Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı’na Emin Zararsız’ın yerine Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Yusuf Tekin atandı.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı’na Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Yusuf Tekin atandı. Tekin’in ataması dün akşam saatlerinde duyuruldu. Rize İslampaşa İlkokulu’nun ardından Rize İmam Hatip Lisesi’ni bitiren ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olan Tekin, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans yaptı. Bu üniversitede Bölüm Başkanlığı ve Fakülte Yönetim Kurulu üyeliğininin ardından 2011’de Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakan Yardımcılığı’na seçildi. Milli Eğitim Bakanlğı müsteşarlığını Emin Zararsız yapıyordu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı’na Emin Zararsız’ın yerine Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Yusuf Tekin atandı.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı’na Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Yusuf Tekin atandı. Tekin’in ataması dün akşam saatlerinde duyuruldu. Rize İslampaşa İlkokulu’nun ardından Rize İmam Hatip Lisesi’ni bitiren ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olan Tekin, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans yaptı. Bu üniversitede Bölüm Başkanlığı ve Fakülte Yönetim Kurulu üyeliğininin ardından 2011’de Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakan Yardımcılığı’na seçildi. Milli Eğitim Bakanlğı müsteşarlığını Emin Zararsız yapıyordu.
Son Güncelleme: Çarşamba, 29 May 2013 10:10
Gösterim: 3947
OECD “Daha İyi Yaşam Endeksi” raporuna göre, Türkiye’de iş bulabilmek için iyi bir eğitime sahip olmak gerekiyor. Rapora göre, Türkiye'de kız çocukları, erkeklerden yüzde 15 oranında daha başarılı.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın (OECD) yayımladığı 36 ülkeyi kapsayan “Daha İyi Yaşam Endeksi” açıklandı.
Ülkelerdeki gelir seviyesi, sağlık, güvenlik ve barınma imkanları gibi kriterlere göre oluşturulan “Daha İyi Yaşam Endeksi”raporunda, Türkiye'nin son 20 yılda yaşam kalitesini iyileştirmekte önemli gelişme kaydettiği, öte yandan paranın, yüksek yaşam standartlarına erişilmesinde önemli bir unsur olduğu ifade edildi.
Türkiye ile ilgili en yüksek değerler sivil katılım oranında ön plana çıkıyor. Sivil katılımın yüzde 73 olduğu Türkiye, 36 ülke arasında 11. sırada bulunuyor. Buna en iyi örnek olarak da son seçimlerdeki yüzde 88’lik katılım gösteriliyor. Seçimlere katılımla ilgili OECD ortalaması yüzde 72.
Raporda, Türkiye’de hane başına düşen yıllık net gelirin, OECD ortalaması olan 23 bin 47 dolardan daha düşük seviyede seyrettiği bilgisine yer verildi. 15-64 yaş arası nüfusun yüzde 48’i maaşlı bir işe sahipken, OECD ortalaması yüzde 66 düzeyinde bulunuyor.
Türkiye'de maaşlı işe sahip erkeklerin oranının yüzde 69, kadınların ise yüzde 28 olduğuna dikkati çekilen raporda, OECD ülkelerinde ortalama çalışma saatinin yıllık 1776'yı bulduğu, Türkiye’de 1877 saate ulaştığı belirtiliyor.
Çalışma saatleri çok uzun
Çalışanların yüzde 46'sının çok uzun saatler çalıştığı, bu konuda OECD ortalamasının yüzde 9 olduğu belirtildi. Yine erkek çalışanların yüzde 50'sinin, kadınların ise yüzde 35'inin çalışma saatlerinin uzun tutulduğu kaydediliyor.
