Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Uzun bir eğitim öğretim sürecinden sonra sıcak yaz günlerinde tatilin, denizin keyfini çıkarmak yerine staj vb çalışma imkânlarından faydalanmak kulağa hiç de hoş gelmese de kendimiz için bunu yapmalıyız.
Uzun bir eğitim öğretim sürecinden sonra sıcak yaz günlerinde tatilin, denizin keyfini çıkarmak yerine staj vb çalışma imkânlarından faydalanmak kulağa hiç de hoş gelmese de kendimiz için bunu yapmalıyız. Hedef koyma, planlama ve disiplin kariyerimizi oluşturan en önemli unsurlar. Kendimizi geliştirme serüvenimizde özellikle yaz tatillerimizden feragat etmek durumundayız. Bir sürü alternatifimiz var, mutlaka değerlendirmeliyiz. Yurtdışı yaz okulları, Work and Travel, Erasmus yaz stajı, yabancı dil geliştirme programları vb daha birçok alternatifleri sıralayabiliriz. Hedefinize ve ihtiyacınıza göre bir program oluşturmalı ve kendinizi, sınırlarınızı zorlamalısınız. Maddi külfetini kışın çalışıp para biriktirerek çözme yoluna gidebilirsiniz.
Dil Okulları
Yabancı dil seviyeniz, özellikle İngilizcenizi geliştirmek için yaz dönemi bulunmaz bir fırsattır. İngiltere, Amerika, Kanada’nın yanı sıra, Malta gibi diğer merkezlere göre çok daha ucuz programlar bulabileceğiniz dil okullarına gidebilirsiniz. Dil okulu seçiminizi yaparken, maliyetleri göz önünde bulundurup, gideceğiniz yerin daha sakin ve uygun olmasına dikkat etmelisiniz.
Erasmus + Yaz Stajı
Hepimizin bildiği Erasmus + programının yükseköğretim öğrencileri için hibe desteği alacağınız yaz stajı programı, kariyer yolculuğunda özellikle Avrupa’yı tanımanın en güzel yolu. Üniversiteler Erasmus Placement programında oldukça başarılı staj olanaklarını öğrencilere sunuyor. Bana göre yükseköğretim hayatında Erasmus programına katılmamış bir öğrencinin, mezun olduktan sonra iş bulması oldukça zor. Şirketlerin işe alma süreçlerinde Erasmus + programına katılmış olmak oldukça önemli bir kriter olmaya başladı. Benden söylemesi.
Work and Travel
Yazılarımı takip edenler bilir. Work and Travel programından korkarım, çekincelerim vardır. Amerika’da çalışmak kulağa hep hoş gelmiştir ancak maalesef program çerçevesinde kötü deneyimler yaşayanların sayısı hiç de az değildir. Danışmanlık şirketini iyi seçip, Amerika merkez bölgelerinden birinde çalıştığınız taktirde yaz aylarını geçirmek için iyi bir alternatiftir, Work and Travel programı. Bir de kariyer hedefleriniz doğrultusunda bir kurumda çalışırsanız, başarısız olmak için hiçbir sebebiniz olmaz.
Yaz okulları
Avrupa, Amerika, Kore, Kanada, Japonya vb. birçok ülkede üniversitelerin yaz okulu programları mevcut. Bu programlarda hem kredi alabiliyor hem de kendinizi geliştirebiliyorsunuz. Özellikle İşletme, Hukuk ve Mühendislik bölümlerinde okuyan öğrenciler için bu programlar bulunmaz fırsat. Maliyetler dil okullarıyla karşılaştırıldığında daha uygun diyebiliriz.
Tüm bu yaz okulu alternatiflerinin ayarlamaları tabii ki en geç Mart ayı gibi tamamlanmış olmalı. Aksi halde programlardan faydalanamazsınız.
Erasmus+ yeni dönemi hayırlı olsun
2014-2020 yılları arasında Türkiye’nin Erasmus+ Programına katılımına ilişkin Katılım Anlaşması 19 Mayıs 2014 tarihinde imzalandı.. Bu anlaşma ile ülkemiz Program Üyesi Ülke sıfatıyla Erasmus + programından faydalanacak. Program Üyesi ülke olması demek, Türkiye’nin tüm hak ve sorumluluklarının AB üyesi ülkelerle eşit olması anlamına gelir. Anlaşma Bakanlar Kurulunda da onaylanmış olup, 17.06.2014 tarihli 29033 sayılı Resmi Gazetede de yayımlanmıştır. Yeni dönem hepimize hayırlı olsun.
Yeter derecede eğitime sahip olmalısın ki, çevrende insanları gereğinden büyük görmeyesin; fakat bilgeliği sağlayacak kadar da eğitimin olmalı ki, onları küçük görmeyesin. (M.L. BOREN)
Yasemin Çiçekçisoy
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Twitter: @yccsoy
Üst Kategori: ROOT Kategori: Yasemin Çiçekçisoy - Ulus. Eğ. Uz.
Uzun bir eğitim öğretim sürecinden sonra sıcak yaz günlerinde tatilin, denizin keyfini çıkarmak yerine staj vb çalışma imkânlarından faydalanmak kulağa hiç de hoş gelmese de kendimiz için bunu yapmalıyız.
