Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Türkiye Diyanet Vakfı, ihmihal, siyer ve meal derslerinin sınavlarında dereceye giren 11 öğrenciyi umre ziyaretiyle ödüllendirdi.
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Mütevelli Heyet 2. Başkanı Mazhar Bilgin, öğrencilerin uğurlanması dolayısıyla TDV genel merkezinde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, TDV yurtlarında kalan öğrencilerin hepsinin başarılı olduğunu söyledi.
Öğrencilere rehberlik eğitimi vermeye özen gösterdiklerini vurgulayan Bilgin, "İnanıyoruz ki bu milletin geleceği sizlersiniz. Bu ülkenin geleceğini inşa edecek olan üniversite gençliğimizdir" dedi.
Bilgin, sınavda başarılı olarak umre ziyaretiyle ödüllendirilen öğrencileri tebrik etti.
Vakfın bu yıl ilk kez düzenlediği sınava Ankara, Muğla, Afyon, Isparta, Kayseri, Konya, Bursa, Sakarya ve Kastamonu'daki 11 yurtta kalan ilahiyat ve İslami ilimler fakülteleri öğrencileri katıldı.
Dereceye giren 3 erkek 8 kız öğrenciyle kendi imkanlarıyla bu ekibe katılan 14 öğrenci, 2 hafta kutsal topraklarda kalacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: ETKİNLİKLER
Türkiye Diyanet Vakfı, ihmihal, siyer ve meal derslerinin sınavlarında dereceye giren 11 öğrenciyi umre ziyaretiyle ödüllendirdi.
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Mütevelli Heyet 2. Başkanı Mazhar Bilgin, öğrencilerin uğurlanması dolayısıyla TDV genel merkezinde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, TDV yurtlarında kalan öğrencilerin hepsinin başarılı olduğunu söyledi.
Öğrencilere rehberlik eğitimi vermeye özen gösterdiklerini vurgulayan Bilgin, "İnanıyoruz ki bu milletin geleceği sizlersiniz. Bu ülkenin geleceğini inşa edecek olan üniversite gençliğimizdir" dedi.
Bilgin, sınavda başarılı olarak umre ziyaretiyle ödüllendirilen öğrencileri tebrik etti.
Vakfın bu yıl ilk kez düzenlediği sınava Ankara, Muğla, Afyon, Isparta, Kayseri, Konya, Bursa, Sakarya ve Kastamonu'daki 11 yurtta kalan ilahiyat ve İslami ilimler fakülteleri öğrencileri katıldı.
Dereceye giren 3 erkek 8 kız öğrenciyle kendi imkanlarıyla bu ekibe katılan 14 öğrenci, 2 hafta kutsal topraklarda kalacak.
Son Güncelleme: Pazartesi, 26 Ocak 2015 14:16
Gösterim: 1144
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer, “Teknoloji ithal ederek, cari açık problemini sürekli yaşayarak, orta gelir tuzağına takılı kalarak 21. yüzyılın rekabet koşullarında ayakta kalmamız mümkün değil” dedi.
TÜSİAD, ‘Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik’ eğitiminin önemini ve bu alanda iş gücüne duyulan ihtiyacı vurgulamak amacıyla zirve düzenledi. Ekonomik gelişmişlik ve kalkınma seviyesi ile inovasyon ve teknoloji yaratma kapasitesi arasında doğru orantılı bir ilişki olduğunu vurgulayan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer, “Teknoloji ithal ederek, cari açık problemini sürekli yaşayarak, orta gelir tuzağına takılı kalarak 21. yüzyılın rekabet koşullarında ayakta kalmamız mümkün değil” dedi.
TÜSİAD, Samsung ana sponsorluğunda, Kibar Holding, Koç Holding ve Siemens sponsorlukları, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası ve Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası’nın destekleriyle ‘Science, Tecnology, Engineering, Mathematics (STEM) / Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik’ eğitiminin önemini ve bu alanda iş gücüne duyulan ihtiyacı vurgulamak amacıyla zirve düzenledi. TÜSİAD, “STEM Alanında Eğitim Almış İşgücüne Yönelik Talep ve Beklentiler Araştırması” adını taşıyan çalışmayla, Türkiye’de iş dünyasının STEM alanlarında eğitim almış iş gücüne olan talebinin tespit edilerek, STEM işgücüne yönelik beklentilerinin ve değerlendirmelerinin ortaya çıkartılmasını amaçlıyor.
İnsana yatırım yapan, bilim ve teknoloji üreten ülkelerin ekonomik büyümelerini de sürdürülebilir hale getirmeyi başardığını söyleyen Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer, ekonomik gelişmişlik ve kalkınma seviyesi ile inovasyon ve teknoloji yaratma kapasitesi arasında doğru orantılı bir ilişki olduğunu vurguladı. Dinçer, Sanayi Strateji Belgesi’nde de sanayinin rekabet edebilirliğinin ve verimliliğinin yükseltilmesi, dünya ihracatından daha fazla pay alacak şekilde yüksek katma değerli ve ileri teknolojili ürünlerin üretilmesinin bir vizyon olarak ortaya konduğunu anımsatarak, “Teknoloji ithal ederek, cari açık problemini sürekli yaşayarak, orta gelir tuzağına takılı kalarak 21. yüzyılın rekabet koşullarında ayakta kalmamız mümkün değil” dedi. Dinçer ayrıca, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme ve kalkınma için en büyük itici gücünün insan gücü olduğunu sözlerine ekledi.
