Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, askeri ve polis okullarında üniformalı öğrenciler olduğunu belirterek, ''Artık sivilleşmek zamanıdır. Üniformalı dönemlerin sona ermesi lazım'' dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Boğazlıyan Kaymakamı Ömer Faruk Çelik'i ziyaretinde yaptığı açıklamada, okullarda kıyafet serbestliğiyle, öğrencilere hangi kıyafetle rahat ediyorsa onu giyebilme imkanının getirildiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun torununa da hürriyet verdik
Askeri ve polis okullarında üniformalı öğrenciler olduğunu anlatan Bozdağ, ''Devlet okulları ve özel okullara baktığımızda da orada da üniformalı öğrencilerimiz var. Artık sivilleşmek zamanıdır. Üniformalı dönemlerin sona ermesi lazım.
Artık tek tipçiliğin savunucusu olan Kılıçdaroğlu ve arkadaşları buna alışmalıdır. Eminim Sayın Kılıçdaroğlu torunları için daha güzel kıyafetler seçme imkanı bulacaktır. Ona da hürriyet verdik'' diye konuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, askeri ve polis okullarında üniformalı öğrenciler olduğunu belirterek, ''Artık sivilleşmek zamanıdır. Üniformalı dönemlerin sona ermesi lazım'' dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Boğazlıyan Kaymakamı Ömer Faruk Çelik'i ziyaretinde yaptığı açıklamada, okullarda kıyafet serbestliğiyle, öğrencilere hangi kıyafetle rahat ediyorsa onu giyebilme imkanının getirildiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun torununa da hürriyet verdik
Askeri ve polis okullarında üniformalı öğrenciler olduğunu anlatan Bozdağ, ''Devlet okulları ve özel okullara baktığımızda da orada da üniformalı öğrencilerimiz var. Artık sivilleşmek zamanıdır. Üniformalı dönemlerin sona ermesi lazım.
Artık tek tipçiliğin savunucusu olan Kılıçdaroğlu ve arkadaşları buna alışmalıdır. Eminim Sayın Kılıçdaroğlu torunları için daha güzel kıyafetler seçme imkanı bulacaktır. Ona da hürriyet verdik'' diye konuştu.
Son Güncelleme: Cumartesi, 01 Aralık 2012 17:10
Gösterim: 1713
Geçen perşembe günü son derste meydana gelen olayda, eğitim yılı başlamadan tadilatı yapılan Karşıyaka Mahallesi'ndeki Vakıfbank İlkokulu'nun 1-E sınıfının tavanı, büyük bir gürültüyle çöktü.
O sırada sınıfta bulunan 32 öğrencinin bazıları yaralanırken öğretmen, hepsini sakinleştirerek okula gelen ailelerine teslim etti.
Olay esnasında okulda bulunan sınıf annesi Ümit Erkarslan, çocukların sağlık durumunun tespiti için hastaneye yönlendirilmemesi veya acil sağlık ekiplerinin çağrılmamasına tepki gösterdi.
Erkarslan, "Son dersin olduğu saat 17.20 sıralarında, bir konu için sınıfta bulunuyordum. Öğretmenle konuştuğumuz dakikalarda büyük bir gürültüyle tavan düştü. Birçok öğrenci, çeşitli yerlerinden yaralandı. Benim de kızım o sınıftaydı. Görevli öğretmen, öğrencileri sakinleştirmeye çalıştı.
Sonra müdür yardımcısı bir öğretmen de olayın büyütülmemesi gerektiğini söyledi. Acil sağlık ekiplerini de çağırmadılar. Ben bir süre sonra çocuğumu, her ihtimale karşı doktora götürdüm. Adli tıptan rapor aldık. Ardından polise başvurup şikâyetçi olacağım. Öğrencilerimizin sağlığı hiçe sayıldı. İlgililerden gerekenin yapılmasını bekliyoruz." dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Geçen perşembe günü son derste meydana gelen olayda, eğitim yılı başlamadan tadilatı yapılan Karşıyaka Mahallesi'ndeki Vakıfbank İlkokulu'nun 1-E sınıfının tavanı, büyük bir gürültüyle çöktü.
