Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
ODTÜ’de Göktürk-2 uydusunun uzaya fırlatılması törenine katılan Başbakan Erdoğan’ı protesto eden 45 öğrenci için 6’şar yıla kadar hapis istendi.
ODTÜ’de Göktürk-2 uydusunun uzaya fırlatılması törenine katılan Başbakan Erdoğan’ı protesto eden 45 öğrenci için 6’şar yıla kadar hapis istendi. İddianamede “Grubun, önlem alan polislere, sırt çantalarından çıkardıkları molotoflar, soda şişeleri ve sapanla bilye attıkları; sopalar ve havai fişeklerle saldırdıkları” belirtildi.
Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre, GÖKTÜRK-2 uydusunun Çin’den uzaya fırlatılması nedeniyle ODTÜ’de düzenlenen törene katılan Başbakan Tayyip Erdoğan’ı protesto eden 45 öğrenci hakkında 6’şar yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Dava açılan öğrenciler arasında polisin attığı gaz bombasıyla başından yaralanan ve beyin kanaması geçiren Barış Barışık da bulunuyor.
Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianemede öğrencilere yönelik suçlamalar şöyle yer buldu: “İçlerinde ODTÜ öğrencisi olmayan şahısların da bulunduğu yaklaşık 400 kişilik öğrenci grubunun, önlem alan polislere, sırt çantalarından çıkardıkları molotoflar, soda şişeleri ve sapanla bilye attıkları; sopalar ve havai fişeklerle saldırdıkları; topladıkları kalasları yakarak eylemi gerçekleştirdikleri anlaşılmıştır.”
‘Görevi yaptırmamak için direnme’
İddianamenin sanıkları arasında, olaylar sırasında polisin attığı gaz bombasıyla yaralanarak beyin kanaması geçiren ve günlerce yoğun bakımda yatan Barış Barışık da yer aldı. Barışık, ifadesinde polisin kendisini hedef alarak ateş etmesi sonucu yaralandığını ve bu polislerden şikayetçi olduğunu belirtti. Savcılık da Barışık ile diğer kişilerin, polisin orantısız güç kullandığı iddiası üzerine soruşturma evrakını ayırıp Memur Suçları Soruşturma Bürosu’na gönderdi. Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, 45 öğrencinin “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet” ve “görevi yaptırmamak için direnme” suçlarından 6’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi.
‘Demokratik hakkımızı kullandık’
Sanık öğrenciler de savunmalarında “Başbakan’ın siyasi uygulamalarını protesto etmek amacıyla yapılan eyleme katıldıklarını, demokratik haklarını kullandıklarını” belirterek suçlamaları kabul etmedi. Duruşma 18 Aralık 2013’te görülecek. Olaylara ilişkin 9 öğrenci hakkında ise TMK 10. maddesiyle görevli savcılıkça, terör bağlantısı şüphesiyle ayrı bir soruşturma yürütülüyor.
Erdoğan hocalara sert çıkmıştı
Başbakan ODTÜ’de yaşanan olayları yorumladığı bir yayında “Siz ne biçim öğretim üyesisiniz, sizin yetiştirdiğiniz öğrenciler bunlarsa bizim ülkemiz batmış, bitmiş” demişti.
Kaynak Hürriyet
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
ODTÜ’de Göktürk-2 uydusunun uzaya fırlatılması törenine katılan Başbakan Erdoğan’ı protesto eden 45 öğrenci için 6’şar yıla kadar hapis istendi.
ODTÜ’de Göktürk-2 uydusunun uzaya fırlatılması törenine katılan Başbakan Erdoğan’ı protesto eden 45 öğrenci için 6’şar yıla kadar hapis istendi. İddianamede “Grubun, önlem alan polislere, sırt çantalarından çıkardıkları molotoflar, soda şişeleri ve sapanla bilye attıkları; sopalar ve havai fişeklerle saldırdıkları” belirtildi.
Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre, GÖKTÜRK-2 uydusunun Çin’den uzaya fırlatılması nedeniyle ODTÜ’de düzenlenen törene katılan Başbakan Tayyip Erdoğan’ı protesto eden 45 öğrenci hakkında 6’şar yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Dava açılan öğrenciler arasında polisin attığı gaz bombasıyla başından yaralanan ve beyin kanaması geçiren Barış Barışık da bulunuyor.
Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianemede öğrencilere yönelik suçlamalar şöyle yer buldu: “İçlerinde ODTÜ öğrencisi olmayan şahısların da bulunduğu yaklaşık 400 kişilik öğrenci grubunun, önlem alan polislere, sırt çantalarından çıkardıkları molotoflar, soda şişeleri ve sapanla bilye attıkları; sopalar ve havai fişeklerle saldırdıkları; topladıkları kalasları yakarak eylemi gerçekleştirdikleri anlaşılmıştır.”
‘Görevi yaptırmamak için direnme’
İddianamenin sanıkları arasında, olaylar sırasında polisin attığı gaz bombasıyla yaralanarak beyin kanaması geçiren ve günlerce yoğun bakımda yatan Barış Barışık da yer aldı. Barışık, ifadesinde polisin kendisini hedef alarak ateş etmesi sonucu yaralandığını ve bu polislerden şikayetçi olduğunu belirtti. Savcılık da Barışık ile diğer kişilerin, polisin orantısız güç kullandığı iddiası üzerine soruşturma evrakını ayırıp Memur Suçları Soruşturma Bürosu’na gönderdi. Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, 45 öğrencinin “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet” ve “görevi yaptırmamak için direnme” suçlarından 6’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi.
‘Demokratik hakkımızı kullandık’
Sanık öğrenciler de savunmalarında “Başbakan’ın siyasi uygulamalarını protesto etmek amacıyla yapılan eyleme katıldıklarını, demokratik haklarını kullandıklarını” belirterek suçlamaları kabul etmedi. Duruşma 18 Aralık 2013’te görülecek. Olaylara ilişkin 9 öğrenci hakkında ise TMK 10. maddesiyle görevli savcılıkça, terör bağlantısı şüphesiyle ayrı bir soruşturma yürütülüyor.
Erdoğan hocalara sert çıkmıştı
Başbakan ODTÜ’de yaşanan olayları yorumladığı bir yayında “Siz ne biçim öğretim üyesisiniz, sizin yetiştirdiğiniz öğrenciler bunlarsa bizim ülkemiz batmış, bitmiş” demişti.
Kaynak Hürriyet
Son Güncelleme: Pazartesi, 16 Eylül 2013 08:07
Gösterim: 2223
ÖSYM, soru havuzu oluşturmak için başlattığı çalışmalar kapsamında bu yılın ilk 6 ayında 41 çalıştay düzenledi
ÖSYM, soruların seçiminde kriptolu cihazların kullanılacağı soru havuzunun oluşturulması için çalışmalarını hızlandırdı. Bu kapsamda merkez bu yılın ilk 6 ayında 41 çalıştay düzenledi.
Çalıştaylar, tarih, sosyal bilgiler, coğrafya, biyoloji, matematik, Türkçe, fen ve teknoloji, hukuk, kimya, fizik, İngilizce, Fransızca, Almanca, Arapça din kültürü, yabancı diller ve TUS ve DUS alanlarında yapıldı. Çalıştaylara, 942 uzman katıldı.
