Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü arasında Türkiye burslusu uluslararası öğrencilere yönelik arşivcilik ve Osmanlı arşivleri konusunda uygulamalı eğitim protokolü imzalandı.
YTB binasında düzenlenen törende anlaşmaya, YTB Başkanı Kudret Bülbül ve Devlet Arşivleri Genel Müdürü Doç. Dr. Uğur Ünal imza attı.
YTB Başkanı Bülbül, yaptığı konuşmada, Türkiye'de çok geniş bir coğrafyadan gelen 15 bin uluslararası öğrenci bulunduğunu, bu öğrencilerin Türkiye'nin tarihi, toplumu, devleti ve özellikle kurumlarıyla yakın çalışabilir hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Öğrencilerin Türkiye'nin kurumlarını tanımaları, bu kurumlarla vakit geçirmeleri, bu kurumların deneyim ve birikimlerini ülkelerine taşımalarına çok ihtiyaç duyulduğunu belirten Bülbül "Bu protokol ile öğrencilerimiz bütün bir coğrafyanın tarihini çalışmış olacaklar. Ortak bir tarihe, kültüre ve medeniyete sahip olduğumuz duygusu çok daha yaygınlıkla görülecek. Devlet arşivlerindeki çalışmalar, zaman zaman pozitif olmayan Osmanlı imajının düzeltilmesine ciddi şekilde katkı sağlayacaktır" dedi.
Doç. Dr. Ünal da Osmanlı arşivlerinde 95 milyon belge ve 400 bin defter bulunduğunu ifade ederek "Arşivlerimiz sadece Türkiye'nin tarihinin değil, Osmanlı coğrafyasında yaşamış olan ve bugün her biri birer bağımsız devlet olan 40'ın üzerindeki milletin tarihinin aydınlatılmasıyla doğrudan alakalıdır. Bu nedenle Osmanlı arşivleri ihmal edilerek yazılan tarihler; eksik, mesnetsiz, temelsiz ve mutlaka yanlışlıklarla dolu bir tarih olarak karşımıza çıkacaktır" diye konuştu.
Ünal, imzalanan protokol sayesinde uluslararası öğrencilerin birer kültür elçisi olacağını sözlerine ekledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü arasında Türkiye burslusu uluslararası öğrencilere yönelik arşivcilik ve Osmanlı arşivleri konusunda uygulamalı eğitim protokolü imzalandı.
YTB binasında düzenlenen törende anlaşmaya, YTB Başkanı Kudret Bülbül ve Devlet Arşivleri Genel Müdürü Doç. Dr. Uğur Ünal imza attı.
YTB Başkanı Bülbül, yaptığı konuşmada, Türkiye'de çok geniş bir coğrafyadan gelen 15 bin uluslararası öğrenci bulunduğunu, bu öğrencilerin Türkiye'nin tarihi, toplumu, devleti ve özellikle kurumlarıyla yakın çalışabilir hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Öğrencilerin Türkiye'nin kurumlarını tanımaları, bu kurumlarla vakit geçirmeleri, bu kurumların deneyim ve birikimlerini ülkelerine taşımalarına çok ihtiyaç duyulduğunu belirten Bülbül "Bu protokol ile öğrencilerimiz bütün bir coğrafyanın tarihini çalışmış olacaklar. Ortak bir tarihe, kültüre ve medeniyete sahip olduğumuz duygusu çok daha yaygınlıkla görülecek. Devlet arşivlerindeki çalışmalar, zaman zaman pozitif olmayan Osmanlı imajının düzeltilmesine ciddi şekilde katkı sağlayacaktır" dedi.
Doç. Dr. Ünal da Osmanlı arşivlerinde 95 milyon belge ve 400 bin defter bulunduğunu ifade ederek "Arşivlerimiz sadece Türkiye'nin tarihinin değil, Osmanlı coğrafyasında yaşamış olan ve bugün her biri birer bağımsız devlet olan 40'ın üzerindeki milletin tarihinin aydınlatılmasıyla doğrudan alakalıdır. Bu nedenle Osmanlı arşivleri ihmal edilerek yazılan tarihler; eksik, mesnetsiz, temelsiz ve mutlaka yanlışlıklarla dolu bir tarih olarak karşımıza çıkacaktır" diye konuştu.
Ünal, imzalanan protokol sayesinde uluslararası öğrencilerin birer kültür elçisi olacağını sözlerine ekledi.
Son Güncelleme: Cuma, 31 Ekim 2014 14:08
Gösterim: 1021
Memurluk KPSS yerleştirme tercihleri ne zaman başlıyor? KPSS lise (ortaöğretim), iki yıllık fakülte (önlisans) ve lisans yerleştirme tercihleri ne zaman? 2014-2015 KPSS tercih kılavuzu yayınlandı mı? ÖSYM 2014 KPSS yerleştirme takvimi, KPSS memur kadroları ne zaman açıklanır? KPSS puanları kaç yıl geçerli? İşte memur adaylarının beklediği KPSS tercihleri ile ilgili merak edilenler ve KPSS tercih tarihleri; 31 Ekim 2014 en güncel KPSS tercih haberi Eğitimtercihi.com'da
2 milyonun üzerinde memur adayı memurluk sınavı KPSS'ye girdi ve şimdi bu adaylar büyük bir heyecanla KPSS tercih kılavuzunun yayınlanmasını ve ardından KPSS tercihlerini yapmak için bekliyor. Peki KPSS tercihleri ne zaman başlayacak? KPSS tercih kılavuzu yayınlandı mı? ÖSYM, KPSS 2014 yerleştirme tercih kılavuzunu ne zaman yayınlayacak? İşte tüm bu soruların cevabı bu haberimizde. Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS), ortaöğretim/önlisans ve KPSS Din Hizmetleri Alan Bilgisi (DHBT) ortaöğretim/önlisans sınavları tamamlandı ve sonuçlar açıklandı. ÖSYM’nin 2014 yerleştirme takvimine göre adaylar bu sınavlardan aldıkları puanlar doğrultusunda KPSS yerleştirme tercihlerini 17-26 Kasım 2014 tarihleri arasında yapacak.
