak tıkamak sporcu için oldukça zor… Ama profesyonel oldukça bunları da aşıyorsunuz.

Türkiye’de son yıllarda kadın sporcular önemli başarılara imza atıyorlar. Başarı grafiğindeki bu yükselişte etkili olan faktörler sizce neler? Başka hangi adımların atılmasına ihtiyaç var?

Türkiye’de genel olarak spora ilginin arttığını söyleyebilirim. Artık aileler ve okullar çok daha bilinçli. İyi bir eğitimin yanı sıra sporun; çocuk ve gençlerin hayatlarının bir parçası olsun istenmeye başladı. Bu başarıda, zihniyet değişikliği en önemli etken sanıyorum. Vizyon değiştikçe ve de imkan sağlandıkça insanlar kendilerini farklı alanlarda deneyimleyip, yeteneklerini bulmaya çalışıyor. Bu da keşfedilmeyi sağlıyor. Kadın her alanda var oldukça her zaman başarılı olacaktır. Spor da bunun en iyi göstergesi...
Çok küçük yaşlardan bu yana spor, yaşamımın önemli bir parçası. Bana disiplinli ve programlı olmayı, zamanı iyi kullanmayı öğretti. Ailelerden, öğretmenlerden ve okulların yönetimlerinden, çocuklarımıza ve gençlerimize; sporu sevdirmelerini, yapmaya teşvik etmelerini, gereken tüm olanakları sunmalarını ve yeteneği olanların da spora kazandırılması için çaba harcamalarını diliyorum. Tüm bunlar ülkemize sağlıklı, pırıl pırıl bir nesil kazandıracak.
Voleybola ilgisi olan gençlere neler tavsiye edersiniz?
Çok çalışmak, disiplinli ve sabırlı olmak... Bu yalnızca voleybol sporu ile ilgilenenler için değil, her iş alanında olması ve yapılması gereken şeyler bence. Başarının ancak böyle geleceğini düşünüyorum.
Ama voleybol özelinde değerlendirmek gerekirse, eğer yeteneğiniz varsa, üzerine çok çalışmalısınız. Voleybolu iş olarak seçmeli, çok iyi takip etmeli ve bol bol voleybol maçı seyretmelisiniz. Aynı zamanda sporcu disiplini içinde kendinize ve beslenmenize de çok önem vermelisiniz.

neslihan_demirdarnelMESLEK SEÇİMİNDE TERCİHİ KIZIMA BIRAKACAĞIM

29 yaşındaki Neslihan Darnel’in 4 yaşında bir kızı da var: Zeynep Penelope Darnel. Deplasman maçları ile kamplar arasında mekik dokurken ev ve iş yaşamını dengede tutmak için yoğun çaba sarfeden Darnel en büyük desteği annesinden ve babasından görüyor. “Ben yokken, onlar her zaman eşimle birlikte, en büyük destekçilerim” diyen Darnel, işinin dışında kalan tüm zamanını, kızı ve eşiyle geçirmeye çalıştığını söylüyor. Kızının şimdiden okul öncesi öğrenimine başladığını ve çok istekli olduğunu anlatan Darnel, “Kızınızın da sizin gibi bir sporcu olmasını ister misiniz?” sorumuza şu yanıtı veriyor: “Voleybol kızlar için çok uygun bir spor, ayrıca bir takım sporu olması nedeniyle de tavsiye edebileceğim bir branş. Kızım ileride voleybol oynamak ya da sporcu olmak ister mi bilemiyorum. İsterse engel olmam, ama olması için de zorlamam. İstediği ve sevdiği şeyleri yapması beni de mutlu eder. Bir anne olarak her zaman, istediği her alanda ona destek olacağım.”

KARİYERİ SAYISIZ BAŞARIYLA DOLU!
- 2011 Bayanlar Dünya Grand Prix Avrupa Kıtası Elemeleri “En Değerli Oyuncu-MVP” ve “En Skorer Oyuncu”
- 2011 Avrupa Voleybol Şampiyonası ‘En Skorer Oyuncu’
- 2010 Dünya altıncısı ve şampiyonanın ‘En Skorer Oyuncu’
- 2009 Indesit Avrupa Şampiyonlar Ligi ‘En İyi Servis Atan Oyuncu’ ve ‘En Skorer Oyuncu’
- 2007 Indesit Avrupa Sampiyonlar Ligi ‘En İyi İkinci Servis Atan Oyuncu’
- 2006 Dünya Şampiyonası (Japonya) ‘En skorer oyuncu’
- 2006 Indesit Avrupa Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finali ‘En Skorer Oyuncu’
- 2006 Indesit Avrupa Şampiyonlar Ligi ‘En İyi Servis Atan Oyuncu’
- 2005 Indesit Avrupa Şampiyonlar Ligi ‘En skorer oyuncu’ ve ‘En iyi servis atan oyuncu’
- 2004 Avrupa Top Teams Kupası Dörtlü Finali ‘En değerli oyuncu-MVP’ ve ‘En İyi Servis Atan Oyuncu’   
- 2003 Dünya Kupası (Japonya) ‘En İyi İkinci Skorer’ ve ‘En İyi İkinci Servis Atan Oyuncu’
- 1999'dan bu yana Milli Takım sporcusu.
 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.