Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

TBMM İçişleri Komisyonu'nda görüşülmeye devam eden "İç Güvenlik Paketi"ne göre, polis alımındaki yaş şartı, mevcut düzenlemedeki gibi 28 olacak.

TBMM İçişleri Komisyonu, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı görüşmeye devam ediyor.

Tasarının, "polis olmadaki yaş şartını düzenleyen" 10. maddesinin 5. fıkrasında, AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin verdikleri ortak önergenin kabul edilmesiyle değişiklik yapıldı.

Buna göre, polis alımındaki yaş şartı, mevcut düzenlemedeki gibi 28 olacak. Tasarının mevcut halinde bu yaş şartı 26'a düşürülmüştü. Lisans mezunlarından KPSS'de bakanlıkça belirlenecek taban puanı alanlar arasından sınavın yapıldığı yılın, 31 Aralık tarihi itibarıyla 28 yaşından gün almayan erkek ve kadın adaylar arasından, sınavda başarılı olanlar polis meslek eğitim merkezlerine alınacak.

"Mevcut terfi sisteminin sürdürülebilirliği yok"

İçişleri Bakan Yardımcısı Osman Güneş, TBMM İçişleri Komisyonu'nda görüşülen, "iç güvenlik tasarısının", "polislerin terfisini ve emekliye sevk edilmesini" düzenleyen 10. maddesi üzerinde, milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtladı.

Emniyet teşkilatında halen uygulanan terfi sisteminin otomatik terfi sistemi olduğunu anlatan Güneş, sadece başkomiserlikten emniyet amirliğine ve üçüncü sınıf emniyet müdürlüğünden ikinci sınıf emniyet müdürlüğüne geçişte sınav olduğunu, bunun dışında rütbedeki en az bekleme süresini tamamlayan bütün polislerin, amirlerin üst rütbeye terfi ettiğini kaydetti.

Güneş, emniyet teşkilatının rütbe mesleği olduğunu ifade ederek, "Bu terfi sistemi bugün itibarıyla, zaman içinde düzensiz bir hal aldı. Ancak bu yeni fark edilmedi, bunun hep farkındaydık. Bu yanlışın mutlaka düzeltilmesi gerektiğini hep söylüyorduk ve bununla ilgili de çalışmalar yapıyorduk" dedi.

Birinci sınıf emniyet müdürü sayısının bin 754, birinci sınıf emniyet müdürlüğü görevinde değerlendirebilecek emniyet müdürü sayısının ise 646 olduğunu dile getiren Güneş, şöyle konuştu:

"Arada bin 108 fark var. Bini aşkın emniyet müdürü, kanun sebebiyle herhangi bir aktif göreve verilememektedir. Böyle devam ederse bin 754 olan birinci sınıf emniyet müdürü sayısı, 2015 terfi dönemi itibarıyla 2 bin 122,  2019 yılında ise 4 bin 322 olacak. Bu nedenle bugünkü sistemin sürdürülebilirliği yok.

Terfilerin tümünü belli şartlara bağlıyoruz, birisi de sınav şartı. Her rütbe için ne kadar görevli olması gerektiğine ilişkin sınırlama yaptık. Emniyet teşkilatında ne kadar birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü sınıf emniyet müdürü ihtiyacı varsa, bunların oranlarını belirledik, kadrolarını sınırladık. Polis koleji ve akademiler vardı. Şimdi artık doğrudan teşkilatta polis olanlar, lisans mezunu ve belirli şartları taşımaları şartıyla, belirli hizmet süresinin sonunda, ilk kademinin ardından yukarıya doğru yükselecek. Sistem kendiliğinden düzenli bir hale gelecek."

Osman Güneş, polis koleji öğrencilerinin, giriş sınavındaki puanları dikkate alınarak, durumlarına uygun okullara yerleştirileceğini, öğretmenlerin de Milli Eğitim Bakanlığı'na nakillerinin sağlanacağını söyledi.

> Polis alımında yaş şartı 28 olacak

TBMM İçişleri Komisyonu'nda görüşülmeye devam eden "İç Güvenlik Paketi"ne göre, polis alımındaki yaş şartı, mevcut düzenlemedeki gibi 28 olacak.

