Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Çankırı'da çocuklarıyla aynı üniversitede öğrenim gören 42 yaşındaki Durmuş Işıklı, tarlada çalışarak hem ailesinin geçimini sağlıyor hem de çocuklarını okutuyor.
Çocuklarıyla farklı zamanlarda aynı ilkokulu, ortaokulu ve liseyi bitiren baba Durmuş Işıklı, şimdi de oğlu Hüseyin (22) ve kızı Fatma Işıklı (20) ile aynı üniversitede öğrenim görüyor. Çankırı Karatekin Üniversitesi Kızılırmak Meslek Yüksekokulu Organik Tarım Programı'nda öğrenim gören Durmuş Işıklı'nın oğlu ve kızı ise İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü öğrencisi.
Baba Işıklı, gündüzleri çeltik ve hububat ekili tarlada çalışıp okula giderken, gece de geç saatlere kadar ders çalışarak 2 yıllık okulunu bitirmek için çaba sarf ediyor.
Oğlu Hüseyin ile bu yıl okulu bitireceklerini belirten Işıklı, "Kızım 2. sınıfta, oğlum ise 4. sınıfta. Ben de 2. sınıfta okuyorum. Bu yıl oğlumla birlikte mezun olacağız." dedi.
Gündüz tarlada geceleri ise ders başında
Işıklı, liseden sonra maddi imkansızlıklar nedeniyle çiftçilik yapmaya başladığını dile getirerek, "Yaklaşık 25 yıldır çiftçilik yapıyorum. Az arazim var. Bu nedenle bazen kendi arazimde bazen de yevmiyeyle çalışarak hayatımı sürdürmeye çalışıyorum. Hayatının koşuşturma içerisinde yoğun geçiyor. Geceleri 04.00'e kadar ders çalışarak okulumu bitirmek için mücadele ediyorum. Gündüzleri tarlada çalışarak hem ailemin geçimini sağlıyorum hem de kendimi ve çocuklarımı okutuyorum." diye konuştu.
Yıllar sonra çocukları ile birlikte okumaktan mutlu olduğunu dile getiren Işıklı, "Okulum bittikten sonra ne yapacağımı bilmiyorum. Kendi bölümümle alakalı bir iş yapmak istiyorum. İnşallah bu alanda bir iş bulurum." ifadelerini kullandı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Çankırı'da çocuklarıyla aynı üniversitede öğrenim gören 42 yaşındaki Durmuş Işıklı, tarlada çalışarak hem ailesinin geçimini sağlıyor hem de çocuklarını okutuyor.
Çocuklarıyla farklı zamanlarda aynı ilkokulu, ortaokulu ve liseyi bitiren baba Durmuş Işıklı, şimdi de oğlu Hüseyin (22) ve kızı Fatma Işıklı (20) ile aynı üniversitede öğrenim görüyor. Çankırı Karatekin Üniversitesi Kızılırmak Meslek Yüksekokulu Organik Tarım Programı'nda öğrenim gören Durmuş Işıklı'nın oğlu ve kızı ise İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü öğrencisi.
Baba Işıklı, gündüzleri çeltik ve hububat ekili tarlada çalışıp okula giderken, gece de geç saatlere kadar ders çalışarak 2 yıllık okulunu bitirmek için çaba sarf ediyor.
Oğlu Hüseyin ile bu yıl okulu bitireceklerini belirten Işıklı, "Kızım 2. sınıfta, oğlum ise 4. sınıfta. Ben de 2. sınıfta okuyorum. Bu yıl oğlumla birlikte mezun olacağız." dedi.
Gündüz tarlada geceleri ise ders başında
Işıklı, liseden sonra maddi imkansızlıklar nedeniyle çiftçilik yapmaya başladığını dile getirerek, "Yaklaşık 25 yıldır çiftçilik yapıyorum. Az arazim var. Bu nedenle bazen kendi arazimde bazen de yevmiyeyle çalışarak hayatımı sürdürmeye çalışıyorum. Hayatının koşuşturma içerisinde yoğun geçiyor. Geceleri 04.00'e kadar ders çalışarak okulumu bitirmek için mücadele ediyorum. Gündüzleri tarlada çalışarak hem ailemin geçimini sağlıyorum hem de kendimi ve çocuklarımı okutuyorum." diye konuştu.
