Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

İsmet Berkan, Hürriyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın performans değerlendirmesini yaptı. Berkan Milli Eğitim Bakanları için “YGS’nin yapıldığı gün onlar da ofislerinde ‘Acaba çocuklar ne yapıyor’ diyerek ter dökmeli." dedi.

İsmet Berkan, Hürriyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın performans değerlendirmesini yaptı. Berkan, Bakanlığın performansını anlamak için büyük veri setlerine vs bakmaya gerek olmadığını, ülkedeki dershane endüstrisinin büyüklüğü ve yaygınlığına bakarak da bunun kolaylıkla anlaşılacağının mümkün olduğunu belirtti. YGS sonuçlarına göre yaptığı performans değerlendirmesinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın iyi bir performans göstermediğini rakamlarla açıkladı.

Berkan Milli Eğitim Bakanlığı için şunu önerdi;

“YGS’nin yapıldığı gün onlar da ofislerinde ‘Acaba çocuklar ne yapıyor’ diyerek ter dökmeli.

Bu olmadıkça, bizim bakanlarımız bina yapmakla, atama yapmakla, atanmayan öğretmenlerin sorunlarını çözmekle övünür dururlar, o kadar.”

İsmet Berkan’ın bugünkü yazısı;

ÇOCUKLARIMIZI 5.5-6 yaşındayken Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim ediyoruz; 12 yıl sonra, yani 17-18 yaşında da geri alıyoruz.

Devamı için Tıklayın

> Milli Eğitim Bakanları için bir performans kriteri

İsmet Berkan, Hürriyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın performans değerlendirmesini yaptı. Berkan Milli Eğitim Bakanları için “YGS’nin yapıldığı gün onlar da ofislerinde ‘Acaba çocuklar ne yapıyor’ diyerek ter dökmeli." dedi.

İsmet Berkan, Hürriyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın performans değerlendirmesini yaptı. Berkan, Bakanlığın performansını anlamak için büyük veri setlerine vs bakmaya gerek olmadığını, ülkedeki dershane endüstrisinin büyüklüğü ve yaygınlığına bakarak da bunun kolaylıkla anlaşılacağının mümkün olduğunu belirtti. YGS sonuçlarına göre yaptığı performans değerlendirmesinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın iyi bir performans göstermediğini rakamlarla açıkladı.

Berkan Milli Eğitim Bakanlığı için şunu önerdi;

“YGS’nin yapıldığı gün onlar da ofislerinde ‘Acaba çocuklar ne yapıyor’ diyerek ter dökmeli.

Bu olmadıkça, bizim bakanlarımız bina yapmakla, atama yapmakla, atanmayan öğretmenlerin sorunlarını çözmekle övünür dururlar, o kadar.”

İsmet Berkan’ın bugünkü yazısı;

ÇOCUKLARIMIZI 5.5-6 yaşındayken Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim ediyoruz; 12 yıl sonra, yani 17-18 yaşında da geri alıyoruz.

Devamı için Tıklayın

Son Güncelleme: Cumartesi, 13 Nisan 2013 13:43

Gösterim: 1709

Dershanelere alternatif bulundu. Öğrencileri hem sınava hazırlayacak hem de mezun edecek liseler geliyor.

Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları, Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor.  Hazırlık liseleri, öğrencileri hem liseden mezun edecek hem de dershane görevi üstlenerek üniversiteye hazırlayacak.  

45 yıllık ulusal ve uluslararası eğitim birikimlerine sahip olan Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları (BUEK), Uğur Hazırlık Liseleri’ni açarak Türkiye’de bir ilke imza attı. 2013-2014 eğitim - öğretim yılı başında eğitim hayatına başlamaya hazırlanan Uğur Hazırlık Liseleri, öğrencileri hem liseden mezun edecek hem de dershane görevi üstlenerek üniversiteye hazırlayacak.

Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, “Uğur Hazırlık Liseleri’ne başlayan öğrenciler, üniversiteli olmayacaksa bu lisede de olmayacak. Yani öğrenci bu liseye alınırken hem sınavdan, hem mülakattan geçecek. Üniversiteli olabilme kapasitesini gördüğümüz öğrenciyi Uğur Hazırlık Liseleri’ne alacağız” dedi.

Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları’nın yeni bir çocuğunun dünyaya geldiğini söyleyen Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, “Önümüzde ki yıllarda üniversite sınavlarına girmek için 2 buçuk 3 milyona yakın öğrencinin sınava müracaat edecek ama hala bunun karşılığında üniversite kontenjanları yeterli değil. Üniversitelerimizin de çok yeni kurulması münasebetiyle de öğrencilerin yeni üniversitelere gitme arzusunun çok ta fazla olmadığını da görüyoruz. Çünkü üniversitelerde boş kalan kontenjan olmasına rağmen dolmadı. Demek ki öğrenciler daha iyi bir üniversitelere gitme daha iyi okullarda okuma arzusu içerisindeler” dedi.

Okullar arasında eşitsizlik var

Türkiye’de ki liselerin kalite farklılıklarının da ortada olduğunu belirten Yücel, “ Bir tarafta bakıyorsunuz ki çok mükemmel liselerimiz var, ama bir taraftan da aynı kalitede aynı oranda bazı okullarımız yok. Yine okullar arasında eşitsizlik var. Bir taraftan bakıyorsunuz ki sınav tek, sınav herkese aynı oranda sorulan bir program. O zaman öğrenciler okul dışında eksikliklerini giderme adına, daha iyi üniversitelerde okuma adına, daha iyi üniversitelerde olma adına okul dışında özel dersler alıyorlar, özel dershanelere gidiyorlar. Tabi bunların içinde özel dershanelere gitme oranı her geçen gün artıyor. İşte bizim Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları’nın ilk eğitim kurumu olan Özel Uğur Dershaneleri 1968 yılında kuruldu. Bugün de 45’inci yılını kutluyor. Sınavlara hazırlık Uğur Dershaneleri’nin en önemli alanlarından birisi olmuştur. Daha sonra bu tecrübelerle Bahçeşehir Kolejleri kurulmuş daha sonra da başka başta eğitim faaliyetlerinde yer almıştır” şeklinde konuştu.

Dershanelerin giderek liselerin önüne geçtiğini ifade eden Enver Yücel, Toplumda kaygıyla izlenen hoş olmayan görüntünün ortaya çıktığını ve bir takım eleştirilerin de beraberinde getirdiğini söyledi.

Bu eleştirilerin doğru ya da yanlış olduğunu bakış açısına göre değiştiğini söyleyen Yücel, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu kurumların okulların önüne geçmemesi gerekiyor. Okullarımız daha kaliteli olması gerekiyor. Bu tartışmalar ışığında biz Türkiye’de eğitim adına yapılan her bilişimin öncüsü olarak neredeyse kendimizde ki yeniliklere misyon edilmiş bir gurup olarak program ortaya koyduk. Bu programda dershane de yapılanları lise ile bütünleşmesi ile orta yol bulduk. Biz öyle bir lise türü öyle bir program yapalım ki lise de okuyan öğrencilerin dershane ye gitme ihtiyacı olmasın. Bu liseden mezun olan öğrenciler, rahatlıkla üniversiteye gidebilsin. Hem Milli Eğitim Bakanlık’ı müfredatının hem de üniversiteye girişin gerek rehberlik olarak gerek testler olarak hazırlayan bir programını açalım dedik. Arkadaşlarımız çalıştı ve bugün sizlere kamuoyuna duyurduk. Uğur Hazırlık Liseleri, dershaneyle lise programının kesiştiği ortak bir müfredatı olan bir liseye dönüştürdük.”

Kişiye özel hazırlık eğitimi

Uğur Hazırlık Liselerinin birinci derecede gündeme aldığı en önemli konulardan üniversiteye hazırlık olacağını söyleyen Enver Yücel, “Birinci önceliğimiz üniversiteye hazırlık olacak. Üniversite önceliğimiz, kursları mükemmel öğrenci hazırlayan bir lise olacak. İkincisi ise rehberlikle akademik bir lise türü başlatıyoruz. Rehberlik diyorum çünkü bu liseye başlayan öğrenci, üniversiteli olmayacaksa bu lisede de olmayacak. Yani öğrenci bu liseye alınırken hem sınavdan hem mülakattan geçecek. Üniversiteli olabilme kapasitesini gördüğümüz öğrenciyi alacağız. Lise 1’dren itibaren üniversiteye hazırlık programını kişiye özgü olarak benimseyip hazırlayacağız” dedi.