O sırada sınıfta bulunan 32 öğrencinin bazıları yaralanırken öğretmen, hepsini sakinleştirerek okula gelen ailelerine teslim etti.
Olay esnasında okulda bulunan sınıf annesi Ümit Erkarslan, çocukların sağlık durumunun tespiti için hastaneye yönlendirilmemesi veya acil sağlık ekiplerinin çağrılmamasına tepki gösterdi.
Erkarslan, "Son dersin olduğu saat 17.20 sıralarında, bir konu için sınıfta bulunuyordum. Öğretmenle konuştuğumuz dakikalarda büyük bir gürültüyle tavan düştü. Birçok öğrenci, çeşitli yerlerinden yaralandı. Benim de kızım o sınıftaydı. Görevli öğretmen, öğrencileri sakinleştirmeye çalıştı.
Sonra müdür yardımcısı bir öğretmen de olayın büyütülmemesi gerektiğini söyledi. Acil sağlık ekiplerini de çağırmadılar. Ben bir süre sonra çocuğumu, her ihtimale karşı doktora götürdüm. Adli tıptan rapor aldık. Ardından polise başvurup şikâyetçi olacağım. Öğrencilerimizin sağlığı hiçe sayıldı. İlgililerden gerekenin yapılmasını bekliyoruz." dedi.
Son Güncelleme: Cumartesi, 01 Aralık 2012 15:26
Gösterim: 1307
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin tanımlanması, farklılıkların belirlenmesi ve buna uygun eğitim programlarının planlanması amacıyla ABD'den psikolojik ölçme araçları satın aldı.
MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Özel Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi kapsamında, ABD'den bilişsel yetenek ve başarı testi, bilişsel yetenek testi ve dile dayanmayan bilişsel yetenek testi satın aldı.
Testlerin Türk kültürüne uyarlanma ve çeviri işlemlerinin MEB ile ilgili yayınevleri arasında imzalanan sözleşme uyarınca 22 ay içinde tamamlanması hedefleniyor.
Standardizasyon sürecinin tamamlanmasının ardından testler, 28 ilde bulunan 80 rehberlik ve araştırma merkezinde uygulanmaya başlanacak. Bu testlerle eğitsel tanı ve değerlendirme hizmetlerinin kalitesinin artırılarak özel eğitime gereksinimi olan bireylerin iş ve mesleki eğitimlerinin iyileştirmesine katkı sağlanacak.
Eğitsel değerlendirme ve tanılama amaçlı psikolojik ölçme araçları, rehberlik ve araştırma merkezlerindeki mevcut testlerden daha geniş bir yaş aralığında uygulanabilinecek. Testler, zorunlu eğitim çağı dışında kalan bireylerin de değerlendirilmeye tabi tutulmasına olanak sağlayacak.
Testler engel gruplarına verilen hizmetlerin geliştirilmesine ek olarak, üstün yetenekli bireylerin erken tespitine ve bu öğrencilere yönelik eğitsel tedbirlerin ivedilikle alınmasına da olanak sağlayacak.
Uygulanacak testler
Alınan testlerden bilişsel yetenekleri ve eğitsel başarıyı test eden ''Bilişsel Yetenek ve Başarı Testleri'' 2 ila 90 yaşları arasındaki özel eğitime ihtiyaç duyan bireylere uygulanabilinecek. Testle öğrenme yetersizliklerini tanımlanacak, farklılıklar tespit edilecek ve bu gruplara yönelik eğitim programlarının planlaması yapılacak.
Testler aynı zamanda özel eğitime ihtiyacı olanlar için bireysel programların hazırlanmasında, bireylerin gelişimlerinin değerlendirilmesinde, güçlü ve zayıf yönlerini belirlenmesi amacıyla da kullanılacak.
Bilişsel yetenek testleri işitsel ve görsel işleme, bilgi işleme hızı, anlık bellek, planlama, dikkat ve öğrenme gibi zihinsel becerileri ölçmeyi amaçlıyor. Başarı testleri ise sözel ve yazılı ifade, dinlediğini anlama, temel okuma becerileri, okuduğunu anlama, aritmetik hesaplama becerileri ve matematiksel akıl yürütme gibi becerileri ölçüyor. Başarı testleriyle öğrenme yetersizliklerini ve bireylerin özel eğitim hizmetlerine ihtiyaç duyup duymadıkları değerlendirilecek.
