Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde, ''askeri okullardan ayrılmak zorunda bırakılan'' öğrencilerle ilgili kurulan alt komisyon, Kara Harp Okulu'nda incelemelerde bulunacak.
harp_okuluAlt Komisyon Başkanı, AK Parti Bursa Milletvekili İsmail Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugün Kara Harp Okulu'nda yapacakları inceleme gezisinin alt komisyon çalışmalarının bir bölümü olduğunu söyledi.
''Çalışmanın son kısmına geldik'' ifadesini kullanan Aydın, ''Bir önceki toplantımızda şikayet dilekçelerinde adı geçen komutanları dinledik. Bu aşamada da bir de okula gidip görelim istedik. Şikayetlere konu olan, öğrencilerin ayrımcılığa maruz kaldıklarını iddia ettikleri meşhur 1 no'lu amfi'yi de görelim dedik. Okulu ziyaret edeceğiz. Orada bize kim eşlik ederse onlarla görüşeceğiz'' diye konuştu.
Aydın ayrıca, bugüne kadar Meclis'te devam eden OYAK'la ilgili araştırmanın bundan sonra kurumda yapılacağını açıkladı.

> Meclis Kara Harp Okulu'nu mercek altına aldı

TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde, ''askeri okullardan ayrılmak zorunda bırakılan'' öğrencilerle ilgili kurulan alt komisyon, Kara Harp Okulu'nda incelemelerde bulunacak.
harp_okuluAlt Komisyon Başkanı, AK Parti Bursa Milletvekili İsmail Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugün Kara Harp Okulu'nda yapacakları inceleme gezisinin alt komisyon çalışmalarının bir bölümü olduğunu söyledi.
''Çalışmanın son kısmına geldik'' ifadesini kullanan Aydın, ''Bir önceki toplantımızda şikayet dilekçelerinde adı geçen komutanları dinledik. Bu aşamada da bir de okula gidip görelim istedik. Şikayetlere konu olan, öğrencilerin ayrımcılığa maruz kaldıklarını iddia ettikleri meşhur 1 no'lu amfi'yi de görelim dedik. Okulu ziyaret edeceğiz. Orada bize kim eşlik ederse onlarla görüşeceğiz'' diye konuştu.
Aydın ayrıca, bugüne kadar Meclis'te devam eden OYAK'la ilgili araştırmanın bundan sonra kurumda yapılacağını açıkladı.

Son Güncelleme: Perşembe, 19 Nisan 2012 12:46

Gösterim: 4642

Gaziantep'te kalp damar cerrahisi uzmanı Dr. Ersin Arslan’ın önceki gün hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülmesine tepki göstermek için sağlık çalışanları bir günlük iş bırakma eylemi başlattı. Doktorlar isyan ederek "Durdurun bu kıyımı" dedi.

Haberi izlemek için tıklayın

İlk olarak sabah saatlerinde Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü çalışanı yaklaşık 40 kişi hastane bahçesinde eylem yaptı. Sloganlar atarak Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giren sağlık çalışanları poliklinik binasına gelerek burada basın açıklaması yaptı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES)’e bağlı çalışanlar, Gaziantep'te bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin Arslan için bir dakika saygı duruşunda bulundu.

BEYAZIT'A YÜRÜYÜŞ BAŞLADI  

İ.Ü İstanbul Tıp Fakültesi hastanesi bahçesinde toplanan yüzlerce sağlık çalışanı saat 11.30'da Beyazıt Meydanı'na yürüyüşe geçti. Sağlık çalışanları tepkilerini pankart ve sloganlarla dile getiriyor.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 13.30'da TTB Başkanı Eriş Bilaloğku ile görüşecek.

(hürriyet)

> Doktorlar isyan etti: Bu kıyımı durdurun!

Gaziantep'te kalp damar cerrahisi uzmanı Dr. Ersin Arslan’ın önceki gün hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülmesine tepki göstermek için sağlık çalışanları bir günlük iş bırakma eylemi başlattı. Doktorlar isyan ederek "Durdurun bu kıyımı" dedi.

