Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 2023’e kadar olan 10 yıllık süreçte ihtiyaç duyulacak öğretmen sayılarının, alanlar ve iller bazında hesaplandığını belirtti. Bakanlık, yıllar ve alanlar itibariyle ihtiyaç duyulacak öğretmenlik branşlarının http://ikop.meb.gov.tr adresinden incelenebileceğini belirtti.

Milli Eğitim Bakanlığı, gelecek 10 yılda öğretmen eğitimi ve istihdamını planlamak amacıyla "Öğretmen İstihdam Projeksiyonları Stratejileri ve Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesi" çalışmalarını tamamladı. Proje kapsamında hem üniversitelere, hem de öğretmen yetiştiren kurumlarda okumak isteyen öğrencilere rehberlik yapacak bir yol haritası oluşturuldu.

Öğretmen İstihdam Projesi kapsamında tasarlanan bilgi yönetim sisteminin, 2023 yılına kadar olan süreçte öğretmen arz ve talebini izlenebilir duruma getirdiğini belirten Bakan Avcı, "Projeyle hem Bakanlığa, hem üniversitelere, hem de öğretmen yetiştiren kurumlarda okumak isteyen gençlere rehberlik yapacak bir yol haritasına, bir rehbere kavuşuldu" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, gelecek on yıllık süreçte öğretmen eğitimi ve istihdamını planlamak amacıyla hazırlanan öğretmen projeksiyonunun, temel eğitim ve orta öğretim kademesinde kamu ve özel okullarında 2023 yılına kadar ihtiyaç duyulacak öğretmen sayılarını, alanlar ve iller bazında hesaplandığını belirtti.

Bakan Avcı, "Öğretmen İstihdam Projeksiyonları Stratejileri ve Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesi" kapanış toplantısına katıldı.

Proje kapsamında tasarlanan bilgi yönetim sisteminin, 2023 yılına kadar olan süreçte öğretmen arz ve talebini izlenebilir duruma getirdiğini ifade eden Bakan Avcı, 2023 yılı sonrası için de ilgili değişkenlerin ve göstergelerin yenilenmesiyle öğretmen arz ve talep projeksiyonlarının hazırlanabilecek olmasının memnuniyet verici olduğunu dile getirdi.

Bakan Avcı, proje kapsamında; Türkiye'de ilk defa Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü uzmanlarının katkısıyla 2012-2023 yılları arası il, şehir, köy ve cinsiyet ayrıntısında tekli yaşlarda okul çağı nüfus projeksiyonlarının hesaplandığını söyledi.

Bu çalışmaların öğretmen arz ve talebinin belirlenmesinde etkili olan faktörleri inceleme ve sonuçlarını arz-talep projeksiyonlarına yansıtmak için gerekli olan okul çağı nüfusunda meydana gelen değişimi görme imkanı sağladığına dikkati çeken Bakan Avcı, öğretmen istihdam trendleri ve son 10 yıl boyunca yapılan öğretmen atamalarının da incelendiğini belirtti.

Çalışmayla aynı zamanda istihdamı etkileyen tüm politikaların ve bunların sonuçlarının değerlendirildiğini anlatan Bakan Avcı, "Son 10 yılın verileri kullanılarak bütün ayrıntılarıyla incelenen hususlar; hizmet alanları, il ve hizmet bölgeleri arası, isteğe bağlı, özür durumu, görev değişikliği, kurumlar arası nakil ve emeklilik durumuna bağlı öğretmen hareketliliğidir. Bu çalışmaların ışığında geliştirilen Öğretmen İstihdam Projeksiyon Modeli, projenin önemli çıktılarından biri olmuştur. Bir diğer kazanımımız ise öğretmen arz talep projeksiyonlarının hesaplanabildiği Bilgi Yönetim Sistemi'nin kurulmuş olmasıdır" dedi.

"Pojeyle hem Bakanlığa hem üniversitelere hem de öğretmen yetiştiren kurumlarda okumak isteyen gençlere rehberlik yapacak bir yol haritasına, bir rehbere kavuşuldu" diyen Bakan Avcı, şunları kaydetti:

"Gençlerimiz hayatlarına, çizecekleri yola ilişkin seçim yaparken "en isabetli kararları alabilsinler" diye, yıllar ve alanlar itibariyle ihtiyaç duyulacak öğretmenlik alanlarındaki talebe ilişkin projeksiyonları http://ikop.meb.gov.tr adresinden elektronik ortamda inceleyebilecekleri altyapı hazırlandı. Kullanıcılar hem şu anda yürürlükte olan hem de geliştirme çalışmaları tamamlandığında yürürlüğe girecek öğretmen yeterlikleri bilgilerine de ulaşabilecekler."

Bakan Avcı, toplantı çıkışında yaptığı açıklamada, önümüzdeki 10 yıl boyunca hangi alanda, hangi nitelikte ne kadar öğretmene ihtiyaç olacağını önceden öğrenebilmek amacıyla yapıldığını, verilerle önümüzdeki 10 yılda branşlara göre ihtiyaçlarının daha rahat görülebilineceğini bildirdi.

Öğretmen ihtiyacının 140 bine ulaşacağı tahmin ediliyor

MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hikmet Çolak ise kamunun çalışanlarının 3'te 1'inin öğretmen olduğunu belirterek, yaklaşık 776 bin öğretmen bulunduğunu söyledi.

Mayıs ayı itibariyle 127 bin öğretmen ihtiyacı olduğunu, bu sayının 140 bine ulaşacağını tahmin ettiklerinini anlatan Çolak, 775 bin öğretmenin, 160 bininin son 10 yılda istihdam edildiğini dile getirdi.

 KPSS'ye girip de atama bekleyen öğretmen adayının 296 bin 500 civarında olduğuna dikkati çeken Çolak, öğretmenlik okuyan öğrenci sayısının da 744 bin kişi olduğunu, sürecin iyi yönetilememesi halinde bir kaç yıl sonra çalışandan daha çok atama için bekleyen insan ile karşı karşıya kalınacağına işaret etti.