Özel grupların bilişsel düzeyleri tespit edilecek
Bireysel bir zeka testi olan ''dile dayanmayan bilişsel yetenek testi'' ise 4-22 yaş aralığındaki bireylere uygulanıyor. İşitme engelli, konuşma bozuklukları olan bireyler ile ana dili farklı olanlar, afazi, serebral palsi ve otizm tanılı bireyler ile özel grupların bilişsel düzeylerini tanılamak amacıyla kullanılıyor. Dile dayalı olmayan testle, çeşitli sebeplerle sözlü iletişim güçlüğü yaşayan bireylerin zeka testlerinden düşük puan alma riskini azaltması öngörülüyor. Test neticesinde bireylere ilişkin IQ puanı elde ediliyor.
''Bilişsel yetenek testi'' de sözel ve sözel olmayan maddelerden oluşan bireysel bir zeka testidir. Dört ila 90 yaş arasındaki bireylere uygulanıyor. Sözel alanlar ve performans alanlarından oluşan bir test olup bireylerin kristalize yetenek, hızlı düşünme, yeni problemleri çözebilme, sözel olamayan yetenek alanlarındaki zihinsel düzeylerini belirlemek amacıyla kullanılacak.
Testin değerlendirilmesi sonucunda bireylere ilişkin IQ puanı alınacak. Bu test geçerlilik ve güvenirlik katsayıları yüksek iki alt testten oluşacak. İlk alt test, bireyin sözel becerilerini, kelime yeteneğini ve kristalize yeteneğini, ikinci alt test ise sözel olmayan becerileri, hızlı düşünme ve problem çözebilme becerilerini ölçecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin tanımlanması, farklılıkların belirlenmesi ve buna uygun eğitim programlarının planlanması amacıyla ABD'den psikolojik ölçme araçları satın aldı.
MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Özel Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi kapsamında, ABD'den bilişsel yetenek ve başarı testi, bilişsel yetenek testi ve dile dayanmayan bilişsel yetenek testi satın aldı.
Testlerin Türk kültürüne uyarlanma ve çeviri işlemlerinin MEB ile ilgili yayınevleri arasında imzalanan sözleşme uyarınca 22 ay içinde tamamlanması hedefleniyor.
Standardizasyon sürecinin tamamlanmasının ardından testler, 28 ilde bulunan 80 rehberlik ve araştırma merkezinde uygulanmaya başlanacak. Bu testlerle eğitsel tanı ve değerlendirme hizmetlerinin kalitesinin artırılarak özel eğitime gereksinimi olan bireylerin iş ve mesleki eğitimlerinin iyileştirmesine katkı sağlanacak.
Eğitsel değerlendirme ve tanılama amaçlı psikolojik ölçme araçları, rehberlik ve araştırma merkezlerindeki mevcut testlerden daha geniş bir yaş aralığında uygulanabilinecek. Testler, zorunlu eğitim çağı dışında kalan bireylerin de değerlendirilmeye tabi tutulmasına olanak sağlayacak.
Testler engel gruplarına verilen hizmetlerin geliştirilmesine ek olarak, üstün yetenekli bireylerin erken tespitine ve bu öğrencilere yönelik eğitsel tedbirlerin ivedilikle alınmasına da olanak sağlayacak.
Uygulanacak testler
Alınan testlerden bilişsel yetenekleri ve eğitsel başarıyı test eden ''Bilişsel Yetenek ve Başarı Testleri'' 2 ila 90 yaşları arasındaki özel eğitime ihtiyaç duyan bireylere uygulanabilinecek. Testle öğrenme yetersizliklerini tanımlanacak, farklılıklar tespit edilecek ve bu gruplara yönelik eğitim programlarının planlaması yapılacak.
Testler aynı zamanda özel eğitime ihtiyacı olanlar için bireysel programların hazırlanmasında, bireylerin gelişimlerinin değerlendirilmesinde, güçlü ve zayıf yönlerini belirlenmesi amacıyla da kullanılacak.
