Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

60 yılı geride bırakan İstanbul Kültür Üniversitesi 16 bin 700 öğrencisiyle Türk yükseköğretimine yönveren kurumlar arasında yer alıyor. Salgın döneminde yoğulaşan uzaktan eğitim sürecini İKÜ-CATS ile öğrenciler için avantaja çevirdiklerini belirten İstanbul Kültür Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nihal Sarıer, üniversitenin bilimden sanata, iş ve staj olanaklarından spora sunduğu olanakları artı eğitim'e anlattı.

nihal_sarierÜniversitenizin öne çıkan özellikleri hakkında neler söyleyebilirsiniz? Öğrenciler neden sizi tercih etmeliler?
İstanbul Kültür Üniversitesi, ülkemizin en eski özel öğretim kurumlarından biri olan ve 60 yıllık deneyimi ile parlak bir geçmişe sahip Kültür Koleji Vakfı (KEV) tarafından 1997 yılında kurulmuştur. Üniversitemiz yükseköğretimde 23 yılını geride bırakmış köklü bir eğitim-öğretim kurumu olarak, kuşaktan kuşağa geçen bir eğitim hizmetinin sembolü olmanın yanı sıra ulusal, evrensel ve çağdaş değerler doğrultusunda uluslararası ölçütlerde eğitim, öğretim ve araştırma faaliyetlerini sürdüren bir kurumdur.
Üniversitemizin önemli özelliklerinin başında üstün nitelikli bir akademik ve idari kadroya sahip olması gelmektedir. Üniversitemizin dinamik ve deneyimli akademik kadrosunda yaklaşık 900 öğretim üyesi ve öğretim üye yardımcısı görev yapmaktadır. Akademik kadromuz, alana özgü bilgi ve becerileri öğrencilerimize kazandırmakta, mesleki ve bilimsel deneyimlerini, çalışmalarını öğrencilerimize aktarmaktadır.
Günümüz üniversiteleri, öğrencilerini akademik anlamda eğitirken diğer yandan da sosyal ve kültürel açıdan gelişimlerini desteklemelidir. Öğrencilere üniversite deneyimlerinin ilk gününden itibaren yaşam boyu her alanda yardımcı ve destek olacak Öğrenci Yaşam, Kariyer, Mezun ve Danışma Birimimiz (Kültür Noktası) bulunmaktadır. Öğrencilerimize verdiğimiz değer ve önemin bir göstergesi olarak kurulan bu birim, üniversitemizde öğrenimine devam etmekte olan önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesindeki tüm öğrencilerimize ve genç mezunlarımıza yaşamları boyunca hizmet verecek teknik ve örgütsel yapıya sahiptir. Bu birimin çatısı altında 86 öğrenci kulübü faaliyetlerini sürdürmekte, iş dünyası ile ilişkiler sağlanmakta, mezunlarla yakın iletişimde bulunulmaktadır. Öğrencilerimiz, Üniversitenin Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı bünyesinde bulunan doktor ve psikologlardan ücretsiz olarak yararlanabilmektedir. Ayrıca, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Merkezi’nde öğrencilerimize hizmet verilmektedir.
Üniversitemizin öğrencilerine sunduğu diğer bir olanak uluslararası deneyim elde edebilmeleridir. Uluslararası İlişkiler Birimimiz yurtiçi ve yurtdışı kuruluşlarla çok yönlü işbirlikleri yapıp, bilimsel ve kültürel zenginlikleri paylaşarak; akademik, sosyal ve kültürel gelişmelere katkı sağlamaktadır. Üniversitemiz uluslararası öğrenciler tarafından tercih edilmektedir. Halen 1000’i aşkın yabancı öğrencimiz bulunmakta, böylece üniversitede yurtiçi ve yurtdışından gelen öğrencilerin mesleki, bilimsel ve kültürel etkileşimi sağlanmaktadır. Öte yandan, Erasmus+ Programı kapsamında, öğrencilerimiz yurt dışında öğrenim görerek veya staj yaparak Avrupa’daki Üniversitelerde bir ya da iki dönem öğrenim görme, iş yerlerinde staj yapma olanağına sahip oluyorlar.
İKÜ’de ayrıca 2016-2017 öğretim yılı içinde Teknoloji Proje Destek Birimi (TPDB) faaliyetlerine başlamıştır. Öğrencilerimiz bu birimde bireysel olarak ya da grup halinde proje çalışmaları yapabilmekte, buluşlarını faydalı ürüne ve hatta patente dönüştürme imkânına sahip olabilmektedir. Her yıl, üniversite içinden ve dışından gelen öğrencilerin katılabileceği ödüllü buluş yarışmaları düzenlenmektedir.

ikuİKÜ-CATS İLE UZAKTAN EĞİTİM
Teknolojideki gelişmeler öğrenme ortamlarını, yöntemlerini değiştiriyor. Buna bağlı olarak mezun profilinde de yeni bir dönemden bahsediliyor. Üniversite olarak bu yeni döneme nasıl uyum sağlıyorsunuz? Bu alanda gerçekleştirdiklerinizden bahsedebilir misiniz?
Teknolojideki değişim, eğitimde zaman ve mekân kavramlarına bağımlılığın azalmasına, eğitim-öğretim ve bilimsel çalışma olanaklarına erişilebilirliğin anahtar kelime olarak üniversite yaşantısına girmesine yol açıyor. Bunu salgın sürecinde de ilköğretimden yükseköğretime tüm eğitim-öğretim kurumları deneyimledi. Bu noktada, eğitimin dijital platformlar ve yazılımlar tarafından desteklendiği, hatta dijital platformlara önemli ölçüde taşındığı bir dönemde yaşıyoruz.
Üniversitemizde uzaktan eğitim platformu olarak, 21. yüzyılın öğrenim gereksinimlerini karşılayan araçlara sahip bir öğrenim yönetim sistemi olan İKÜ-CATS ( İKÜ-Computer Aided Training and Educational Services) kullanılmaktadır. Stanford Üniversitesinin ve MIT'nin kullandığı Sakai LMS açık kaynak kodlu yazılım kullanılarak hazırlanan İKÜ-CATS, 2010 yılında öğrencilerimizin ve akademisyenlerimizin hizmetine sunulmuştur. CATS İstanbul Kültür Üniversitesi bünyesinde hem uzaktan eğitim programlarının yürütüldüğü uzaktan eğitim portali olarak, hem de örgün eğitimde açılan derslerde katılımcılar ve öğretim üyeleri arasında iletişimin sağlandığı, derslere ait materyallerin, ödevlerin, etkinliklerinin paylaşıldığı ortak platform olarak kullanılmaktadır.10 yıl önce 450 öğrenci ve 22 dersin İKÜ-CAT kullanımı ile başladığımız dijital eğitim çalışmalarımıza; bugün yaklaşık 13 bin öğrencinin katıldığı, 3000'i aşkın senkron ve asenkron dersle devam ediyor, her geçen gün daha da ileriye taşımak için çalışmalarımızı hem teknik olanakların geliştirilmesi, hem de ders içerikleri ile derslerin sunum tekniklerinin dijital çağın olanaklarından yararlanarak geliştirilmesi şekilde sürdürüyoruz.
Örgün (yüz yüze yapılan) derslerin pek çoğunda destek olarak kullanılmasının yanı sıra bazı derslerimiz tamamen uzaktan eğitimle 6 yıldır İKÜ-CATS üzerinden verilmektedir. 2011-2012 akademik yılında kurulan Uzaktan Eğitim Araştırma ve Uygulama merkezi UZEMER, CATS platformu üzerinden hizmet vermektedir. Uzaktan eğitimle verilen Yüksek Lisans programları ve örgün eğitimde uzaktan eğitimle verilen zorunlu dersler de bu platform kullanılarak öğrencilere ulaştırılmaktadır. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Türkçe, İngilizce, Bilgisayar Bilimlerine Giriş dersleri Uzaktan Öğretim Yürütme Kurulu görev ve sorumluluğunda olmak üzere CATS platformu üzerinden uzaktan yürütülmektedir. Ayrıca yine bu platformda Uzaktan Yüksek Lisans programlarımız yürütülmektedir.
ikuEğitimde teknoloji kullanımının yaygınlaşması, öğretimin zaman ve mekândan bağımsız hale gelmesi, daha üretken, araştırmacı, problem çözme yeteneği ve dijital okuryazarlığı gelişmiş mezun profilleri oluşacaktır. Biz de üniversitemiz müfredatında dijital dönüşüm adını verdiğimiz bir yaklaşımla yalnızca altyapı olanaklarımızla değil, ders içeriklerimizi de güncelliyoruz. Öğrencilerimize dijital çağın gerekliliklerine göre ister fen bilimleri ister sosyal bilim alanlarında öğrenim görsünler yazılım, kodlama, yapay zekâ gibi dersler veriyoruz ve önümüzdeki dönemde de bu derslerimizin sayısını artırmak üzere yaklaşık iki yıldır çalışıyoruz.

