Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Zonguldak Valiliği, okulla ilgisi olmayan kişilerin, eğitim kurumlarının çevresinde, yakınında geliş- gidiş güzergahlarında beklemesini, gezinmesini yasakladı

Zonguldak Valiliği, öğrencileri, okul içi ve okul dışı zararlı alışkanlıklardan, okul çevresinden gelebilecek her türlü tehditten korumak amacıyla okulla ilgisi olmayan kişilerin, eğitim kurumlarının çevresinde, yakınında geliş- gidiş güzergahlarında beklemesini, gezinmesini yasakladı.

İl İdaresi Kanunu gereği Vali Erol Ayyıldız imzalı karar uyarınca okulların çevresinde önlemlerini artıran polis, Ticaret Meslek Lisesi önünde bekleyen 18 yaşındaki O.R.’ye 169 lira idari para cezası uyguladı.

İl sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanmasını düzenleyen İl İdaresi Kanunu’nun 11/c maddesi uyarınca Vali Erol Ayyıldız imzasını taşıyan 18 Ekim tarihli, ’Eğitim Öğretim Kurumları Çevresinde Bulunan ve Rahatsızlık Veren Satıcıların, Kişi ya da Toplulukların Men Edilmesine İlişkin Emir’, İl ve İlçe Emniyet Müdürlükleri’ne gönderildi.

Emirde, öğrencileri okul içi ve okul dışı tüm zararlı alışkanlıklardan, okul çevresinden gelebilecek her türlü tehditlerden koruyabilmek, velilerin çocuklarını huzur içinde okula gönderebilmelerini sağlamak amacıyla; öğrencilere karşı suç işleme hazırlığında olanlara (uyuşturucu ve çeteleşmeler), öğrencilere alkol ve sigara satışı yapanlara, çocuklara yönelik meydana gelebilecek yaralama, cinayet, yağma, hırsızlık, kapkaç, cinsel taciz olaylarına, okul ile ilgisi olmayan, öğrencileri rahatsız eden kişilere ve çocukların suça sürüklenmesine karşı önleyici ve destekleyici güvenlik tedbirlerinin alınması istendi.

OKUL ÇEVRESİNDE BEKLEMEK, GEZİNMEK YASAK

Zonguldak il sınırları içindeki tüm eğitim ve öğretim kurumlarını kapsayan emirde şöyle denildi:

"Okulla hiçbir şekilde ilişiği olmayan, okulda bir yakını olsa bile bunu bahane ederek suistimal eden, okul içinde, bina ve bahçe çevresinde, görünür konumda olmasa bile eğitim-öğretim kurumlarının yakınında, geliş-gidiş güzergahlarında bekleyen, gezinen, bunu alışkanlık haline getiren, dolayısıyla öğrenciler, öğretmenler ve okul yönetimi üzerinde olumsuz baskı oluşturarak eğitim ve öğretimin sağlıklı yapılmasını dolaylı da olsa engelleyen şahısların, toplulukların ve açıkta satış yapan herhangi bir belgesi olmayan satıcıların, eğitim-öğretimin devam ettiği günlerde ve saatlerde, öğrencilerin giriş-çıkış saatlerinde okul çevresinde beklemesi, gezinmesi ve bulunması yasaktır."

Söz konusu emirde, alınan karara uymayanlar hakkında Kabahatler Kanunu’nun, ’Emre itaatsizliği’ düzenleyen 32’nci maddesi uyarınca cezai işlem yapılması istendi.

OKUL ÖNÜNDE BEKLEYENE 169 TL CEZA

İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Ahlak Büro Amirliği, Çocuk Şubesi ve Yunus ekipleri, emir gereği okulların önünde denetimlerini artırdı. Dün, okullar bölgesi olarak bilinen Fener Semti’nde okulların çıkış saatinde uygulama yapan ekipler, Ticaret Meslek Lisesi önünde şüpheli gördükleri kişiler üzerinde kimlik kontrolü yapıp, araçları aradı. Lisede öğrenci olmadığı halde ve uyarmalarına rağmen okul önünde bekleyen 18 yaşındaki O.R., ekip otosuyla Çocuk Şubesi’ne götürüldü. O.R.’ye, Kabahatler Kanunu’nun ilgili maddesi gereği 169 lira para cezası uygulandı.

Polisler, Ticaret Meslek Lisesi’nin yanında Fener Anadolu, Endüstri Meslek ve Kız Meslek Liseleri ile Fener ve Yayla İköğretim Okullarının da bulunduğu Fener Semti’nde çalılık alanları ve deniz kenarındaki kayalıkları kontrol etti. Kayalıklarda oturan öğrenciler ve diğer kişilerin üzerini arayıp, kimliklerini kontrol eden ekipler, uygunsuz hal ve davranışlarda bulunanları uyardı. Ekipler, çevredeki tekel büfeleri ile kafeleri de öğrencilere sigara ve alkol satışı yapılıp yapılmadığı konusunda kontrol etti.