İş bulmak için iyi bir eğitim şart
Türkiye’de iş bulabilmek için iyi bir eğitime sahip olmak gerektiğine vurgu yapılan raporda, kadınların yükseköğrenime katılımının artırılması gerektiği ifade ediliyor. 25-64 yaş arasındaki yetişkinlerin yüzde 31'i lise mezunuyken, bu konudaki OECD ortalaması yüzde 74. Yine eğitim sisteminin kalitesi çerçevesinde, Türkiye'de ortalama bir öğrencinin, OECD'nin Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı'nın bilim, matematik ve okuma testlerinde 455 puan aldığı, OECD ortalamasının ise 497 olduğu belirtiliyor.
Kız çocukları daha başarılı
Öte yandan Türkiye'de kız çocukları, erkeklerden yüzde 15 oranında daha başarılıyken, OECD ortalamasında kızlarla erkekler arasındaki bu fark yüzde 9.
Ortalama yaşam süresi 75 yıl
Rapora göre, ortalama yaşam süresinin 75 yıl olduğu Türkiye, OECD ortalamasının 5 yıl gerisinde. Kadınlarda bu süre 77’yi bulurken, erkeklerde 72 yılda kalıyor.
Raporda, Türkiye'de akciğerlere zarar veren ve havayı kirleten küçük partiküllerin, metreküp başına 31 mikrogram, OECD ortalamasının ise 21 mikrogram olduğuna, yine halkın yüzde 61'inin içme suyundan memnun olduğuna, OECD'nin bu konudaki ortalamasının yüzde 84 çıktığına dikkati çekiliyor.
Yine Türklerin yüzde 68'inin hayatlarından memnun olduğu, bu konuda da OECD ortalaması olan yüzde 80'inin gerisinde kalındığı kaydediliyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
OECD “Daha İyi Yaşam Endeksi” raporuna göre, Türkiye’de iş bulabilmek için iyi bir eğitime sahip olmak gerekiyor. Rapora göre, Türkiye'de kız çocukları, erkeklerden yüzde 15 oranında daha başarılı.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın (OECD) yayımladığı 36 ülkeyi kapsayan “Daha İyi Yaşam Endeksi” açıklandı.
Ülkelerdeki gelir seviyesi, sağlık, güvenlik ve barınma imkanları gibi kriterlere göre oluşturulan “Daha İyi Yaşam Endeksi”raporunda, Türkiye'nin son 20 yılda yaşam kalitesini iyileştirmekte önemli gelişme kaydettiği, öte yandan paranın, yüksek yaşam standartlarına erişilmesinde önemli bir unsur olduğu ifade edildi.
Türkiye ile ilgili en yüksek değerler sivil katılım oranında ön plana çıkıyor. Sivil katılımın yüzde 73 olduğu Türkiye, 36 ülke arasında 11. sırada bulunuyor. Buna en iyi örnek olarak da son seçimlerdeki yüzde 88’lik katılım gösteriliyor. Seçimlere katılımla ilgili OECD ortalaması yüzde 72.
Raporda, Türkiye’de hane başına düşen yıllık net gelirin, OECD ortalaması olan 23 bin 47 dolardan daha düşük seviyede seyrettiği bilgisine yer verildi. 15-64 yaş arası nüfusun yüzde 48’i maaşlı bir işe sahipken, OECD ortalaması yüzde 66 düzeyinde bulunuyor.
Türkiye'de maaşlı işe sahip erkeklerin oranının yüzde 69, kadınların ise yüzde 28 olduğuna dikkati çekilen raporda, OECD ülkelerinde ortalama çalışma saatinin yıllık 1776'yı bulduğu, Türkiye’de 1877 saate ulaştığı belirtiliyor.
Çalışma saatleri çok uzun
Çalışanların yüzde 46'sının çok uzun saatler çalıştığı, bu konuda OECD ortalamasının yüzde 9 olduğu belirtildi. Yine erkek çalışanların yüzde 50'sinin, kadınların ise yüzde 35'inin çalışma saatlerinin uzun tutulduğu kaydediliyor.