TBMM İçişleri Komisyonu, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı görüşmeye devam ediyor.

Tasarının, "polis olmadaki yaş şartını düzenleyen" 10. maddesinin 5. fıkrasında, AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin verdikleri ortak önergenin kabul edilmesiyle değişiklik yapıldı.

Buna göre, polis alımındaki yaş şartı, mevcut düzenlemedeki gibi 28 olacak. Tasarının mevcut halinde bu yaş şartı 26'a düşürülmüştü. Lisans mezunlarından KPSS'de bakanlıkça belirlenecek taban puanı alanlar arasından sınavın yapıldığı yılın, 31 Aralık tarihi itibarıyla 28 yaşından gün almayan erkek ve kadın adaylar arasından, sınavda başarılı olanlar polis meslek eğitim merkezlerine alınacak.

"Mevcut terfi sisteminin sürdürülebilirliği yok"

İçişleri Bakan Yardımcısı Osman Güneş, TBMM İçişleri Komisyonu'nda görüşülen, "iç güvenlik tasarısının", "polislerin terfisini ve emekliye sevk edilmesini" düzenleyen 10. maddesi üzerinde, milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtladı.

Emniyet teşkilatında halen uygulanan terfi sisteminin otomatik terfi sistemi olduğunu anlatan Güneş, sadece başkomiserlikten emniyet amirliğine ve üçüncü sınıf emniyet müdürlüğünden ikinci sınıf emniyet müdürlüğüne geçişte sınav olduğunu, bunun dışında rütbedeki en az bekleme süresini tamamlayan bütün polislerin, amirlerin üst rütbeye terfi ettiğini kaydetti.

Güneş, emniyet teşkilatının rütbe mesleği olduğunu ifade ederek, "Bu terfi sistemi bugün itibarıyla, zaman içinde düzensiz bir hal aldı. Ancak bu yeni fark edilmedi, bunun hep farkındaydık. Bu yanlışın mutlaka düzeltilmesi gerektiğini hep söylüyorduk ve bununla ilgili de çalışmalar yapıyorduk" dedi.

Birinci sınıf emniyet müdürü sayısının bin 754, birinci sınıf emniyet müdürlüğü görevinde değerlendirebilecek emniyet müdürü sayısının ise 646 olduğunu dile getiren Güneş, şöyle konuştu:

"Arada bin 108 fark var. Bini aşkın emniyet müdürü, kanun sebebiyle herhangi bir aktif göreve verilememektedir. Böyle devam ederse bin 754 olan birinci sınıf emniyet müdürü sayısı, 2015 terfi dönemi itibarıyla 2 bin 122,  2019 yılında ise 4 bin 322 olacak. Bu nedenle bugünkü sistemin sürdürülebilirliği yok.

Terfilerin tümünü belli şartlara bağlıyoruz, birisi de sınav şartı. Her rütbe için ne kadar görevli olması gerektiğine ilişkin sınırlama yaptık. Emniyet teşkilatında ne kadar birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü sınıf emniyet müdürü ihtiyacı varsa, bunların oranlarını belirledik, kadrolarını sınırladık. Polis koleji ve akademiler vardı. Şimdi artık doğrudan teşkilatta polis olanlar, lisans mezunu ve belirli şartları taşımaları şartıyla, belirli hizmet süresinin sonunda, ilk kademinin ardından yukarıya doğru yükselecek. Sistem kendiliğinden düzenli bir hale gelecek."

Osman Güneş, polis koleji öğrencilerinin, giriş sınavındaki puanları dikkate alınarak, durumlarına uygun okullara yerleştirileceğini, öğretmenlerin de Milli Eğitim Bakanlığı'na nakillerinin sağlanacağını söyledi.