86 ÖĞRENCİ KULÜBÜ İLE KÜLTÜR-SANAT-SPOR
Üniversitenin kampüslerindeki sosyal, kültürel ve sportif imkânlar hakkında bilgi verebilir misiniz? Ayrıca öğrencilerinize sunduğunuz yurt ve burs olanaklarından bahsedebilir misiniz?
Bilimsel çalışmaların ve eğitim-öğretim faaliyetlerinin yürütüldüğü bir akademik merkez olmanın yanı sıra üniversitemiz, kültür, sanat, spor faaliyetlerinin de yoğun bir şekilde gerçekleştirildiği iklime ve geleneğe sahip. Ataköy Yerleşkemizde bulunan Akıngüç Oditoryumu ve Sanat Merkezimiz ile İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat Galerimiz (İKÜSAG), yıl boyunca sanatın farklı dallarından sanatçılar ve eserlerini ağırlayarak öğrencilerimiz, mezunlarımız, çevre sakinleri ve sanatseverler ile buluşturuyor. İKÜ’lü öğrenciler ders saatleri dışında bu etkinliklere katılmakta ve kampüs içerisindeki zamanlarını sanatla geçirmektedirler.
İstanbul Kültür Üniversitesi’nde isteyen her öğrenci, ilgi alanına giren öğrenci kulüplerine üye olabildiği gibi yeni ilgi alanlarına dönük kulüp oluşturmak için de girişimde bulunabilmektedir. Hâlihazırda 86 öğrenci kulübü üniversite bünyesinde faaliyet göstermektedir. Kültür-sanat faaliyetlerinin yanında spor da İKÜ’nün en çok önem verdiği konuların başında gelmektedir. Futbol, voleybol, rugby, yüzme, tenis vb. birçok dalda öğrencilerimizi sportif faaliyetlere katılmaları için teşvik ediyoruz ve bu faaliyetlerde başarı gösteren, okul takımımızda yer alan öğrencilerimizi burs ile ödüllendiriyoruz.

ikuUluslararası anlaşmalara ve değişim programlarına yönelik çalışmalarınızı aktarabilir misiniz? Öğrencileriniz bu imkânlardan nasıl yararlanıyorlar? Uluslararası alanda üniversitenizin hedeflerine yönelik neler söyleyebilirsiniz?
2018-2022 Stratejik Planımızda belirtildiği gibi İstanbul Kültür Üniversitesi'nin misyonu “Geleceğe yön verecek yetenekleri besleyen nitelikli bir öğretim vermek ve bilimsel, sanatsal, kültürel faaliyetleri artırmak” vizyonu ise “Öğretim, bilimsel araştırma ve topluma hizmet konularında ulusal ve uluslararası saygınlığı olan bir üniversite olmak” tır.
İKÜ Uluslararası İlişkiler Birimi, İstanbul Kültür Üniversitesi’nin uluslararası üniversite ve yükseköğrenim kurumları ile ikili ilişkilerini yürüten ve söz konusu ilişkilerin artırılmasına destek veren merkezdir. UİB ulusal ve uluslararası kurumlarla iletişimin, değişim hareketliliği sayılarının ve kalitesinin, uluslararası projelerle ilgili farkındalığın ve kurumiçi uluslararasılaşmanın artırılması yönünde çalışmaktadır. Bu noktada üniversite yerleşkelerinin de uluslararasılaşması odak noktalarımızın başında geliyor. Yerleşkelerimizde hem değişim programları ile misafir ettiğimi öğrenciler hem de tam zamanlı uluslararası öğrencilerimizle bu iklim yaratılmaktadır. Uluslararası öğrencilerimiz ile birlikte dersliklerimizde ve yerleşkelerimizde kültürel etkileşim artmaktadır. Değişim programları özelinde ise Erasmus+ Avrupa, İKÜ Dünya, İkili Anlaşmalar ve Avrupa Staj Konsorsiyumu ile uluslararasılaşma pratikleri sağlanmaktadır. Avrupa’nın 26 ülkesinden 124 partner üniversite ile 280’nin üzerindeki protokoller ve 4 farklı kıtada önde gelen üniversitelerle bilimsel ve kültürel işbirliği anlaşmalarımız bulunmaktadır. Öğrenciler anlaşmanın bulunduğu üniversitelerde dilerlerse bir veya iki akademik dönem boyunca öğrenim görebilmektedirler. Avrupa Staj Konsorsiyumu ise, eğitimin yanı sıra öğrencilerin uluslararası çalışma kültürüne sahip olabilmelerini ve nitelikli istihdam profiline uygun olarak profesyonel yaşamlarına başlamalarına olanak tanımaktadır.

Üniversitede gerçekleştirilen bilimsel çalışmalar ve bu konuda üniversitenin vizyonu hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bilimsel çalışmalara verilen destekler nelerdir?
Bilimsel araştırmalar konusunda niteliği ve üretkenliği temel alan vizyonumuz, Teknoloji ve Proje Destek Birimi (TPDB) ile pratiğe dönüştürülmektedir. TPDB, üniversitenin iç ve dış kaynaklı ulusal ve uluslararası araştırma ve geliştirme, girişimcilik projeleri hazırlama, uygulama ve değerlendirme kapasitesinin artırılmasına yönelik bilim, araştırma ve teknoloji gelişim süreçlerinin gerçekleştirilmesi, yenilikçi etkinliklerin teşvik edilmesi ve bilimsel yayın sayısının artırılmasına öncülük etmektir. Birimimiz, Proje Geliştirme, Bilimsel Araştırma Projeleri ve Kuluçka Merkezi olmak üzere üç koordinatörlükten oluşmaktadır. Koordinatörlüklerin misyonu yenilikçi araştırma ve geliştirme faaliyetlerini desteklemek, üniversite-sanayi iş birliğini geliştirmek ve girişimci fikirlerin hayata geçirilmesine yardımcı olmaktır. Bilimsel araştırmalar, Bilimsel Yayın Yapan Araştırmacıları Destekleme Programı ile teşvik edilmektedir. İstanbul Kültür Üniversitesi akademisyenlerinin yanı sıra öğrencilerin çalışmalarını da desteklemekte ve ödüllendirmektedir.

İKÜ SANAL BANKO ÖĞRENCİLERE ÇÖZÜM OLDU
Yaşadığımız salgın sürecinde üniversiteler uzaktan eğitim yapmak durumunda kaldılar. Üniversite olarak bu süreci nasıl yönettiniz? Bundan sonraki süreçte uzaktan eğitim uygulamalarınız ve programlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
YÖK’ün uzaktan eğitimin başlatılması yönünde yaptığı açıklamaya paralel olarak 23 Mart Pazartesi günü CATs ve diğer platformlar üzerinden senkron ve asenkron öğretim başlatılmıştır. İstanbul Kültür Üniversitesi olarak Yeni Koronavirüs Salgını (COVID-19) ile mücadele çalışmaları kapsamında “İKÜ Sanal Banko” adlı bir hizmet sistemini 30 Mart 2020 Pazartesi itibariyle öğrencilerin hizmetine sunulmuştur. İKÜ Sanal Banko; salgın nedeniyle eğitim sürecine uzaktan devam eden öğrencilerin ihtiyaç duydukları başlıklarda çözüm üretmek üzere çalışmaktadır. İKÜ Sanal Banko çalışması kapsamında: Öğrenci İşleri, Mali İşler, Uluslararası İlişkiler, Kültür Noktası, Kütüphane, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Revir (Personel) ve Revir (Öğrenci), Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, İnsan Kaynakları sanal ofisleri hizmete açılmıştır.

Araştırmalar yakın gelecekte bugünün mesleklerinin var olmayacağını vurguluyor. Üniversiteler meslekler konusunda öğrencilere nasıl yön veriyor? Geleceğin meslekleri neler olacak? Tercih yapacak öğrencilere neler tavsiye edersiniz?
Dijitalleşme, çağımızın anahtar kelimelerin başında geliyor. Buna bağlı olarak otomasyon, nesnelerin interneti, yapay zekâ, akıllı fabrikalar ve şehirler, büyük veri, siber fiziksel sistemler, üç boyutlu yazıcılar, artırılmış gerçeklik gibi kavramlar da bugünden geleceğe kurulacak köprüde önemli başlıklar olarak 21. yüzyılın öne çıkan unsurları konumunda. Bu kapsamda değerlendirdiğimizde bazı meslekler gelecekte var olmayabilir veya değişime uğrayabilir ya da buna bağlı olarak yeni meslekler ortaya çıkabilir. Dünya hızla değişirken, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu insan profili de farklılaşıyor, üniversite eğitiminde dönüşümün gerekliliği ortaya çıkıyor. Dolayısıyla ister fen ister sosyal bilimler alanında olsun, öğrencilerin artık dijital okur-yazarlılığının olması hem kendileri hem de ülke geleceği için oldukça önemlidir.
Adayların tercihlerini yaparken, kendi süreçlerini iyi değerlendirmelerini, seçecekleri mesleğe gerçekten heves duyup duymadıklarını tartmalarını öneriyorum. Aileler, dostlar, akrabalar ve arkadaşlar düşünce ve isteklerini Üniversite adayları ile paylaşırlar, hatta bazı önerilerinde ısrarcı da olabilirler. Öte yandan, üniversite adayları tercihlerini yaparken genellikle sınavda aldıkları puana göre “meslek seçimi ve Üniversite seçimi yapmak” isterler, “puanım yanmasın” kaygısı ile tercih listesi oluştururlar. Bu yöntem de doğru bir yöntem değildir. İnsan yaşantısında böylesi önemli bir eşikte, esas olarak kişinin sağduyusuna başvurması ve Üniversitelerde tercih süreçlerinde görev alan deneyimli kadrolara danışması uygun olacaktır.

KÜLTÜR NOKTASI MEZUNLARIN GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİRİYOR
Öğrencilerinize staj ve mezuniyet sonrası iş bulmada destek oluyor musunuz? Bu kapsamda firmalarla nasıl bir iş birliği yürütüyorsunuz?
Öğrencilerimize staj ve iş olanakları konusunda destek olan Kültür Noktası isimli birimimiz var. Aynı zamanda fakülte ve meslek yüksekokullarımızın kendi bağlantıları, sektörel iş birlikleri de öğrencilerimize staj ve iş imkanı sunuyor. Üniversite olarak kendimize özel bir network ağımız da var. İKÜM.network ismini verdiğimiz platformumuz, tüm öğrenci ve mezunlarımızın kaydolup etkileşime geçebildiği, iş sahibi İKÜ mezunlarının İKÜ’lü öğrencileri ve yeni mezunları istihdam ettiği veya gençlerin iş bulmaları konusunda onları yönlendirdiği İKÜ Mezunlarının iletişim platformudur. Bu platformumuzu her zaman vurguladığımız Kültür Ailesi olmanın bir sacayağı olarak görüyoruz ve önemsiyoruz. Öte yandan İKÜ’nün sektörel ilişkileri ise iki tabanda oldukça kuvvetli olmaktadır. Bunlar, sektörden uzmanların üniversite bünyesinde ders vermesi ve önde gelen firmalarla imzalanan staj anlaşmaları olmaktadır. Sektörün önde gelen temsilcilerinden ders alan öğrenciler doğal olarak bir network kurmakta ve müfredattaki bilgilerin dışında da sektörel tecrübesi olan isimlerden mentorluk desteği almaktadırlar. Son olarak, önde gelen firmalarla imzalanan staj anlaşmaları ile öğrenciler hem ilk iş deneyimlerini kurumsallaşmış şirketlerde elde edebilmekte hem de mezun olduktan sonra çalışmaya devam edebilme şansına sahip olmaktadırlar.