İş bulmak için iyi bir eğitim şart
Türkiye’de iş bulabilmek için iyi bir eğitime sahip olmak gerektiğine vurgu yapılan raporda, kadınların yükseköğrenime katılımının artırılması gerektiği ifade ediliyor. 25-64 yaş arasındaki yetişkinlerin yüzde 31'i lise mezunuyken, bu konudaki OECD ortalaması yüzde 74. Yine eğitim sisteminin kalitesi çerçevesinde, Türkiye'de ortalama bir öğrencinin, OECD'nin Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı'nın bilim, matematik ve okuma testlerinde 455 puan aldığı, OECD ortalamasının ise 497 olduğu belirtiliyor.
Kız çocukları daha başarılı
Öte yandan Türkiye'de kız çocukları, erkeklerden yüzde 15 oranında daha başarılıyken, OECD ortalamasında kızlarla erkekler arasındaki bu fark yüzde 9.
Ortalama yaşam süresi 75 yıl
Rapora göre, ortalama yaşam süresinin 75 yıl olduğu Türkiye, OECD ortalamasının 5 yıl gerisinde. Kadınlarda bu süre 77’yi bulurken, erkeklerde 72 yılda kalıyor.
Raporda, Türkiye'de akciğerlere zarar veren ve havayı kirleten küçük partiküllerin, metreküp başına 31 mikrogram, OECD ortalamasının ise 21 mikrogram olduğuna, yine halkın yüzde 61'inin içme suyundan memnun olduğuna, OECD'nin bu konudaki ortalamasının yüzde 84 çıktığına dikkati çekiliyor.
Yine Türklerin yüzde 68'inin hayatlarından memnun olduğu, bu konuda da OECD ortalaması olan yüzde 80'inin gerisinde kalındığı kaydediliyor.
Son Güncelleme: Çarşamba, 29 May 2013 14:21
Gösterim: 1704
Milli Eğitim Bakanlığı’nın lise son sınıflara 45 gün sınav izni vermesi ve sınav izninin SBS’ye girecek öğrencileri kapsamaması tepkiye neden oldu.
Pervin Kaplan, Habertürk Gazetesi’ndeki köşesinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın üniversite sınavlarına daha iyi hazırlanmaları için lise son sınıflara verilen 45 gün sınav izninin Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) hazırlanan öğrencilere neden verilmediğini köşesine taşıdı. Kaplan, “Seviye Belirleme Sınavı'na (SBS) girecek öğrenciler, ‘Bize neden 45 gün izin verilmiyor?’diye soruyor. Çünkü lise son sınıfta okuyan ağabey ve ablalarına ‘üniversite sınavlarına daha iyi hazırlansınlar’, ‘sahte rapor peşinde koşmasınlar’ diyerek Milli Eğitim Bakanlığı 45 gün devamsızlık izni verdi ya onlar da ‘Biz de sınava gireceğiz. Biz de izin istiyoruz’ diyor."
Pervin Kaplan, öğrencilerden ve velilerden gelen tepkilerin haklı oluduğunu, “Bir gruba ‘Üniversiteli olacaklar’ diyerek, okul yerine dershaneye gitmesi için izin veriyorsanız, diğerlerine neden bu haktan yararlanamayacaklarını anlatmalısınız. Sınavsa; ikisi de sınava hazırlanıyor. Biri üniversite sınavına girecekse, diğeri de ona üniversiteye ulaşma yolunda büyük katkılar sağlayacak lise yerleştirme sınavlarına girecek.” dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı’nın lise son sınıflara 45 gün sınav izni vermesi ve sınav izninin SBS’ye girecek öğrencileri kapsamaması tepkiye neden oldu.
Pervin Kaplan, Habertürk Gazetesi’ndeki köşesinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın üniversite sınavlarına daha iyi hazırlanmaları için lise son sınıflara verilen 45 gün sınav izninin Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) hazırlanan öğrencilere neden verilmediğini köşesine taşıdı. Kaplan, “Seviye Belirleme Sınavı'na (SBS) girecek öğrenciler, ‘Bize neden 45 gün izin verilmiyor?’diye soruyor. Çünkü lise son sınıfta okuyan ağabey ve ablalarına ‘üniversite sınavlarına daha iyi hazırlansınlar’, ‘sahte rapor peşinde koşmasınlar’ diyerek Milli Eğitim Bakanlığı 45 gün devamsızlık izni verdi ya onlar da ‘Biz de sınava gireceğiz. Biz de izin istiyoruz’ diyor."