Son Güncelleme: Perşembe, 15 Ocak 2015 08:29

Gösterim: 1092

Üniversite-sanayi işbirliğinin daha ileri boyuta taşınması amacıyla Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bünyesinde bir "daimi komisyon" kurulması kararı alındı

YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç’ın Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ile bir araya geldi. Görüşmede, üniversite-sanayi işbirliğinin daha ileri boyuta taşınması amacıyla Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bünyesinde bir "daimi komisyon" kurulması kararı alındı

YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Fikri Işık’la yaptığı görüşmede YÖK Başkanı Saraç tarafından üniversite-sanayi işbirliğinin daha ileri boyuta taşınması amacıyla Yükseköğretim Kurulu bünyesinde bir "daimi komisyon" kurulması teklif edildiği Bakan tarafından bu teklifin olumlu karşılandığı belirtildi.

Daima Komisyonla ilgili komisyonun ilerleyen günlerde tamamlanacak olup bu komisyonun ana gündem maddeleri, konuya ilişkin sorunların tespiti, üniversite-sanayi ilişkilerinin sıhhatli bir zeminde sürdürülebilmesi ve bu bağlamda Yükseköğretim Kurulu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na öneriler sunulması kararlaştırıldı.

Bakan Işık tarafından Ar-Ge çalışmalarında yer alan üniversite öğretim elemanlarının ürettiği değerin yüzde seksen beşini (%85) döner sermayeden alabilmesi için kanun değişikliği yapılması hususunda hazırlıkların yapıldığı, bu destekten Ar-Ge çalışmalarında yer alan tüm öğretim elemanlarının yararlanacağının da ifade edildiği belirtildi. (Bu oran şu anda yüzde elli dört %54'tür)

> Üniversite-sanayi işbirliği için daimi komisyon kurulacak

Üniversite-sanayi işbirliğinin daha ileri boyuta taşınması amacıyla Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bünyesinde bir "daimi komisyon" kurulması kararı alındı

YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç’ın Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ile bir araya geldi. Görüşmede, üniversite-sanayi işbirliğinin daha ileri boyuta taşınması amacıyla Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bünyesinde bir "daimi komisyon" kurulması kararı alındı

YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Fikri Işık’la yaptığı görüşmede YÖK Başkanı Saraç tarafından üniversite-sanayi işbirliğinin daha ileri boyuta taşınması amacıyla Yükseköğretim Kurulu bünyesinde bir "daimi komisyon" kurulması teklif edildiği Bakan tarafından bu teklifin olumlu karşılandığı belirtildi.

Daima Komisyonla ilgili komisyonun ilerleyen günlerde tamamlanacak olup bu komisyonun ana gündem maddeleri, konuya ilişkin sorunların tespiti, üniversite-sanayi ilişkilerinin sıhhatli bir zeminde sürdürülebilmesi ve bu bağlamda Yükseköğretim Kurulu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na öneriler sunulması kararlaştırıldı.

Bakan Işık tarafından Ar-Ge çalışmalarında yer alan üniversite öğretim elemanlarının ürettiği değerin yüzde seksen beşini (%85) döner sermayeden alabilmesi için kanun değişikliği yapılması hususunda hazırlıkların yapıldığı, bu destekten Ar-Ge çalışmalarında yer alan tüm öğretim elemanlarının yararlanacağının da ifade edildiği belirtildi. (Bu oran şu anda yüzde elli dört %54'tür)

Son Güncelleme: Çarşamba, 14 Ocak 2015 18:10

Gösterim: 1118

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), özel okul ve dershaneleri, "hem okul hem dershane",  "üniversite sınavlarına hazırlık koleji" ve benzeri ifadeleri kullanarak reklam yapmamaları konusunda uyardı.  

MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünce illere gönderilen yazıda, Milli Eğitim Temel Kanunu, Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında, özel dershanelerle gerekli dönüşümü tamamlamayan özel öğrenci etüt eğitim merkezlerinin eğitim ve öğretim faaliyetlerinin 1 Eylül 2015'te sona ereceği hatırlatıldı. 