İngilizce, Fransızca, Almanca, Arapça dillerinde yapılan 14 çalıştayda ise 3 bin 895 soru toplandı.
Merkez, soru havuzunun oluşturulması için artık sınavlarda sorulan soruları yayınlamıyor. ÖSYM, soru havuzu oluşturulduğunda, denetimden geçen soruları önce taslak soru havuzunda toplayacak daha sonra buradan çıkarılan sorular, alan uzmanları tarafından tasnifli olarak havuza aktarılacak.
Sorular, fiziki bakımdan güvenliği sağlanmış, internet bağlantısı olmayan, dış dünya ile bağlantısı kontrollü ve gerekli güvenlik önlemleri alınmış bir ortamdaki soru havuzunda saklanacak. Alan uzmanları veya başkanlıkça yazılı olarak görevlendirilenler haricinde, soru havuzunun bulunduğu ortama kimse erişemeyecek.
Soru havuzunda meydana gelebilecek teknik arıza ve benzeri durumlarda müdahaleyi yapacak görevlinin yanında daima başkan tarafından görevlendirilen bir personel bulundurulacak. Teknik müdahalede bulunan görevlilerin soru havuzundaki sorulara erişimine izin verilmeyecek.
Havuzdan soruların seçilmesi ve sisteme erişim sadece başkan tarafından görevlendirilen ve sisteme girişine onay verilen ÖSYM personeli tarafından, kriptolu cihazlarla sağlanacak.
Havuzdaki sorular, mevzuatta öngörülen özel düzenlemeler hariç olmak üzere hiçbir koşulda kısmen veya tamamen hiç kimseye verilemeyecek, erişime açılamayacak.
Basılı ortamda yapılan sınavlarda soru kitapçıkları kapalı dönemde basılacak. Kapalı dönem ortamına başkan, görevlendirdiği başkan yardımcısı ve kapalı dönemde görevlendirilen personel haricinde kimse giremeyecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
ÖSYM, soru havuzu oluşturmak için başlattığı çalışmalar kapsamında bu yılın ilk 6 ayında 41 çalıştay düzenledi
ÖSYM, soruların seçiminde kriptolu cihazların kullanılacağı soru havuzunun oluşturulması için çalışmalarını hızlandırdı. Bu kapsamda merkez bu yılın ilk 6 ayında 41 çalıştay düzenledi.
Çalıştaylar, tarih, sosyal bilgiler, coğrafya, biyoloji, matematik, Türkçe, fen ve teknoloji, hukuk, kimya, fizik, İngilizce, Fransızca, Almanca, Arapça din kültürü, yabancı diller ve TUS ve DUS alanlarında yapıldı. Çalıştaylara, 942 uzman katıldı.
İngilizce, Fransızca, Almanca, Arapça dillerinde yapılan 14 çalıştayda ise 3 bin 895 soru toplandı.
Merkez, soru havuzunun oluşturulması için artık sınavlarda sorulan soruları yayınlamıyor. ÖSYM, soru havuzu oluşturulduğunda, denetimden geçen soruları önce taslak soru havuzunda toplayacak daha sonra buradan çıkarılan sorular, alan uzmanları tarafından tasnifli olarak havuza aktarılacak.
Sorular, fiziki bakımdan güvenliği sağlanmış, internet bağlantısı olmayan, dış dünya ile bağlantısı kontrollü ve gerekli güvenlik önlemleri alınmış bir ortamdaki soru havuzunda saklanacak. Alan uzmanları veya başkanlıkça yazılı olarak görevlendirilenler haricinde, soru havuzunun bulunduğu ortama kimse erişemeyecek.
Soru havuzunda meydana gelebilecek teknik arıza ve benzeri durumlarda müdahaleyi yapacak görevlinin yanında daima başkan tarafından görevlendirilen bir personel bulundurulacak. Teknik müdahalede bulunan görevlilerin soru havuzundaki sorulara erişimine izin verilmeyecek.
Havuzdan soruların seçilmesi ve sisteme erişim sadece başkan tarafından görevlendirilen ve sisteme girişine onay verilen ÖSYM personeli tarafından, kriptolu cihazlarla sağlanacak.
Havuzdaki sorular, mevzuatta öngörülen özel düzenlemeler hariç olmak üzere hiçbir koşulda kısmen veya tamamen hiç kimseye verilemeyecek, erişime açılamayacak.
Basılı ortamda yapılan sınavlarda soru kitapçıkları kapalı dönemde basılacak. Kapalı dönem ortamına başkan, görevlendirdiği başkan yardımcısı ve kapalı dönemde görevlendirilen personel haricinde kimse giremeyecek.
Son Güncelleme: Pazartesi, 16 Eylül 2013 08:05
Gösterim: 1545
YÖK Başkanı Çetinsaya, "İlahiyat ders çizelgelerinin düzenlenmesine ilişkin görüşleri dikkate alarak, YÖK Genel Kurulu'nu toplayıp kararın geri çekilmesini önereceğim" dedi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, YÖK Genel Kurulunu toplayarak, ilahiyat lisans programındaki değişlik kararının geri çekilmesini önereceğini bildirdi.
YÖK'ten yapılan açıklamaya göre, Prof. Dr. Çetinsaya ilahiyat fakülteleri ders programlarındaki değiklikle ilgili Twitter hesabında paylaşımda bulundu.
Çetinsaya, "İlahiyat ders çizelgelerinin düzenlenmesine ilişkin görüşleri dikkate alarak, YÖK Genel Kurulunu toplayıp kararın geri çekilmesini önereceğim" ifadesini kullandı.
YÖK Genel Kurulu, ilahiyat lisans programında değişikliğe giderek, sistematik kelam ve kelam tarihi dersleriyle, İslam mezhepleri tarihi dersini birleştirerek kredileri azaltmış, Türk İslam sanatları ve Türk dini musikisi derslerini "İslam sanatları ve dini musiki" adlı tek ders haline getirmiş, felsefe tarihi dersini müfredattan çıkarıp, hadis, tefsir ve İslam hukuku derslerinin saatini artırmıştı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
YÖK Başkanı Çetinsaya, "İlahiyat ders çizelgelerinin düzenlenmesine ilişkin görüşleri dikkate alarak, YÖK Genel Kurulu'nu toplayıp kararın geri çekilmesini önereceğim" dedi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, YÖK Genel Kurulunu toplayarak, ilahiyat lisans programındaki değişlik kararının geri çekilmesini önereceğini bildirdi.
YÖK'ten yapılan açıklamaya göre, Prof. Dr. Çetinsaya ilahiyat fakülteleri ders programlarındaki değiklikle ilgili Twitter hesabında paylaşımda bulundu.
Çetinsaya, "İlahiyat ders çizelgelerinin düzenlenmesine ilişkin görüşleri dikkate alarak, YÖK Genel Kurulunu toplayıp kararın geri çekilmesini önereceğim" ifadesini kullandı.
