Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Hibrit eğitimin artık okul yaşantısının bir gerçeği olduğunu belirten İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, Hibrit modeli sağlıklı uygulayabilmek için öncelikle ciddi bir araştırma-geliştirme faaliyeti yürüttüklerini söyledi. Kutoğlu, uyguladıkları hibrit modelin ayrıntılarını ve dijitalleşmenin eğitime etkilerini artı eğitim’e anlattı.

biriz_kutoglu_44Uzaktan eğitim uygulamaları 2021 planlarınızı nasıl etkileyecek? Bu alanda stratejileriniz neler olacak?
Son 20 yıldır, dünyada dijital bir dönüşümün yaşandığını biliyoruz. Pandemi süreci de, eğitim sisteminde kökten değişiklikleri zorunlu kıldı. Dünya genelinde temel eğitimden, üniversitelere tüm eğitim kurumları eğitimin kesintisiz bir şekilde devam edebilmesi adına ciddi bir mücadele içerisine girdiler. Bu süreç, eğitim sisteminde yeniliklere ihtiyaç duyulduğunu gösterdi. İlerleyen dönemlerde sınıf içi eğitim devam edecek, ancak fiziksel, online ve interaktif eğitimlerle birlikte karma bir eğitim modeli benimsenecek düşüncesindeyim. Yani hibrit eğitim… Pandemi sürecinde hepimiz büyük bir deneyden geçiyoruz. Uzaktan çalışma, uzaktan eğitim… Önümüzdeki dönemde büyük olasılıkla dijital teknolojilerin eğitime entegrasyonu daha da hızlanacak ve online eğitim, sistemin ayrılmaz bir parçası haline gelecek. Bu dönem, bir çok eğitim kurumunun, sınıf içi eğitimlerini online hale getirmek için doğru araçlara yatırım yapması gereken bir süreç. Bu nedenle de eğitim sektörünün dijital dönüşümüne şahit olacağız. Kültür Koleji olarak, uyguladığımız model geçici değil ileride öğrencilere fayda sağlayacak bir deney günlüğü adeta…

KAMPÜSLERİMİZDE BAMBAŞKA BİR YAŞANTI KURGULADIK
Kademeli olarak yüz yüze eğitime geçilmesi halinde hibrit eğitimde hangi programları, nasıl kullanmayı düşünüyorsunuz? Yüz yüze ve hibrit eğitimde öncelikleriniz neler olacak?
Yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitimi aynı anda verebilme ihtiyacı ile ortaya çıkan Hibrit modeli sağlıklı uygulayabilmek için öncelikle ciddi bir araştırma-geliştirme faaliyeti yürüttük. Dünyanın pek çok farklı ülkesindeki uygulamaları mercek altına aldık. Elbette her okulun, öğrenci sayısı, derslik sayısı, öğretmen sayısı ve buna bağlı ihtiyaçları birbirinden farklı… Bir grup öğrenci yüz yüze eğitim alırken bir grup öğrenci uzaktan eğitim alıyor. İşte bu iki gruba nitelikli eğitim vermek aslında temel hedefimiz. Eylül ayında, 2020-2021 ders yılına hibrit eğitim modeli ile başlamıştık. Kampüslerimizde, dersliklerin kullanımından sınav uygulamalarına, ödev ve projelerden psiko-sosyal süreçlere kadar bambaşka bir yaşantı kurguladık. Yüz yüze eğitim yerine uzaktan eğitim almayı tercih eden öğrencilerin, sınıflarına ders sırasında canlı olarak bağlanmasını sağlamak öğrenciler arasında büyük heyecan ve mutluluk yaratmıştı. Sınıflardaki öğrencilerimiz için de aynı durum söz konusu olmuştu. Arkadaşları ile buluşan öğrencilerin öğrenme heyecanının ve derse karşı olan isteğinin arttığı bir gerçek. Bugüne kadar dünyada pek de fazla uygulanmayan hibrit eğitim, artık okul yaşantımızın bir gerçeği. 2.dönemde kademeli olarak yüz yüze eğitime geçilmesi halinde yine aynı kurguda devam edeceğiz. Biz tüm hazırlıklarımızı dönem başında tamamlamıştık.

ÖĞRENCİLER NOBEL ÖDÜLLÜ BİLLİM İNSANLARI İLE BULUŞTU
Öğrencilerinizin akademik ve sosyal olarak daha nitelikli eğitim alması için neleri hayata geçireceksiniz?
Milyonlarca öğrenci, önce pandemi nedeniyle belirsiz süreyle kapatılan okullarının eğitim ve günlük hayatlarında yarattığı ani ve büyük değişikliklerle baş etmeye çalıştı. Ardından, belli kademeler her gün belli kademlerdeki öğrenciler de haftanın birkaç günü okulda yüz yüze eğitime gelmeye başladı. Bir kısmı da halen daha evlerinde online ya da hibrit eğitime katılıyor. Öğrencilerimizin bu yeni düzene ayak uydurmak için, güçlü baş etme becerilerine her zamankinden daha çok ihtiyaçları var. Öğretmenlerimiz, bu süreçte tüm öğrencilerimizin sosyal ve duygusal becerilerinin yanında öz farkındalık, öz yönetim, sosyal farkındalık ve sorumlu karar alma süreçlerini yönetmelerine destek oluyor. Önceden okul içinde yüz yüze yaptığımız pek çok etkinliği artık dijital ortamda yapıyoruz. Video mesajlarla, youtube canlı yayınlarıyla onları rutinlerinden ayırmamaya çalışıyoruz. Örneğin, geleneksel hale getirdiğimiz Nobel etkinliklerimizi pandemi sürecinde de devam ettirdik. Nobel ödüllü bilim insanları ile öğrencilerimizi canlı yayınlarda bir araya getirdik.
Uzaktan/online eğitimde öğrenmek ve öğretmenle ya da diğer öğrencilerle etkileşim kurmaya adapte olmak herkes için farklı bir süre alabiliyor. Öncelikle zorluk yaşayanları tespit etmek ediyoruz. Bunun için velilerimizle sürekli iletişim içindeyiz. Öğrencilerimizin akademik, sosyal ve duygusal durumu ile ilgili düzenli bilgi alıyoruz. Öğretmenlerimiz hazırladıkları ders notlarını asenkron eğitim platformumuz CATS sistemi üzerinden paylaşıyor. Pozitif, geliştirici ve güçlendirici bir okul iklimi oluşturmak için herkesin kendini iyi ve güvende hissetmesi birincil önceliğimiz.

EĞİTİMDE DİJİTAL DEVRİM
Size göre 2020 yılının eğitim dünyası açısından kayıp ve kazançlar neler oldu?
Dijital eğitim, dijitalleşmenin yaşama en çok temas eden ve en çok etkilerinin hissedildiği bir alan. Dijital çağın en büyük devrimlerinden biri, kuşkusuz, “eğitimde dijital devrim”dir. Uzmanlar, eğitimde dijitalleşmenin en etkin yolunun, “sistem yaklaşımı” olduğunu belirtiyor. Bilim insanları geleceğin eğitiminin dijital eğitim, dijital eğitimin geleceğinin de sistem yaklaşımı olduğunu vurguluyor. Eğitimde dijital devrim, konuyla ilgili tüm paydaşlara olağanüstü olanaklar ve fırsatlar sunuyor. Öncelikle, eğitim teknolojileri kişiye özel öğrenim yöntemlerinin hayata geçmesine de olanak tanıyor. Eğitim teknolojilerinin en önemli görevi, , öğretmen ve öğrenciyi serbest hale getirmesi. Öğretmene ve öğrenciye zaman ve mekân yönünden serbestlik sağlaması. Diğer bir taraftan dijital ortam çok sayıda, çeşitte ve kalitede uygulamalar sunuyor. Öğrencilere farklı seçeneklerde öğrenme olanakları sunarak yaratıcılıklarını geliştirmelerini sağlayabiliyoruz. Geniş kitlelere ulaşabilmek, fırsat eşitliğine olanak tanıyor. Bazı nedenlerden dolayı yeterli eğitim alamayan öğrencilere eğitimlerini tamamlama fırsatı verebiliyor. Eğitim teknolojisi öğretimi bireyselleştirebiliyor. Öğrencilerin kendi hızlarına göre öğrenmelerine olanak tanıyor. 2020 yılında, bu pandemi sürecinde yaşadıklarımızın gerçek bir deneyim olduğunu ve bunu dijitalleşme adına bir fırsata çevirmemiz gerektiğini düşünüyorum.

HEPİMİZ DÖNÜŞÜM İÇİNDEYİZ
Pandemi süreci tüm dünyada eğitimi etkiledi. Bu konuda dünyadaki uygulamalar neler oldu, Türkiye ile karşılaştırdığınızda neler söyleyebilirsiniz? Kısa, orta ve uzun vadede eğitimin ve özel okulların geleceği ile ilgili düşünceleriniz ve önerileriniz nelerdir?
Yeni tip koronavirüs nedeniyle dünya genelinde Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 124 ülkede tüm okullarda, 11 ülkede ise belirli bölgelerdeki okullarda derslere ara verildi. MEB’in uygulamaya başladığı uzaktan eğitim programına ek olarak bir çok özel okul kendi senkron eğitimlerini de devreye soktu. Eğitimciler evlerinde kalan öğrenciler için online eğitimler düzenlemeye başladı. Türkiye dahil pek çok ülke uzun süredir dijital dönüşümün eğitime olan etkisini tartışıyordu. Yeni tip koronavirüs dijital dönüşüm, uzaktan eğitim ve eğitim sisteminde değişim ihtiyacı tartışmalarını hızlandırmış oldu. Kurumların süreçleri, operasyonları artık dijital olarak takip edilecek, yönetilecek. Böyle bir döneme girerken bu dönüşüme tüm personelin de ayak uydurması, bilişim donanımlarını, sistemlerini daha verimli kullanabilmesi gerekiyor. Dijital okur yazarlık konusu daha önemli bir hal almaya başladı. Her gün kendini yenileyen bir teknoloji çağında tabii ki eğitimlerin de sürekli değişime hazır olması gerekiyor. Kendi ihtiyaçlarını iyi belirleyip bu konuda kendi personelini doğru şekilde bilgilendirebilen, bu dönüşüme hazırlık yapan kuruluşların her zaman bir adım önde olacağı kesin. İnternetin hayatımıza girmeye başlamasıyla birlikte alışkanlıklarımızın büyük bir kısmı da değişti. Gün geçtikçe insanlar birbirleriyle olan tüm iletişimlerini internet üzerinden yapmaya ve gelişmeleri internetten takip etmeye başladı. Bugün dünya çapında 3 milyar, Türkiye’de ise 45 milyon kişiye ulaşan internet teknolojisi; kültür ve coğrafyalar arasındaki farklılıkları kaldırıp evrensel yeni bir dil yarattı. Bu değişimin önemli bir kısmı iletişim ve hayatı algılamamızda oldu. Dijital hayat, sadece eğitim alanında değil, iş hayatımızdaki okur-yazarlık kavramını yeni baştan değerlendirmemize sebep oldu. Geleneksel anlamdaki okuryazarlık, yerini bilgisayar okuryazarlığına, bilgisayar okuryazarlığı da yerini internet ve dijital okuryazarlığa bıraktı. 2000 sonrası doğan Z neslinin bilgi işlem teknolojilerine olan yatkınlığı bir avantajken, önümüzdeki 10-15 yıl boyunca şirketleri yönetecek, operasyonlarına, üretimlerine karar verecek ve genellikle X ya da Y kuşağından yöneticilerin de bu konuda geliştirilmeleri gerekiyor. Bizler, bu süreçleri değerlendirip okullarımızda “future kültür” ve eğitim 4.0 uygulamalarını başlatmıştık. Şimdi bu süreçleri, senkron olarak yürüteceğiz. Hepimiz bir dönüşüm içindeyiz…

“Dijital ortam çok sayıda, çeşitte ve kalitede uygulamalar sunuyor. Öğrencilere farklı seçeneklerde öğrenme olanakları sunarak yaratıcılıklarını geliştirmelerini sağlayabiliyoruz. Geniş kitlelere ulaşabilmek, fırsat eşitliğine olanak tanıyor. Bazı nedenlerden dolayı yeterli eğitim alamayan öğrencilere eğitimlerini tamamlama fırsatı verebiliyor. Eğitim teknolojisi öğretimi bireyselleştirebiliyor.”