ÖZEL, KAMU VE EĞİTİM KURUMLARI İŞBİRLİĞİ ARTMALI
2041 yılında çalışma çağındaki nüfusumuzun 65 milyona ulaşmasının beklendiğini, bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirilebilmesi için ne yapılması gerektiğinin aslında çok açık ve net olduğunu belirten Haluk Dinçer, konuşmasına şöyle devam ediyor: “Eğitimin, kalkınmanın en temel taşıyıcı unsuru olduğunun altını her zaman kuvvetle çiziyoruz. Bugün ise, özel olarak, ‘Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik’, yani İngilizce kısaltmasıyla ‘STEM’ konusunda eğitimin ve STEM iş gücünün önemini vurgulamak istiyoruz. Çünkü STEM eğitimi ve iş gücü, bilgi ekonomisinin olmazsa olmazı. Uluslararası karşılaştırmalara baktığımızda, öğrencilerimizin fen ve matematik becerilerinin geride kaldığını görüyoruz. Ülke olarak, inovasyon ve rekabetçilik endekslerinde de iyi bir konumda sayılmayız. Hem eğitimin niteliğinin yükseltilmesi hem de teknoloji ve inovasyon kabiliyetinin gelişmesi için enerjimizi, kaynaklarımızı STEM alanına odaklamanın çok doğru bir tercih olacağına inanıyoruz.”
Haluk Dinçer, fen, matematik, mühendislik ve teknoloji alanlarının birbirinden tamamen bağımsız ele alınmasının eksik bir yaklaşım olacağı görüşünü paylaştı. STEM’in hayatla doğrudan ilişkisini öğrencilerin zihinlerinde canlandırabilmek için sadece eğitimcilere değil, iş dünyasına da önemli görevler düştüğüne dikkat çeken Dinçer bu konuda yapılan çalışmalara değinerek, “Ancak yapılanlar ile yetinmek mümkün değil. STEM bilgisinin iş hayatında ne şekilde karşılık bulduğunu uygulamalı biçimde gösterebilirsek öğrencilerin STEM'e ilgilerini de artırabiliriz. Özel sektör-eğitim kurumları-kamu kesimi arasındaki işbirliği fırsatlarının geliştirilmesi STEM alanında görev yapan eğitimcilerimizin de güncel bilgiye erişimini kolaylaştırarak eğitimin kalitesine olumlu yansıyacaktır” diye konuştu.
TEKNOLOJİ ÜRETMEYEN VARLIĞINI SÜRDÜREMEZ
Bilginin artık, üretim süreçlerinde bir destek unsuru değil, bizzat üretimin itici ve yaratıcı gücünü oluşturduğunu söyleyen TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Bilgi Toplumu, Bit ve İnovasyon Komisyonu Başkanı Esin Güral Argat, Türkiye’nin ilk 10 ekonomi arasında olma hedefini gerçekleştirmesinde en temel ve öncelikli unsurun bilgi ekonomisine geçmemizi sağlayacak temel politikaların oluşturulması gerektiğini ifade etti. “Küresel ve yüksek rekabetin varolduğu dünya pazarlarında, daha zorlayıcı rakiplere karşı üretim yapmak durumundayız” diyen Esin Güral Argat, inovasyon ve teknolojide yetkinleşen, katma değeri yüksek ürün ve hizmetleri üreten ülkelerin, dünya ekonomisinde belirgin olarak ayrıştığını vurguladı. Türkiye artık teknolojiyi üreten ve katma değerli üretim süreçlerine dayalı ürünlere sahip ülke durumuna gelmek zorunda olduğunun altını çizen Argat, “Bunu sağlamak için de sürekli olarak yeni üretim teknolojilerini, yeni iş modellerini geliştirmeye ihtiyacımız var. Kendini yenileyemeyen, çevik olamayan firmalar maalesef uzun ömürlü olamıyor. Küresel rekabet ve varolmayı deneyimleyen bir sanayici olarak çok net söylüyorum bilgiyi ve teknolojiyi üretemeyenin şimdiden sonraki dünyada varlığını sürdürebilmesi çok zor. Üretim alanında yenilikçi olabilmenin motoru, bilgi normlarında yetiştirilmiş nitelikli insan kaynağıdır. İnanıyorum ki, STEM becerilerine yapılacak yatırım, bireylerin kişisel gelişimini, daha iyi işlere ulaşmasını ve de daha iyi bir yaşam sürmesini sağlayacak. Öte yandan, ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasında da önemli bir ivme kazandıracaktır” diye konuştu.
STEM MEZUNLARINA İHTİYAÇ ARTACAK
Ar-Ge direktörleri, İK direktörleri ve STEM mezunu olup STEM alanında veya alan dışında çalışanlar ile yapılan görüşmelere dayanan bu araştırma sonucunda ortaya çıkan sonuçlar şöyle:
• Şirketlerde STEM mezunu çalışan oranı %19’dur. 150’den fazla çalışanı olan şirketlerde STEM alanlarından mezun çalışanların oranı, daha az sayıda çalışanı olan şirketlere kıyasla daha yüksektir. İmalat ve hizmet sektörlerinde STEM alanlarından mezun çalışanların oranı, perakende sektörüne kıyasla daha fazladır. İmalat sanayiinde ve 150’den fazla çalışanı olan şirketlerde STEM mezunlarını STEM alanlarında değerlendirme oranı daha yüksektir.