Pervin Kaplan, öğrencilerden ve velilerden gelen tepkilerin haklı oluduğunu, “Bir gruba ‘Üniversiteli olacaklar’ diyerek, okul yerine dershaneye gitmesi için izin veriyorsanız, diğerlerine neden bu haktan yararlanamayacaklarını anlatmalısınız. Sınavsa; ikisi de sınava hazırlanıyor. Biri üniversite sınavına girecekse, diğeri de ona üniversiteye ulaşma yolunda büyük katkılar sağlayacak lise yerleştirme sınavlarına girecek.” dedi.
Son Güncelleme: Salı, 28 May 2013 14:20
Gösterim: 1641
Ortaokulların 2013-2014 eğitim-öğretim yılı ders çizelgesi açıklandı
Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın, ortaokulların haftalık ders çizelgesinde yaptığı değişikliğe göre, bilişim teknolojileri ve yazılım dersi, 5'inci ve 6'ncı sınıflarda zorunlu dersler arasında yer alacak.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, 2013-2014 eğitim-öğretim yılı müfredat programına göre, yabancı dil dersi 5'inci ve 6'ıncı sınıflarda haftada 3 saat olacak. 5, 6, 7 ve 8'inci sınıflarda, haftalık 6 saatlik seçmeli ders alınabilecek. Ortaokullarda haftalık ders saati de 35 olarak belirlendi.
TTK, ortaokulların haftalık ders çizelgesinde değişiklik yaptı. Gelecek eğitim-öğretim yılından itibaren 5'inci ve 6'ncı sınıflardan başlamak üzere kademeli uygulamaya konulacak değişikliklere göre, yabancı dil dersi 5'inci ve 6'ncı sınıflarda haftada 3 saat olacak. 5, 6, 7 ve 8'inci sınıflarda haftalık seçmeli ders saati 6 ve haftalık toplam ders saati ise 35 olarak belirlendi.
Bilişim dersi zorunlu oldu
Bilişim teknolojileri ve yazılım dersi, seçmeli dersler listesinden çıkarılarak, haftada 2 saat olmak üzere zorunlu dersler arasına alındı.
TTK Başkanı Emin Karip, AA muhabirine, bilişim teknolojileri ve yazılım dersinin zorunlu hale getirilmesiyle, çocukları teknolojinin tüketicisi değil üreticisi haline getirmeyi, yeni tasarımlar, fikirler ve projeler ortaya koymalarına yardımcı olmayı sağlamayı amaçladıklarını bildirdi.
Çocukların temel yazılım mantığını kavramalarının önemine işaret eden Karip, bu dersle öğrencilerin analitik ve 3 boyutlu düşünme, girişimcilik gibi temel becerilerle birlikte çalışma, ortak fikir ve ürün geliştirme yönlerinin ön plana çıkacağını belirtti.
Karip, 5'inci ve 6'ncı sınıfta temel yazılım becerilerini kazanan öğrencilerin, 7'inci ve 8'inci sınfta bu dersleri seçmeli alabileceklerini kaydetti.
Haftalık ders saati 35 olacak
Ders saatleriyle ilgili değişikliğe gidildiğini de belirten Karip, haftalık ders saatinin, 5'inci ve 6'ncı sınıflarda 36, 7'inci ve 8'inci sınıflarda ise 37 olduğunu hatırlattı. Özellikle ikili öğretim yapan eğitim kurumlarında, haftada bir gün 8 saat ders yapıldığını, bunun da uygulamada güçlükler ortaya çıkardığını dile getiren Karip, "Bu durumu dikkate alarak, seçmeli ders saatini haftalık 8 saatten 6 saate çektik. Böylece toplam ders saati 5, 6, 7 ve 8'inci sınıflarda 35 olarak düzenlendi. Böylece haftanın 5 günü, her bir gün 7 saat ders yapılarak, ortaokullarda eğitime devam edilecek" dedi.