En çok sınıf öğretmenliği istihdam sağlıyor

MEB-İKOP Projesi Akademik Koordinatörü, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gönül Akçamete, MEB'in kapısında KPSS puanı geçerli yaklaşık 180 bin adayın bulunduğunu belirterek, 2023 yılında tüm alanlar dikkate alındığında MEB'in yaklaşık 1,1 milyon öğretmene ihtiyacı olacağını bildirdi.

MEB'in 2020 yılındaki istihdamına denk bir arza neredeyse şimdiden ulaştığına dikkati çeken Akçamete, şunları kaydetti:

"Şu anda MEB'in yanlızca Türk Dili ve Edebiyat, din külürü ve ahlak bilgisi, tarih, rehber öğretmen, felsefe, matematik, ikinci yabancı dil, çoğrafya, biyoloji, müzik İngilizce, fizik, kimya veya kimya teknolojisi öğretmenliklerinde kontenjan artışına ihtiyaç var. 2012-2023 yıllları arasındaki öğretmen talep projeksiyonuna göre 25 temel branştaki öğretmen sayısının 668 binden 928 bine yükselmesi bekleniyor. 2012-2023 döneminde en çok istihdam sağlayan ilk beş alan sırasıyla sınıf öğretmenliği 246 bin, İngilizce öğretmenliği 75 bin, okul öncesi öğretmenliği 62 bin, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği 51 bin ve Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği 58 bin olacak. Bu dönemde bilişim teknolojileri ve sınıf öğretmenliği dışındaki tüm alanlarda istihdamın artacağı tahmin ediliyor."

Öğretmen istihdamının önümüzdeki 10 yılda 200 bin artması bekleniyor

Hacettepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Kavak ise 2002-2011 göstergelerine bakıldığında öğrenci sayısında yüzde 10'luk bir büyüme yaşandığını belirterek, öğretmen sayısının ise 536 binden 740 bine yükselerek, yüzde 38'lik artış sağlandığını, bunun öğretmen başına düşen öğrenci sayısında bir iyileşmeye işaret ettiğini söyledi.

Yıllık ortalama istihdamın 30 binin üzerinde gerçekleştiğini, mezun sayısına bakıldığınıda ise 40 binin üzerinde arz bulunduğunu anlatan Kavak, bu arz ve talepteki farkın, KPSS'deki bekleyenleri ortaya çıkardığını ifade etti. 2012-2023 yıllarına bakıldığında orta düzey senaryoya göre, tüm branşlar dikkate alındığında 731 binden 1 milyona, 25 temel alan dikkate alındığında ise 754 binden 953 bine yükseleceğinin tahmin edildiğini anlatan Kavak, yani öğretmen istihdamının önümüzdeki 10 yıl boyunca yaklaşık 200 bin artmasının tahmin edildiğini dile getirdi.

Önümüzdeki 10 yılda, 10 bin ve üzeri istihdam artışı beklenen alanların, Türk Dili ve Edebiyatı, din kültürü ve ahlak bilgisi, İngilizce, beden eğitimi, rehber ve tarih öğretmenliği alanlarının bulunduğunu aktaran Kavak, "Düşük istihdam alanları olarak nitelendirdiğimiz 4 binden daha az istihdamın sağlanacağı alanlar arasında ise sosyal bilgiler öğretmenliği, resim öğretmenliği, bilişim öğretmenliği, felsefe öğretmenliğini gösterebiliriz"

> Gelecek 10 yılın öğretmen ihtiyacı belirlendi

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 2023’e kadar olan 10 yıllık süreçte ihtiyaç duyulacak öğretmen sayılarının, alanlar ve iller bazında hesaplandığını belirtti. Bakanlık, yıllar ve alanlar itibariyle ihtiyaç duyulacak öğretmenlik branşlarının http://ikop.meb.gov.tr adresinden incelenebileceğini belirtti.

Milli Eğitim Bakanlığı, gelecek 10 yılda öğretmen eğitimi ve istihdamını planlamak amacıyla "Öğretmen İstihdam Projeksiyonları Stratejileri ve Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesi" çalışmalarını tamamladı. Proje kapsamında hem üniversitelere, hem de öğretmen yetiştiren kurumlarda okumak isteyen öğrencilere rehberlik yapacak bir yol haritası oluşturuldu.

Öğretmen İstihdam Projesi kapsamında tasarlanan bilgi yönetim sisteminin, 2023 yılına kadar olan süreçte öğretmen arz ve talebini izlenebilir duruma getirdiğini belirten Bakan Avcı, "Projeyle hem Bakanlığa, hem üniversitelere, hem de öğretmen yetiştiren kurumlarda okumak isteyen gençlere rehberlik yapacak bir yol haritasına, bir rehbere kavuşuldu" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, gelecek on yıllık süreçte öğretmen eğitimi ve istihdamını planlamak amacıyla hazırlanan öğretmen projeksiyonunun, temel eğitim ve orta öğretim kademesinde kamu ve özel okullarında 2023 yılına kadar ihtiyaç duyulacak öğretmen sayılarını, alanlar ve iller bazında hesaplandığını belirtti.

Bakan Avcı, "Öğretmen İstihdam Projeksiyonları Stratejileri ve Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesi" kapanış toplantısına katıldı.

Proje kapsamında tasarlanan bilgi yönetim sisteminin, 2023 yılına kadar olan süreçte öğretmen arz ve talebini izlenebilir duruma getirdiğini ifade eden Bakan Avcı, 2023 yılı sonrası için de ilgili değişkenlerin ve göstergelerin yenilenmesiyle öğretmen arz ve talep projeksiyonlarının hazırlanabilecek olmasının memnuniyet verici olduğunu dile getirdi.

Bakan Avcı, proje kapsamında; Türkiye'de ilk defa Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü uzmanlarının katkısıyla 2012-2023 yılları arası il, şehir, köy ve cinsiyet ayrıntısında tekli yaşlarda okul çağı nüfus projeksiyonlarının hesaplandığını söyledi.

Bu çalışmaların öğretmen arz ve talebinin belirlenmesinde etkili olan faktörleri inceleme ve sonuçlarını arz-talep projeksiyonlarına yansıtmak için gerekli olan okul çağı nüfusunda meydana gelen değişimi görme imkanı sağladığına dikkati çeken Bakan Avcı, öğretmen istihdam trendleri ve son 10 yıl boyunca yapılan öğretmen atamalarının da incelendiğini belirtti.