Yazıda, MEB'e, bazı özel okulların "hem okul hem dershane", "üniversite sınavlarına hazırlık koleji" ve benzeri ifadeleri kullanarak reklam ve ilan yaptıkları; bazı dershanelerin dershane olarak faaliyetlerini sürdürmelerine rağmen Bakanlıktan kurum açma izni olmadan 2015-2016 eğitim ve öğretim yılında üniversite sınavlarına hazırlık lisesi ve temel lise gibi adlar altında seviye tespit sınavları yaparak reklam ve ilan verdikleri ayrıca Bakanlıktan kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı almadan dershane faaliyetinde bulundukları yönünde bilgiler ulaştığı belirtildi.

Özel okulların, Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nda,  "Özel eğitim, okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim ile Bakanlıkça dönüşüm programına alınan kurumlardan 2018-2019 eğitim-öğretim yılının sonuna kadar faaliyetleri devam eden ortaöğretim özel okulları" şeklinde tanımlandığı anımsatılan yazıda, kurumların, bu okul türleri dışında "hem okul hem dershane", "üniversite sınavlarına hazırlık koleji" ve benzeri adlarla faaliyet gösterilmesinin mümkün olmadığı vurgulandı.

Bu kapsamda, kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı almadan faaliyette bulunanların, Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği kapsamında, gerçek ve tüzel kişiler tarafından kanun kapsamındaki faaliyetlerin, yetkili makamlardan kurum açma izni alınmadan veya her ne ad altında olursa olsun eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetlerin izinsiz yapıldığının tespiti halinde söz konusu yerlerin, İl İdaresi Kanunu hükümleri uyarınca valiliklerçe kapatılacağı hükmüne yer verildi. 

Kurumlar reklamlarda gerçeğe aykırı beyanda bulunamaz

Yazıda, Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'da da "Kurumlar, ancak amaçlarına uygun tanıtıcı mahiyette reklam ve ilan verebilirler. Bu kurumlar reklam ve ilanlarında gerçeğe aykırı beyanlarda bulunamazlar ve televizyonda reklam ve ilan yapamazlar" hükümün yer aldığı ifade edildi.

Bakanlık, bu hükümler doğrultusunda, kurumlar hakkında gerekli işlemlerin yapılacağını kaydetti.

> MEB'den özel okul ve dershanelere reklam ve ilan uyarısı

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), özel okul ve dershaneleri, "hem okul hem dershane",  "üniversite sınavlarına hazırlık koleji" ve benzeri ifadeleri kullanarak reklam yapmamaları konusunda uyardı.  

MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünce illere gönderilen yazıda, Milli Eğitim Temel Kanunu, Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında, özel dershanelerle gerekli dönüşümü tamamlamayan özel öğrenci etüt eğitim merkezlerinin eğitim ve öğretim faaliyetlerinin 1 Eylül 2015'te sona ereceği hatırlatıldı. 

Yazıda, MEB'e, bazı özel okulların "hem okul hem dershane", "üniversite sınavlarına hazırlık koleji" ve benzeri ifadeleri kullanarak reklam ve ilan yaptıkları; bazı dershanelerin dershane olarak faaliyetlerini sürdürmelerine rağmen Bakanlıktan kurum açma izni olmadan 2015-2016 eğitim ve öğretim yılında üniversite sınavlarına hazırlık lisesi ve temel lise gibi adlar altında seviye tespit sınavları yaparak reklam ve ilan verdikleri ayrıca Bakanlıktan kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı almadan dershane faaliyetinde bulundukları yönünde bilgiler ulaştığı belirtildi.

Özel okulların, Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nda,  "Özel eğitim, okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim ile Bakanlıkça dönüşüm programına alınan kurumlardan 2018-2019 eğitim-öğretim yılının sonuna kadar faaliyetleri devam eden ortaöğretim özel okulları" şeklinde tanımlandığı anımsatılan yazıda, kurumların, bu okul türleri dışında "hem okul hem dershane", "üniversite sınavlarına hazırlık koleji" ve benzeri adlarla faaliyet gösterilmesinin mümkün olmadığı vurgulandı.

Bu kapsamda, kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı almadan faaliyette bulunanların, Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği kapsamında, gerçek ve tüzel kişiler tarafından kanun kapsamındaki faaliyetlerin, yetkili makamlardan kurum açma izni alınmadan veya her ne ad altında olursa olsun eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetlerin izinsiz yapıldığının tespiti halinde söz konusu yerlerin, İl İdaresi Kanunu hükümleri uyarınca valiliklerçe kapatılacağı hükmüne yer verildi. 