Yıllar sonra çocukları ile birlikte okumaktan mutlu olduğunu dile getiren Işıklı, "Okulum bittikten sonra ne yapacağımı bilmiyorum. Kendi bölümümle alakalı bir iş yapmak istiyorum. İnşallah bu alanda bir iş bulurum." ifadelerini kullandı.
Son Güncelleme: Pazartesi, 13 Haziran 2016 14:59
Gösterim: 2607
KTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümünden 3 öğrenci, geliştirdikleri "Seralarda toprağın nem ve sıcaklık bilgilerinin uzaktan takibi ile akıllı sulama sistemi" ile üreticilere sera içinde birçok işlemi bir arada sunuyor.
Proje danışmanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Kahveci gözetiminde, son sınıf öğrencileri Mert Kolukırık, Ertuğrul Ustaömer ve Bilge Nur Taşdelen tarafından bitirme tezi olarak hazırlanan sistem, üreticilere adeta seraya sadece ekim ve hasat dönemlerinde girme imkanı tanıyarak, ürün verimliliğinin artırılmasına ve tarım ilacının kullanılmamasına da katkı sağlıyor. Proje yürütücüsü Mert Kolukırık, yaptığı açıklamada, seralarda bitkilerin büyümesi ve gelişmesi için uygun iklimin oluşmasının, sera içinde sıcaklık, bağıl nem, güneş ışınımı gibi değişkenlerin kontrol altına alınmasıyla sağlanacağını söyledi.
Sera içinde olması istenen iklimsel verilerin, sera dışındaki güneş, sıcaklık, yağmur gibi etkilerden dolayı sürekli değiştiğini de dile getiren Kolukırık, bu kapsamda oluşturdukları sistemin tam otomatik olarak çalıştığını belirtti.
Kolukırık, oluşturdukları sistemle sulama ve iklimlendirme yaptıklarına işaret ederek, "Akıllı sulamayı toprağın nem bilgilerine göre yapıyoruz. Toprak nemi istediğimiz seviyenin altındaysa sulama sistemimiz çalışıyor ve toprağa ozonlu su veriyoruz. Toprağa ozanlı su vermedeki amacımız toprağın minerallerini ve azotla olan ilişkisini maksimum düzeyde tutarak, çok daha verimli halde ürün yetiştirmek. Ayrıca iklimlendirme yapıyoruz. Onu da eğer sera ortamı çok sıcaksa ve istediğimiz değerin çok üzerindeyse, havalandırma sistemimiz çalışıyor. Havalandırma sistemimiz devreden çıktıktan sonra da sistemin yenilik unsuru olarak ozon jeneratörüyle ortama ozon veriyoruz."şeklinde konuştu
"Her bölgede her ürünü yetiştirmek için böyle bir sistem geliştirdik"
Ortama ozon vermedeki amaçlarının da zararlı parazitleri, mikroorganizmaları, haşereleri, tarım ilacı kullanmadan yok etmek olduğunu vurgulayan Kolukırık,"Bu şekilde tarım ilacı kullanmamış oluyoruz ve ürünler ve bitkiler için çok daha elverişli ortam hazırlıyoruz. Ayrıca ısıtma sistemimiz eğer sera ortamı çok soğuksa ki belli bir derecenin altındaysa bunu 10 derece olarak belirledik, ısıtma sistemimiz çalışıyor. Bunun dışında aydınlatma sistemimiz var. Bu aydınlatma sistemimiz karanlık havalarda bitkinin fotosentez yavaşlatma durumu olabiliyor, bu durumu engellemek ve bitkinin büyümesini hızlandırmak için aydınlatma sistemi ile mavi led döşedik."dedi.