27-28 Eylül 2014 tarihlerinde yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) Ortaöğretim/Ön Lisans ile 18 Ekim 2014 tarihinde yapılan Din Hizmetleri Alan Bilgisi (DHBT) ortaöğretim/önlisans sınavlarının sonuçlarının açıklanmasının ardından 2 milyonun üzerinde memur adayı KPSS tercihlerinin ne zaman yapılacağını merak ediyor. Eğitimtercihi’ne de KPSS yerleştirme tercihlerinin ne zaman başlayacağı konusunda mail ve telefonlar geliyor. ÖSYM’nin yayınladığı 2014 ÖSYM yerleştirme takvimine göre, KPSS tercih işlemleri, 17-26 Kasım 2014 tarihleri arasında yapılacak. Bilindiği gibi, daha önceki KPSS yerleştirme tercihleri (KPSS-2014/1: Devlet Personel Başkanlığı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Kadro ve Pozisyonlarına 1. Yerleştirme) 23 Haziran-2 Temmuz 2014 tarihlerinde yapılmıştı. ÖSYM 2014 yerleştirme takviminde KPSS-2014/2: Devlet Personel Başkanlığı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Kadro ve Pozisyonlarına 2. Yerleştirme başlığı altında tercihler, 17-26 Kasım 2014 tarihleri arasında yapılacak. ÖSYM’nin bu ay içinde yeni bir duyuru yapması bekleniyor. Memur adayları KPSS yerleştirme tercih haberlerini buradan takip edebilirler. 2015’ten önce KPSS yerleştirme tercihlerinin alınacak. ÖSYM, KPSS 2014 yerleştirme tercih kılavuzunu yayınladığı anda buradan kılavuza ulaşabilirsiniz.
KPSS ortaöğretim ve önlisans tercih kılavuzu indir
KPSS ortaöğretim ve önlisans yerleştirme tercihleri ne zaman?
Din Hizmetleri Alan Bilgisi (DHBT) yerleştirme tercih kılavuzu indir?
KPSS ortaöğretim ve önlisans tercih kılavuzu indirKPSS ortaöğretim ve önlisans yerleştirme tercihleri ne zaman? Din Hizmetleri Alan Bilgisi (DHBT) yerleştirme tercih kılavuzu indir?27-28 Eylül’de yapılan KPSS’ye giren aday sayısı kaç?
27-28 Eylül tarihinde ortaöğretim ve önlisans mezunları için yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı’na (KPSS 2014) toplam 2 milyon 655 bin 283 aday başvuru yaptı. Bu adayların 827 bin 230’u KPSS önlisans sınavına, 1 milyon 828 bin 53’ü ise KPSS ortaöğretim sınavına girdi. İşte ÖSYM Başkanı Ali Demir’in Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS 2014) ile ilgili basınla paylaştığı bilgiler.
“Bu sınavın çok büyük bir aday kitlesi var. KPSS'ye önlisans düzeyinde 827 bin 230, ortaöğretim düzeyinde 1 milyon 828 bin 53 olmak üzere 2 milyon 655 bin 283 aday girecek. Sınavlar 9 bin 157 bina ve 136 bin 726 salonda gerçekleştirilecek. Sınavlarda 362 bin 366 sınav görevlimiz, 35 bin 189 da güvenlik görevlisi çalışacak. Güvenilik önlemlerinden taviz vermemek adına yine saate entegre kamerayla sınav salonlarında kayıt yapmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda KPSS önlisansta 17 bin 570, ortaöğretimde ise 37 bin 326 olmak üzere 54 bin 896 entegre kamera kullanacağız."
2015'te de kamuya 74 bin memur alınacak
Memur adayları 2014 ve 2015 için bu yıl girdikleri KPSS puanlarına göre tercih yapabilecek. Hükümetin geçtiğimiz günlerde açıkladığı Orta Vadeli Program’a (OVP) göre, devlet 2015’te 74 bin memur alacak. İşte o açıklama;
Orta Vadeli Program (OVP) ile makro büyüklüklerin yanı sıra hükümetin sosyal hedefleri de ortaya çıktı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamuda bu yıl 104 bin kişi alınacağını belirterek, "2015'te de kamuya 74 bin personel alınacak" dedi. Bakan Şimşek, gazetecilerin IŞİD nedeniyle önümüzdeki dönemde savunma harcamalarında bir artış olup olmayacağına yönelik sorulara da "Savunma harcamalarında önemli bir artış öngörülmüyor. 2015'te de eğitim en büyük harcama kalemi olacak. Bunu sağlık, sosyal güvenlik izleyecek" yanıtını verdi.
KPSS yerleştirme tercihlerinden kimler yararlanabilecek?
Memur olabilmek için, 2012 yılında yapılan KPSS sınavının geçerlilik süresi ortaöğretim ve ön lisans düzeyindeki adaylar için 27-28 Eylül 2014 tarihlerinde sona ereceğinden kamu kurum ve kuruluşlarının B Grubu Kadrolarına atanmak üzere tercih yapmak isteyen adayların bu yıl ki 27-28 Eylül 2014 tarihinde geçtiğimiz hafta sonu yapılan KPSS ortaöğretim ve KPSS önlisans sınavlarına mutlaka girmeleri gerekir.
Memurluk kadrolarına başvuru yapacak adayların, B Grubu Kadrolar için ÖSYM’ce gerçekleştirilecek yerleştirme işlemlerine son başvuru tarihi itibariyle sınava girdikleri öğrenim düzeyinde mezun durumda olmaları şartı aranmaktadır.
KPSS sonuçları kaç yıl geçerli?
KPSS ortaöğretim ve önlisans sınavının sonuçları sınav tarihinden itibaren iki yıl geçerlidir. Ancak bu süreler içinde yeni bir sınavın yapılamaması durumunda, sınav sonuçları, bir sonraki sınava kadar geçerli olmaya devam eder. 2014-KPSS’ye ortaöğretim veya ön lisans düzeyinden giren adayların takip eden KPSS B Grubu Lisans sınavına girmeleri halinde, KPSS ortaöğretim veya ön lisans sınav sonuçları sona erer; takip eden KPSS A Grubu sınavına girmeleri KPSS ortaöğretim veya ön lisans sınav sonuçlarını etkilemez.
KPSS yerleştirme tercihleri ne zaman başlayacak ve nasıl yapılacak? KPSS tercih ücreti ne kadar?