Çalışmayla aynı zamanda istihdamı etkileyen tüm politikaların ve bunların sonuçlarının değerlendirildiğini anlatan Bakan Avcı, "Son 10 yılın verileri kullanılarak bütün ayrıntılarıyla incelenen hususlar; hizmet alanları, il ve hizmet bölgeleri arası, isteğe bağlı, özür durumu, görev değişikliği, kurumlar arası nakil ve emeklilik durumuna bağlı öğretmen hareketliliğidir. Bu çalışmaların ışığında geliştirilen Öğretmen İstihdam Projeksiyon Modeli, projenin önemli çıktılarından biri olmuştur. Bir diğer kazanımımız ise öğretmen arz talep projeksiyonlarının hesaplanabildiği Bilgi Yönetim Sistemi'nin kurulmuş olmasıdır" dedi.

"Pojeyle hem Bakanlığa hem üniversitelere hem de öğretmen yetiştiren kurumlarda okumak isteyen gençlere rehberlik yapacak bir yol haritasına, bir rehbere kavuşuldu" diyen Bakan Avcı, şunları kaydetti:

"Gençlerimiz hayatlarına, çizecekleri yola ilişkin seçim yaparken "en isabetli kararları alabilsinler" diye, yıllar ve alanlar itibariyle ihtiyaç duyulacak öğretmenlik alanlarındaki talebe ilişkin projeksiyonları http://ikop.meb.gov.tr adresinden elektronik ortamda inceleyebilecekleri altyapı hazırlandı. Kullanıcılar hem şu anda yürürlükte olan hem de geliştirme çalışmaları tamamlandığında yürürlüğe girecek öğretmen yeterlikleri bilgilerine de ulaşabilecekler."

Bakan Avcı, toplantı çıkışında yaptığı açıklamada, önümüzdeki 10 yıl boyunca hangi alanda, hangi nitelikte ne kadar öğretmene ihtiyaç olacağını önceden öğrenebilmek amacıyla yapıldığını, verilerle önümüzdeki 10 yılda branşlara göre ihtiyaçlarının daha rahat görülebilineceğini bildirdi.

Öğretmen ihtiyacının 140 bine ulaşacağı tahmin ediliyor

MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hikmet Çolak ise kamunun çalışanlarının 3'te 1'inin öğretmen olduğunu belirterek, yaklaşık 776 bin öğretmen bulunduğunu söyledi.

Mayıs ayı itibariyle 127 bin öğretmen ihtiyacı olduğunu, bu sayının 140 bine ulaşacağını tahmin ettiklerinini anlatan Çolak, 775 bin öğretmenin, 160 bininin son 10 yılda istihdam edildiğini dile getirdi.

 KPSS'ye girip de atama bekleyen öğretmen adayının 296 bin 500 civarında olduğuna dikkati çeken Çolak, öğretmenlik okuyan öğrenci sayısının da 744 bin kişi olduğunu, sürecin iyi yönetilememesi halinde bir kaç yıl sonra çalışandan daha çok atama için bekleyen insan ile karşı karşıya kalınacağına işaret etti.

En çok sınıf öğretmenliği istihdam sağlıyor

MEB-İKOP Projesi Akademik Koordinatörü, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gönül Akçamete, MEB'in kapısında KPSS puanı geçerli yaklaşık 180 bin adayın bulunduğunu belirterek, 2023 yılında tüm alanlar dikkate alındığında MEB'in yaklaşık 1,1 milyon öğretmene ihtiyacı olacağını bildirdi.

MEB'in 2020 yılındaki istihdamına denk bir arza neredeyse şimdiden ulaştığına dikkati çeken Akçamete, şunları kaydetti:

"Şu anda MEB'in yanlızca Türk Dili ve Edebiyat, din külürü ve ahlak bilgisi, tarih, rehber öğretmen, felsefe, matematik, ikinci yabancı dil, çoğrafya, biyoloji, müzik İngilizce, fizik, kimya veya kimya teknolojisi öğretmenliklerinde kontenjan artışına ihtiyaç var. 2012-2023 yıllları arasındaki öğretmen talep projeksiyonuna göre 25 temel branştaki öğretmen sayısının 668 binden 928 bine yükselmesi bekleniyor. 2012-2023 döneminde en çok istihdam sağlayan ilk beş alan sırasıyla sınıf öğretmenliği 246 bin, İngilizce öğretmenliği 75 bin, okul öncesi öğretmenliği 62 bin, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği 51 bin ve Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği 58 bin olacak. Bu dönemde bilişim teknolojileri ve sınıf öğretmenliği dışındaki tüm alanlarda istihdamın artacağı tahmin ediliyor."

Öğretmen istihdamının önümüzdeki 10 yılda 200 bin artması bekleniyor

Hacettepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Kavak ise 2002-2011 göstergelerine bakıldığında öğrenci sayısında yüzde 10'luk bir büyüme yaşandığını belirterek, öğretmen sayısının ise 536 binden 740 bine yükselerek, yüzde 38'lik artış sağlandığını, bunun öğretmen başına düşen öğrenci sayısında bir iyileşmeye işaret ettiğini söyledi.

Yıllık ortalama istihdamın 30 binin üzerinde gerçekleştiğini, mezun sayısına bakıldığınıda ise 40 binin üzerinde arz bulunduğunu anlatan Kavak, bu arz ve talepteki farkın, KPSS'deki bekleyenleri ortaya çıkardığını ifade etti. 2012-2023 yıllarına bakıldığında orta düzey senaryoya göre, tüm branşlar dikkate alındığında 731 binden 1 milyona, 25 temel alan dikkate alındığında ise 754 binden 953 bine yükseleceğinin tahmin edildiğini anlatan Kavak, yani öğretmen istihdamının önümüzdeki 10 yıl boyunca yaklaşık 200 bin artmasının tahmin edildiğini dile getirdi.