Kurumlar reklamlarda gerçeğe aykırı beyanda bulunamaz

Yazıda, Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'da da "Kurumlar, ancak amaçlarına uygun tanıtıcı mahiyette reklam ve ilan verebilirler. Bu kurumlar reklam ve ilanlarında gerçeğe aykırı beyanlarda bulunamazlar ve televizyonda reklam ve ilan yapamazlar" hükümün yer aldığı ifade edildi.

Bakanlık, bu hükümler doğrultusunda, kurumlar hakkında gerekli işlemlerin yapılacağını kaydetti.

Son Güncelleme: Salı, 13 Ocak 2015 11:20

Gösterim: 2282

YGS ve sınavsız geçiş başvuruları ne zaman sona erecek? 2015 ÖSYS başvuru süresi uzatılacak mı? 

2015 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi'ne başvuru işlemleri, 19 Ocak'ta sona erecek. ÖSYM’den 2015-ÖSYS başvuru süresinin uzatılmayacağı uyarısı yapıldı.

ÖSYM'den yapılan açıklamaya göre, saat 15.00 itibarıyla 2015-YGS'ye girmek için 995 bin 405, sadece sınavsız geçiş için 22 bin 467 aday olmak üzere toplam 1 milyon 17 bin 872 aday, 2015-ÖSYS'ye başvurdu.

Açıklamada, 421 bin 442 adayın sınav/sınavsız geçiş ücretini yatırarak başvurularını tamamladıkları bildirildi.

Açıklamada, ÖSYS'ye başvuru işlemini yapan ancak sınav/sınavsız geçiş ücretini yatırmadığı için başvurusu henüz tamamlanmayan adayların, 19 Ocak mesai bitimine kadar sınav/sınavsız geçiş ücretini yatırarak başvurularını tamamlamaları ve ÖSYM'nin İnternet sayfasında bulunan Aday İşlemleri Sisteminden aday başvuru kayıt bilgilerinin bir dökümünü edinmeleri gerektiği hatırlatıldı.

Başvuru işlemini yaptığı halde sınav/sınavsız geçiş ücretini yatırmadığı için başvurusu tamamlanmayan adayların, süresi içinde geçiş ücretini yatırarak başvurularını tamamlamaları gerektiği kaydedilen açıklamada, süresi içinde bu ücreti yatırmayan adayların sınava alınmayacağı ve sınavsız geçiş hakkından yararlanamayacağı bildirildi.

Açıklamada, internetten bireysel başvuru yapacak adayların başvuru ekranında "Başvuru İşlemi ÖSYM'ye Bildirilmiştir" açıklamasını mutlaka görmeleri ve başvurularının tamamlanabilmesi için sınav/sınavsız geçiş ücretini yatırarak aday başvuru kayıt bilgilerinin bir dökümünü yazıcıdan edinmeleri gerektiği kaydedildi.

Bir başvuru merkezinden başvuru işlemi yapacak adayların, ÖSYM'nin İnternet adresinden edinecekleri aday başvuru formunu, engelli/sağlık sorunu olan adayların ise aday başvuru formu ile birlikte sağlık durumu/engel bilgi formunu eksiksiz ve doğru doldurarak başvuru yapacakları başvuru merkezine gitmeleri gerektiği bildirilen açıklamada, aday bilgilerinin, kısa süre içinde doğru ve eksiksiz olarak sisteme girişlerinin yapılabilmesi için bu durumun önem arz ettiği belirtildi.