ÖSYM, KPSS B grubu kadrolar için ilk tercihleri 17-26 Kasım 2014 tarihlerinde alacak. Lisans ile ön lisans ve ortaöğretim mezunları için yapılan 2014-KPSS sonuçlarının açıklanmasından sonra B Grubu Kadrolar için ÖSYM tarafından bir Tercih Kılavuzu hazırlanacak. Bu Kılavuzda kamu kurum ve kuruluşlarına ait B Grubu Kadrolar, kadro sayıları ve koşulları yer alacak. Adaylar, Tercih Kılavuzunda yer alacak yönteme göre tercihlerini İnternet aracılığıyla yapacaklar. Tercihlerin hangi tarihler arasında nasıl yapılacağı kesin olarak ÖSYM’nin İnternet adresinden adaylara duyurulacak. Yukarıdaki tarih tahmini olan KPSS yerleştirme tercihlerinin başlayacağı tarihtir.
KPSS yerleştirme tercih ücreti alınacak mı?
ÖSYM, sınavdan sonra yapılan ilk KPSS yerleştirmelerinde adaylardan KPSS yerleştirme ücreti almıyor. Ancak, bu sınav sonucuna bağlı daha sonra ÖSYM tarafından yapılacak tüm yerleştirme işlemlerinde adaydan yerleştirme ücreti alınıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Memurluk KPSS yerleştirme tercihleri ne zaman başlıyor? KPSS lise (ortaöğretim), iki yıllık fakülte (önlisans) ve lisans yerleştirme tercihleri ne zaman? 2014-2015 KPSS tercih kılavuzu yayınlandı mı? ÖSYM 2014 KPSS yerleştirme takvimi, KPSS memur kadroları ne zaman açıklanır? KPSS puanları kaç yıl geçerli? İşte memur adaylarının beklediği KPSS tercihleri ile ilgili merak edilenler ve KPSS tercih tarihleri; 31 Ekim 2014 en güncel KPSS tercih haberi Eğitimtercihi.com'da
2 milyonun üzerinde memur adayı memurluk sınavı KPSS'ye girdi ve şimdi bu adaylar büyük bir heyecanla KPSS tercih kılavuzunun yayınlanmasını ve ardından KPSS tercihlerini yapmak için bekliyor. Peki KPSS tercihleri ne zaman başlayacak? KPSS tercih kılavuzu yayınlandı mı? ÖSYM, KPSS 2014 yerleştirme tercih kılavuzunu ne zaman yayınlayacak? İşte tüm bu soruların cevabı bu haberimizde. Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS), ortaöğretim/önlisans ve KPSS Din Hizmetleri Alan Bilgisi (DHBT) ortaöğretim/önlisans sınavları tamamlandı ve sonuçlar açıklandı. ÖSYM’nin 2014 yerleştirme takvimine göre adaylar bu sınavlardan aldıkları puanlar doğrultusunda KPSS yerleştirme tercihlerini 17-26 Kasım 2014 tarihleri arasında yapacak.
27-28 Eylül 2014 tarihlerinde yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) Ortaöğretim/Ön Lisans ile 18 Ekim 2014 tarihinde yapılan Din Hizmetleri Alan Bilgisi (DHBT) ortaöğretim/önlisans sınavlarının sonuçlarının açıklanmasının ardından 2 milyonun üzerinde memur adayı KPSS tercihlerinin ne zaman yapılacağını merak ediyor. Eğitimtercihi’ne de KPSS yerleştirme tercihlerinin ne zaman başlayacağı konusunda mail ve telefonlar geliyor. ÖSYM’nin yayınladığı 2014 ÖSYM yerleştirme takvimine göre, KPSS tercih işlemleri, 17-26 Kasım 2014 tarihleri arasında yapılacak. Bilindiği gibi, daha önceki KPSS yerleştirme tercihleri (KPSS-2014/1: Devlet Personel Başkanlığı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Kadro ve Pozisyonlarına 1. Yerleştirme) 23 Haziran-2 Temmuz 2014 tarihlerinde yapılmıştı. ÖSYM 2014 yerleştirme takviminde KPSS-2014/2: Devlet Personel Başkanlığı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Kadro ve Pozisyonlarına 2. Yerleştirme başlığı altında tercihler, 17-26 Kasım 2014 tarihleri arasında yapılacak. ÖSYM’nin bu ay içinde yeni bir duyuru yapması bekleniyor. Memur adayları KPSS yerleştirme tercih haberlerini buradan takip edebilirler. 2015’ten önce KPSS yerleştirme tercihlerinin alınacak. ÖSYM, KPSS 2014 yerleştirme tercih kılavuzunu yayınladığı anda buradan kılavuza ulaşabilirsiniz.
KPSS ortaöğretim ve önlisans tercih kılavuzu indir
KPSS ortaöğretim ve önlisans yerleştirme tercihleri ne zaman?
Din Hizmetleri Alan Bilgisi (DHBT) yerleştirme tercih kılavuzu indir?
KPSS ortaöğretim ve önlisans tercih kılavuzu indirKPSS ortaöğretim ve önlisans yerleştirme tercihleri ne zaman? Din Hizmetleri Alan Bilgisi (DHBT) yerleştirme tercih kılavuzu indir?27-28 Eylül’de yapılan KPSS’ye giren aday sayısı kaç?
27-28 Eylül tarihinde ortaöğretim ve önlisans mezunları için yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı’na (KPSS 2014) toplam 2 milyon 655 bin 283 aday başvuru yaptı. Bu adayların 827 bin 230’u KPSS önlisans sınavına, 1 milyon 828 bin 53’ü ise KPSS ortaöğretim sınavına girdi. İşte ÖSYM Başkanı Ali Demir’in Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS 2014) ile ilgili basınla paylaştığı bilgiler.
“Bu sınavın çok büyük bir aday kitlesi var. KPSS'ye önlisans düzeyinde 827 bin 230, ortaöğretim düzeyinde 1 milyon 828 bin 53 olmak üzere 2 milyon 655 bin 283 aday girecek. Sınavlar 9 bin 157 bina ve 136 bin 726 salonda gerçekleştirilecek. Sınavlarda 362 bin 366 sınav görevlimiz, 35 bin 189 da güvenlik görevlisi çalışacak. Güvenilik önlemlerinden taviz vermemek adına yine saate entegre kamerayla sınav salonlarında kayıt yapmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda KPSS önlisansta 17 bin 570, ortaöğretimde ise 37 bin 326 olmak üzere 54 bin 896 entegre kamera kullanacağız."
