Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanlığı, ALO 147 iletişim hattını geçen ayın verilerine göre yüzde 58 oranında erkekler, yüzde 42 oranında kadınlar aradı.
Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) eğitime ilişkin soruları yanıtladığı ''ALO 147'' hattı, hem yurt içi hem yurt dışından talep görüyor. Yurt dışından en çok Almanya'daki vatandaşların aradığı iletişim hattına Tonga, Güney Afrika, Vietnam'dan bile ulaşılıyor.
Bilgi edinme, talep, şikayet, görüş ve önerilere ilişkin çağrılar, Van Erciş'teki iletişim merkezince, taşra teşkilatlarınca, merkez teşkilatı destek bürolarınca yanıtlanıyor.
Bu yılın başından ekim ayına kadar iletişim merkezine 978 bin 482 başvuru yapıldı. Oluşturulan hizmet kayıtlarının yüzde 92'si bilgi edinme, yüzde 3'ü talep, yüzde 4'ü şikayet, yüzde 1'i görüş ve öneri olarak gerçekleşti.
En çok erkekler arıyor
Geçen ayın verilerine göre bakanlığı yüzde 58 oranında erkekler, yüzde 42 oranında kadınlar aradı. İletişim merkezinden hizmet alan vatandaşların çoğunluğunu öğrenciler oluşturdu. Öğrencilerin yanı sıra serbest meslek sahipleri, ev hanımları, öğretmenler, işçiler, memurlar, esnaf da Bakanlığı arayarak sorularını yöneltti.
ALO 147'yi en çok arayan erkekler arasında öğrencilerle serbest meslekte sahipleri yer alırken, kadınlar arasında ise öğrenci ve ev hanımları bulunuyor.
Yeni ortaöğretime geçiş sistemi de soruluyor
Bakanlıktan en çok açık öğretim lisesine ilişkin işlemlere dair bilgi isteniyor. Arama yapılan konular arasında yeni ortaöğretime geçiş sistemi, 4+4+4 eğitim sistemi, mevzuat, öğretmen adaylarının ilk atama şartları, lise öğrencilerin nakil işlemleri, e-okul ve protokol sınavlarına ilişkin konular yer alıyor.
Okula gönderilmek için yardım isteyen kız öğrencilerin aradığı iletişim merkezine, ilginç sorular da yöneltildi. Bir öğrenci velisi, matematik öğretmeninin sorusuyla ilgili bilgi almak için bakanlığı ararken, yaşlı bir kişi ise rastgele ulaştığı iletişim merkezinden evde mahsur kaldığı için yardım istedi.
Çok uzaklardan da aranıyor
ALO 147, yurt dışından da büyük ilgi görüyor. Yurt dışından gelen aramaların büyük çoğunluğunun içeriğini de bilgi edinme konuları oluşturuyor.
Bakanlık sırasıyla en çok Almanya, Fransa, KKTC, Avusturya, Suudi Arabistan, İsviçre, Belçika, Hollanda, ABD, Azerbaycan, Dubai, Irak ve İngiltere'den arandı.
Yurt dışından gelen taleplerin büyük bir kısmını açıköğretim lisesine ilişkin sorular oluşturdu. Bu konunun dışında en çok sorulan sorular arasında mevzuat bilgileri, ÖSYM işlemleri, Seviye Belirleme Sınavı, öğretmen atamaları yer aldı.
İletişim hattını az sayıda olsa da Tonga, Güney Afrika, Çin, Meksika, Vietnam, Lüksemburg, Çek Cumhuriyeti, İsrail'den de arayanl vatandaşlar oldu. Bakanlığı, Türkiye'ye kilometrelerce uzaktan arayan bu vatandaşların soruları açıköğretim lisesi, yurt dışı burs bilgi talebi ve öğrenci nakli gibi konular yönünde oldu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı, ALO 147 iletişim hattını geçen ayın verilerine göre yüzde 58 oranında erkekler, yüzde 42 oranında kadınlar aradı.
Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) eğitime ilişkin soruları yanıtladığı ''ALO 147'' hattı, hem yurt içi hem yurt dışından talep görüyor. Yurt dışından en çok Almanya'daki vatandaşların aradığı iletişim hattına Tonga, Güney Afrika, Vietnam'dan bile ulaşılıyor.