Önümüzdeki 10 yılda, 10 bin ve üzeri istihdam artışı beklenen alanların, Türk Dili ve Edebiyatı, din kültürü ve ahlak bilgisi, İngilizce, beden eğitimi, rehber ve tarih öğretmenliği alanlarının bulunduğunu aktaran Kavak, "Düşük istihdam alanları olarak nitelendirdiğimiz 4 binden daha az istihdamın sağlanacağı alanlar arasında ise sosyal bilgiler öğretmenliği, resim öğretmenliği, bilişim öğretmenliği, felsefe öğretmenliğini gösterebiliriz"

Son Güncelleme: Çarşamba, 05 Haziran 2013 11:21

Gösterim: 2688

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, öğrencilerinin sokak gösterilerine katılmamaları için öğretmenleri, okul yöneticilerini, anne ve babaları uyardı.

Avcı, TBMM Genel Kurulu'nda milletvekillerinin sözlü sorularını yanıtladı.

Avcı, yeterli oranda kullanım ve doluluk oranlarını sağlayamayan, faaliyetini sürdürme yeterliliğini taşımayan 101 öğretmen eviyle, konaklama kapasitesi bulunmayan 88 öğretmen lokalinin, diğer eğitim ve öğretim alanlarında, daha etkin, verimli kullanılması, bu kurumlarda görevli eğitim çalışanlarının mesleki yabancılaşmasının önlenmesi amacıyla kapatıldığını belirtti. Avcı, 1 Şubat 2013 tarihi itibariyle öğretmenevlerinin kapatılmasına yönelik herhangi bir çalışma bulunmadığını kaydetti.

Bütçe kanunlarının verdiği yetkinin yanı sıra Bakanlar Kurulu'nda, bakanlığına tahsis edilen, Maliye Bakanlığı'nca kullanım izni verilen toplam öğretmen kadrolarının, illerin öğretmen ihtiyacı dikkate alınarak, il milli eğitim müdürlüklerine dağıtıldığını anımsatan Avcı, il milli eğitim müdürlüklerinin de illerine ayrılan kontenjan ölçüsünde atama yapılacak alanlar ve istihdam edilecek eğitim kurumlarının belirlediğini söyledi. Belirlenen bu eğitim kurumlarının, atama döneminde sisteme yansıtıldığını, atanacak öğretmen adaylarını tercihine sunulduğunu anlatan Avcı, 2013'te bakanlığının kullanım izni verilecek öğretmen kadrolarından ihtiyaç doğrultusunda kontenjanı belirlenecek illere alanlar bazında ilgili mevzuata göre atamaların gerçekleştirileceğini vurguladı.

Avcı, 7 Mayıs 2013 itibariyle bakanlığına bağlı resmi eğitim kurumlarında bilişim teknojileri alanında 13 bin 285 norm kadroya karşılık, 13 bin 189 öğretmenin görev yaptığını ifade etti. Avcı, bu alanda ülke genelinde norm fazlası öğretmen bulunmadığını belirtti.

 Milli Eğitim Bakanlığı'nın Hayat Boyu Eğitim ile ilgili yaptığı çalışmalar hakkında da bilgi veren Avcı, 8 Kasım 2012 itibariyle  22 bin 347 engelli vatandaşın halk eğitim merkezlerinin açtığı kurs ve kurs dışı etkinliklerden yararlandığını bildirdi.

Avcı, aile birlikteliğinin güçlendirilmesine yönelik olarak 2013-214 yıllarında 81 ilde, 10 bin kişiye yetişkin eğitim seminerleri verilmesinin planlandığını kaydetti.

Yurtdışında burslu 2 bin 462 öğrenci öğrenim görüyor

Bakan Avcı, "1416 sayılı kanun ve buna bağlı yönetmelik çerçevesinde bakanlığımız adına resmi burslu statüde yurt dışına gönderilecek öğrenciler için 2013'te  200 milyon lira ödenek tahsis edildi. Halen yurt dışında 2 bin 462 öğrenci öğrenim görmektedir" dedi.

 Avcı, öğrencilerin okula aidiyet duygularını artırmak amacıyla geziler düzenlediklerini ve ev ziyaretleri yaptıklarını söyledi.

Beden eğitimi öğretmeni sayısının 26 bin 924, ihtiyacın ise 6 bin 142 olduğunu açıklayan Avcı, terör örgütünce 14'ü kadrdolu, 1'i ücretli olmak üzere 15 kişinin kaçırıldığını ve daha sonra serbest bırakıldığını kaydetti.

"Yardımlarınızı rica ediyorum"

Bakan Avcı, Taksim Gezi Parkı'nda başlayan ve ülke geneline yayılan protestolar ile ilgili olarak da şunları söyledi:

"İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin sokak gösterilerine katılmamaları konusunda öğretmenlerimizi, okul yöneticilerimizi, anne ve babaları uyarmak istiyorum. Şiddet içermeyen toplantı, yürüyüş ve gösteriler şüphesiz, demokrasinin gereğidir. Küçük çocukları, barışcı bile olsa sokak gösterilerinin dışında tutmak için özen göstermeliyiz. Hiç bir milletvekili, siyasetçi ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin bu gösterilere karıştırılmasını, hatta yönlendirilmesini onaylamayacaktır. Ben siyasetçilerden, Milli Eğitim Bakanı olarak, çocuklarımızı şiddet içermeyen sokak gösterilerinden, hareketlerinden uzak tutmak için yardımlarınızı rica ediyorum."

TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, daha sonra birleşimi, yarın saat 14.00'de toplanmak üzere kapattı.

> Bakan Avcı'dan öğretmen ve velilere ‘Gezi’ uyarısı

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, öğrencilerinin sokak gösterilerine katılmamaları için öğretmenleri, okul yöneticilerini, anne ve babaları uyardı.

Avcı, TBMM Genel Kurulu'nda milletvekillerinin sözlü sorularını yanıtladı.

Avcı, yeterli oranda kullanım ve doluluk oranlarını sağlayamayan, faaliyetini sürdürme yeterliliğini taşımayan 101 öğretmen eviyle, konaklama kapasitesi bulunmayan 88 öğretmen lokalinin, diğer eğitim ve öğretim alanlarında, daha etkin, verimli kullanılması, bu kurumlarda görevli eğitim çalışanlarının mesleki yabancılaşmasının önlenmesi amacıyla kapatıldığını belirtti. Avcı, 1 Şubat 2013 tarihi itibariyle öğretmenevlerinin kapatılmasına yönelik herhangi bir çalışma bulunmadığını kaydetti.