2015'te de kamuya 74 bin memur alınacak
Memur adayları 2014 ve 2015 için bu yıl girdikleri KPSS puanlarına göre tercih yapabilecek. Hükümetin geçtiğimiz günlerde açıkladığı Orta Vadeli Program’a (OVP) göre, devlet 2015’te 74 bin memur alacak. İşte o açıklama;
Orta Vadeli Program (OVP) ile makro büyüklüklerin yanı sıra hükümetin sosyal hedefleri de ortaya çıktı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamuda bu yıl 104 bin kişi alınacağını belirterek, "2015'te de kamuya 74 bin personel alınacak" dedi. Bakan Şimşek, gazetecilerin IŞİD nedeniyle önümüzdeki dönemde savunma harcamalarında bir artış olup olmayacağına yönelik sorulara da "Savunma harcamalarında önemli bir artış öngörülmüyor. 2015'te de eğitim en büyük harcama kalemi olacak. Bunu sağlık, sosyal güvenlik izleyecek" yanıtını verdi.
KPSS yerleştirme tercihlerinden kimler yararlanabilecek?
Memur olabilmek için, 2012 yılında yapılan KPSS sınavının geçerlilik süresi ortaöğretim ve ön lisans düzeyindeki adaylar için 27-28 Eylül 2014 tarihlerinde sona ereceğinden kamu kurum ve kuruluşlarının B Grubu Kadrolarına atanmak üzere tercih yapmak isteyen adayların bu yıl ki 27-28 Eylül 2014 tarihinde geçtiğimiz hafta sonu yapılan KPSS ortaöğretim ve KPSS önlisans sınavlarına mutlaka girmeleri gerekir.
Memurluk kadrolarına başvuru yapacak adayların, B Grubu Kadrolar için ÖSYM’ce gerçekleştirilecek yerleştirme işlemlerine son başvuru tarihi itibariyle sınava girdikleri öğrenim düzeyinde mezun durumda olmaları şartı aranmaktadır.
KPSS sonuçları kaç yıl geçerli?
KPSS ortaöğretim ve önlisans sınavının sonuçları sınav tarihinden itibaren iki yıl geçerlidir. Ancak bu süreler içinde yeni bir sınavın yapılamaması durumunda, sınav sonuçları, bir sonraki sınava kadar geçerli olmaya devam eder. 2014-KPSS’ye ortaöğretim veya ön lisans düzeyinden giren adayların takip eden KPSS B Grubu Lisans sınavına girmeleri halinde, KPSS ortaöğretim veya ön lisans sınav sonuçları sona erer; takip eden KPSS A Grubu sınavına girmeleri KPSS ortaöğretim veya ön lisans sınav sonuçlarını etkilemez.
KPSS yerleştirme tercihleri ne zaman başlayacak ve nasıl yapılacak? KPSS tercih ücreti ne kadar?
ÖSYM, KPSS B grubu kadrolar için ilk tercihleri 17-26 Kasım 2014 tarihlerinde alacak. Lisans ile ön lisans ve ortaöğretim mezunları için yapılan 2014-KPSS sonuçlarının açıklanmasından sonra B Grubu Kadrolar için ÖSYM tarafından bir Tercih Kılavuzu hazırlanacak. Bu Kılavuzda kamu kurum ve kuruluşlarına ait B Grubu Kadrolar, kadro sayıları ve koşulları yer alacak. Adaylar, Tercih Kılavuzunda yer alacak yönteme göre tercihlerini İnternet aracılığıyla yapacaklar. Tercihlerin hangi tarihler arasında nasıl yapılacağı kesin olarak ÖSYM’nin İnternet adresinden adaylara duyurulacak. Yukarıdaki tarih tahmini olan KPSS yerleştirme tercihlerinin başlayacağı tarihtir.
KPSS yerleştirme tercih ücreti alınacak mı?
ÖSYM, sınavdan sonra yapılan ilk KPSS yerleştirmelerinde adaylardan KPSS yerleştirme ücreti almıyor. Ancak, bu sınav sonucuna bağlı daha sonra ÖSYM tarafından yapılacak tüm yerleştirme işlemlerinde adaydan yerleştirme ücreti alınıyor.
Son Güncelleme: Cuma, 31 Ekim 2014 16:26
Gösterim: 5469
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, azınlık okulları statüsündeki tüm cemaatlere ait okulların teşvik listesinde yer aldığını belirtti. Yıldız, "Pozitif ayrımcılık anlamında devlet, tarihinde ilk kez bu kadar açık ve net bir şekilde bu okullara destek vermiş oluyor" dedi.
Yıldız, 36'sı Ermeni, 18'i Rum, 5'i Musevi ve bu yıl açılan Mor Efrem Süryani Anaokulu dahil toplam 60 azınlık okulunun İstanbul'da aktif olarak eğitim verdiğini söyledi.
Azınlık okullarının, ilkokullarda bin 154 öğrenciyle yüzde 30, ortaokullarda bin 123 öğrenciyle yüzde 47 doluluğa sahip olduğunu anlatan Yıldız, azınlıklara ait liselerin ise 909 öğrenciyle yüzde 34 doluluğa sahip bulunduğunu açıkladı.
Yıldız, bu yıl uygulanan ve azınlık okulları ile bu okullara giden öğrencilerin faydalandığı "teşvik" konusuna da değinerek, "12 mevcudun üzerindeki şubelere teşvik verilir" şartının azınlık okullarında uygulanmadığını, bu anlamda devletin pozitif ayrımcılık yaptığını belirtti.
İl Milli Eğitim Müdürü Yıldız, devletin yeni yasayla okulları desteklediğini, öğrencileri ise teşvik ettiğini söyleyerek, "Bir özel okulun teşvik alabilmesi için belli kriterleri yerine getirmesi gerekir. Azınlık okulları statüsündeki tüm cemaatlere ait okullar teşvik listesinde yer alıyor. Pozitif ayrımcılık anlamında devlet, tarihinde ilk kez bu kadar açık ve net bir şekilde bu okullara destek vermiş oluyor. Şu anda azınlık okullarından müracaat eden her öğrenci bu desteği aldı. Okullara da bu anlamda öğrenci başına destek yapılacak." dedi.