> Dijital teknolojilerin eğitime entegrasyonu hızlanacak

Hibrit eğitimin artık okul yaşantısının bir gerçeği olduğunu belirten İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, Hibrit modeli sağlıklı uygulayabilmek için öncelikle ciddi bir araştırma-geliştirme faaliyeti yürüttüklerini söyledi. Kutoğlu, uyguladıkları hibrit modelin ayrıntılarını ve dijitalleşmenin eğitime etkilerini artı eğitim’e anlattı.

biriz_kutoglu_44Uzaktan eğitim uygulamaları 2021 planlarınızı nasıl etkileyecek? Bu alanda stratejileriniz neler olacak?
Son 20 yıldır, dünyada dijital bir dönüşümün yaşandığını biliyoruz. Pandemi süreci de, eğitim sisteminde kökten değişiklikleri zorunlu kıldı. Dünya genelinde temel eğitimden, üniversitelere tüm eğitim kurumları eğitimin kesintisiz bir şekilde devam edebilmesi adına ciddi bir mücadele içerisine girdiler. Bu süreç, eğitim sisteminde yeniliklere ihtiyaç duyulduğunu gösterdi. İlerleyen dönemlerde sınıf içi eğitim devam edecek, ancak fiziksel, online ve interaktif eğitimlerle birlikte karma bir eğitim modeli benimsenecek düşüncesindeyim. Yani hibrit eğitim… Pandemi sürecinde hepimiz büyük bir deneyden geçiyoruz. Uzaktan çalışma, uzaktan eğitim… Önümüzdeki dönemde büyük olasılıkla dijital teknolojilerin eğitime entegrasyonu daha da hızlanacak ve online eğitim, sistemin ayrılmaz bir parçası haline gelecek. Bu dönem, bir çok eğitim kurumunun, sınıf içi eğitimlerini online hale getirmek için doğru araçlara yatırım yapması gereken bir süreç. Bu nedenle de eğitim sektörünün dijital dönüşümüne şahit olacağız. Kültür Koleji olarak, uyguladığımız model geçici değil ileride öğrencilere fayda sağlayacak bir deney günlüğü adeta…

KAMPÜSLERİMİZDE BAMBAŞKA BİR YAŞANTI KURGULADIK
Kademeli olarak yüz yüze eğitime geçilmesi halinde hibrit eğitimde hangi programları, nasıl kullanmayı düşünüyorsunuz? Yüz yüze ve hibrit eğitimde öncelikleriniz neler olacak?
Yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitimi aynı anda verebilme ihtiyacı ile ortaya çıkan Hibrit modeli sağlıklı uygulayabilmek için öncelikle ciddi bir araştırma-geliştirme faaliyeti yürüttük. Dünyanın pek çok farklı ülkesindeki uygulamaları mercek altına aldık. Elbette her okulun, öğrenci sayısı, derslik sayısı, öğretmen sayısı ve buna bağlı ihtiyaçları birbirinden farklı… Bir grup öğrenci yüz yüze eğitim alırken bir grup öğrenci uzaktan eğitim alıyor. İşte bu iki gruba nitelikli eğitim vermek aslında temel hedefimiz. Eylül ayında, 2020-2021 ders yılına hibrit eğitim modeli ile başlamıştık. Kampüslerimizde, dersliklerin kullanımından sınav uygulamalarına, ödev ve projelerden psiko-sosyal süreçlere kadar bambaşka bir yaşantı kurguladık. Yüz yüze eğitim yerine uzaktan eğitim almayı tercih eden öğrencilerin, sınıflarına ders sırasında canlı olarak bağlanmasını sağlamak öğrenciler arasında büyük heyecan ve mutluluk yaratmıştı. Sınıflardaki öğrencilerimiz için de aynı durum söz konusu olmuştu. Arkadaşları ile buluşan öğrencilerin öğrenme heyecanının ve derse karşı olan isteğinin arttığı bir gerçek. Bugüne kadar dünyada pek de fazla uygulanmayan hibrit eğitim, artık okul yaşantımızın bir gerçeği. 2.dönemde kademeli olarak yüz yüze eğitime geçilmesi halinde yine aynı kurguda devam edeceğiz. Biz tüm hazırlıklarımızı dönem başında tamamlamıştık.

ÖĞRENCİLER NOBEL ÖDÜLLÜ BİLLİM İNSANLARI İLE BULUŞTU
Öğrencilerinizin akademik ve sosyal olarak daha nitelikli eğitim alması için neleri hayata geçireceksiniz?
Milyonlarca öğrenci, önce pandemi nedeniyle belirsiz süreyle kapatılan okullarının eğitim ve günlük hayatlarında yarattığı ani ve büyük değişikliklerle baş etmeye çalıştı. Ardından, belli kademeler her gün belli kademlerdeki öğrenciler de haftanın birkaç günü okulda yüz yüze eğitime gelmeye başladı. Bir kısmı da halen daha evlerinde online ya da hibrit eğitime katılıyor. Öğrencilerimizin bu yeni düzene ayak uydurmak için, güçlü baş etme becerilerine her zamankinden daha çok ihtiyaçları var. Öğretmenlerimiz, bu süreçte tüm öğrencilerimizin sosyal ve duygusal becerilerinin yanında öz farkındalık, öz yönetim, sosyal farkındalık ve sorumlu karar alma süreçlerini yönetmelerine destek oluyor. Önceden okul içinde yüz yüze yaptığımız pek çok etkinliği artık dijital ortamda yapıyoruz. Video mesajlarla, youtube canlı yayınlarıyla onları rutinlerinden ayırmamaya çalışıyoruz. Örneğin, geleneksel hale getirdiğimiz Nobel etkinliklerimizi pandemi sürecinde de devam ettirdik. Nobel ödüllü bilim insanları ile öğrencilerimizi canlı yayınlarda bir araya getirdik.
Uzaktan/online eğitimde öğrenmek ve öğretmenle ya da diğer öğrencilerle etkileşim kurmaya adapte olmak herkes için farklı bir süre alabiliyor. Öncelikle zorluk yaşayanları tespit etmek ediyoruz. Bunun için velilerimizle sürekli iletişim içindeyiz. Öğrencilerimizin akademik, sosyal ve duygusal durumu ile ilgili düzenli bilgi alıyoruz. Öğretmenlerimiz hazırladıkları ders notlarını asenkron eğitim platformumuz CATS sistemi üzerinden paylaşıyor. Pozitif, geliştirici ve güçlendirici bir okul iklimi oluşturmak için herkesin kendini iyi ve güvende hissetmesi birincil önceliğimiz.

EĞİTİMDE DİJİTAL DEVRİM
Size göre 2020 yılının eğitim dünyası açısından kayıp ve kazançlar neler oldu?
Dijital eğitim, dijitalleşmenin yaşama en çok temas eden ve en çok etkilerinin hissedildiği bir alan. Dijital çağın en büyük devrimlerinden biri, kuşkusuz, “eğitimde dijital devrim”dir. Uzmanlar, eğitimde dijitalleşmenin en etkin yolunun, “sistem yaklaşımı” olduğunu belirtiyor. Bilim insanları geleceğin eğitiminin dijital eğitim, dijital eğitimin geleceğinin de sistem yaklaşımı olduğunu vurguluyor. Eğitimde dijital devrim, konuyla ilgili tüm paydaşlara olağanüstü olanaklar ve fırsatlar sunuyor. Öncelikle, eğitim teknolojileri kişiye özel öğrenim yöntemlerinin hayata geçmesine de olanak tanıyor. Eğitim teknolojilerinin en önemli görevi, , öğretmen ve öğrenciyi serbest hale getirmesi. Öğretmene ve öğrenciye zaman ve mekân yönünden serbestlik sağlaması. Diğer bir taraftan dijital ortam çok sayıda, çeşitte ve kalitede uygulamalar sunuyor. Öğrencilere farklı seçeneklerde öğrenme olanakları sunarak yaratıcılıklarını geliştirmelerini sağlayabiliyoruz. Geniş kitlelere ulaşabilmek, fırsat eşitliğine olanak tanıyor. Bazı nedenlerden dolayı yeterli eğitim alamayan öğrencilere eğitimlerini tamamlama fırsatı verebiliyor. Eğitim teknolojisi öğretimi bireyselleştirebiliyor. Öğrencilerin kendi hızlarına göre öğrenmelerine olanak tanıyor. 2020 yılında, bu pandemi sürecinde yaşadıklarımızın gerçek bir deneyim olduğunu ve bunu dijitalleşme adına bir fırsata çevirmemiz gerektiğini düşünüyorum.

HEPİMİZ DÖNÜŞÜM İÇİNDEYİZ
Pandemi süreci tüm dünyada eğitimi etkiledi. Bu konuda dünyadaki uygulamalar neler oldu, Türkiye ile karşılaştırdığınızda neler söyleyebilirsiniz? Kısa, orta ve uzun vadede eğitimin ve özel okulların geleceği ile ilgili düşünceleriniz ve önerileriniz nelerdir?
Yeni tip koronavirüs nedeniyle dünya genelinde Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 124 ülkede tüm okullarda, 11 ülkede ise belirli bölgelerdeki okullarda derslere ara verildi. MEB’in uygulamaya başladığı uzaktan eğitim programına ek olarak bir çok özel okul kendi senkron eğitimlerini de devreye soktu. Eğitimciler evlerinde kalan öğrenciler için online eğitimler düzenlemeye başladı. Türkiye dahil pek çok ülke uzun süredir dijital dönüşümün eğitime olan etkisini tartışıyordu. Yeni tip koronavirüs dijital dönüşüm, uzaktan eğitim ve eğitim sisteminde değişim ihtiyacı tartışmalarını hızlandırmış oldu. Kurumların süreçleri, operasyonları artık dijital olarak takip edilecek, yönetilecek. Böyle bir döneme girerken bu dönüşüme tüm personelin de ayak uydurması, bilişim donanımlarını, sistemlerini daha verimli kullanabilmesi gerekiyor. Dijital okur yazarlık konusu daha önemli bir hal almaya başladı. Her gün kendini yenileyen bir teknoloji çağında tabii ki eğitimlerin de sürekli değişime hazır olması gerekiyor. Kendi ihtiyaçlarını iyi belirleyip bu konuda kendi personelini doğru şekilde bilgilendirebilen, bu dönüşüme hazırlık yapan kuruluşların her zaman bir adım önde olacağı kesin. İnternetin hayatımıza girmeye başlamasıyla birlikte alışkanlıklarımızın büyük bir kısmı da değişti. Gün geçtikçe insanlar birbirleriyle olan tüm iletişimlerini internet üzerinden yapmaya ve gelişmeleri internetten takip etmeye başladı. Bugün dünya çapında 3 milyar, Türkiye’de ise 45 milyon kişiye ulaşan internet teknolojisi; kültür ve coğrafyalar arasındaki farklılıkları kaldırıp evrensel yeni bir dil yarattı. Bu değişimin önemli bir kısmı iletişim ve hayatı algılamamızda oldu. Dijital hayat, sadece eğitim alanında değil, iş hayatımızdaki okur-yazarlık kavramını yeni baştan değerlendirmemize sebep oldu. Geleneksel anlamdaki okuryazarlık, yerini bilgisayar okuryazarlığına, bilgisayar okuryazarlığı da yerini internet ve dijital okuryazarlığa bıraktı. 2000 sonrası doğan Z neslinin bilgi işlem teknolojilerine olan yatkınlığı bir avantajken, önümüzdeki 10-15 yıl boyunca şirketleri yönetecek, operasyonlarına, üretimlerine karar verecek ve genellikle X ya da Y kuşağından yöneticilerin de bu konuda geliştirilmeleri gerekiyor. Bizler, bu süreçleri değerlendirip okullarımızda “future kültür” ve eğitim 4.0 uygulamalarını başlatmıştık. Şimdi bu süreçleri, senkron olarak yürüteceğiz. Hepimiz bir dönüşüm içindeyiz…

“Dijital ortam çok sayıda, çeşitte ve kalitede uygulamalar sunuyor. Öğrencilere farklı seçeneklerde öğrenme olanakları sunarak yaratıcılıklarını geliştirmelerini sağlayabiliyoruz. Geniş kitlelere ulaşabilmek, fırsat eşitliğine olanak tanıyor. Bazı nedenlerden dolayı yeterli eğitim alamayan öğrencilere eğitimlerini tamamlama fırsatı verebiliyor. Eğitim teknolojisi öğretimi bireyselleştirebiliyor.”

Son Güncelleme: Çarşamba, 20 Ocak 2021 09:43

Gösterim: 1022

Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının ön gördüğü tüm tedbirleri aldıklarını söyleyen İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, yüz yüze, uzaktan ve hibrit eğitim sürecindeki uygulamalarını anlattı.

biriz_kutoglu_topluYoğunlaştırmış Pekiştirme Programımızla, 24 Ağustos 2020 itibariyle başladığımız 2020-2021 öğretim yılı, belli sınıfların, kademeli olarak seyreltilmiş sınıf uygulamasıyla yüz yüze eğitime geçildi. 1.çeyrek dönemin bitişi ile 4 Ocak 2021 tarihine kadar uzaktan eğime geçtik. Gerek teknolojik alt yapımıza yaptığımız yatırımlar gerekse güçlü öğretmen kadromuzla güven içinde 2020-2021ders yılının ikinci çeyrek dönemi içindeyiz. Son 3 aydır okullarımız; yüz yüze, online ve hibrit eğitimi aynı anda uygulayan bir kuruma dönüşmüştür. “Herkesin Sağlığı ve Güvenliği (HSG)” komisyonunun aldığı tedbirler ışığında yüz yüze eğitimimiz devam ederken yüz yüze eğitime katılmak istemeyen öğrencilerimiz için evlerinden sınıfa canlı bağlantı uygulamamız devreye sokulmuştur. Online programda ise kişisel verilerin korunması temelinde lisanslı olarak kullandığımız “Adobe Connect” ve yüzlerce öğretim materyaline ulaşılabilen “CATS” zengin içeriğiyle öğrencilerimizin hizmetine sunuldu.

OKULLARI PANDEMİ ŞARTLARINA UYGUN HALE GELMESİ İÇİN HANGİ UYGULAMALAR HAYATA GEÇİRİLDİ?
Sınıflar
Öğrencilerimiz, sosyal mesafe kurallarına uygun ve tek kişilik masalarda eğitim alıyor. Her sınıfta dezenfektan bulunuyor. Tüm sınıflarda pencereler ders süresince açık. Sınıflar her 40 dakikada bir verilen teneffüslerde günde 8 kez dezenfekte ediliyor.