Haberi izlemek için tıklayın

İlk olarak sabah saatlerinde Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü çalışanı yaklaşık 40 kişi hastane bahçesinde eylem yaptı. Sloganlar atarak Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giren sağlık çalışanları poliklinik binasına gelerek burada basın açıklaması yaptı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES)’e bağlı çalışanlar, Gaziantep'te bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin Arslan için bir dakika saygı duruşunda bulundu.

BEYAZIT'A YÜRÜYÜŞ BAŞLADI  

İ.Ü İstanbul Tıp Fakültesi hastanesi bahçesinde toplanan yüzlerce sağlık çalışanı saat 11.30'da Beyazıt Meydanı'na yürüyüşe geçti. Sağlık çalışanları tepkilerini pankart ve sloganlarla dile getiriyor.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 13.30'da TTB Başkanı Eriş Bilaloğku ile görüşecek.

(hürriyet)

Son Güncelleme: Perşembe, 19 Nisan 2012 12:28

Gösterim: 1639

MEB, 2011-2012 eğitim öğretim yılı istatistiklerini yayımladı. Sayısal verilere göre, Türkiye'de 60 bin 165 okulda toplam 25 milyon 429 bin 670 öğrenci eğitim görüyor, 880 bin 317 öğretmen de hizmet veriyor. Türkiye genelindeki tüm okullarda ise toplam 607 bin 98 derslik bulunuyor.

2010-2011 eğitim-öğretim yılı verileriyle kıyaslandığında örgün ve yaygın eğitimdeki okul sayısında 426, öğrenci sayısında 797 bin 839, öğretmen sayısında 34 bin 778 ve derslik sayısında da 15 bin 890 artış oldu.

Örgün eğitimde 435 bin 328 erkek, 445 bin 43 kadın görev yapıyor; 8 milyon 756 bin 141'i erkek, 8 milyon 149 bin 2'si kız olmak üzere 16 milyon 905 bin 143 öğrenci öğretim görüyor.

Yaygın eğitimde ise 4 milyon 144 bin 631'i erkek, 4 milyon 379 bin 896'sı kız toplam 8 milyon 524 bin 527 öğrenci okuyor.

Okul öncesi dersliklerinde yaklaşık 2 bin 500 artış

Okul öncesi eğitimdeki okul sayısı, geçen seneye göre bin 19 artışla 28 bin 625 olarak belirlendi. Öğrenci sayısı ise bu sene 53 bin 738 arttı.

Türkiye'de 607 bin 52'si erkek, 562 bin 504'ü kız olmak üzere toplam 1 milyon 169 bin 556 öğrenci okul öncesi eğitimi alıyor. Okul öncesi eğitim kurumlarında 2 bin 953'ü erkek, 52 bin 930'i kadın olmak üzere toplam 55 bin 883 öğretmen görev yapıyor.

Kurumlardaki toplam derslik sayısı ise geçen seneye göre 2 bin 466 artışla 48 bin 802'ye çıktı.

Özel okul öncesi eğitim kurumu olarak da 3 bin 453 okul bulunurken, bu okullarda toplam 110 bin 652 öğrenci eğitim alıyor.

Öğretmen ve derslik sayısı arttı

8 yıl eğitim verilen ilköğretim kurumlarında, 32 bin 108 okul bulunuyor. Bu okullarda 5 milyon 622 bin 661 erkek, 5 milyon 356 bin 640 kız, toplam 10 milyon 979 bin 301 öğrenci okuyor.

İlköğretimdeki öğrenci sayısında, bir önceki eğitim yılıyla kıyaslandığında bin 799 öğrencilik düşüş yaşandı. Erkek öğrencilerin sayısı 815, kız öğrencilerin sayısı ise 984 azaldı. Okul sayısında 689'luk düşüş meydana geldi.

Öğretmen ve derslik sayıları ise arttı. Toplam öğretmen sayısı 503 bin 328'den 515 bin 852'ye, derslik sayısı 339 bin 653'ten 344 bin 710'a çıktı.