Uzun bir eğitim öğretim sürecinden sonra sıcak yaz günlerinde tatilin, denizin keyfini çıkarmak yerine staj vb çalışma imkânlarından faydalanmak kulağa hiç de hoş gelmese de kendimiz için bunu yapmalıyız. Hedef koyma, planlama ve disiplin kariyerimizi oluşturan en önemli unsurlar. Kendimizi geliştirme serüvenimizde özellikle yaz tatillerimizden feragat etmek durumundayız. Bir sürü alternatifimiz var, mutlaka değerlendirmeliyiz. Yurtdışı yaz okulları, Work and Travel, Erasmus yaz stajı, yabancı dil geliştirme programları vb daha birçok alternatifleri sıralayabiliriz. Hedefinize ve ihtiyacınıza göre bir program oluşturmalı ve kendinizi, sınırlarınızı zorlamalısınız. Maddi külfetini kışın çalışıp para biriktirerek çözme yoluna gidebilirsiniz.
Dil Okulları
Yabancı dil seviyeniz, özellikle İngilizcenizi geliştirmek için yaz dönemi bulunmaz bir fırsattır. İngiltere, Amerika, Kanada’nın yanı sıra, Malta gibi diğer merkezlere göre çok daha ucuz programlar bulabileceğiniz dil okullarına gidebilirsiniz. Dil okulu seçiminizi yaparken, maliyetleri göz önünde bulundurup, gideceğiniz yerin daha sakin ve uygun olmasına dikkat etmelisiniz.
Erasmus + Yaz Stajı
Hepimizin bildiği Erasmus + programının yükseköğretim öğrencileri için hibe desteği alacağınız yaz stajı programı, kariyer yolculuğunda özellikle Avrupa’yı tanımanın en güzel yolu. Üniversiteler Erasmus Placement programında oldukça başarılı staj olanaklarını öğrencilere sunuyor. Bana göre yükseköğretim hayatında Erasmus programına katılmamış bir öğrencinin, mezun olduktan sonra iş bulması oldukça zor. Şirketlerin işe alma süreçlerinde Erasmus + programına katılmış olmak oldukça önemli bir kriter olmaya başladı. Benden söylemesi.
Work and Travel
Yazılarımı takip edenler bilir. Work and Travel programından korkarım, çekincelerim vardır. Amerika’da çalışmak kulağa hep hoş gelmiştir ancak maalesef program çerçevesinde kötü deneyimler yaşayanların sayısı hiç de az değildir. Danışmanlık şirketini iyi seçip, Amerika merkez bölgelerinden birinde çalıştığınız taktirde yaz aylarını geçirmek için iyi bir alternatiftir, Work and Travel programı. Bir de kariyer hedefleriniz doğrultusunda bir kurumda çalışırsanız, başarısız olmak için hiçbir sebebiniz olmaz.
Yaz okulları
Avrupa, Amerika, Kore, Kanada, Japonya vb. birçok ülkede üniversitelerin yaz okulu programları mevcut. Bu programlarda hem kredi alabiliyor hem de kendinizi geliştirebiliyorsunuz. Özellikle İşletme, Hukuk ve Mühendislik bölümlerinde okuyan öğrenciler için bu programlar bulunmaz fırsat. Maliyetler dil okullarıyla karşılaştırıldığında daha uygun diyebiliriz.
Tüm bu yaz okulu alternatiflerinin ayarlamaları tabii ki en geç Mart ayı gibi tamamlanmış olmalı. Aksi halde programlardan faydalanamazsınız.
Erasmus+ yeni dönemi hayırlı olsun
2014-2020 yılları arasında Türkiye’nin Erasmus+ Programına katılımına ilişkin Katılım Anlaşması 19 Mayıs 2014 tarihinde imzalandı.. Bu anlaşma ile ülkemiz Program Üyesi Ülke sıfatıyla Erasmus + programından faydalanacak. Program Üyesi ülke olması demek, Türkiye’nin tüm hak ve sorumluluklarının AB üyesi ülkelerle eşit olması anlamına gelir. Anlaşma Bakanlar Kurulunda da onaylanmış olup, 17.06.2014 tarihli 29033 sayılı Resmi Gazetede de yayımlanmıştır. Yeni dönem hepimize hayırlı olsun.
Yeter derecede eğitime sahip olmalısın ki, çevrende insanları gereğinden büyük görmeyesin; fakat bilgeliği sağlayacak kadar da eğitimin olmalı ki, onları küçük görmeyesin. (M.L. BOREN)
Yasemin Çiçekçisoy
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Twitter: @yccsoy
Son Güncelleme: Salı, 08 Temmuz 2014 10:03
Gösterim: 2768
Bu yıl 66.si düzenlenen NAFSA fuarına “Study In Turkey” standında bulunan temsilci üniversitelerimiz çok popülerdi.
NAFSA, her yıl Mayıs ayının son haftasında Amerika’da düzenlenen tüm dünyadan üniversite uluslar arası temsilcilerini buluşturan en önemli eğitim fuarlarından biridir. Bana göre eğitim fuarları içinde en iyisi, en profesyonelidir. Uluslararası işbirliklerini arttırma ve geliştirme için en faydalı fuarlardan biri olmasının yanında NAFSA, sunulan eğitimler ve oturumlarla oldukça faydalı etkinliklere sahiptir. Türkiye’de özellikle DEİK Eğitim Ekonomisi İş Konseyi ile birlikte NAFSA fuarına her geçen sene daha aktif katılım sağlamayı başarıyor.
Study in Turkey standı ve Türk Üniversiteleri çok popülerdi
Bu yıl 66.si düzenlenen NAFSA fuarına “Study In Turkey” standında bulunan temsilci üniversitelerimiz çok popülerdi.