Kolukırık, aydınlatma sisteminin mavi ledlerle çalıştığını belirterek, "Yaz aylarında da öğlen 12 ile 4 arasında güneş ışınlarının çok dik geldiği açılarda, seranın aşırı ısınması önlemek için gölgelendirme sistemimiz var. Bu sistemle perdeyi kapatarak güneş ışınlarının olumsuz etkilerini de önlemiş oluyoruz. Seranın bu şekilde aşırı ısınmasının da önüne geçmiş oluyoruz." dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
KTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümünden 3 öğrenci, geliştirdikleri "Seralarda toprağın nem ve sıcaklık bilgilerinin uzaktan takibi ile akıllı sulama sistemi" ile üreticilere sera içinde birçok işlemi bir arada sunuyor.
Proje danışmanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Kahveci gözetiminde, son sınıf öğrencileri Mert Kolukırık, Ertuğrul Ustaömer ve Bilge Nur Taşdelen tarafından bitirme tezi olarak hazırlanan sistem, üreticilere adeta seraya sadece ekim ve hasat dönemlerinde girme imkanı tanıyarak, ürün verimliliğinin artırılmasına ve tarım ilacının kullanılmamasına da katkı sağlıyor. Proje yürütücüsü Mert Kolukırık, yaptığı açıklamada, seralarda bitkilerin büyümesi ve gelişmesi için uygun iklimin oluşmasının, sera içinde sıcaklık, bağıl nem, güneş ışınımı gibi değişkenlerin kontrol altına alınmasıyla sağlanacağını söyledi.
Sera içinde olması istenen iklimsel verilerin, sera dışındaki güneş, sıcaklık, yağmur gibi etkilerden dolayı sürekli değiştiğini de dile getiren Kolukırık, bu kapsamda oluşturdukları sistemin tam otomatik olarak çalıştığını belirtti.
Kolukırık, oluşturdukları sistemle sulama ve iklimlendirme yaptıklarına işaret ederek, "Akıllı sulamayı toprağın nem bilgilerine göre yapıyoruz. Toprak nemi istediğimiz seviyenin altındaysa sulama sistemimiz çalışıyor ve toprağa ozonlu su veriyoruz. Toprağa ozanlı su vermedeki amacımız toprağın minerallerini ve azotla olan ilişkisini maksimum düzeyde tutarak, çok daha verimli halde ürün yetiştirmek. Ayrıca iklimlendirme yapıyoruz. Onu da eğer sera ortamı çok sıcaksa ve istediğimiz değerin çok üzerindeyse, havalandırma sistemimiz çalışıyor. Havalandırma sistemimiz devreden çıktıktan sonra da sistemin yenilik unsuru olarak ozon jeneratörüyle ortama ozon veriyoruz."şeklinde konuştu
"Her bölgede her ürünü yetiştirmek için böyle bir sistem geliştirdik"
Ortama ozon vermedeki amaçlarının da zararlı parazitleri, mikroorganizmaları, haşereleri, tarım ilacı kullanmadan yok etmek olduğunu vurgulayan Kolukırık,"Bu şekilde tarım ilacı kullanmamış oluyoruz ve ürünler ve bitkiler için çok daha elverişli ortam hazırlıyoruz. Ayrıca ısıtma sistemimiz eğer sera ortamı çok soğuksa ki belli bir derecenin altındaysa bunu 10 derece olarak belirledik, ısıtma sistemimiz çalışıyor. Bunun dışında aydınlatma sistemimiz var. Bu aydınlatma sistemimiz karanlık havalarda bitkinin fotosentez yavaşlatma durumu olabiliyor, bu durumu engellemek ve bitkinin büyümesini hızlandırmak için aydınlatma sistemi ile mavi led döşedik."dedi.
Kolukırık, aydınlatma sisteminin mavi ledlerle çalıştığını belirterek, "Yaz aylarında da öğlen 12 ile 4 arasında güneş ışınlarının çok dik geldiği açılarda, seranın aşırı ısınması önlemek için gölgelendirme sistemimiz var. Bu sistemle perdeyi kapatarak güneş ışınlarının olumsuz etkilerini de önlemiş oluyoruz. Seranın bu şekilde aşırı ısınmasının da önüne geçmiş oluyoruz." dedi.