HİBRİT MODEL UYGULANACAK
Yükseköğretim Kurulu’nun 2020-2021 Akademik Yılı için aldığı eğitim faaliyetlerinin %40’ının uzaktan yapılmasına yönelik kararıyla birlikte de uzaktan ve örgün öğretimin birlikte kurgulandığı hibrit modeliyle önümüzdeki dönem faaliyetlerimize devam edeceğiz. Bunu yaparken de platformumuz güçlü ve verimli çalışmasına rağmen, geliştirme çalışmalarımızı süreç içerisinde hiç durmadan hızlandırdık. CATS’in simülasyon, oyunlaştırma, ölçme-değerlendirmede şeffaflık, kütüphane entegrasyonu başta olmak üzere birçok hizmeti ve olanağı sunan yeni yapısını da hazırladık ve öğrencilerimizin hizmetine sunduk. Fakat uzaktan öğretim sürecinde yalnızca altyapının ve imkânların değil, içerik geliştirmenin de ne denli önemli olduğunun bilincindeyiz. Bu noktada da akademisyenlerimiz ve idari personelimiz özveriyle çalışmakta ve özgün içerikler yaratmaktadırlar. Kısacası, yeni akademik yılda eğitim faaliyetlerimizin kesintisiz ve güçlü bir şekilde sürdürülebilmesi için tüm hazırlıklarımız tamdır.
Tüm dünyada ve ülkemizde, COVID-19 salgını dolayısıyla evde kalmak, evden çalışmak zorunda kaldığımız bu dönemde, İstanbul Kültür Üniversitesinde uzaktan eğitim sürecine geçişimiz, sürecin şekillenmesi ve yürütülmesi çok hızlı ve planlı bir şekilde gerçekleşmiştir.

ÇİFT DİPLOMA
Lisans ve önlisans programlarında öğrenim gören başarılı öğrencilerimiz için önemli bir fırsat da Çift anadal eğitimi alarak çift diploma sahibi olabilmeleridir. Örneğin, farklı puan türleri ile öğrenci kabul eden Hukuk Fakültemizde veya Mühendislik Fakültemizde anadal öğrenimi gören öğrencilerimiz karşı fakültede ikinci diploma için öğrenimlerini sürdürebilmektedir. Belirli şartlarla başvurulabilen çift anadal ve yandal programları, üniversitemizin disiplinlerarası eğitim anlayışının bir yansımasıdır. Gerekli şartları sağlayan tüm öğrencilerin bu programlardan yararlanmasını öneririm.

KÜNYE BİLGİLERİ
Kuruluş Tarihi:1997
Kurucusu: İnş. Yük. Müh. Fahamettin Akıngüç
Rektör: Prof. Dr. Erhan Güzel
Akademik Birimleri: 8 Fakülte, 2 Meslek Yüksekokulu, 1 Enstitü
Programlar: 29 ön lisans, 34 lisans, 48 yüksek lisans, 11 doktora
Toplam öğrenci sayısı: 16700
Uluslararası öğrenci sayısı ve oranı: 1131 %6,8
Toplam akademisyen sayısı: 816
Toplam idari çalışan sayısı: 285
2020 / 2021 akademik yılında alınacak öğrenci sayısı: 3518
Öğrenci kulübü sayısı: 86
Yurt kapasitesi: 211 kişilik kız öğrenci yurdu, 148 kişilik erkek öğrenci yurdu
Mezun öğrenci sayısı: 21267
Ücretler
İletişim: www.iku.edu.tr / (0212) 498 41 41

> İstanbul Kültür Üniversitesi öğrencilerini geleceğe hazırlıyor

60 yılı geride bırakan İstanbul Kültür Üniversitesi 16 bin 700 öğrencisiyle Türk yükseköğretimine yönveren kurumlar arasında yer alıyor. Salgın döneminde yoğulaşan uzaktan eğitim sürecini İKÜ-CATS ile öğrenciler için avantaja çevirdiklerini belirten İstanbul Kültür Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nihal Sarıer, üniversitenin bilimden sanata, iş ve staj olanaklarından spora sunduğu olanakları artı eğitim'e anlattı.

nihal_sarierÜniversitenizin öne çıkan özellikleri hakkında neler söyleyebilirsiniz? Öğrenciler neden sizi tercih etmeliler?
İstanbul Kültür Üniversitesi, ülkemizin en eski özel öğretim kurumlarından biri olan ve 60 yıllık deneyimi ile parlak bir geçmişe sahip Kültür Koleji Vakfı (KEV) tarafından 1997 yılında kurulmuştur. Üniversitemiz yükseköğretimde 23 yılını geride bırakmış köklü bir eğitim-öğretim kurumu olarak, kuşaktan kuşağa geçen bir eğitim hizmetinin sembolü olmanın yanı sıra ulusal, evrensel ve çağdaş değerler doğrultusunda uluslararası ölçütlerde eğitim, öğretim ve araştırma faaliyetlerini sürdüren bir kurumdur.
Üniversitemizin önemli özelliklerinin başında üstün nitelikli bir akademik ve idari kadroya sahip olması gelmektedir. Üniversitemizin dinamik ve deneyimli akademik kadrosunda yaklaşık 900 öğretim üyesi ve öğretim üye yardımcısı görev yapmaktadır. Akademik kadromuz, alana özgü bilgi ve becerileri öğrencilerimize kazandırmakta, mesleki ve bilimsel deneyimlerini, çalışmalarını öğrencilerimize aktarmaktadır.
Günümüz üniversiteleri, öğrencilerini akademik anlamda eğitirken diğer yandan da sosyal ve kültürel açıdan gelişimlerini desteklemelidir. Öğrencilere üniversite deneyimlerinin ilk gününden itibaren yaşam boyu her alanda yardımcı ve destek olacak Öğrenci Yaşam, Kariyer, Mezun ve Danışma Birimimiz (Kültür Noktası) bulunmaktadır. Öğrencilerimize verdiğimiz değer ve önemin bir göstergesi olarak kurulan bu birim, üniversitemizde öğrenimine devam etmekte olan önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesindeki tüm öğrencilerimize ve genç mezunlarımıza yaşamları boyunca hizmet verecek teknik ve örgütsel yapıya sahiptir. Bu birimin çatısı altında 86 öğrenci kulübü faaliyetlerini sürdürmekte, iş dünyası ile ilişkiler sağlanmakta, mezunlarla yakın iletişimde bulunulmaktadır. Öğrencilerimiz, Üniversitenin Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı bünyesinde bulunan doktor ve psikologlardan ücretsiz olarak yararlanabilmektedir. Ayrıca, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Merkezi’nde öğrencilerimize hizmet verilmektedir.
Üniversitemizin öğrencilerine sunduğu diğer bir olanak uluslararası deneyim elde edebilmeleridir. Uluslararası İlişkiler Birimimiz yurtiçi ve yurtdışı kuruluşlarla çok yönlü işbirlikleri yapıp, bilimsel ve kültürel zenginlikleri paylaşarak; akademik, sosyal ve kültürel gelişmelere katkı sağlamaktadır. Üniversitemiz uluslararası öğrenciler tarafından tercih edilmektedir. Halen 1000’i aşkın yabancı öğrencimiz bulunmakta, böylece üniversitede yurtiçi ve yurtdışından gelen öğrencilerin mesleki, bilimsel ve kültürel etkileşimi sağlanmaktadır. Öte yandan, Erasmus+ Programı kapsamında, öğrencilerimiz yurt dışında öğrenim görerek veya staj yaparak Avrupa’daki Üniversitelerde bir ya da iki dönem öğrenim görme, iş yerlerinde staj yapma olanağına sahip oluyorlar.
İKÜ’de ayrıca 2016-2017 öğretim yılı içinde Teknoloji Proje Destek Birimi (TPDB) faaliyetlerine başlamıştır. Öğrencilerimiz bu birimde bireysel olarak ya da grup halinde proje çalışmaları yapabilmekte, buluşlarını faydalı ürüne ve hatta patente dönüştürme imkânına sahip olabilmektedir. Her yıl, üniversite içinden ve dışından gelen öğrencilerin katılabileceği ödüllü buluş yarışmaları düzenlenmektedir.