Bilgi edinme, talep, şikayet, görüş ve önerilere ilişkin çağrılar, Van Erciş'teki iletişim merkezince, taşra teşkilatlarınca, merkez teşkilatı destek bürolarınca yanıtlanıyor.
Bu yılın başından ekim ayına kadar iletişim merkezine 978 bin 482 başvuru yapıldı. Oluşturulan hizmet kayıtlarının yüzde 92'si bilgi edinme, yüzde 3'ü talep, yüzde 4'ü şikayet, yüzde 1'i görüş ve öneri olarak gerçekleşti.
En çok erkekler arıyor
Geçen ayın verilerine göre bakanlığı yüzde 58 oranında erkekler, yüzde 42 oranında kadınlar aradı. İletişim merkezinden hizmet alan vatandaşların çoğunluğunu öğrenciler oluşturdu. Öğrencilerin yanı sıra serbest meslek sahipleri, ev hanımları, öğretmenler, işçiler, memurlar, esnaf da Bakanlığı arayarak sorularını yöneltti.
ALO 147'yi en çok arayan erkekler arasında öğrencilerle serbest meslekte sahipleri yer alırken, kadınlar arasında ise öğrenci ve ev hanımları bulunuyor.
Yeni ortaöğretime geçiş sistemi de soruluyor
Bakanlıktan en çok açık öğretim lisesine ilişkin işlemlere dair bilgi isteniyor. Arama yapılan konular arasında yeni ortaöğretime geçiş sistemi, 4+4+4 eğitim sistemi, mevzuat, öğretmen adaylarının ilk atama şartları, lise öğrencilerin nakil işlemleri, e-okul ve protokol sınavlarına ilişkin konular yer alıyor.
Okula gönderilmek için yardım isteyen kız öğrencilerin aradığı iletişim merkezine, ilginç sorular da yöneltildi. Bir öğrenci velisi, matematik öğretmeninin sorusuyla ilgili bilgi almak için bakanlığı ararken, yaşlı bir kişi ise rastgele ulaştığı iletişim merkezinden evde mahsur kaldığı için yardım istedi.
Çok uzaklardan da aranıyor
ALO 147, yurt dışından da büyük ilgi görüyor. Yurt dışından gelen aramaların büyük çoğunluğunun içeriğini de bilgi edinme konuları oluşturuyor.
Bakanlık sırasıyla en çok Almanya, Fransa, KKTC, Avusturya, Suudi Arabistan, İsviçre, Belçika, Hollanda, ABD, Azerbaycan, Dubai, Irak ve İngiltere'den arandı.
Yurt dışından gelen taleplerin büyük bir kısmını açıköğretim lisesine ilişkin sorular oluşturdu. Bu konunun dışında en çok sorulan sorular arasında mevzuat bilgileri, ÖSYM işlemleri, Seviye Belirleme Sınavı, öğretmen atamaları yer aldı.
İletişim hattını az sayıda olsa da Tonga, Güney Afrika, Çin, Meksika, Vietnam, Lüksemburg, Çek Cumhuriyeti, İsrail'den de arayanl vatandaşlar oldu. Bakanlığı, Türkiye'ye kilometrelerce uzaktan arayan bu vatandaşların soruları açıköğretim lisesi, yurt dışı burs bilgi talebi ve öğrenci nakli gibi konular yönünde oldu.
Son Güncelleme: Çarşamba, 30 Ekim 2013 11:27
Gösterim: 1554
Bu yıl Seviye Belirleme Sınavı’nın (SBS) kaldırılarak yalnızca 8. sınıfların gireceği ortaöğretime geçiş ortak yazılı sınavlarının (TEOG) Cuma günü ve namaz vakitlerine denk gelmesine muhafazakar çevrelerden tepki geldi
Milli Eğitim Bakanlığı bu sene ilk defa ilköğretimlerde uygulayacağı, ortaokulların 8. sınıflarının gireceği Ortaöğretime Geçiş Ortak Yazılı Sınavları'nın tarihlerini açıkladı. Bakanlığın yayımladığı e-kılavuzda I. Dönem 28-29 Kasım ve II. Dönem mazeret sınavı 10 -11 Mayıs olarak deklare edildi. Bu tarihlerden 29 Kasım'a "Cuma gününe denk geldiği" için ÖĞDER'den itiraz geldi.
"Cuma vaktinde ve yemek saatinde sınav olmaz!"