Uğur Hazırlık Liseleri hakkında bilgiler veren Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, sözleri şöyle tamamladı:

“Uğur Hazırlık Liseleri, sadece Türkiye’nin değil; bütün dünya ya öğrenci hazırlayan lisesi olacak. Lise, Bakırköy İncirli’de bir de Avcılar’da olmak üzere 2 şubeyle eğitim öğretime başlayacak. Önümüzde ki yıl İstanbul’da 15, bütün Türkiye’de 50 lise olacak. Her bir lise yaklaşık 500 kapasiteli olacak ve 3 yıl sonra 50 bin öğrencisi olan bir kurum haline gelecek. Böyle bir lise türü toplumda ki okul yerine dershane mi? dershane yerine okul mu? Tartışmalarını da gündemden düşürecek. Türkiye’nin orta yolu olan bu tür kurumları hep beraber Türkiye izleyecek ve görecek.”

 

 

 


> Hazırlık liseleri geliyor

Dershanelere alternatif bulundu. Öğrencileri hem sınava hazırlayacak hem de mezun edecek liseler geliyor.

Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları, Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor.  Hazırlık liseleri, öğrencileri hem liseden mezun edecek hem de dershane görevi üstlenerek üniversiteye hazırlayacak.  

45 yıllık ulusal ve uluslararası eğitim birikimlerine sahip olan Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları (BUEK), Uğur Hazırlık Liseleri’ni açarak Türkiye’de bir ilke imza attı. 2013-2014 eğitim - öğretim yılı başında eğitim hayatına başlamaya hazırlanan Uğur Hazırlık Liseleri, öğrencileri hem liseden mezun edecek hem de dershane görevi üstlenerek üniversiteye hazırlayacak.

Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, “Uğur Hazırlık Liseleri’ne başlayan öğrenciler, üniversiteli olmayacaksa bu lisede de olmayacak. Yani öğrenci bu liseye alınırken hem sınavdan, hem mülakattan geçecek. Üniversiteli olabilme kapasitesini gördüğümüz öğrenciyi Uğur Hazırlık Liseleri’ne alacağız” dedi.

Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları’nın yeni bir çocuğunun dünyaya geldiğini söyleyen Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, “Önümüzde ki yıllarda üniversite sınavlarına girmek için 2 buçuk 3 milyona yakın öğrencinin sınava müracaat edecek ama hala bunun karşılığında üniversite kontenjanları yeterli değil. Üniversitelerimizin de çok yeni kurulması münasebetiyle de öğrencilerin yeni üniversitelere gitme arzusunun çok ta fazla olmadığını da görüyoruz. Çünkü üniversitelerde boş kalan kontenjan olmasına rağmen dolmadı. Demek ki öğrenciler daha iyi bir üniversitelere gitme daha iyi okullarda okuma arzusu içerisindeler” dedi.

Okullar arasında eşitsizlik var

Türkiye’de ki liselerin kalite farklılıklarının da ortada olduğunu belirten Yücel, “ Bir tarafta bakıyorsunuz ki çok mükemmel liselerimiz var, ama bir taraftan da aynı kalitede aynı oranda bazı okullarımız yok. Yine okullar arasında eşitsizlik var. Bir taraftan bakıyorsunuz ki sınav tek, sınav herkese aynı oranda sorulan bir program. O zaman öğrenciler okul dışında eksikliklerini giderme adına, daha iyi üniversitelerde okuma adına, daha iyi üniversitelerde olma adına okul dışında özel dersler alıyorlar, özel dershanelere gidiyorlar. Tabi bunların içinde özel dershanelere gitme oranı her geçen gün artıyor. İşte bizim Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları’nın ilk eğitim kurumu olan Özel Uğur Dershaneleri 1968 yılında kuruldu. Bugün de 45’inci yılını kutluyor. Sınavlara hazırlık Uğur Dershaneleri’nin en önemli alanlarından birisi olmuştur. Daha sonra bu tecrübelerle Bahçeşehir Kolejleri kurulmuş daha sonra da başka başta eğitim faaliyetlerinde yer almıştır” şeklinde konuştu.