Temizlik hizmetleri
Okulumuz, düzenli olarak gümüş iyon teknolojisi ile dezenfekte edilir. Koridorlar ve sınıflar düzenli olarak havalandırılır. Okulun kullanılan tüm alanlarındaki kapı kolları, prizler, yazı tahtaları, masalar ve sandalyeler, sınıflar, tuvaletler detaylı olarak günlük kullanım sırasında da silinerek steril hale getirilir.

Yemek Salonları
Öğrencilerimize, yemek salonlarımızda tek kullanımlık ambalajlar içinde servis yapılır. Yemek salonlarındaki masalar her bir öğrencimiz için şeffaf cam plastik separatörlerle bölündü. Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bu sayede güvenli bir şekilde yemek yiyebiliyor. Yemek hizmetlerinde görevli personel maske, siperlik ve eldivenle hizmet veriyor.

Pandemi4 Modeli
Öğrencilerimiz, kampüsün her bölümünde 4 kişilik gruplara ayrılır. Her öğrenci kendi grubundaki diğer 3 öğrenciyle teneffüslerde bahçede, kafeteryada ve yemek salonunda aynı grup içinde zaman geçirir. Böylece, her öğrenci belli 3 öğrenci ile gün içinde beraber olur.

Teneffüslerde el yıkama seansları
Her teneffüste, öğrencilerimiz, öğretmenleri eşliğinde ve hemşire gözetiminde su ve sabunla 30 saniyelik el yıkama seanslarına dahil oluyor. Gün içinde yapılan kahvaltılar ve öğle yemeğinden önce ve sonra öğrencilerimiz bu seanslara düzenli olarak katılıyor.

SINIF ve DERS ORTAMINI NASIL DÜZENLENDİ?
2020-2021 ders yılının başlamasıyla birlikte, okullarımızda Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği, Covid-19 önlemlerinin tümü uygulamaya kondu. Covid-19 bulaşma riskini en aza indirmek için öncelikle dersler sırasında öğretmen ile öğrenciler arasında en az 3 metre mesafe olacak şekilde oturma düzeni oluşturduk. Sınıflardaki oturma düzeni yüz yüze gelecek şekilde karşılıklı değil, çapraz oturma şeklinde düzenledik. Öğrencilerimiz gün boyu aynı sınıflarda ders gördü, sınıf değişikliği yapılmadı. Toplu olarak kullanılan koridorlar, kantin, spor salonu gibi yerlerin daha az sayıda kişiyle kullanılmasına dikkat ettik.

ÖĞRENCİLER ve AİLELERLE PANDEMİ RİSKİNE KARŞI İLETİŞİM KANALLARI NASIL KURULDU?
Koronavirüs nedeni ile okulların kapalı olması ve öğretmenleri ile iletişimlerinin azalması çocuklar için alışılması zor bir süreç olarak algılanabilir. Ancak, biz okullarımızda bu iletişimin hiç kopmaması adına hem öğrencilerimizle hem de ebeveynleriyle ders dışında pek çok kez dijital platformda bir araya geldik. Öncelikle, bizim normal süreçte de rutinimiz olan haftalık bültenler pandemi sürecinde de devam etti. Müdür mektupları, bültenler ve raporlarla güncel bilgilerin anlık iletimi bizim en çok önem verdiğimiz konulardan biri oldu. Özellikle öğrencilerimizin hayatlarında önemli bir rolü olan öğretmenleri ile rutinlerini koruyarak belirsizliğin yarattığı kaygıdan kurtulmalarını sağladık. Öğrencilerin online buluşmalarının yanı sıra ebeveyn online toplantılarında bir araya gelerek süreci yönettik. Öğrencilerimiz ve velilerimiz fiziksel olarak uzak olsalar da her zaman öğretmenleriyle okul yöneticileriyle iletişim kurabildiler. Tüm sınıfın katılabileceği görüntülü konuşma ya da öğretmenleri ile paylaşım yaptıkları etkinlikler sınıf aidiyetinin devam etmesini sağladı. Pandemi nedeniyle eğitim sürecine uzaktan devam eden öğrencilerin ve velilerimizin ihtiyaç duydukları başlıklarda çözüm üretmek üzere sanal ofisler kurduk. Bunlardan biri CATS sanal ofisiydi. CATS (Computer Aided Training & Educational Services) ders yönetim sistemi, uluslararası üniversitelerce geliştirilen Sakai LMS yazılımının İstanbul Kültür Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen uyarlamasıdır. Kültür Koleji ve Kültür2000 Kolejinde 2011 yılından beri kullanılmaktadır. CATS bir öğrenim yönetim sistemidir ve birçok araç içermektedir. Bu araçlar; İçerik Yönetimi, İş Birliği ve Ölçme Değerlendirme şeklinde üç ana başlık altında gruplandırılabilir. Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji olarak, tüm talep, başvuru ve danışmanlık işlemlerimizi dijital platforma taşıdık. Öğrencilerimiz ve velilerimiz CATS ekranlarından işlemlerini kolayca gerçekleştirebildiler. Yine velilerimiz için planladığımız “Kültür”lü Ebeveyn Akademisi” bir başka iletişim kanalımız oldu. Aileler için bir kılavuz işlevi gören çalışmada psikoloji, teknoloji, sağlık, sınava hazırlık, yabancı dil, sanat yeteneği, meslek seçimi, astronomi, finansal okuryazarlık gibi birçok konu dijital platformda ele alındı.

ÖĞRETMENLERİN UYUMUNU NASIL SAĞLANDI?
Uzaktan eğitimde kalite anlayışımız ve standartlarımız gereği, gerek hizmet içi eğitim faaliyetleri gerekse teknik olanaklar açısından öğretmenlerimizi sürekli destekledik. Sanal sınıf yönetiminden pandemi psikolojisine, bilgisayar destekli öğretim teknolojilerinden online sınavlara kadar geniş bir yelpazede hizmet içi eğitim faaliyetlerimizi yürüttük. Bununla birlikte, geçmişten beri bir “ Kültür” geleneği olarak öğretmenlerimize okula başladıkları ilk gün, kişiye özel sağladığımız dizüstü bilgisayarlar, pandemi döneminde öğrencilerimize verdiğimiz eğitim hizmetini kolaylaştıran bir unsura dönüştü. Her öğretmenimize temin ettiğimiz diz üstü bilgisayarlara ek olarak matematik, fizik, kimya, biyoloji ve fen bilimleri öğretmenlerimize vakum tabletler sağladık. Öğretmenlerimizin evlerinde, uzaktan çalışma koşullarında yaşayabilecekleri internet sorunlarına karşı modem desteği verdik. Böylece öğretmenlerimizin gerek teknolojik gerekse eğitsel konularda yanında olduk.

DÜNYADAKİ UYGULAMALAR MERCEK ALTINA ALINDI
Yüz yüze eğitim ile uzaktan eğitimin entegrasyonu için hangi çalışmaları gerçekleştirdiniz?
Yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitimi aynı anda verebilme ihtiyacı ile ortaya çıkan Hibrit modeli sağlıklı uygulayabilmek için öncelikle ciddi bir araştırma-geliştirme faaliyeti yürüttük. Dünyanın pek çok farklı ülkesindeki uygulamaları mercek altına aldık. Elbette her okulun, öğrenci sayısı, derslik sayısı, öğretmen sayısı ve buna bağlı ihtiyaçları birbirinden farklı… Bir grup öğrenci yüz yüze eğitim alırken bir grup öğrenci uzaktan eğitim alıyor. İşte bu iki gruba nitelikli eğitim vermek aslında temel hedefimiz. 2020-2021 ders yılına hibrit eğitim modeli ile başladık. Kampüslerimizde, dersliklerin kullanımından sınav uygulamalarına, ödev ve projelerden psiko-sosyal süreçlere kadar bambaşka bir yaşantı kurguladık. Yüz yüze eğitim yerine uzaktan eğitim almayı tercih eden öğrencilerin, sınıflarına ders sırasında canlı olarak bağlanmasını sağlamak öğrenciler arasında büyük heyecan ve mutluluk yarattı. Sınıflardaki öğrencilerimiz için de aynı durum söz konusu oldu. Arkadaşları ile buluşan öğrencilerin öğrenme heyecanının ve derse karşı olan isteğinin arttığı bir gerçek. Bugüne kadar dünyada pek de fazla uygulanmayan hibrit eğitim, artık okul yaşantımızın bir gerçeği.
Okuldaki yüz yüze eğitime evlerinden katılmak isteyen öğrencilerimiz için oldukça güçlü bir teknolojik altyapı oluşturduk. Sınıflarımızdaki akıllı tahtaları kullanarak ders işleyen öğretmenlerimizle, evlerinde bilgisayarları üzerinden Adobe Connect ile akıllı tahtaya canlı olarak bağlanan öğrencilerimizi sınıftaki ders ortamına sesli ve görüntülü, interaktif olarak dahil ediyoruz. Evlerindeki öğrencilerimiz sınıftaki arkadaşlarını ve öğretmenini görüyor ve duyuyor. Öğretmenin akıllı tahtada işlediği dersi, aynı ses ve görüntü kalitesinde bilgisayarından canlı olarak izleyebiliyor. Dilediğinde öğretmeninden söz istiyor ve derse interaktif olarak katılabiliyor.

 

> Kültür pandemi sürecini HSG ile yönetiyor

Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının ön gördüğü tüm tedbirleri aldıklarını söyleyen İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, yüz yüze, uzaktan ve hibrit eğitim sürecindeki uygulamalarını anlattı.

biriz_kutoglu_topluYoğunlaştırmış Pekiştirme Programımızla, 24 Ağustos 2020 itibariyle başladığımız 2020-2021 öğretim yılı, belli sınıfların, kademeli olarak seyreltilmiş sınıf uygulamasıyla yüz yüze eğitime geçildi. 1.çeyrek dönemin bitişi ile 4 Ocak 2021 tarihine kadar uzaktan eğime geçtik. Gerek teknolojik alt yapımıza yaptığımız yatırımlar gerekse güçlü öğretmen kadromuzla güven içinde 2020-2021ders yılının ikinci çeyrek dönemi içindeyiz. Son 3 aydır okullarımız; yüz yüze, online ve hibrit eğitimi aynı anda uygulayan bir kuruma dönüşmüştür. “Herkesin Sağlığı ve Güvenliği (HSG)” komisyonunun aldığı tedbirler ışığında yüz yüze eğitimimiz devam ederken yüz yüze eğitime katılmak istemeyen öğrencilerimiz için evlerinden sınıfa canlı bağlantı uygulamamız devreye sokulmuştur. Online programda ise kişisel verilerin korunması temelinde lisanslı olarak kullandığımız “Adobe Connect” ve yüzlerce öğretim materyaline ulaşılabilen “CATS” zengin içeriğiyle öğrencilerimizin hizmetine sunuldu.

OKULLARI PANDEMİ ŞARTLARINA UYGUN HALE GELMESİ İÇİN HANGİ UYGULAMALAR HAYATA GEÇİRİLDİ?
Sınıflar
Öğrencilerimiz, sosyal mesafe kurallarına uygun ve tek kişilik masalarda eğitim alıyor. Her sınıfta dezenfektan bulunuyor. Tüm sınıflarda pencereler ders süresince açık. Sınıflar her 40 dakikada bir verilen teneffüslerde günde 8 kez dezenfekte ediliyor.

Temizlik hizmetleri
Okulumuz, düzenli olarak gümüş iyon teknolojisi ile dezenfekte edilir. Koridorlar ve sınıflar düzenli olarak havalandırılır. Okulun kullanılan tüm alanlarındaki kapı kolları, prizler, yazı tahtaları, masalar ve sandalyeler, sınıflar, tuvaletler detaylı olarak günlük kullanım sırasında da silinerek steril hale getirilir.

Yemek Salonları
Öğrencilerimize, yemek salonlarımızda tek kullanımlık ambalajlar içinde servis yapılır. Yemek salonlarındaki masalar her bir öğrencimiz için şeffaf cam plastik separatörlerle bölündü. Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bu sayede güvenli bir şekilde yemek yiyebiliyor. Yemek hizmetlerinde görevli personel maske, siperlik ve eldivenle hizmet veriyor.

Pandemi4 Modeli
Öğrencilerimiz, kampüsün her bölümünde 4 kişilik gruplara ayrılır. Her öğrenci kendi grubundaki diğer 3 öğrenciyle teneffüslerde bahçede, kafeteryada ve yemek salonunda aynı grup içinde zaman geçirir. Böylece, her öğrenci belli 3 öğrenci ile gün içinde beraber olur.

Teneffüslerde el yıkama seansları
Her teneffüste, öğrencilerimiz, öğretmenleri eşliğinde ve hemşire gözetiminde su ve sabunla 30 saniyelik el yıkama seanslarına dahil oluyor. Gün içinde yapılan kahvaltılar ve öğle yemeğinden önce ve sonra öğrencilerimiz bu seanslara düzenli olarak katılıyor.