YÖK Genel Kurulu, ilahiyat lisans programında değişikliğe giderek, sistematik kelam ve kelam tarihi dersleriyle, İslam mezhepleri tarihi dersini birleştirerek kredileri azaltmış, Türk İslam sanatları ve Türk dini musikisi derslerini "İslam sanatları ve dini musiki" adlı tek ders haline getirmiş, felsefe tarihi dersini müfredattan çıkarıp, hadis, tefsir ve İslam hukuku derslerinin saatini artırmıştı.
Son Güncelleme: Cumartesi, 14 Eylül 2013 13:02
Gösterim: 1252
İşte uzmanlardan okulun ilk haftasında anne babaları rahatlatacak öneriler
Yaz döneminin ardından okullar açılıyor. Okul sıralarıyla ilk defa tanışacak çocuklar ve aileler için bu günler hem heyecan, hem de korku yüklü… Her Eylül döneminde yaşanan manzara ise aynı; anne babasını bırakmak istemeyen çocuklar ve bu duruma dayanamayan veliler… Bu günleri rahat atlatmak ise sizin elinizde!
Çocuğun okula başlama sürecinde rahat olması ya da yaşadığı sorunları kolayca atlatabilmesinin, hem çocuk hem de aile için önemli bir uyum göstergesi olduğuna dikkat çeken Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Emel Bellibaş, okulun ilk günlerinde ciddi problemler yaşayan ve bunlarla doğru bir şekilde başa çıkamayan ailelerin, ileride de benzer sorunlarla karşı karşıya kalabildiklerini söylüyor. Çocuğun okula devamının sağlanamamasını, akademik, sosyal ve duygusal gelişiminde sorunlar yaşamasına yol açabildiğini, çocuğun okula gitmemesi halinde ise zihinsel kapasitesini geliştiremediğini, temel akademik becerileri kazanamadığını, ayrıca sosyal yönden de sorunlar yaşayarak, yaşıtlarıyla sağlıklı ilişki kurmakta zorlanabildiğini belirten Bellibaş, bunları neden olduğu sorunları ise şöyle sıralıyor: Okuldan, sosyal çevreden uzaklaşan çocuk, bir süre sonra performans kaygısı yaşayabiliyor, içe dönüklüğü artabiliyor, kendine akademik hedefler koymaktan kaçınıyor ya da hedeflerini küçültüyor. Yalnızlık duygusunda artışla birlikte evden çıkmayan, internete bağımlı ergenler halini alabiliyorlar. Vücut algılarında bozulmalar, yeme bozuklukları, obezite, öfke patlamaları da bu çocuklarda sık görülüyor.
Yeni okul dönemine olumlu başlangıç yapmanın çocuğun davranış, güven, sosyal ve akademik başarısını etkilediğini vurgulayan Pedagog Dr. Melda Alantar ise, bu dönemin anne baba ve çocuk için güç olabileceğini vurgulayarak, “Bu döneminde hayatın artan hızına uyum sağlayabilmek için anne—babalar önceden plan yaparak, gerçekçi ve olumlu bakış açısı geliştirerek öğrencilere destek olabilirler.” önerisinde bulunuyor.
Peki anne-babalar sorunsuz bir okula başlangıç için ne yapmalılar? Anne-babaların yapması ve yapmaması gerekenleri özetleyen Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Emel Bellibaş, anne-babaların yapması gerekenleri 8 maddede şöyle özetliyor:
1-Çocuğunuzun endişelerini saçma bulmayın
2- Önce kendinizi hazır hissedin
3- Okula başlamadan önce, yemek ve uyku saatlerini düzene sokun
4- Çocuğunuzu ilk gün mutlaka okula gönderin
5- Okulun ilk günlerinde çocuğa çok kalabalık eşlik etmeyin
6- Okula gitmeyi pazarlık konusu haline getirmeyin
7- İlk günler okul bitiş saatinden biraz erken okula gidin
8- Çocuğunuz okula gittiği için onu ödüllendirmeyin
Okula ilk kez başlayacak olan çocukların anne babalarının bazen çocuklardan daha heyecanlı olabileceklerini dile getiren Uzman Pedagog Sevil Yavuz ise, bu ebeveynlerin “Çocuğumuz okulda sorun yaşar mı” diye endişelendiklerini söylüyor. Anne baba gibi çocuğun da bu kaygıyı taşımasının normal olduğunu belirten Yavuz, bu sorunun kolsay aşılması için şu önerilerde bulunuyor: Çocuğunuzla birlikte okul için alış-veriş yapmak, onun seçtiği şirin okul-araç gereçlerini almak, çocuğunuzun okula başlama hevesini artıracaktır. Hem sizin için, hem de çocuğunuz için okulda ilk gün çok önemlidir. Bu nedenle çocuğunuzla birlikte okula gidebilirsiniz. Eğer çocuğa bakan bir bakıcı varsa veya çalıştığınız için akrabalarınız bakıyorsa mutlaka bu önemli günde işten izin alıp ona eşlik etmenizi tavsiye ederim. Çünkü arkadaşlarının anne veya babasını yanında görünce duygusallaşacaktır. Ayrıca bu günde, çocuk okulun kapısında korkar ve girmek istemezse, çocuğunuzu en iyi siz tanıdığınız için siz onu daha iyi ikna edebilir ve bu ilk başlangıç için ona güç verebilirsiniz.
Okul fobisi nedir?
Uzman Pedagog Sevil Yavuz, okul fobisinin de dikkatle üzerinde durulması gereken bir sorun olduğuna vurgu yapıyor.
Okul fobisini “çocuğun okula gitmek istememesi, okuldan korkmasıdır.” diye açıklayan Yavuz, bu korkunun mutlaka bir nedeni olduğunu, önce bu nedenin araştırılarak, ona göre çözüm yolları aranması gerektiğini söylüyor. Okulda veya evde, çocuğu rahatsız eden, okulla ilgi mutlaka bir şeylerin olması gerektiğini dile getiren Yavuz, “Bu, anne babanın okulla ilgili tutumuyla, arkadaş ilişkileriyle, öğretmenin tavrıyla, okulun disiplin anlayışı ve programıyla, okulu ve sınıfın fiziki şartlarıyla, bir derste ya da proje çalışmasında zorlanmasıyla, çocuğun kişilik özelliğiyle ilgili olabilir. Önce çocuğu rahatsız eden şart ya da şartlar öğrenilmeli sonra ise bu şartları değiştirmek için bir program yapılmalıdır.” diye konuşuyor.
Bu çalışmanın etkili olması için aile, okul ve uzmanın işbirliği içinde hareket etmesi gerektiğini belirtern Yavuz,, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Örneğin; çocuk sınıfta arkadaşları karşısında konuşmaktan utanıyorsa ve tahtaya çıkmaktan korkuyorsa, tahtaya çıkmamak için okula gitmek istemeyecektir. Bu durumda okul fobisinin nedeni tahtaya çıkma korkusu ve zorunluluğudur. Burada yapılacak çalışma, öğretmenin işbirliği içinde drama ve oyunla çocuğun sınıf karşısında konuşmasının cesaretlendirilmesidir. Böylece çocuk tahtaya çıkmaktan korkmayacak ve okula gitmek isteyecektir.”
MOTİVASYONA DİKKAT!