Lozan Antlaşması'nın 41’inci maddesine göre devletin, azınlık statüsündeki cemaatlerin açtıkları okullara yardım sözü olduğunu ancak 70'li yıllardan sonra yardımda bulunmadığını söyleyen Yıldız, "İnsan kaynakları noktasında, öğretmen ve müdür yardımcısı görevlendirmesi şeklinde yardım olmuş. Öğrenci başına okullara maddi bir destek söz konusu olmamış. 1970'e kadar bu yapılmış ama 1970'ten sonra bitmiş" diye konuştu.
"Başvuran tüm okullar ve öğrenciler teşvikten faydalanabilecek"
İstisnasız olarak okulların ve müracaat eden tüm öğrencilerin teşvikten faydalanabildiğini belirten Yıldız şöyle konuştu:
"Normalde özel öğretim kurumları için belli kriterlerimiz var. Azınlık okullarımıza pozitif ayrımcılık denebilecek, onlara devlet tarihinde görülmedik şekilde destek yapıldığının somut ifadesi şu; 'sınıf mevcudu 12 kişinin üzerindeki şubelere teşvik verilir' şartı azınlık okullarında aranmadı. Öğrenci sayılarının düşük olduğu, yerine göre 2-3 ya da 6 öğrenci bulunduğunu bildiğimiz azınlık okulları var. Bu okulların da teşvikten faydalanabilmesi için azınlık okullarına bu kriter işletilmedi."
Azınlık okullarında bu şart aransa birçok okulun teşvik alamayacağına vurgu yapan Yıldız, "Açık ve net bir durum. Birçok okul bu teşviki alamayarak bunun dışında kalacaktı. Dolayısıyla Genel Müdürlüğümüz, Bakanlığımız bu konuda duyarlı bir adım attı" dedi.
Yıldız ayrıca üst limit olarak, "okulun toplam öğrenci kontenjanının yüzde 50'si kadar öğrenciye teşvik verilir" şeklindeki hükmün azınlık okullarında yüzde 100 olduğunu belirterek, "Konuştuğumuz husus o kadar net ki; birçok ortamda cemaat mensupları, okul idarecileri ve yöneticileri bugüne kadar görülmedik bir yardım aldıklarını dile getiriyor. Dolayısıyla onların aleyhine değil lehine, pozitif bir ayrımcılık yapılmış oldu. Bu iyi bir şey" dedi.
"Hayırseverler, okullardan ellerini çekmesin"
Okullara destek sağlanıyor diye hayırseverlerin bugüne kadar yaptıkları yardımları kesmemesi gerektiğine de dikkati çeken Yıldız, "Bu okullar öğrenci başına destek aldı, (ancak) tüm masraflarını karşılayacak bir destek değil bu. Şu ana kadar buraya yardım eden cemaatin zenginleri, iş adamları ve hayırseverleri var. Onların okullardan ellerini çekmemeleri gerekiyor. 'Siz teşvik aldınız artık bize ihtiyacınız yok' şeklinde bir algı oluşursa bu durum okullarımızın aleyhine olur. Şu ana kadar yaptıkları gibi desteklerlerse bu fonlarla çocuklara yönelik daha iyi projeler hayata geçirilebilir" şeklinde konuştu.
Görevi süresince 3 farklı milli eğitim bakanı ile çalıştığını anlatan Yıldız, her birinin bu okullara çok değer verdiğini belirterek, "Ders kitapları ve yardımcı kaynakları (okullar) kendileri basıp, çocuklara veriyordu. Onu biz üstlendik devlet olarak. Onlar kendi ana dillerinde hazırlıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı bunu üstleniyor, bastırıp, devlet okullarında olduğu gibi çocuklara ücretsiz bir şekilde dağıtıyor. Bu manada da destek olundu" dedi.
Süryani okulu öğrencilerinde artış bekleniyor
Bu yıl açılan Mor Efrem Süryani Anaokulu hakkında da bilgi veren Yıldız, 50 öğrenci kontenjanlı okulun 22 öğrenciyle eğitime başladığını söyledi. Bu okula devam eden öğrencilerin sayısında artış beklendiğini dile getiren Yıldız, "Suriye'den gelen misafirlerimizin bir kısmı köken olarak Süryani, bu nedenle buna ihtiyaç olacağını ve sayının artacağını düşünüyorum. Bu açıdan iyi bir zamanlama. En azından İstanbul Bakırköy'de onlar için bir imkan oldu bu okul" diye konuştu.
Kaynak Hürriyeteğitim
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, azınlık okulları statüsündeki tüm cemaatlere ait okulların teşvik listesinde yer aldığını belirtti. Yıldız, "Pozitif ayrımcılık anlamında devlet, tarihinde ilk kez bu kadar açık ve net bir şekilde bu okullara destek vermiş oluyor" dedi.
Yıldız, 36'sı Ermeni, 18'i Rum, 5'i Musevi ve bu yıl açılan Mor Efrem Süryani Anaokulu dahil toplam 60 azınlık okulunun İstanbul'da aktif olarak eğitim verdiğini söyledi.
Azınlık okullarının, ilkokullarda bin 154 öğrenciyle yüzde 30, ortaokullarda bin 123 öğrenciyle yüzde 47 doluluğa sahip olduğunu anlatan Yıldız, azınlıklara ait liselerin ise 909 öğrenciyle yüzde 34 doluluğa sahip bulunduğunu açıkladı.
Yıldız, bu yıl uygulanan ve azınlık okulları ile bu okullara giden öğrencilerin faydalandığı "teşvik" konusuna da değinerek, "12 mevcudun üzerindeki şubelere teşvik verilir" şartının azınlık okullarında uygulanmadığını, bu anlamda devletin pozitif ayrımcılık yaptığını belirtti.
İl Milli Eğitim Müdürü Yıldız, devletin yeni yasayla okulları desteklediğini, öğrencileri ise teşvik ettiğini söyleyerek, "Bir özel okulun teşvik alabilmesi için belli kriterleri yerine getirmesi gerekir. Azınlık okulları statüsündeki tüm cemaatlere ait okullar teşvik listesinde yer alıyor. Pozitif ayrımcılık anlamında devlet, tarihinde ilk kez bu kadar açık ve net bir şekilde bu okullara destek vermiş oluyor. Şu anda azınlık okullarından müracaat eden her öğrenci bu desteği aldı. Okullara da bu anlamda öğrenci başına destek yapılacak." dedi.