Akit'in haberine göre, Şuurlu Öğretmenler Derneği(ÖĞDER) Erzurum Şube Başkanı Abdullah İkinci, 29 Kasım 2013'ün Cuma gününe denk geldiğine dikkat çekerek, "Cuma vaktinde ve yemek saatinde sınav olmaz!" dedi.
Öğleden sonraya alınsın
İkinci şunları kaydetti: "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sınavı Perşembe günü, İngilizce ortak sınavları Cuma günü saat 12 'ye konmuştur. Sınavlar perşembe ve Cuma günü öğlen yemeği vaktine hem de Cuma günü Cuma namazı saatine denk getirilmiştir. MEB, Sorunlara Çözüm üretirken milletimizin ortak değerlerini, eğitimin pedagojik ve psikolojik faktörlerini önemsemesini istiyoruz. Cuma günü Cuma vaktinde ve öğlen yemek saatinde sınavlarda görev alacak öğretmen, personel, görevli ve öğrenciler her açıdan mağdur edilecektir. Öğlede yemek saatinde yapılacak sınavın öğrencilerde başarısızlığa yol açacağının da bilinmesi gerekiyor. Günde üç sınav yapmayı planlayan MEB'in sınavların sonuncularını yani Din Kültürü ve İngilizce sınavlarını Perşembe ve Cuma günü öğleden sonra yapmasının hem pedagojik hem de etik olacağını düşünüyoruz."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Bu yıl Seviye Belirleme Sınavı’nın (SBS) kaldırılarak yalnızca 8. sınıfların gireceği ortaöğretime geçiş ortak yazılı sınavlarının (TEOG) Cuma günü ve namaz vakitlerine denk gelmesine muhafazakar çevrelerden tepki geldi
Milli Eğitim Bakanlığı bu sene ilk defa ilköğretimlerde uygulayacağı, ortaokulların 8. sınıflarının gireceği Ortaöğretime Geçiş Ortak Yazılı Sınavları'nın tarihlerini açıkladı. Bakanlığın yayımladığı e-kılavuzda I. Dönem 28-29 Kasım ve II. Dönem mazeret sınavı 10 -11 Mayıs olarak deklare edildi. Bu tarihlerden 29 Kasım'a "Cuma gününe denk geldiği" için ÖĞDER'den itiraz geldi.
"Cuma vaktinde ve yemek saatinde sınav olmaz!"
Akit'in haberine göre, Şuurlu Öğretmenler Derneği(ÖĞDER) Erzurum Şube Başkanı Abdullah İkinci, 29 Kasım 2013'ün Cuma gününe denk geldiğine dikkat çekerek, "Cuma vaktinde ve yemek saatinde sınav olmaz!" dedi.
Öğleden sonraya alınsın
İkinci şunları kaydetti: "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sınavı Perşembe günü, İngilizce ortak sınavları Cuma günü saat 12 'ye konmuştur. Sınavlar perşembe ve Cuma günü öğlen yemeği vaktine hem de Cuma günü Cuma namazı saatine denk getirilmiştir. MEB, Sorunlara Çözüm üretirken milletimizin ortak değerlerini, eğitimin pedagojik ve psikolojik faktörlerini önemsemesini istiyoruz. Cuma günü Cuma vaktinde ve öğlen yemek saatinde sınavlarda görev alacak öğretmen, personel, görevli ve öğrenciler her açıdan mağdur edilecektir. Öğlede yemek saatinde yapılacak sınavın öğrencilerde başarısızlığa yol açacağının da bilinmesi gerekiyor. Günde üç sınav yapmayı planlayan MEB'in sınavların sonuncularını yani Din Kültürü ve İngilizce sınavlarını Perşembe ve Cuma günü öğleden sonra yapmasının hem pedagojik hem de etik olacağını düşünüyoruz."
Son Güncelleme: Çarşamba, 30 Ekim 2013 09:35
Gösterim: 1598
Bakan Avcı, öğrencisi tarafından dövülen öğretmen Zambak'ı telefonla aradı
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, öğrencisinden dayak yiyen İngilizce öğretmeni Tuğba Zambak'ı telefonla aradı.
Bakanlıktan alınan bilgiye göre, Bakan Avcı, Sultangazi Dostluk İlköğretim Okulunda İngilizce öğretmeni olarak görev yapan ve öğrencisi tarafından dövülen Zambak'ı telefonla aradı.