Son Güncelleme: Pazartesi, 13 Haziran 2016 11:30
Gösterim: 1853
YÖK Başkanı Saraç, Alman Federal Meclisi'nde Ermeni iddialarına ilişkin alınan karara karşı, konunun üniversitelerde bilimsel zeminde ele alınması ve tartışılması gerektiğini belirterek, iddialara karşı uluslararası nitelikte akademik bir konferans düzenlenmesi çağrısı yaptı.
Saraç, yaptığı açıklamada, "Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı olarak, dünya kamuoyunu yıllardır maksatlı bir şekilde yanıltmaya yönelik olarak ortaya atılan sözde Ermeni soykırımı iddialarının ve tarihi meselelerin ülkelerin iç siyasetine alet edilerek parlamentoların onayına sunulmasını doğru bulmamaktayız." değerlendirmesinde bulundu.
Tarihçiler başta olmak üzere bilim insanlarının ve araştırmacıların ele alıp değerlendirmesi gereken bu tür bir iddianın, uluslararası siyasi arenada sık sık yankılanarak, bazı ülkelerce devleti ve milleti töhmet altında bırakan kararlara imza atılır hale getirilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Saraç, şunları kaydetti: "Alman Federal Meclisi'nde Ermeni iddialarına ilişkin alınan karara karşı konu, üniversitelerde bilimsel zeminde ele alınmalı ve tartışılmalıdır. Meselenin siyasi ve politik platformdan çıkarılıp, bilimsel düzeyde tartışılması gerektiğini düşünmekteyiz. Bu kapsamda, bütün akademik camiaya büyük görevler düşmektedir. Üniversitelerimizin ve dolayısıyla akademisyenlerimizin konuya ilişkin harekete geçmesini istemekteyiz. Bu iddialar, uluslararası nitelikte gerçekleştirilecek akademik bir konferansta ele alınmalıdır. Tarihi çarpıtarak hakikat gibi sunan bu tür ithamlara bilimsel alanda cevap verilmesi için faaliyetlerde bulunulmasının doğru olduğunu düşünmekteyiz."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
YÖK Başkanı Saraç, Alman Federal Meclisi'nde Ermeni iddialarına ilişkin alınan karara karşı, konunun üniversitelerde bilimsel zeminde ele alınması ve tartışılması gerektiğini belirterek, iddialara karşı uluslararası nitelikte akademik bir konferans düzenlenmesi çağrısı yaptı.
Saraç, yaptığı açıklamada, "Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı olarak, dünya kamuoyunu yıllardır maksatlı bir şekilde yanıltmaya yönelik olarak ortaya atılan sözde Ermeni soykırımı iddialarının ve tarihi meselelerin ülkelerin iç siyasetine alet edilerek parlamentoların onayına sunulmasını doğru bulmamaktayız." değerlendirmesinde bulundu.
Tarihçiler başta olmak üzere bilim insanlarının ve araştırmacıların ele alıp değerlendirmesi gereken bu tür bir iddianın, uluslararası siyasi arenada sık sık yankılanarak, bazı ülkelerce devleti ve milleti töhmet altında bırakan kararlara imza atılır hale getirilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Saraç, şunları kaydetti: "Alman Federal Meclisi'nde Ermeni iddialarına ilişkin alınan karara karşı konu, üniversitelerde bilimsel zeminde ele alınmalı ve tartışılmalıdır. Meselenin siyasi ve politik platformdan çıkarılıp, bilimsel düzeyde tartışılması gerektiğini düşünmekteyiz. Bu kapsamda, bütün akademik camiaya büyük görevler düşmektedir. Üniversitelerimizin ve dolayısıyla akademisyenlerimizin konuya ilişkin harekete geçmesini istemekteyiz. Bu iddialar, uluslararası nitelikte gerçekleştirilecek akademik bir konferansta ele alınmalıdır. Tarihi çarpıtarak hakikat gibi sunan bu tür ithamlara bilimsel alanda cevap verilmesi için faaliyetlerde bulunulmasının doğru olduğunu düşünmekteyiz."