NAFSA, ülkemiz üniversitelerine yönelik görünürlük ve farkındalığın arttırılması noktasında önemli bir öneme sahip. NAFSA’ya katılan yaklaşık 20 üniversite temsilcileri üniversitelerimizin yanında Türk Eğitim sisteminin de tanıtımını yapıyor. Bu bilinçle katılan tüm üniversitelere ve temsilcilerine teşekkür ederiz.
Dileğim üniversitelerle yapılan bu işbirliklerinin sadece yazıda kalmaması mutlaka işbirliklerinin derinleştirilmesi, öğrencilerin ve fakültelerin yüksek düzeyde faydalanmasıdır. Maalesef kağıtta duran birçok anlaşmalar yapılıyor, öğrencilerimize fayda sağlamayan anlaşma gerçek amacına ulaşmış sayılmaz.
Ben de Haliç Üniversitesini temsilen NAFSA fuarına katıldım. Önümüzdeki yıllarda öğrencilerimize farklı yurtdışı olanakların kapısının açılacağı birçok anlaşma zeminini hazırladım.
YÖK üst düzeyde NAFSA’ya katılım sağladı.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya ve heyeti NAFSA’ya katılarak Türk standında bulunan üniversiteleri bizzat ziyaret etti. Bu ziyaret bana göre YÖK’ün yükseköğretimde uluslararasılaşma vizyonuna desteği açısından çok değerliydi. YÖK ve DEİK tarafından ortaklaşa düzenlenen o "Kıtalararası Eğitim Köprüsü" başlıklı oturumda Türkiye'deki yükseköğretim ve eğitim sektörünün uluslararası alanda artan önemi değerlendirildi. Çetinsaya, "Türkiye son on yılda yükseköğretime 21'inci yüzyıl ulusal ve uluslararası hedefleri kapsamında yapılan yatırımları anlattı. Tüm dünya ülkeleriyle eğitimde işbirliğine açık olduğumuzu ve sistem olarak bu ortaklığa hazır olduğumuzu vurguladı.
Ne mutlu ki artık üniversitelerimiz uluslararasılaşmanın önemini algıladı ve faaliyetlerini oldukça üst seviyede gerçekleştirmeye başladı. Eksikliklerimiz tabii ki var ama farkındalığın yaratılmış olması ve en önemlisi ülkenin en üst makamlarının desteğinin sağlanmış olması büyük avantaj. Daha da ileri gideceğimizden kısa zamanda üniversitelerimizin dünya çapında tanınan üniversitelerin arasına gireceğinden eminim. Kim bilir belki de dünya üniversiteler sıralamalarında üst seviyelerde üniversitelerimizi bir gün görebiliriz. Hayali bile güzel.
Yasemin Çiçekçisoy
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Twitter: @yccsoy
Üst Kategori: ROOT Kategori: Yasemin Çiçekçisoy - Ulus. Eğ. Uz.
Bu yıl 66.si düzenlenen NAFSA fuarına “Study In Turkey” standında bulunan temsilci üniversitelerimiz çok popülerdi.
NAFSA, her yıl Mayıs ayının son haftasında Amerika’da düzenlenen tüm dünyadan üniversite uluslar arası temsilcilerini buluşturan en önemli eğitim fuarlarından biridir. Bana göre eğitim fuarları içinde en iyisi, en profesyonelidir. Uluslararası işbirliklerini arttırma ve geliştirme için en faydalı fuarlardan biri olmasının yanında NAFSA, sunulan eğitimler ve oturumlarla oldukça faydalı etkinliklere sahiptir. Türkiye’de özellikle DEİK Eğitim Ekonomisi İş Konseyi ile birlikte NAFSA fuarına her geçen sene daha aktif katılım sağlamayı başarıyor.
Study in Turkey standı ve Türk Üniversiteleri çok popülerdi
Bu yıl 66.si düzenlenen NAFSA fuarına “Study In Turkey” standında bulunan temsilci üniversitelerimiz çok popülerdi.
NAFSA, ülkemiz üniversitelerine yönelik görünürlük ve farkındalığın arttırılması noktasında önemli bir öneme sahip. NAFSA’ya katılan yaklaşık 20 üniversite temsilcileri üniversitelerimizin yanında Türk Eğitim sisteminin de tanıtımını yapıyor. Bu bilinçle katılan tüm üniversitelere ve temsilcilerine teşekkür ederiz.
Dileğim üniversitelerle yapılan bu işbirliklerinin sadece yazıda kalmaması mutlaka işbirliklerinin derinleştirilmesi, öğrencilerin ve fakültelerin yüksek düzeyde faydalanmasıdır. Maalesef kağıtta duran birçok anlaşmalar yapılıyor, öğrencilerimize fayda sağlamayan anlaşma gerçek amacına ulaşmış sayılmaz.
Ben de Haliç Üniversitesini temsilen NAFSA fuarına katıldım. Önümüzdeki yıllarda öğrencilerimize farklı yurtdışı olanakların kapısının açılacağı birçok anlaşma zeminini hazırladım.
YÖK üst düzeyde NAFSA’ya katılım sağladı.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya ve heyeti NAFSA’ya katılarak Türk standında bulunan üniversiteleri bizzat ziyaret etti. Bu ziyaret bana göre YÖK’ün yükseköğretimde uluslararasılaşma vizyonuna desteği açısından çok değerliydi. YÖK ve DEİK tarafından ortaklaşa düzenlenen o "Kıtalararası Eğitim Köprüsü" başlıklı oturumda Türkiye'deki yükseköğretim ve eğitim sektörünün uluslararası alanda artan önemi değerlendirildi. Çetinsaya, "Türkiye son on yılda yükseköğretime 21'inci yüzyıl ulusal ve uluslararası hedefleri kapsamında yapılan yatırımları anlattı. Tüm dünya ülkeleriyle eğitimde işbirliğine açık olduğumuzu ve sistem olarak bu ortaklığa hazır olduğumuzu vurguladı.