SINIF ve DERS ORTAMINI NASIL DÜZENLENDİ?
2020-2021 ders yılının başlamasıyla birlikte, okullarımızda Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği, Covid-19 önlemlerinin tümü uygulamaya kondu. Covid-19 bulaşma riskini en aza indirmek için öncelikle dersler sırasında öğretmen ile öğrenciler arasında en az 3 metre mesafe olacak şekilde oturma düzeni oluşturduk. Sınıflardaki oturma düzeni yüz yüze gelecek şekilde karşılıklı değil, çapraz oturma şeklinde düzenledik. Öğrencilerimiz gün boyu aynı sınıflarda ders gördü, sınıf değişikliği yapılmadı. Toplu olarak kullanılan koridorlar, kantin, spor salonu gibi yerlerin daha az sayıda kişiyle kullanılmasına dikkat ettik.

ÖĞRENCİLER ve AİLELERLE PANDEMİ RİSKİNE KARŞI İLETİŞİM KANALLARI NASIL KURULDU?
Koronavirüs nedeni ile okulların kapalı olması ve öğretmenleri ile iletişimlerinin azalması çocuklar için alışılması zor bir süreç olarak algılanabilir. Ancak, biz okullarımızda bu iletişimin hiç kopmaması adına hem öğrencilerimizle hem de ebeveynleriyle ders dışında pek çok kez dijital platformda bir araya geldik. Öncelikle, bizim normal süreçte de rutinimiz olan haftalık bültenler pandemi sürecinde de devam etti. Müdür mektupları, bültenler ve raporlarla güncel bilgilerin anlık iletimi bizim en çok önem verdiğimiz konulardan biri oldu. Özellikle öğrencilerimizin hayatlarında önemli bir rolü olan öğretmenleri ile rutinlerini koruyarak belirsizliğin yarattığı kaygıdan kurtulmalarını sağladık. Öğrencilerin online buluşmalarının yanı sıra ebeveyn online toplantılarında bir araya gelerek süreci yönettik. Öğrencilerimiz ve velilerimiz fiziksel olarak uzak olsalar da her zaman öğretmenleriyle okul yöneticileriyle iletişim kurabildiler. Tüm sınıfın katılabileceği görüntülü konuşma ya da öğretmenleri ile paylaşım yaptıkları etkinlikler sınıf aidiyetinin devam etmesini sağladı. Pandemi nedeniyle eğitim sürecine uzaktan devam eden öğrencilerin ve velilerimizin ihtiyaç duydukları başlıklarda çözüm üretmek üzere sanal ofisler kurduk. Bunlardan biri CATS sanal ofisiydi. CATS (Computer Aided Training & Educational Services) ders yönetim sistemi, uluslararası üniversitelerce geliştirilen Sakai LMS yazılımının İstanbul Kültür Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen uyarlamasıdır. Kültür Koleji ve Kültür2000 Kolejinde 2011 yılından beri kullanılmaktadır. CATS bir öğrenim yönetim sistemidir ve birçok araç içermektedir. Bu araçlar; İçerik Yönetimi, İş Birliği ve Ölçme Değerlendirme şeklinde üç ana başlık altında gruplandırılabilir. Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji olarak, tüm talep, başvuru ve danışmanlık işlemlerimizi dijital platforma taşıdık. Öğrencilerimiz ve velilerimiz CATS ekranlarından işlemlerini kolayca gerçekleştirebildiler. Yine velilerimiz için planladığımız “Kültür”lü Ebeveyn Akademisi” bir başka iletişim kanalımız oldu. Aileler için bir kılavuz işlevi gören çalışmada psikoloji, teknoloji, sağlık, sınava hazırlık, yabancı dil, sanat yeteneği, meslek seçimi, astronomi, finansal okuryazarlık gibi birçok konu dijital platformda ele alındı.

ÖĞRETMENLERİN UYUMUNU NASIL SAĞLANDI?
Uzaktan eğitimde kalite anlayışımız ve standartlarımız gereği, gerek hizmet içi eğitim faaliyetleri gerekse teknik olanaklar açısından öğretmenlerimizi sürekli destekledik. Sanal sınıf yönetiminden pandemi psikolojisine, bilgisayar destekli öğretim teknolojilerinden online sınavlara kadar geniş bir yelpazede hizmet içi eğitim faaliyetlerimizi yürüttük. Bununla birlikte, geçmişten beri bir “ Kültür” geleneği olarak öğretmenlerimize okula başladıkları ilk gün, kişiye özel sağladığımız dizüstü bilgisayarlar, pandemi döneminde öğrencilerimize verdiğimiz eğitim hizmetini kolaylaştıran bir unsura dönüştü. Her öğretmenimize temin ettiğimiz diz üstü bilgisayarlara ek olarak matematik, fizik, kimya, biyoloji ve fen bilimleri öğretmenlerimize vakum tabletler sağladık. Öğretmenlerimizin evlerinde, uzaktan çalışma koşullarında yaşayabilecekleri internet sorunlarına karşı modem desteği verdik. Böylece öğretmenlerimizin gerek teknolojik gerekse eğitsel konularda yanında olduk.

DÜNYADAKİ UYGULAMALAR MERCEK ALTINA ALINDI
Yüz yüze eğitim ile uzaktan eğitimin entegrasyonu için hangi çalışmaları gerçekleştirdiniz?
Yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitimi aynı anda verebilme ihtiyacı ile ortaya çıkan Hibrit modeli sağlıklı uygulayabilmek için öncelikle ciddi bir araştırma-geliştirme faaliyeti yürüttük. Dünyanın pek çok farklı ülkesindeki uygulamaları mercek altına aldık. Elbette her okulun, öğrenci sayısı, derslik sayısı, öğretmen sayısı ve buna bağlı ihtiyaçları birbirinden farklı… Bir grup öğrenci yüz yüze eğitim alırken bir grup öğrenci uzaktan eğitim alıyor. İşte bu iki gruba nitelikli eğitim vermek aslında temel hedefimiz. 2020-2021 ders yılına hibrit eğitim modeli ile başladık. Kampüslerimizde, dersliklerin kullanımından sınav uygulamalarına, ödev ve projelerden psiko-sosyal süreçlere kadar bambaşka bir yaşantı kurguladık. Yüz yüze eğitim yerine uzaktan eğitim almayı tercih eden öğrencilerin, sınıflarına ders sırasında canlı olarak bağlanmasını sağlamak öğrenciler arasında büyük heyecan ve mutluluk yarattı. Sınıflardaki öğrencilerimiz için de aynı durum söz konusu oldu. Arkadaşları ile buluşan öğrencilerin öğrenme heyecanının ve derse karşı olan isteğinin arttığı bir gerçek. Bugüne kadar dünyada pek de fazla uygulanmayan hibrit eğitim, artık okul yaşantımızın bir gerçeği.
Okuldaki yüz yüze eğitime evlerinden katılmak isteyen öğrencilerimiz için oldukça güçlü bir teknolojik altyapı oluşturduk. Sınıflarımızdaki akıllı tahtaları kullanarak ders işleyen öğretmenlerimizle, evlerinde bilgisayarları üzerinden Adobe Connect ile akıllı tahtaya canlı olarak bağlanan öğrencilerimizi sınıftaki ders ortamına sesli ve görüntülü, interaktif olarak dahil ediyoruz. Evlerindeki öğrencilerimiz sınıftaki arkadaşlarını ve öğretmenini görüyor ve duyuyor. Öğretmenin akıllı tahtada işlediği dersi, aynı ses ve görüntü kalitesinde bilgisayarından canlı olarak izleyebiliyor. Dilediğinde öğretmeninden söz istiyor ve derse interaktif olarak katılabiliyor.

 

Son Güncelleme: Cuma, 18 Aralık 2020 11:09

Gösterim: 780

Kültür Koleji Anadolu Lisesinde uygulanmaya başlayacak Advanced Placement (AP) programı ile yabancı dil eğitimine uluslararası bir boyut kazandırılıyor.

kultur_ap_programÖğrencilere hedef koyma, hedeflerini gerçekleştirme süreçlerinde, uluslararası müfredatlar aracılığıyla evrensel ölçekte düşünce ve bilim üretme olanakları sunuluyor dk-apotek.com. Amerika Birleşik Devletleri'nde uygulanan ve tüm dünyaya yayılan bir program olan Advanced Placement, ABD'nin dışında 60'tan fazla ülkede uygulanıyor. Türkiye'de Amerikan Okulları ile çok az sayıda okulda uygulanan program en önemli uluslararası diploma programı olarak kabul ediliyor.

Gerçekleşen imza törenine İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, Uluslararası Programlar ve İngilizce Eğitim Direktörü Angela Matheson, Kültür Koleji Anadolu Lisesi Müdürü Özgür Özmeral ve WECP şirketi başkanı Volkan Cerrahoğlu katıldı. Program, gerek derslerin içerik ve işlenişi gerek de bilgiyi ölçme tarzı ile öğrencilere daha lisedeyken üniversite seviyesindeki dersleri alma ve üniversitede bu derslerden muaf olma olanağı sunuyor.

Program, gerek derslerin içerik ve işlenişi gerek de bilgiyi ölçme tarzı ile öğrencilere daha lisedeyken üniversite seviyesindeki dersleri alma ve üniversitede bu derslerden muaf olma olanağı sunuyor. İleri Düzey Yerleştirme Programı olarak da adlandırılan Advanced Placement, eğitimde mükemmeliyeti hedefleyerek güçlü, kapsamlı ve çok çalışmayı gerektiriyor. Son derece yoğun bir eğitim programı olan AP, öğrencilerin gelecekteki kariyerlerini şekillendiren adımlar arasında yer alıyor. Dünya genelinde 3300 üniversite tarafından değerlendirmeye alınan Advanced Placement programı 6 farklı alanda 38 farklı dersten oluşuyor.
AP Capstone, sanat, İngilizce, tarih ve sosyal bilimler, matematik ve bilgisayar teknolojileri, fen ile dünya dilleri ve kültürleri gibi başlıklarda 30’dan fazla ders AP programı ile yurt dışı ve Türkiye’deki bazı üniversitelerde muafiyet, kredi tamamlama ve burs alma şansı da sunuyor.

> Kültür Kolejinde Uluslararası Diploma Programı

Kültür Koleji Anadolu Lisesinde uygulanmaya başlayacak Advanced Placement (AP) programı ile yabancı dil eğitimine uluslararası bir boyut kazandırılıyor.

kultur_ap_programÖğrencilere hedef koyma, hedeflerini gerçekleştirme süreçlerinde, uluslararası müfredatlar aracılığıyla evrensel ölçekte düşünce ve bilim üretme olanakları sunuluyor dk-apotek.com. Amerika Birleşik Devletleri'nde uygulanan ve tüm dünyaya yayılan bir program olan Advanced Placement, ABD'nin dışında 60'tan fazla ülkede uygulanıyor. Türkiye'de Amerikan Okulları ile çok az sayıda okulda uygulanan program en önemli uluslararası diploma programı olarak kabul ediliyor.

Gerçekleşen imza törenine İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, Uluslararası Programlar ve İngilizce Eğitim Direktörü Angela Matheson, Kültür Koleji Anadolu Lisesi Müdürü Özgür Özmeral ve WECP şirketi başkanı Volkan Cerrahoğlu katıldı. Program, gerek derslerin içerik ve işlenişi gerek de bilgiyi ölçme tarzı ile öğrencilere daha lisedeyken üniversite seviyesindeki dersleri alma ve üniversitede bu derslerden muaf olma olanağı sunuyor.

Program, gerek derslerin içerik ve işlenişi gerek de bilgiyi ölçme tarzı ile öğrencilere daha lisedeyken üniversite seviyesindeki dersleri alma ve üniversitede bu derslerden muaf olma olanağı sunuyor. İleri Düzey Yerleştirme Programı olarak da adlandırılan Advanced Placement, eğitimde mükemmeliyeti hedefleyerek güçlü, kapsamlı ve çok çalışmayı gerektiriyor. Son derece yoğun bir eğitim programı olan AP, öğrencilerin gelecekteki kariyerlerini şekillendiren adımlar arasında yer alıyor. Dünya genelinde 3300 üniversite tarafından değerlendirmeye alınan Advanced Placement programı 6 farklı alanda 38 farklı dersten oluşuyor.
AP Capstone, sanat, İngilizce, tarih ve sosyal bilimler, matematik ve bilgisayar teknolojileri, fen ile dünya dilleri ve kültürleri gibi başlıklarda 30’dan fazla ders AP programı ile yurt dışı ve Türkiye’deki bazı üniversitelerde muafiyet, kredi tamamlama ve burs alma şansı da sunuyor.

