Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Facebook'ta arkadaşınıza borç para vermeyin

Facebook'ta arkadaşınıza borç para vermeyinSosyal medya siteleri üzerinden dolandırıcılık yapan çeteler, akılalmaz yöntemler kullanmaya devam ediyor. Bunlardan sonuncusu da Facebook üzerinden son dönemde yaygınlaşan 'arkadaştan borç para isteme' tekniği. Uzmanlar bu tip durumlarla karşı karşıya kalmamak için e-posta ve sosyal medya programları üzerinden gelen bağlantıların dikkate alınmadan silinmesi konusunda uyarıyor.

İnsanın her duyduğunda 'nasıl olur' dediği şey kendi başına gelince aslında ne kadar da savunmasız olduğumuz bütün çıplaklığıyla ortaya çıkıyor.

Bunun en çarpıcı örneğini, dün sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta, 2 bin kilometre uzaktaki eşim ve oğlumun son resimlerine bakarken açılan bir konuşma penceresiyle yaşadım.

Karşımdaki kişi yaklaşık altı senedir görüşmediğim bir arkadaşımdı.

'Müsait misin' dedikten sonra vaktinin az olduğunu ve bir soru sorup bilgisayarının başından ayrılacağını söyledi.

Kendisine müsait olduğumu söyleyince, internet bankacılığı kullanıp kullanmadığımı sordu.

'Evet' dedim.

ARKADAŞTAN GELEN HER LİNKE TIKLAMAYIN

TREND Micro Akdeniz Ülkelerinden Sorumlu Güvenlik Danışmanı İnanç Ilgın,

"Bilgisayar korsanı dahi diyemeyeceğimiz kötü niyetli pekçok kişi zararlı linkleri kullanıcılara gönderiyor. Bu linklere tıklayanların bilgisayarına zararlı yazılımlar bulaştığında Facebook dahil kullanının birçok hayati verisi tehdit altında olabiliyor."

GÜÇLÜ ŞİFRE TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL

"Facebook'ta kullanıcının arkadaşından gelen her linke güvenmemesi gerekiyor. Bu tip durumlara düşmemek için öncelikle güçlü bir şifre oluşturmak şart. Ancak bu da yeterli değil elbette. Facebook'un güvenlik soruları da olabildiğince zor olmalı."

Bunun üzerine bir yere internet üzerinden 200 TL yollaması gerektiğini, benim gönderip gönderemeyeceğimi, kendisinin bu parayı yarın hesabıma yatıracağını belirtti.

Tabi, altı senedir görmediğim bir arkadaşımın benden bir anda yangından mal kaçırır gibi borç para istemesi kafamda soru işaretleri uyandırdı.

Hemen kendisini telefonla aradım.

Tahmin ettiğim gibi; benimle Facebook üzerinden konuşan kişi telefondaki gerçek arkadaşım değildi.

Kendisi bana bu konuda şikayette bulunarak, aynı nedenle arkadaş listesindeki başka isimlerin de kendisini aradığını söyledi.

Hemen anlık konuşma penceresindeki kişiye kendisinin bir dolandırıcı olduğunu ve emniyete şikayet edeceğimi söyledim.

Bu sözüm üzerine, diyaloğu bitirdi ve kaçtı...

Açık söylemek gerekirse; karşımdaki kişi altı senedir görmediğim değil de sürekli irtibat halinde olduğum bir arkadaşım olsaydı, ihtiyacı olduğunu düşünüp o parayı gönderebilirdim.

Çünkü istediği yüksek bir meblağ değildi ve hemen ihtiyaçı olduğunu söyleyip, zor durumda olduğu algısı yaratıyordu.

Yani başkalarının başına gelince, biraz da gülümseyerek baktığım bu tür bir dolandırıcılığa kurban gitmeme ramak kalmıştı.

İşin kötü tarafı, bu tür vakalarda parayı verdiğiniz zaman geri almanız da çok zor...

Çünkü hemen savcılığa başvursanız dahi Bilişim Suçları Dairesi'ne yönlendiriliyor ve orada ifade veriyorsunuz.