ikuİKÜ-CATS İLE UZAKTAN EĞİTİM
Teknolojideki gelişmeler öğrenme ortamlarını, yöntemlerini değiştiriyor. Buna bağlı olarak mezun profilinde de yeni bir dönemden bahsediliyor. Üniversite olarak bu yeni döneme nasıl uyum sağlıyorsunuz? Bu alanda gerçekleştirdiklerinizden bahsedebilir misiniz?
Teknolojideki değişim, eğitimde zaman ve mekân kavramlarına bağımlılığın azalmasına, eğitim-öğretim ve bilimsel çalışma olanaklarına erişilebilirliğin anahtar kelime olarak üniversite yaşantısına girmesine yol açıyor. Bunu salgın sürecinde de ilköğretimden yükseköğretime tüm eğitim-öğretim kurumları deneyimledi. Bu noktada, eğitimin dijital platformlar ve yazılımlar tarafından desteklendiği, hatta dijital platformlara önemli ölçüde taşındığı bir dönemde yaşıyoruz.
Üniversitemizde uzaktan eğitim platformu olarak, 21. yüzyılın öğrenim gereksinimlerini karşılayan araçlara sahip bir öğrenim yönetim sistemi olan İKÜ-CATS ( İKÜ-Computer Aided Training and Educational Services) kullanılmaktadır. Stanford Üniversitesinin ve MIT'nin kullandığı Sakai LMS açık kaynak kodlu yazılım kullanılarak hazırlanan İKÜ-CATS, 2010 yılında öğrencilerimizin ve akademisyenlerimizin hizmetine sunulmuştur. CATS İstanbul Kültür Üniversitesi bünyesinde hem uzaktan eğitim programlarının yürütüldüğü uzaktan eğitim portali olarak, hem de örgün eğitimde açılan derslerde katılımcılar ve öğretim üyeleri arasında iletişimin sağlandığı, derslere ait materyallerin, ödevlerin, etkinliklerinin paylaşıldığı ortak platform olarak kullanılmaktadır.10 yıl önce 450 öğrenci ve 22 dersin İKÜ-CAT kullanımı ile başladığımız dijital eğitim çalışmalarımıza; bugün yaklaşık 13 bin öğrencinin katıldığı, 3000'i aşkın senkron ve asenkron dersle devam ediyor, her geçen gün daha da ileriye taşımak için çalışmalarımızı hem teknik olanakların geliştirilmesi, hem de ders içerikleri ile derslerin sunum tekniklerinin dijital çağın olanaklarından yararlanarak geliştirilmesi şekilde sürdürüyoruz.
Örgün (yüz yüze yapılan) derslerin pek çoğunda destek olarak kullanılmasının yanı sıra bazı derslerimiz tamamen uzaktan eğitimle 6 yıldır İKÜ-CATS üzerinden verilmektedir. 2011-2012 akademik yılında kurulan Uzaktan Eğitim Araştırma ve Uygulama merkezi UZEMER, CATS platformu üzerinden hizmet vermektedir. Uzaktan eğitimle verilen Yüksek Lisans programları ve örgün eğitimde uzaktan eğitimle verilen zorunlu dersler de bu platform kullanılarak öğrencilere ulaştırılmaktadır. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Türkçe, İngilizce, Bilgisayar Bilimlerine Giriş dersleri Uzaktan Öğretim Yürütme Kurulu görev ve sorumluluğunda olmak üzere CATS platformu üzerinden uzaktan yürütülmektedir. Ayrıca yine bu platformda Uzaktan Yüksek Lisans programlarımız yürütülmektedir.
ikuEğitimde teknoloji kullanımının yaygınlaşması, öğretimin zaman ve mekândan bağımsız hale gelmesi, daha üretken, araştırmacı, problem çözme yeteneği ve dijital okuryazarlığı gelişmiş mezun profilleri oluşacaktır. Biz de üniversitemiz müfredatında dijital dönüşüm adını verdiğimiz bir yaklaşımla yalnızca altyapı olanaklarımızla değil, ders içeriklerimizi de güncelliyoruz. Öğrencilerimize dijital çağın gerekliliklerine göre ister fen bilimleri ister sosyal bilim alanlarında öğrenim görsünler yazılım, kodlama, yapay zekâ gibi dersler veriyoruz ve önümüzdeki dönemde de bu derslerimizin sayısını artırmak üzere yaklaşık iki yıldır çalışıyoruz.

86 ÖĞRENCİ KULÜBÜ İLE KÜLTÜR-SANAT-SPOR
Üniversitenin kampüslerindeki sosyal, kültürel ve sportif imkânlar hakkında bilgi verebilir misiniz? Ayrıca öğrencilerinize sunduğunuz yurt ve burs olanaklarından bahsedebilir misiniz?
Bilimsel çalışmaların ve eğitim-öğretim faaliyetlerinin yürütüldüğü bir akademik merkez olmanın yanı sıra üniversitemiz, kültür, sanat, spor faaliyetlerinin de yoğun bir şekilde gerçekleştirildiği iklime ve geleneğe sahip. Ataköy Yerleşkemizde bulunan Akıngüç Oditoryumu ve Sanat Merkezimiz ile İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat Galerimiz (İKÜSAG), yıl boyunca sanatın farklı dallarından sanatçılar ve eserlerini ağırlayarak öğrencilerimiz, mezunlarımız, çevre sakinleri ve sanatseverler ile buluşturuyor. İKÜ’lü öğrenciler ders saatleri dışında bu etkinliklere katılmakta ve kampüs içerisindeki zamanlarını sanatla geçirmektedirler.
İstanbul Kültür Üniversitesi’nde isteyen her öğrenci, ilgi alanına giren öğrenci kulüplerine üye olabildiği gibi yeni ilgi alanlarına dönük kulüp oluşturmak için de girişimde bulunabilmektedir. Hâlihazırda 86 öğrenci kulübü üniversite bünyesinde faaliyet göstermektedir. Kültür-sanat faaliyetlerinin yanında spor da İKÜ’nün en çok önem verdiği konuların başında gelmektedir. Futbol, voleybol, rugby, yüzme, tenis vb. birçok dalda öğrencilerimizi sportif faaliyetlere katılmaları için teşvik ediyoruz ve bu faaliyetlerde başarı gösteren, okul takımımızda yer alan öğrencilerimizi burs ile ödüllendiriyoruz.

ikuUluslararası anlaşmalara ve değişim programlarına yönelik çalışmalarınızı aktarabilir misiniz? Öğrencileriniz bu imkânlardan nasıl yararlanıyorlar? Uluslararası alanda üniversitenizin hedeflerine yönelik neler söyleyebilirsiniz?
2018-2022 Stratejik Planımızda belirtildiği gibi İstanbul Kültür Üniversitesi'nin misyonu “Geleceğe yön verecek yetenekleri besleyen nitelikli bir öğretim vermek ve bilimsel, sanatsal, kültürel faaliyetleri artırmak” vizyonu ise “Öğretim, bilimsel araştırma ve topluma hizmet konularında ulusal ve uluslararası saygınlığı olan bir üniversite olmak” tır.
İKÜ Uluslararası İlişkiler Birimi, İstanbul Kültür Üniversitesi’nin uluslararası üniversite ve yükseköğrenim kurumları ile ikili ilişkilerini yürüten ve söz konusu ilişkilerin artırılmasına destek veren merkezdir. UİB ulusal ve uluslararası kurumlarla iletişimin, değişim hareketliliği sayılarının ve kalitesinin, uluslararası projelerle ilgili farkındalığın ve kurumiçi uluslararasılaşmanın artırılması yönünde çalışmaktadır. Bu noktada üniversite yerleşkelerinin de uluslararasılaşması odak noktalarımızın başında geliyor. Yerleşkelerimizde hem değişim programları ile misafir ettiğimi öğrenciler hem de tam zamanlı uluslararası öğrencilerimizle bu iklim yaratılmaktadır. Uluslararası öğrencilerimiz ile birlikte dersliklerimizde ve yerleşkelerimizde kültürel etkileşim artmaktadır. Değişim programları özelinde ise Erasmus+ Avrupa, İKÜ Dünya, İkili Anlaşmalar ve Avrupa Staj Konsorsiyumu ile uluslararasılaşma pratikleri sağlanmaktadır. Avrupa’nın 26 ülkesinden 124 partner üniversite ile 280’nin üzerindeki protokoller ve 4 farklı kıtada önde gelen üniversitelerle bilimsel ve kültürel işbirliği anlaşmalarımız bulunmaktadır. Öğrenciler anlaşmanın bulunduğu üniversitelerde dilerlerse bir veya iki akademik dönem boyunca öğrenim görebilmektedirler. Avrupa Staj Konsorsiyumu ise, eğitimin yanı sıra öğrencilerin uluslararası çalışma kültürüne sahip olabilmelerini ve nitelikli istihdam profiline uygun olarak profesyonel yaşamlarına başlamalarına olanak tanımaktadır.

Üniversitede gerçekleştirilen bilimsel çalışmalar ve bu konuda üniversitenin vizyonu hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bilimsel çalışmalara verilen destekler nelerdir?
Bilimsel araştırmalar konusunda niteliği ve üretkenliği temel alan vizyonumuz, Teknoloji ve Proje Destek Birimi (TPDB) ile pratiğe dönüştürülmektedir. TPDB, üniversitenin iç ve dış kaynaklı ulusal ve uluslararası araştırma ve geliştirme, girişimcilik projeleri hazırlama, uygulama ve değerlendirme kapasitesinin artırılmasına yönelik bilim, araştırma ve teknoloji gelişim süreçlerinin gerçekleştirilmesi, yenilikçi etkinliklerin teşvik edilmesi ve bilimsel yayın sayısının artırılmasına öncülük etmektir. Birimimiz, Proje Geliştirme, Bilimsel Araştırma Projeleri ve Kuluçka Merkezi olmak üzere üç koordinatörlükten oluşmaktadır. Koordinatörlüklerin misyonu yenilikçi araştırma ve geliştirme faaliyetlerini desteklemek, üniversite-sanayi iş birliğini geliştirmek ve girişimci fikirlerin hayata geçirilmesine yardımcı olmaktır. Bilimsel araştırmalar, Bilimsel Yayın Yapan Araştırmacıları Destekleme Programı ile teşvik edilmektedir. İstanbul Kültür Üniversitesi akademisyenlerinin yanı sıra öğrencilerin çalışmalarını da desteklemekte ve ödüllendirmektedir.