Son Güncelleme: Salı, 08 Eylül 2020 15:45

Gösterim: 1624

Geleceğin, tüm platformlarda öğrenme metotlarını hem etkin kullanan hem de yeni metotlar meydana getiren öğretmenlerde olacağını belirten Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, "Hibrit Öğretmen" kavramının artık hayatımızın bir gerçeği olacağını söyledi. Dağ ile pandemi sürecinde Metodbox ve SeeMeet ile farklılığını ortaya koyan Bahçeşehir Koleji'nde uygulanan dijital eğitim uygulamalarını konuştuk.

ozlem_dagPandemi ile birlikte eğitimde hızlı bir dijital dönüşüm başladı. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Tüm dünya olarak ortak sorun ve zorluklara birlikte ortak çözümler bulma dirayetini gösterdiğimiz bir dönemdeyiz. Bu krizden manevi yönü ile birlikte iyileşme haliyle çıkmak zorundayız. İnsanlık bu zor zamanlarda iyileşme ve umutla yarınlara sarılmak için bir kez daha eğitim camiasının ve öğretmenlerin liderlik etmesine ihtiyaç duyuyor.
Eğitimde dijital dönüşüme gelirsek; pandemi öncesi başlamış olsa da pandemi döneminde hızlandı. Ülkemizde geçtiğimiz mart ayı ile birlikte okulların kapanması, dünyada da olduğu gibi dijitalleşmeyi hızlandırdı. Pandemi süreci çok üzücü olaylara neden olsa da yarattığı krizi eğitim başta olmak üzere pek çok alanda dijitalleşme için ziyan edilmemesi gereken bir zaman dilimi olarak da yorumlamalıyız. Belirsizlik ortamının yeni fikirlerin, yeni olasılıkların filizlenmesini sağladığını söylemek mümkün. Eğitimin dijitalleşmesi kadar bireyselleşmesi, özgürleşmesi üzerine de çokça konuşulacak bir dönem başlıyor. Bu noktada öğretmenliğin dönüşümüyle ilgili de heyecan verici olasılıkları sık sık konuşacağız. Şunu söylemek de yerinde olur; pandemi döneminin yükselen yıldızları öğretmenlerdir. 

METODBOX ANA PLTAFORMA DÖNÜŞTÜ
Bahçeşehir Kolejinde dijital eğitimin uzun bir geçmişi var. Bu süre içinde neler deneyimlediniz? Öğretmenliğin dönüşümü ekseninde gözlemleriniz neler?
Bahçeşehir Kolejinde dijital eğitimi 12 yılı aşkın süredir uyguluyoruz. Dijital eğitimde öğretmenlik, eğitim metotları konularındaki dönüşümler konusunda derin gözlem ve araştırma yapmak için ciddi bir deneyim ve bilgi birikimi elde ettik. Öğretmenlerin zaman içerisinde öğrenme eylemine kaynaklık eden kişi konumundan çıkarak mentor kavramına yaklaştığını gözlemliyoruz. Yapay zekâ teknolojisinin eğitimdeki yeri arttıkça bu dönüşüm daha da hızlanacak.
Pandemi öncesi yapay zekâ tabanlı dijital öğrenme platformumuz Metodbox’ı aktif olarak kullanıyorduk. Uzaktan eğitim başladığında ana platformumuz haline geldi. İçerik zenginliğini daha artırarak, online sınıf uygulamamız SeeMeet’i hayata geçirerek biz de devam etmekte olan dijitalleşme sürecimize hız verdik. Bu eğitim öğretim döneminin başında ise dijital eğitime dair Ar-Ge faaliyetlerimizi “Dijital Eğitim Merkezi” adını verdiğimiz bir çatı altında topladık. Bu yapının sahadaki yansımaları için altı kampüsümüzde pilot uygulama başlattık. Öğretmenlerimizin dijital eğitim uygulamaları geliştirmeleri ve genel olarak dijital eğitim içerik zenginleştirmeleri için bir laboratuvar görevi gören bu merkezleri zamanla tüm kampüslerimizde hayata geçireceğiz.

ozlem_dagÖğretmenlerin eğitim teknolojilerine adaptasyonları hakkında neler söylersiniz?
Öğrencilerimiz, “dijital yerliler” olarak adlandırılan kuşaktan. Teknolojinin, internetin, dijital dünyanın içine doğmuş bir nesil. Haliyle bir önceki kuşağa göre farklı öğreniyor, farklı yorumluyorlar. Öğretmen kadromuzda da dijital yerli olarak adlandırılacak oldukça genç arkadaşlarımız ağırlıkta. Ancak elbette çocukluk çağından sonra dijital dünya ile tanışan “dijital göçmenler” olarak adlandırılan kuşaktan öğretmenlerimiz de var. Öğretmenlerimizin bu iki farklı kuşaktan olmasını bir zenginlik olarak değerlendiriyoruz. Hiçbir değişiklik, öncesi olmadan bir anda ortaya çıkmıyor. Dolayısıyla öğretim metotları da tam anlamıyla değişmiyor, zaman içerisinde dönüşüyor.

Eğitim teknolojilerini Antik Yunan’da ders anlatırken üzerine çizim yapılan kuma kadar götürebiliriz. Kil tablet, kara tahta, abaküs de eğitim teknolojisiydi. Teknoloji ilerledikçe eğitim teknolojileri de olanaklara ve çağın gerekliliklerine göre dönüşüm geçirir. Dijital eğitimi de bu gelişmenin son halkası olarak görmek gerekiyor. Dijital eğitim deneyimi, pandemi ile çok kısa sürede yol kat edilmesi gerekli bir alana dönüştü. Teknolojiye bireysel ilgilerinden bağımsız olarak öğretmenler, öğrenciler ve ebeveynler dijital beceriler edinmek veya var olan becerilerini geliştirmek durumunda kaldılar. Öğretmenler buna ek olarak dijital pedagoji becerilerini sınadı ve geliştirdiler. Eğitim kurumları olarak bizler de öğretmenlerin dijital eğitim becerilerini her yönüyle ele alarak destek sunuyoruz. 

DİJİTAL EĞİTİMİN LİDERLERİ HİBRİT ÖĞRETMENLER
Bahçeşehir Kolejinde dijital eğitim sürecine dair öğretmen eğitimleri konusunda neler yapıyorsunuz?
Teknolojiyi, dijital eğitim araçlarını en hızlı şekilde eğitime adapte eden bir kurum olarak elbette başından beri öğretmen eğitimlerimizi de buna göre şekillendiriyoruz. Bildiğiniz gibi pandemi koşullarında öğrencilerin bir kısmı uzaktan eğitimde iken bazısı fiziksel olarak okula geliyor. Özellikle branş öğretmenleri hem uzaktan eğitimde hem de fiziki eğitimde öğrencileriyle buluşuyor. Farklı platformlar, farklı yaklaşımlar gerektiriyor. Gelecek, tüm platformlarda öğrenme metotlarını hem etkin kullanan hem de yeni metotlar meydana getiren öğretmenlerde. “Hibrit öğretmen” kavramı artık hayatımızın bir gerçeği olacak. Biz de öğretmen eğitimlerimizi, Bahçeşehir Üniversitesi iş birliğiyle verdiğimiz dijital pedagoji eğitimimiz başta olmak üzere, dijital eğitime dair tüm konularda derinleştiriyoruz.
Bahçeşehir Kolejinde her öğretmenimiz birer “dijital eğitim lideri”. Koleje ilk kez adım atan her öğretmenimizin Dijital Eğitim Merkezi’mizde 25 saat eğitim programı alması için planlamalar yapıyoruz. Öğretmenlerimizin öğrenme süreçlerinin sürekli olarak devamını sağlıyoruz.
Bunların yanında öğretmenlerimizin mesleki gelişimleri kapsamında dünyanın önde gelen şirketleriyle iş birliklerimiz devam ediyor. Son olarak Microsoft’la yaptığımız iş birliği çerçevesinde Türkiye geneli kampüslerimizdeki öğretmenlerimize “Microsoft Sertifikalı Eğitici Programı” (MCE: Microsoft Certified Educator) sunduk. Sertifika programına katılan öğretmenlerimiz “Microsoft Certified Educator (MCE/ Microsoft Setifikalı Öğretmen)” sınavına katılarak UNESCO standartlarıyla uyumlu, küresel geçerliliği olan teknoloji okuryazarlığı dünyada geçerliliği olan “MCE” sertifikasını almaya hak kazanıyor. Bu sertifika programı dahilinde “21. Yüzyıl Öğretim Tasarımı” kursu gerçekleştiriliyor. 8 modülden oluşan ve 20 saatlik eğitimi kapsayan bu kurs, öğretmen ve öğrencilerin 21. yüzyılda sahip olması gereken 6 global standardı karşılıyor. Teknoloji desteğiyle öğretmen ve öğrenci iş birliği, iletişim, bilgi sentezleme, öz denetim, gerçek dünya problemlerine analitik çözüm üretme, yaratıcılık ve bilgi iletişim konularını içeren programla öğretmenlerimizin dijital okuryazarlık becerilerini geliştiriyoruz. 

DİJİTAL EĞİTİM MERKEZİ
"Bu eğitim öğretim döneminin başında dijital eğitime dair Ar-Ge faaliyetlerimizi “Dijital Eğitim Merkezi” adını verdiğimiz bir çatı altında topladık. Bu yapının sahadaki yansımaları için altı kampüsümüzde pilot uygulama başlattık. Öğretmenlerimizin dijital eğitim uygulamaları geliştirmeleri ve genel olarak dijital eğitim içerik zenginleştirmeleri için bir laboratuvar görevi gören bu merkezleri zamanla tüm kampüslerimizde hayata geçireceğiz."

 

 

> Pandeminin yükselen yıldızları öğretmenler

Geleceğin, tüm platformlarda öğrenme metotlarını hem etkin kullanan hem de yeni metotlar meydana getiren öğretmenlerde olacağını belirten Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, "Hibrit Öğretmen" kavramının artık hayatımızın bir gerçeği olacağını söyledi. Dağ ile pandemi sürecinde Metodbox ve SeeMeet ile farklılığını ortaya koyan Bahçeşehir Koleji'nde uygulanan dijital eğitim uygulamalarını konuştuk.

ozlem_dagPandemi ile birlikte eğitimde hızlı bir dijital dönüşüm başladı. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Tüm dünya olarak ortak sorun ve zorluklara birlikte ortak çözümler bulma dirayetini gösterdiğimiz bir dönemdeyiz. Bu krizden manevi yönü ile birlikte iyileşme haliyle çıkmak zorundayız. İnsanlık bu zor zamanlarda iyileşme ve umutla yarınlara sarılmak için bir kez daha eğitim camiasının ve öğretmenlerin liderlik etmesine ihtiyaç duyuyor.
Eğitimde dijital dönüşüme gelirsek; pandemi öncesi başlamış olsa da pandemi döneminde hızlandı. Ülkemizde geçtiğimiz mart ayı ile birlikte okulların kapanması, dünyada da olduğu gibi dijitalleşmeyi hızlandırdı. Pandemi süreci çok üzücü olaylara neden olsa da yarattığı krizi eğitim başta olmak üzere pek çok alanda dijitalleşme için ziyan edilmemesi gereken bir zaman dilimi olarak da yorumlamalıyız. Belirsizlik ortamının yeni fikirlerin, yeni olasılıkların filizlenmesini sağladığını söylemek mümkün. Eğitimin dijitalleşmesi kadar bireyselleşmesi, özgürleşmesi üzerine de çokça konuşulacak bir dönem başlıyor. Bu noktada öğretmenliğin dönüşümüyle ilgili de heyecan verici olasılıkları sık sık konuşacağız. Şunu söylemek de yerinde olur; pandemi döneminin yükselen yıldızları öğretmenlerdir. 

METODBOX ANA PLTAFORMA DÖNÜŞTÜ
Bahçeşehir Kolejinde dijital eğitimin uzun bir geçmişi var. Bu süre içinde neler deneyimlediniz? Öğretmenliğin dönüşümü ekseninde gözlemleriniz neler?
Bahçeşehir Kolejinde dijital eğitimi 12 yılı aşkın süredir uyguluyoruz. Dijital eğitimde öğretmenlik, eğitim metotları konularındaki dönüşümler konusunda derin gözlem ve araştırma yapmak için ciddi bir deneyim ve bilgi birikimi elde ettik. Öğretmenlerin zaman içerisinde öğrenme eylemine kaynaklık eden kişi konumundan çıkarak mentor kavramına yaklaştığını gözlemliyoruz. Yapay zekâ teknolojisinin eğitimdeki yeri arttıkça bu dönüşüm daha da hızlanacak.
Pandemi öncesi yapay zekâ tabanlı dijital öğrenme platformumuz Metodbox’ı aktif olarak kullanıyorduk. Uzaktan eğitim başladığında ana platformumuz haline geldi. İçerik zenginliğini daha artırarak, online sınıf uygulamamız SeeMeet’i hayata geçirerek biz de devam etmekte olan dijitalleşme sürecimize hız verdik. Bu eğitim öğretim döneminin başında ise dijital eğitime dair Ar-Ge faaliyetlerimizi “Dijital Eğitim Merkezi” adını verdiğimiz bir çatı altında topladık. Bu yapının sahadaki yansımaları için altı kampüsümüzde pilot uygulama başlattık. Öğretmenlerimizin dijital eğitim uygulamaları geliştirmeleri ve genel olarak dijital eğitim içerik zenginleştirmeleri için bir laboratuvar görevi gören bu merkezleri zamanla tüm kampüslerimizde hayata geçireceğiz.

ozlem_dagÖğretmenlerin eğitim teknolojilerine adaptasyonları hakkında neler söylersiniz?
Öğrencilerimiz, “dijital yerliler” olarak adlandırılan kuşaktan. Teknolojinin, internetin, dijital dünyanın içine doğmuş bir nesil. Haliyle bir önceki kuşağa göre farklı öğreniyor, farklı yorumluyorlar. Öğretmen kadromuzda da dijital yerli olarak adlandırılacak oldukça genç arkadaşlarımız ağırlıkta. Ancak elbette çocukluk çağından sonra dijital dünya ile tanışan “dijital göçmenler” olarak adlandırılan kuşaktan öğretmenlerimiz de var. Öğretmenlerimizin bu iki farklı kuşaktan olmasını bir zenginlik olarak değerlendiriyoruz. Hiçbir değişiklik, öncesi olmadan bir anda ortaya çıkmıyor. Dolayısıyla öğretim metotları da tam anlamıyla değişmiyor, zaman içerisinde dönüşüyor.