Bütçe kanunlarının verdiği yetkinin yanı sıra Bakanlar Kurulu'nda, bakanlığına tahsis edilen, Maliye Bakanlığı'nca kullanım izni verilen toplam öğretmen kadrolarının, illerin öğretmen ihtiyacı dikkate alınarak, il milli eğitim müdürlüklerine dağıtıldığını anımsatan Avcı, il milli eğitim müdürlüklerinin de illerine ayrılan kontenjan ölçüsünde atama yapılacak alanlar ve istihdam edilecek eğitim kurumlarının belirlediğini söyledi. Belirlenen bu eğitim kurumlarının, atama döneminde sisteme yansıtıldığını, atanacak öğretmen adaylarını tercihine sunulduğunu anlatan Avcı, 2013'te bakanlığının kullanım izni verilecek öğretmen kadrolarından ihtiyaç doğrultusunda kontenjanı belirlenecek illere alanlar bazında ilgili mevzuata göre atamaların gerçekleştirileceğini vurguladı.

Avcı, 7 Mayıs 2013 itibariyle bakanlığına bağlı resmi eğitim kurumlarında bilişim teknojileri alanında 13 bin 285 norm kadroya karşılık, 13 bin 189 öğretmenin görev yaptığını ifade etti. Avcı, bu alanda ülke genelinde norm fazlası öğretmen bulunmadığını belirtti.

 Milli Eğitim Bakanlığı'nın Hayat Boyu Eğitim ile ilgili yaptığı çalışmalar hakkında da bilgi veren Avcı, 8 Kasım 2012 itibariyle  22 bin 347 engelli vatandaşın halk eğitim merkezlerinin açtığı kurs ve kurs dışı etkinliklerden yararlandığını bildirdi.

Avcı, aile birlikteliğinin güçlendirilmesine yönelik olarak 2013-214 yıllarında 81 ilde, 10 bin kişiye yetişkin eğitim seminerleri verilmesinin planlandığını kaydetti.

Yurtdışında burslu 2 bin 462 öğrenci öğrenim görüyor

Bakan Avcı, "1416 sayılı kanun ve buna bağlı yönetmelik çerçevesinde bakanlığımız adına resmi burslu statüde yurt dışına gönderilecek öğrenciler için 2013'te  200 milyon lira ödenek tahsis edildi. Halen yurt dışında 2 bin 462 öğrenci öğrenim görmektedir" dedi.

 Avcı, öğrencilerin okula aidiyet duygularını artırmak amacıyla geziler düzenlediklerini ve ev ziyaretleri yaptıklarını söyledi.

Beden eğitimi öğretmeni sayısının 26 bin 924, ihtiyacın ise 6 bin 142 olduğunu açıklayan Avcı, terör örgütünce 14'ü kadrdolu, 1'i ücretli olmak üzere 15 kişinin kaçırıldığını ve daha sonra serbest bırakıldığını kaydetti.

"Yardımlarınızı rica ediyorum"

Bakan Avcı, Taksim Gezi Parkı'nda başlayan ve ülke geneline yayılan protestolar ile ilgili olarak da şunları söyledi:

"İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin sokak gösterilerine katılmamaları konusunda öğretmenlerimizi, okul yöneticilerimizi, anne ve babaları uyarmak istiyorum. Şiddet içermeyen toplantı, yürüyüş ve gösteriler şüphesiz, demokrasinin gereğidir. Küçük çocukları, barışcı bile olsa sokak gösterilerinin dışında tutmak için özen göstermeliyiz. Hiç bir milletvekili, siyasetçi ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin bu gösterilere karıştırılmasını, hatta yönlendirilmesini onaylamayacaktır. Ben siyasetçilerden, Milli Eğitim Bakanı olarak, çocuklarımızı şiddet içermeyen sokak gösterilerinden, hareketlerinden uzak tutmak için yardımlarınızı rica ediyorum."

TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, daha sonra birleşimi, yarın saat 14.00'de toplanmak üzere kapattı.

Son Güncelleme: Çarşamba, 05 Haziran 2013 09:00

Gösterim: 1302

Türkiye’de 6. gününü de geride bırakan Gezi Parkı eylemlerine üniversite öğrencileri de destek vermeye devam ediyor. Üniversiteliler, “Rektör uyuma sınavları ertele” yazılı pankart açarak Gezi Parkı eylemlerine destek verdi.

Ege Üniversitesi öğrencileri, devam eden Taksim Gezi Parkı protestolarına destek verebilmek için sınavların ertelenmesini istemiyle Rektörlüğe yürüdü. Bahçe kapısını yüklenip açan yaklaşık 3 bin 500 öğrenci, Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz’ın gelmesini beklemeye başladı.

Saat 11.00 sıralarında Ege Üniversitesi Kampüsü’nde toplanan yaklaşık 3 bin 500 öğrenci, Bornova’daki Rektörlük binasına gitmek üzere yürüyüşe geçti. Öğrenciler yürüyüş sırasında “Hükümet istifa”, “Rektör uyuma sınavları ertele” sloganları attı, “Halk sokakta sınavını veriyor sınavları ertele” pankartı taşındı.  Bu sırada vatandaşlar da öğrencilere alkışlarla ve klakson çalarak destek verdi. Yaklaşık 1 kilometrelik yürüyüşle Ege Üniversitesi Rektörlüğü’nün bahçe kapısına gelen öğrenciler, karşılarında güvenlik görevlilerini buldu. Ancak kalabalık olan öğrenci grubu kapıyı yüklenerek açtı ve bahçeye girdi. Rektörlük binası merdivenlerinin önünde toplanan öğrenciler Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz ile görüşmek istediklerini dile getirdi. Öğrencilere Rektör Prof. Dr. Yılmaz’ın binada bulunmadığı söylendi.