İKÜ SANAL BANKO ÖĞRENCİLERE ÇÖZÜM OLDU
Yaşadığımız salgın sürecinde üniversiteler uzaktan eğitim yapmak durumunda kaldılar. Üniversite olarak bu süreci nasıl yönettiniz? Bundan sonraki süreçte uzaktan eğitim uygulamalarınız ve programlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
YÖK’ün uzaktan eğitimin başlatılması yönünde yaptığı açıklamaya paralel olarak 23 Mart Pazartesi günü CATs ve diğer platformlar üzerinden senkron ve asenkron öğretim başlatılmıştır. İstanbul Kültür Üniversitesi olarak Yeni Koronavirüs Salgını (COVID-19) ile mücadele çalışmaları kapsamında “İKÜ Sanal Banko” adlı bir hizmet sistemini 30 Mart 2020 Pazartesi itibariyle öğrencilerin hizmetine sunulmuştur. İKÜ Sanal Banko; salgın nedeniyle eğitim sürecine uzaktan devam eden öğrencilerin ihtiyaç duydukları başlıklarda çözüm üretmek üzere çalışmaktadır. İKÜ Sanal Banko çalışması kapsamında: Öğrenci İşleri, Mali İşler, Uluslararası İlişkiler, Kültür Noktası, Kütüphane, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Revir (Personel) ve Revir (Öğrenci), Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, İnsan Kaynakları sanal ofisleri hizmete açılmıştır.

Araştırmalar yakın gelecekte bugünün mesleklerinin var olmayacağını vurguluyor. Üniversiteler meslekler konusunda öğrencilere nasıl yön veriyor? Geleceğin meslekleri neler olacak? Tercih yapacak öğrencilere neler tavsiye edersiniz?
Dijitalleşme, çağımızın anahtar kelimelerin başında geliyor. Buna bağlı olarak otomasyon, nesnelerin interneti, yapay zekâ, akıllı fabrikalar ve şehirler, büyük veri, siber fiziksel sistemler, üç boyutlu yazıcılar, artırılmış gerçeklik gibi kavramlar da bugünden geleceğe kurulacak köprüde önemli başlıklar olarak 21. yüzyılın öne çıkan unsurları konumunda. Bu kapsamda değerlendirdiğimizde bazı meslekler gelecekte var olmayabilir veya değişime uğrayabilir ya da buna bağlı olarak yeni meslekler ortaya çıkabilir. Dünya hızla değişirken, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu insan profili de farklılaşıyor, üniversite eğitiminde dönüşümün gerekliliği ortaya çıkıyor. Dolayısıyla ister fen ister sosyal bilimler alanında olsun, öğrencilerin artık dijital okur-yazarlılığının olması hem kendileri hem de ülke geleceği için oldukça önemlidir.
Adayların tercihlerini yaparken, kendi süreçlerini iyi değerlendirmelerini, seçecekleri mesleğe gerçekten heves duyup duymadıklarını tartmalarını öneriyorum. Aileler, dostlar, akrabalar ve arkadaşlar düşünce ve isteklerini Üniversite adayları ile paylaşırlar, hatta bazı önerilerinde ısrarcı da olabilirler. Öte yandan, üniversite adayları tercihlerini yaparken genellikle sınavda aldıkları puana göre “meslek seçimi ve Üniversite seçimi yapmak” isterler, “puanım yanmasın” kaygısı ile tercih listesi oluştururlar. Bu yöntem de doğru bir yöntem değildir. İnsan yaşantısında böylesi önemli bir eşikte, esas olarak kişinin sağduyusuna başvurması ve Üniversitelerde tercih süreçlerinde görev alan deneyimli kadrolara danışması uygun olacaktır.

KÜLTÜR NOKTASI MEZUNLARIN GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİRİYOR
Öğrencilerinize staj ve mezuniyet sonrası iş bulmada destek oluyor musunuz? Bu kapsamda firmalarla nasıl bir iş birliği yürütüyorsunuz?
Öğrencilerimize staj ve iş olanakları konusunda destek olan Kültür Noktası isimli birimimiz var. Aynı zamanda fakülte ve meslek yüksekokullarımızın kendi bağlantıları, sektörel iş birlikleri de öğrencilerimize staj ve iş imkanı sunuyor. Üniversite olarak kendimize özel bir network ağımız da var. İKÜM.network ismini verdiğimiz platformumuz, tüm öğrenci ve mezunlarımızın kaydolup etkileşime geçebildiği, iş sahibi İKÜ mezunlarının İKÜ’lü öğrencileri ve yeni mezunları istihdam ettiği veya gençlerin iş bulmaları konusunda onları yönlendirdiği İKÜ Mezunlarının iletişim platformudur. Bu platformumuzu her zaman vurguladığımız Kültür Ailesi olmanın bir sacayağı olarak görüyoruz ve önemsiyoruz. Öte yandan İKÜ’nün sektörel ilişkileri ise iki tabanda oldukça kuvvetli olmaktadır. Bunlar, sektörden uzmanların üniversite bünyesinde ders vermesi ve önde gelen firmalarla imzalanan staj anlaşmaları olmaktadır. Sektörün önde gelen temsilcilerinden ders alan öğrenciler doğal olarak bir network kurmakta ve müfredattaki bilgilerin dışında da sektörel tecrübesi olan isimlerden mentorluk desteği almaktadırlar. Son olarak, önde gelen firmalarla imzalanan staj anlaşmaları ile öğrenciler hem ilk iş deneyimlerini kurumsallaşmış şirketlerde elde edebilmekte hem de mezun olduktan sonra çalışmaya devam edebilme şansına sahip olmaktadırlar.

HİBRİT MODEL UYGULANACAK
Yükseköğretim Kurulu’nun 2020-2021 Akademik Yılı için aldığı eğitim faaliyetlerinin %40’ının uzaktan yapılmasına yönelik kararıyla birlikte de uzaktan ve örgün öğretimin birlikte kurgulandığı hibrit modeliyle önümüzdeki dönem faaliyetlerimize devam edeceğiz. Bunu yaparken de platformumuz güçlü ve verimli çalışmasına rağmen, geliştirme çalışmalarımızı süreç içerisinde hiç durmadan hızlandırdık. CATS’in simülasyon, oyunlaştırma, ölçme-değerlendirmede şeffaflık, kütüphane entegrasyonu başta olmak üzere birçok hizmeti ve olanağı sunan yeni yapısını da hazırladık ve öğrencilerimizin hizmetine sunduk. Fakat uzaktan öğretim sürecinde yalnızca altyapının ve imkânların değil, içerik geliştirmenin de ne denli önemli olduğunun bilincindeyiz. Bu noktada da akademisyenlerimiz ve idari personelimiz özveriyle çalışmakta ve özgün içerikler yaratmaktadırlar. Kısacası, yeni akademik yılda eğitim faaliyetlerimizin kesintisiz ve güçlü bir şekilde sürdürülebilmesi için tüm hazırlıklarımız tamdır.
Tüm dünyada ve ülkemizde, COVID-19 salgını dolayısıyla evde kalmak, evden çalışmak zorunda kaldığımız bu dönemde, İstanbul Kültür Üniversitesinde uzaktan eğitim sürecine geçişimiz, sürecin şekillenmesi ve yürütülmesi çok hızlı ve planlı bir şekilde gerçekleşmiştir.

ÇİFT DİPLOMA
Lisans ve önlisans programlarında öğrenim gören başarılı öğrencilerimiz için önemli bir fırsat da Çift anadal eğitimi alarak çift diploma sahibi olabilmeleridir. Örneğin, farklı puan türleri ile öğrenci kabul eden Hukuk Fakültemizde veya Mühendislik Fakültemizde anadal öğrenimi gören öğrencilerimiz karşı fakültede ikinci diploma için öğrenimlerini sürdürebilmektedir. Belirli şartlarla başvurulabilen çift anadal ve yandal programları, üniversitemizin disiplinlerarası eğitim anlayışının bir yansımasıdır. Gerekli şartları sağlayan tüm öğrencilerin bu programlardan yararlanmasını öneririm.

KÜNYE BİLGİLERİ
Kuruluş Tarihi:1997
Kurucusu: İnş. Yük. Müh. Fahamettin Akıngüç
Rektör: Prof. Dr. Erhan Güzel
Akademik Birimleri: 8 Fakülte, 2 Meslek Yüksekokulu, 1 Enstitü
Programlar: 29 ön lisans, 34 lisans, 48 yüksek lisans, 11 doktora
Toplam öğrenci sayısı: 16700
Uluslararası öğrenci sayısı ve oranı: 1131 %6,8
Toplam akademisyen sayısı: 816
Toplam idari çalışan sayısı: 285
2020 / 2021 akademik yılında alınacak öğrenci sayısı: 3518
Öğrenci kulübü sayısı: 86
Yurt kapasitesi: 211 kişilik kız öğrenci yurdu, 148 kişilik erkek öğrenci yurdu
Mezun öğrenci sayısı: 21267
Ücretler
İletişim: www.iku.edu.tr / (0212) 498 41 41

Son Güncelleme: Cuma, 24 Temmuz 2020 14:24

Gösterim: 3947

İstanbul Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nden 8 akademisyen, Üniversitenin Ulaştırma Teknolojileri ve Akıllı Otomotiv Sistemleri Araştırma ve Uygulama Merkezi (UTAS) araştırmacıları ve burada çalışan doktora, yüksek lisans ve lisans öğrencileri tarafından geliştirilen OTOKAR Otonom otobüsü, OTOKAR test pistinde yapılan testleri başarı ile geçti.

doruk_le_okan_uniBu projede belirli bir parkurda otobüsün sürücüsüz bir şekilde ilerleyerek, duraklarda durması, yolcuları aldıktan sonra hareket etmesi, önünde daha ağır giden bir araç olduğunda aktif olarak onu takip edebilmesi, öndeki aracın ani duruşunda veya bir yaya çıktığında acil fren yapabilmesi, sollama algoritmasının geliştirilmesi hedeflendi.