Ne mutlu ki artık üniversitelerimiz uluslararasılaşmanın önemini algıladı ve faaliyetlerini oldukça üst seviyede gerçekleştirmeye başladı. Eksikliklerimiz tabii ki var ama farkındalığın yaratılmış olması ve en önemlisi ülkenin en üst makamlarının desteğinin sağlanmış olması büyük avantaj. Daha da ileri gideceğimizden kısa zamanda üniversitelerimizin dünya çapında tanınan üniversitelerin arasına gireceğinden eminim. Kim bilir belki de dünya üniversiteler sıralamalarında üst seviyelerde üniversitelerimizi bir gün görebiliriz. Hayali bile güzel.
Yasemin Çiçekçisoy
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Twitter: @yccsoy
Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Haziran 2014 08:17
Gösterim: 3208
Okullar kapanırken açılan okul: Yaz Okulu
Üniversite öğrencisi yaz tatilini nasıl değerlendirmeli?
Bu soruya Victor Hugo’un bir sözünü hatırlatarak yanıt vermek istiyorum. “Çalışmak hayat, düşünmek ışıktır” Benimde öğrencilere tavsiyem, çok çalışmak ve hayal etmek olacaktır. Bana göre yaz ayları, üniversite dışında yapılacak faaliyetlerle (dönem içinde başarısız olunan derslerin yazın alınması yerine) özellikle de kişisel gelişimine katkı sağlayacak şekilde değerlendirilmelidir. Liderlik, yaratıcılık ve kendilerine olan özgüvenleri arttıran projelerde yer almalı, kişi kendi sınırlarını aşmalıdır. Üniversite yıllarında çalışmak, kişide iletişim becerisini ve takım çalışmasına yatkınlık özelliklerini geliştirilmesine yol açar. Unutulmamalı ki üniversite bitiminde öğrencilerimizi oldukça güç iş hayatı koşulları bekliyor. Atı alanın Üsküdar’ı çoktan geçmiş olduğu bir dünyada, kendi ayaklarının üzerinde durmak oldukça güç ve kritik önemde. Özellikle yaz döneminde yapılan yurtiçi/yurtdışı stajlar, proje ve faaliyetler öğrencilerin kariyer yolculuğunda çok değerli.
Nasıl program bulacağım?
Uluslar arası gençlik kampları, gönüllü faaliyetleri, Ulusal Ajans tarafından yürütülen faaliyetler, UNESCO, ICEF ve Birleşmiş Milletler programları vb. gibi birçok olanak mevcut.
Au Pairlik Ne Demektir?
Yurtdışında çalışarak öğrenme programlarından biri olan “Au Pair” sistemidir. Bu program yabancı bir ülkede bir aile yanında kalıp, ailenin çocukları ve hafif ev işleriyle ilgilenme karşılığında ücretsiz barınma, yemek, cep harçlığı ve dil okuluna devam edebilme imkânı sağlamaktadır. Yabancı dili ilerletmenizde son derece önemli bir programdır. Au Pair sistemine katılan aileler size yabancı dil seviyenizi ilerletmenizde çok yardımcı olacaklardır.
Uluslararası Gençlik Kampları
Gönüllü Çalışma Kampları, dünyanın değişik ülkelerinden insanların belli bir ortak amaç için işgücünü ortaya koydukları alanlardır. Okul, hastane onarımı, ağaçlandırma gibi birçok sosyal, kültürel ve barışçı amaçların gerçekleştiği bu kamplardan her yıl binlerce genç yararlanmaktadır. Uluslar arası gençlik kamplarına katılan gençlerin yaşadıkları deneyimler, tüm hayatları boyunca onlara bir artı değer olarak geri döndüğünden eminim.
ABD'deki çalışarak tatil olanakları: Camp America ve Work&Holiday programları
Tüm Dünya'dan yaklaşık 12.000 kişiye her yaz ABD'de hem çalışma hem de tatil fırsatı sunan bu programlar, ABD'ye J-1 vizesi tahsis edebilen Amerikan vakıflarının sponsorluğunda gerçekleşir. Uçak biletiniz dışındaki konaklama ve yemek masraflarınızın karşılandığı bu programlarda ayrıca haftada 20-50 dolar arası harçlık kazanabilirsiniz. Çalışma süresi en az 9-10 hafta ile sınırlanmıştır ve bu süre sonunda ABD'de 2 hafta daha kalma hakkınız vardır. Başvuru için 18–37 yaşları arasında ve en az lise mezunu olmak, çok iyi düzeyde İngilizce bilmek, sabıkalı olmamak, vakıf temsilcilikleri tarafından açılan yapılan mülakatlarda başarılı olmanız gerekmektedir.
Erasmus Köşesi
Ulusal ajans 2013-2014 Erasmus hibelerini açıkladı. Üniversiteler talep ettikleri hibeleri aldılar. Yeni akademik yılda tüm üniversitelerimize başarılar diliyorum. Programı yürütmekte olduğum Haliç Üniversitesi de hibe oranlarını arttırarak 321.600 Avroya ulaştı. Şimdi önemli olan bu hibeleri yerinde kullanarak, gerçek değişimlere imza atmak. Emeği geçen herkese teşekkürler.