“Çocuklar yaz tatilinde okul dönemine kıyasla daha serbest oldukları için onları en zorlayacak konu yeniden düzenli ve disiplinli hayata dönüş yapmak olacaktır” diyen DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmalık Merkezi'nden Uzman Klinik Psikolog Cemre Soysal İSE çocuklar üzerinde oluşturulması gereken motivasyona dikkat çekiyor. Önceki sene okula gitmiş çocukların okula başlamalarında çeşitli motivasyonların olduğunu, her ne kadar yeniden ders çalışmaya başlayacakları için huysuzlansalar da tatil boyunca görmedikleri arkadaşlarına kavuşmanın onlar için oldukça heyecan duyduklarını belirten Soysal, “Okullarında yapılan herhangi bir değişiklik, sınıflarının yerinin değişmesi gibi küçük detaylar da onları mutlu edebilir. Okul konusunda hevesli olmayan çocuklara ders haricindeki avantajlar hatırlatılarak duyguları olumluya çevrilebilir” diyor.
Okula ilk kez başlayacak çocuklara gösterilmesi gereken özene de değinen Soysal; “Bu sene ilk defa okula başlayacak çocuklar ise çok daha değişik bir heyecanın içindeler. Onlar, büyümenin çok büyük bir adımı olan okul hayatına başlangıç aşamasındalar. Her ne kadar daha önce anaokulu veya hazırlık sınıfına gitmiş olsalar da birinci sınıfın önemi her zaman farklıdır. En önemlisi okuma, yazma öğrenilecek bir seneye başlangıç yapıyor olmalarıdır” diye konuşuyor.
ÇOCUĞA KARŞI BU DAVRANIŞLARDAN KAÇININ!
Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Emel Bellibaş
• Çocuğunuzun sorularını cevapsız bırakmayın; gerekli olan açıklamaları mutlaka yapın. Çocuğun sorularına yanıt vermemek, konuyu yok saymak veya ertelemek, çocuğun kafasındaki soru işaretlerini daha da artırıyor.
• Çocuğunuza acımayın! Çocuğunuza “Okula gitmek zorunlu. Biz de seni aslında onun için okula gönderiyoruz” tarzında bir düşünceniz olduğunu asla yansıtmayın.
• Onun için endişelenmeyi bırakın. Yoğun endişe yaşamanız, çocuğunuzun da endişe duymasına neden olabiliyor.
• Çocuğunuzu rahatlatmak adına fazla ve gereksiz ayrıntılara girmeyin.
• Okulu gereksiz ve zamansız ziyaret etmeyin. Fazla yapılan ziyaretler, öğretmenleri de huzursuz edebiliyor.
• Okuldan korkan ya da okul söz konusu olduğunda sıkıntı duyan, karnı ağrıyan, bulantı veya kusması olan çocuğu bu yakınmaları nedeniyle okula göndermemezlik yapmayın.
• Organik bir sorunu olmamasına rağmen uzun raporlar almayın. Çocuk rahatlasın diye uzun tatillere götürmeyin.
• Çocuğunuzun okul korkusuyla dalga geçmeyin. “Evet, haklısın, orada koca koca canavarlar var, belki de seni yerler” gibi cümlelerle hem çocuğun durumunu anlamadığınızı göstermiş olur, hem de korkuyu pekiştirirsiniz.
OKULA BAŞLARKEN YAPILMASI GEREKENLERİN REÇETESİ
Pedagog Dr. Melda Alantar
Bilgileri Gözden Geçirin.
Okuldan gönderilen yazılı belgeleri inceleyin. Belgeler çocuğun öğretmeni, sınıfı, okul için gerekli malzemeler, serbest zaman etkinlikleri, v.b. önemli bilgiler içermektedir.
Ajandanıza Not Düşün.
Önemli günleri kişisel takviminiz üzerinde işaretleyin.
Okul Alışverişini Erken Yapın.
Okul açılmadan bir-iki hafta önce alışverişinizi tamamlayın. İlköğretim çağındaki çocuklar size yardımcı olabilirler. Alışveriş listesini birlikte gözden geçirebilirsiniz.
Uyku ve Yemek Saatlerini Yeniden Düzenleyin.
Okullar açılmadan en az bir hafta önce uyku ve yemek düzeninizi özellikle kahvaltı saatlerini yeniden planlayın. Bu değişikliğe çocuğunuzu hazırlamak için onunla ödev ve etkinlikler nedeniyle aşırı yorgunluk hissetmemek için düzen oluşturmanın yararları üzerinde konuşun.
Televizyonu Kapatın.
Çocuğunuzu sabah saatlerinde t.v. izlemek yerine yap—bozla uğraşma, boyama, kitap okuma v.b. etkinliklere yönlendirin. Bu faaliyetler çocuğunuzun öğrenme sürecine ve okul düzenine alışmasını kolaylaştıracaktır.
Çocuğunuzla Birlikte Okulunu Ziyaret Edin.
Çocuğunuz küçükse ya da yeni bir okula başlıyorsa onunla birlikte okula gidin. Öğretmenle tanışmak, sınıf, yemekhane, bahçeyi görmek okul öncesi hissedilen endişenin azalmasını sağlar. Yeni çevre hakkında soru sorması için çocuğunuzu yüreklendirin.
Arkadaşlarıyla Program Yapmasını Destekleyin.
Okul açılmadan önce çocuğunuzu sınıf arkadaşlarıyla buluşarak olumlu sosyal ilişkiler kurması için destekleyin.
Ev Ödevleri İçin Uygun Alan Seçin.
İlköğretim çağındaki çocuklar kendi odalarında veya evin sessiz bir köşesinde çalışabilirler. Okula yeni başlayan çocuklar için ise oturma odası ya da mutfak gibi ortak kullanım alanlarında erişkinlerin denetim ve gözetimlerine olanak sağlayan bir çalışma köşesi oluşturulabilir.
Okul ve Beslenme Çantaları İçin Yer Belirleyin.
Okul eşyaları, anne—babanın okuması için eve gönderilen yazılı belgeleri v.b. koymak için bir yer belirleyin. Her akşam okul çantasının düzenlenmesinin çocuğunuzun sorumluluğu olduğunu hatırlatın.
İşlerinizi Azaltın.
Okulların açıldığı hafta programınızı sadeleştirin. İş seyahatleri, gönüllü çalışmalar, projeler v.b. mümkün olduğu ölçüde erteleyin. Yeni okul döneminde çocuğunuzun hissedebileceği endişeyi yenmesi ve okul düzenine alışmasına yardım olabilmek için serbest zamana ihtiyaç duyabilirsiniz.
Beslenme Çantalarını Bir Gece Önce Hazırlayın.
İlköğretim çağındaki çocuklar kolay yemekler hazırlayabilirler.
Çalar Saati Ayarlayın.
Çocuklar sabah kalkabilmek için çalar saatlerini kendileri kurabilirler. Sabah okul için hazırlanmak, kahvaltı etmek için çocuğunuza yeterli zaman tanıyın. Düzene uyum sağladıkları, servise yetiştikleri zaman onları övün.
Okul Sonrası Saatleri Planlayın.
Eve döndüğünde sizi bulamadığı zaman neler yapılması gerektiğini çocuğunuzla konuşun.
Kitap ve Defterlerini Gözden Geçirin.