Bu birim suçluyu bulmaya çalışıyor. Ancak, dolandırıcılar hesapları çoğu zaman günlük kullandığı ve sahte internet adresleri (IP) üzerinden çalıştığı için bulunamıyorlar.

Uzmanlar ise bu tip olayların nedeninin daha çok sosyal paylaşım sitelerindeki anlık konuşma programları ve e-posta adresleriyle gelen kaynağı belirsiz linkler olduğu konusunda uyarıyor.

Ve özetle; "en yakın arkadaşınızdan dahi gelse şüpheli ve cazip görünen linklere tıklamayın" diyorlar...

Hesabını bu şekilde çaldıran kullanıcıların Facebook'tan hesabını geri istemesi gerekiyor. Bunun dışında savcılığa başvuran kullanıcı da hesabını geri almak için mücadele verebiliyor.

(hürriyet)

> Facebook kullanıcıları bu uyarıya dikkat!

Facebook'ta arkadaşınıza borç para vermeyin

Facebook'ta arkadaşınıza borç para vermeyinSosyal medya siteleri üzerinden dolandırıcılık yapan çeteler, akılalmaz yöntemler kullanmaya devam ediyor. Bunlardan sonuncusu da Facebook üzerinden son dönemde yaygınlaşan 'arkadaştan borç para isteme' tekniği. Uzmanlar bu tip durumlarla karşı karşıya kalmamak için e-posta ve sosyal medya programları üzerinden gelen bağlantıların dikkate alınmadan silinmesi konusunda uyarıyor.

İnsanın her duyduğunda 'nasıl olur' dediği şey kendi başına gelince aslında ne kadar da savunmasız olduğumuz bütün çıplaklığıyla ortaya çıkıyor.

Bunun en çarpıcı örneğini, dün sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta, 2 bin kilometre uzaktaki eşim ve oğlumun son resimlerine bakarken açılan bir konuşma penceresiyle yaşadım.

Karşımdaki kişi yaklaşık altı senedir görüşmediğim bir arkadaşımdı.

'Müsait misin' dedikten sonra vaktinin az olduğunu ve bir soru sorup bilgisayarının başından ayrılacağını söyledi.

Kendisine müsait olduğumu söyleyince, internet bankacılığı kullanıp kullanmadığımı sordu.

'Evet' dedim.

ARKADAŞTAN GELEN HER LİNKE TIKLAMAYIN

TREND Micro Akdeniz Ülkelerinden Sorumlu Güvenlik Danışmanı İnanç Ilgın,

"Bilgisayar korsanı dahi diyemeyeceğimiz kötü niyetli pekçok kişi zararlı linkleri kullanıcılara gönderiyor. Bu linklere tıklayanların bilgisayarına zararlı yazılımlar bulaştığında Facebook dahil kullanının birçok hayati verisi tehdit altında olabiliyor."

GÜÇLÜ ŞİFRE TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL

"Facebook'ta kullanıcının arkadaşından gelen her linke güvenmemesi gerekiyor. Bu tip durumlara düşmemek için öncelikle güçlü bir şifre oluşturmak şart. Ancak bu da yeterli değil elbette. Facebook'un güvenlik soruları da olabildiğince zor olmalı."

Bunun üzerine bir yere internet üzerinden 200 TL yollaması gerektiğini, benim gönderip gönderemeyeceğimi, kendisinin bu parayı yarın hesabıma yatıracağını belirtti.

Tabi, altı senedir görmediğim bir arkadaşımın benden bir anda yangından mal kaçırır gibi borç para istemesi kafamda soru işaretleri uyandırdı.

Hemen kendisini telefonla aradım.

Tahmin ettiğim gibi; benimle Facebook üzerinden konuşan kişi telefondaki gerçek arkadaşım değildi.

Kendisi bana bu konuda şikayette bulunarak, aynı nedenle arkadaş listesindeki başka isimlerin de kendisini aradığını söyledi.

Hemen anlık konuşma penceresindeki kişiye kendisinin bir dolandırıcı olduğunu ve emniyete şikayet edeceğimi söyledim.

Bu sözüm üzerine, diyaloğu bitirdi ve kaçtı...