VALİ: İYİ BİR EĞİTİM ÖĞRETİM İÇİN

Vali Erol Ayyıldız, bu konuda İçişleri Bakanlığı’nın genelgeleri olduğunu, bu genelgeler kapsamında alınan bir karar olduğunu söyledi. Vali Ayyıldız, kararın altyapısının İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından ilgili genelgelere göre hazırlandığını belirtti. Vali Ayyıldız, "Bu konuda Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bakanlıktan gelen genelge ve emirler var. Çocuklarımız her şeyden önemli. Öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin koruyup kollanması, iyi bir eğitim öğretim geçirilmesi için alınan bir karar" dedi.

> Okulların çevresinde gezene ve bekleyene para cezası

Zonguldak Valiliği, okulla ilgisi olmayan kişilerin, eğitim kurumlarının çevresinde, yakınında geliş- gidiş güzergahlarında beklemesini, gezinmesini yasakladı

Zonguldak Valiliği, öğrencileri, okul içi ve okul dışı zararlı alışkanlıklardan, okul çevresinden gelebilecek her türlü tehditten korumak amacıyla okulla ilgisi olmayan kişilerin, eğitim kurumlarının çevresinde, yakınında geliş- gidiş güzergahlarında beklemesini, gezinmesini yasakladı.

İl İdaresi Kanunu gereği Vali Erol Ayyıldız imzalı karar uyarınca okulların çevresinde önlemlerini artıran polis, Ticaret Meslek Lisesi önünde bekleyen 18 yaşındaki O.R.’ye 169 lira idari para cezası uyguladı.

İl sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanmasını düzenleyen İl İdaresi Kanunu’nun 11/c maddesi uyarınca Vali Erol Ayyıldız imzasını taşıyan 18 Ekim tarihli, ’Eğitim Öğretim Kurumları Çevresinde Bulunan ve Rahatsızlık Veren Satıcıların, Kişi ya da Toplulukların Men Edilmesine İlişkin Emir’, İl ve İlçe Emniyet Müdürlükleri’ne gönderildi.

Emirde, öğrencileri okul içi ve okul dışı tüm zararlı alışkanlıklardan, okul çevresinden gelebilecek her türlü tehditlerden koruyabilmek, velilerin çocuklarını huzur içinde okula gönderebilmelerini sağlamak amacıyla; öğrencilere karşı suç işleme hazırlığında olanlara (uyuşturucu ve çeteleşmeler), öğrencilere alkol ve sigara satışı yapanlara, çocuklara yönelik meydana gelebilecek yaralama, cinayet, yağma, hırsızlık, kapkaç, cinsel taciz olaylarına, okul ile ilgisi olmayan, öğrencileri rahatsız eden kişilere ve çocukların suça sürüklenmesine karşı önleyici ve destekleyici güvenlik tedbirlerinin alınması istendi.

OKUL ÇEVRESİNDE BEKLEMEK, GEZİNMEK YASAK

Zonguldak il sınırları içindeki tüm eğitim ve öğretim kurumlarını kapsayan emirde şöyle denildi:

"Okulla hiçbir şekilde ilişiği olmayan, okulda bir yakını olsa bile bunu bahane ederek suistimal eden, okul içinde, bina ve bahçe çevresinde, görünür konumda olmasa bile eğitim-öğretim kurumlarının yakınında, geliş-gidiş güzergahlarında bekleyen, gezinen, bunu alışkanlık haline getiren, dolayısıyla öğrenciler, öğretmenler ve okul yönetimi üzerinde olumsuz baskı oluşturarak eğitim ve öğretimin sağlıklı yapılmasını dolaylı da olsa engelleyen şahısların, toplulukların ve açıkta satış yapan herhangi bir belgesi olmayan satıcıların, eğitim-öğretimin devam ettiği günlerde ve saatlerde, öğrencilerin giriş-çıkış saatlerinde okul çevresinde beklemesi, gezinmesi ve bulunması yasaktır."

Söz konusu emirde, alınan karara uymayanlar hakkında Kabahatler Kanunu’nun, ’Emre itaatsizliği’ düzenleyen 32’nci maddesi uyarınca cezai işlem yapılması istendi.

OKUL ÖNÜNDE BEKLEYENE 169 TL CEZA

İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Ahlak Büro Amirliği, Çocuk Şubesi ve Yunus ekipleri, emir gereği okulların önünde denetimlerini artırdı. Dün, okullar bölgesi olarak bilinen Fener Semti’nde okulların çıkış saatinde uygulama yapan ekipler, Ticaret Meslek Lisesi önünde şüpheli gördükleri kişiler üzerinde kimlik kontrolü yapıp, araçları aradı. Lisede öğrenci olmadığı halde ve uyarmalarına rağmen okul önünde bekleyen 18 yaşındaki O.R., ekip otosuyla Çocuk Şubesi’ne götürüldü. O.R.’ye, Kabahatler Kanunu’nun ilgili maddesi gereği 169 lira para cezası uygulandı.