“Sıkı bir çalışmanın yerini hiç bir şey alamaz. Deha yüzde bir ilham ve yüzde doksan dokuz terdir.” Thomas Alva Edison
Yasemin Çiçekçisoy
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Twitter: @yccsoy
Üst Kategori: ROOT Kategori: Yasemin Çiçekçisoy - Ulus. Eğ. Uz.
Okullar kapanırken açılan okul: Yaz Okulu
Üniversite öğrencisi yaz tatilini nasıl değerlendirmeli?
Bu soruya Victor Hugo’un bir sözünü hatırlatarak yanıt vermek istiyorum. “Çalışmak hayat, düşünmek ışıktır” Benimde öğrencilere tavsiyem, çok çalışmak ve hayal etmek olacaktır. Bana göre yaz ayları, üniversite dışında yapılacak faaliyetlerle (dönem içinde başarısız olunan derslerin yazın alınması yerine) özellikle de kişisel gelişimine katkı sağlayacak şekilde değerlendirilmelidir. Liderlik, yaratıcılık ve kendilerine olan özgüvenleri arttıran projelerde yer almalı, kişi kendi sınırlarını aşmalıdır. Üniversite yıllarında çalışmak, kişide iletişim becerisini ve takım çalışmasına yatkınlık özelliklerini geliştirilmesine yol açar. Unutulmamalı ki üniversite bitiminde öğrencilerimizi oldukça güç iş hayatı koşulları bekliyor. Atı alanın Üsküdar’ı çoktan geçmiş olduğu bir dünyada, kendi ayaklarının üzerinde durmak oldukça güç ve kritik önemde. Özellikle yaz döneminde yapılan yurtiçi/yurtdışı stajlar, proje ve faaliyetler öğrencilerin kariyer yolculuğunda çok değerli.
Nasıl program bulacağım?
Uluslar arası gençlik kampları, gönüllü faaliyetleri, Ulusal Ajans tarafından yürütülen faaliyetler, UNESCO, ICEF ve Birleşmiş Milletler programları vb. gibi birçok olanak mevcut.
Au Pairlik Ne Demektir?
Yurtdışında çalışarak öğrenme programlarından biri olan “Au Pair” sistemidir. Bu program yabancı bir ülkede bir aile yanında kalıp, ailenin çocukları ve hafif ev işleriyle ilgilenme karşılığında ücretsiz barınma, yemek, cep harçlığı ve dil okuluna devam edebilme imkânı sağlamaktadır. Yabancı dili ilerletmenizde son derece önemli bir programdır. Au Pair sistemine katılan aileler size yabancı dil seviyenizi ilerletmenizde çok yardımcı olacaklardır.
Uluslararası Gençlik Kampları
Gönüllü Çalışma Kampları, dünyanın değişik ülkelerinden insanların belli bir ortak amaç için işgücünü ortaya koydukları alanlardır. Okul, hastane onarımı, ağaçlandırma gibi birçok sosyal, kültürel ve barışçı amaçların gerçekleştiği bu kamplardan her yıl binlerce genç yararlanmaktadır. Uluslar arası gençlik kamplarına katılan gençlerin yaşadıkları deneyimler, tüm hayatları boyunca onlara bir artı değer olarak geri döndüğünden eminim.
ABD'deki çalışarak tatil olanakları: Camp America ve Work&Holiday programları
Tüm Dünya'dan yaklaşık 12.000 kişiye her yaz ABD'de hem çalışma hem de tatil fırsatı sunan bu programlar, ABD'ye J-1 vizesi tahsis edebilen Amerikan vakıflarının sponsorluğunda gerçekleşir. Uçak biletiniz dışındaki konaklama ve yemek masraflarınızın karşılandığı bu programlarda ayrıca haftada 20-50 dolar arası harçlık kazanabilirsiniz. Çalışma süresi en az 9-10 hafta ile sınırlanmıştır ve bu süre sonunda ABD'de 2 hafta daha kalma hakkınız vardır. Başvuru için 18–37 yaşları arasında ve en az lise mezunu olmak, çok iyi düzeyde İngilizce bilmek, sabıkalı olmamak, vakıf temsilcilikleri tarafından açılan yapılan mülakatlarda başarılı olmanız gerekmektedir.
Erasmus Köşesi
Ulusal ajans 2013-2014 Erasmus hibelerini açıkladı. Üniversiteler talep ettikleri hibeleri aldılar. Yeni akademik yılda tüm üniversitelerimize başarılar diliyorum. Programı yürütmekte olduğum Haliç Üniversitesi de hibe oranlarını arttırarak 321.600 Avroya ulaştı. Şimdi önemli olan bu hibeleri yerinde kullanarak, gerçek değişimlere imza atmak. Emeği geçen herkese teşekkürler.
“Sıkı bir çalışmanın yerini hiç bir şey alamaz. Deha yüzde bir ilham ve yüzde doksan dokuz terdir.” Thomas Alva Edison
Yasemin Çiçekçisoy
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Twitter: @yccsoy
Son Güncelleme: Salı, 09 Temmuz 2013 08:51
Gösterim: 7186
İngilizce bilmenin en az Türkçe bilmek yada bilgisayar bilmek gibi doğal bir özellik olduğu günümüz iş dünyasında, başarılı olabilmek ve iyi bir kariyere sahip olabilmek için ikinci bir dile daha ihtiyaç duyuluyor. Yüksek düzeyde İngilizce konuşurken en azından İspanyolca, Japonca ya da Rusça gibi dillerden birinden orta düzeyde bilmek oldukça önemli. Tabi bir de önemli olan bu dilleri öğrenirken ülkelerin kültürlerini de öğrenmek kariyerinize zenginlik katacaktır.