Bilişsel yetenek testleri işitsel ve görsel işleme, bilgi işleme hızı, anlık bellek, planlama, dikkat ve öğrenme gibi zihinsel becerileri ölçmeyi amaçlıyor. Başarı testleri ise sözel ve yazılı ifade, dinlediğini anlama, temel okuma becerileri, okuduğunu anlama, aritmetik hesaplama becerileri ve matematiksel akıl yürütme gibi becerileri ölçüyor. Başarı testleriyle öğrenme yetersizliklerini ve bireylerin özel eğitim hizmetlerine ihtiyaç duyup duymadıkları değerlendirilecek.
Özel grupların bilişsel düzeyleri tespit edilecek
Bireysel bir zeka testi olan ''dile dayanmayan bilişsel yetenek testi'' ise 4-22 yaş aralığındaki bireylere uygulanıyor. İşitme engelli, konuşma bozuklukları olan bireyler ile ana dili farklı olanlar, afazi, serebral palsi ve otizm tanılı bireyler ile özel grupların bilişsel düzeylerini tanılamak amacıyla kullanılıyor. Dile dayalı olmayan testle, çeşitli sebeplerle sözlü iletişim güçlüğü yaşayan bireylerin zeka testlerinden düşük puan alma riskini azaltması öngörülüyor. Test neticesinde bireylere ilişkin IQ puanı elde ediliyor.
''Bilişsel yetenek testi'' de sözel ve sözel olmayan maddelerden oluşan bireysel bir zeka testidir. Dört ila 90 yaş arasındaki bireylere uygulanıyor. Sözel alanlar ve performans alanlarından oluşan bir test olup bireylerin kristalize yetenek, hızlı düşünme, yeni problemleri çözebilme, sözel olamayan yetenek alanlarındaki zihinsel düzeylerini belirlemek amacıyla kullanılacak.
Testin değerlendirilmesi sonucunda bireylere ilişkin IQ puanı alınacak. Bu test geçerlilik ve güvenirlik katsayıları yüksek iki alt testten oluşacak. İlk alt test, bireyin sözel becerilerini, kelime yeteneğini ve kristalize yeteneğini, ikinci alt test ise sözel olmayan becerileri, hızlı düşünme ve problem çözebilme becerilerini ölçecek.
Son Güncelleme: Cumartesi, 01 Aralık 2012 13:13
Gösterim: 1838
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Teknoloji Kulübü'nün köy okullarının onarımı ve laboratuvar kurulması için başlattığı kampanyaya destek olmak amacıyla sanatçı Hadise konser verecek.
SDÜ Teknoloji Kulübü Başkanı Ferdi Alakuş, AA muhabirinine yaptığı açıklamada, 12 bin üyeye sahip SDÜ Teknoloji Kulübü'nün üniversitenin en büyük kulüplerinden biri olduğunu söyledi.
Kulübün bu seneye kadar genellikle teknik anlamda çalışmalar yaptığını, bu yıl ise öğrencilerin sosyal anlamda gelişimlerini sağlamak için çalışmalar yapmaya başladıklarını anlatan Alakuş, ''Kırsal kesimden gelen arkadaşlarımızın bazı konularda yetersiz olduğunu gördük. Köy okullarının teknik bilgi anlamında yaşadığı dezavantajın önüne geçme ve öğrencilere sosyal sorumluluk kazandırmak adına 'Köy Okullarına Yardım Projesi' uygulamaya karar verdik'' dedi.
Bu kapsamda Erzurum ve Isparta'daki 1 ortaokul ile 4 ilkokulu pilot okul olarak seçtiklerini bildiren Alakuş, ''Köy okullarındaki arkadaşlarımızın bilgisayar görmeden büyük şehirlere geldiğini düşünün. Bu, sorun oluşturuyor. Herkesin eşit şartlarda eğitim alması taraftarıyız. Bu yüzden bu projeyi yapmaya karar verdik'' diye konuştu.