• İK direktörlerine göre, STEM alanları dışına kayan STEM mezunlarında “eğitim, kariyer ve toplumsal statü” unsurları etkili oluyor. STEM mezunu olup STEM alanları dışında çalışanlar, temel motivasyonları olarak “ücret memnuniyeti ve toplumsal statü” unsurlarını daha fazla vurguluyor. Hem İK direktörleri hem de STEM mezunları, şirketlerde STEM mezunlarının düzenli olarak üst düzey pozisyonlarda görevlendirildiğini belirtiyor.
• İK direktörlerinin verdiği bilgiye göre, STEM mezunları arasında STEM alanlarında görev yapanların maaşları, STEM alanı dışında görev yapanlara göre her kademede (giriş-uzmanlık-orta kademe yönetici-üst kademe yönetici) daha yüksek. Özellikle üst kademe yönetici konumunda %34 oranında daha fazla.
• İK direktörlerinin %57’si, 5 yıl içinde STEM alanındaki iş gücü talebinin artacağını düşünmektedir. Özellikle 150’den fazla çalışanı olan şirketlerde ve imalat sektöründe talebin artacağını söyleyen İK direktörlerinin oranı yüksektir (sırasıyla %68 ve %66). STEM mezunlarına ihtiyaç duyulan alanlar özellikle AR-GE, uygulama danışmanlığı ve teknisyenlik olarak belirtilmektedir.
• STEM alanında çalışanların %68’i STEM mezunlarına olan talebin kendi mezun oldukları zamana (yaklaşık 8 yıl öncesine) göre arttığını belirtmektedir. Bu artış aynı zamanda ücret ve sosyal imkânlarda da iyileşme getirmiş durumdadır. Yine benzer şekilde, STEM alanında çalışanların %68’i önümüzdeki 5 yıl içinde STEM mezunlarına olan talebin artacağını belirtmektedir.
• STEM alanları ile ilgili olarak tespit edilen en temel riskler; “STEM mezunlarının endüstrinin beklentilerini karşılaması”, “STEM mezunlarının kendi alanlarına uygun iş bulması” ve “STEM alanında nitelikli iş gücü açığı” hususlarındadır. Bu 3 unsurda İK direktörlerinin yaklaşık %30’u, STEM alanında çalışanların ise %40’a yakını olumlu görüş belirtmemektedir. Oysa ki bu alanlarda gelişim sağlanması gerektiği, bu araştırma kapsamında görüşülen tüm hedef kitlelerin çok net belirttiği bir tespittir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: ETKİNLİKLER
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer, “Teknoloji ithal ederek, cari açık problemini sürekli yaşayarak, orta gelir tuzağına takılı kalarak 21. yüzyılın rekabet koşullarında ayakta kalmamız mümkün değil” dedi.
TÜSİAD, ‘Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik’ eğitiminin önemini ve bu alanda iş gücüne duyulan ihtiyacı vurgulamak amacıyla zirve düzenledi. Ekonomik gelişmişlik ve kalkınma seviyesi ile inovasyon ve teknoloji yaratma kapasitesi arasında doğru orantılı bir ilişki olduğunu vurgulayan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer, “Teknoloji ithal ederek, cari açık problemini sürekli yaşayarak, orta gelir tuzağına takılı kalarak 21. yüzyılın rekabet koşullarında ayakta kalmamız mümkün değil” dedi.
TÜSİAD, Samsung ana sponsorluğunda, Kibar Holding, Koç Holding ve Siemens sponsorlukları, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası ve Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası’nın destekleriyle ‘Science, Tecnology, Engineering, Mathematics (STEM) / Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik’ eğitiminin önemini ve bu alanda iş gücüne duyulan ihtiyacı vurgulamak amacıyla zirve düzenledi. TÜSİAD, “STEM Alanında Eğitim Almış İşgücüne Yönelik Talep ve Beklentiler Araştırması” adını taşıyan çalışmayla, Türkiye’de iş dünyasının STEM alanlarında eğitim almış iş gücüne olan talebinin tespit edilerek, STEM işgücüne yönelik beklentilerinin ve değerlendirmelerinin ortaya çıkartılmasını amaçlıyor.
İnsana yatırım yapan, bilim ve teknoloji üreten ülkelerin ekonomik büyümelerini de sürdürülebilir hale getirmeyi başardığını söyleyen Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer, ekonomik gelişmişlik ve kalkınma seviyesi ile inovasyon ve teknoloji yaratma kapasitesi arasında doğru orantılı bir ilişki olduğunu vurguladı. Dinçer, Sanayi Strateji Belgesi’nde de sanayinin rekabet edebilirliğinin ve verimliliğinin yükseltilmesi, dünya ihracatından daha fazla pay alacak şekilde yüksek katma değerli ve ileri teknolojili ürünlerin üretilmesinin bir vizyon olarak ortaya konduğunu anımsatarak, “Teknoloji ithal ederek, cari açık problemini sürekli yaşayarak, orta gelir tuzağına takılı kalarak 21. yüzyılın rekabet koşullarında ayakta kalmamız mümkün değil” dedi. Dinçer ayrıca, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme ve kalkınma için en büyük itici gücünün insan gücü olduğunu sözlerine ekledi.