Yıl içinde öğreneceği bilgiler hakkında onunla konuşun. Konulara ilişkin merak ve ilginizi onunla paylaşın. İçerikleri kavrama yeteneğine olan güveninizi ona açıklayın. Okul yılı boyunca öğrenme sürecini pekiştirin. Öğrenme becerilerinin gelişmesi zaman alır, sık tekrar gereklidir. Çocuğunuzu sabırlı, dikkatli ve olumlu olması konusunda yüreklendirin.
Öğretmenine Kısa Not Gönderin.
Çocuğunuzun okuldaki durumuna ilişkin geri—bildirim almak istediğinizi öğretmenine/öğretmenlerine iletin. Onlarla tanışın. Velilerle iletişim kurma konusundaki tercihlerini—notlar, elektronik posta, telefon görüşmeleri v.b.— öğrenin.
Okul Ortamında Yardım Alacağınız Kaynakları Belirleyin.
Siz ve çocuğunuza yardımcı olacak kişileri belirleyin; müdür, psikolojik danışman, serbest zaman etkinlikleri koordinatörü v.b. Görevleri ve gereksinim duyduğunuzda nasıl ulaşacağınız hakkında bilgi edinin.
Çocuğunuzun Sorunlarına İlgi Gösterin.
Çocuğunuzun okul konusunda endişeleri varsa beslenme veya okul çantasına onu yüreklendirecek özel notlar yazıp bırakın. Yeni bir durumda insanların endişe duymalarının doğal olduğunu ve öğretmen, akranlarını tanıyıp okul düzenine uyum sağladıktan sonra her şeyin düzeleceğini kendisine anlatın.
İlk Haftalar Aşırı Tepki Vermeyin.
Özellikle yuvaya, birinci sınıfa başlayan çocuklar ayrılık endişesi veya çekingenlik yaşayabilirler. Eğitimciler bu durumun üstesinden gelebilecek deneyime sahiptirler. Onu bıraktıktan sonra fazla oyalanmadan, onu sevdiğinizi ve gün boyunca düşüneceğinizi , okul bitiminde onu gelip alacağınızı söyleyin. Sakin ve olumlu davranın.
Olumsuz Deneyimlerin Yarattığı Endişeyi Göz Ardı Etmeyin.
Akademik veya sosyal konularda güçlük yaşayan veya arkadaşları tarafından alay edilen, zorbalıkla karşılaşan öğrenciler okula yeniden dönmeyi istemezler. Sorunlarınızı okul yönetimine aktarın, onlarla işbirliğine girin.Yeni okul döneminde benzer sorunlarla karşılaşmayacağını çocuğunuza aktarın. Zorluklarla kendi kendine başa çıkma becerilerini destekleyin. Gerekirse öğretmeninden yardım alması konusunda onu yönlendirin.
İLK GÜN SENDROMU NASIL AŞILIR
Uzman Pedagog Sevil Yavuz
Okul çıkışı için çocuğunuzun seveceği bir etkinlik programı hazırlayın. Bu etkinlik, parka gitmek, bir hediye almak, sevdiği birini ziyaret etmek, dondurma ısmarlamak, vb. gibi basit bir etkinlik olabilir. Bu çocuğun okul saati bitene kadar okulda kalmasını sağlayacaktır. Bunun yanı sıra, çocuk ilk gün veya ikinci gün ben okula gitmek istemiyorum derse mutlaka gitmesi gerektiğini ifade edin ve bu konuda ısrarcı olun. Eğer çocuğunuz kusuyor, karnım ağrıyor diyor ve çok ağlıyorsa bu durum okul fobisine dönüşmeden mutlaka pedagog desteğini zaman kaybetmeden alın. Pedagoga gidene kadar ise okula devam etmesi konusunda ısrarcı olun. Eğer taviz verirseniz okula gitmek onun için daha zor olacaktır. Çocuklar, okula büyüme şartlarına ve kişilik özelliklerine göre farklı tepkiler verebilirler. Bu nedenle çocuğunuzun vereceği her tepkiye ilk haftalarda hazırlıklı olun. Çocuğunuz ve sizin için okula ilk başlangıç yılı hayırlı olsun.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İşte uzmanlardan okulun ilk haftasında anne babaları rahatlatacak öneriler
Yaz döneminin ardından okullar açılıyor. Okul sıralarıyla ilk defa tanışacak çocuklar ve aileler için bu günler hem heyecan, hem de korku yüklü… Her Eylül döneminde yaşanan manzara ise aynı; anne babasını bırakmak istemeyen çocuklar ve bu duruma dayanamayan veliler… Bu günleri rahat atlatmak ise sizin elinizde!
Çocuğun okula başlama sürecinde rahat olması ya da yaşadığı sorunları kolayca atlatabilmesinin, hem çocuk hem de aile için önemli bir uyum göstergesi olduğuna dikkat çeken Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Emel Bellibaş, okulun ilk günlerinde ciddi problemler yaşayan ve bunlarla doğru bir şekilde başa çıkamayan ailelerin, ileride de benzer sorunlarla karşı karşıya kalabildiklerini söylüyor. Çocuğun okula devamının sağlanamamasını, akademik, sosyal ve duygusal gelişiminde sorunlar yaşamasına yol açabildiğini, çocuğun okula gitmemesi halinde ise zihinsel kapasitesini geliştiremediğini, temel akademik becerileri kazanamadığını, ayrıca sosyal yönden de sorunlar yaşayarak, yaşıtlarıyla sağlıklı ilişki kurmakta zorlanabildiğini belirten Bellibaş, bunları neden olduğu sorunları ise şöyle sıralıyor: Okuldan, sosyal çevreden uzaklaşan çocuk, bir süre sonra performans kaygısı yaşayabiliyor, içe dönüklüğü artabiliyor, kendine akademik hedefler koymaktan kaçınıyor ya da hedeflerini küçültüyor. Yalnızlık duygusunda artışla birlikte evden çıkmayan, internete bağımlı ergenler halini alabiliyorlar. Vücut algılarında bozulmalar, yeme bozuklukları, obezite, öfke patlamaları da bu çocuklarda sık görülüyor.
Yeni okul dönemine olumlu başlangıç yapmanın çocuğun davranış, güven, sosyal ve akademik başarısını etkilediğini vurgulayan Pedagog Dr. Melda Alantar ise, bu dönemin anne baba ve çocuk için güç olabileceğini vurgulayarak, “Bu döneminde hayatın artan hızına uyum sağlayabilmek için anne—babalar önceden plan yaparak, gerçekçi ve olumlu bakış açısı geliştirerek öğrencilere destek olabilirler.” önerisinde bulunuyor.