Dershanelerin giderek liselerin önüne geçtiğini ifade eden Enver Yücel, Toplumda kaygıyla izlenen hoş olmayan görüntünün ortaya çıktığını ve bir takım eleştirilerin de beraberinde getirdiğini söyledi.

Bu eleştirilerin doğru ya da yanlış olduğunu bakış açısına göre değiştiğini söyleyen Yücel, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu kurumların okulların önüne geçmemesi gerekiyor. Okullarımız daha kaliteli olması gerekiyor. Bu tartışmalar ışığında biz Türkiye’de eğitim adına yapılan her bilişimin öncüsü olarak neredeyse kendimizde ki yeniliklere misyon edilmiş bir gurup olarak program ortaya koyduk. Bu programda dershane de yapılanları lise ile bütünleşmesi ile orta yol bulduk. Biz öyle bir lise türü öyle bir program yapalım ki lise de okuyan öğrencilerin dershane ye gitme ihtiyacı olmasın. Bu liseden mezun olan öğrenciler, rahatlıkla üniversiteye gidebilsin. Hem Milli Eğitim Bakanlık’ı müfredatının hem de üniversiteye girişin gerek rehberlik olarak gerek testler olarak hazırlayan bir programını açalım dedik. Arkadaşlarımız çalıştı ve bugün sizlere kamuoyuna duyurduk. Uğur Hazırlık Liseleri, dershaneyle lise programının kesiştiği ortak bir müfredatı olan bir liseye dönüştürdük.”

Kişiye özel hazırlık eğitimi

Uğur Hazırlık Liselerinin birinci derecede gündeme aldığı en önemli konulardan üniversiteye hazırlık olacağını söyleyen Enver Yücel, “Birinci önceliğimiz üniversiteye hazırlık olacak. Üniversite önceliğimiz, kursları mükemmel öğrenci hazırlayan bir lise olacak. İkincisi ise rehberlikle akademik bir lise türü başlatıyoruz. Rehberlik diyorum çünkü bu liseye başlayan öğrenci, üniversiteli olmayacaksa bu lisede de olmayacak. Yani öğrenci bu liseye alınırken hem sınavdan hem mülakattan geçecek. Üniversiteli olabilme kapasitesini gördüğümüz öğrenciyi alacağız. Lise 1’dren itibaren üniversiteye hazırlık programını kişiye özgü olarak benimseyip hazırlayacağız” dedi.

Uğur Hazırlık Liseleri hakkında bilgiler veren Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, sözleri şöyle tamamladı:

“Uğur Hazırlık Liseleri, sadece Türkiye’nin değil; bütün dünya ya öğrenci hazırlayan lisesi olacak. Lise, Bakırköy İncirli’de bir de Avcılar’da olmak üzere 2 şubeyle eğitim öğretime başlayacak. Önümüzde ki yıl İstanbul’da 15, bütün Türkiye’de 50 lise olacak. Her bir lise yaklaşık 500 kapasiteli olacak ve 3 yıl sonra 50 bin öğrencisi olan bir kurum haline gelecek. Böyle bir lise türü toplumda ki okul yerine dershane mi? dershane yerine okul mu? Tartışmalarını da gündemden düşürecek. Türkiye’nin orta yolu olan bu tür kurumları hep beraber Türkiye izleyecek ve görecek.”

 

 

 


Son Güncelleme: Cuma, 12 Nisan 2013 11:39

Gösterim: 2924

ABD’de yapılan iş memnuniyeti araştırmasına göre, Facebook dünyada çalışılabilecek en ideal şirket olarak seçildi. Şirketin çalışanlarından birinin yaptığı yorum bunu kanıtlar nitelikte; “Şirkette atmosfer inanılmaz. Herkes şirketi daha iyi bir yere getirmek için ortak çalışıyor ve birbirine inanıyor. Herkes herkese yardıma açık ve her zaman arkasında duruyor.”

ABD’li iş memnuniyeti araştırmaları yapan Glassdoor şirketinin son araştırması çalışanların en çok memnun oldukları şirketleri sıraladı.

Toplam kullanıcı sayısı 1 milyar kişiyi geçen Facebook, dünya üzerinde en çok çalışılmak istenen şirket olarak gösterildi.

Google listede 6. sırada

Google listede altıncı sırada yer alırken, en çok çalışılmak istenen şirketler listesinde ilk 20’de genelde teknoloji şirketlerinin yer aldığı görüldü.