Açık ilköğretimdeki öğrenci sayısı, 404 bin 879'dan 607 bin 890'a yükseldi. 2010-2011 öğretim yılı verilerine göre açık ilköğretimde 195 bin 618 erkek, 209 bin 261 kız öğrenci eğitim görürken, 2011-2012 öğretim yılında erkek öğrenci sayısı, 292 bin 70'e kız öğrenci sayısı ise 315 bin 820'ye çıktı.

Özel ilköğretim okul sayısında da artış yaşandı. 931 özel ilköğretim okulunda, 286 bin 972 öğrenci eğitim görüyor.

Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (YİBO) sayısı, geçen seneye göre 44 azalışla 495 olarak belirlendi. Öğrenci sayısı ise 34 bin 669 düşüşle 212 bin 894 oldu.

Liselerde erkek öğretmen sayısı fazla

Bakanlığın verilerine göre, ortaöğretimde 9 bin 672 okulda, 2 milyon 526 bin 428'i erkek, 2 milyon 229 bin 858'i kız toplam 4 milyon 756 bin 286 öğrenci eğitim görüyor. Geçen senenin verilerine göre, okul sayısında 391, öğrenci sayısında 7 bin 676 artış oldu.

Öte yandan genel ve mesleki ortaöğretim kurumlarında okuyan erkek öğrenci sayısı 59 bin 743 düştü, kız öğrenci sayısı ise 67 bin 419 arttı.

Ortaöğretimdeki derslik sayısı da 4 bin 154 artışla 121 bin 914 olarak belirlendi.

Liselerde 134 bin 153'ü erkek, 101 bin 661'i kadın olmak üzere toplam 235 bin 814 öğretmen görev yapıyor.

Genel açıköğretim liselerinin öğrenci sayıları da arttı. Buna göre, 134 bin 538 öğrencinin daha kayıt yaptırmasıyla açıköğretim lisesine giden öğrenci sayısı 680 bin 139'a çıktı. Genel açıköğretim lisesinde erkek öğrenci sayısı kız öğrencilere göre yüksek bulunuyor. Buna göre, bu okullarda 378 bin 754 erkek, 301 bin 385 kız öğrenci okuyor.

Mesleki açıköğretim liselerinde 128 bin 409'u erkek, 131 bin 720'si kız toplam 260 bin 129 öğrenci eğitim görüyor.

Son 5 yılda en çok derslik 2010'da yapıldı

İstatistik bilgilerinde MEB tarafından yıllara göre yapılan derslik sayılarına da yer verildi.

Türkiye genelinde, Eğitime yüzde 100 Destek Kampanyası ile Dünya Bankası, Avrupa Birliği Hibesi, Milli Piyango, Eğitime Fiziksel Katkı Projesi (EFİKAP), Telekom ve TOKİ kaynaklarıyla da derslik yaptırıldı.

Geçen yıl yapılan derslik sayısı toplam 9 bin 802 olarak belirlendi. Bunun bin 627'sini anaokulu/anasınıfı, 3 bin 797'sini ilköğretim, 2 bin 7'sini mesleki eğitim de dahil olmak üzere ortaöğretim, 114'ünü yaygın eğitim kurumları, 2 bin 257'sini ise Eğitime Yüzde 100 Destek kampanyasıyla yapılan derslikler oluşturdu.

Son 5 yıl verilerine bakıldığında yapılan derslik sayıları şöyle:

En çok derslik, anasınıfı veya anaokullarına 2011'de, ilköğretime 2008'de, ortaöğretime 2010'da, yaygın eğitime 2011'de yapılırken, Eğitime Yüzde 10 Destek Kampanyasıyla ise en çok derslik 2007 yılında eğitime kazandırıldı.

> Türkiye'nin eğitim-öğretim tablosu

MEB, 2011-2012 eğitim öğretim yılı istatistiklerini yayımladı. Sayısal verilere göre, Türkiye'de 60 bin 165 okulda toplam 25 milyon 429 bin 670 öğrenci eğitim görüyor, 880 bin 317 öğretmen de hizmet veriyor. Türkiye genelindeki tüm okullarda ise toplam 607 bin 98 derslik bulunuyor.