ÖZEL, KAMU VE EĞİTİM KURUMLARI İŞBİRLİĞİ ARTMALI
2041 yılında çalışma çağındaki nüfusumuzun 65 milyona ulaşmasının beklendiğini, bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirilebilmesi için ne yapılması gerektiğinin aslında çok açık ve net olduğunu belirten Haluk Dinçer, konuşmasına şöyle devam ediyor: “Eğitimin, kalkınmanın en temel taşıyıcı unsuru olduğunun altını her zaman kuvvetle çiziyoruz. Bugün ise, özel olarak, ‘Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik’, yani İngilizce kısaltmasıyla ‘STEM’ konusunda eğitimin ve STEM iş gücünün önemini vurgulamak istiyoruz. Çünkü STEM eğitimi ve iş gücü, bilgi ekonomisinin olmazsa olmazı. Uluslararası karşılaştırmalara baktığımızda, öğrencilerimizin fen ve matematik becerilerinin geride kaldığını görüyoruz. Ülke olarak, inovasyon ve rekabetçilik endekslerinde de iyi bir konumda sayılmayız. Hem eğitimin niteliğinin yükseltilmesi hem de teknoloji ve inovasyon kabiliyetinin gelişmesi için enerjimizi, kaynaklarımızı STEM alanına odaklamanın çok doğru bir tercih olacağına inanıyoruz.”
Haluk Dinçer, fen, matematik, mühendislik ve teknoloji alanlarının birbirinden tamamen bağımsız ele alınmasının eksik bir yaklaşım olacağı görüşünü paylaştı. STEM’in hayatla doğrudan ilişkisini öğrencilerin zihinlerinde canlandırabilmek için sadece eğitimcilere değil, iş dünyasına da önemli görevler düştüğüne dikkat çeken Dinçer bu konuda yapılan çalışmalara değinerek, “Ancak yapılanlar ile yetinmek mümkün değil. STEM bilgisinin iş hayatında ne şekilde karşılık bulduğunu uygulamalı biçimde gösterebilirsek öğrencilerin STEM'e ilgilerini de artırabiliriz. Özel sektör-eğitim kurumları-kamu kesimi arasındaki işbirliği fırsatlarının geliştirilmesi STEM alanında görev yapan eğitimcilerimizin de güncel bilgiye erişimini kolaylaştırarak eğitimin kalitesine olumlu yansıyacaktır” diye konuştu.
TEKNOLOJİ ÜRETMEYEN VARLIĞINI SÜRDÜREMEZ
Bilginin artık, üretim süreçlerinde bir destek unsuru değil, bizzat üretimin itici ve yaratıcı gücünü oluşturduğunu söyleyen TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Bilgi Toplumu, Bit ve İnovasyon Komisyonu Başkanı Esin Güral Argat, Türkiye’nin ilk 10 ekonomi arasında olma hedefini gerçekleştirmesinde en temel ve öncelikli unsurun bilgi ekonomisine geçmemizi sağlayacak temel politikaların oluşturulması gerektiğini ifade etti. “Küresel ve yüksek rekabetin varolduğu dünya pazarlarında, daha zorlayıcı rakiplere karşı üretim yapmak durumundayız” diyen Esin Güral Argat, inovasyon ve teknolojide yetkinleşen, katma değeri yüksek ürün ve hizmetleri üreten ülkelerin, dünya ekonomisinde belirgin olarak ayrıştığını vurguladı. Türkiye artık teknolojiyi üreten ve katma değerli üretim süreçlerine dayalı ürünlere sahip ülke durumuna gelmek zorunda olduğunun altını çizen Argat, “Bunu sağlamak için de sürekli olarak yeni üretim teknolojilerini, yeni iş modellerini geliştirmeye ihtiyacımız var. Kendini yenileyemeyen, çevik olamayan firmalar maalesef uzun ömürlü olamıyor. Küresel rekabet ve varolmayı deneyimleyen bir sanayici olarak çok net söylüyorum bilgiyi ve teknolojiyi üretemeyenin şimdiden sonraki dünyada varlığını sürdürebilmesi çok zor. Üretim alanında yenilikçi olabilmenin motoru, bilgi normlarında yetiştirilmiş nitelikli insan kaynağıdır. İnanıyorum ki, STEM becerilerine yapılacak yatırım, bireylerin kişisel gelişimini, daha iyi işlere ulaşmasını ve de daha iyi bir yaşam sürmesini sağlayacak. Öte yandan, ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasında da önemli bir ivme kazandıracaktır” diye konuştu.
STEM MEZUNLARINA İHTİYAÇ ARTACAK
Ar-Ge direktörleri, İK direktörleri ve STEM mezunu olup STEM alanında veya alan dışında çalışanlar ile yapılan görüşmelere dayanan bu araştırma sonucunda ortaya çıkan sonuçlar şöyle:
• Şirketlerde STEM mezunu çalışan oranı %19’dur. 150’den fazla çalışanı olan şirketlerde STEM alanlarından mezun çalışanların oranı, daha az sayıda çalışanı olan şirketlere kıyasla daha yüksektir. İmalat ve hizmet sektörlerinde STEM alanlarından mezun çalışanların oranı, perakende sektörüne kıyasla daha fazladır. İmalat sanayiinde ve 150’den fazla çalışanı olan şirketlerde STEM mezunlarını STEM alanlarında değerlendirme oranı daha yüksektir.