Lozan Antlaşması'nın 41’inci maddesine göre devletin, azınlık statüsündeki cemaatlerin açtıkları okullara yardım sözü olduğunu ancak 70'li yıllardan sonra yardımda bulunmadığını söyleyen Yıldız, "İnsan kaynakları noktasında, öğretmen ve müdür yardımcısı görevlendirmesi şeklinde yardım olmuş. Öğrenci başına okullara maddi bir destek söz konusu olmamış. 1970'e kadar bu yapılmış ama 1970'ten sonra bitmiş" diye konuştu.
"Başvuran tüm okullar ve öğrenciler teşvikten faydalanabilecek"
İstisnasız olarak okulların ve müracaat eden tüm öğrencilerin teşvikten faydalanabildiğini belirten Yıldız şöyle konuştu:
"Normalde özel öğretim kurumları için belli kriterlerimiz var. Azınlık okullarımıza pozitif ayrımcılık denebilecek, onlara devlet tarihinde görülmedik şekilde destek yapıldığının somut ifadesi şu; 'sınıf mevcudu 12 kişinin üzerindeki şubelere teşvik verilir' şartı azınlık okullarında aranmadı. Öğrenci sayılarının düşük olduğu, yerine göre 2-3 ya da 6 öğrenci bulunduğunu bildiğimiz azınlık okulları var. Bu okulların da teşvikten faydalanabilmesi için azınlık okullarına bu kriter işletilmedi."
Azınlık okullarında bu şart aransa birçok okulun teşvik alamayacağına vurgu yapan Yıldız, "Açık ve net bir durum. Birçok okul bu teşviki alamayarak bunun dışında kalacaktı. Dolayısıyla Genel Müdürlüğümüz, Bakanlığımız bu konuda duyarlı bir adım attı" dedi.
Yıldız ayrıca üst limit olarak, "okulun toplam öğrenci kontenjanının yüzde 50'si kadar öğrenciye teşvik verilir" şeklindeki hükmün azınlık okullarında yüzde 100 olduğunu belirterek, "Konuştuğumuz husus o kadar net ki; birçok ortamda cemaat mensupları, okul idarecileri ve yöneticileri bugüne kadar görülmedik bir yardım aldıklarını dile getiriyor. Dolayısıyla onların aleyhine değil lehine, pozitif bir ayrımcılık yapılmış oldu. Bu iyi bir şey" dedi.
"Hayırseverler, okullardan ellerini çekmesin"
Okullara destek sağlanıyor diye hayırseverlerin bugüne kadar yaptıkları yardımları kesmemesi gerektiğine de dikkati çeken Yıldız, "Bu okullar öğrenci başına destek aldı, (ancak) tüm masraflarını karşılayacak bir destek değil bu. Şu ana kadar buraya yardım eden cemaatin zenginleri, iş adamları ve hayırseverleri var. Onların okullardan ellerini çekmemeleri gerekiyor. 'Siz teşvik aldınız artık bize ihtiyacınız yok' şeklinde bir algı oluşursa bu durum okullarımızın aleyhine olur. Şu ana kadar yaptıkları gibi desteklerlerse bu fonlarla çocuklara yönelik daha iyi projeler hayata geçirilebilir" şeklinde konuştu.
Görevi süresince 3 farklı milli eğitim bakanı ile çalıştığını anlatan Yıldız, her birinin bu okullara çok değer verdiğini belirterek, "Ders kitapları ve yardımcı kaynakları (okullar) kendileri basıp, çocuklara veriyordu. Onu biz üstlendik devlet olarak. Onlar kendi ana dillerinde hazırlıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı bunu üstleniyor, bastırıp, devlet okullarında olduğu gibi çocuklara ücretsiz bir şekilde dağıtıyor. Bu manada da destek olundu" dedi.
Süryani okulu öğrencilerinde artış bekleniyor
Bu yıl açılan Mor Efrem Süryani Anaokulu hakkında da bilgi veren Yıldız, 50 öğrenci kontenjanlı okulun 22 öğrenciyle eğitime başladığını söyledi. Bu okula devam eden öğrencilerin sayısında artış beklendiğini dile getiren Yıldız, "Suriye'den gelen misafirlerimizin bir kısmı köken olarak Süryani, bu nedenle buna ihtiyaç olacağını ve sayının artacağını düşünüyorum. Bu açıdan iyi bir zamanlama. En azından İstanbul Bakırköy'de onlar için bir imkan oldu bu okul" diye konuştu.
Kaynak Hürriyeteğitim
Son Güncelleme: Perşembe, 30 Ekim 2014 08:56
Gösterim: 1647
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, "Doktora için özel teşvikler getirmeliyiz. Araştırma kurumlarımızın kaynaklarını tamamen yüksek lisans ve doktora eğitiminin teşvikine ayırmalıyız, kadrolu, kadrosuz ayrımlarını da göz önünde tutarak" açıklamasında bulundu.
Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen "Yükseköğretimin Yeniden Yapılandırılması" panelinde konuşan Çetinsaya, yükseköğretimde nitelikli büyüme olabilmesi için yapılacak çalışmaların önemine dikkati çekti. Çetinsaya, niceliksel büyümenin kalite süreçleriyle taçlandırılması, niteliksel bir büyümeye dönüştürülmesi gerektiğini kaydetti.
Her bir fert bizden yükseköğretim bekleyecek
Çetinsaya, 2050 yılına kadar Türkiye'de her yıl 1 milyon 250 bin gencin 18 yaşına gireceğini ifade ederek, "Artık elit bir toplumda da değiliz, küresel bir toplumdayız. Her bir fert bizden yükseköğretim bekleyecek" dedi.
Türkiye'de her yıl 300-400 bin kişilik kitleye yükseköğretim imkanı sağlanması gerektiğini belirten Çetinsaya, sistemde büyümenin bir kısmının açık öğretimle karşılandığını anlattı.
YÖK Başkanı Çetinsaya, şöyle devam etti:
"Öğrenci nüfusu olarak düşünüldüğünde, öğrencilerimizin yüzde 47'si şu anda açık öğretim sisteminde okuyor. Önümüzdeki 10 yıllık dönemde bu kaliteli büyüme süreçlerini devam ettirirken, açık öğretim oranlarını da dünya ülkeleri ortalamalarına çekebilmemiz lazım. Yüz yüze ve uzaktan öğrenimi belki teşvik etmemiz lazım. Açık öğretimi mümkünse azaltmamız, belki de açık öğretimi hayat boyu öğrenmenin bir parçası kılmamız lazım. Yükseköğretim çağındaki öğrencilere de yani 17-23 yaş arası öğrencilere de daha çok yüz yüze ve uzaktan öğretim imkanlarını getirmemiz lazım. Demek ki bu manada önümüzde ciddi bir mesele var."