Olaydan duyduğu üzüntüyü dile getiren Avcı, geçmiş olsun dileğini iletti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Bakan Avcı, öğrencisi tarafından dövülen öğretmen Zambak'ı telefonla aradı
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, öğrencisinden dayak yiyen İngilizce öğretmeni Tuğba Zambak'ı telefonla aradı.
Bakanlıktan alınan bilgiye göre, Bakan Avcı, Sultangazi Dostluk İlköğretim Okulunda İngilizce öğretmeni olarak görev yapan ve öğrencisi tarafından dövülen Zambak'ı telefonla aradı.
Olaydan duyduğu üzüntüyü dile getiren Avcı, geçmiş olsun dileğini iletti.
Son Güncelleme: Salı, 29 Ekim 2013 10:04
Gösterim: 970
Uzmanlar, mevcut sistemde özel okul sektöründeki doluluk oranının yüzde 45 civarında olduğunu ve dershanelerin özel okula dönüşümünün ardından bu oranın daha da düşeceğinden endişe ediyor.
Sabah Gazetesi Yazarı Sait Gürsoy, özel okul sektöründeki doluluk oranının yüzde 45 civarında olduğunu, özel okul haline getirilecek dershanelerin de işin içine girmesiyle pastanın küçüleceğini iddia etti.
Sait Gürsoy’un Yazısı;
Özel okula dönüşmek isteyen dershanelere tahsis edilecek arsa şartları ele alındı. Bu kurumlar için özel okullar yönetmeliği de yumuşatılıyor. Bu çerçevede spor salonu, bahçe metrekareleri gibi standartlarda da kolaylaştırmaya gidilecek.
İlk etapta dershanelerin bulunduğu binada özel okula dönüşebilmesinin önü açılacak. Hatta bir adım daha ileri gidiliyor, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) buralarda burslu öğrenci okutacak.
Ben de hep, kontenjanların dolması için MEB'in özel okullardan hizmet satın alması taraftarıyım.
Buraya çok dikkat etmek gerek, zaten özel okul sektöründe doluluk oranı yüzde 45 civarında. Özel okul haline getirilecek dershaneler de gelince pasta küçülecek. Araştırdım ve gördüm ki, önümüzdeki günlerde özel okullar da, bu konuda yavaş yavaş seslerini çıkarmaya başlayabilir. Yani durup dururken, bir kaosa ortaya çıkacak diye düşünüyorum.
Bu konuya çok dikkat edilmeli.
MEB'in, Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve yönetmeliğinde yapacağı değişikliklerle 1 Ocak'tan itibaren sınavlara yönelik öğrenci yetiştiren kurumlar için yeni bir dönem başlayacak. Değişikliklerle dershane kavramı milli eğitim sisteminden çıkarılacak.
Yeni düzenlemeye göre bundan sonra dershane adıyla kurum açılamayacak.
Ancak, danışmanlık adıyla kurulacak, okula yardımcı kuruluşlara da engel olunmayacak.
Sınavlara hazırlık söz konusuysa, öğrenciler binde bir puanın bile önemli olduğu bir sınava giriyorsa, merdiven altı demeyelim de, çok daha pahalı bir sistemle sınavlara hazırlanacak. Dershanelerin MEB'in denetiminden çıkması sınavlara hazırlık sürecinde hiçbir şey ifade etmez. Eğer öğrenci ve ailesi ek bir çalışma almak istiyorsa, bu onların en demokratik hakkıdır.
Ancak, bugünün çok üstünde fiyatlarla bu hizmeti alırlar, bu bir. İkincisi, kontrol devreden çıkacağı için öğretmen kalitesi orada çalışanların sistemine kalmış olur.
Bir eğitimci olarak dershanelerin kaldırılmasına taraftarım. Ancak, bir veli olarak duruma baktığımızda, en değerli varlığım çocuğumdur. Ben onun en iyi lise ya da üniversiteye gitmesini isterim. Bunun için de elimdeki maddi manevi imkânlar dâhilinde en iyisini yapmaya çalışırım. Dershaneye gönderirim ya da özel ders aldırırım. Çocuğunun geleceği için kim bunları yapmaz?
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Uzmanlar, mevcut sistemde özel okul sektöründeki doluluk oranının yüzde 45 civarında olduğunu ve dershanelerin özel okula dönüşümünün ardından bu oranın daha da düşeceğinden endişe ediyor.