Oturma eylemi yapan öğrenciler, Rektör’ün gelmesini istedi. Rektör yardımcısının kendileriyle görüşmesini kabul etmeyen eylemciler, Prof. Dr. Candeğer Yılmaz gelmediği takdirde binaya gireceklerini söyledi. Sloganlar eşliğinde öğrencilerin bekleyişini sürdürdü.

Bu arada Ege Üniversitesi’nde bazı öğretim elemanlarının kendi inisiyatiflerini kullanarak sınavları erteledikleri öne sürüldü. 

2 bin öğrenci Ankara'da eylemde

Gezi Parkı eylemine Ankara’nın Gölbaşı İlçesi’ndeki üniversitelilerden de destek geldi. Gölbaşı’nda bulunan Ankara Üniversitesi’nde öğrenim gören yaklaşık 2 bin öğrenci, sabah 10.30’dan itibaren şehir merkezine doğru yürüyüşe geçti. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı 2 kilometrelik yürüyüş, Cumhuriyet ve Cemal Gürsel Caddesi üzerinden şehir merkezine kadar devam ederken saat 12.00’de sona erdi edmedicom.com. Üniversiteli öğrenciler yürüyüş sırasında “hükümet istifa”, “padişah istifa”, “Gölbaşı uyuma memleketine sahip çık” sloganları attı. Öğrencilerin tepki yürüyüşü ara sokaklardan tekrar kampüse dönülerek sona erdi.

> ‘Rektör uyuma sınavları ertele’

Türkiye’de 6. gününü de geride bırakan Gezi Parkı eylemlerine üniversite öğrencileri de destek vermeye devam ediyor. Üniversiteliler, “Rektör uyuma sınavları ertele” yazılı pankart açarak Gezi Parkı eylemlerine destek verdi.

Ege Üniversitesi öğrencileri, devam eden Taksim Gezi Parkı protestolarına destek verebilmek için sınavların ertelenmesini istemiyle Rektörlüğe yürüdü. Bahçe kapısını yüklenip açan yaklaşık 3 bin 500 öğrenci, Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz’ın gelmesini beklemeye başladı.

Saat 11.00 sıralarında Ege Üniversitesi Kampüsü’nde toplanan yaklaşık 3 bin 500 öğrenci, Bornova’daki Rektörlük binasına gitmek üzere yürüyüşe geçti. Öğrenciler yürüyüş sırasında “Hükümet istifa”, “Rektör uyuma sınavları ertele” sloganları attı, “Halk sokakta sınavını veriyor sınavları ertele” pankartı taşındı.  Bu sırada vatandaşlar da öğrencilere alkışlarla ve klakson çalarak destek verdi. Yaklaşık 1 kilometrelik yürüyüşle Ege Üniversitesi Rektörlüğü’nün bahçe kapısına gelen öğrenciler, karşılarında güvenlik görevlilerini buldu. Ancak kalabalık olan öğrenci grubu kapıyı yüklenerek açtı ve bahçeye girdi. Rektörlük binası merdivenlerinin önünde toplanan öğrenciler Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz ile görüşmek istediklerini dile getirdi. Öğrencilere Rektör Prof. Dr. Yılmaz’ın binada bulunmadığı söylendi.

Oturma eylemi yapan öğrenciler, Rektör’ün gelmesini istedi. Rektör yardımcısının kendileriyle görüşmesini kabul etmeyen eylemciler, Prof. Dr. Candeğer Yılmaz gelmediği takdirde binaya gireceklerini söyledi. Sloganlar eşliğinde öğrencilerin bekleyişini sürdürdü.

Bu arada Ege Üniversitesi’nde bazı öğretim elemanlarının kendi inisiyatiflerini kullanarak sınavları erteledikleri öne sürüldü. 

2 bin öğrenci Ankara'da eylemde

Gezi Parkı eylemine Ankara’nın Gölbaşı İlçesi’ndeki üniversitelilerden de destek geldi. Gölbaşı’nda bulunan Ankara Üniversitesi’nde öğrenim gören yaklaşık 2 bin öğrenci, sabah 10.30’dan itibaren şehir merkezine doğru yürüyüşe geçti. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı 2 kilometrelik yürüyüş, Cumhuriyet ve Cemal Gürsel Caddesi üzerinden şehir merkezine kadar devam ederken saat 12.00’de sona erdi edmedicom.com. Üniversiteli öğrenciler yürüyüş sırasında “hükümet istifa”, “padişah istifa”, “Gölbaşı uyuma memleketine sahip çık” sloganları attı. Öğrencilerin tepki yürüyüşü ara sokaklardan tekrar kampüse dönülerek sona erdi.

Son Güncelleme: Pazartesi, 03 Haziran 2013 13:56

Gösterim: 2081

Galatasaray Lisesi mezunu, bir dönem lisede Fransızca öğretmenliği de yapan sanatçı Attila Demircioğlu, okul arkadaşı Fatih Altaylı’ya bir mektupla tepki gösterdi.

Galatasaray Lisesi mezunu Demirci mektubunda “Senin Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrencilerine öğrettiğin gazetecilik bu muydu? "Aman ha çocuklar, doğruyu değil, borusunu öttürdüğünüz patronun haberini yazın" diye mi anlattın gazeteciliği?” diye yazdı.

Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'dan 4 dönem büyük olan Demircioğlu'nun bir sosyal paylaşım sitesine koyduğu yazı binlerce kişi tarafından paylaşıldı.

İŞTE O YAZI:

Fatih, Ben GS Lisesi'nden Attila Demircioğlu.. 109 mezunu..

Geçen yıl GS Üniversitesi'ne konuşmacı olarak geldiğinde, sözün bir yerinde eski gazetecilerden özellikle de Hasan PULUR'u örnek vererek "Bunlar artık S....SİNLER!.." demiştin. Kulaklarıma inanamamıştım.. Onca gencin, öğretim üyesinin karşısında ağzından bu aşağılık sözler çıkmıştı. Senin adına bir Galatasaraylı olarak ben utanmıştım.

Bu gün senin gazeteciliğinin karşısında bir kez daha utandım.. Yerin dibine geçtim. İster inan ister inanma gözümden yaş geldi..