Polisler, Ticaret Meslek Lisesi’nin yanında Fener Anadolu, Endüstri Meslek ve Kız Meslek Liseleri ile Fener ve Yayla İköğretim Okullarının da bulunduğu Fener Semti’nde çalılık alanları ve deniz kenarındaki kayalıkları kontrol etti. Kayalıklarda oturan öğrenciler ve diğer kişilerin üzerini arayıp, kimliklerini kontrol eden ekipler, uygunsuz hal ve davranışlarda bulunanları uyardı. Ekipler, çevredeki tekel büfeleri ile kafeleri de öğrencilere sigara ve alkol satışı yapılıp yapılmadığı konusunda kontrol etti.

VALİ: İYİ BİR EĞİTİM ÖĞRETİM İÇİN

Vali Erol Ayyıldız, bu konuda İçişleri Bakanlığı’nın genelgeleri olduğunu, bu genelgeler kapsamında alınan bir karar olduğunu söyledi. Vali Ayyıldız, kararın altyapısının İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından ilgili genelgelere göre hazırlandığını belirtti. Vali Ayyıldız, "Bu konuda Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bakanlıktan gelen genelge ve emirler var. Çocuklarımız her şeyden önemli. Öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin koruyup kollanması, iyi bir eğitim öğretim geçirilmesi için alınan bir karar" dedi.

Son Güncelleme: Perşembe, 01 Kasım 2012 16:40

Gösterim: 1671

Milli Eğitim Bakanlığı, dershanelerin özel okullara dönüştürülmesine ilişkin sektör temsilcilerinin görüşlerini alacak.

ÖZDE-BİR, TÖDER ve GÜVENDER yetkilileri, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'i önümüzdeki günlerde ziyaret ederek, sektörün görüşlerini sunacak ve hazırladıkları raporu iletecek.

Raporda, ''Dünyada ve Ülkemizde Özel Dershaneler'', ''Özel Dersten Özel Dershanelere'', ''Dünyada Özel Ders ve Dershanecilik'', ''Dershanelere Neden Talep var'', ''Özel Dershanelere Talebin Artması'', ''Ülkemizde Özel Dershaneler, Kuruluş ve Gelişmeleri'', ''Dershaneler Neden Eleştiriliyor'', ''Özel Dershaneler Sistem İçinde Kalmalıdır'', ''Aileler Niçin Ek Eğitim Desteğine İhtiyaç Duyuyor'', ''Kademeler Arası Geçiş, Sınavlar, Dershaneler İlişkisi Ortaöğretime ve Yükseköğretime Geçişte Yaşanan Sorunlar'', ''Dershane Eleştirilerine Karşılık Olumsuzlukların Ortadan Kaldırılması İçin Öneriler'' başlıkları yer alıyor.

Eğitimin kademeleri arasındaki geçişlerde rekabete dayalı sınav sistemlerinin, özel dershaneciliğin yaygın olduğu ülkelerin en belirgin ortak özelliği olduğu belirtilen raporda, özel ders veren kurumların en yaygın olduğu ülkeler arasında yer alan Güney Kore, Hong Kong, Yunanistan, Japonya ve Tayvan'da üniversiteye girişin merkezi sınavlarla yapıldığına işaret edildi.

Raporda, eğitimin hemen her kademesinde okulların kalite bakımından önemli farklılık göstermesinin, aynı sınıftaki öğrencilerin arasında bile farklılıklar bulunmasının, öğrencilerin ve ailelerinin nitelikli eğitim olanaklarından yararlanarak sosyal statüsü yüksek iş ve meslek sahibi olma isteklerinin,kademeler arasındaki geçişlerin sınavlara dayalı yapılmasının yarattığı rekabetin, gerek dünyada gerekse Türkiye'de özel derse ve dershanelere talebi arttırdığı kaydedildi.

2000 yılında bin 800 olan özel dershane sayısının 4 bin 262'ye, 500 bin olan öğrenci sayısının ise 1 milyon 234 bin 738'e yükseldiği belirtilen açıklamada, yaklaşık 150 bin öğrencinin ücretsiz olarak bu kurumlardan yararlandığı ifade edildi.

''Yüzde 6,6'sı özel okul standardında''

MEB'in özel okul olabilecek dershanelerin belirlenmesi için yaptığı çalışma sonucunda, Türkiye genelinde faaliyet gösteren dershanelerden 263'ünün özel okul olabileceği belirlenmişti. Bu tüm dershanelerin yüzde 6,6'sına karşılık geliyor.