Sabah Gazetesi Yazarı Sait Gürsoy, özel okul sektöründeki doluluk oranının yüzde 45 civarında olduğunu, özel okul haline getirilecek dershanelerin de işin içine girmesiyle pastanın küçüleceğini iddia etti.
Sait Gürsoy’un Yazısı;
Özel okula dönüşmek isteyen dershanelere tahsis edilecek arsa şartları ele alındı. Bu kurumlar için özel okullar yönetmeliği de yumuşatılıyor. Bu çerçevede spor salonu, bahçe metrekareleri gibi standartlarda da kolaylaştırmaya gidilecek.
İlk etapta dershanelerin bulunduğu binada özel okula dönüşebilmesinin önü açılacak. Hatta bir adım daha ileri gidiliyor, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) buralarda burslu öğrenci okutacak.
Ben de hep, kontenjanların dolması için MEB'in özel okullardan hizmet satın alması taraftarıyım.
Buraya çok dikkat etmek gerek, zaten özel okul sektöründe doluluk oranı yüzde 45 civarında. Özel okul haline getirilecek dershaneler de gelince pasta küçülecek. Araştırdım ve gördüm ki, önümüzdeki günlerde özel okullar da, bu konuda yavaş yavaş seslerini çıkarmaya başlayabilir. Yani durup dururken, bir kaosa ortaya çıkacak diye düşünüyorum.
Bu konuya çok dikkat edilmeli.
MEB'in, Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve yönetmeliğinde yapacağı değişikliklerle 1 Ocak'tan itibaren sınavlara yönelik öğrenci yetiştiren kurumlar için yeni bir dönem başlayacak. Değişikliklerle dershane kavramı milli eğitim sisteminden çıkarılacak.
Yeni düzenlemeye göre bundan sonra dershane adıyla kurum açılamayacak.
Ancak, danışmanlık adıyla kurulacak, okula yardımcı kuruluşlara da engel olunmayacak.
Sınavlara hazırlık söz konusuysa, öğrenciler binde bir puanın bile önemli olduğu bir sınava giriyorsa, merdiven altı demeyelim de, çok daha pahalı bir sistemle sınavlara hazırlanacak. Dershanelerin MEB'in denetiminden çıkması sınavlara hazırlık sürecinde hiçbir şey ifade etmez. Eğer öğrenci ve ailesi ek bir çalışma almak istiyorsa, bu onların en demokratik hakkıdır.
Ancak, bugünün çok üstünde fiyatlarla bu hizmeti alırlar, bu bir. İkincisi, kontrol devreden çıkacağı için öğretmen kalitesi orada çalışanların sistemine kalmış olur.
Bir eğitimci olarak dershanelerin kaldırılmasına taraftarım. Ancak, bir veli olarak duruma baktığımızda, en değerli varlığım çocuğumdur. Ben onun en iyi lise ya da üniversiteye gitmesini isterim. Bunun için de elimdeki maddi manevi imkânlar dâhilinde en iyisini yapmaya çalışırım. Dershaneye gönderirim ya da özel ders aldırırım. Çocuğunun geleceği için kim bunları yapmaz?
Son Güncelleme: Çarşamba, 30 Ekim 2013 09:20
Gösterim: 1694
Öğrenci affı geliyor mu? YÖK'ten öğrenci affıyla ilgili flaş açıklama. YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, öğrenci affıyla ilgili çalışmalara ilişkin, "Teknik olarak inceleme aşamasındayız" dedi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, öğrenci affıyla ilgili çalışmalara ilişkin, "Teknik olarak inceleme aşamasındayız" dedi.
Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve beraberindekiler, öğretim üyelerinin özlük haklarının iyileştirilmesine ilişkin hazırladıkları raporu sunmak için YÖK Başkanı Prof. Dr. Çetinsaya'yı makamında ziyaret etti.
Ziyaretin ardından yapılan ortak basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çetinsaya, bir gazetecinin ''Öğrenci affına ilişkin çalışmaların yapıldığına dair Meclis'ten haber geldi. Bu konuyal ilgili çalışmalarınız ne durumda?'' sorusuna ''Teknik olarak inceleme aşamasındayız. İnceliyoruz'' yanıtını verdi.