Açık söylemek gerekirse; karşımdaki kişi altı senedir görmediğim değil de sürekli irtibat halinde olduğum bir arkadaşım olsaydı, ihtiyacı olduğunu düşünüp o parayı gönderebilirdim.

Çünkü istediği yüksek bir meblağ değildi ve hemen ihtiyaçı olduğunu söyleyip, zor durumda olduğu algısı yaratıyordu.

Yani başkalarının başına gelince, biraz da gülümseyerek baktığım bu tür bir dolandırıcılığa kurban gitmeme ramak kalmıştı.

İşin kötü tarafı, bu tür vakalarda parayı verdiğiniz zaman geri almanız da çok zor...

Çünkü hemen savcılığa başvursanız dahi Bilişim Suçları Dairesi'ne yönlendiriliyor ve orada ifade veriyorsunuz.

Bu birim suçluyu bulmaya çalışıyor. Ancak, dolandırıcılar hesapları çoğu zaman günlük kullandığı ve sahte internet adresleri (IP) üzerinden çalıştığı için bulunamıyorlar.

Uzmanlar ise bu tip olayların nedeninin daha çok sosyal paylaşım sitelerindeki anlık konuşma programları ve e-posta adresleriyle gelen kaynağı belirsiz linkler olduğu konusunda uyarıyor.

Ve özetle; "en yakın arkadaşınızdan dahi gelse şüpheli ve cazip görünen linklere tıklamayın" diyorlar...

Hesabını bu şekilde çaldıran kullanıcıların Facebook'tan hesabını geri istemesi gerekiyor. Bunun dışında savcılığa başvuran kullanıcı da hesabını geri almak için mücadele verebiliyor.

(hürriyet)

Son Güncelleme: Perşembe, 26 Temmuz 2012 10:18

Gösterim: 1936

Facebook profilinizde bulunan uygunsuz fotoğrafların işinizi kaybetmenize neden olabileceğini biliyor muydunuz?

Araştırmacılar, işverenlerin başvuruları incelerken, sosyal ağ profillerini de inceledikleri konusunda adayları uyardı. Adaylara, profilllerinde paylaştıkları bilgilerin, hatta fotoğraflardaki görünüşlerinin bile dikkate alındığı belirtildi.

Yapılan araştırmalar ise Facebook profiliniz nedeniyle işinizi gerçekten kaybedebileceğinizi gösteriyor. ABD’li bilim insanları, işverenlerin daha uygun adayları bulabilmek için, sosyal ağ sitelerini de göz önünde bulundurması gerektiğini savunuyor.

Araştırmanın başında yer alan, Florida Uluslararası Üniversitesi’nden Vanessa de la Llama, ‘’İşverenler çalışanları izlemek için Facebook’u kullanmaya başladıktan sonra, potansiyel adayları araştırmak için de kullanmaya başladılar’’ ifadesini kullandı.

Ayrıca, birçok iş yeri, kişileri Facebook profil fotoğraflarına bakarak değerlendiriyor. Llama, ‘’Bu oldukça yeni bir eğilimin amacı olarak beliriyor. İşverenler, iş başvurularını standart kurallarla değerlendirmek yerine, işverenleri öznel olmaya yöneltiyor’’ dedi.

İşverenler yeni eğilime kapılıyor

Teknoloji, sağlık, eğitim, gıda, hukuk, turizm ve reklamcılık alanları temsilcileriyle yapılan konuşmalarda, adayları sosyal ağ bilgilerine göre değerlendirme eğiliminin, olumlu sonuçlar verdiği anlaşıldı.

Araştırmacılar, işverenlerin, adayları Facebook ve diğer sosyal ağ sitelerindeki profilleriyle denetlenmesinin ahlaki olup olmadığını da değerlendirdi. Adayların ön görüşmede online görüntü ile değerlendirilmesi, kişinin gerçekten nasıl biri olduğu hakkında size bir fikir veriyor mu?’’ sorusuna işverenlerin cevabı, Tabii ki birinin Facebook aktiviteleri size o kişinin nasıl biri olduğuyla ilgili mükemmel bir yol gösterici oluyor’’ cevabı verildi.