Bakanlık dershane yöneticilerine gönderdiği formla özel okula dönüşmelerine imkan sağlanmasını ''isteyip istemeyecekleri'' ile ''bu konuda hangi teşviklerin etkili olacağı'' gibi sorular yöneltmiş, dershaneler de cevaplarını Bakanlığa iletmişti.

Dershane sayıları

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2011-2012 eğitim öğretim yılı verilerine göre 3 bin 961 dershanede, 1 milyon 219 bin 472 öğrenci eğitim alıyor, 50 bin 163 öğretmen görev yapıyor.

5 bin 269 özel okuldaki 40 bin 157 derslikte ise 535 bin 788 öğrenciye, 66 bin 730 öğretmen eğitim veriyor.

> Dinçer dershane temsilcileriyle görüşecek

Milli Eğitim Bakanlığı, dershanelerin özel okullara dönüştürülmesine ilişkin sektör temsilcilerinin görüşlerini alacak.

ÖZDE-BİR, TÖDER ve GÜVENDER yetkilileri, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'i önümüzdeki günlerde ziyaret ederek, sektörün görüşlerini sunacak ve hazırladıkları raporu iletecek.

Raporda, ''Dünyada ve Ülkemizde Özel Dershaneler'', ''Özel Dersten Özel Dershanelere'', ''Dünyada Özel Ders ve Dershanecilik'', ''Dershanelere Neden Talep var'', ''Özel Dershanelere Talebin Artması'', ''Ülkemizde Özel Dershaneler, Kuruluş ve Gelişmeleri'', ''Dershaneler Neden Eleştiriliyor'', ''Özel Dershaneler Sistem İçinde Kalmalıdır'', ''Aileler Niçin Ek Eğitim Desteğine İhtiyaç Duyuyor'', ''Kademeler Arası Geçiş, Sınavlar, Dershaneler İlişkisi Ortaöğretime ve Yükseköğretime Geçişte Yaşanan Sorunlar'', ''Dershane Eleştirilerine Karşılık Olumsuzlukların Ortadan Kaldırılması İçin Öneriler'' başlıkları yer alıyor.

Eğitimin kademeleri arasındaki geçişlerde rekabete dayalı sınav sistemlerinin, özel dershaneciliğin yaygın olduğu ülkelerin en belirgin ortak özelliği olduğu belirtilen raporda, özel ders veren kurumların en yaygın olduğu ülkeler arasında yer alan Güney Kore, Hong Kong, Yunanistan, Japonya ve Tayvan'da üniversiteye girişin merkezi sınavlarla yapıldığına işaret edildi.

Raporda, eğitimin hemen her kademesinde okulların kalite bakımından önemli farklılık göstermesinin, aynı sınıftaki öğrencilerin arasında bile farklılıklar bulunmasının, öğrencilerin ve ailelerinin nitelikli eğitim olanaklarından yararlanarak sosyal statüsü yüksek iş ve meslek sahibi olma isteklerinin,kademeler arasındaki geçişlerin sınavlara dayalı yapılmasının yarattığı rekabetin, gerek dünyada gerekse Türkiye'de özel derse ve dershanelere talebi arttırdığı kaydedildi.

2000 yılında bin 800 olan özel dershane sayısının 4 bin 262'ye, 500 bin olan öğrenci sayısının ise 1 milyon 234 bin 738'e yükseldiği belirtilen açıklamada, yaklaşık 150 bin öğrencinin ücretsiz olarak bu kurumlardan yararlandığı ifade edildi.

''Yüzde 6,6'sı özel okul standardında''

MEB'in özel okul olabilecek dershanelerin belirlenmesi için yaptığı çalışma sonucunda, Türkiye genelinde faaliyet gösteren dershanelerden 263'ünün özel okul olabileceği belirlenmişti. Bu tüm dershanelerin yüzde 6,6'sına karşılık geliyor.

Bakanlık dershane yöneticilerine gönderdiği formla özel okula dönüşmelerine imkan sağlanmasını ''isteyip istemeyecekleri'' ile ''bu konuda hangi teşviklerin etkili olacağı'' gibi sorular yöneltmiş, dershaneler de cevaplarını Bakanlığa iletmişti.

Dershane sayıları

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2011-2012 eğitim öğretim yılı verilerine göre 3 bin 961 dershanede, 1 milyon 219 bin 472 öğrenci eğitim alıyor, 50 bin 163 öğretmen görev yapıyor.

5 bin 269 özel okuldaki 40 bin 157 derslikte ise 535 bin 788 öğrenciye, 66 bin 730 öğretmen eğitim veriyor.

Son Güncelleme: Perşembe, 01 Kasım 2012 13:16

Gösterim: 1986

İzmir Ege Üniversitesi (EÜ) Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksekokulu'nda yaşanan kayıt skandalında bu kez yargı şoku yaşandı.