Gökhan Çetinsaya, öğretim üyesi yetiştirmekte biraz geride kalındığını belirterek, öğrenci sayısı ile öğretim üyesindeki artışın baş başa gitmediğini, bunun da hızlı büyümenin getirdiği bir sonuç olduğunu söyledi.
OECD ülkelerine bakıldığında, Türkiye'de brüt okullaşma oranının bu ülkelerle kıyaslanabildiğini belirten Çetinsaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani 17-23 yaş arası nüfusun yükseköğretimle tanışabilme kapasitesi olarak yüzde 75 oranını telaffuz ediyoruz ve gururlanıyoruz. Bu gerçekten de şu anda İngiltere, Fransa, Japonya, İtalya liginde olduğumuzu gösteriyor o istatistiklere baktığımızda. Ama öğretim üyesi istatistiklerine baktığımızda o ligde gerilerde kaldığımızı gösteriyor. Demek ki bu alanda yapacak çok işimiz var. Bir göstergemiz hoca başına düşen öğrenci sayılarıdır. Doktoralı, doktorasız herkesi kapsadığımızda hoca başına 21 öğrenci düşüyor. Ama doktoralılara baktığımızda 48, hatta devlet üniversiteleri 51 olarak karşımıza çıkıyor. 2023 hedeflerini tutturmak istiyorsak, kalite çalışması yapmak istiyorsak bu sayıları aşağı çekmemiz lazım."
Zihniyet ve etik sorunu
YÖK Başkanı Prof. Dr. Çetinsaya, zihniyet etik sorunlarının önemine dikkati çekerek, bu konuyla da yüzleşilmesi gerektiğini söyledi. Bunun yasalar ve yönetmeliklerle düzenlenecek bir konu olmadığını anlatan Çetinsaya, şunları kaydetti:
"Yani YÖK de yasa da buharlaşsa sonuç olarak bizim akademik kültürümüzde tasvip etmediğimiz, eleştirdiğimiz etik meseleler var. Akademik özgürlüklerin kullanımı ile ilgili SETA'da birkaç ay önce güzel bir toplantı yapmıştık. Tecrübelerimiz gösteriyor ki bizlerin, aktörlerin bir masanın etrafına oturup, tartışmamız, akademik kültürümüzün meseleleriyle yüzleşmemiz gereken konular var. Bunların hem sebeplerini hem sonuçlarını analiz etmeli ve bunu yükseköğretim camiasının mensupları olarak ortak bir şekilde çalışmalıyız. Bunu üst kurumlardan, yasa ve yönetmeliklerden bekleyemeyiz. Zaten dediğim gibi çözümü de yok."
Çetinsaya, yükseköğretimin dünyada büyük bir değişim içerisinde olduğuna değinerek, küresel dinamikler ve dünyadaki politikaların da hayal edilen üniversiteye ne kadar dönüşebileceğini bilmediğini söyledi.
Doktora tamamen parasız yapılmalı
Doktoranın tamamen parasız yapılması gerektiğini belirten Çetinsaya, "Doktora için özel teşvikler getirmeliyiz. Zaten bütün dünyanın kuralı da bu. Araştırma kurumlarımızın kaynaklarını tamamen yüksek lisans ve doktora eğitiminin teşvikine ayırmalıyız, kadrolu, kadrosuz ayrımlarını da göz önünde tutarak... Benim bir akademik özgürlükler metnim var. Şiddete çağrı çıkarmayan, ayrımcılık içermeyen meselelerde akademik özgürlükler bizim için gerçekten hava, su kadar önemli. Zaten üniversitelerin dünya ve medeniyetler tarihine yaptıkları katkının asıl kaynağı bu; akademik özgürlüklerimizin güvence altında olması" değerlendirmesinde bulundu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, "Doktora için özel teşvikler getirmeliyiz. Araştırma kurumlarımızın kaynaklarını tamamen yüksek lisans ve doktora eğitiminin teşvikine ayırmalıyız, kadrolu, kadrosuz ayrımlarını da göz önünde tutarak" açıklamasında bulundu.
Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen "Yükseköğretimin Yeniden Yapılandırılması" panelinde konuşan Çetinsaya, yükseköğretimde nitelikli büyüme olabilmesi için yapılacak çalışmaların önemine dikkati çekti. Çetinsaya, niceliksel büyümenin kalite süreçleriyle taçlandırılması, niteliksel bir büyümeye dönüştürülmesi gerektiğini kaydetti.
Her bir fert bizden yükseköğretim bekleyecek
Çetinsaya, 2050 yılına kadar Türkiye'de her yıl 1 milyon 250 bin gencin 18 yaşına gireceğini ifade ederek, "Artık elit bir toplumda da değiliz, küresel bir toplumdayız. Her bir fert bizden yükseköğretim bekleyecek" dedi.
Türkiye'de her yıl 300-400 bin kişilik kitleye yükseköğretim imkanı sağlanması gerektiğini belirten Çetinsaya, sistemde büyümenin bir kısmının açık öğretimle karşılandığını anlattı.
YÖK Başkanı Çetinsaya, şöyle devam etti:
"Öğrenci nüfusu olarak düşünüldüğünde, öğrencilerimizin yüzde 47'si şu anda açık öğretim sisteminde okuyor. Önümüzdeki 10 yıllık dönemde bu kaliteli büyüme süreçlerini devam ettirirken, açık öğretim oranlarını da dünya ülkeleri ortalamalarına çekebilmemiz lazım. Yüz yüze ve uzaktan öğrenimi belki teşvik etmemiz lazım. Açık öğretimi mümkünse azaltmamız, belki de açık öğretimi hayat boyu öğrenmenin bir parçası kılmamız lazım. Yükseköğretim çağındaki öğrencilere de yani 17-23 yaş arası öğrencilere de daha çok yüz yüze ve uzaktan öğretim imkanlarını getirmemiz lazım. Demek ki bu manada önümüzde ciddi bir mesele var."