Açıklamada, 2015-ÖSYS, YGS/LYS ile yükseköğretim programlarına sınavsız geçiş işlemlerini de kapsadığı belirtilerek, 2015-ÖSYS'de sadece kendi alanları ile ilgili sınavsız geçiş hakkından yararlanmak isteyen mesleki ve teknik eğitim kurumları öğrencileri ve mezunları ile TÜBİTAK'ın katıldığı kılavuzda belirtilen bazı uluslararası yarışmalarda birincilik, ikincilik veya üçüncülük elde ederek kendi alanları ile ilgili sınavsız yerleştirme hakkından yararlanmak isteyen adayların da başvuru süresi içinde başvuru işlemini yapmaları ve sınavsız geçiş ücretini ödeyerek 2015-ÖSYS başvurularını, kılavuzda belirtildiği şekilde tamamlamaları gerektiği ifade edildi.

Bu adaylardan başvuru süresi içinde 2015-ÖSYS başvuru işlemini yaptığı halde sınavsız geçiş ücretini yatırmayanların, başvuruları tamamlanmadığından 2015-ÖSYS yerleştirme işlemine alınmayacakları belirtilen açıklamada, sınavsız geçiş hakkı bulunan adaylardan YGS'ye girmek istemeyip sadece sınavsız geçiş ücretini yatırarak 2015-ÖSYS'ye başvurularını tamamlayan adayların da istedikleri takdirde başvuru süresi içinde kılavuzda belirtilen kurallar doğrultusunda YGS'ye girmek için başvuru işlemini yapabileceği ve YGS sınav ücretini yatırarak başvurularını tamamlayabileceği duyuruldu.

Geçici şifre değiştirilecek

Açıklamada, başvuru merkezlerinde yapılan başvuru işlemi sonrası adaya verilen geçici şifrenin, başvuru süresi içinde https://ais.osym.gov.tr (Aday İşlemleri Sistemi) internet adresinden değiştirilmesi ve başvuru bilgilerinin başvuru süresi içinde ÖSYM'nin Aday İşlemleri Sistemi'nden kontrol edilmesi gerektiği de hatırlatıldı.

Şifrenin, sınavın bütün aşamalarında ve sonraki yıllarda yapacağı işlemlerde gerekli olacağından korunması uyarısında bulunulan açıklamada, adayların başvuru süresi içinde bilgilerini internet sitesinden kontrol etmeleri ve bir çıktısını da almaları tavsiye edildi.

Açıklamada, internet üzerinden bireysel başvuru işleminin 19 Ocak saat 23.59'da, başvuru merkezlerinden başvuru işleminin ise 19 Ocak'ta mesai bitiminde sona ereceği belirtildi.

Başvuru işlemini bir başvuru merkezinde yapacak adayların son gün yoğunluk olabileceğini göz önünde bulundurmaları uyarısına yer verilen açıklamada, 15 Mart 2015'te yapılacak YGS için başvuru kayıt bilgilerine bağlı diğer hazırlık çalışmalarının hemen başlaması zorunlu olduğundan 2015-ÖSYS başvuru süresinin uzatılmayacağı uyarısı yapıldı.

> ÖSYS başvuru süresi uzatılacak mı? ÖSYM açıkladı

YGS ve sınavsız geçiş başvuruları ne zaman sona erecek? 2015 ÖSYS başvuru süresi uzatılacak mı? 

2015 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi'ne başvuru işlemleri, 19 Ocak'ta sona erecek. ÖSYM’den 2015-ÖSYS başvuru süresinin uzatılmayacağı uyarısı yapıldı.

ÖSYM'den yapılan açıklamaya göre, saat 15.00 itibarıyla 2015-YGS'ye girmek için 995 bin 405, sadece sınavsız geçiş için 22 bin 467 aday olmak üzere toplam 1 milyon 17 bin 872 aday, 2015-ÖSYS'ye başvurdu.

Açıklamada, 421 bin 442 adayın sınav/sınavsız geçiş ücretini yatırarak başvurularını tamamladıkları bildirildi.

Açıklamada, ÖSYS'ye başvuru işlemini yapan ancak sınav/sınavsız geçiş ücretini yatırmadığı için başvurusu henüz tamamlanmayan adayların, 19 Ocak mesai bitimine kadar sınav/sınavsız geçiş ücretini yatırarak başvurularını tamamlamaları ve ÖSYM'nin İnternet sayfasında bulunan Aday İşlemleri Sisteminden aday başvuru kayıt bilgilerinin bir dökümünü edinmeleri gerektiği hatırlatıldı.