Dil ülkelerin iletişim aracıdır
Ülkelerin küreselleşme seviyeleri, internet erişimi, ekonomisi, kültürü ve eğitim düzeyi İngilizce yeterliğini belirleyen faktörlerdir. Türkiye’de yabancı dil seviyesinin düşük olması maalesef eğitim sistemimizin kötü olması ile doğrudan alakalıdır.
Yabancı dil bilmeden bir kariyer sahibi olabilirsiniz elbette ancak maalesef kariyerinizde ilerlemeniz mümkün olamayacaktır. Yabancı dil öğrenmek, o dili konuşan ülkelerin kültürlerini de öğrenmektir aynı zamanda. Bilgi birikim ve deneyimler, yabancı dil ve kültürle birleştirildiği ölçüde zenginliğiniz artıyor. Bu bilinçle gençlerin ortaöğretim yıllarını geçirmelerini sağlamalıyız. Maalesef Orta Öğretim sistemimiz üniversite kontenjanlarına aday yetiştirmek ve çocukları eleme üzerine kurulmuş bir sistem üzerine inşa edilmiş durumda. Lise mezunu statüsündeki öğrencilerimiz test çözmek dışında, farklı birikimlere sahip olmadığı sürece başarılı olmalarına imkân yok. Dışarıda maalesef çok acımasız bir dünya var. Gençleri üniversite sınavında başarılı olmaları için test çözmeyi öğretmek yerine daha farklı birikimlere sahip olmalarını sağlamalıyız.
Yabancı dil öğrenimi okul öncesi eğitimle başlar!
Eğitim sistemimizde İngilizce programının ağırlığı düşüktür. Türkiye’de yabancı dil ve İngilizce öğretimi okul öncesinden başlatılıp, ilköğretimin birinci sınıfından itibaren İngilizce öğretmenleri tarafından verilmelidir. Finlandiya’nın PISA’daki başarısının temel sebebi okul öncesi eğitime verilen önemde saklıdır.
Finlandiya’nın sırrı ne?
Finlandiya eğitim sistemini başarıya götüren temel özelliğini eğitim altyapısının doğru kurgulanmasına bağlayabiliriz. Finlandiya eğitimde fırsat eşitliğini yaratmış, dil, din, ırk, ekonomik durum vb. ayırmaksızın tüm öğrencilere eşit haklar tanınmıştır. Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklara ihtimam gösterilip, öğrencileri aşağılamayan ve yarıştırmayan bir sistem oluşturulmuştur. Merkezden yönetilmeyen esnek eğitim programlarına sahip Finlandiya’da işbirliğini esas alan eğitim yöntemleri kullanılmaktadır. Başarı kurulan sistemin başarısıdır, şansa bırakılmamıştır.
İskandinav ülkeleri İngilizce öğrenimi için çok iyi bir fırsat
İskandinav ülkelerinde İngilizce öğretimi bütün öğrencilere zorunlu olarak verilmektedir. Ülkelerin İngilizce seviyelerinin yüksek olması bu durumun güzel bir sonucudur. Okul öncesi eğitimden yetişkin eğitimine kadar her kısımda İngilizce eğitimi almanız mümkündür. Tavsiyem yurtdışı özellikle yaz programlarını İskandinav ülkelerinde değerlendirmeniz. Programlar sanıldığı kadar pahalı da değil. Daha uygun maliyetlerde yaz programlara katılabileceğiniz Norveç, İsveç gibi İskandinav ülkelerini tercih edebilirsiniz. Bu ülkelerde programların maliyetleri daha uygundur.
Yasemin Çiçekçisoy
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Twitter: @yccsoy
Üst Kategori: ROOT Kategori: Yasemin Çiçekçisoy - Ulus. Eğ. Uz.
İngilizce bilmenin en az Türkçe bilmek yada bilgisayar bilmek gibi doğal bir özellik olduğu günümüz iş dünyasında, başarılı olabilmek ve iyi bir kariyere sahip olabilmek için ikinci bir dile daha ihtiyaç duyuluyor. Yüksek düzeyde İngilizce konuşurken en azından İspanyolca, Japonca ya da Rusça gibi dillerden birinden orta düzeyde bilmek oldukça önemli. Tabi bir de önemli olan bu dilleri öğrenirken ülkelerin kültürlerini de öğrenmek kariyerinize zenginlik katacaktır.
Dil ülkelerin iletişim aracıdır
Ülkelerin küreselleşme seviyeleri, internet erişimi, ekonomisi, kültürü ve eğitim düzeyi İngilizce yeterliğini belirleyen faktörlerdir. Türkiye’de yabancı dil seviyesinin düşük olması maalesef eğitim sistemimizin kötü olması ile doğrudan alakalıdır.
Yabancı dil bilmeden bir kariyer sahibi olabilirsiniz elbette ancak maalesef kariyerinizde ilerlemeniz mümkün olamayacaktır. Yabancı dil öğrenmek, o dili konuşan ülkelerin kültürlerini de öğrenmektir aynı zamanda. Bilgi birikim ve deneyimler, yabancı dil ve kültürle birleştirildiği ölçüde zenginliğiniz artıyor. Bu bilinçle gençlerin ortaöğretim yıllarını geçirmelerini sağlamalıyız. Maalesef Orta Öğretim sistemimiz üniversite kontenjanlarına aday yetiştirmek ve çocukları eleme üzerine kurulmuş bir sistem üzerine inşa edilmiş durumda. Lise mezunu statüsündeki öğrencilerimiz test çözmek dışında, farklı birikimlere sahip olmadığı sürece başarılı olmalarına imkân yok. Dışarıda maalesef çok acımasız bir dünya var. Gençleri üniversite sınavında başarılı olmaları için test çözmeyi öğretmek yerine daha farklı birikimlere sahip olmalarını sağlamalıyız.