ABD’li iki Senatör ise iş görüşmelerinde adayların Facebook şifrelerinin alınmasını, böylelikle yapılan aktivite ve konuşmalarda toplumdan gizlenmiş bir bilgi var mı diye kontrol edilmesi hakkında soruşturma açılmasını talep etti. Senatörler, bu eğilimin, kişilerin özel hayatlarına müdahale olduğu ve kanunen yasak olduğunu belirtti.

Facebook, yaptığı açıklamada kişilerin konuşmalarını görebildiğini ve olası bir yasa ihlalinde birçok ABD’li kurumun bundan haberdar olabileceğini belirtmişti.

> Dikkat! Facebook sizi işinizden edebilir

Facebook profilinizde bulunan uygunsuz fotoğrafların işinizi kaybetmenize neden olabileceğini biliyor muydunuz?

Araştırmacılar, işverenlerin başvuruları incelerken, sosyal ağ profillerini de inceledikleri konusunda adayları uyardı. Adaylara, profilllerinde paylaştıkları bilgilerin, hatta fotoğraflardaki görünüşlerinin bile dikkate alındığı belirtildi.

Yapılan araştırmalar ise Facebook profiliniz nedeniyle işinizi gerçekten kaybedebileceğinizi gösteriyor. ABD’li bilim insanları, işverenlerin daha uygun adayları bulabilmek için, sosyal ağ sitelerini de göz önünde bulundurması gerektiğini savunuyor.

Araştırmanın başında yer alan, Florida Uluslararası Üniversitesi’nden Vanessa de la Llama, ‘’İşverenler çalışanları izlemek için Facebook’u kullanmaya başladıktan sonra, potansiyel adayları araştırmak için de kullanmaya başladılar’’ ifadesini kullandı.

Ayrıca, birçok iş yeri, kişileri Facebook profil fotoğraflarına bakarak değerlendiriyor. Llama, ‘’Bu oldukça yeni bir eğilimin amacı olarak beliriyor. İşverenler, iş başvurularını standart kurallarla değerlendirmek yerine, işverenleri öznel olmaya yöneltiyor’’ dedi.

İşverenler yeni eğilime kapılıyor

Teknoloji, sağlık, eğitim, gıda, hukuk, turizm ve reklamcılık alanları temsilcileriyle yapılan konuşmalarda, adayları sosyal ağ bilgilerine göre değerlendirme eğiliminin, olumlu sonuçlar verdiği anlaşıldı.

Araştırmacılar, işverenlerin, adayları Facebook ve diğer sosyal ağ sitelerindeki profilleriyle denetlenmesinin ahlaki olup olmadığını da değerlendirdi. Adayların ön görüşmede online görüntü ile değerlendirilmesi, kişinin gerçekten nasıl biri olduğu hakkında size bir fikir veriyor mu?’’ sorusuna işverenlerin cevabı, Tabii ki birinin Facebook aktiviteleri size o kişinin nasıl biri olduğuyla ilgili mükemmel bir yol gösterici oluyor’’ cevabı verildi.

ABD’li iki Senatör ise iş görüşmelerinde adayların Facebook şifrelerinin alınmasını, böylelikle yapılan aktivite ve konuşmalarda toplumdan gizlenmiş bir bilgi var mı diye kontrol edilmesi hakkında soruşturma açılmasını talep etti. Senatörler, bu eğilimin, kişilerin özel hayatlarına müdahale olduğu ve kanunen yasak olduğunu belirtti.

Facebook, yaptığı açıklamada kişilerin konuşmalarını görebildiğini ve olası bir yasa ihlalinde birçok ABD’li kurumun bundan haberdar olabileceğini belirtmişti.

Son Güncelleme: Çarşamba, 25 Temmuz 2012 11:22

Gösterim: 1862

Bu robot şaşırıyor, seviniyor ve üzülüyor!

Bu robot şaşırıyor, seviniyor ve üzülüyor!Japon Masahiro Mori insansı bir robot çalışmasında daha bir insansı robot yapmaya çalışmıştı ve başarısız olmuştu. Şimdi ise başka bir insansı robot girişimi İtalya'dan geldi. İtalya Pisa Üniversitesinden araştırmacılar karmaşık bir dizi yüz ifadesi ile donatılmış bir kadın robot icat ettiler.