2010-2011 eğitim-öğretim yılı verileriyle kıyaslandığında örgün ve yaygın eğitimdeki okul sayısında 426, öğrenci sayısında 797 bin 839, öğretmen sayısında 34 bin 778 ve derslik sayısında da 15 bin 890 artış oldu.

Örgün eğitimde 435 bin 328 erkek, 445 bin 43 kadın görev yapıyor; 8 milyon 756 bin 141'i erkek, 8 milyon 149 bin 2'si kız olmak üzere 16 milyon 905 bin 143 öğrenci öğretim görüyor.

Yaygın eğitimde ise 4 milyon 144 bin 631'i erkek, 4 milyon 379 bin 896'sı kız toplam 8 milyon 524 bin 527 öğrenci okuyor.

Okul öncesi dersliklerinde yaklaşık 2 bin 500 artış

Okul öncesi eğitimdeki okul sayısı, geçen seneye göre bin 19 artışla 28 bin 625 olarak belirlendi. Öğrenci sayısı ise bu sene 53 bin 738 arttı.

Türkiye'de 607 bin 52'si erkek, 562 bin 504'ü kız olmak üzere toplam 1 milyon 169 bin 556 öğrenci okul öncesi eğitimi alıyor. Okul öncesi eğitim kurumlarında 2 bin 953'ü erkek, 52 bin 930'i kadın olmak üzere toplam 55 bin 883 öğretmen görev yapıyor.

Kurumlardaki toplam derslik sayısı ise geçen seneye göre 2 bin 466 artışla 48 bin 802'ye çıktı.

Özel okul öncesi eğitim kurumu olarak da 3 bin 453 okul bulunurken, bu okullarda toplam 110 bin 652 öğrenci eğitim alıyor.

Öğretmen ve derslik sayısı arttı

8 yıl eğitim verilen ilköğretim kurumlarında, 32 bin 108 okul bulunuyor. Bu okullarda 5 milyon 622 bin 661 erkek, 5 milyon 356 bin 640 kız, toplam 10 milyon 979 bin 301 öğrenci okuyor.

İlköğretimdeki öğrenci sayısında, bir önceki eğitim yılıyla kıyaslandığında bin 799 öğrencilik düşüş yaşandı. Erkek öğrencilerin sayısı 815, kız öğrencilerin sayısı ise 984 azaldı. Okul sayısında 689'luk düşüş meydana geldi.

Öğretmen ve derslik sayıları ise arttı. Toplam öğretmen sayısı 503 bin 328'den 515 bin 852'ye, derslik sayısı 339 bin 653'ten 344 bin 710'a çıktı.

Açık ilköğretimdeki öğrenci sayısı, 404 bin 879'dan 607 bin 890'a yükseldi. 2010-2011 öğretim yılı verilerine göre açık ilköğretimde 195 bin 618 erkek, 209 bin 261 kız öğrenci eğitim görürken, 2011-2012 öğretim yılında erkek öğrenci sayısı, 292 bin 70'e kız öğrenci sayısı ise 315 bin 820'ye çıktı.

Özel ilköğretim okul sayısında da artış yaşandı. 931 özel ilköğretim okulunda, 286 bin 972 öğrenci eğitim görüyor.

Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (YİBO) sayısı, geçen seneye göre 44 azalışla 495 olarak belirlendi. Öğrenci sayısı ise 34 bin 669 düşüşle 212 bin 894 oldu.

Liselerde erkek öğretmen sayısı fazla

Bakanlığın verilerine göre, ortaöğretimde 9 bin 672 okulda, 2 milyon 526 bin 428'i erkek, 2 milyon 229 bin 858'i kız toplam 4 milyon 756 bin 286 öğrenci eğitim görüyor. Geçen senenin verilerine göre, okul sayısında 391, öğrenci sayısında 7 bin 676 artış oldu.

Öte yandan genel ve mesleki ortaöğretim kurumlarında okuyan erkek öğrenci sayısı 59 bin 743 düştü, kız öğrenci sayısı ise 67 bin 419 arttı.

Ortaöğretimdeki derslik sayısı da 4 bin 154 artışla 121 bin 914 olarak belirlendi.