Yabancı dil öğrenimi okul öncesi eğitimle başlar!
Eğitim sistemimizde İngilizce programının ağırlığı düşüktür. Türkiye’de yabancı dil ve İngilizce öğretimi okul öncesinden başlatılıp, ilköğretimin birinci sınıfından itibaren İngilizce öğretmenleri tarafından verilmelidir. Finlandiya’nın PISA’daki başarısının temel sebebi okul öncesi eğitime verilen önemde saklıdır.
Finlandiya’nın sırrı ne?
Finlandiya eğitim sistemini başarıya götüren temel özelliğini eğitim altyapısının doğru kurgulanmasına bağlayabiliriz. Finlandiya eğitimde fırsat eşitliğini yaratmış, dil, din, ırk, ekonomik durum vb. ayırmaksızın tüm öğrencilere eşit haklar tanınmıştır. Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklara ihtimam gösterilip, öğrencileri aşağılamayan ve yarıştırmayan bir sistem oluşturulmuştur. Merkezden yönetilmeyen esnek eğitim programlarına sahip Finlandiya’da işbirliğini esas alan eğitim yöntemleri kullanılmaktadır. Başarı kurulan sistemin başarısıdır, şansa bırakılmamıştır.
İskandinav ülkeleri İngilizce öğrenimi için çok iyi bir fırsat
İskandinav ülkelerinde İngilizce öğretimi bütün öğrencilere zorunlu olarak verilmektedir. Ülkelerin İngilizce seviyelerinin yüksek olması bu durumun güzel bir sonucudur. Okul öncesi eğitimden yetişkin eğitimine kadar her kısımda İngilizce eğitimi almanız mümkündür. Tavsiyem yurtdışı özellikle yaz programlarını İskandinav ülkelerinde değerlendirmeniz. Programlar sanıldığı kadar pahalı da değil. Daha uygun maliyetlerde yaz programlara katılabileceğiniz Norveç, İsveç gibi İskandinav ülkelerini tercih edebilirsiniz. Bu ülkelerde programların maliyetleri daha uygundur.
Yasemin Çiçekçisoy
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Twitter: @yccsoy
Son Güncelleme: Salı, 11 Mart 2014 08:16
Gösterim: 1933
Eğitimde fırsat eşitliğini yakalamak pratikte mümkün değil…
Başlığı okuyunca belki bana kızacak çok kişi olacak, kendince sebeplerini sıralayacaklar ama her ne kadar eğitim ve öğretim hakkı anayasal bir hak olsa da, eğitimde fırsat eşitliğinin teoride ancak mümkün olabileceği, pratikte olmayacağı bir gerçektir.
Neden mi?
Nedeni aslında çok basit. Eğitimde fırsat eşitliğini; bireye, yaşadığı bölge, kadın erkek ayrımı yapmadan, bilgi ve becerilerini geliştirebilmesi için eğitim-öğretim sağlamak, tüm eğitim olanaklarını en üst düzeyde bireylerin hizmetine sunarken bir yandan da bu amaçları yasalarla destekleme” şeklinde tanımlayabiliriz. Eğitimde fırsat eşitliği sadece eğitim ya da öğretim kurumlarına değil, aynı zamanda fiziki çevrenin imkânlarına da bağlı olduğu bir gerçektir. Türkiye’de bu durum karmaşık bir haldedir. Bölgesel farklılıklar ve gelişmişlik düzeyi eğitimde fırsat eşitliğini etkiler. Cumhuriyetin kurulmasından bu yana eğitimde fırsat eşitliğinin, istenen düzeye getirilemediğini düşünüyorum.
Peki ne yapmalı?
Eğitime erişimi kolaylaştıracak ve eğitimin kalitesini iyileştirecek adımlar atılmalı. Bölgesel farklılıkları ortadan kaldırmalı. Günümüz eğitim dünyasında bilgiye ulaşmak artık çok kolay. Lügatımıza yeni bir kavram girdi, “google it” artık internet sayesinde istemediğimiz kadar bilgiye ulaşabiliyoruz. Hem de oturduğumuz yerden. Bu bir lüks ama aynı zamanda bir dezavantaj. Arama motorlarından edindiğimiz bilgileri nasıl içeri çekip, bilgiyi nasıl dönüştüreceğiz noktasında öğretmenlerimize büyük iş düşüyor. Öğretmenler bize işte bu noktada bize koçluk yapmalılar.
Uluslararası eğitim tüm öğrencilerin hakkıdır.
Uluslar arası değişim programları eğitim sisteminin olmazsa olmazı haline gelmelidir. Öğrenciler öğrenim hayatlarının bir bölümünde mutlaka farklı bir ülkede farklı bir eğitim sisteminde öğrenim görmelidir. Sadece yükseköğretim yada Erasmus, Youth, Leonardo vb AB eğitim programlarından bahsetmiyorum. Lise yıllarında da yurtdışına gidebilmeli, o havayı solumalılar. Kim bilir Çin, Hongkong, Kore, Kanada,Amerika, Uzakdoğu vb. farklı yerlerde hayatlarının fırsatlarını yakalayabilirler.