Araştırmacılar sorulan temel bir soruya yüz ifadesi ile birlikte robotun cevap vermesi için böyle bir çalışma yaptı. Nicole Lazzeri ve ekibi onu gerçek kas aktiviteleri ile taklit etmesi için yüz kafatası ve gövde etrafında 32 motor yerleştirdi. FACE adı verilen robotun yüz ifadeleri sadece 32 motorla mümkün olabilen 100'ün üzerinde yüz kasları ile çalışıyor.

İnsan şeklinde yapılan FACE Robot; kızgınlık, korku, mutluluk, şaşkınlık gibi 6 temel mimiği taklit etme yeteneğine sahip. İnsanların duygusal tepkilerini canlandırmaya yönelik çalışmalar 30 yıldır yürütülüyor. Bakalım bu robot ne kadar başarılı olacak.

> Sonunda bire bir kopyamızı yaptılar

Bu robot şaşırıyor, seviniyor ve üzülüyor!

Bu robot şaşırıyor, seviniyor ve üzülüyor!Japon Masahiro Mori insansı bir robot çalışmasında daha bir insansı robot yapmaya çalışmıştı ve başarısız olmuştu. Şimdi ise başka bir insansı robot girişimi İtalya'dan geldi. İtalya Pisa Üniversitesinden araştırmacılar karmaşık bir dizi yüz ifadesi ile donatılmış bir kadın robot icat ettiler.

Araştırmacılar sorulan temel bir soruya yüz ifadesi ile birlikte robotun cevap vermesi için böyle bir çalışma yaptı. Nicole Lazzeri ve ekibi onu gerçek kas aktiviteleri ile taklit etmesi için yüz kafatası ve gövde etrafında 32 motor yerleştirdi. FACE adı verilen robotun yüz ifadeleri sadece 32 motorla mümkün olabilen 100'ün üzerinde yüz kasları ile çalışıyor.

İnsan şeklinde yapılan FACE Robot; kızgınlık, korku, mutluluk, şaşkınlık gibi 6 temel mimiği taklit etme yeteneğine sahip. İnsanların duygusal tepkilerini canlandırmaya yönelik çalışmalar 30 yıldır yürütülüyor. Bakalım bu robot ne kadar başarılı olacak.

Son Güncelleme: Perşembe, 19 Temmuz 2012 14:48

Gösterim: 1897

Telif ödemeden müzik, film ve dosya indirene para cezası

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hazırlanan 'Telif Hakkı' kanun taslağı tamamlandı. İncelenmek üzere Avrupa Birliği'ne gönderilen yasa taslağı, internetten indirilecek müzik, film ve dosya için para cezası öngörüyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca tarafından hazırlanan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun taslağı tamamlandı.

Telif yasası olarak adlandırılan yasanın 51 maddesi değişiyor.

Bugün gazetesinde yer alan habere göre, Avrupa Birliği telif hukukuna uyumluluğunun incelenmesi için Avrupa’ya gönderilen tasarı yeni yasama yılında Meclis’e sunulacak.

Fransa’da tartışma konusu olan HADOPI yasasını örnek olarak hazırlanan yasa taslağı cezalardan yeni haklara kadar çok önemli değişiklikler içeriyor.

Özellikle internetteki telif hakları için önemli değişiklikler getiren yasa, hak sahipleri meslek birlikleri üzerinden ihlal yapan bireyle dolaylı yollarla muhatap olabilecek.

Yasa taslağındaki 73/B maddesi bireysel kullanıcıları kapsıyor. Burada ilgili eserin nereden indirildiği değil hangi İP tarafından indirildiği dikkate alınıyor.

Buna göre önce hak sahibinden izin almaksızın bir eseri indiren bireysel kullanıcıların İP adresleri telif birliklerince Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından akredite edilmiş bir yazılım tarafından tespit edilecek.

TİB tarafından tespit edilen kimlik bilgileri ve iletişim bilgileri de ihtarda bulunmak üzere Bakanlığa bildirilecek.