Liselerde 134 bin 153'ü erkek, 101 bin 661'i kadın olmak üzere toplam 235 bin 814 öğretmen görev yapıyor.

Genel açıköğretim liselerinin öğrenci sayıları da arttı. Buna göre, 134 bin 538 öğrencinin daha kayıt yaptırmasıyla açıköğretim lisesine giden öğrenci sayısı 680 bin 139'a çıktı. Genel açıköğretim lisesinde erkek öğrenci sayısı kız öğrencilere göre yüksek bulunuyor. Buna göre, bu okullarda 378 bin 754 erkek, 301 bin 385 kız öğrenci okuyor.

Mesleki açıköğretim liselerinde 128 bin 409'u erkek, 131 bin 720'si kız toplam 260 bin 129 öğrenci eğitim görüyor.

Son 5 yılda en çok derslik 2010'da yapıldı

İstatistik bilgilerinde MEB tarafından yıllara göre yapılan derslik sayılarına da yer verildi.

Türkiye genelinde, Eğitime yüzde 100 Destek Kampanyası ile Dünya Bankası, Avrupa Birliği Hibesi, Milli Piyango, Eğitime Fiziksel Katkı Projesi (EFİKAP), Telekom ve TOKİ kaynaklarıyla da derslik yaptırıldı.

Geçen yıl yapılan derslik sayısı toplam 9 bin 802 olarak belirlendi. Bunun bin 627'sini anaokulu/anasınıfı, 3 bin 797'sini ilköğretim, 2 bin 7'sini mesleki eğitim de dahil olmak üzere ortaöğretim, 114'ünü yaygın eğitim kurumları, 2 bin 257'sini ise Eğitime Yüzde 100 Destek kampanyasıyla yapılan derslikler oluşturdu.

Son 5 yıl verilerine bakıldığında yapılan derslik sayıları şöyle:

En çok derslik, anasınıfı veya anaokullarına 2011'de, ilköğretime 2008'de, ortaöğretime 2010'da, yaygın eğitime 2011'de yapılırken, Eğitime Yüzde 10 Destek Kampanyasıyla ise en çok derslik 2007 yılında eğitime kazandırıldı.

Son Güncelleme: Perşembe, 19 Nisan 2012 11:49

Gösterim: 2349

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yeni yönetmeliğinin ardından başlayan tartışmada Başkan Kadir Topbaş'ın sanat danışmanı ve İstanbul Şehir Tiyatroları Oyuncusu Kenan Işık da istifa etti.

kenan ışıkİstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın repertuar belirleme yetkisini bürokratlara veren yeni yönetmeliğin ardından istifalar sürüyor.

Kadir Topbaş'ın iki gün vekalet verdiği Başkanvekili Ahmet Selamet tarafından onaylanan yeni yönetmelik nedeniyle, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşe Nil Şamlıoğlu ve 6 yönetim kurulu üyesi istifa etmişti. Bu istifaların ardından Kenan Işık'ın tavrı merak ediliyordu.

SİZİ SEVİYORUM AMA

1996-2000 yılları arasında Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği yapan, 19 Kasım 2007'de de Başkan Topbaş'ın sanat danışmanlığı görevine getirilen Kenan Işık istifa etti. Işık, Başkan Topbaş'ı telefonla arayarak 'Sizi seviyorum ancak yaşananlardan sonra istifa etmek zorundayım' dedi.

'Daha demokratik' savunması

Başkan Kadir Topbaş ise tartışmaların ardından açıklama yaptı: Göreve geldiğimizden bu yana Şehir Tiyatroları'nda ciddi yatırımlar yaptık. 2007 itibarıyla müfettişler yönetmelik yapılması gerektiğini söyledi. Bunu Kenan Işık Bey ve diğer sanatçılarımız da söyledi. Repertuvarı geçmişte bir genel sanat yönetmeni belirliyordu. Şimdi iki üyesi bürokrat 7 kişilik kurul belirleyecek. Daha demokratik, daha belirleyici ve beraber karar verebilecekler. 'Belediye buna müdahale edecek' denmesi yanlış. Bunu bir tavır gibi farklı bir anlayış olarak değerlendirmeleri beni cidden üzdü.