Gerçek zamanlı lidar sadece Okan’da var

OTOKAR otobüsünde Türkiye’de sadece İstanbul Okan Üniversitesi’nde bulunan 64 kanallı, saniyede 2,2 milyon nokta verebilen gerçek zamanlı bir lidar ile haritalandırma çalışması yapıldı. Hem harita hem de hassas GPS ile yörünge takibi hassas şekilde sağlandı. Araç üzerinde 4 lidar ve 6 kamera da dahil olmak üzere 20'ye yakın sensör bulunuyor. Bu sensörler otobüs çevresini hassas bir şekilde algılayabiliyor.

UTAS laboratuvarlarında bulunan ileri yazılım ve donanım sistemleri ile geliştirilen OTOKAR Otobüsü artık belirli güzergahlarda otonom sürüş ile yolcularını en konforlu ve güvenli şekilde ağırlamaya hazır durumda. UTAS, yeni projesi OPINA (Açık İnovasyon Otonom Araç Geliştirme ve Test Platformu) altyapısını da kullanarak akademisyenleri, araştırmacıları ve öğrencileri ile otonom ve haberleşen araç alanlarında dünyada öncü üniversitelerden birisi olacak ve sanayimize destek verecek.

> Okan Üniversitesi Sürücüsüz Otobüs testlerini başarı ile tamamladı

İstanbul Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nden 8 akademisyen, Üniversitenin Ulaştırma Teknolojileri ve Akıllı Otomotiv Sistemleri Araştırma ve Uygulama Merkezi (UTAS) araştırmacıları ve burada çalışan doktora, yüksek lisans ve lisans öğrencileri tarafından geliştirilen OTOKAR Otonom otobüsü, OTOKAR test pistinde yapılan testleri başarı ile geçti.

doruk_le_okan_uniBu projede belirli bir parkurda otobüsün sürücüsüz bir şekilde ilerleyerek, duraklarda durması, yolcuları aldıktan sonra hareket etmesi, önünde daha ağır giden bir araç olduğunda aktif olarak onu takip edebilmesi, öndeki aracın ani duruşunda veya bir yaya çıktığında acil fren yapabilmesi, sollama algoritmasının geliştirilmesi hedeflendi.

Gerçek zamanlı lidar sadece Okan’da var

OTOKAR otobüsünde Türkiye’de sadece İstanbul Okan Üniversitesi’nde bulunan 64 kanallı, saniyede 2,2 milyon nokta verebilen gerçek zamanlı bir lidar ile haritalandırma çalışması yapıldı. Hem harita hem de hassas GPS ile yörünge takibi hassas şekilde sağlandı. Araç üzerinde 4 lidar ve 6 kamera da dahil olmak üzere 20'ye yakın sensör bulunuyor. Bu sensörler otobüs çevresini hassas bir şekilde algılayabiliyor.

UTAS laboratuvarlarında bulunan ileri yazılım ve donanım sistemleri ile geliştirilen OTOKAR Otobüsü artık belirli güzergahlarda otonom sürüş ile yolcularını en konforlu ve güvenli şekilde ağırlamaya hazır durumda. UTAS, yeni projesi OPINA (Açık İnovasyon Otonom Araç Geliştirme ve Test Platformu) altyapısını da kullanarak akademisyenleri, araştırmacıları ve öğrencileri ile otonom ve haberleşen araç alanlarında dünyada öncü üniversitelerden birisi olacak ve sanayimize destek verecek.

Son Güncelleme: Çarşamba, 22 Temmuz 2020 11:11

Gösterim: 2911

Koç Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdem Yörük, “Geleceği İnşa Etmek: Türkiye'de Hesaplamalı ve Niceliksel Sosyal Bilimlerde Mükemmelleşme” projesi için Avrupa Komisyonu’ndan 900 bin avroluk Twinning Action fonu almaya hak kazandı. Üç yıl boyunca 900 bin avroluk bütçeye sahip projede, Koç Üniversitesi konsorsiyum koordinatörü olacak.

kocuniAvrupa Komisyonu, Koç Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Erdem Yörük’ün “Geleceği İnşa Etmek: Türkiye’de Hesaplamalı ve Sayısal Sosyal Bilimlerde Mükemmelleşme” önerisi için Koç Üniversitesi’ne Twinning Action fonu sağladı. Koç Üniversitesi, bu yıl ilk kez Türkiye’ye de verilen bu fonu alan ilk üniversitelerden biri oldu.

Twinning Action fonu, Avrupa Komisyonu üyesi gelişmekte olan bir ülkeden bir kurumun, önerilen alanlarda insan kapasitesini geliştirmek amacıyla Avrupa'nın önde gelen iki kurumuyla eşleştirilmesi ilkesine dayanıyor. Bu yeni hibe çerçevesinde, Koç Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ve İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi, Almanya'dan GESIS (Leibniz Sosyal Bilimler Enstitüsü) ve İtalya'dan ISI Vakfı ile eşleşecek.

Koç Üniversitesi bu fonu hesaplamalı ve niceliksel sosyal bilimler (computational and quantitative social sciences) alanında çalışmalar yapmak üzere kazandı. Hesaplamalı sosyal bilimler, sosyal bilimler alanında yapay zekâ ve büyük veri yöntemlerini kullanmaya ve niceliksel sosyal bilimler ise istatistiksel yöntemleri kullanamaya dayalı alanlar. Günümüzde sosyal bilimlerin geleceği hesaplamalı ve niceliksel yöntemler üzerine inşa edilirken, Türkiye’de bu alanda yapılan çalışmalar son derece kısıtlı. Bu Twinning Action fonu ile, Koç Üniversitesi ve Türkiye’deki diğer akademik kuruluşlar, GESIS ve ISI ile iş birliği çerçevesinde, hesaplamalı ve niceliksel sosyal bilimler alanlarında, öğretim üyeleri, doktora sonrası araştırmacıları, doktora öğrencileri, yüksek lisans ve lisans öğrencilerini yetiştirebilmiş olacaklar.

Bu fon kapsamında üç yıl boyunca Koç Üniversitesi, GESIS ve ISI Vakfı’nda çok sayıda yaz okulu, kış okulu, çalıştay, dersler, eğitim programları ve konferanslar düzenlenecek ve değişim programları kapsamında Koç Üniversitesi ve Türkiye’deki diğer akademik kuruluşların mensupları GESIS ve ISI Vakfı’ndaki bu imkânlardan faydalanabilecek. Bu hibe kapsamında, Koç Üniversitesi'nde Hesaplamalı Sosyal Bilimler Yüksek Lisans programı oluşturma planları da hayata geçirilebilecek.

Bu fon, Türkiye’de sosyal bilimler alanında yapay zekâ ve büyük veri yöntemlerini kullanmak için önemli bir kapasite oluşturacak. Doç. Dr. Erdem Yörük, 2017 yılında yine Avrupa Komisyonu tarafından verilen 1,5 milyon avroluk ERC fonu kapsamında, yapay zekâ yöntemlerini kullanarak küresel toplumsal hareketler veri tabanı oluşturma konusunda çalışıyor (emw.ku.edu.tr). Bu yeni Twinning Action fonu ile, benzer yöntemlerin tarih, sosyoloji, psikoloji ve ekonomi gibi alanlarındaki birçok başka sosyal bilimler çalışmasına kapı aralayacağı düşünülüyor. Lisans seviyesinden itibaren bu yöntemleri öğrenen öğrenciler de, sosyal bilimlerinin geleceğinin inşasına katkıda bulunabilecekler.

> Koç Üniversitesi'ne Twinning Action fonu

Koç Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdem Yörük, “Geleceği İnşa Etmek: Türkiye'de Hesaplamalı ve Niceliksel Sosyal Bilimlerde Mükemmelleşme” projesi için Avrupa Komisyonu’ndan 900 bin avroluk Twinning Action fonu almaya hak kazandı. Üç yıl boyunca 900 bin avroluk bütçeye sahip projede, Koç Üniversitesi konsorsiyum koordinatörü olacak.

kocuniAvrupa Komisyonu, Koç Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Erdem Yörük’ün “Geleceği İnşa Etmek: Türkiye’de Hesaplamalı ve Sayısal Sosyal Bilimlerde Mükemmelleşme” önerisi için Koç Üniversitesi’ne Twinning Action fonu sağladı. Koç Üniversitesi, bu yıl ilk kez Türkiye’ye de verilen bu fonu alan ilk üniversitelerden biri oldu.

Twinning Action fonu, Avrupa Komisyonu üyesi gelişmekte olan bir ülkeden bir kurumun, önerilen alanlarda insan kapasitesini geliştirmek amacıyla Avrupa'nın önde gelen iki kurumuyla eşleştirilmesi ilkesine dayanıyor. Bu yeni hibe çerçevesinde, Koç Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ve İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi, Almanya'dan GESIS (Leibniz Sosyal Bilimler Enstitüsü) ve İtalya'dan ISI Vakfı ile eşleşecek.

Koç Üniversitesi bu fonu hesaplamalı ve niceliksel sosyal bilimler (computational and quantitative social sciences) alanında çalışmalar yapmak üzere kazandı. Hesaplamalı sosyal bilimler, sosyal bilimler alanında yapay zekâ ve büyük veri yöntemlerini kullanmaya ve niceliksel sosyal bilimler ise istatistiksel yöntemleri kullanamaya dayalı alanlar. Günümüzde sosyal bilimlerin geleceği hesaplamalı ve niceliksel yöntemler üzerine inşa edilirken, Türkiye’de bu alanda yapılan çalışmalar son derece kısıtlı. Bu Twinning Action fonu ile, Koç Üniversitesi ve Türkiye’deki diğer akademik kuruluşlar, GESIS ve ISI ile iş birliği çerçevesinde, hesaplamalı ve niceliksel sosyal bilimler alanlarında, öğretim üyeleri, doktora sonrası araştırmacıları, doktora öğrencileri, yüksek lisans ve lisans öğrencilerini yetiştirebilmiş olacaklar.