Peki anne-babalar sorunsuz bir okula başlangıç için ne yapmalılar? Anne-babaların yapması ve yapmaması gerekenleri özetleyen Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Emel Bellibaş, anne-babaların yapması gerekenleri 8 maddede şöyle özetliyor:
1-Çocuğunuzun endişelerini saçma bulmayın
2- Önce kendinizi hazır hissedin
3- Okula başlamadan önce, yemek ve uyku saatlerini düzene sokun
4- Çocuğunuzu ilk gün mutlaka okula gönderin
5- Okulun ilk günlerinde çocuğa çok kalabalık eşlik etmeyin
6- Okula gitmeyi pazarlık konusu haline getirmeyin
7- İlk günler okul bitiş saatinden biraz erken okula gidin
8- Çocuğunuz okula gittiği için onu ödüllendirmeyin
Okula ilk kez başlayacak olan çocukların anne babalarının bazen çocuklardan daha heyecanlı olabileceklerini dile getiren Uzman Pedagog Sevil Yavuz ise, bu ebeveynlerin “Çocuğumuz okulda sorun yaşar mı” diye endişelendiklerini söylüyor. Anne baba gibi çocuğun da bu kaygıyı taşımasının normal olduğunu belirten Yavuz, bu sorunun kolsay aşılması için şu önerilerde bulunuyor: Çocuğunuzla birlikte okul için alış-veriş yapmak, onun seçtiği şirin okul-araç gereçlerini almak, çocuğunuzun okula başlama hevesini artıracaktır. Hem sizin için, hem de çocuğunuz için okulda ilk gün çok önemlidir. Bu nedenle çocuğunuzla birlikte okula gidebilirsiniz. Eğer çocuğa bakan bir bakıcı varsa veya çalıştığınız için akrabalarınız bakıyorsa mutlaka bu önemli günde işten izin alıp ona eşlik etmenizi tavsiye ederim. Çünkü arkadaşlarının anne veya babasını yanında görünce duygusallaşacaktır. Ayrıca bu günde, çocuk okulun kapısında korkar ve girmek istemezse, çocuğunuzu en iyi siz tanıdığınız için siz onu daha iyi ikna edebilir ve bu ilk başlangıç için ona güç verebilirsiniz.
Okul fobisi nedir?
Uzman Pedagog Sevil Yavuz, okul fobisinin de dikkatle üzerinde durulması gereken bir sorun olduğuna vurgu yapıyor.
Okul fobisini “çocuğun okula gitmek istememesi, okuldan korkmasıdır.” diye açıklayan Yavuz, bu korkunun mutlaka bir nedeni olduğunu, önce bu nedenin araştırılarak, ona göre çözüm yolları aranması gerektiğini söylüyor. Okulda veya evde, çocuğu rahatsız eden, okulla ilgi mutlaka bir şeylerin olması gerektiğini dile getiren Yavuz, “Bu, anne babanın okulla ilgili tutumuyla, arkadaş ilişkileriyle, öğretmenin tavrıyla, okulun disiplin anlayışı ve programıyla, okulu ve sınıfın fiziki şartlarıyla, bir derste ya da proje çalışmasında zorlanmasıyla, çocuğun kişilik özelliğiyle ilgili olabilir. Önce çocuğu rahatsız eden şart ya da şartlar öğrenilmeli sonra ise bu şartları değiştirmek için bir program yapılmalıdır.” diye konuşuyor.
Bu çalışmanın etkili olması için aile, okul ve uzmanın işbirliği içinde hareket etmesi gerektiğini belirtern Yavuz,, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Örneğin; çocuk sınıfta arkadaşları karşısında konuşmaktan utanıyorsa ve tahtaya çıkmaktan korkuyorsa, tahtaya çıkmamak için okula gitmek istemeyecektir. Bu durumda okul fobisinin nedeni tahtaya çıkma korkusu ve zorunluluğudur. Burada yapılacak çalışma, öğretmenin işbirliği içinde drama ve oyunla çocuğun sınıf karşısında konuşmasının cesaretlendirilmesidir. Böylece çocuk tahtaya çıkmaktan korkmayacak ve okula gitmek isteyecektir.”
MOTİVASYONA DİKKAT!
“Çocuklar yaz tatilinde okul dönemine kıyasla daha serbest oldukları için onları en zorlayacak konu yeniden düzenli ve disiplinli hayata dönüş yapmak olacaktır” diyen DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmalık Merkezi'nden Uzman Klinik Psikolog Cemre Soysal İSE çocuklar üzerinde oluşturulması gereken motivasyona dikkat çekiyor. Önceki sene okula gitmiş çocukların okula başlamalarında çeşitli motivasyonların olduğunu, her ne kadar yeniden ders çalışmaya başlayacakları için huysuzlansalar da tatil boyunca görmedikleri arkadaşlarına kavuşmanın onlar için oldukça heyecan duyduklarını belirten Soysal, “Okullarında yapılan herhangi bir değişiklik, sınıflarının yerinin değişmesi gibi küçük detaylar da onları mutlu edebilir. Okul konusunda hevesli olmayan çocuklara ders haricindeki avantajlar hatırlatılarak duyguları olumluya çevrilebilir” diyor.
Okula ilk kez başlayacak çocuklara gösterilmesi gereken özene de değinen Soysal; “Bu sene ilk defa okula başlayacak çocuklar ise çok daha değişik bir heyecanın içindeler. Onlar, büyümenin çok büyük bir adımı olan okul hayatına başlangıç aşamasındalar. Her ne kadar daha önce anaokulu veya hazırlık sınıfına gitmiş olsalar da birinci sınıfın önemi her zaman farklıdır. En önemlisi okuma, yazma öğrenilecek bir seneye başlangıç yapıyor olmalarıdır” diye konuşuyor.
ÇOCUĞA KARŞI BU DAVRANIŞLARDAN KAÇININ!
Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Emel Bellibaş
• Çocuğunuzun sorularını cevapsız bırakmayın; gerekli olan açıklamaları mutlaka yapın. Çocuğun sorularına yanıt vermemek, konuyu yok saymak veya ertelemek, çocuğun kafasındaki soru işaretlerini daha da artırıyor.
• Çocuğunuza acımayın! Çocuğunuza “Okula gitmek zorunlu. Biz de seni aslında onun için okula gönderiyoruz” tarzında bir düşünceniz olduğunu asla yansıtmayın.
• Onun için endişelenmeyi bırakın. Yoğun endişe yaşamanız, çocuğunuzun da endişe duymasına neden olabiliyor.
• Çocuğunuzu rahatlatmak adına fazla ve gereksiz ayrıntılara girmeyin.
• Okulu gereksiz ve zamansız ziyaret etmeyin. Fazla yapılan ziyaretler, öğretmenleri de huzursuz edebiliyor.
• Okuldan korkan ya da okul söz konusu olduğunda sıkıntı duyan, karnı ağrıyan, bulantı veya kusması olan çocuğu bu yakınmaları nedeniyle okula göndermemezlik yapmayın.
• Organik bir sorunu olmamasına rağmen uzun raporlar almayın. Çocuk rahatlasın diye uzun tatillere götürmeyin.
• Çocuğunuzun okul korkusuyla dalga geçmeyin. “Evet, haklısın, orada koca koca canavarlar var, belki de seni yerler” gibi cümlelerle hem çocuğun durumunu anlamadığınızı göstermiş olur, hem de korkuyu pekiştirirsiniz.
OKULA BAŞLARKEN YAPILMASI GEREKENLERİN REÇETESİ
Pedagog Dr. Melda Alantar
Bilgileri Gözden Geçirin.
Okuldan gönderilen yazılı belgeleri inceleyin. Belgeler çocuğun öğretmeni, sınıfı, okul için gerekli malzemeler, serbest zaman etkinlikleri, v.b. önemli bilgiler içermektedir.