Projede seçtikleri okulların bilgisayar laboratuvarlarını bilgisayar mühendisliği öğrencilerinin, elektrik tesisatlarını da elektrik mühendisliği öğrencilerinin kuracaklarına dikkati çeken Alakuş, bunun yanında okulların su tesisatı, ısınma sistemi ve boya gibi eksiklerini de gidereceklerini kaydetti.
Projeleri için 60 bin liralık bütçe gerektiğini belirten Alakuş, şunları söyledi:
''Bunu öğrenciler olarak kendimiz karşılayamazdık. Bu nedenle yardım konseri düzenlenmeye karar verdik. Konser için düşündüğümüz 5 sanatçı arasından Hadise'yi seçtik. Hadise'nin menajeri ile görüştük ve anlaştık. Konserin maliyeti 110 bin lira olacak. 20 bin civarında bilet bastırdık. Biletleri 10 liradan satacağız. Konserden 180 bin lira gelir elde etmeyi planlıyoruz. Konser 13 Aralık'ta, üniversitedeki 19 Mayıs Amfisi'nde gerçekleşecek.''
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Teknoloji Kulübü'nün köy okullarının onarımı ve laboratuvar kurulması için başlattığı kampanyaya destek olmak amacıyla sanatçı Hadise konser verecek.
SDÜ Teknoloji Kulübü Başkanı Ferdi Alakuş, AA muhabirinine yaptığı açıklamada, 12 bin üyeye sahip SDÜ Teknoloji Kulübü'nün üniversitenin en büyük kulüplerinden biri olduğunu söyledi.
Kulübün bu seneye kadar genellikle teknik anlamda çalışmalar yaptığını, bu yıl ise öğrencilerin sosyal anlamda gelişimlerini sağlamak için çalışmalar yapmaya başladıklarını anlatan Alakuş, ''Kırsal kesimden gelen arkadaşlarımızın bazı konularda yetersiz olduğunu gördük. Köy okullarının teknik bilgi anlamında yaşadığı dezavantajın önüne geçme ve öğrencilere sosyal sorumluluk kazandırmak adına 'Köy Okullarına Yardım Projesi' uygulamaya karar verdik'' dedi.
Bu kapsamda Erzurum ve Isparta'daki 1 ortaokul ile 4 ilkokulu pilot okul olarak seçtiklerini bildiren Alakuş, ''Köy okullarındaki arkadaşlarımızın bilgisayar görmeden büyük şehirlere geldiğini düşünün. Bu, sorun oluşturuyor. Herkesin eşit şartlarda eğitim alması taraftarıyız. Bu yüzden bu projeyi yapmaya karar verdik'' diye konuştu.
Projede seçtikleri okulların bilgisayar laboratuvarlarını bilgisayar mühendisliği öğrencilerinin, elektrik tesisatlarını da elektrik mühendisliği öğrencilerinin kuracaklarına dikkati çeken Alakuş, bunun yanında okulların su tesisatı, ısınma sistemi ve boya gibi eksiklerini de gidereceklerini kaydetti.
Projeleri için 60 bin liralık bütçe gerektiğini belirten Alakuş, şunları söyledi:
''Bunu öğrenciler olarak kendimiz karşılayamazdık. Bu nedenle yardım konseri düzenlenmeye karar verdik. Konser için düşündüğümüz 5 sanatçı arasından Hadise'yi seçtik. Hadise'nin menajeri ile görüştük ve anlaştık. Konserin maliyeti 110 bin lira olacak. 20 bin civarında bilet bastırdık. Biletleri 10 liradan satacağız. Konserden 180 bin lira gelir elde etmeyi planlıyoruz. Konser 13 Aralık'ta, üniversitedeki 19 Mayıs Amfisi'nde gerçekleşecek.''
Son Güncelleme: Pazar, 02 Aralık 2012 10:09
Gösterim: 1745
Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı işbirliğiyle Türkiye genelindeki imam hatip liselerinde okuyan 350 Somalili öğrenciden 19'u Bartın Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde eğitim görüyor
Somalili öğrenciler, Türkiye'de olmaktan mutlu olduklarını söyleyerek, liseyi bitirdikten sonra üniversite eğitimini de Türkiye'de tamamlayıp doktor, mühendis ve öğretmen olmak istediklerini vurguladı.