İzmir Ege Üniversitesi (EÜ) Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksekokulu'nda yaşanan kayıt skandalında bu kez yargı şoku yaşandı. Yedek listeden okula alındıktan 32 gün sonra kayıtları silinen 11'i bayan toplam 22 öğrenci yeniden okula dönebilmek için İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Aynı gerekçeler ve aynı avukat tarafından açılan davaya bakan dört ayrı mahkemeden ikisi öğrencileri haklı bulurken, iki mahkeme olumsuz yönde karar verdi.

Davayı kazanan 12 öğrenci okula dönerek, kayıtlarını yeniden yaptırdı. Aynı gerekçelerle davayı açmalarına karşın mahkeme tarafından haksız bulunan ve kayıtları yapılmayan 10 öğrenci bir üst mahkeme olan Danıştay'a başvurdu. Okul idaresi de kayıtlarını yaptıran 12 öğrenciyle ilgili Danıştay'a itirazda bulundu. Danıştay şimdi hem öğrencilerin hem okul idaresinin itirazını değerlendirip son sözü söyleyecek.

İzmir 2'inci ve 3'üncü İdare Mahkemesi'nde görülen davada haklı bulunan 12 öğrenci kayıtlarını yaptırarak okula yeniden döndü. Kayıtları silindikten üç ay sonra okula başlayan 12 öğrenci, sınavları da başarı ile verip bir üst sınıfa geçti.İzmir 1 ile 4'üncü İdare mahkemelerinde davaları görülen 10 öğrenci, davayı kaybetmenin şokunu yaşadı. Davayı kaybeden öğrenciler, "Avukat aynı, dava dilekçesi aynı ve gerekçeler ve savunma aynı, kararlar farklı. Bu nasıl bir adalet biz de şaşırdık. 12 öğrenci arkadaşımız okula döndü, biz de ortada kaldık" dedi.

Çıkan farklı kararlar, öğrencilerin Avukatı İzzet Öztürk'ü de şaşkına çevirdi.

Başka okullara kayıtlarını yaptıran 26 yedek öğrenciden 22'si internet sitesinde yapılan duyuru üzerine okullarındaki kayıtlarını sildirip, Ege Üniversitesi (EÜ) Beden Eğitim Spor Yüksekokulu'na kayıtlarını yaptırdı. Bu süre içinde harç paralarını yaptıran öğrenciler, öğrenci kimliklerini aldıktan sonra derslere katılıp yoklama verdi. Aradan 32 gün geçtikten sonra skandal ortaya çıktı. Yedek listeden okula kayıtlarını yaptıran öğrencilerden Necip Ergül, Bora Bayrak ile Oğulcan Damar'ın evine gelen tebligat şok etkisi yaptı.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atilla Silkü imzalı, 18 Ekim 2011 tarihinde gönderilen yazıda, "2011-2012 Eğitim öğretim yılı için Yüksek Öğretim Genel Kurulu'nun belirlediği, üniversitemize Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, 'Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği' bölümünün kontenjanı dışında kayıtlandığınız ve konuya ilişkin olarak Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı'nca kontenjan artırılması teklifimizin kabul edilmemesinedeniyle üniversitemizle ilişkiniz kesilmiştir" denildi.

Bu yazı üzerine aynı şartlarda okula kayıtlarını yaptıran öğrencilerin kayıtları da, okulun bilgisayarındaki siteden silindi. Yedek diğer öğrenciler, "Yetkililerle yaptığımız görüşmede bize, 'Pardon yanlışlık olmuş. Biz sorumlular hakkında gerekli soruşturmayı yapıyoruz' diyerek tepki göstermişlerdi" dedi.

DAVA AÇTIK

Öğrencilerin okul tarafından mağdur edildiğini ve konuyu idari yargıya taşıdıklarını belirten Avukat İzzet Öztürk ise, tepki ve şaşkınlığını ve bundan sonraki süreç hakkında şöyle konuştu: "22 Öğrenci ile ilgili yürütmenin durdurulması için dava açtık. Sayı çok olduğu için uyarıp, bilgisayar sistemi davayı dört ayrı mahkemeye böldü. İzmir 2'inci ve 3'üncü İdare Mahkemesi, 12 öğrenciyi haklı bularak, okula dönmeleri gerektiği yönünde karar verdi. Biz bu karara sevinirken, 1 ile 4'üncü İdare Mahkemeleri davasına baktığı 10 öğrenci ile ilgili olumsuz karar verdi. Kanun koşulları oluşmadığı gerekçe gösterilen karardan sonra öğrenciler büyük şok yaşadı. Veliler isyan etti. 12 öğrenci okula geri döndü ve bir üst sınıfa geçti. Okula dönemeyen öğrenciler için Danıştay'a başvurduk. Okul İdaresi de okula dönen öğrenciler için itirazda bulunup Danıştay'a başvurdu. Danıştay şimdi hem bizim hem okul idaresinin itirazını değerlendirecek."