Gökhan Çetinsaya, öğretim üyesi yetiştirmekte biraz geride kalındığını belirterek, öğrenci sayısı ile öğretim üyesindeki artışın baş başa gitmediğini, bunun da hızlı büyümenin getirdiği bir sonuç olduğunu söyledi.
OECD ülkelerine bakıldığında, Türkiye'de brüt okullaşma oranının bu ülkelerle kıyaslanabildiğini belirten Çetinsaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani 17-23 yaş arası nüfusun yükseköğretimle tanışabilme kapasitesi olarak yüzde 75 oranını telaffuz ediyoruz ve gururlanıyoruz. Bu gerçekten de şu anda İngiltere, Fransa, Japonya, İtalya liginde olduğumuzu gösteriyor o istatistiklere baktığımızda. Ama öğretim üyesi istatistiklerine baktığımızda o ligde gerilerde kaldığımızı gösteriyor. Demek ki bu alanda yapacak çok işimiz var. Bir göstergemiz hoca başına düşen öğrenci sayılarıdır. Doktoralı, doktorasız herkesi kapsadığımızda hoca başına 21 öğrenci düşüyor. Ama doktoralılara baktığımızda 48, hatta devlet üniversiteleri 51 olarak karşımıza çıkıyor. 2023 hedeflerini tutturmak istiyorsak, kalite çalışması yapmak istiyorsak bu sayıları aşağı çekmemiz lazım."
Zihniyet ve etik sorunu
YÖK Başkanı Prof. Dr. Çetinsaya, zihniyet etik sorunlarının önemine dikkati çekerek, bu konuyla da yüzleşilmesi gerektiğini söyledi. Bunun yasalar ve yönetmeliklerle düzenlenecek bir konu olmadığını anlatan Çetinsaya, şunları kaydetti:
"Yani YÖK de yasa da buharlaşsa sonuç olarak bizim akademik kültürümüzde tasvip etmediğimiz, eleştirdiğimiz etik meseleler var. Akademik özgürlüklerin kullanımı ile ilgili SETA'da birkaç ay önce güzel bir toplantı yapmıştık. Tecrübelerimiz gösteriyor ki bizlerin, aktörlerin bir masanın etrafına oturup, tartışmamız, akademik kültürümüzün meseleleriyle yüzleşmemiz gereken konular var. Bunların hem sebeplerini hem sonuçlarını analiz etmeli ve bunu yükseköğretim camiasının mensupları olarak ortak bir şekilde çalışmalıyız. Bunu üst kurumlardan, yasa ve yönetmeliklerden bekleyemeyiz. Zaten dediğim gibi çözümü de yok."
Çetinsaya, yükseköğretimin dünyada büyük bir değişim içerisinde olduğuna değinerek, küresel dinamikler ve dünyadaki politikaların da hayal edilen üniversiteye ne kadar dönüşebileceğini bilmediğini söyledi.
Doktora tamamen parasız yapılmalı
Doktoranın tamamen parasız yapılması gerektiğini belirten Çetinsaya, "Doktora için özel teşvikler getirmeliyiz. Zaten bütün dünyanın kuralı da bu. Araştırma kurumlarımızın kaynaklarını tamamen yüksek lisans ve doktora eğitiminin teşvikine ayırmalıyız, kadrolu, kadrosuz ayrımlarını da göz önünde tutarak... Benim bir akademik özgürlükler metnim var. Şiddete çağrı çıkarmayan, ayrımcılık içermeyen meselelerde akademik özgürlükler bizim için gerçekten hava, su kadar önemli. Zaten üniversitelerin dünya ve medeniyetler tarihine yaptıkları katkının asıl kaynağı bu; akademik özgürlüklerimizin güvence altında olması" değerlendirmesinde bulundu.
Son Güncelleme: Perşembe, 30 Ekim 2014 17:21
Gösterim: 1382
18 Ekim 2014 tarihinde yapılan KPSS Din Hizmetleri Alan Bilgisi (DHBT) Sınavı’nın sonuçları saat 13.00’de açıklandı. ÖSYM, ayrıca DHBT soru ve cevaplarının yüzde 10'luk kısmını yayınladı.
DHBT sonucunuzu öğrenmek için Tıklayın
Merakla beklenen 18 Ekim 2014 tarihinde yapılan 2014 Din Hizmetleri Alan Bilgisi Sınavı (DHBT) sonuçları ÖSYM’nin internet sitesinde açıklandı. Adaylar KPSS DHBT sonuçlarını ÖSYM'nin https://sonuc.osym.gov.trİnternet adresinden T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile öğrenebilirler. ÖSYM yaptığı duyuruda, Sınav Sonuç Belgesinin basılmayacağını ve adayların adreslerine gönderilmeyeceğini duyurdu.
Sınav sonuçlarına ilişkin sayısal bilgilere ve sınav sorularının yüzde 10’undan oluşturulan Temel Soru Kitapçıklarına aşağıdaki bağlantılardan erişilebilecek.
DHBT sınavına ilişkin sayısal bilgiler
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
18 Ekim 2014 tarihinde yapılan KPSS Din Hizmetleri Alan Bilgisi (DHBT) Sınavı’nın sonuçları saat 13.00’de açıklandı. ÖSYM, ayrıca DHBT soru ve cevaplarının yüzde 10'luk kısmını yayınladı.
DHBT sonucunuzu öğrenmek için Tıklayın
Merakla beklenen 18 Ekim 2014 tarihinde yapılan 2014 Din Hizmetleri Alan Bilgisi Sınavı (DHBT) sonuçları ÖSYM’nin internet sitesinde açıklandı. Adaylar KPSS DHBT sonuçlarını ÖSYM'nin https://sonuc.osym.gov.trİnternet adresinden T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile öğrenebilirler. ÖSYM yaptığı duyuruda, Sınav Sonuç Belgesinin basılmayacağını ve adayların adreslerine gönderilmeyeceğini duyurdu.
Sınav sonuçlarına ilişkin sayısal bilgilere ve sınav sorularının yüzde 10’undan oluşturulan Temel Soru Kitapçıklarına aşağıdaki bağlantılardan erişilebilecek.
DHBT sınavına ilişkin sayısal bilgiler
Son Güncelleme: Salı, 28 Ekim 2014 13:13
Gösterim: 12586