Öğrenciler, Türk Edebiyatı'ndan Kuran-ı Kerim'e, Arapça'dan İngilizce'ye, tarihten coğrafyaya kadar milli eğitim bakanlığı müfredatındaki tüm dersleri alıyor.
İl Milli Eğitim Müdürü İsa Şeker
İl Milli Eğitim Müdürü İsa Şeker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrencilerle yakından ilgilendiklerini, onları çocukları gibi gördüklerini söyledi.
Somalili öğrencileri misafir etmekten ve eğitimlerini Türk okullarında almalarından son derece onur ve mutluluk duyduklarını dile getiren Şeker, şöyle konuştu:
''Somali bizim mütedeyyin bir kardeş ülkemizdir. Bu ülkenin çocukları ve gençleri bizlere emanettir. Geçmişten gelen tarihsel sorumluluklarımızı yeniden hatırlamak ve bu şekilde davranmak bu ülkenin mecburiyetidir. Eğitimciler olarak bize düşen görev Somalili gençlerimizi en iyi şekilde eğitmek ve bu gençlerimizin iki kardeş ülke Müslüman halkları arasında köprü olmalarını sağlamaktır. İnanlar kardeştir ilkesinden hareketle imam hatip liselerimizde bu kardeşlerimizi burada öğrenci olarak ağırlamaktan mutlu ve gururluyuz''
Şeker, öğrencileri Anadolu kültürünü görmeleri ve güzel vakit geçirmeleri için Kurban Bayramı'nda köylere götürüp, köy sofralarında ikramda bulunduklarını belirterek, ''Bunun yanında pikniğe, gezilere getiriyoruz. Biz onlarla çok mutluyuz'' diye konuştu.
''İsteyen, üniversiteye devam edebilecek''
Şeker, 8 ay önce Türkiye'ye gelen öğrencilerin önce Kastamonu'da 6 ay Türkçe kursuna katıldıklarını ve kursu başarıyla tamamladıklarını belirtti.
Daha sonra 19 Somalili öğrencinin eğitim öğretim yılının başında Bartın'a gelerek erkek öğrenci pansiyonuna yerleştirildiğini ifade eden Şeker, ''Öğrencilerimiz 4 yılın sonunda İmam Hatip olarak kendi ülkelerinde göreve başlayacaklar. İsteyen ülkemizde Türkiye Diyanet Vakfı tarafından burs sağlanarak yüksek öğretime devam edecektir'' şeklinde konuştu.
Somalililer okul ve yurtlarından memnun
Somalili öğrenciler ise hafta sonu ve tatillerde kentin tarihi ve turistik yerlerini, çevre illeri gezme fırsatını değerlendirerek, Türkiye'de olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti.
Öğrencilerden Muhammed Yunus, 8 ay önce geldikleri Türkiye'de önce Türkçe kursuna gittiklerini ve ardından okula yerleştirildiklerini söyledi.
Türk okulunda okumaktan büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Yunus, ''Hafta sonları sık sık geziyoruz. Kaldığımız yurt ortamı çok güzel ve çok rahatız. Liseyi bitirdikten sonra yine Türkiye'de üniversite okuyup doktor ve mühendis olmak istiyorum. Ülkemizi, ailemizi çok özlüyoruz ama burada da öğretmenlerimiz çok iyi'' diye konuştu.
Mahmut Muhammed Farah da ''Türkiye'de olmaktan ve Türk okulunda okumaktan çok mutluyum. Derslerimiz çok iyi. Türkçeyi de çok iyi öğrendik. Hangi ders olursa olsun, öğretmenlerimizin anlattıklarını rahatlıkla anlayıp, öğrenebiliyoruz. Ben de doktor olmak ve burada görev yapmak istiyorum. Somali'deki ailemizle hemen hemen her gün görüşüyoruz. Onlar da burada olmamdan çok mutlular'' ifadesini kullandı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı işbirliğiyle Türkiye genelindeki imam hatip liselerinde okuyan 350 Somalili öğrenciden 19'u Bartın Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde eğitim görüyor
Somalili öğrenciler, Türkiye'de olmaktan mutlu olduklarını söyleyerek, liseyi bitirdikten sonra üniversite eğitimini de Türkiye'de tamamlayıp doktor, mühendis ve öğretmen olmak istediklerini vurguladı.