Ajandanıza Not Düşün.
Önemli günleri kişisel takviminiz üzerinde işaretleyin.
Okul Alışverişini Erken Yapın.
Okul açılmadan bir-iki hafta önce alışverişinizi tamamlayın. İlköğretim çağındaki çocuklar size yardımcı olabilirler. Alışveriş listesini birlikte gözden geçirebilirsiniz.
Uyku ve Yemek Saatlerini Yeniden Düzenleyin.
Okullar açılmadan en az bir hafta önce uyku ve yemek düzeninizi özellikle kahvaltı saatlerini yeniden planlayın. Bu değişikliğe çocuğunuzu hazırlamak için onunla ödev ve etkinlikler nedeniyle aşırı yorgunluk hissetmemek için düzen oluşturmanın yararları üzerinde konuşun.
Televizyonu Kapatın.
Çocuğunuzu sabah saatlerinde t.v. izlemek yerine yap—bozla uğraşma, boyama, kitap okuma v.b. etkinliklere yönlendirin. Bu faaliyetler çocuğunuzun öğrenme sürecine ve okul düzenine alışmasını kolaylaştıracaktır.
Çocuğunuzla Birlikte Okulunu Ziyaret Edin.
Çocuğunuz küçükse ya da yeni bir okula başlıyorsa onunla birlikte okula gidin. Öğretmenle tanışmak, sınıf, yemekhane, bahçeyi görmek okul öncesi hissedilen endişenin azalmasını sağlar. Yeni çevre hakkında soru sorması için çocuğunuzu yüreklendirin.
Arkadaşlarıyla Program Yapmasını Destekleyin.
Okul açılmadan önce çocuğunuzu sınıf arkadaşlarıyla buluşarak olumlu sosyal ilişkiler kurması için destekleyin.
Ev Ödevleri İçin Uygun Alan Seçin.
İlköğretim çağındaki çocuklar kendi odalarında veya evin sessiz bir köşesinde çalışabilirler. Okula yeni başlayan çocuklar için ise oturma odası ya da mutfak gibi ortak kullanım alanlarında erişkinlerin denetim ve gözetimlerine olanak sağlayan bir çalışma köşesi oluşturulabilir.
Okul ve Beslenme Çantaları İçin Yer Belirleyin.
Okul eşyaları, anne—babanın okuması için eve gönderilen yazılı belgeleri v.b. koymak için bir yer belirleyin. Her akşam okul çantasının düzenlenmesinin çocuğunuzun sorumluluğu olduğunu hatırlatın.
İşlerinizi Azaltın.
Okulların açıldığı hafta programınızı sadeleştirin. İş seyahatleri, gönüllü çalışmalar, projeler v.b. mümkün olduğu ölçüde erteleyin. Yeni okul döneminde çocuğunuzun hissedebileceği endişeyi yenmesi ve okul düzenine alışmasına yardım olabilmek için serbest zamana ihtiyaç duyabilirsiniz.
Beslenme Çantalarını Bir Gece Önce Hazırlayın.
İlköğretim çağındaki çocuklar kolay yemekler hazırlayabilirler.
Çalar Saati Ayarlayın.
Çocuklar sabah kalkabilmek için çalar saatlerini kendileri kurabilirler. Sabah okul için hazırlanmak, kahvaltı etmek için çocuğunuza yeterli zaman tanıyın. Düzene uyum sağladıkları, servise yetiştikleri zaman onları övün.
Okul Sonrası Saatleri Planlayın.
Eve döndüğünde sizi bulamadığı zaman neler yapılması gerektiğini çocuğunuzla konuşun.
Kitap ve Defterlerini Gözden Geçirin.
Yıl içinde öğreneceği bilgiler hakkında onunla konuşun. Konulara ilişkin merak ve ilginizi onunla paylaşın. İçerikleri kavrama yeteneğine olan güveninizi ona açıklayın. Okul yılı boyunca öğrenme sürecini pekiştirin. Öğrenme becerilerinin gelişmesi zaman alır, sık tekrar gereklidir. Çocuğunuzu sabırlı, dikkatli ve olumlu olması konusunda yüreklendirin.
Öğretmenine Kısa Not Gönderin.
Çocuğunuzun okuldaki durumuna ilişkin geri—bildirim almak istediğinizi öğretmenine/öğretmenlerine iletin. Onlarla tanışın. Velilerle iletişim kurma konusundaki tercihlerini—notlar, elektronik posta, telefon görüşmeleri v.b.— öğrenin.
Okul Ortamında Yardım Alacağınız Kaynakları Belirleyin.
Siz ve çocuğunuza yardımcı olacak kişileri belirleyin; müdür, psikolojik danışman, serbest zaman etkinlikleri koordinatörü v.b. Görevleri ve gereksinim duyduğunuzda nasıl ulaşacağınız hakkında bilgi edinin.
Çocuğunuzun Sorunlarına İlgi Gösterin.
Çocuğunuzun okul konusunda endişeleri varsa beslenme veya okul çantasına onu yüreklendirecek özel notlar yazıp bırakın. Yeni bir durumda insanların endişe duymalarının doğal olduğunu ve öğretmen, akranlarını tanıyıp okul düzenine uyum sağladıktan sonra her şeyin düzeleceğini kendisine anlatın.
İlk Haftalar Aşırı Tepki Vermeyin.
Özellikle yuvaya, birinci sınıfa başlayan çocuklar ayrılık endişesi veya çekingenlik yaşayabilirler. Eğitimciler bu durumun üstesinden gelebilecek deneyime sahiptirler. Onu bıraktıktan sonra fazla oyalanmadan, onu sevdiğinizi ve gün boyunca düşüneceğinizi , okul bitiminde onu gelip alacağınızı söyleyin. Sakin ve olumlu davranın.
Olumsuz Deneyimlerin Yarattığı Endişeyi Göz Ardı Etmeyin.
Akademik veya sosyal konularda güçlük yaşayan veya arkadaşları tarafından alay edilen, zorbalıkla karşılaşan öğrenciler okula yeniden dönmeyi istemezler. Sorunlarınızı okul yönetimine aktarın, onlarla işbirliğine girin.Yeni okul döneminde benzer sorunlarla karşılaşmayacağını çocuğunuza aktarın. Zorluklarla kendi kendine başa çıkma becerilerini destekleyin. Gerekirse öğretmeninden yardım alması konusunda onu yönlendirin.
İLK GÜN SENDROMU NASIL AŞILIR
Uzman Pedagog Sevil Yavuz
Okul çıkışı için çocuğunuzun seveceği bir etkinlik programı hazırlayın. Bu etkinlik, parka gitmek, bir hediye almak, sevdiği birini ziyaret etmek, dondurma ısmarlamak, vb. gibi basit bir etkinlik olabilir. Bu çocuğun okul saati bitene kadar okulda kalmasını sağlayacaktır. Bunun yanı sıra, çocuk ilk gün veya ikinci gün ben okula gitmek istemiyorum derse mutlaka gitmesi gerektiğini ifade edin ve bu konuda ısrarcı olun. Eğer çocuğunuz kusuyor, karnım ağrıyor diyor ve çok ağlıyorsa bu durum okul fobisine dönüşmeden mutlaka pedagog desteğini zaman kaybetmeden alın. Pedagoga gidene kadar ise okula devam etmesi konusunda ısrarcı olun. Eğer taviz verirseniz okula gitmek onun için daha zor olacaktır. Çocuklar, okula büyüme şartlarına ve kişilik özelliklerine göre farklı tepkiler verebilirler. Bu nedenle çocuğunuzun vereceği her tepkiye ilk haftalarda hazırlıklı olun. Çocuğunuz ve sizin için okula ilk başlangıç yılı hayırlı olsun.