Dünya Üniversiteler Servisi Lima Bildirgesi:
Akademik Özgürlük ve Yüksek Öğretim Kurumlarının Özerkliği
"Akademik özgürlük", akademik bir çevre üyelerinin tek tek yada toplu halde bilgiyi araştırma, inceleme, tartışma, belgeleme, üretme, yaratma, öğretme, anlatma veya yazma yoluyla edinmelerinde, geliştirmelerinde ve iletmelerindeki özgürlükleri anlamına gelir.
11'inci maddeye göre; devletler, tüm orta öğretim mezunları veya yüksek öğretim düzeyinde öğrenimlerini sürdürebileceklerini ispat edebilecek diğer kişiler için ücretsiz bir yüksek öğretim sistemi tasarlamak, düzenlemek ve yaşama geçirmek için tüm gerekli önlemleri almalıdırlar.
Kaynak: http://kinodelia.fisek.com.tr/yok.html
“İnsanların varlığını belirleyen şey, onların bilinçleri değildir; tam tersine, onların bilincini belirleyen, toplumsal varlıklarıdır.”
Karl Marx
Yasemin Çiçekçisoy
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Twitter: @yccsoy
Üst Kategori: ROOT Kategori: Yasemin Çiçekçisoy - Ulus. Eğ. Uz.
Eğitimde fırsat eşitliğini yakalamak pratikte mümkün değil…
Başlığı okuyunca belki bana kızacak çok kişi olacak, kendince sebeplerini sıralayacaklar ama her ne kadar eğitim ve öğretim hakkı anayasal bir hak olsa da, eğitimde fırsat eşitliğinin teoride ancak mümkün olabileceği, pratikte olmayacağı bir gerçektir.
Neden mi?
Nedeni aslında çok basit. Eğitimde fırsat eşitliğini; bireye, yaşadığı bölge, kadın erkek ayrımı yapmadan, bilgi ve becerilerini geliştirebilmesi için eğitim-öğretim sağlamak, tüm eğitim olanaklarını en üst düzeyde bireylerin hizmetine sunarken bir yandan da bu amaçları yasalarla destekleme” şeklinde tanımlayabiliriz. Eğitimde fırsat eşitliği sadece eğitim ya da öğretim kurumlarına değil, aynı zamanda fiziki çevrenin imkânlarına da bağlı olduğu bir gerçektir. Türkiye’de bu durum karmaşık bir haldedir. Bölgesel farklılıklar ve gelişmişlik düzeyi eğitimde fırsat eşitliğini etkiler. Cumhuriyetin kurulmasından bu yana eğitimde fırsat eşitliğinin, istenen düzeye getirilemediğini düşünüyorum.
Peki ne yapmalı?
Eğitime erişimi kolaylaştıracak ve eğitimin kalitesini iyileştirecek adımlar atılmalı. Bölgesel farklılıkları ortadan kaldırmalı. Günümüz eğitim dünyasında bilgiye ulaşmak artık çok kolay. Lügatımıza yeni bir kavram girdi, “google it” artık internet sayesinde istemediğimiz kadar bilgiye ulaşabiliyoruz. Hem de oturduğumuz yerden. Bu bir lüks ama aynı zamanda bir dezavantaj. Arama motorlarından edindiğimiz bilgileri nasıl içeri çekip, bilgiyi nasıl dönüştüreceğiz noktasında öğretmenlerimize büyük iş düşüyor. Öğretmenler bize işte bu noktada bize koçluk yapmalılar.
Uluslararası eğitim tüm öğrencilerin hakkıdır.
Uluslar arası değişim programları eğitim sisteminin olmazsa olmazı haline gelmelidir. Öğrenciler öğrenim hayatlarının bir bölümünde mutlaka farklı bir ülkede farklı bir eğitim sisteminde öğrenim görmelidir. Sadece yükseköğretim yada Erasmus, Youth, Leonardo vb AB eğitim programlarından bahsetmiyorum. Lise yıllarında da yurtdışına gidebilmeli, o havayı solumalılar. Kim bilir Çin, Hongkong, Kore, Kanada,Amerika, Uzakdoğu vb. farklı yerlerde hayatlarının fırsatlarını yakalayabilirler.
Dünya Üniversiteler Servisi Lima Bildirgesi:
Akademik Özgürlük ve Yüksek Öğretim Kurumlarının Özerkliği
"Akademik özgürlük", akademik bir çevre üyelerinin tek tek yada toplu halde bilgiyi araştırma, inceleme, tartışma, belgeleme, üretme, yaratma, öğretme, anlatma veya yazma yoluyla edinmelerinde, geliştirmelerinde ve iletmelerindeki özgürlükleri anlamına gelir.
11'inci maddeye göre; devletler, tüm orta öğretim mezunları veya yüksek öğretim düzeyinde öğrenimlerini sürdürebileceklerini ispat edebilecek diğer kişiler için ücretsiz bir yüksek öğretim sistemi tasarlamak, düzenlemek ve yaşama geçirmek için tüm gerekli önlemleri almalıdırlar.
Kaynak: http://kinodelia.fisek.com.tr/yok.html
“İnsanların varlığını belirleyen şey, onların bilinçleri değildir; tam tersine, onların bilincini belirleyen, toplumsal varlıklarıdır.”
Karl Marx
Yasemin Çiçekçisoy
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Twitter: @yccsoy
Son Güncelleme: Salı, 18 Haziran 2013 08:41
Gösterim: 4054