(milliyet)

> Kenan Işık sahnelere veda etti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yeni yönetmeliğinin ardından başlayan tartışmada Başkan Kadir Topbaş'ın sanat danışmanı ve İstanbul Şehir Tiyatroları Oyuncusu Kenan Işık da istifa etti.

kenan ışıkİstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın repertuar belirleme yetkisini bürokratlara veren yeni yönetmeliğin ardından istifalar sürüyor.

Kadir Topbaş'ın iki gün vekalet verdiği Başkanvekili Ahmet Selamet tarafından onaylanan yeni yönetmelik nedeniyle, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşe Nil Şamlıoğlu ve 6 yönetim kurulu üyesi istifa etmişti. Bu istifaların ardından Kenan Işık'ın tavrı merak ediliyordu.

SİZİ SEVİYORUM AMA

1996-2000 yılları arasında Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği yapan, 19 Kasım 2007'de de Başkan Topbaş'ın sanat danışmanlığı görevine getirilen Kenan Işık istifa etti. Işık, Başkan Topbaş'ı telefonla arayarak 'Sizi seviyorum ancak yaşananlardan sonra istifa etmek zorundayım' dedi.

'Daha demokratik' savunması

Başkan Kadir Topbaş ise tartışmaların ardından açıklama yaptı: Göreve geldiğimizden bu yana Şehir Tiyatroları'nda ciddi yatırımlar yaptık. 2007 itibarıyla müfettişler yönetmelik yapılması gerektiğini söyledi. Bunu Kenan Işık Bey ve diğer sanatçılarımız da söyledi. Repertuvarı geçmişte bir genel sanat yönetmeni belirliyordu. Şimdi iki üyesi bürokrat 7 kişilik kurul belirleyecek. Daha demokratik, daha belirleyici ve beraber karar verebilecekler. 'Belediye buna müdahale edecek' denmesi yanlış. Bunu bir tavır gibi farklı bir anlayış olarak değerlendirmeleri beni cidden üzdü.

(milliyet)

Son Güncelleme: Perşembe, 19 Nisan 2012 12:14

Gösterim: 1474

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fatih Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü'nün vize sınavında yer alan bir soru öğrencileri şaşırttı.

“Öğretim İlke ve Yöntemleri” adlı dersin 6 Nisan Cuma günü düzenlenen 40 soruluk çoktan seçmeli sınavında, “Konuşmacıya öğrencilerin yumurta atması hangi öğretim ilkesinin yanlış anlaşıldığını gösterir?” sorusu yer aldı. Yrd. Doç. Dr. Mehmet Okutan’ın hazırladığı, cevabı “Özgürlük” olan sorunun diğer şıkları arasında ise, “Demokrasi”, “Otorite”, “Yetki”, “Eşitlik” vardı. Dersin öğretim üyesi Dr. Okutan, “Öğrenciler, özgürlük kapsamında düşünerek yumurta atıyor ama bunun böyle olmadığını anlamaları için sordum” diyerek sınıfı test ettiğini söyledi.

Öğrenciler tepkili

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü 2. sınıf öğrencisi, Öğrenci Kolektifleri üyesi Berna Demirdaş (20), soruyu görünce şaşırdığını belirterek, “Sınavdan sonra konuştuğum arkadaşlarımın çoğu cevabı doğru bilmiş, özgürlük olarak işaretlemiş. Üniversiteler bilim yeriyse her şey tartışılabilmeli. Yumurta olayını öğrencilere böyle kabul ettirmeye çalışıyorlar. Yumurta atmak, bizim için saldırı amacı gütmeyen bir protesto şekli” diye konuştu.