Araştırma Glassdoor’un incelemeye aldığı şirketlerin web sitelerine yerleştirdiği anketlere göre şekilleniyor.

Glassdoor’un Employee’s Choice Awards adıyla bilinen bu araştırmaları iş dünyasının en saygın anketlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Geçen yıl Aralık ayı itibariyle şu anda 4 bin 619 çalışanı olan Facebook, Ekim 2012’de Londra’da yeni bir departman daha açtı.

Facebook geçen yıl üçüncü sıradaydı

Facebook geçen yıl aynı listede üçüncü sırada yer almıştı.

New York Times’ın araştırmasına göre Facebook çalışanları mesai saatleri sırasında langırt oynamaktan, her yıl düzenlenen video oyunu yarışmalarına katılmaktan ve pinpon oynamaktan büyük keyif alıyor.

Glassdoor’a Facebook hakkında yorum yapan çalışanlardan birinin sözleri şirketin neden en çok çalışılmak istenen yer olduğunu özetler nitelikte:

“Şirkette atmosfer inanılmaz. Herkes şirketi daha iyi bir yere getirmek için ortak çalışıyor ve birbirine inanıyor. Herkes herkese yardıma açık ve her zaman arkasında duruyor.”

> Dünyada çalışılacak en ideal şirket

ABD’de yapılan iş memnuniyeti araştırmasına göre, Facebook dünyada çalışılabilecek en ideal şirket olarak seçildi. Şirketin çalışanlarından birinin yaptığı yorum bunu kanıtlar nitelikte; “Şirkette atmosfer inanılmaz. Herkes şirketi daha iyi bir yere getirmek için ortak çalışıyor ve birbirine inanıyor. Herkes herkese yardıma açık ve her zaman arkasında duruyor.”

ABD’li iş memnuniyeti araştırmaları yapan Glassdoor şirketinin son araştırması çalışanların en çok memnun oldukları şirketleri sıraladı.

Toplam kullanıcı sayısı 1 milyar kişiyi geçen Facebook, dünya üzerinde en çok çalışılmak istenen şirket olarak gösterildi.

Google listede 6. sırada

Google listede altıncı sırada yer alırken, en çok çalışılmak istenen şirketler listesinde ilk 20’de genelde teknoloji şirketlerinin yer aldığı görüldü.

Araştırma Glassdoor’un incelemeye aldığı şirketlerin web sitelerine yerleştirdiği anketlere göre şekilleniyor.

Glassdoor’un Employee’s Choice Awards adıyla bilinen bu araştırmaları iş dünyasının en saygın anketlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Geçen yıl Aralık ayı itibariyle şu anda 4 bin 619 çalışanı olan Facebook, Ekim 2012’de Londra’da yeni bir departman daha açtı.

Facebook geçen yıl üçüncü sıradaydı

Facebook geçen yıl aynı listede üçüncü sırada yer almıştı.

New York Times’ın araştırmasına göre Facebook çalışanları mesai saatleri sırasında langırt oynamaktan, her yıl düzenlenen video oyunu yarışmalarına katılmaktan ve pinpon oynamaktan büyük keyif alıyor.

Glassdoor’a Facebook hakkında yorum yapan çalışanlardan birinin sözleri şirketin neden en çok çalışılmak istenen yer olduğunu özetler nitelikte:

“Şirkette atmosfer inanılmaz. Herkes şirketi daha iyi bir yere getirmek için ortak çalışıyor ve birbirine inanıyor. Herkes herkese yardıma açık ve her zaman arkasında duruyor.”

Son Güncelleme: Cuma, 12 Nisan 2013 10:21

Gösterim: 2318

İsmet Berkan, Hürriyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinde Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nın (YGS) sonuçlarını değerlendirdi. Berkan, YGS sonuçlarının aynı zamanda eğitim sisteminin de bir göstergesi olduğunu ve bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini belirtirken Milli Eğitim Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanı’nın bu sınavda başararısız olduğunu ifade etti.

İşte İsmet Berkan’ın yazısı;

ÜNİVERSİTEYE girişin ilk aşaması olan YGS mart ayının sonunda yapıldı, sınavın sonuçları da rekor denebilecek bir sürede, 8 gün içinde açıklandı.