Yabancı dil ders saati 3 saat olacak
Karip, geçen eğitim yılında yabancı dil öğretiminin 2'nci sınıftan itibaren başlatıldığını, böylece yabancı dil dersi saatinde 2'inci sınıftan 8'üncü sınıfa kadar 4 saatlik artış sağlandığını vurguladı.
Bilişim teknolojileri ve yazılım dersinin 5'inci ve 6'ncı sınflara eklenmesi sebebiyle yabancı dil dersinin haftada 3 saat olarak düzenlendiğini kaydeden Karip, yabancı dil dersinde 8'inci sınıfa kadar 2 saatlik artış olduğunu dile getirdi.
İsteyen okullar 10 saate kadar sosyal faaliyet yapabilecek
Okulların, şimdiye kadar, imkanları, çevre şartları ve öğrencilerin bireysel özellikleriyle ihtiyaçlarını dikkate alarak haftada 8 saate kadar çeşitli eğitsel, sosyal, kültürel, sportif ya da sanatsal etkinlikler yapılabildiğini belirten Karip, artık daha fazla esneklik getirdiklerini, isteyen okulların bu tür faaliyetler için kullanabilecekleri zamanı 10 saate çıkardıklarını kaydetti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Ortaokulların 2013-2014 eğitim-öğretim yılı ders çizelgesi açıklandı
Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın, ortaokulların haftalık ders çizelgesinde yaptığı değişikliğe göre, bilişim teknolojileri ve yazılım dersi, 5'inci ve 6'ncı sınıflarda zorunlu dersler arasında yer alacak.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, 2013-2014 eğitim-öğretim yılı müfredat programına göre, yabancı dil dersi 5'inci ve 6'ıncı sınıflarda haftada 3 saat olacak. 5, 6, 7 ve 8'inci sınıflarda, haftalık 6 saatlik seçmeli ders alınabilecek. Ortaokullarda haftalık ders saati de 35 olarak belirlendi.
TTK, ortaokulların haftalık ders çizelgesinde değişiklik yaptı. Gelecek eğitim-öğretim yılından itibaren 5'inci ve 6'ncı sınıflardan başlamak üzere kademeli uygulamaya konulacak değişikliklere göre, yabancı dil dersi 5'inci ve 6'ncı sınıflarda haftada 3 saat olacak. 5, 6, 7 ve 8'inci sınıflarda haftalık seçmeli ders saati 6 ve haftalık toplam ders saati ise 35 olarak belirlendi.
Bilişim dersi zorunlu oldu
Bilişim teknolojileri ve yazılım dersi, seçmeli dersler listesinden çıkarılarak, haftada 2 saat olmak üzere zorunlu dersler arasına alındı.
TTK Başkanı Emin Karip, AA muhabirine, bilişim teknolojileri ve yazılım dersinin zorunlu hale getirilmesiyle, çocukları teknolojinin tüketicisi değil üreticisi haline getirmeyi, yeni tasarımlar, fikirler ve projeler ortaya koymalarına yardımcı olmayı sağlamayı amaçladıklarını bildirdi.
Çocukların temel yazılım mantığını kavramalarının önemine işaret eden Karip, bu dersle öğrencilerin analitik ve 3 boyutlu düşünme, girişimcilik gibi temel becerilerle birlikte çalışma, ortak fikir ve ürün geliştirme yönlerinin ön plana çıkacağını belirtti.
Karip, 5'inci ve 6'ncı sınıfta temel yazılım becerilerini kazanan öğrencilerin, 7'inci ve 8'inci sınfta bu dersleri seçmeli alabileceklerini kaydetti.