Son Güncelleme: Cumartesi, 14 Eylül 2013 14:33
Gösterim: 2556
Okul servislerinde yeni yasaklar dönemi! Polis, okul servisi sürücülerinden elbiselerinin temiz ve ütülü olmasını, tespih, zincir sallamamasını, konuşma ve davranışlarıyla öğrencilere iyi örnek olmasını istedi.
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı, okulların açılmasına kısa süre kala, okul servisi sürücülerine uyulması gereken kurallar hakkında eğitim verdi.
Kıyafetleri, davranışları, konuşmaları, araç kullanma ve trafik kurallarına uyma alışkanlıkları açısından servis sürücülerinin, çocuklar tarafından örnek alındığını belirten emniyet yetkilileri, şoförlerden tutum ve davranışlarıyla örnek olmalarını istedi.
Öğrencilere güvenli bir trafik ortamı oluşturmak için gerekli tedbirler alan polisler, servis sürücülerinin öğrenci, veli, servis rehberi, okul idarecileri, şirket yöneticileri ya da çalışanlarıyla ilişkilerinde ve trafikte daima nazik ve hoşgörülü olmalarını gerektiğini vurguladı.
Eğitim kapsamında, servis sürücülerinden her gün sakal tıraşı olmaları ve kişisel bakımlarına dikkat etmeleri istendi. Görev süresi boyunca firmaların belirlediği kıyafetleri giymeleri gereken sürücülerin elbiseleri temiz ve ütülü olacak.
Sürücüler, görev alanlarında araç içinde veya dışında kesinlikle sigara içmeyecek, tespih ve zincir gibi nesneler kullanmayacak.
Geç kalan öğrenciye kızılmayacak
Sabah geç kalan, emniyet kemerini takmayan, araç içi kurallara uymayan ve benzeri davranışlarda bulunan öğrencilere kırıcı sözler söylenmeyecek, uygun olmayan bir davranış varsa "Araç İçi Uygunsuzluk Formu" dolduracak ve servis müdürlüklerine iletilecek.
Sürücüler, öğrencileri araca bindirme veya indirmede, çevre trafiğini de dikkate alarak güvenli bir yer seçecek. Öğrencilerin araca binme veya inmeleri sırasında belirlenmiş duraklar varsa bu alanlar tercih edilecek.
Öğrencilerin, tespit edilen güzergah dışında farklı yerlerde inme talepleri kabul edilmeyecek, sorun çıkması durumunda ilgililere ve velilere bilgi verilecek. Öğrencilerin eve bırakılmalarında, aile bireylerinden birine teslim edilmiş olduğundan emin olunacak. Okul servis araçlarına taşınması zorunlu öğrencilerden başka kimse alınmayacak.
Öğrencinin tuttuğu takım hakkında olumsuz şeyler konuşulmayacak
Sürücüler, öğrencinin kendisini, ailesini, arkadaşlarını, tuttuğu takımı ve benzeri değerleriyle ilgili hiçbir koşulda olumsuz şeyler konuşmayacak. Öğrencilerle iletişim kurulurken sürücüler, laubali davranışlardan kaçınacak, şaka yapmayacak ve konuşurken argo sözcükler kullanmayacak.
Emniyet yetkilileri, sürücülerden kıyafet, konuşma ve davranışlarla öğrencilere iyi bir örnek olmalarını istedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Okul servislerinde yeni yasaklar dönemi! Polis, okul servisi sürücülerinden elbiselerinin temiz ve ütülü olmasını, tespih, zincir sallamamasını, konuşma ve davranışlarıyla öğrencilere iyi örnek olmasını istedi.
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı, okulların açılmasına kısa süre kala, okul servisi sürücülerine uyulması gereken kurallar hakkında eğitim verdi.
Kıyafetleri, davranışları, konuşmaları, araç kullanma ve trafik kurallarına uyma alışkanlıkları açısından servis sürücülerinin, çocuklar tarafından örnek alındığını belirten emniyet yetkilileri, şoförlerden tutum ve davranışlarıyla örnek olmalarını istedi.
Öğrencilere güvenli bir trafik ortamı oluşturmak için gerekli tedbirler alan polisler, servis sürücülerinin öğrenci, veli, servis rehberi, okul idarecileri, şirket yöneticileri ya da çalışanlarıyla ilişkilerinde ve trafikte daima nazik ve hoşgörülü olmalarını gerektiğini vurguladı.
Eğitim kapsamında, servis sürücülerinden her gün sakal tıraşı olmaları ve kişisel bakımlarına dikkat etmeleri istendi. Görev süresi boyunca firmaların belirlediği kıyafetleri giymeleri gereken sürücülerin elbiseleri temiz ve ütülü olacak.
Sürücüler, görev alanlarında araç içinde veya dışında kesinlikle sigara içmeyecek, tespih ve zincir gibi nesneler kullanmayacak.
Geç kalan öğrenciye kızılmayacak
Sabah geç kalan, emniyet kemerini takmayan, araç içi kurallara uymayan ve benzeri davranışlarda bulunan öğrencilere kırıcı sözler söylenmeyecek, uygun olmayan bir davranış varsa "Araç İçi Uygunsuzluk Formu" dolduracak ve servis müdürlüklerine iletilecek.
Sürücüler, öğrencileri araca bindirme veya indirmede, çevre trafiğini de dikkate alarak güvenli bir yer seçecek. Öğrencilerin araca binme veya inmeleri sırasında belirlenmiş duraklar varsa bu alanlar tercih edilecek.
Öğrencilerin, tespit edilen güzergah dışında farklı yerlerde inme talepleri kabul edilmeyecek, sorun çıkması durumunda ilgililere ve velilere bilgi verilecek. Öğrencilerin eve bırakılmalarında, aile bireylerinden birine teslim edilmiş olduğundan emin olunacak. Okul servis araçlarına taşınması zorunlu öğrencilerden başka kimse alınmayacak.
Öğrencinin tuttuğu takım hakkında olumsuz şeyler konuşulmayacak
Sürücüler, öğrencinin kendisini, ailesini, arkadaşlarını, tuttuğu takımı ve benzeri değerleriyle ilgili hiçbir koşulda olumsuz şeyler konuşmayacak. Öğrencilerle iletişim kurulurken sürücüler, laubali davranışlardan kaçınacak, şaka yapmayacak ve konuşurken argo sözcükler kullanmayacak.
Emniyet yetkilileri, sürücülerden kıyafet, konuşma ve davranışlarla öğrencilere iyi bir örnek olmalarını istedi.
Son Güncelleme: Cumartesi, 14 Eylül 2013 12:17
Gösterim: 2884