Sınavın kendisi, elbette sınava katılan 1 milyon 743 bin 855 bireyin hayatını tek tek ve ayrı ayrı yakından ilgilendiriyor. Bu sınav esasen onların sınavı.

Ama aslında aynı sınava her yıl katılan, başarı veya başarısızlığı hakkında neredeyse hiç kimsenin konuşmadığı bir kişi daha var: Milli Eğitim Bakanı’nın kendisi.

Elbette bakan, kocaman bir eğitim ordusunu temsilen orada bulunuyor. Yani, aslında sınav toplam olarak bizim eğitim sistemimizi ölçüyor.

Öyle ya, çocuklarımızı 12 yıllığına Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim ediyoruz, bakanlığın okullarında ve onun belirlediği müfredat, ders anlatma yöntemi vs içinde ‘öğrenim’ görmelerini ve hatta ‘eğitilmelerini’ bekliyoruz.

Bu 12 yılın sonuçlarını toplu halde ölçtüğümüz şey de üniversiteye giriş sınavı.

İsmet Berkan’ın bugünkü yazısı için Tıklayın

> Milli Eğitim Bakanı Avcı YGS sonuçlarını doğru okudu mu?

İsmet Berkan, Hürriyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinde Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nın (YGS) sonuçlarını değerlendirdi. Berkan, YGS sonuçlarının aynı zamanda eğitim sisteminin de bir göstergesi olduğunu ve bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini belirtirken Milli Eğitim Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanı’nın bu sınavda başararısız olduğunu ifade etti.

İşte İsmet Berkan’ın yazısı;

ÜNİVERSİTEYE girişin ilk aşaması olan YGS mart ayının sonunda yapıldı, sınavın sonuçları da rekor denebilecek bir sürede, 8 gün içinde açıklandı.

Sınavın kendisi, elbette sınava katılan 1 milyon 743 bin 855 bireyin hayatını tek tek ve ayrı ayrı yakından ilgilendiriyor. Bu sınav esasen onların sınavı.

Ama aslında aynı sınava her yıl katılan, başarı veya başarısızlığı hakkında neredeyse hiç kimsenin konuşmadığı bir kişi daha var: Milli Eğitim Bakanı’nın kendisi.

Elbette bakan, kocaman bir eğitim ordusunu temsilen orada bulunuyor. Yani, aslında sınav toplam olarak bizim eğitim sistemimizi ölçüyor.

Öyle ya, çocuklarımızı 12 yıllığına Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim ediyoruz, bakanlığın okullarında ve onun belirlediği müfredat, ders anlatma yöntemi vs içinde ‘öğrenim’ görmelerini ve hatta ‘eğitilmelerini’ bekliyoruz.

Bu 12 yılın sonuçlarını toplu halde ölçtüğümüz şey de üniversiteye giriş sınavı.

İsmet Berkan’ın bugünkü yazısı için Tıklayın

Son Güncelleme: Cuma, 12 Nisan 2013 09:58

Gösterim: 1342

Mezopotamya Vakfı tarafından Diyarbakır’da eğitim dili Kürtçe olan ilk üniversite kurulması için çalışmalar başladı.

Sabah Gazetesi’nin haberine göre, yaklaşık bir ay içinde kurulumunu tamamlayacak Mezopotamya Vakfı, Diyarbakır'da Türkiye'nin eğitim dili Kürtçe olan ilk üniversitesini kurmak için çalışmalara başladı.

Vakfın kurulmasının ardından tespit edilecek kurucu rektör ve mütevelli heyetince üniversitenin kurulması için Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) başvuruda bulunulacak.

Eğitim dile Kürtçe olması planlanan üniversitede Türkçe ve İngilizce'nin yanı sıra ilerleyen süreçte Ermenice ve Süryanice de eğitim verilmesi planlanıyor.

255 kişiden oluşan vakfın üyeleri arasında insan hakları savunucuları, iş adamları, akademisyenler ve gazeteciler, kurucular kurulunda ise Kürt sanatçı Şivan Perver de yer alıyor.