> Üniversitedeki kayıt skandalı Danıştay'da

İzmir Ege Üniversitesi (EÜ) Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksekokulu'nda yaşanan kayıt skandalında bu kez yargı şoku yaşandı.

İzmir Ege Üniversitesi (EÜ) Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksekokulu'nda yaşanan kayıt skandalında bu kez yargı şoku yaşandı. Yedek listeden okula alındıktan 32 gün sonra kayıtları silinen 11'i bayan toplam 22 öğrenci yeniden okula dönebilmek için İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Aynı gerekçeler ve aynı avukat tarafından açılan davaya bakan dört ayrı mahkemeden ikisi öğrencileri haklı bulurken, iki mahkeme olumsuz yönde karar verdi.

Davayı kazanan 12 öğrenci okula dönerek, kayıtlarını yeniden yaptırdı. Aynı gerekçelerle davayı açmalarına karşın mahkeme tarafından haksız bulunan ve kayıtları yapılmayan 10 öğrenci bir üst mahkeme olan Danıştay'a başvurdu. Okul idaresi de kayıtlarını yaptıran 12 öğrenciyle ilgili Danıştay'a itirazda bulundu. Danıştay şimdi hem öğrencilerin hem okul idaresinin itirazını değerlendirip son sözü söyleyecek.

İzmir 2'inci ve 3'üncü İdare Mahkemesi'nde görülen davada haklı bulunan 12 öğrenci kayıtlarını yaptırarak okula yeniden döndü. Kayıtları silindikten üç ay sonra okula başlayan 12 öğrenci, sınavları da başarı ile verip bir üst sınıfa geçti.İzmir 1 ile 4'üncü İdare mahkemelerinde davaları görülen 10 öğrenci, davayı kaybetmenin şokunu yaşadı. Davayı kaybeden öğrenciler, "Avukat aynı, dava dilekçesi aynı ve gerekçeler ve savunma aynı, kararlar farklı. Bu nasıl bir adalet biz de şaşırdık. 12 öğrenci arkadaşımız okula döndü, biz de ortada kaldık" dedi.

Çıkan farklı kararlar, öğrencilerin Avukatı İzzet Öztürk'ü de şaşkına çevirdi.

Başka okullara kayıtlarını yaptıran 26 yedek öğrenciden 22'si internet sitesinde yapılan duyuru üzerine okullarındaki kayıtlarını sildirip, Ege Üniversitesi (EÜ) Beden Eğitim Spor Yüksekokulu'na kayıtlarını yaptırdı. Bu süre içinde harç paralarını yaptıran öğrenciler, öğrenci kimliklerini aldıktan sonra derslere katılıp yoklama verdi. Aradan 32 gün geçtikten sonra skandal ortaya çıktı. Yedek listeden okula kayıtlarını yaptıran öğrencilerden Necip Ergül, Bora Bayrak ile Oğulcan Damar'ın evine gelen tebligat şok etkisi yaptı.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atilla Silkü imzalı, 18 Ekim 2011 tarihinde gönderilen yazıda, "2011-2012 Eğitim öğretim yılı için Yüksek Öğretim Genel Kurulu'nun belirlediği, üniversitemize Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, 'Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği' bölümünün kontenjanı dışında kayıtlandığınız ve konuya ilişkin olarak Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı'nca kontenjan artırılması teklifimizin kabul edilmemesinedeniyle üniversitemizle ilişkiniz kesilmiştir" denildi.

Bu yazı üzerine aynı şartlarda okula kayıtlarını yaptıran öğrencilerin kayıtları da, okulun bilgisayarındaki siteden silindi. Yedek diğer öğrenciler, "Yetkililerle yaptığımız görüşmede bize, 'Pardon yanlışlık olmuş. Biz sorumlular hakkında gerekli soruşturmayı yapıyoruz' diyerek tepki göstermişlerdi" dedi.

DAVA AÇTIK

Öğrencilerin okul tarafından mağdur edildiğini ve konuyu idari yargıya taşıdıklarını belirten Avukat İzzet Öztürk ise, tepki ve şaşkınlığını ve bundan sonraki süreç hakkında şöyle konuştu: "22 Öğrenci ile ilgili yürütmenin durdurulması için dava açtık. Sayı çok olduğu için uyarıp, bilgisayar sistemi davayı dört ayrı mahkemeye böldü. İzmir 2'inci ve 3'üncü İdare Mahkemesi, 12 öğrenciyi haklı bularak, okula dönmeleri gerektiği yönünde karar verdi. Biz bu karara sevinirken, 1 ile 4'üncü İdare Mahkemeleri davasına baktığı 10 öğrenci ile ilgili olumsuz karar verdi. Kanun koşulları oluşmadığı gerekçe gösterilen karardan sonra öğrenciler büyük şok yaşadı. Veliler isyan etti. 12 öğrenci okula geri döndü ve bir üst sınıfa geçti. Okula dönemeyen öğrenciler için Danıştay'a başvurduk. Okul İdaresi de okula dönen öğrenciler için itirazda bulunup Danıştay'a başvurdu. Danıştay şimdi hem bizim hem okul idaresinin itirazını değerlendirecek."