Bu fon kapsamında üç yıl boyunca Koç Üniversitesi, GESIS ve ISI Vakfı’nda çok sayıda yaz okulu, kış okulu, çalıştay, dersler, eğitim programları ve konferanslar düzenlenecek ve değişim programları kapsamında Koç Üniversitesi ve Türkiye’deki diğer akademik kuruluşların mensupları GESIS ve ISI Vakfı’ndaki bu imkânlardan faydalanabilecek. Bu hibe kapsamında, Koç Üniversitesi'nde Hesaplamalı Sosyal Bilimler Yüksek Lisans programı oluşturma planları da hayata geçirilebilecek.

Bu fon, Türkiye’de sosyal bilimler alanında yapay zekâ ve büyük veri yöntemlerini kullanmak için önemli bir kapasite oluşturacak. Doç. Dr. Erdem Yörük, 2017 yılında yine Avrupa Komisyonu tarafından verilen 1,5 milyon avroluk ERC fonu kapsamında, yapay zekâ yöntemlerini kullanarak küresel toplumsal hareketler veri tabanı oluşturma konusunda çalışıyor (emw.ku.edu.tr). Bu yeni Twinning Action fonu ile, benzer yöntemlerin tarih, sosyoloji, psikoloji ve ekonomi gibi alanlarındaki birçok başka sosyal bilimler çalışmasına kapı aralayacağı düşünülüyor. Lisans seviyesinden itibaren bu yöntemleri öğrenen öğrenciler de, sosyal bilimlerinin geleceğinin inşasına katkıda bulunabilecekler.

Son Güncelleme: Cuma, 26 Haziran 2020 11:50

Gösterim: 3065

Bahçeşehir Üniversitesi (BAU), tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle ara verilmek zorunda kalınan adalet sisteminin kesintisiz ve güvenli işlemesini sağlayabilecek "e-Mahkeme" modelini geliştirdi. BAU Siber Güvenlik Merkezi ile Hukuk Fakültesi iş birliğinde, üniversitenin yazılımcıları tarafından açık kaynak kod kullanılmadan tasarlanan sistemin, adalet sisteminin yanı sıra ülke ekonomisine de katkı sağlaması hedefleniyor.

bahcesehir_adaletDavaların online platformlarda görülmesine olanak verecek e-Mahkeme ile duruşmalar, fiziksel mekandan bağımsız mahkemelerde gerçekleşebilecek. Uçtan uca şifreli olarak hızlı ve güvenli veri, görüntü, ses ve her türlü belge alışverişi sağlayan sistem, avukatlar, davacı, davalı, davaya bakan sorumlu hakim ve savcılara duruşmalara istedikleri yerden katılım imkanı sunuyor https://canadianviagras.net.

"e-Devlet" sistemine de kolaylıkla entegre edilebilir olan sistem, davası olan her vatandaşın veya avukatının iş yerinde, evinde, tatilde, yurt içinde ya da dışında, cep telefonu, tablet ya da bilgisayar aracılığı ile kolaylıkla davasına katılmasına olanak sağlayacak.

"Bunu ülkemize armağan etmek isteriz"

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz, ürünü tamamen interdisipliner, hukuk fakültesi akademisyenleri ve mühendislik fakültesi hocaları ile öğrencilerinin bir araya gelerek ortaya çıktığını söyleyerek; "Siber Güvenlik Merkezimizdeki uzmanlarımız, hocalarımız, öğrencilerimizle beraber bu süreci öncelikle güvenlik açısından ki adalet sistemi olduğu için daha da hassas davranarak, siber güvenliğini sağlayarak oluşturmaya başladık. Burada yaptığımız ürün, herhangi bir mahkeme salonuna ihtiyaç duymadan, tamamen dijital platformda bir mahkeme salonunda ne oluyorsa bunun yapılmasını sağlayan, uçtan uca şifrelenmiş güvenli bir platformdur. Bir avukat belge, bilgi sunuyorsa, hakim söz veriyorsa, kimlikleri doğrulanarak içeri alınıyorsa, bir tutanak tutuluyorsa, bu süreç kayıt ediliyorsa hepsini yapabilen bir platform."

Sistemin iki amaçla kullanılabileceğini düşündüğünü aktaran Karadeniz, "Birincisi, biz bir eğitim kurumuyuz. Bir hukuk fakültemiz var ve geleceğin hukukçularını yetiştiriyoruz. Orada artık bundan sonrasında öğrencilerimiz için oluşturduğumuz fiziksel mahkeme salonu dışında bu dijital platformda öğrencilerimizin hem hocalarıyla beraber dava simülasyonları yapmalarını bekliyoruz hem de dünyadan, Türkiye'den alanda çalışmakta olan profesyonellerle vakalar üzerinde çalışmasını bekliyoruz. Bu teori-pratik dengesini sağlayarak, öğrencilerimizin dijital okuryazarlık becerilerini geliştirerek, bu sistemlere hazır ve bütün meslek yaşamları boyunca gelecek bundan sonraki yeni teknolojilere de hazır olmalarını istiyoruz. İkinci hayalimiz, bunu ülkemize armağan etmek isteriz. Kendi adalet sistemimizde de bunun kullanılabileceğini düşünüyoruz. Bu adalet sistemimizin içerisinde rahatlıkla uygun görülürse uygulanabilir ve dünyaya da örnek olarak böyle bir ürün, üniversitemizden Ar-Ge ile çıkan bir ürün de rahatlıkla sunulabilir." diye konuştu.

"Şehrin önemi kalmıyor, maliyetler inanılmaz düşüyor"
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ise "Bir sene önce de düşünmüştüm ama bugün meslektaşlarımın menfaatini koruduğunu Instagram'da çeşitli fotoğraflarla ilan eden çok değerli bazı sayın meslektaşlarım 'E-duruşma ne demekmiş, e-duruşma olur muymuş, avukatların elinde bir tek duruşma varmış, onu da alıyor muşuz' diye bizi linç ettiler. Oysa anlatmaya çalıştığımız şu planladığımız modelde hakim duruşma salonuna gidecek, cübbesini giyecek. Yani evinin mutfağından duruşma yapmayacak. Şortunun, pijamasının üstüne cübbesine giyip gayriciddi bir ortamda uyuşmazlık çözmeyecek, mahkemeye gidecek. Ama benim genç meslektaşım özellikle 12 saatlik otobüs yolculuğu yapıp o şehre varıp, 'Bilirkişi raporu gelmedi' denilince gün alıp evine dönmek zorunda kalmayacak. O da cübbesini giyecek ama isterse otomobilinde, isterse yazıhanesinden, isterse neredeyse oradan bağlanacak. ve bu başka bir muhteşem açılımı getiriyor bize, mobilizasyon.

Bilgi nereyse güç orada. Şehrin önemi kalmıyor, maliyetler inanılmaz düşüyor. Devletin bütün gücüyle bu projeyi desteklemesi lazımdır. Sizin de bütün gücünüzle her zaman yaptığınız gibi devleti desteklemeniz zorunludur. Biz üstümüze ne düşerse yaparız." diye konuştu.

"Dünyada örnek bir dijital platform oldu"

BAU Global Başkanı Enver Yücel de artık geliştirilen sistemlerle Türkiye'nin dünyanın gerisinde kalmadığını ve dünyanın izlenen ülkesi olma yolunda önemli adımlar attığını ifade ederek, "Bu her sektörü etkileyecek ama şahsen adaletin, hukuk sisteminin bu denli etkileneceğini düşünememiştim. Ama baktığımızda o kadar önemli bir işe parmak basmışız ki dünyada örnek bir dijital platform oldu. 'Geciken adalet adalet değildir.' diye bir söz var. Yine Amerikalı bir hukuk dekanından öğrendiğim bir şey var. Dedi ki, 'Hukuk, devrimlerin öncüsüdür. Siz ne yaparsanız yapın, eğer onu hukuki temellere oturtmuyorsanız orada kaos olur.' Ondan sonra bu devamlı kafama yattı. Ne yaparsak yapalım hukuki bir zemin yoksa kaos oluyor. Bu sistemde gündemimize ne gelecek biliyor musunuz, adalet ekonomisi de gelecek. Bu sistem eğer uygulanabilirse, köyünde ulaşım sıkıntısı yaşayan bir çoban mahkemeye gitmeden savunmasını muhtarın ofisindeki bilgisayar aracılığıyla yapabilecek. Artık o detayları hukukçular çözeceklerdir. Beni mutlu eden şu, biz artık geri kalmayacağız. Bizim en büyük artımız genç nüfusumuz. O zaman bu genç nüfusla bu yeni dünyaya uyumu çok rahatlıkla sağlayabiliriz."

> Bahçeşehir Üniversitesi'nden "online adalet"

Bahçeşehir Üniversitesi (BAU), tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle ara verilmek zorunda kalınan adalet sisteminin kesintisiz ve güvenli işlemesini sağlayabilecek "e-Mahkeme" modelini geliştirdi. BAU Siber Güvenlik Merkezi ile Hukuk Fakültesi iş birliğinde, üniversitenin yazılımcıları tarafından açık kaynak kod kullanılmadan tasarlanan sistemin, adalet sisteminin yanı sıra ülke ekonomisine de katkı sağlaması hedefleniyor.

bahcesehir_adaletDavaların online platformlarda görülmesine olanak verecek e-Mahkeme ile duruşmalar, fiziksel mekandan bağımsız mahkemelerde gerçekleşebilecek. Uçtan uca şifreli olarak hızlı ve güvenli veri, görüntü, ses ve her türlü belge alışverişi sağlayan sistem, avukatlar, davacı, davalı, davaya bakan sorumlu hakim ve savcılara duruşmalara istedikleri yerden katılım imkanı sunuyor https://canadianviagras.net.