Haftalık ders saati 35 olacak
Ders saatleriyle ilgili değişikliğe gidildiğini de belirten Karip, haftalık ders saatinin, 5'inci ve 6'ncı sınıflarda 36, 7'inci ve 8'inci sınıflarda ise 37 olduğunu hatırlattı. Özellikle ikili öğretim yapan eğitim kurumlarında, haftada bir gün 8 saat ders yapıldığını, bunun da uygulamada güçlükler ortaya çıkardığını dile getiren Karip, "Bu durumu dikkate alarak, seçmeli ders saatini haftalık 8 saatten 6 saate çektik. Böylece toplam ders saati 5, 6, 7 ve 8'inci sınıflarda 35 olarak düzenlendi. Böylece haftanın 5 günü, her bir gün 7 saat ders yapılarak, ortaokullarda eğitime devam edilecek" dedi.
Yabancı dil ders saati 3 saat olacak
Karip, geçen eğitim yılında yabancı dil öğretiminin 2'nci sınıftan itibaren başlatıldığını, böylece yabancı dil dersi saatinde 2'inci sınıftan 8'üncü sınıfa kadar 4 saatlik artış sağlandığını vurguladı.
Bilişim teknolojileri ve yazılım dersinin 5'inci ve 6'ncı sınflara eklenmesi sebebiyle yabancı dil dersinin haftada 3 saat olarak düzenlendiğini kaydeden Karip, yabancı dil dersinde 8'inci sınıfa kadar 2 saatlik artış olduğunu dile getirdi.
İsteyen okullar 10 saate kadar sosyal faaliyet yapabilecek
Okulların, şimdiye kadar, imkanları, çevre şartları ve öğrencilerin bireysel özellikleriyle ihtiyaçlarını dikkate alarak haftada 8 saate kadar çeşitli eğitsel, sosyal, kültürel, sportif ya da sanatsal etkinlikler yapılabildiğini belirten Karip, artık daha fazla esneklik getirdiklerini, isteyen okulların bu tür faaliyetler için kullanabilecekleri zamanı 10 saate çıkardıklarını kaydetti.
Son Güncelleme: Salı, 28 May 2013 15:06
Gösterim: 5872
Milli Eğitim Bakanı Avcı, Uluslararası Değerler Eğitimi Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, "Değerler eğitiminde mizaha daha fazla yer verilmeli" dedi
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Değerler eğitiminde mizaha daha fazla yer vermek iyi olur gibi geliyor bana. Çünkü geleneksel kültürümüzde değer aktarımında mizahın oynadığı rolü hepimiz biliyoruz. Bir de halk deyişleri ve türkülerimizle değerleri çocuklara anlatmak daha kolay olabilir diye düşünüyorum" dedi.
Bakan Avcı, Antalya Dedeman Otel'de düzenlenen Uluslararası Değerler Eğitimi Sempozyumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, Antalya Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Akdeniz Üniversitesi tarafından başlatılan ve 21 ilde de örnek alınarak uygulamasına başlanacak "Değerler Eğitimi"ne yönelik çalışmaları yürüten herkese teşekkür etti.
Sempozyum konuşmacılarına zaman kazandırabilmek için kısa konuşacağını belirten Avcı, "Bu çalışmaların bundan sonraki aşamalarnıda iki ögeye daha daha fazla yer verebilir miyiz diye düşünüyorum. Bir tanesi değerler eğitiminde mizaha daha fazla yer vermek iyi olur gibi geliyor bana. Çünkü geleneksel kültürümüzde değer aktarımında mizahın oynadığı rolü hepimiz biliyoruz. Bir de halk deyişleri ve türkülerimizle değerleri çocuklara anlatmak daha kolay olabilir diye düşünüyorum" diye konuştu.
Avcı, konuşmasını Pir Sultan Abdal'ın "Dinle Sana Bir Nasihat Edeyim" ve Yunus Emre'nin "Geldi Geçti Ömrüm Benim" dizelerini okuyarak bitirdi.