• İK direktörlerine göre, STEM alanları dışına kayan STEM mezunlarında “eğitim, kariyer ve toplumsal statü” unsurları etkili oluyor. STEM mezunu olup STEM alanları dışında çalışanlar, temel motivasyonları olarak “ücret memnuniyeti ve toplumsal statü” unsurlarını daha fazla vurguluyor. Hem İK direktörleri hem de STEM mezunları, şirketlerde STEM mezunlarının düzenli olarak üst düzey pozisyonlarda görevlendirildiğini belirtiyor.
• İK direktörlerinin verdiği bilgiye göre, STEM mezunları arasında STEM alanlarında görev yapanların maaşları, STEM alanı dışında görev yapanlara göre her kademede (giriş-uzmanlık-orta kademe yönetici-üst kademe yönetici) daha yüksek. Özellikle üst kademe yönetici konumunda %34 oranında daha fazla.
• İK direktörlerinin %57’si, 5 yıl içinde STEM alanındaki iş gücü talebinin artacağını düşünmektedir. Özellikle 150’den fazla çalışanı olan şirketlerde ve imalat sektöründe talebin artacağını söyleyen İK direktörlerinin oranı yüksektir (sırasıyla %68 ve %66). STEM mezunlarına ihtiyaç duyulan alanlar özellikle AR-GE, uygulama danışmanlığı ve teknisyenlik olarak belirtilmektedir.
• STEM alanında çalışanların %68’i STEM mezunlarına olan talebin kendi mezun oldukları zamana (yaklaşık 8 yıl öncesine) göre arttığını belirtmektedir. Bu artış aynı zamanda ücret ve sosyal imkânlarda da iyileşme getirmiş durumdadır. Yine benzer şekilde, STEM alanında çalışanların %68’i önümüzdeki 5 yıl içinde STEM mezunlarına olan talebin artacağını belirtmektedir.
• STEM alanları ile ilgili olarak tespit edilen en temel riskler; “STEM mezunlarının endüstrinin beklentilerini karşılaması”, “STEM mezunlarının kendi alanlarına uygun iş bulması” ve “STEM alanında nitelikli iş gücü açığı” hususlarındadır. Bu 3 unsurda İK direktörlerinin yaklaşık %30’u, STEM alanında çalışanların ise %40’a yakını olumlu görüş belirtmemektedir. Oysa ki bu alanlarda gelişim sağlanması gerektiği, bu araştırma kapsamında görüşülen tüm hedef kitlelerin çok net belirttiği bir tespittir.
Son Güncelleme: Cuma, 23 Ocak 2015 10:56
Gösterim: 2416
MEB, lise ve yaygın eğitim kurumları öğrencileri arasında “Çanakkale Ruhu Ve Gençlik” konulu kompozisyon yarışması düzenliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, Birlik Vakfı Ve Milli Türk Talebe Birliği Federasyonu iş birliğinde lise ve yaygın eğitim kurumları öğrencileri arasında “Çanakkale Ruhu Ve Gençlik” konulu kompozisyon yarışması düzenleyecek.
Çanakkale Zaferinin 100. yılı anısına düzenlenecek “Çanakkale Ruhu Ve Gençlik” konulu kompozisyon yarışmasına lise ve yaygın eğitim kurumları öğrencileri katılabilecek. 16 Ocak’ta başlayan başvurular 13 Şubat 2015 tarihine kadar yapılabilecek.
Yarışmada dereceye girenlere aşağıdaki ödüller verilecektir
Türkiye Birincisi: Sony Fit E Svf1532tstb Ceu Notebook
Türkiye İkincisi: Sony Fit E Svf1521sstw Ceu Notebook
Türkiye Üçüncüsü: Sony Fit E Svf1521nstb Ceu Notebook
Türkiye Dördüncüsü (Mansiyon): Nikon D3100 + 18-55mm Dx Kit Dijital Fotoğraf Makinesi , Nıkon Dslr Fotoğraf Makinesi Çantası
Türkiye Beşincisi (Mansiyon): Nikon D3100 + 18-55mm Dx Kit Dijital Fotoğraf Makinesi , Nıkon Dslr Fotoğraf Makinesi Çantası
Bölge Birincisi: APPLE ipad MD790TU/A AİR 64gb Wifi
Bölge İkincisi: APPLE ipad MD532TU/A mini 32gb Wifi
Bölge Üçüncüsü: APPLE iPad MD531TU/A mini 16GB WiFi
Bölge Dördüncüsü (Mansiyon): Samsung Galaxy Tab 3 SM-T210 8GB Wifi
Bölge Beşincisi (Mansiyon): Samsung Galaxy Tab 3 SM-T210 8GB Wifi
Ayrıca yarışmaya katılan tüm öğrencilere Millî Eğitim Bakanlığı’nın belirleyeceği birer kitap hediye edilecektir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: ETKİNLİKLER
MEB, lise ve yaygın eğitim kurumları öğrencileri arasında “Çanakkale Ruhu Ve Gençlik” konulu kompozisyon yarışması düzenliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, Birlik Vakfı Ve Milli Türk Talebe Birliği Federasyonu iş birliğinde lise ve yaygın eğitim kurumları öğrencileri arasında “Çanakkale Ruhu Ve Gençlik” konulu kompozisyon yarışması düzenleyecek.