Son Güncelleme: Çarşamba, 08 Haziran 2016 17:43
Gösterim: 1470
Üniversiteye yerleşen adaylar, elektronik kayıt işlemlerini 12-16 Ağustos, normal kayıtlarını da 15-19 Ağustos'ta yapacak.
Yükseköğretim Kurulundan (YÖK) yapılan açıklamaya göre, Yükseköğretim Genel Kurulu toplantısında 2016 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) takvimi görüşüldü. Buna göre, 2016-2017 eğitim-öğretim yılında da ek yerleştirme işleminde yeni program açılmayacak, sadece merkezi yerleştirmeden boş kalan kontenjanlara yerleştirme yapılacak. Üniversiteye yerleşen adaylar için elektronik kayıt tarihleri 12-16 Ağustos, normal kayıtlar 15-19 Ağustos, ek yerleştirme tercihleri 26-30 Ağustos, ek yerleştirme kayıt tarihleri ise 6-9 Eylül olarak belirlendi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Üniversiteye yerleşen adaylar, elektronik kayıt işlemlerini 12-16 Ağustos, normal kayıtlarını da 15-19 Ağustos'ta yapacak.
Yükseköğretim Kurulundan (YÖK) yapılan açıklamaya göre, Yükseköğretim Genel Kurulu toplantısında 2016 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) takvimi görüşüldü. Buna göre, 2016-2017 eğitim-öğretim yılında da ek yerleştirme işleminde yeni program açılmayacak, sadece merkezi yerleştirmeden boş kalan kontenjanlara yerleştirme yapılacak. Üniversiteye yerleşen adaylar için elektronik kayıt tarihleri 12-16 Ağustos, normal kayıtlar 15-19 Ağustos, ek yerleştirme tercihleri 26-30 Ağustos, ek yerleştirme kayıt tarihleri ise 6-9 Eylül olarak belirlendi.
Son Güncelleme: Cuma, 10 Haziran 2016 14:06
Gösterim: 1878
Konya'da FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında, bünyesinde Mevlana Üniversitesi bulunan Gevher Sultan Eğitim Araştırma Sağlık ve Kültür Vakfı'na mahkeme kararı ile kayyum atandı.
Konya'da "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması"na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, bünyesinde Mevlana Üniversitesi bulunan Gevher Sultan Eğitim Araştırma Sağlık ve Kültür Vakfı'na (GESAV) mahkeme kararı ile Konya'daFETÖ soruşturmasında GESAV'a kayyum atandıatandı.
Alınan bilgiye göre, Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, bünyesinde Mevlana Üniversitesi bulunan GESAV'ın yönetim kurulu üyelerinin tedbiren geçici olarak görevlerinden alınmalarına, Vakfın Yönetim Kurulu ve Mütevelli Heyeti adına tüm yetkileri kullanmak üzere, kayyum atanmasına karar verdi.
Başlatılan soruşturma sürüyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Konya'da FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında, bünyesinde Mevlana Üniversitesi bulunan Gevher Sultan Eğitim Araştırma Sağlık ve Kültür Vakfı'na mahkeme kararı ile kayyum atandı.
Konya'da "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması"na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, bünyesinde Mevlana Üniversitesi bulunan Gevher Sultan Eğitim Araştırma Sağlık ve Kültür Vakfı'na (GESAV) mahkeme kararı ile Konya'daFETÖ soruşturmasında GESAV'a kayyum atandıatandı.
Alınan bilgiye göre, Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, bünyesinde Mevlana Üniversitesi bulunan GESAV'ın yönetim kurulu üyelerinin tedbiren geçici olarak görevlerinden alınmalarına, Vakfın Yönetim Kurulu ve Mütevelli Heyeti adına tüm yetkileri kullanmak üzere, kayyum atanmasına karar verdi.
Başlatılan soruşturma sürüyor.
Son Güncelleme: Çarşamba, 08 Haziran 2016 10:37
Gösterim: 1313