Son Güncelleme: Çarşamba, 31 Ekim 2012 15:17

Gösterim: 1367

Hakkari'de cezaevlerindeki açlık grevlerine dikkat çekmek için gösteri yapan gruptan bazı kişiler Hakkari Üniversitesi rektörlük binasının camlarını kırıp, bir ilköğretim okulunu kundakladı.

BDP Hakkari il örgütü tarafından cezaevlerindeki açlık grevlerine dikkati çekmek için düzenlenen eylemin ardından çıkan olaylar, gece geç saatlere kadar devam etti.

Güvenlik güçlerinin müdahalesi ile ara sokaklara dağılan göstericiler, çevre yolundaki Hakkari Üniversitesi rektörlük binasına saldırdı.

Taş ve molotofkokteylleri ile binanın camlarını kıran göstericiler, binaya girerek malzemelere de zarar verdi.

Sabah saatlerinde olay yerine giden İl Emniyet Müdürü Tufan Ergüder, binada incelemelerde bulundu.

Yeni Mahalle'de 370 öğrencinin eğitim gördüğü Fatih Sultan Mehmet İlköğretim Okulu'nu da hedef alan göstericiler, aynı saatlerde okula taş ve molotofkokteylleri ile saldırdı.

Okulda görevli bekçiyi darp eden ve cebindeki anahtarları alarak içeri giren göstericiler, okulu ateşe verdi.

EĞİTİME ARA VERİLDİ

Zemin katında büyük çapta hasarın oluştuğu okulda eğitime ara verilirken, yangın itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü.

Sabah saatlerinde okula giden öğretmen ve öğrenciler ise eğitime ara verilen okuldan ayrılmak durumunda kaldı.

Milli Eğitim Müdürü Mehmet Sena Yakut, gazetecilere yaptığı açıklamada, gece geç saatlerde okula saldıran bir grubun, kendilerine karşı koymaya çalışan bekçiyi darp ettiğini belirterek, şöyle konuştu:

''Grup, tartakladıkları bekçinin yanındaki anahtarı alıp okulun kapısını açarak içeri giriyor ve alt katı ateşe veriyor. Güvenlik güçleri okulda incelemelerde bulunacak. Yapılan incelemenin ardından okul tadilattan geçirilerek yeniden eğitime açılacak.''

Okullarının bu yıl 3 kez kundaklandığını vurgulayan öğrenciler ise, 'Eğitim hakkımız söke söke alırız' şeklinde slogan attı.

(ntv)

> Rektörlüğe ve okula saldırı

Hakkari'de cezaevlerindeki açlık grevlerine dikkat çekmek için gösteri yapan gruptan bazı kişiler Hakkari Üniversitesi rektörlük binasının camlarını kırıp, bir ilköğretim okulunu kundakladı.

BDP Hakkari il örgütü tarafından cezaevlerindeki açlık grevlerine dikkati çekmek için düzenlenen eylemin ardından çıkan olaylar, gece geç saatlere kadar devam etti.

Güvenlik güçlerinin müdahalesi ile ara sokaklara dağılan göstericiler, çevre yolundaki Hakkari Üniversitesi rektörlük binasına saldırdı.

Taş ve molotofkokteylleri ile binanın camlarını kıran göstericiler, binaya girerek malzemelere de zarar verdi.

Sabah saatlerinde olay yerine giden İl Emniyet Müdürü Tufan Ergüder, binada incelemelerde bulundu.

Yeni Mahalle'de 370 öğrencinin eğitim gördüğü Fatih Sultan Mehmet İlköğretim Okulu'nu da hedef alan göstericiler, aynı saatlerde okula taş ve molotofkokteylleri ile saldırdı.

Okulda görevli bekçiyi darp eden ve cebindeki anahtarları alarak içeri giren göstericiler, okulu ateşe verdi.

EĞİTİME ARA VERİLDİ

Zemin katında büyük çapta hasarın oluştuğu okulda eğitime ara verilirken, yangın itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü.

Sabah saatlerinde okula giden öğretmen ve öğrenciler ise eğitime ara verilen okuldan ayrılmak durumunda kaldı.

Milli Eğitim Müdürü Mehmet Sena Yakut, gazetecilere yaptığı açıklamada, gece geç saatlerde okula saldıran bir grubun, kendilerine karşı koymaya çalışan bekçiyi darp ettiğini belirterek, şöyle konuştu:

''Grup, tartakladıkları bekçinin yanındaki anahtarı alıp okulun kapısını açarak içeri giriyor ve alt katı ateşe veriyor. Güvenlik güçleri okulda incelemelerde bulunacak. Yapılan incelemenin ardından okul tadilattan geçirilerek yeniden eğitime açılacak.''