Çanakkale Zaferinin 100. yılı anısına düzenlenecek “Çanakkale Ruhu Ve Gençlik” konulu kompozisyon yarışmasına lise ve yaygın eğitim kurumları öğrencileri katılabilecek. 16 Ocak’ta başlayan başvurular 13 Şubat 2015 tarihine kadar yapılabilecek.
Yarışmada dereceye girenlere aşağıdaki ödüller verilecektir
Türkiye Birincisi: Sony Fit E Svf1532tstb Ceu Notebook
Türkiye İkincisi: Sony Fit E Svf1521sstw Ceu Notebook
Türkiye Üçüncüsü: Sony Fit E Svf1521nstb Ceu Notebook
Türkiye Dördüncüsü (Mansiyon): Nikon D3100 + 18-55mm Dx Kit Dijital Fotoğraf Makinesi , Nıkon Dslr Fotoğraf Makinesi Çantası
Türkiye Beşincisi (Mansiyon): Nikon D3100 + 18-55mm Dx Kit Dijital Fotoğraf Makinesi , Nıkon Dslr Fotoğraf Makinesi Çantası
Bölge Birincisi: APPLE ipad MD790TU/A AİR 64gb Wifi
Bölge İkincisi: APPLE ipad MD532TU/A mini 32gb Wifi
Bölge Üçüncüsü: APPLE iPad MD531TU/A mini 16GB WiFi
Bölge Dördüncüsü (Mansiyon): Samsung Galaxy Tab 3 SM-T210 8GB Wifi
Bölge Beşincisi (Mansiyon): Samsung Galaxy Tab 3 SM-T210 8GB Wifi
Ayrıca yarışmaya katılan tüm öğrencilere Millî Eğitim Bakanlığı’nın belirleyeceği birer kitap hediye edilecektir.
Son Güncelleme: Perşembe, 22 Ocak 2015 18:31
Gösterim: 3208
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ağaç AŞ, "Her Çocuk Bir Fidandır" kampanyası ile öğrencilere karne hediyesi olarak fidan verecek.
Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre, doğa sevgisini aşılamak, sorumluluk bilincini geliştirmek, çevre duyarlılığı bilincini artırmak ve ağaç yetiştirmeyi öğretmek için öğrencilerle binlerce ağaca can verilecek.
İstanbul'da binlerce öğrenciyi kapsayan "Her Çocuk Bir Fidandır" kampanyası kapsamında, karnesini AĞAÇ AŞ'nin çiçek marketlerine getiren öğrencilere fidan verilecek. Ağaç fidanı alan öğrencilerin isimleri ve karneleri daha sonra internet sitesinde yayınlanacak.
Öğrencilere, hem saksıda hem de bahçede yetiştirilebilen fıstık çamı ve sedir ağaçları fidanları dağıtılacak.
Fidanların alınabileceği adresler şöyle:
Güzeltepe Mahallesi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı 33 numaradaki Alibeyköy Bahçe Market,
Emirgan Korusu'ndaki Emirgan Bahçe Market,
Florya Sosyal Tesisleri'ndeki Florya Bahçe Market,
Bağdat Caddesi Göztepe 60.Yıl Parkı'ndaki Göztepe Bahçe Market,
Beykoz'daki Hidiv Kasrı girişindeki Hidiv Bahçe Market,
Karacaahmet Mezarlığı'ndaki Karacaahmet Bahçe Market,
Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki Zincirlikuyu Bahçe Market,
Güllübağlar Mahallesi Okul Sokak 8 numaradaki Kurtköy Bahçe Market.
Üst Kategori: ROOT Kategori: ETKİNLİKLER
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ağaç AŞ, "Her Çocuk Bir Fidandır" kampanyası ile öğrencilere karne hediyesi olarak fidan verecek.
Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre, doğa sevgisini aşılamak, sorumluluk bilincini geliştirmek, çevre duyarlılığı bilincini artırmak ve ağaç yetiştirmeyi öğretmek için öğrencilerle binlerce ağaca can verilecek.
İstanbul'da binlerce öğrenciyi kapsayan "Her Çocuk Bir Fidandır" kampanyası kapsamında, karnesini AĞAÇ AŞ'nin çiçek marketlerine getiren öğrencilere fidan verilecek. Ağaç fidanı alan öğrencilerin isimleri ve karneleri daha sonra internet sitesinde yayınlanacak.
Öğrencilere, hem saksıda hem de bahçede yetiştirilebilen fıstık çamı ve sedir ağaçları fidanları dağıtılacak.
Fidanların alınabileceği adresler şöyle:
Güzeltepe Mahallesi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı 33 numaradaki Alibeyköy Bahçe Market,
Emirgan Korusu'ndaki Emirgan Bahçe Market,
Florya Sosyal Tesisleri'ndeki Florya Bahçe Market,
Bağdat Caddesi Göztepe 60.Yıl Parkı'ndaki Göztepe Bahçe Market,
Beykoz'daki Hidiv Kasrı girişindeki Hidiv Bahçe Market,
Karacaahmet Mezarlığı'ndaki Karacaahmet Bahçe Market,
Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki Zincirlikuyu Bahçe Market,
Güllübağlar Mahallesi Okul Sokak 8 numaradaki Kurtköy Bahçe Market.