Başvuru işlemini yaptığı halde sınav/sınavsız geçiş ücretini yatırmadığı için başvurusu tamamlanmayan adayların, süresi içinde geçiş ücretini yatırarak başvurularını tamamlamaları gerektiği kaydedilen açıklamada, süresi içinde bu ücreti yatırmayan adayların sınava alınmayacağı ve sınavsız geçiş hakkından yararlanamayacağı bildirildi.

Açıklamada, internetten bireysel başvuru yapacak adayların başvuru ekranında "Başvuru İşlemi ÖSYM'ye Bildirilmiştir" açıklamasını mutlaka görmeleri ve başvurularının tamamlanabilmesi için sınav/sınavsız geçiş ücretini yatırarak aday başvuru kayıt bilgilerinin bir dökümünü yazıcıdan edinmeleri gerektiği kaydedildi.

Bir başvuru merkezinden başvuru işlemi yapacak adayların, ÖSYM'nin İnternet adresinden edinecekleri aday başvuru formunu, engelli/sağlık sorunu olan adayların ise aday başvuru formu ile birlikte sağlık durumu/engel bilgi formunu eksiksiz ve doğru doldurarak başvuru yapacakları başvuru merkezine gitmeleri gerektiği bildirilen açıklamada, aday bilgilerinin, kısa süre içinde doğru ve eksiksiz olarak sisteme girişlerinin yapılabilmesi için bu durumun önem arz ettiği belirtildi.

Açıklamada, 2015-ÖSYS, YGS/LYS ile yükseköğretim programlarına sınavsız geçiş işlemlerini de kapsadığı belirtilerek, 2015-ÖSYS'de sadece kendi alanları ile ilgili sınavsız geçiş hakkından yararlanmak isteyen mesleki ve teknik eğitim kurumları öğrencileri ve mezunları ile TÜBİTAK'ın katıldığı kılavuzda belirtilen bazı uluslararası yarışmalarda birincilik, ikincilik veya üçüncülük elde ederek kendi alanları ile ilgili sınavsız yerleştirme hakkından yararlanmak isteyen adayların da başvuru süresi içinde başvuru işlemini yapmaları ve sınavsız geçiş ücretini ödeyerek 2015-ÖSYS başvurularını, kılavuzda belirtildiği şekilde tamamlamaları gerektiği ifade edildi.

Bu adaylardan başvuru süresi içinde 2015-ÖSYS başvuru işlemini yaptığı halde sınavsız geçiş ücretini yatırmayanların, başvuruları tamamlanmadığından 2015-ÖSYS yerleştirme işlemine alınmayacakları belirtilen açıklamada, sınavsız geçiş hakkı bulunan adaylardan YGS'ye girmek istemeyip sadece sınavsız geçiş ücretini yatırarak 2015-ÖSYS'ye başvurularını tamamlayan adayların da istedikleri takdirde başvuru süresi içinde kılavuzda belirtilen kurallar doğrultusunda YGS'ye girmek için başvuru işlemini yapabileceği ve YGS sınav ücretini yatırarak başvurularını tamamlayabileceği duyuruldu.

Geçici şifre değiştirilecek

Açıklamada, başvuru merkezlerinde yapılan başvuru işlemi sonrası adaya verilen geçici şifrenin, başvuru süresi içinde https://ais.osym.gov.tr (Aday İşlemleri Sistemi) internet adresinden değiştirilmesi ve başvuru bilgilerinin başvuru süresi içinde ÖSYM'nin Aday İşlemleri Sistemi'nden kontrol edilmesi gerektiği de hatırlatıldı.

Şifrenin, sınavın bütün aşamalarında ve sonraki yıllarda yapacağı işlemlerde gerekli olacağından korunması uyarısında bulunulan açıklamada, adayların başvuru süresi içinde bilgilerini internet sitesinden kontrol etmeleri ve bir çıktısını da almaları tavsiye edildi.

Açıklamada, internet üzerinden bireysel başvuru işleminin 19 Ocak saat 23.59'da, başvuru merkezlerinden başvuru işleminin ise 19 Ocak'ta mesai bitiminde sona ereceği belirtildi.