Antalya Valisi Ahmet Altıparmak ise yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın dünyada yaygınlaştığını, toplumda da gerginliğin, kavgaların son dönemde arttığını kaydetti. Geleneksel değerlerden uzaklaşmanın bunda etkili olduğuna değinen Altıparmak, gerginlik ve şiddete son vermek için "Değerler Eğitimi" adıyla proje geliştirdiklerini anlattı. Altıparmak, proje için toplumun her kesiminden destek aldıklarını vurguladı.
İl Milli Eğitim Müdürü Osman Nuri Gülay da Değerler Eğitimi sayesinde okullardaki disiplin suçu ve devamsızlık oranlarında düşüş olduğunu bildirdi.
Bakan Avcı, sempozyumda İstiklal Marşı'nı okuyan Aksu Çalkaya 75. Yıl İlköğretim Okulu birinci sınıf öğrencisi 6 yaşındaki Elif Çukurkaya'yı öperek hediye verdi. Vali Altıparmak da Bakan Avcı'ya plaket sundu.
Sempozyum, yarın sona erecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Avcı, Uluslararası Değerler Eğitimi Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, "Değerler eğitiminde mizaha daha fazla yer verilmeli" dedi
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Değerler eğitiminde mizaha daha fazla yer vermek iyi olur gibi geliyor bana. Çünkü geleneksel kültürümüzde değer aktarımında mizahın oynadığı rolü hepimiz biliyoruz. Bir de halk deyişleri ve türkülerimizle değerleri çocuklara anlatmak daha kolay olabilir diye düşünüyorum" dedi.
Bakan Avcı, Antalya Dedeman Otel'de düzenlenen Uluslararası Değerler Eğitimi Sempozyumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, Antalya Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Akdeniz Üniversitesi tarafından başlatılan ve 21 ilde de örnek alınarak uygulamasına başlanacak "Değerler Eğitimi"ne yönelik çalışmaları yürüten herkese teşekkür etti.
Sempozyum konuşmacılarına zaman kazandırabilmek için kısa konuşacağını belirten Avcı, "Bu çalışmaların bundan sonraki aşamalarnıda iki ögeye daha daha fazla yer verebilir miyiz diye düşünüyorum. Bir tanesi değerler eğitiminde mizaha daha fazla yer vermek iyi olur gibi geliyor bana. Çünkü geleneksel kültürümüzde değer aktarımında mizahın oynadığı rolü hepimiz biliyoruz. Bir de halk deyişleri ve türkülerimizle değerleri çocuklara anlatmak daha kolay olabilir diye düşünüyorum" diye konuştu.
Avcı, konuşmasını Pir Sultan Abdal'ın "Dinle Sana Bir Nasihat Edeyim" ve Yunus Emre'nin "Geldi Geçti Ömrüm Benim" dizelerini okuyarak bitirdi.
Antalya Valisi Ahmet Altıparmak ise yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın dünyada yaygınlaştığını, toplumda da gerginliğin, kavgaların son dönemde arttığını kaydetti. Geleneksel değerlerden uzaklaşmanın bunda etkili olduğuna değinen Altıparmak, gerginlik ve şiddete son vermek için "Değerler Eğitimi" adıyla proje geliştirdiklerini anlattı. Altıparmak, proje için toplumun her kesiminden destek aldıklarını vurguladı.
İl Milli Eğitim Müdürü Osman Nuri Gülay da Değerler Eğitimi sayesinde okullardaki disiplin suçu ve devamsızlık oranlarında düşüş olduğunu bildirdi.
Bakan Avcı, sempozyumda İstiklal Marşı'nı okuyan Aksu Çalkaya 75. Yıl İlköğretim Okulu birinci sınıf öğrencisi 6 yaşındaki Elif Çukurkaya'yı öperek hediye verdi. Vali Altıparmak da Bakan Avcı'ya plaket sundu.
Sempozyum, yarın sona erecek.
Son Güncelleme: Salı, 28 May 2013 12:34
Gösterim: 1478