Son Güncelleme: Cuma, 23 Ocak 2015 10:50
Gösterim: 1002
AB Ulusal Özel Okullar Birliği Derneği’nin (ECNAIS), 2015 yılı organizasyonu, Türkiye Özel Okullar Birliği’nin ev sahipliğinde Türkiye’de yapılacak.
AB Ulusal Özel Okullar Birliği Derneği’nin (ECNAIS), 2015 yılı organizasyonu, Türkiye Özel Okullar Birliği’nin ev sahipliğinde Türkiye’de yapılacak. Nisan ayında yapılacak organizasyonun konusunun özdeğerlendirme olduğunu söyleyen Türkiye Özel Okullar Birliği Eş Başkanı Yusuf Tavukçuoğlu, eğitim ve doğru insanı yetiştirmenin temelinde özeleştirinin olması gerektiğinden yola çıkarak böyle bir konu seçildiğini belirtti.
Ülkelerin eğitimle ilgili en gelişmiş sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu bir çatı olan Avrupa Birliği Ulusal Özel Okullar Birliği Derneği’ne (ECNAIS) 25 Ocak 2014’te üye olduklarını belirten Türkiye Özel Okullar Birliği Eş Başkanı Yusuf Tavukçuoğlu, birliğin farklı ülkelerde eğitimle ilgili yaşanan gelişmeler konusunda birbirlerini akademik anlamda desteklediklerini söyledi. ECNAIS’ın 22 üyesi olduğunu ifade eden Yusuf Tavukçuoğlu, birlik hakkında şu bilgileri verdi: “Birliğin toplantıları her yıl farklı bir ülkede gerçekleştiriliyor. Toplantıya ev sahipliği yapan ülkenin milli eğitimle ilgili üst düzey sorumlu kişileri, ülkenin eğitim öğretimiyle ilgili bilgiler veriyor. Daha sonra değişik ülkelerden gelen akademisyenlerin yaptığı sunumlarla program tamamlanıyor.” Tavukçuoğlu, Türkiye’de yapılacak toplantının konusunun özdeğerlendirme olduğunu, bu konunun bugüne kadar ilk kez ele alınacağını söyledi.
TÜRKİYE BÜYÜK BİR PAZAR
ECNAIS üyelerinin, Türkiye’de eğitimde bazı sıkıntılar yaşanmasına karşın, aynı zamanda gelişen büyük bir pazar olduğunun da farkında olduklarını dile getiren Yusuf Tavukçuoğlu, “Çünkü 17 milyon okuyan genç nüfus var. Bu birçok Avrupa ülkesinin nüfüsundan da fazla. Burada bazı sıkıntıların yaşanıyor olması normal. Biz oraya gittiğimizde yaşanan sıkıntıların yanı sıra, artık Türkiye’nin eğitim öğretimde birçok Avrupa ülkesinden hem teknolojik hem de diğer yönleriyle daha önde olduğunu ve öğretmen yetiştirme noktasında da daha ileride olduğunu söyledik. Buraya geldiklerinde bu söylediğimizi, yapacağımız çalışmalarla görecekler” diye konuştu. Tavukçuoğlu, yeni bir üye olmalarına rağmen gelecek toplantının Türkiye’de yapılmasına karar verilmesinde, 1000 okula hitap eden bir dernek olmalarının etkili olduğunu sözlerine ekledi.
TÜRKİYE’DEKİ OKULLAR ANLATILDI
Türkiye Özel Okullar Birliği, Avrupa Birliği Ulusal Özel Okullar Birlikleri Derneği (European Community National Association of Independent Schools-ECNAIS) tarafından 20-22 Kasım tarihlerinde Avusturya-Viyana’da “Farklılıkların Aynılaşmasından Nasıl Kaçınabiliriz?” temalı bir seminer düzenledi. Viyana’da Regina Otel’de gerçekleşen ve Türkiye Özel Okullar Birliği’ni temsilen Eş Başkan Yusuf Tavukçuoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Hayik Nişan, Erdoğan Bozdemir ile akademik danışman Dr. Jale Onur ve dernek müdürü Nalan Tuğ’un katıldığı seminerde Prof. Dr. İpek Gürkaynak, “Türkiye’de Okullarda ve Okullararası Farklılık: Olanaklar ve Kısıtlar” konusunda Türkiye adına konuşmacı olarak katıldı.
Açılış konuşmalarını Avusturya Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Beatrice Lukas ve ECNAIS adına Per Christenson ve Sofia Rice’ın yaptığı seminerin son gününde gerçekleşen Genel Kurul’da, dernek adına eş başkan Yusuf Tavukçuoğlu, derneğin faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
TOPLANTI TÜRKİYE’DE DÜZENLENECEK
15-18 Nisan 2015 tarihlerinde Türkiye’nin evsahipliği yapacağı ECNAIS organizasyonunun konusu “özdeğerlendirme” olarak belirlendi. Türkiye’de Suadiye Otel’de yapılacak organizasyona, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Almanya, Hollanda, Norveç, İsveç, Portekiz, İspanya, İsviçre, Fransa, İtalya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Polonya, İngiltere ve daha başka ECNAIS üyesi ülkelerin özel okul birlikleri dernekleri olmak üzere 150 özel okul temsilcisinin katılımı bekleniyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: ETKİNLİKLER
AB Ulusal Özel Okullar Birliği Derneği’nin (ECNAIS), 2015 yılı organizasyonu, Türkiye Özel Okullar Birliği’nin ev sahipliğinde Türkiye’de yapılacak.