Eğitim teknolojilerini Antik Yunan’da ders anlatırken üzerine çizim yapılan kuma kadar götürebiliriz. Kil tablet, kara tahta, abaküs de eğitim teknolojisiydi. Teknoloji ilerledikçe eğitim teknolojileri de olanaklara ve çağın gerekliliklerine göre dönüşüm geçirir. Dijital eğitimi de bu gelişmenin son halkası olarak görmek gerekiyor. Dijital eğitim deneyimi, pandemi ile çok kısa sürede yol kat edilmesi gerekli bir alana dönüştü. Teknolojiye bireysel ilgilerinden bağımsız olarak öğretmenler, öğrenciler ve ebeveynler dijital beceriler edinmek veya var olan becerilerini geliştirmek durumunda kaldılar. Öğretmenler buna ek olarak dijital pedagoji becerilerini sınadı ve geliştirdiler. Eğitim kurumları olarak bizler de öğretmenlerin dijital eğitim becerilerini her yönüyle ele alarak destek sunuyoruz. 

DİJİTAL EĞİTİMİN LİDERLERİ HİBRİT ÖĞRETMENLER
Bahçeşehir Kolejinde dijital eğitim sürecine dair öğretmen eğitimleri konusunda neler yapıyorsunuz?
Teknolojiyi, dijital eğitim araçlarını en hızlı şekilde eğitime adapte eden bir kurum olarak elbette başından beri öğretmen eğitimlerimizi de buna göre şekillendiriyoruz. Bildiğiniz gibi pandemi koşullarında öğrencilerin bir kısmı uzaktan eğitimde iken bazısı fiziksel olarak okula geliyor. Özellikle branş öğretmenleri hem uzaktan eğitimde hem de fiziki eğitimde öğrencileriyle buluşuyor. Farklı platformlar, farklı yaklaşımlar gerektiriyor. Gelecek, tüm platformlarda öğrenme metotlarını hem etkin kullanan hem de yeni metotlar meydana getiren öğretmenlerde. “Hibrit öğretmen” kavramı artık hayatımızın bir gerçeği olacak. Biz de öğretmen eğitimlerimizi, Bahçeşehir Üniversitesi iş birliğiyle verdiğimiz dijital pedagoji eğitimimiz başta olmak üzere, dijital eğitime dair tüm konularda derinleştiriyoruz.
Bahçeşehir Kolejinde her öğretmenimiz birer “dijital eğitim lideri”. Koleje ilk kez adım atan her öğretmenimizin Dijital Eğitim Merkezi’mizde 25 saat eğitim programı alması için planlamalar yapıyoruz. Öğretmenlerimizin öğrenme süreçlerinin sürekli olarak devamını sağlıyoruz.
Bunların yanında öğretmenlerimizin mesleki gelişimleri kapsamında dünyanın önde gelen şirketleriyle iş birliklerimiz devam ediyor. Son olarak Microsoft’la yaptığımız iş birliği çerçevesinde Türkiye geneli kampüslerimizdeki öğretmenlerimize “Microsoft Sertifikalı Eğitici Programı” (MCE: Microsoft Certified Educator) sunduk. Sertifika programına katılan öğretmenlerimiz “Microsoft Certified Educator (MCE/ Microsoft Setifikalı Öğretmen)” sınavına katılarak UNESCO standartlarıyla uyumlu, küresel geçerliliği olan teknoloji okuryazarlığı dünyada geçerliliği olan “MCE” sertifikasını almaya hak kazanıyor. Bu sertifika programı dahilinde “21. Yüzyıl Öğretim Tasarımı” kursu gerçekleştiriliyor. 8 modülden oluşan ve 20 saatlik eğitimi kapsayan bu kurs, öğretmen ve öğrencilerin 21. yüzyılda sahip olması gereken 6 global standardı karşılıyor. Teknoloji desteğiyle öğretmen ve öğrenci iş birliği, iletişim, bilgi sentezleme, öz denetim, gerçek dünya problemlerine analitik çözüm üretme, yaratıcılık ve bilgi iletişim konularını içeren programla öğretmenlerimizin dijital okuryazarlık becerilerini geliştiriyoruz. 

DİJİTAL EĞİTİM MERKEZİ
"Bu eğitim öğretim döneminin başında dijital eğitime dair Ar-Ge faaliyetlerimizi “Dijital Eğitim Merkezi” adını verdiğimiz bir çatı altında topladık. Bu yapının sahadaki yansımaları için altı kampüsümüzde pilot uygulama başlattık. Öğretmenlerimizin dijital eğitim uygulamaları geliştirmeleri ve genel olarak dijital eğitim içerik zenginleştirmeleri için bir laboratuvar görevi gören bu merkezleri zamanla tüm kampüslerimizde hayata geçireceğiz."

 

 

Son Güncelleme: Perşembe, 17 Aralık 2020 10:51

Gösterim: 809

Kısa sürede gerçekleştirdiği atılımla dikkatleri çeken Girne Koleji, yeni eğitim-öğretim yılına yönelik hazırlıklarını tamamladı. Yüz yüze ve uzaktan eğitim olanaklarını sistemlerine en uygun biçimde entegre ettiklerini belirten Girne Koleji CEO'su Dilek Cambazoğlu, yapılan çalışmaları ve gelecek döneme ilişkin planlarını artı eğitim'e anlattı.                                                                                           

dilek_cambazoglu_yeni2020-2021 eğitim - öğretim yılı hazırlıkları okullarınızda tamamlandı. 17 Ağustos tarihi itibariyle öğrenciler okullardaki yeni normal ile eğitim faaliyetlerine başlamış olacak. Girne Koleji olarak  öğrencileriniz, öğretmenleriniz ve aileler için sağlık ve güvenlik açısından nasıl bir ortam hazırladınız? Sizce yeni dönemin anahtar kelimeleri nelerdir?
Eğitimde yeni normalin anahtar kelimelerin güven, sağlık ve iletişim olduğunu düşünüyorum. Öğrencilerin bir süredir okul faaliyetlerini ev ortamında yaptıkları ve akranları ile sınırlı iletişimde olduklarını göz önünde bulundurarak, güvenlik duygularının oluşumuna katkı sağlamak öncelikli sorumluluğumuz olmalıdır. Sağlıklı gelişim rehberliği anlayışımız ile yapılandırdığımız öğrenci, öğretmen ve veli iş birliğiyle gerçekleştireceğimiz destekleyici çalışmalar hazırladık. Gerçekleştireceğimiz öğrenci öğretmen akademilerinde dünya kimliği, bütünsel tasarı, etkili iletişim ve yaratıcı bakış açısı Girne Koleji’nin eğitim çerçevesidir.
Öğrencilerimizin okula uyumuna kılavuzluk etmek adına gerçekleştireceğimiz hijyen ve sosyal becerilere yönelik oryantasyon çalışmaları ile birlikte, sağlık ve güvenlik ile ilgili geliştirici aktiviteler olarak aidiyet hissi ve uyumlarını kazanmalarını hedefliyoruz.
Aileler ile gerçekleştirilecek bireysel görüşme ve atölye çalışmalarında günlük rutine tekrar dönülmesi ile ilgili destek çalışmaları yapacağız.

Yeni eğitim - öğretim yılında uzaktan öğretime dair hangi çalışmalara sisteminizde yer vereceksiniz? Girne Koleji bundan sonraki süreçte nasıl bir strateji ile eğitimdeki dijital dönüşüme uyum sağlayacak?
Girne Koleji olarak eğitim binalarında teknoloji yatırımı yapmayı, eğitim materyallerimizde teknoloji destekli seçimlere yer vermeyi ve dijital içerikleri büyük bir titizlikle inceleyip sistemimize entegre etmeyi önemsiyoruz.
Girne Kolejinde uzaktan öğretim süreci için de önceliğimiz yeni normale oryantasyon ve güvenli iletişim olacak; okullarımızda yüz yüze eğitimde teknolojiyi öğrenme etkililiği için aktif kullanıyor idik; bu dönemde de hem yüz yüze hem de uzaktan öğretim sürecinde öğretmenlerimizin yeterliliğini artırmak için birincil olarak üniversitemizin de desteğiyle öğretmen akademileri düzenledik. Yaz dönemi boyunca da dünyada neler yapıldığını takip ederek stratejilerimizi oluşturduk.
Dijital okuryazarlık kavramı çerçevesinde okul iklimini yüz yüze ya da çevrimiçi fark etmeksizin merkezimize aldık. Bütün programlarımızın dijital materyalleri seçildi ve öğretmen eğitimleri tamamlandı. Yeni normalin metodolojisine yönelik atölyelerimiz planlandı. Ölçme-değerlendirme araçlarımızın da dijital versiyonu hazır; veriye dayalı ve hızlı çözümlerle öğrencilerimizin akademik performanslarını takip etmeye devam edeceğiz. Okul dönemi boyunca yüz yüze eğitim devam ederken de online derslerimiz, periyodik online buluşmalarımız ve online sınavlarımız devam edecek. Dijital okuryazarlık becerilerini geliştirdiğimiz, teknoloji destekli okul ortamına yatırım yaptığımız, online öğretim programlarını yapılandırdığımız hazırlıklı bir stratejiyle okullarımızın ve dünyanın kapılarını öğrencilerimizin dünya kimliği için açmış olacağız. 

dilek_cambazoglu_yeniYaklaşık 5 aydır okul ikliminden uzak olan öğrencilerin adaptasyonu için nasıl bir süreç yönetimi planladınız? 
Uzun süredir izole olan çocuklar için okul, ailelerinden sonra en çok vakit geçirdikleri ikinci yuvalarıdır.Okul, gerek akran desteğini bulabilecekleri gerekse eğitim görmüş uzmanların yer aldığı kriz zamanı ve sonrasında psikolojik ilk yardımın verilebileceği bir kurumdur. Psikolojik sağlamlığın etkin hale getirilebilmesinde çocuk ve öğretmen arasında kurulan sağlıklı ilişkinin önemi büyüktür.
Girne Koleji olarak öğrencilerimizin yanlarında sakin, duyarlı, öğrenciyi dinleyen ve önemseyen öğretmenlerimiz ile iş birliği içindeyiz. Derslerde öğrencilerimizin duygularını paylaşabileceği zaman ve etkinlikler oluşturarak, öğrencilerin yaşadıkları olumsuz süreci normalleştirmelerine, benzer duyguların ve düşüncelerin akranlarında olduğunu görmelerine olanak tanıyacak paylaşımlarda bulunacağız. Öğrencilerimizin etkin dinleme becerilerinin gelişimi ile birlikte duygularını ifade etmelerini ve duygu durumlarının normal işlevselliğine dönmesi için çalışmalar gerçekleştireceğiz.
Psikososyal gelişimi destekleyici rehberlik çalışmalarımız doğrultusunda; ders ve ders dışı etkinlikler aracılığıyla ortaya çıkan tepkilerin türü, yoğunluğu ve sıklığı ile ilgili olarak öğretmenler ve aile üyeleriyle iş birliği yaparak, gizlilik ilkesi ile öğrencimizin psikolojik dayanıklılığının güçlenmesine destek olup, öğrencilerimizi bütüncül bir şekilde değerlendirmek öncelikli planımızdır. 

girne_kolejleri2020-2021 eğitim-öğretim yılı özel bir hazırlık süreci gerektiriyor. Bu döneme ilişkin özellikle öğretmenlere yönelik yapacağınız çalışmalar nelerdir?
Bugün değişen yeni dünya düzeni, kuşkusuz ki eğitim sektörü ve öğretmenleri de etkilemiş durumda. Eğitimde değişim ve ilerleme, ulaşmak istediğimiz hedefe varıp yeni dünyanın öncülüğünü yapmak, ancak öğretmenin kendini geliştirmesi ve güncellemesiyle mümkündür. 
Öğretmenlerin 21.yy becerilerini bilmeleri, bu becerileri kazanmaya çalışmaları, yaşam boyu öğrenme alışkanlığına sahip olmaları hem mesleki gelişimleri, hem de çağa ayak uydurabilecek öğrencilerin yetişebilmesi açısından oldukça önemlidir. Ayrıca öğretmenlerin kendi öğrenim sürecinde edindikleri bilgilerine sürekli yenilerini eklemeleri gerekmektedir.  
Bizler Girne Koleji olarak Girne Amerikan Üniversitesinin desteği ve süpervizörlüğünde bu bilinçle öğretmen eğitimlerimizi tasarlıyoruz.
21. yy becerilerinden olan medya, bilgi ve iletişim teknolojileri okur yazarlığı gibi becerilerin yanı sıra, yeni çağda bizi robotlardan ayıracak önemli özelliklerimizin, empati yeteneğimiz, insani duyarlılıklarımız, yönerge takip edebilmekten çok eleştirel düşünme, yaratıcılık ve problem çözme gibi yetkinliklerimiz olacağının farkındayız. Bunun için iyi bir öğretmen ve iyi bir okulun, öğrencilerini mutlaka insani değerlerle de donatmaları gerektiğine inanıyoruz. Bu hedef için ise, öğretmenlerin de benzer değerlerle donatıldığı ve öğrencilere doğru rol-model olduğu bir iklim gerekir. 
Bu bağlamda öğretmen eğitimlerinin içeriği ve niteliği çok önem kazanıyor. Devamlı olarak değişen ve gelişen dünyada çağın gerektirdiği normlarda öğretmenleri eğitmek ve sürekli güncellemek konusunda üniversitelerin eğitim fakültelerinden akademisyenlerin desteği çok kıymetlidir. Üniversitemizin eğitim fakültesi ve sürekli eğitim merkezi, öğretmenlerimizin ve okullarımızın yaşam boyu ihtiyaç duyacakları eğitim programlarını kısa ve uzun vadeli olarak üreterek hem bireylerin kişisel gelişimlerine hem de toplum ekonomisinin gelişimine katkı sağlamaktadır.
Öğretmen eğitimlerimizin içeriklerinde teknoloji kullanımının yanı sıra, en az bir o kadar önemli olan iletişim eğitimine önem veriyoruz. 
Özetle Girne Koleji eğitim çerçevesini oluşturan dört ana unsurdan biri olan bütünsel tasarım ile etkili iletişime sahip, dünya kimliği vizyonunda, yaratıcı bakış açısına sahip eğitimciler ile dünyanın kapılarını açmak bizim öğretmen akademilerimizin temel felsefesini oluşturmaktadır.  