Başvuru işlemini bir başvuru merkezinde yapacak adayların son gün yoğunluk olabileceğini göz önünde bulundurmaları uyarısına yer verilen açıklamada, 15 Mart 2015'te yapılacak YGS için başvuru kayıt bilgilerine bağlı diğer hazırlık çalışmalarının hemen başlaması zorunlu olduğundan 2015-ÖSYS başvuru süresinin uzatılmayacağı uyarısı yapıldı.

Son Güncelleme: Çarşamba, 14 Ocak 2015 10:22

Gösterim: 3190

YÖK, üniversitelerde, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılı bahar döneminde öğrencilere yatay geçiş hakkı verileceği bildirildi.

YÖK, 2014-2015 eğitim öğretim yılı bahar döneminde yatay geçiş hakkı verilmesine yönelik kararını açıkladı

YÖK'ten yapılan yazılı açıklamada, 2014-2015 eğitim öğretim yılı bahar döneminde öğrencilere yatay geçiş hakkı verilmesi konusunun Genel Kurul'da görüşüldüğü ve bu hakkın verilmesi yönünde karar alındığı belirtildi.

Ara dönemde olunduğundan, geçmişte yaşanılan aksaklıkların tekrar yaşanmaması ve yükseköğretim kurumlarının planlamalarında bir zafiyet meydana gelmemesi için bu konudaki kararın yükseköğretim kurumlarının yetkili kurullarına bırakıldığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Türkiye'deki yükseköğretim kurumları, diledikleri takdirde,  sadece yurt içindeki yükseköğretim programlarına kayıtlı öğrencilerin başvuru yapabilmesi için 2014 kontenjanının yüzde yirmisine kadar yatay geçiş kontenjanı ayırabileceklerdir.

Bundan sonra bu konuda eğitim-öğretim dönemi başlamadan YÖK olarak karar almayı, yıl ortasında ise bu kararı yükseköğretim kurumlarının kendilerine bırakmayı teamül haline getirmek istiyoruz.

Yükseköğretim kurumlarımızın bu gibi konularda tasarrufta bulunabilmelerinin yolunu tedrici olarak açmanın doğru olduğunu düşünmekteyiz."

> Üniversite öğrencilerine yatay geçiş hakkı verilecek

YÖK, üniversitelerde, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılı bahar döneminde öğrencilere yatay geçiş hakkı verileceği bildirildi.

YÖK, 2014-2015 eğitim öğretim yılı bahar döneminde yatay geçiş hakkı verilmesine yönelik kararını açıkladı

YÖK'ten yapılan yazılı açıklamada, 2014-2015 eğitim öğretim yılı bahar döneminde öğrencilere yatay geçiş hakkı verilmesi konusunun Genel Kurul'da görüşüldüğü ve bu hakkın verilmesi yönünde karar alındığı belirtildi.

Ara dönemde olunduğundan, geçmişte yaşanılan aksaklıkların tekrar yaşanmaması ve yükseköğretim kurumlarının planlamalarında bir zafiyet meydana gelmemesi için bu konudaki kararın yükseköğretim kurumlarının yetkili kurullarına bırakıldığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Türkiye'deki yükseköğretim kurumları, diledikleri takdirde,  sadece yurt içindeki yükseköğretim programlarına kayıtlı öğrencilerin başvuru yapabilmesi için 2014 kontenjanının yüzde yirmisine kadar yatay geçiş kontenjanı ayırabileceklerdir.

Bundan sonra bu konuda eğitim-öğretim dönemi başlamadan YÖK olarak karar almayı, yıl ortasında ise bu kararı yükseköğretim kurumlarının kendilerine bırakmayı teamül haline getirmek istiyoruz.

Yükseköğretim kurumlarımızın bu gibi konularda tasarrufta bulunabilmelerinin yolunu tedrici olarak açmanın doğru olduğunu düşünmekteyiz."

Son Güncelleme: Salı, 13 Ocak 2015 11:17

Gösterim: 1078


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.