''Kasım ayında görüşülecek''
Öğretim üyelerinin maaşlarının artırılmasına ilişkin bir soru üzerine Çetinsaya, YÖK olarak talebi ilgili mercilere iletmekle, takip etmekle yükümlü olduğunu belirtti.
Çetinsaya, konunun somut olarak Bakanlar Kurulu'nun takdirinde olduğunu ifade etti.
Soruya ilişkin Gündoğdu da, akademisyenlerin mali durumlarına ilişkin konuların Kamu Personeli Danışma Kurulu'nda kasım ayı içerisinde görüşüleceğini söyledi.
Bu konunun biran önce çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade eden Gündoğdu, görüşmenin kasım ayının 20'sinden önce olabileceğini kaydetti.
Çetinsaya, ''Düzenleme kaç akademisyeni kapsayacak?'' sorusuna ise, 130 bin öğretim elemanını kapsadığı yanıtını verdi.
''Politikalarımız devam edecek''
''İşaret dilinin üneversitelerde seçmeli ders olarak verilmesi konusunda açıklama yapabilir misiniz?'' sorusu üzerine ise Çetinsaya, engelliler konusunun en önem verdikleri konulardan birisi olduğunu ifade etti.
İşaret dili dersinin de bu konuda bilinçli yapılan ve destekledikleri politakalardan birisi olduğunu belirten Çetinsaya, bu konuda ilgili kurumlarla yakından çalıştıklarını söyledi.
Çetinsaya, ''Bu sembolik olarak bir dersle kalmayacak. Engellilerle ilgili bir bütün olarak politikalarımızı devam ettireceğiz'' dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Öğrenci affı geliyor mu? YÖK'ten öğrenci affıyla ilgili flaş açıklama. YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, öğrenci affıyla ilgili çalışmalara ilişkin, "Teknik olarak inceleme aşamasındayız" dedi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, öğrenci affıyla ilgili çalışmalara ilişkin, "Teknik olarak inceleme aşamasındayız" dedi.
Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve beraberindekiler, öğretim üyelerinin özlük haklarının iyileştirilmesine ilişkin hazırladıkları raporu sunmak için YÖK Başkanı Prof. Dr. Çetinsaya'yı makamında ziyaret etti.
Ziyaretin ardından yapılan ortak basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çetinsaya, bir gazetecinin ''Öğrenci affına ilişkin çalışmaların yapıldığına dair Meclis'ten haber geldi. Bu konuyal ilgili çalışmalarınız ne durumda?'' sorusuna ''Teknik olarak inceleme aşamasındayız. İnceliyoruz'' yanıtını verdi.
''Kasım ayında görüşülecek''
Öğretim üyelerinin maaşlarının artırılmasına ilişkin bir soru üzerine Çetinsaya, YÖK olarak talebi ilgili mercilere iletmekle, takip etmekle yükümlü olduğunu belirtti.
Çetinsaya, konunun somut olarak Bakanlar Kurulu'nun takdirinde olduğunu ifade etti.
Soruya ilişkin Gündoğdu da, akademisyenlerin mali durumlarına ilişkin konuların Kamu Personeli Danışma Kurulu'nda kasım ayı içerisinde görüşüleceğini söyledi.
Bu konunun biran önce çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade eden Gündoğdu, görüşmenin kasım ayının 20'sinden önce olabileceğini kaydetti.
Çetinsaya, ''Düzenleme kaç akademisyeni kapsayacak?'' sorusuna ise, 130 bin öğretim elemanını kapsadığı yanıtını verdi.
''Politikalarımız devam edecek''
''İşaret dilinin üneversitelerde seçmeli ders olarak verilmesi konusunda açıklama yapabilir misiniz?'' sorusu üzerine ise Çetinsaya, engelliler konusunun en önem verdikleri konulardan birisi olduğunu ifade etti.
İşaret dili dersinin de bu konuda bilinçli yapılan ve destekledikleri politakalardan birisi olduğunu belirten Çetinsaya, bu konuda ilgili kurumlarla yakından çalıştıklarını söyledi.
Çetinsaya, ''Bu sembolik olarak bir dersle kalmayacak. Engellilerle ilgili bir bütün olarak politikalarımızı devam ettireceğiz'' dedi.
Son Güncelleme: Pazartesi, 28 Ekim 2013 15:51
Gösterim: 1719