GİRNE KOLEJİNİ EĞİTİM ÇERÇEVESİNDE YER VERDİĞİ 4 ANA BAŞLIK ÖNE ÇIKIYOR 
Yeni eğitim -öğretim yılının koşulları dikkate alındığında Girne Kolejinin eğitim vizyonu eğitim-öğretim faaliyetlerinin hangi merkezlerine ağırlık veriyor olacak?
Girne Koleji Eğitim Çerçevesi dört ana başlıkta yapılandırılmıştır. Eğitim içeriklerinde yer verilen tüm disiplinlerin temel hedefi çağın ve dünyanın gerekliliklerine uyum sağlamaktır. 
Bilimin, teknolojinin ve sosyo-ekonomik yapının hızla değiştiği bir çağdayız. Bu yüzden de gündelik yaşamda gereksinim duyduğumuz bilgiler hızla artıyor. Dolayısıyla, öğrencilerimizi bu yüzyılın ihtiyaçlarıyla doğru ve yeterli bir içerikle buluşturmak oldukça önemli.  Eğitim içeriklerinin öneminin yanı sıra içerikleri doğru metodoloji ve doğru eğitim teknolojisiyle bütünleştirmek de oldukça önemli. Dijital Okuryazarlık becerilerinden online eğitim platformlarına, bilişim derslerinden teknoloji destekli okul ve ev ortamlarına kadar  teknolojinin yaşam boyu öğrenmede çok güçlü bir etkisi var. 
Girne Koleji Eğitim programı, anaokulundan liseye dört disiplinler üstü temadan oluşmakta ve her bir tema, eğitim çerçevemizin bileşenleriyle bütünleşmektedir.

Girne Kolejinin Eğitim Çerçevesi ve Dünya Kimliğine Yön Veren Tematik Yaklaşımı

Bütünsel Tasarım ile çok yönlü akademik ve sosyal başarıyı teşvik etmek için “Sağlık ve Güvenlik Her Yerde”
Ana dil ve İngilizce dil yeterliliği başta olmak üzere Etkili İletişimi öncü kılmak için “Teknoloji ve İletişim Her Yerde”
Her bir birey için güçlü bir Dünya Kimliği oluşturmak adına “Yaşam ve Toplum Her Yerde”
Yaratıcı Bakış Açısını geliştirerek akademik donanımı güçlendirmek için “Bilim, Kültür ve Sanat Her Yerde” temalarıyla eğitim ve öğretim faaliyetlerini şekillendirmiştir.
Özetle, yeni dünya düzeninde herkesin özgürce öğrenebileceği, fırsat eşitliği sağlayan bir modelle, 21. yy’ın hayatımıza kattığı yeni teknolojilerin de yardımıyla teknoloji destekli ve insan odaklı yeni nesil bir öğrenme kültürüyle başarıyı tanımlamaya devam edeceğiz. 

OKUL SOKAKTAN GÜVENLİDİR
Milli Eğitim Bakanlığının pandemi sonrasındaki politika ve uygulamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle okullar sokaktan güvenlidir argümanına dair görüşleriniz nelerdir?
Uzak Doğu’da ortaya çıkmasından kısa bir süre sonra tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs (Covid-19) hemen her sektörde aksamalara ve değişimlere neden oldu. Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart tarihinden itibaren ilgili tüm birimler sorumlu oldukları alanlarda çeşitli kararlar alarak uygulamaya koydular.
Eğitim sektörünü ilgilendiren önemli karar ise 12 Mart’ta açıklandı. Bu kararda 16 Mart’tan itibaren 30 Mart’a kadar iki hafta süreyle yüz yüze eğitime ara verildiği belirtildi. İki haftalık aranın ilk haftası öğrencilerin evlerinde istirahat ederek geçirmelerini tavsiye eden Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk 23 Mart Pazartesi gününden itibaren sunacakları hizmetle öğrencilerin evlerinden eğitim süreçlerine devam edeceklerini ifade etti. TRT üzerinden ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim olmak üzere üç farklı kademe için açılacak TV kanallarıyla ve Eğitim Bilişim Ağı (EBA) sistemiyle internet üzerinden eğitimlere devam edilmesi kararlaştırıldı.  Daha sonraki günlerde vaka sayısının artmasıyla birlikte 25 Mart’ta okullarda eğitimin 30 Nisan’a kadar yapılmayacağı, bu süreçte eğitimlere dijital olarak devam edileceği açıklandı.
Hemen her ailenin doğrudan veya dolaylı şekilde eğitimle bağlantısı olduğu düşünüldüğünde alınan ve uygulamaya konulan bu kararların isabetli olduğu söylenebilir. Yaşadığımız pandemi sürecinde hastalığı yenmek ve ölümleri engellemek için ciddi mücadeleler veriliyor. Kademeli olarak önleyici tedbirler ve tedavi edici çözümler geliştirilmeye çalışılıyor. Bu özverili çabayı görüyor ve tüm sağlık çalışanlarına öncelikle şükranlarımı sunuyorum.
Okul, sokaktan güvenlidir argümanını destekliyorum.
Temizlik, maske ve mesafe olarak özetleyebileceğimiz kurallara ve Milli Eğitim Bakanlığımızın belirttiği başlıklara uygun hareket edildiğinde okullarımızı hem fiziksel hem de sosyal duygusal gelişimini dikkate alarak açacağız. Bununla birlikte Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk’un belirtmiş olduğu her türlü alternatif plana göre de tüm hazırlıklarımızı tamamlamış olduğumuzu belirtmek isterim.

BU DÖNEMİN ÖLÇME-DEĞERLENDİRME FAALİYETLERİ NASIL OLMALI? 
Özelikle sınav grubu öğrencileri dikkate alındığında LGS ve YKS hazırlıkları için nasıl bir modelle öğrencilerinizin akademik performansını güçlendireceksiniz?
Pandemi sürecinde eğitim adına çok önemli konulardan biri de ölçme değerlendirme. Öğrencilerin var olan pandemi sürecinden dolayı kaygısının arttığı şu dönemde yalnızca sayısal verilere odaklanmak yerine verimliliğe ve verimliliği arttırmaya odaklanmalıyız.
Bu dönemin ölçme değerlendirme faaliyetleri olarak ara ölçmelerin yanı sıra haftanın bitiminde yapılan çalışmalara yönelik ölçme değerlendirme çalışmaları da dijital araçlarla çeşitlendirdik. Öğrencilere detaylı geri bildirim verebilmek için yazma, çizme, ses kaydı gibi farklı özelliklerin olduğu uygulamalar kullanacağız. Web2.0 araçlarının etkin kullanılarak zenginleştirilen ders tasarımları ile öğrencilerimizi süreç içerisinde aktif bir şekilde öğrenen bireyler olarak konumlamak için çalışmalarımızı tamamladık. Bu uygulamalara ek olarak çalışmalara soruların yanı sıra konu anlatım videosu veya dokümanlarını da sisteme dahil ettik.
Sınavların objektifliğine zarar getirmeyecek şekilde tedbirler alınarak yapılan planlamalar doğrultusunda online sınavlar ile öğrencilerin akademik performansları düzenli olarak takip ediyor olacağız.
Özellikle sınav grubu öğrencileri dikkate alındığında LGS ve YKS hazırlığında öğrencilerimizi Senkron ve Asenkron derslerle takip ederek konu eksiklerinin olmamasını sağlayacağız. Online soru çözümleri ile öğrencilerimize canlı destek vereceğiz. Her deneme sınavından sonra sınav karnesinden belirtilen eksik kazanımlara yönelik geri besleme çalışmaları yapacağız. Danışman öğretmenlerimiz üzerinden haftalık programlarının takibini sağlarken, rehber öğretmenlerimiz periyodik aralıklarla öğrencilerimizle ve velilerimizle online görüşmeler planlayarak süreci öğrencilerimiz için etkili kılıyor olacağız.

> Girne Koleji yüz yüze ve dijital eğitimi entegre etti

Kısa sürede gerçekleştirdiği atılımla dikkatleri çeken Girne Koleji, yeni eğitim-öğretim yılına yönelik hazırlıklarını tamamladı. Yüz yüze ve uzaktan eğitim olanaklarını sistemlerine en uygun biçimde entegre ettiklerini belirten Girne Koleji CEO'su Dilek Cambazoğlu, yapılan çalışmaları ve gelecek döneme ilişkin planlarını artı eğitim'e anlattı.                                                                                           

dilek_cambazoglu_yeni2020-2021 eğitim - öğretim yılı hazırlıkları okullarınızda tamamlandı. 17 Ağustos tarihi itibariyle öğrenciler okullardaki yeni normal ile eğitim faaliyetlerine başlamış olacak. Girne Koleji olarak  öğrencileriniz, öğretmenleriniz ve aileler için sağlık ve güvenlik açısından nasıl bir ortam hazırladınız? Sizce yeni dönemin anahtar kelimeleri nelerdir?
Eğitimde yeni normalin anahtar kelimelerin güven, sağlık ve iletişim olduğunu düşünüyorum. Öğrencilerin bir süredir okul faaliyetlerini ev ortamında yaptıkları ve akranları ile sınırlı iletişimde olduklarını göz önünde bulundurarak, güvenlik duygularının oluşumuna katkı sağlamak öncelikli sorumluluğumuz olmalıdır. Sağlıklı gelişim rehberliği anlayışımız ile yapılandırdığımız öğrenci, öğretmen ve veli iş birliğiyle gerçekleştireceğimiz destekleyici çalışmalar hazırladık. Gerçekleştireceğimiz öğrenci öğretmen akademilerinde dünya kimliği, bütünsel tasarı, etkili iletişim ve yaratıcı bakış açısı Girne Koleji’nin eğitim çerçevesidir.
Öğrencilerimizin okula uyumuna kılavuzluk etmek adına gerçekleştireceğimiz hijyen ve sosyal becerilere yönelik oryantasyon çalışmaları ile birlikte, sağlık ve güvenlik ile ilgili geliştirici aktiviteler olarak aidiyet hissi ve uyumlarını kazanmalarını hedefliyoruz.
Aileler ile gerçekleştirilecek bireysel görüşme ve atölye çalışmalarında günlük rutine tekrar dönülmesi ile ilgili destek çalışmaları yapacağız.