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Okutan ise, öğrencilerin derste öğrendikleri ile güncel olaylar arasında ilişki kurabilmeleri için böyle bir soru hazırladığını ifade ederek, “Soruyu, yumurta atmayı eğitimin hangi ilkesiyle bağdaştırdıklarını anlamaları için sordum. Eğitimde özgürlük ilkesi vardır. ‘Öğrenci özgür olmalı, istediği zaman yumurta da atmalı’ gibi anlaşılıyor. Öyle bir özgürlüğün olmadığını bilmesi açısından, öğrenciyi test etmek için sordum. Öğrenci, özgürlük kapsamında düşünerek yumurta atıyor ama bunun böyle olmadığını anlaması için sordum. Sınavları görevli başka bir arkadaşa okuttum. Henüz sonuçlarını bilmiyorum. Güncel olaylarla okuduğu dersi bağdaştırabiliyor mu öğrenci, ona bakmaya çalışıyorum. Maalesef böyle bir sıkıntımız var. Çocuk dersi okuyor ama güncel bir şey oluyor, ‘Yumurta atma olayını duydun mu’, ‘Yumurta attın mı’ diyoruz, bilmiyorlar. Bizim fakültede yumurta atan yok. Öğrencilerden herhangi bir tepki almadım. Muhtemelen çoğu doğru cevap vermiştir” dedi.

(radikal)

> Sınav sorusundan yumurta çıktı

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fatih Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü'nün vize sınavında yer alan bir soru öğrencileri şaşırttı.

“Öğretim İlke ve Yöntemleri” adlı dersin 6 Nisan Cuma günü düzenlenen 40 soruluk çoktan seçmeli sınavında, “Konuşmacıya öğrencilerin yumurta atması hangi öğretim ilkesinin yanlış anlaşıldığını gösterir?” sorusu yer aldı. Yrd. Doç. Dr. Mehmet Okutan’ın hazırladığı, cevabı “Özgürlük” olan sorunun diğer şıkları arasında ise, “Demokrasi”, “Otorite”, “Yetki”, “Eşitlik” vardı. Dersin öğretim üyesi Dr. Okutan, “Öğrenciler, özgürlük kapsamında düşünerek yumurta atıyor ama bunun böyle olmadığını anlamaları için sordum” diyerek sınıfı test ettiğini söyledi.

Öğrenciler tepkili

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü 2. sınıf öğrencisi, Öğrenci Kolektifleri üyesi Berna Demirdaş (20), soruyu görünce şaşırdığını belirterek, “Sınavdan sonra konuştuğum arkadaşlarımın çoğu cevabı doğru bilmiş, özgürlük olarak işaretlemiş. Üniversiteler bilim yeriyse her şey tartışılabilmeli. Yumurta olayını öğrencilere böyle kabul ettirmeye çalışıyorlar. Yumurta atmak, bizim için saldırı amacı gütmeyen bir protesto şekli” diye konuştu.

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Okutan ise, öğrencilerin derste öğrendikleri ile güncel olaylar arasında ilişki kurabilmeleri için böyle bir soru hazırladığını ifade ederek, “Soruyu, yumurta atmayı eğitimin hangi ilkesiyle bağdaştırdıklarını anlamaları için sordum. Eğitimde özgürlük ilkesi vardır. ‘Öğrenci özgür olmalı, istediği zaman yumurta da atmalı’ gibi anlaşılıyor. Öyle bir özgürlüğün olmadığını bilmesi açısından, öğrenciyi test etmek için sordum. Öğrenci, özgürlük kapsamında düşünerek yumurta atıyor ama bunun böyle olmadığını anlaması için sordum. Sınavları görevli başka bir arkadaşa okuttum. Henüz sonuçlarını bilmiyorum. Güncel olaylarla okuduğu dersi bağdaştırabiliyor mu öğrenci, ona bakmaya çalışıyorum. Maalesef böyle bir sıkıntımız var. Çocuk dersi okuyor ama güncel bir şey oluyor, ‘Yumurta atma olayını duydun mu’, ‘Yumurta attın mı’ diyoruz, bilmiyorlar. Bizim fakültede yumurta atan yok. Öğrencilerden herhangi bir tepki almadım. Muhtemelen çoğu doğru cevap vermiştir” dedi.

(radikal)

Son Güncelleme: Perşembe, 19 Nisan 2012 11:11

Gösterim: 1864


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.