"e-Devlet" sistemine de kolaylıkla entegre edilebilir olan sistem, davası olan her vatandaşın veya avukatının iş yerinde, evinde, tatilde, yurt içinde ya da dışında, cep telefonu, tablet ya da bilgisayar aracılığı ile kolaylıkla davasına katılmasına olanak sağlayacak.

"Bunu ülkemize armağan etmek isteriz"

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz, ürünü tamamen interdisipliner, hukuk fakültesi akademisyenleri ve mühendislik fakültesi hocaları ile öğrencilerinin bir araya gelerek ortaya çıktığını söyleyerek; "Siber Güvenlik Merkezimizdeki uzmanlarımız, hocalarımız, öğrencilerimizle beraber bu süreci öncelikle güvenlik açısından ki adalet sistemi olduğu için daha da hassas davranarak, siber güvenliğini sağlayarak oluşturmaya başladık. Burada yaptığımız ürün, herhangi bir mahkeme salonuna ihtiyaç duymadan, tamamen dijital platformda bir mahkeme salonunda ne oluyorsa bunun yapılmasını sağlayan, uçtan uca şifrelenmiş güvenli bir platformdur. Bir avukat belge, bilgi sunuyorsa, hakim söz veriyorsa, kimlikleri doğrulanarak içeri alınıyorsa, bir tutanak tutuluyorsa, bu süreç kayıt ediliyorsa hepsini yapabilen bir platform."

Sistemin iki amaçla kullanılabileceğini düşündüğünü aktaran Karadeniz, "Birincisi, biz bir eğitim kurumuyuz. Bir hukuk fakültemiz var ve geleceğin hukukçularını yetiştiriyoruz. Orada artık bundan sonrasında öğrencilerimiz için oluşturduğumuz fiziksel mahkeme salonu dışında bu dijital platformda öğrencilerimizin hem hocalarıyla beraber dava simülasyonları yapmalarını bekliyoruz hem de dünyadan, Türkiye'den alanda çalışmakta olan profesyonellerle vakalar üzerinde çalışmasını bekliyoruz. Bu teori-pratik dengesini sağlayarak, öğrencilerimizin dijital okuryazarlık becerilerini geliştirerek, bu sistemlere hazır ve bütün meslek yaşamları boyunca gelecek bundan sonraki yeni teknolojilere de hazır olmalarını istiyoruz. İkinci hayalimiz, bunu ülkemize armağan etmek isteriz. Kendi adalet sistemimizde de bunun kullanılabileceğini düşünüyoruz. Bu adalet sistemimizin içerisinde rahatlıkla uygun görülürse uygulanabilir ve dünyaya da örnek olarak böyle bir ürün, üniversitemizden Ar-Ge ile çıkan bir ürün de rahatlıkla sunulabilir." diye konuştu.

"Şehrin önemi kalmıyor, maliyetler inanılmaz düşüyor"
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ise "Bir sene önce de düşünmüştüm ama bugün meslektaşlarımın menfaatini koruduğunu Instagram'da çeşitli fotoğraflarla ilan eden çok değerli bazı sayın meslektaşlarım 'E-duruşma ne demekmiş, e-duruşma olur muymuş, avukatların elinde bir tek duruşma varmış, onu da alıyor muşuz' diye bizi linç ettiler. Oysa anlatmaya çalıştığımız şu planladığımız modelde hakim duruşma salonuna gidecek, cübbesini giyecek. Yani evinin mutfağından duruşma yapmayacak. Şortunun, pijamasının üstüne cübbesine giyip gayriciddi bir ortamda uyuşmazlık çözmeyecek, mahkemeye gidecek. Ama benim genç meslektaşım özellikle 12 saatlik otobüs yolculuğu yapıp o şehre varıp, 'Bilirkişi raporu gelmedi' denilince gün alıp evine dönmek zorunda kalmayacak. O da cübbesini giyecek ama isterse otomobilinde, isterse yazıhanesinden, isterse neredeyse oradan bağlanacak. ve bu başka bir muhteşem açılımı getiriyor bize, mobilizasyon.

Bilgi nereyse güç orada. Şehrin önemi kalmıyor, maliyetler inanılmaz düşüyor. Devletin bütün gücüyle bu projeyi desteklemesi lazımdır. Sizin de bütün gücünüzle her zaman yaptığınız gibi devleti desteklemeniz zorunludur. Biz üstümüze ne düşerse yaparız." diye konuştu.

"Dünyada örnek bir dijital platform oldu"

BAU Global Başkanı Enver Yücel de artık geliştirilen sistemlerle Türkiye'nin dünyanın gerisinde kalmadığını ve dünyanın izlenen ülkesi olma yolunda önemli adımlar attığını ifade ederek, "Bu her sektörü etkileyecek ama şahsen adaletin, hukuk sisteminin bu denli etkileneceğini düşünememiştim. Ama baktığımızda o kadar önemli bir işe parmak basmışız ki dünyada örnek bir dijital platform oldu. 'Geciken adalet adalet değildir.' diye bir söz var. Yine Amerikalı bir hukuk dekanından öğrendiğim bir şey var. Dedi ki, 'Hukuk, devrimlerin öncüsüdür. Siz ne yaparsanız yapın, eğer onu hukuki temellere oturtmuyorsanız orada kaos olur.' Ondan sonra bu devamlı kafama yattı. Ne yaparsak yapalım hukuki bir zemin yoksa kaos oluyor. Bu sistemde gündemimize ne gelecek biliyor musunuz, adalet ekonomisi de gelecek. Bu sistem eğer uygulanabilirse, köyünde ulaşım sıkıntısı yaşayan bir çoban mahkemeye gitmeden savunmasını muhtarın ofisindeki bilgisayar aracılığıyla yapabilecek. Artık o detayları hukukçular çözeceklerdir. Beni mutlu eden şu, biz artık geri kalmayacağız. Bizim en büyük artımız genç nüfusumuz. O zaman bu genç nüfusla bu yeni dünyaya uyumu çok rahatlıkla sağlayabiliriz."

Son Güncelleme: Çarşamba, 15 Temmuz 2020 10:51

Gösterim: 2258

Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü, Fransa’nın ünlü Mutfak Sanatları Okulu Institut Paul Bocuse Dünya Birliği üyesi oldu.

 

bilkent_uni_paulo_bacuseFransa’nın Lyon şehrinde bulunan, dünyaca ünlü Mutfak Sanatları Okulu iki vizyoner lider tarafından kurulmuştur: dünyanın önde gelen şeflerinden "Yüzyılın Şefi" ödülü sahibi Paul Bocuse ve Fransız otel zinciri Accor Grubu’nun kurucu ortağı Gérard Pélisson. Institut Paul Bocuse Dünya Birliği, dört kıtada dünyanın en iyi Otel İşletmeciliği, Yiyecek Servisi ve Mutfak Yönetimi okulları ve üniversitelerinden oluşuyor. Bugün, bu birliğin, Bilkent Üniversitesi ile birlikte 20 farklı ülkede 20 üyesi bulunmaktadır. Bilkent Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü öğrencileri, diğer Birlik üyeleri öğrencileri ile birlikte, Institut Paul Bocuse'ün Lyon’daki ünlü kampüsünde gerçekleşecek yaz kampında 14 haftalık özel eğitim kursuna katılarak, teknik ve liderlik becerilerini geliştirmek, Fransız kültürünü keşfetmek, uluslararası bir deneyim kazanmak ve kendi kültür ve geleneklerini tanıtmak için eşsiz bir olanağa sahip olacaklar. Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü öğrencileri, 3 ay boyunca, Institut Paul Bocuse’ün otellerinde, uygulama mutfaklarında, laboratuvar ve restoranlarında uzman öğretim elemanlarından, teorik ve uygulamalı mutfak, pastacılık, fırıncılık, bar ve otel işletmeciliği dersleri alarak, Institut Paul Bocuse sertifikası almaya hak kazanacaklar.

 

> Bilkent Üniversitesi Paul Bocuse Dünya Birliği Üyesi oldu

Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü, Fransa’nın ünlü Mutfak Sanatları Okulu Institut Paul Bocuse Dünya Birliği üyesi oldu.

 

bilkent_uni_paulo_bacuseFransa’nın Lyon şehrinde bulunan, dünyaca ünlü Mutfak Sanatları Okulu iki vizyoner lider tarafından kurulmuştur: dünyanın önde gelen şeflerinden "Yüzyılın Şefi" ödülü sahibi Paul Bocuse ve Fransız otel zinciri Accor Grubu’nun kurucu ortağı Gérard Pélisson. Institut Paul Bocuse Dünya Birliği, dört kıtada dünyanın en iyi Otel İşletmeciliği, Yiyecek Servisi ve Mutfak Yönetimi okulları ve üniversitelerinden oluşuyor. Bugün, bu birliğin, Bilkent Üniversitesi ile birlikte 20 farklı ülkede 20 üyesi bulunmaktadır. Bilkent Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü öğrencileri, diğer Birlik üyeleri öğrencileri ile birlikte, Institut Paul Bocuse'ün Lyon’daki ünlü kampüsünde gerçekleşecek yaz kampında 14 haftalık özel eğitim kursuna katılarak, teknik ve liderlik becerilerini geliştirmek, Fransız kültürünü keşfetmek, uluslararası bir deneyim kazanmak ve kendi kültür ve geleneklerini tanıtmak için eşsiz bir olanağa sahip olacaklar. Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü öğrencileri, 3 ay boyunca, Institut Paul Bocuse’ün otellerinde, uygulama mutfaklarında, laboratuvar ve restoranlarında uzman öğretim elemanlarından, teorik ve uygulamalı mutfak, pastacılık, fırıncılık, bar ve otel işletmeciliği dersleri alarak, Institut Paul Bocuse sertifikası almaya hak kazanacaklar.

 

Son Güncelleme: Pazartesi, 22 Haziran 2020 16:05

Gösterim: 2540


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.