Bakanlık ihtarın gönderilmesinden itibaren 6 ay içerisinden ihlal yapan kişilere e-posta yoluyla, sonra da iadeli taahhütle mektupla ikinci bir ihtar gönderilecek.

İkinci ihtardan sonra geçecek 6 ay içerisinde ihlal yapan bireysel kullanıcılar hakkında Cumhuriyet Savcısı tarafından idari para cezası uygulanacak.

Söz konusu para cezasının ne kadar olacağı kısmı ise taslakta boş bırakıldı. Miktarı Bakanlar Kurulu belirleyecek.

Mevcut yasa suç saymıyor

Mevcut yasaya göre Türkiye'De internetten herhangi bir veri indirmek suç değil. Yeni yasada tüm bunların bir sisteme oturtulması amaçlanıyor.

(ntvmsnbc)

> İnternetten müzik ve film indirenler Dikkat!

Telif ödemeden müzik, film ve dosya indirene para cezası

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hazırlanan 'Telif Hakkı' kanun taslağı tamamlandı. İncelenmek üzere Avrupa Birliği'ne gönderilen yasa taslağı, internetten indirilecek müzik, film ve dosya için para cezası öngörüyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca tarafından hazırlanan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun taslağı tamamlandı.

Telif yasası olarak adlandırılan yasanın 51 maddesi değişiyor.

Bugün gazetesinde yer alan habere göre, Avrupa Birliği telif hukukuna uyumluluğunun incelenmesi için Avrupa’ya gönderilen tasarı yeni yasama yılında Meclis’e sunulacak.

Fransa’da tartışma konusu olan HADOPI yasasını örnek olarak hazırlanan yasa taslağı cezalardan yeni haklara kadar çok önemli değişiklikler içeriyor.

Özellikle internetteki telif hakları için önemli değişiklikler getiren yasa, hak sahipleri meslek birlikleri üzerinden ihlal yapan bireyle dolaylı yollarla muhatap olabilecek.

Yasa taslağındaki 73/B maddesi bireysel kullanıcıları kapsıyor. Burada ilgili eserin nereden indirildiği değil hangi İP tarafından indirildiği dikkate alınıyor.

Buna göre önce hak sahibinden izin almaksızın bir eseri indiren bireysel kullanıcıların İP adresleri telif birliklerince Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından akredite edilmiş bir yazılım tarafından tespit edilecek.

TİB tarafından tespit edilen kimlik bilgileri ve iletişim bilgileri de ihtarda bulunmak üzere Bakanlığa bildirilecek.

Bakanlık ihtarın gönderilmesinden itibaren 6 ay içerisinden ihlal yapan kişilere e-posta yoluyla, sonra da iadeli taahhütle mektupla ikinci bir ihtar gönderilecek.

İkinci ihtardan sonra geçecek 6 ay içerisinde ihlal yapan bireysel kullanıcılar hakkında Cumhuriyet Savcısı tarafından idari para cezası uygulanacak.

Söz konusu para cezasının ne kadar olacağı kısmı ise taslakta boş bırakıldı. Miktarı Bakanlar Kurulu belirleyecek.

Mevcut yasa suç saymıyor

Mevcut yasaya göre Türkiye'De internetten herhangi bir veri indirmek suç değil. Yeni yasada tüm bunların bir sisteme oturtulması amaçlanıyor.

(ntvmsnbc)

Son Güncelleme: Çarşamba, 25 Temmuz 2012 11:05

Gösterim: 2190

Geçtiğimiz günlerde Redhack'e yardım amaçlı ÖSYM'nin sitesini Redhack'le birlikte çökerten Anonymous. bu sefer de Emniyet Genel Müdürlüğü'nün sitesini çökertti. Küresel siber saldırıların hız kazandığı şu günlede siber saldırılar için devletler büyük önlemler almaya çalışıyor.

1. Dünya Siber Savaşı başladıAnonymous, RedHack'e destek olmak amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü'nün resmi web sayfasını hack'ledi. Emniyet Genel Müdürlüğü internet sitesine şu an için ulaşılamıyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü, elbette RedHack’in saldırı düzenlediği ilk kurum değil. Hükümet ve devlet kuruluşlarını hedef alan grup, daha önce Başbakanlık başta olmak üzere çeşitli bakanlıklar, TÜBİTAK , Emniyet Genel Müdürlüğü, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri dahil birçok kuruma saldırıda bulundu.