Hayretimden.. Üzüntümden.. Senin de GALATASARAY camiasından biri olmana lanetimden... Kahrımdan.. 20. yüzyılın ilk kurtuluş savaşına sınıftaki sıralarından, yatakhanelerden, baba evlerine bile uğramadan, helalleşmeden fırlayıp koşan şehitlerin kemiklerinin sızısını kendi kemiklerimde hissettim.. İnan...

Başında bulunduğun kanal, Türkiye'nin dört bir yanında gencecik öğrenciler gaza boğulurken, takma bacağını sallaya sallaya ciğerleri yanan adam feryatlar içinde kıvranırken, yiğitler yiğidi bir adam "Evime ekmek götürmek istiyorum, yeter!.." diye bağırırken, olan biten umurunda bile olmadı indigenerics.com..

Senin Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrencilerine öğrettiğin gazetecilik bu muydu? "Aman ha çocuklar, doğruyu değil, borusunu öttürdüğünüz patronun haberini yazın" diye mi anlattın gazeteciliği? (Gerçi sen öğrencilerine bu lafı çok daha düzeyli bir üslupla söylerdin kuşkusuz... Bizim Üniversitemizdeki konuşmanda Hasan Pulur'a seslenişin gibi).

Sözü fazla uzatmayayım.. Zaten sana yazarak seni kaale almış olmaktan dolayı şu anda kendime nasıl kızıyorum anlatamam.

Hadi Fatih, Gel sen sen ol, hayatında bir kez adam olup, o sevgili Hasan PULUR'a dediğini sen yap.. Kurtar bizi senden.

1663 Attila Demircioğlu (109)

> 'Öğrencilerine öğrettiğin gazetecilik bu muydu?'

Galatasaray Lisesi mezunu, bir dönem lisede Fransızca öğretmenliği de yapan sanatçı Attila Demircioğlu, okul arkadaşı Fatih Altaylı’ya bir mektupla tepki gösterdi.

Galatasaray Lisesi mezunu Demirci mektubunda “Senin Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrencilerine öğrettiğin gazetecilik bu muydu? "Aman ha çocuklar, doğruyu değil, borusunu öttürdüğünüz patronun haberini yazın" diye mi anlattın gazeteciliği?” diye yazdı.

Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'dan 4 dönem büyük olan Demircioğlu'nun bir sosyal paylaşım sitesine koyduğu yazı binlerce kişi tarafından paylaşıldı.

İŞTE O YAZI:

Fatih, Ben GS Lisesi'nden Attila Demircioğlu.. 109 mezunu..

Geçen yıl GS Üniversitesi'ne konuşmacı olarak geldiğinde, sözün bir yerinde eski gazetecilerden özellikle de Hasan PULUR'u örnek vererek "Bunlar artık S....SİNLER!.." demiştin. Kulaklarıma inanamamıştım.. Onca gencin, öğretim üyesinin karşısında ağzından bu aşağılık sözler çıkmıştı. Senin adına bir Galatasaraylı olarak ben utanmıştım.

Bu gün senin gazeteciliğinin karşısında bir kez daha utandım.. Yerin dibine geçtim. İster inan ister inanma gözümden yaş geldi..

Hayretimden.. Üzüntümden.. Senin de GALATASARAY camiasından biri olmana lanetimden... Kahrımdan.. 20. yüzyılın ilk kurtuluş savaşına sınıftaki sıralarından, yatakhanelerden, baba evlerine bile uğramadan, helalleşmeden fırlayıp koşan şehitlerin kemiklerinin sızısını kendi kemiklerimde hissettim.. İnan...

Başında bulunduğun kanal, Türkiye'nin dört bir yanında gencecik öğrenciler gaza boğulurken, takma bacağını sallaya sallaya ciğerleri yanan adam feryatlar içinde kıvranırken, yiğitler yiğidi bir adam "Evime ekmek götürmek istiyorum, yeter!.." diye bağırırken, olan biten umurunda bile olmadı indigenerics.com..

Senin Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrencilerine öğrettiğin gazetecilik bu muydu? "Aman ha çocuklar, doğruyu değil, borusunu öttürdüğünüz patronun haberini yazın" diye mi anlattın gazeteciliği? (Gerçi sen öğrencilerine bu lafı çok daha düzeyli bir üslupla söylerdin kuşkusuz... Bizim Üniversitemizdeki konuşmanda Hasan Pulur'a seslenişin gibi).

Sözü fazla uzatmayayım.. Zaten sana yazarak seni kaale almış olmaktan dolayı şu anda kendime nasıl kızıyorum anlatamam.

Hadi Fatih, Gel sen sen ol, hayatında bir kez adam olup, o sevgili Hasan PULUR'a dediğini sen yap.. Kurtar bizi senden.

1663 Attila Demircioğlu (109)

Son Güncelleme: Salı, 04 Haziran 2013 09:52

Gösterim: 1943

YÖK, eğitim fakülteleri bünyesinde yer alan ortaöğretim alan öğretmenliği bölümlerine, önümüzdeki eğitim-öğretim yılından itibaren öğrenci kontenjanı verilmemesi kararı aldı.

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni öğretmen yetiştirme stratejisi çalışmaları paralelinde, Kurulun eğitim fakülteleri bünyesinde yer alan ortaöğretim alan öğretmenliği bölümlerine önümüzdeki eğitim-öğretim yılından itibaren öğrenci kontenjanı verilmemesi konusunda da bir karar alındığını duyurdu.  

Başkanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de şu anda 97 eğitim fakültesi bulunduğu ve bu fakültelerin, geçen öğretim yılında öğrenci alımı durdurulan bazı ikinci öğretim programları dışında öğrenci almaya devam ettiği belirtildi. 

Milli Eğitim Bakanlığının, uzun zamandan beri öğretmen yetiştirmeyle ilgili olarak YÖK ile iş birliği içinde strateji belgesi hazırlığında olduğu ifade edilen açıklamada, bu çerçevede geleceğe dönük hazırlanan öğretmen ihtiyaç projeksiyonlarında öğretmen açığı olan alanların belirlendiği bildirildi. 