"Tüm bölgeye hitap eden bir üniversite istiyoruz"

Mezopotamya Vakfı Başkanı Selim Ölçer, vakfın yaklaşık bir ay içerisinde hukuki prosedürleri tamamlayıp resmen kurulmuş olacağını belirterek, kurucu rektör tespit edip, mütevelli heyetiyle ilgili çalışmaları tamamladıktan sonra üniversitenin kurulması için YÖK'e başvuracaklarını söyledi.

YÖK'ün onay vermesinin ardından konunun Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılacağını ifade eden Ölçer, tasarının Meclis'te yasallaştırmasıyla üniversitenin kurulmasının tamamlanmış olacağını belirtti.

Vakıf olarak yalnızca üniversite değil, meslek okulları, ortaokul ve ilkokul kurmak için de fizibilite çalışması yaptıklarını ifade eden Ölçer, amaçlarının bölgede çok dilli bir eğitim verme çabasını yerine getirmek olduğunu belirtti.

Kürt Sanatçı Şivan Perver’de kurucular arasında

255 kişiden oluşan vakıf üyeleri arasında insan hakları savunucuları iş adamları, meslek mensupları, akademisyenler ve gazeteciler bulunduğunu aktaran Ölçer, "Ermeni asıllı yazar Mıgırdıç Margosyan da üyelerimiz arasında. Ünlü Kürt sanatçı Şivan Perver ise kurucular kurulumuzda yer alıyor. Bir ay sonra prosedürler tamamlanacak ve Kürtçe eğitim veren ilk üniversitenin kurulması için çalışmalara başlanacak" diye konuştu.

Kaynak SABAH

> Eğitim dili Kürtçe olan ilk üniversite kuruluyor

Mezopotamya Vakfı tarafından Diyarbakır’da eğitim dili Kürtçe olan ilk üniversite kurulması için çalışmalar başladı.

Sabah Gazetesi’nin haberine göre, yaklaşık bir ay içinde kurulumunu tamamlayacak Mezopotamya Vakfı, Diyarbakır'da Türkiye'nin eğitim dili Kürtçe olan ilk üniversitesini kurmak için çalışmalara başladı.

Vakfın kurulmasının ardından tespit edilecek kurucu rektör ve mütevelli heyetince üniversitenin kurulması için Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) başvuruda bulunulacak.

Eğitim dile Kürtçe olması planlanan üniversitede Türkçe ve İngilizce'nin yanı sıra ilerleyen süreçte Ermenice ve Süryanice de eğitim verilmesi planlanıyor.

255 kişiden oluşan vakfın üyeleri arasında insan hakları savunucuları, iş adamları, akademisyenler ve gazeteciler, kurucular kurulunda ise Kürt sanatçı Şivan Perver de yer alıyor.

"Tüm bölgeye hitap eden bir üniversite istiyoruz"

Mezopotamya Vakfı Başkanı Selim Ölçer, vakfın yaklaşık bir ay içerisinde hukuki prosedürleri tamamlayıp resmen kurulmuş olacağını belirterek, kurucu rektör tespit edip, mütevelli heyetiyle ilgili çalışmaları tamamladıktan sonra üniversitenin kurulması için YÖK'e başvuracaklarını söyledi.

YÖK'ün onay vermesinin ardından konunun Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılacağını ifade eden Ölçer, tasarının Meclis'te yasallaştırmasıyla üniversitenin kurulmasının tamamlanmış olacağını belirtti.

Vakıf olarak yalnızca üniversite değil, meslek okulları, ortaokul ve ilkokul kurmak için de fizibilite çalışması yaptıklarını ifade eden Ölçer, amaçlarının bölgede çok dilli bir eğitim verme çabasını yerine getirmek olduğunu belirtti.

Kürt Sanatçı Şivan Perver’de kurucular arasında

255 kişiden oluşan vakıf üyeleri arasında insan hakları savunucuları iş adamları, meslek mensupları, akademisyenler ve gazeteciler bulunduğunu aktaran Ölçer, "Ermeni asıllı yazar Mıgırdıç Margosyan da üyelerimiz arasında. Ünlü Kürt sanatçı Şivan Perver ise kurucular kurulumuzda yer alıyor. Bir ay sonra prosedürler tamamlanacak ve Kürtçe eğitim veren ilk üniversitenin kurulması için çalışmalara başlanacak" diye konuştu.

Kaynak SABAH

Son Güncelleme: Perşembe, 11 Nisan 2013 09:40

Gösterim: 1536


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.