TÜRK TELEKOM'U DA HEDEF ALDI

28 Nisan 2012 tarihinde gece saatlerinde Türkiye ’nin birçok yerinde internetin kopmasıyla birlikte RedHack, olayı üstlenmişti. Ancak Türk Telekom’dan yapılan açıklamada olayın saldırıyla bir ilgisi bulunmadığı ve fiber altyapının yayılımı ve her noktaya ulaştırılmasına aracılık eden MPLS (Multi Protocol Label Switching) sisteminin kurulumu sırasında sorun çıktığına dikkat çekildi.

TWITTER HESABI KAPATILDI

Dışişleri Bakanlığı’nı hack’ledikten sonra bakanlığa “Oğlum bak git” mesajını gönderen RedHack’in çok geçmeden Twitter hesabı kapatıldı. Ancak çok geçmeden hacker grubu yeni bir hesap açtı ve kısa sürede yaklaşık 23 bin takipçiye ulaştı.

REDHACK NASIL HACK'LİYOR 

BTK : DDOS SALDIRISIYLA SİTELERİ HACK'LİYORLAR

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ( BTK ) Hürriyet 'e yaptığı açıklamada hacker'ların DDOS saldırısını kullandığına dikkat çekildi ve şu sözlere yer verildi: "DDOS saldırısı ile çok sayıda kaynaktan (PC, sunucu gibi) özel geliştirilmiş yazılımlarla çok sayıda paket hedef internet sitelerine gönderirilir. Sistem kaynaklarının tüketilmesi ve bu sayede sistemin cevap veremez duruma gelmesiyle hacker'lar amacına ulaşmış olur. BTK , saldırıların önüne geçmek için bilgisayarlara antivirüs yazılımlarının kurulması gerektiğini vurguladı. Trend Micro Akdeniz Ülkelerinden Sorumlu Güvenlik Danışmanı İnanç Ilgın ise hacker'ların kurumların zaafını tespit ederek saldırdığını, bu sebeple kurumlarda kullanılan hassas önemdeki verilere sahip sistemlerin güncel tutulmasının altını çizdi. 

"BİLGİSAYARLARI ZOMBİYE ÇEVİRİYORLAR"

Trend Micro Akdeniz Ülkelerinden Sorumlu Güvenlik Danışmanı İnanç Ilgın, RedHack’in kurumlara nasıl saldırdığını şöyle anlattı: “Redhack, saldırı için iki yöntem kullanıyor. İlk olarak binlerce bilgisayara zararlı yazılım sızdırıyor. Bu şekilde bilgisayarların kontrolünü ele geçiriyor ve bilgisayarlar “zombiye” dönüşüyor. Binlerce bilgisayar aynı anda saldırınca internet sayfaları çökmeye başlıyor. İkinci yöntemde ise bu kez kurumların zaafları tespit ediliyor ve saldırı başlıyor.” Ilgın, kurumlarda kullanılan hassas önemdeki verilere sahip sistemlerin güncel tutulmasının altını çizdi.

REDHACK KİMDİR

15 yıl önce 3 kişi tarafından kurulan RedHack’in çekirdek kadrosu küçük gibi görünse de grup, 100 kişiyi aşkın hacker’la birlikte çalışıyor. Anonymous’a nazaran grubun en önemli özelliği birbirini tanıyan üyelerden oluşması. Siyasi bir örgüye bağlı olmadıkları ısrarla belirten grup, kendilerini “komünist” olarak tanımlıyor.( kaynak radikal)

> 1. Dünya Siber Savaşı başladı

Geçtiğimiz günlerde Redhack'e yardım amaçlı ÖSYM'nin sitesini Redhack'le birlikte çökerten Anonymous. bu sefer de Emniyet Genel Müdürlüğü'nün sitesini çökertti. Küresel siber saldırıların hız kazandığı şu günlede siber saldırılar için devletler büyük önlemler almaya çalışıyor.