AB Ulusal Özel Okullar Birliği Derneği’nin (ECNAIS), 2015 yılı organizasyonu, Türkiye Özel Okullar Birliği’nin ev sahipliğinde Türkiye’de yapılacak. Nisan ayında yapılacak organizasyonun konusunun özdeğerlendirme olduğunu söyleyen Türkiye Özel Okullar Birliği Eş Başkanı Yusuf Tavukçuoğlu, eğitim ve doğru insanı yetiştirmenin temelinde özeleştirinin olması gerektiğinden yola çıkarak böyle bir konu seçildiğini belirtti.
Ülkelerin eğitimle ilgili en gelişmiş sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu bir çatı olan Avrupa Birliği Ulusal Özel Okullar Birliği Derneği’ne (ECNAIS) 25 Ocak 2014’te üye olduklarını belirten Türkiye Özel Okullar Birliği Eş Başkanı Yusuf Tavukçuoğlu, birliğin farklı ülkelerde eğitimle ilgili yaşanan gelişmeler konusunda birbirlerini akademik anlamda desteklediklerini söyledi. ECNAIS’ın 22 üyesi olduğunu ifade eden Yusuf Tavukçuoğlu, birlik hakkında şu bilgileri verdi: “Birliğin toplantıları her yıl farklı bir ülkede gerçekleştiriliyor. Toplantıya ev sahipliği yapan ülkenin milli eğitimle ilgili üst düzey sorumlu kişileri, ülkenin eğitim öğretimiyle ilgili bilgiler veriyor. Daha sonra değişik ülkelerden gelen akademisyenlerin yaptığı sunumlarla program tamamlanıyor.” Tavukçuoğlu, Türkiye’de yapılacak toplantının konusunun özdeğerlendirme olduğunu, bu konunun bugüne kadar ilk kez ele alınacağını söyledi.
TÜRKİYE BÜYÜK BİR PAZAR
ECNAIS üyelerinin, Türkiye’de eğitimde bazı sıkıntılar yaşanmasına karşın, aynı zamanda gelişen büyük bir pazar olduğunun da farkında olduklarını dile getiren Yusuf Tavukçuoğlu, “Çünkü 17 milyon okuyan genç nüfus var. Bu birçok Avrupa ülkesinin nüfüsundan da fazla. Burada bazı sıkıntıların yaşanıyor olması normal. Biz oraya gittiğimizde yaşanan sıkıntıların yanı sıra, artık Türkiye’nin eğitim öğretimde birçok Avrupa ülkesinden hem teknolojik hem de diğer yönleriyle daha önde olduğunu ve öğretmen yetiştirme noktasında da daha ileride olduğunu söyledik. Buraya geldiklerinde bu söylediğimizi, yapacağımız çalışmalarla görecekler” diye konuştu. Tavukçuoğlu, yeni bir üye olmalarına rağmen gelecek toplantının Türkiye’de yapılmasına karar verilmesinde, 1000 okula hitap eden bir dernek olmalarının etkili olduğunu sözlerine ekledi.
TÜRKİYE’DEKİ OKULLAR ANLATILDI
Türkiye Özel Okullar Birliği, Avrupa Birliği Ulusal Özel Okullar Birlikleri Derneği (European Community National Association of Independent Schools-ECNAIS) tarafından 20-22 Kasım tarihlerinde Avusturya-Viyana’da “Farklılıkların Aynılaşmasından Nasıl Kaçınabiliriz?” temalı bir seminer düzenledi. Viyana’da Regina Otel’de gerçekleşen ve Türkiye Özel Okullar Birliği’ni temsilen Eş Başkan Yusuf Tavukçuoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Hayik Nişan, Erdoğan Bozdemir ile akademik danışman Dr. Jale Onur ve dernek müdürü Nalan Tuğ’un katıldığı seminerde Prof. Dr. İpek Gürkaynak, “Türkiye’de Okullarda ve Okullararası Farklılık: Olanaklar ve Kısıtlar” konusunda Türkiye adına konuşmacı olarak katıldı.
Açılış konuşmalarını Avusturya Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Beatrice Lukas ve ECNAIS adına Per Christenson ve Sofia Rice’ın yaptığı seminerin son gününde gerçekleşen Genel Kurul’da, dernek adına eş başkan Yusuf Tavukçuoğlu, derneğin faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
TOPLANTI TÜRKİYE’DE DÜZENLENECEK
15-18 Nisan 2015 tarihlerinde Türkiye’nin evsahipliği yapacağı ECNAIS organizasyonunun konusu “özdeğerlendirme” olarak belirlendi. Türkiye’de Suadiye Otel’de yapılacak organizasyona, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Almanya, Hollanda, Norveç, İsveç, Portekiz, İspanya, İsviçre, Fransa, İtalya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Polonya, İngiltere ve daha başka ECNAIS üyesi ülkelerin özel okul birlikleri dernekleri olmak üzere 150 özel okul temsilcisinin katılımı bekleniyor.
Son Güncelleme: Cuma, 16 Ocak 2015 11:01
Gösterim: 1256