Okullarının bu yıl 3 kez kundaklandığını vurgulayan öğrenciler ise, 'Eğitim hakkımız söke söke alırız' şeklinde slogan attı.

(ntv)

Son Güncelleme: Çarşamba, 31 Ekim 2012 16:27

Gösterim: 1687

Hakkari´de cezaevlerinde açlık grevi yapanlara destek amacıyla olay çıkaran göstericiler, Yeni Mahalle'de bulunan Fatih Sultan Mehmet İlköğretim Okulu'nu ikinci defa yakarak kullanılamaz hale getirdi. Okulda eğitime ara verildi.

Dün BDP Hakkari İl Teşkilatı tarafından yapılan basın açıklaması sonrasında il merkezinde olaylar çıktı. Dağılan grup, kentin bir çok yerinde olay çıkarttı. Akşam saatlerinde Yeni Mahalle'de bulunan Fatih Sultan Mehmet İlköğretim Okulu önünde toplanan yaklaşık 40 kişilik grup, okula taş ve molotofkokteyli ile saldırarak kullanılamaz hale getirdi. Okulun müdür odası ve öğretmen odası ateşe verildi. Büyük zarar gören okul, en az bir hafta eğitime ara verecek.

Bugün okula gelen öğretmen ve öğrenciler okulun son durumu karşısında hüzünlendiler. Bazı öğrenciler ise okumak istediklerini belirterek, 'Bizim okulumuzu yakmasınlar' diyerek tepki gösterdi.

Hakkari Üniversitesi rektörlük binası tahrip edildi

Terör örgütü PKK yandaşları Hakkari Üniversitesi rektörlük binasını kullanılamaz hale getirdi.

Dün BDP tarafında yapılan yürüyüş ve basın açıklamasından sonra kent merkezinin farklı mahallerinde olaylar çıktı. Çıkan olaylarda bir çok eğitim yuvasına da zarar verildi. Çevre yolu üzerinde bulunan Hakkari Üniversitesi'ne ait rektörlük binasına yaklaşık 20 kişilik bir grup tarafında taş ve molotofkokteylli saldırı düzenlendi. Binanın ön tarafındaki bütün camlar yerle bir edilirken, içeri giren bazı terör yandaşları da eşyaları darmadağın etti. Binan önün tarafında bulunan bir banka şubesine ait ATM'yi de taşla kıran terör yandaşları, binanın birinci ve ikinci katını kullanılamaz hale getirdi.

> Aynı okulu ikinci defa yaktılar

Hakkari´de cezaevlerinde açlık grevi yapanlara destek amacıyla olay çıkaran göstericiler, Yeni Mahalle'de bulunan Fatih Sultan Mehmet İlköğretim Okulu'nu ikinci defa yakarak kullanılamaz hale getirdi. Okulda eğitime ara verildi.

Dün BDP Hakkari İl Teşkilatı tarafından yapılan basın açıklaması sonrasında il merkezinde olaylar çıktı. Dağılan grup, kentin bir çok yerinde olay çıkarttı. Akşam saatlerinde Yeni Mahalle'de bulunan Fatih Sultan Mehmet İlköğretim Okulu önünde toplanan yaklaşık 40 kişilik grup, okula taş ve molotofkokteyli ile saldırarak kullanılamaz hale getirdi. Okulun müdür odası ve öğretmen odası ateşe verildi. Büyük zarar gören okul, en az bir hafta eğitime ara verecek.

Bugün okula gelen öğretmen ve öğrenciler okulun son durumu karşısında hüzünlendiler. Bazı öğrenciler ise okumak istediklerini belirterek, 'Bizim okulumuzu yakmasınlar' diyerek tepki gösterdi.

Hakkari Üniversitesi rektörlük binası tahrip edildi

Terör örgütü PKK yandaşları Hakkari Üniversitesi rektörlük binasını kullanılamaz hale getirdi.

Dün BDP tarafında yapılan yürüyüş ve basın açıklamasından sonra kent merkezinin farklı mahallerinde olaylar çıktı. Çıkan olaylarda bir çok eğitim yuvasına da zarar verildi. Çevre yolu üzerinde bulunan Hakkari Üniversitesi'ne ait rektörlük binasına yaklaşık 20 kişilik bir grup tarafında taş ve molotofkokteylli saldırı düzenlendi. Binanın ön tarafındaki bütün camlar yerle bir edilirken, içeri giren bazı terör yandaşları da eşyaları darmadağın etti. Binan önün tarafında bulunan bir banka şubesine ait ATM'yi de taşla kıran terör yandaşları, binanın birinci ve ikinci katını kullanılamaz hale getirdi.

Son Güncelleme: Çarşamba, 31 Ekim 2012 15:12

Gösterim: 1378


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.