1. Dünya Siber Savaşı başladıAnonymous, RedHack'e destek olmak amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü'nün resmi web sayfasını hack'ledi. Emniyet Genel Müdürlüğü internet sitesine şu an için ulaşılamıyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü, elbette RedHack’in saldırı düzenlediği ilk kurum değil. Hükümet ve devlet kuruluşlarını hedef alan grup, daha önce Başbakanlık başta olmak üzere çeşitli bakanlıklar, TÜBİTAK , Emniyet Genel Müdürlüğü, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri dahil birçok kuruma saldırıda bulundu.

TÜRK TELEKOM'U DA HEDEF ALDI

28 Nisan 2012 tarihinde gece saatlerinde Türkiye ’nin birçok yerinde internetin kopmasıyla birlikte RedHack, olayı üstlenmişti. Ancak Türk Telekom’dan yapılan açıklamada olayın saldırıyla bir ilgisi bulunmadığı ve fiber altyapının yayılımı ve her noktaya ulaştırılmasına aracılık eden MPLS (Multi Protocol Label Switching) sisteminin kurulumu sırasında sorun çıktığına dikkat çekildi.

TWITTER HESABI KAPATILDI

Dışişleri Bakanlığı’nı hack’ledikten sonra bakanlığa “Oğlum bak git” mesajını gönderen RedHack’in çok geçmeden Twitter hesabı kapatıldı. Ancak çok geçmeden hacker grubu yeni bir hesap açtı ve kısa sürede yaklaşık 23 bin takipçiye ulaştı.

REDHACK NASIL HACK'LİYOR 

BTK : DDOS SALDIRISIYLA SİTELERİ HACK'LİYORLAR

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ( BTK ) Hürriyet 'e yaptığı açıklamada hacker'ların DDOS saldırısını kullandığına dikkat çekildi ve şu sözlere yer verildi: "DDOS saldırısı ile çok sayıda kaynaktan (PC, sunucu gibi) özel geliştirilmiş yazılımlarla çok sayıda paket hedef internet sitelerine gönderirilir. Sistem kaynaklarının tüketilmesi ve bu sayede sistemin cevap veremez duruma gelmesiyle hacker'lar amacına ulaşmış olur. BTK , saldırıların önüne geçmek için bilgisayarlara antivirüs yazılımlarının kurulması gerektiğini vurguladı. Trend Micro Akdeniz Ülkelerinden Sorumlu Güvenlik Danışmanı İnanç Ilgın ise hacker'ların kurumların zaafını tespit ederek saldırdığını, bu sebeple kurumlarda kullanılan hassas önemdeki verilere sahip sistemlerin güncel tutulmasının altını çizdi. 

"BİLGİSAYARLARI ZOMBİYE ÇEVİRİYORLAR"

Trend Micro Akdeniz Ülkelerinden Sorumlu Güvenlik Danışmanı İnanç Ilgın, RedHack’in kurumlara nasıl saldırdığını şöyle anlattı: “Redhack, saldırı için iki yöntem kullanıyor. İlk olarak binlerce bilgisayara zararlı yazılım sızdırıyor. Bu şekilde bilgisayarların kontrolünü ele geçiriyor ve bilgisayarlar “zombiye” dönüşüyor. Binlerce bilgisayar aynı anda saldırınca internet sayfaları çökmeye başlıyor. İkinci yöntemde ise bu kez kurumların zaafları tespit ediliyor ve saldırı başlıyor.” Ilgın, kurumlarda kullanılan hassas önemdeki verilere sahip sistemlerin güncel tutulmasının altını çizdi.

REDHACK KİMDİR

15 yıl önce 3 kişi tarafından kurulan RedHack’in çekirdek kadrosu küçük gibi görünse de grup, 100 kişiyi aşkın hacker’la birlikte çalışıyor. Anonymous’a nazaran grubun en önemli özelliği birbirini tanıyan üyelerden oluşması. Siyasi bir örgüye bağlı olmadıkları ısrarla belirten grup, kendilerini “komünist” olarak tanımlıyor.( kaynak radikal)

Son Güncelleme: Perşembe, 19 Temmuz 2012 12:12

Gösterim: 2814


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.