Açıklamada, YÖK bünyesinde yer alan ve eğitim fakültesi dekanlarıyla Milli Eğitim Bakanlığı üst düzey yöneticilerinden oluşan Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubunda söz konusu ihtiyaç alanları değerlendirilerek tavsiye niteliğinde alınan bazı kararların, Yükseköğretim Kurulu’na iletildiği belirtildi. 

Buna göre, mevcut eğitim fakültelerinde öğretmen açığı olan alanların açılmasına öncelik verilmesinin önerildiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Söz konusu çalışma grubunda en çok öğretmen açığı olan alanlar; rehberlik ve psikolojik danışmanlık, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği, ilköğretim matematik öğretmenliği, özel eğitim öğretmenlikleri ve teknoloji tasarım öğretmenliği olarak belirlenmiştir. Bu alanlar, Kurul kararı olarak üniversitelerimize de duyurulmuştur.  Bunlardan ilköğretim din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği bölümü geçtiğimiz yıl ilahiyat fakültelerine devredilmiştir. Ancak lise din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği için ilahiyat fakültesi ve benzeri dini eğitim veren diğer fakülte mezunlarından pedagojik formasyon sertifika programlarına katılarak,  aday öğretmen yetiştirilmektedir. Teknoloji tasarım öğretmenleri ise bu zamana kadar eğitim fakülteleri dışındaki mesleki ve teknik eğitim fakültelerinden yetişmekte idi. 

Mesleki ve teknik eğitim fakültelerinin kapanmasıyla birlikte ilgili alanda öğretmen ihtiyacını karşılamak için Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubu, eğitim fakültelerinde böyle bir programın açılmasını önermiştir. Bu programın bir örneği olmadığı için bir bölüm olarak mı ya da mevcut bölümlerden birinin bünyesinde bir anabilim dalı olarak mı açılacağı konusunda henüz netlik olmayıp önümüzdeki zaman dilimi içinde eğitim fakültelerinin programlarının güncellenmesi kapsamında bu konuda da bir netlik oluşacaktır. Diğer taraftan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni öğretmen yetiştirme stratejisi çalışmaları paralelinde, Kurulumuzda eğitim fakülteleri bünyesinde yer alan ortaöğretim alan öğretmenliği bölümlerine önümüzdeki eğitim-öğretim yılından itibaren öğrenci kontenjanı verilmemesi konusunda da bir karar alınmıştır."


 







> Ortaöğretim öğretmenliğine öğrenci alınmayacak

YÖK, eğitim fakülteleri bünyesinde yer alan ortaöğretim alan öğretmenliği bölümlerine, önümüzdeki eğitim-öğretim yılından itibaren öğrenci kontenjanı verilmemesi kararı aldı.

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni öğretmen yetiştirme stratejisi çalışmaları paralelinde, Kurulun eğitim fakülteleri bünyesinde yer alan ortaöğretim alan öğretmenliği bölümlerine önümüzdeki eğitim-öğretim yılından itibaren öğrenci kontenjanı verilmemesi konusunda da bir karar alındığını duyurdu.  

Başkanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de şu anda 97 eğitim fakültesi bulunduğu ve bu fakültelerin, geçen öğretim yılında öğrenci alımı durdurulan bazı ikinci öğretim programları dışında öğrenci almaya devam ettiği belirtildi. 

Milli Eğitim Bakanlığının, uzun zamandan beri öğretmen yetiştirmeyle ilgili olarak YÖK ile iş birliği içinde strateji belgesi hazırlığında olduğu ifade edilen açıklamada, bu çerçevede geleceğe dönük hazırlanan öğretmen ihtiyaç projeksiyonlarında öğretmen açığı olan alanların belirlendiği bildirildi. 

Açıklamada, YÖK bünyesinde yer alan ve eğitim fakültesi dekanlarıyla Milli Eğitim Bakanlığı üst düzey yöneticilerinden oluşan Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubunda söz konusu ihtiyaç alanları değerlendirilerek tavsiye niteliğinde alınan bazı kararların, Yükseköğretim Kurulu’na iletildiği belirtildi. 

Buna göre, mevcut eğitim fakültelerinde öğretmen açığı olan alanların açılmasına öncelik verilmesinin önerildiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Söz konusu çalışma grubunda en çok öğretmen açığı olan alanlar; rehberlik ve psikolojik danışmanlık, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği, ilköğretim matematik öğretmenliği, özel eğitim öğretmenlikleri ve teknoloji tasarım öğretmenliği olarak belirlenmiştir. Bu alanlar, Kurul kararı olarak üniversitelerimize de duyurulmuştur.  Bunlardan ilköğretim din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği bölümü geçtiğimiz yıl ilahiyat fakültelerine devredilmiştir. Ancak lise din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği için ilahiyat fakültesi ve benzeri dini eğitim veren diğer fakülte mezunlarından pedagojik formasyon sertifika programlarına katılarak,  aday öğretmen yetiştirilmektedir. Teknoloji tasarım öğretmenleri ise bu zamana kadar eğitim fakülteleri dışındaki mesleki ve teknik eğitim fakültelerinden yetişmekte idi. 

Mesleki ve teknik eğitim fakültelerinin kapanmasıyla birlikte ilgili alanda öğretmen ihtiyacını karşılamak için Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubu, eğitim fakültelerinde böyle bir programın açılmasını önermiştir. Bu programın bir örneği olmadığı için bir bölüm olarak mı ya da mevcut bölümlerden birinin bünyesinde bir anabilim dalı olarak mı açılacağı konusunda henüz netlik olmayıp önümüzdeki zaman dilimi içinde eğitim fakültelerinin programlarının güncellenmesi kapsamında bu konuda da bir netlik oluşacaktır. Diğer taraftan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni öğretmen yetiştirme stratejisi çalışmaları paralelinde, Kurulumuzda eğitim fakülteleri bünyesinde yer alan ortaöğretim alan öğretmenliği bölümlerine önümüzdeki eğitim-öğretim yılından itibaren öğrenci kontenjanı verilmemesi konusunda da bir karar alınmıştır."


 







Son Güncelleme: Pazartesi, 03 Haziran 2013 14:08

Gösterim: 2292


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.