Yeni eğitim - öğretim yılında uzaktan öğretime dair hangi çalışmalara sisteminizde yer vereceksiniz? Girne Koleji bundan sonraki süreçte nasıl bir strateji ile eğitimdeki dijital dönüşüme uyum sağlayacak?
Girne Koleji olarak eğitim binalarında teknoloji yatırımı yapmayı, eğitim materyallerimizde teknoloji destekli seçimlere yer vermeyi ve dijital içerikleri büyük bir titizlikle inceleyip sistemimize entegre etmeyi önemsiyoruz.
Girne Kolejinde uzaktan öğretim süreci için de önceliğimiz yeni normale oryantasyon ve güvenli iletişim olacak; okullarımızda yüz yüze eğitimde teknolojiyi öğrenme etkililiği için aktif kullanıyor idik; bu dönemde de hem yüz yüze hem de uzaktan öğretim sürecinde öğretmenlerimizin yeterliliğini artırmak için birincil olarak üniversitemizin de desteğiyle öğretmen akademileri düzenledik. Yaz dönemi boyunca da dünyada neler yapıldığını takip ederek stratejilerimizi oluşturduk.
Dijital okuryazarlık kavramı çerçevesinde okul iklimini yüz yüze ya da çevrimiçi fark etmeksizin merkezimize aldık. Bütün programlarımızın dijital materyalleri seçildi ve öğretmen eğitimleri tamamlandı. Yeni normalin metodolojisine yönelik atölyelerimiz planlandı. Ölçme-değerlendirme araçlarımızın da dijital versiyonu hazır; veriye dayalı ve hızlı çözümlerle öğrencilerimizin akademik performanslarını takip etmeye devam edeceğiz. Okul dönemi boyunca yüz yüze eğitim devam ederken de online derslerimiz, periyodik online buluşmalarımız ve online sınavlarımız devam edecek. Dijital okuryazarlık becerilerini geliştirdiğimiz, teknoloji destekli okul ortamına yatırım yaptığımız, online öğretim programlarını yapılandırdığımız hazırlıklı bir stratejiyle okullarımızın ve dünyanın kapılarını öğrencilerimizin dünya kimliği için açmış olacağız. 

dilek_cambazoglu_yeniYaklaşık 5 aydır okul ikliminden uzak olan öğrencilerin adaptasyonu için nasıl bir süreç yönetimi planladınız? 
Uzun süredir izole olan çocuklar için okul, ailelerinden sonra en çok vakit geçirdikleri ikinci yuvalarıdır.Okul, gerek akran desteğini bulabilecekleri gerekse eğitim görmüş uzmanların yer aldığı kriz zamanı ve sonrasında psikolojik ilk yardımın verilebileceği bir kurumdur. Psikolojik sağlamlığın etkin hale getirilebilmesinde çocuk ve öğretmen arasında kurulan sağlıklı ilişkinin önemi büyüktür.
Girne Koleji olarak öğrencilerimizin yanlarında sakin, duyarlı, öğrenciyi dinleyen ve önemseyen öğretmenlerimiz ile iş birliği içindeyiz. Derslerde öğrencilerimizin duygularını paylaşabileceği zaman ve etkinlikler oluşturarak, öğrencilerin yaşadıkları olumsuz süreci normalleştirmelerine, benzer duyguların ve düşüncelerin akranlarında olduğunu görmelerine olanak tanıyacak paylaşımlarda bulunacağız. Öğrencilerimizin etkin dinleme becerilerinin gelişimi ile birlikte duygularını ifade etmelerini ve duygu durumlarının normal işlevselliğine dönmesi için çalışmalar gerçekleştireceğiz.
Psikososyal gelişimi destekleyici rehberlik çalışmalarımız doğrultusunda; ders ve ders dışı etkinlikler aracılığıyla ortaya çıkan tepkilerin türü, yoğunluğu ve sıklığı ile ilgili olarak öğretmenler ve aile üyeleriyle iş birliği yaparak, gizlilik ilkesi ile öğrencimizin psikolojik dayanıklılığının güçlenmesine destek olup, öğrencilerimizi bütüncül bir şekilde değerlendirmek öncelikli planımızdır. 

girne_kolejleri2020-2021 eğitim-öğretim yılı özel bir hazırlık süreci gerektiriyor. Bu döneme ilişkin özellikle öğretmenlere yönelik yapacağınız çalışmalar nelerdir?
Bugün değişen yeni dünya düzeni, kuşkusuz ki eğitim sektörü ve öğretmenleri de etkilemiş durumda. Eğitimde değişim ve ilerleme, ulaşmak istediğimiz hedefe varıp yeni dünyanın öncülüğünü yapmak, ancak öğretmenin kendini geliştirmesi ve güncellemesiyle mümkündür. 
Öğretmenlerin 21.yy becerilerini bilmeleri, bu becerileri kazanmaya çalışmaları, yaşam boyu öğrenme alışkanlığına sahip olmaları hem mesleki gelişimleri, hem de çağa ayak uydurabilecek öğrencilerin yetişebilmesi açısından oldukça önemlidir. Ayrıca öğretmenlerin kendi öğrenim sürecinde edindikleri bilgilerine sürekli yenilerini eklemeleri gerekmektedir.  
Bizler Girne Koleji olarak Girne Amerikan Üniversitesinin desteği ve süpervizörlüğünde bu bilinçle öğretmen eğitimlerimizi tasarlıyoruz.
21. yy becerilerinden olan medya, bilgi ve iletişim teknolojileri okur yazarlığı gibi becerilerin yanı sıra, yeni çağda bizi robotlardan ayıracak önemli özelliklerimizin, empati yeteneğimiz, insani duyarlılıklarımız, yönerge takip edebilmekten çok eleştirel düşünme, yaratıcılık ve problem çözme gibi yetkinliklerimiz olacağının farkındayız. Bunun için iyi bir öğretmen ve iyi bir okulun, öğrencilerini mutlaka insani değerlerle de donatmaları gerektiğine inanıyoruz. Bu hedef için ise, öğretmenlerin de benzer değerlerle donatıldığı ve öğrencilere doğru rol-model olduğu bir iklim gerekir. 
Bu bağlamda öğretmen eğitimlerinin içeriği ve niteliği çok önem kazanıyor. Devamlı olarak değişen ve gelişen dünyada çağın gerektirdiği normlarda öğretmenleri eğitmek ve sürekli güncellemek konusunda üniversitelerin eğitim fakültelerinden akademisyenlerin desteği çok kıymetlidir. Üniversitemizin eğitim fakültesi ve sürekli eğitim merkezi, öğretmenlerimizin ve okullarımızın yaşam boyu ihtiyaç duyacakları eğitim programlarını kısa ve uzun vadeli olarak üreterek hem bireylerin kişisel gelişimlerine hem de toplum ekonomisinin gelişimine katkı sağlamaktadır.
Öğretmen eğitimlerimizin içeriklerinde teknoloji kullanımının yanı sıra, en az bir o kadar önemli olan iletişim eğitimine önem veriyoruz. 
Özetle Girne Koleji eğitim çerçevesini oluşturan dört ana unsurdan biri olan bütünsel tasarım ile etkili iletişime sahip, dünya kimliği vizyonunda, yaratıcı bakış açısına sahip eğitimciler ile dünyanın kapılarını açmak bizim öğretmen akademilerimizin temel felsefesini oluşturmaktadır.  

GİRNE KOLEJİNİ EĞİTİM ÇERÇEVESİNDE YER VERDİĞİ 4 ANA BAŞLIK ÖNE ÇIKIYOR 
Yeni eğitim -öğretim yılının koşulları dikkate alındığında Girne Kolejinin eğitim vizyonu eğitim-öğretim faaliyetlerinin hangi merkezlerine ağırlık veriyor olacak?
Girne Koleji Eğitim Çerçevesi dört ana başlıkta yapılandırılmıştır. Eğitim içeriklerinde yer verilen tüm disiplinlerin temel hedefi çağın ve dünyanın gerekliliklerine uyum sağlamaktır. 
Bilimin, teknolojinin ve sosyo-ekonomik yapının hızla değiştiği bir çağdayız. Bu yüzden de gündelik yaşamda gereksinim duyduğumuz bilgiler hızla artıyor. Dolayısıyla, öğrencilerimizi bu yüzyılın ihtiyaçlarıyla doğru ve yeterli bir içerikle buluşturmak oldukça önemli.  Eğitim içeriklerinin öneminin yanı sıra içerikleri doğru metodoloji ve doğru eğitim teknolojisiyle bütünleştirmek de oldukça önemli. Dijital Okuryazarlık becerilerinden online eğitim platformlarına, bilişim derslerinden teknoloji destekli okul ve ev ortamlarına kadar  teknolojinin yaşam boyu öğrenmede çok güçlü bir etkisi var. 
Girne Koleji Eğitim programı, anaokulundan liseye dört disiplinler üstü temadan oluşmakta ve her bir tema, eğitim çerçevemizin bileşenleriyle bütünleşmektedir.

Girne Kolejinin Eğitim Çerçevesi ve Dünya Kimliğine Yön Veren Tematik Yaklaşımı

Bütünsel Tasarım ile çok yönlü akademik ve sosyal başarıyı teşvik etmek için “Sağlık ve Güvenlik Her Yerde”
Ana dil ve İngilizce dil yeterliliği başta olmak üzere Etkili İletişimi öncü kılmak için “Teknoloji ve İletişim Her Yerde”
Her bir birey için güçlü bir Dünya Kimliği oluşturmak adına “Yaşam ve Toplum Her Yerde”
Yaratıcı Bakış Açısını geliştirerek akademik donanımı güçlendirmek için “Bilim, Kültür ve Sanat Her Yerde” temalarıyla eğitim ve öğretim faaliyetlerini şekillendirmiştir.
Özetle, yeni dünya düzeninde herkesin özgürce öğrenebileceği, fırsat eşitliği sağlayan bir modelle, 21. yy’ın hayatımıza kattığı yeni teknolojilerin de yardımıyla teknoloji destekli ve insan odaklı yeni nesil bir öğrenme kültürüyle başarıyı tanımlamaya devam edeceğiz. 

OKUL SOKAKTAN GÜVENLİDİR
Milli Eğitim Bakanlığının pandemi sonrasındaki politika ve uygulamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle okullar sokaktan güvenlidir argümanına dair görüşleriniz nelerdir?
Uzak Doğu’da ortaya çıkmasından kısa bir süre sonra tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs (Covid-19) hemen her sektörde aksamalara ve değişimlere neden oldu. Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart tarihinden itibaren ilgili tüm birimler sorumlu oldukları alanlarda çeşitli kararlar alarak uygulamaya koydular.
Eğitim sektörünü ilgilendiren önemli karar ise 12 Mart’ta açıklandı. Bu kararda 16 Mart’tan itibaren 30 Mart’a kadar iki hafta süreyle yüz yüze eğitime ara verildiği belirtildi. İki haftalık aranın ilk haftası öğrencilerin evlerinde istirahat ederek geçirmelerini tavsiye eden Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk 23 Mart Pazartesi gününden itibaren sunacakları hizmetle öğrencilerin evlerinden eğitim süreçlerine devam edeceklerini ifade etti. TRT üzerinden ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim olmak üzere üç farklı kademe için açılacak TV kanallarıyla ve Eğitim Bilişim Ağı (EBA) sistemiyle internet üzerinden eğitimlere devam edilmesi kararlaştırıldı.  Daha sonraki günlerde vaka sayısının artmasıyla birlikte 25 Mart’ta okullarda eğitimin 30 Nisan’a kadar yapılmayacağı, bu süreçte eğitimlere dijital olarak devam edileceği açıklandı.
Hemen her ailenin doğrudan veya dolaylı şekilde eğitimle bağlantısı olduğu düşünüldüğünde alınan ve uygulamaya konulan bu kararların isabetli olduğu söylenebilir. Yaşadığımız pandemi sürecinde hastalığı yenmek ve ölümleri engellemek için ciddi mücadeleler veriliyor. Kademeli olarak önleyici tedbirler ve tedavi edici çözümler geliştirilmeye çalışılıyor. Bu özverili çabayı görüyor ve tüm sağlık çalışanlarına öncelikle şükranlarımı sunuyorum.
Okul, sokaktan güvenlidir argümanını destekliyorum.
Temizlik, maske ve mesafe olarak özetleyebileceğimiz kurallara ve Milli Eğitim Bakanlığımızın belirttiği başlıklara uygun hareket edildiğinde okullarımızı hem fiziksel hem de sosyal duygusal gelişimini dikkate alarak açacağız. Bununla birlikte Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk’un belirtmiş olduğu her türlü alternatif plana göre de tüm hazırlıklarımızı tamamlamış olduğumuzu belirtmek isterim.

BU DÖNEMİN ÖLÇME-DEĞERLENDİRME FAALİYETLERİ NASIL OLMALI? 
Özelikle sınav grubu öğrencileri dikkate alındığında LGS ve YKS hazırlıkları için nasıl bir modelle öğrencilerinizin akademik performansını güçlendireceksiniz?
Pandemi sürecinde eğitim adına çok önemli konulardan biri de ölçme değerlendirme. Öğrencilerin var olan pandemi sürecinden dolayı kaygısının arttığı şu dönemde yalnızca sayısal verilere odaklanmak yerine verimliliğe ve verimliliği arttırmaya odaklanmalıyız.
Bu dönemin ölçme değerlendirme faaliyetleri olarak ara ölçmelerin yanı sıra haftanın bitiminde yapılan çalışmalara yönelik ölçme değerlendirme çalışmaları da dijital araçlarla çeşitlendirdik. Öğrencilere detaylı geri bildirim verebilmek için yazma, çizme, ses kaydı gibi farklı özelliklerin olduğu uygulamalar kullanacağız. Web2.0 araçlarının etkin kullanılarak zenginleştirilen ders tasarımları ile öğrencilerimizi süreç içerisinde aktif bir şekilde öğrenen bireyler olarak konumlamak için çalışmalarımızı tamamladık. Bu uygulamalara ek olarak çalışmalara soruların yanı sıra konu anlatım videosu veya dokümanlarını da sisteme dahil ettik.
Sınavların objektifliğine zarar getirmeyecek şekilde tedbirler alınarak yapılan planlamalar doğrultusunda online sınavlar ile öğrencilerin akademik performansları düzenli olarak takip ediyor olacağız.
Özellikle sınav grubu öğrencileri dikkate alındığında LGS ve YKS hazırlığında öğrencilerimizi Senkron ve Asenkron derslerle takip ederek konu eksiklerinin olmamasını sağlayacağız. Online soru çözümleri ile öğrencilerimize canlı destek vereceğiz. Her deneme sınavından sonra sınav karnesinden belirtilen eksik kazanımlara yönelik geri besleme çalışmaları yapacağız. Danışman öğretmenlerimiz üzerinden haftalık programlarının takibini sağlarken, rehber öğretmenlerimiz periyodik aralıklarla öğrencilerimizle ve velilerimizle online görüşmeler planlayarak süreci öğrencilerimiz için etkili kılıyor olacağız.

Son Güncelleme: Çarşamba, 26 Ağustos 2020 11:22

Gösterim: 2228


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.