Öğrenciler, Türk Edebiyatı'ndan Kuran-ı Kerim'e, Arapça'dan İngilizce'ye, tarihten coğrafyaya kadar milli eğitim bakanlığı müfredatındaki tüm dersleri alıyor.
İl Milli Eğitim Müdürü İsa Şeker
İl Milli Eğitim Müdürü İsa Şeker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrencilerle yakından ilgilendiklerini, onları çocukları gibi gördüklerini söyledi.
Somalili öğrencileri misafir etmekten ve eğitimlerini Türk okullarında almalarından son derece onur ve mutluluk duyduklarını dile getiren Şeker, şöyle konuştu:
''Somali bizim mütedeyyin bir kardeş ülkemizdir. Bu ülkenin çocukları ve gençleri bizlere emanettir. Geçmişten gelen tarihsel sorumluluklarımızı yeniden hatırlamak ve bu şekilde davranmak bu ülkenin mecburiyetidir. Eğitimciler olarak bize düşen görev Somalili gençlerimizi en iyi şekilde eğitmek ve bu gençlerimizin iki kardeş ülke Müslüman halkları arasında köprü olmalarını sağlamaktır. İnanlar kardeştir ilkesinden hareketle imam hatip liselerimizde bu kardeşlerimizi burada öğrenci olarak ağırlamaktan mutlu ve gururluyuz''
Şeker, öğrencileri Anadolu kültürünü görmeleri ve güzel vakit geçirmeleri için Kurban Bayramı'nda köylere götürüp, köy sofralarında ikramda bulunduklarını belirterek, ''Bunun yanında pikniğe, gezilere getiriyoruz. Biz onlarla çok mutluyuz'' diye konuştu.
''İsteyen, üniversiteye devam edebilecek''
Şeker, 8 ay önce Türkiye'ye gelen öğrencilerin önce Kastamonu'da 6 ay Türkçe kursuna katıldıklarını ve kursu başarıyla tamamladıklarını belirtti.
Daha sonra 19 Somalili öğrencinin eğitim öğretim yılının başında Bartın'a gelerek erkek öğrenci pansiyonuna yerleştirildiğini ifade eden Şeker, ''Öğrencilerimiz 4 yılın sonunda İmam Hatip olarak kendi ülkelerinde göreve başlayacaklar. İsteyen ülkemizde Türkiye Diyanet Vakfı tarafından burs sağlanarak yüksek öğretime devam edecektir'' şeklinde konuştu.
Somalililer okul ve yurtlarından memnun
Somalili öğrenciler ise hafta sonu ve tatillerde kentin tarihi ve turistik yerlerini, çevre illeri gezme fırsatını değerlendirerek, Türkiye'de olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti.
Öğrencilerden Muhammed Yunus, 8 ay önce geldikleri Türkiye'de önce Türkçe kursuna gittiklerini ve ardından okula yerleştirildiklerini söyledi.
Türk okulunda okumaktan büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Yunus, ''Hafta sonları sık sık geziyoruz. Kaldığımız yurt ortamı çok güzel ve çok rahatız. Liseyi bitirdikten sonra yine Türkiye'de üniversite okuyup doktor ve mühendis olmak istiyorum. Ülkemizi, ailemizi çok özlüyoruz ama burada da öğretmenlerimiz çok iyi'' diye konuştu.
Mahmut Muhammed Farah da ''Türkiye'de olmaktan ve Türk okulunda okumaktan çok mutluyum. Derslerimiz çok iyi. Türkçeyi de çok iyi öğrendik. Hangi ders olursa olsun, öğretmenlerimizin anlattıklarını rahatlıkla anlayıp, öğrenebiliyoruz. Ben de doktor olmak ve burada görev yapmak istiyorum. Somali'deki ailemizle hemen hemen her gün görüşüyoruz. Onlar da burada olmamdan çok mutlular'' ifadesini kullandı.
Son Güncelleme: Cumartesi, 01 Aralık 2012 13:03
Gösterim: 2337