banner

Finansmanı rahatlatacak farklı modeller üzerinde çalışıyoruz




MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer İnan, özel okullarla ilgili artı eğitim dergisinin sorularını yanıtladı.

omer_inan_meb* Kaliteli eğitime erişimin giderek önem kazandığı bu süreçte, eğitim ve öğretim alanında kritik öneme sahip özel okulların faaliyetlerini nitelikli biçimde sürdürmelerini sağlayacak çalışmalar gerçekleştiriyoruz.
* Kimi zaman özel sektör tarafından atıl kapasitenin kullanılması, eğitimde fırsat eşitliğinin artırılması gibi gerekçelerle eğitim ve öğretim desteğinin yeniden verilmesi talep edilmektedir. Bu ve benzeri mali talepleri değerlendirmekle birlikte, bütçe imkanları dahilinde finansmanı rahatlatacak farklı modellere yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
* Bizim açımızdan özel sektörün eğitim faaliyetlerinin dinamik bir yönü var. Bakanlık olarak sektörün karşılaştığı sorunların çözümü için hızlı biçimde karar almaya ve bu kararları uygulamaya geçirmeye çalışıyoruz.

Türk eğitim sistemi içinde özel okulların yeri ve önemi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Öncelikle özel öğretim kurumları aracılığıyla, daha spesifik olarak özel okullar aracılığıyla sürdürülen eğitim-öğretim hizmetlerinin kamu hizmeti niteliğini taşıdığını belirtmek isterim. Bu hizmetin, Bakanlığımızın denetimi ve gözetimi altında yürütülmesine, eğitim öğretim sürecinde kullanılan araç-gereçler, materyaller ve uygulanacak müfredatın standartlarının belirlenmesine yönelik hukuki zeminde çeşitli düzenlemeler gerçekleştirilmektedir.
Türk Eğitim Tarihi açısından bakacak olursak, özel okulların köklü bir geçmişe sahip olduğunu ve bu köklü geçmişe yönelik ilk kayıtların 1882 yılına kadar uzandığını görmemiz mümkündür. Bugün geldiğimiz noktada ise özel okullar aracılığıyla sunulan kamu hizmetiyle, kamu kesiminin eğitim-öğretim ile ilgili sorumluluklarının bir ölçüde paylaşıldığına ilişkin bir öngörü sağlamış oluyoruz.

MALİ KONULAR GÜNDEMDE OLACAK
Özel öğretim kurumlarını nasıl eğitim-öğretim dönemi bekliyor? Bu dönemde sektörde öne çıkan konular neler olacak? Beklentileriniz ve öngörüleriniz nelerdir?
Hepimizin bildiği üzere tüm dünya ile birlikte ciddi bir salgın dönemi ile mücadele etmeye devam ediyoruz. Sayın Bakanımızın okulların açık kalmasına yönelik kararlı yaklaşımı, yalnızca kamu kurumlarında okuyan çocuklarımız için değil özel öğretim kurumlarına devam eden çocuklarımız ve bu kurumlarda görevli personel için de olumlu sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Öte yandan salgın sürecinin yaratmış olduğu çeşitli ekonomik güçlüklerin bazı özel öğretim kurumlarını mali olarak zayıflattığını biliyoruz. Ancak salgın sürecinin etkilerinin azalması, Bakanlığımızın kurumlar açısından telafisi güç zararlar olmasını engellemek açısından çeşitli dönemlerde yaptığı girişimler neticesinde bu dönemin daha sağlıklı başlayacağını düşünüyorum. Bu dönemde kurumlarımızın her eğitim öğretim yılında olduğu gibi bu yıl da eğitim öğretimin niteliğini artıracak çalışmalar gerçekleştirmesini umuyorum. Mali konuların da gündemde kalacağını düşünüyorum.

Bugün özel okullarda doluluk oranının yüzde 50 civarında olduğu biliniyor. Atıl kapasitenin kullanılması için neler yapılmalı?
Bildiğiniz gibi 2014 yılından itibaren özel okul oranlarını artırmak, özel okulların atıl kapasitelerinin kullanılması ve kamu kurumlarıyla birlikte derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılması amacıyla özel okullarda okuyan öğrencilere Bakanlığımızca eğitim öğretim desteği verilmiştir. Bu uygulama 2018-2019 eğitim öğretim yılından itibaren eğitim ve öğretim desteği alan öğrencilerin okullarından mezun olmalarına imkan verecek şekilde kademeli olarak kaldırılmıştır. Ancak, sanayinin ihtiyaç duyduğu ara teknik eleman yetiştirmek üzere organize sanayi bölgesi içinde veya dışında açılan özel mesleki ve teknik Anadolu liselerinde eğitim alan öğrencilere eğitim ve öğretim desteği verilmeye devam etmektedir.
Kimi zaman özel sektör tarafından atıl kapasitenin kullanılması, eğitimde fırsat eşitliğinin artırılması gibi gerekçelerle eğitim ve öğretim desteğinin yeniden verilmesi talep edilmektedir. Bakanlık olarak sektörden gelen bu ve benzeri mali talepleri değerlendirmekle birlikte, bütçe imkanları dahilinde finansmanı rahatlatacak farklı modellere yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

KDV ORANINI DİĞER KURUMLARLA DEĞERLENDİRİYORUZ
Verilere ve açıklamalara baktığımızda son dönemde kapanan özel okul kurumları oranının yüzde 14 olduğu belirtiliyor. Özel okulların yaşadığı ekonomik sorunlara sektörün KDV, vergi düzenlemeleri vb. talepleri göz önüne alındığında nasıl çözümler düşünüyorsunuz?
Salgın süreciyle yaşanan ekonomik zorluklar göz önünde bulundurularak, özel öğretim kurumlarının sürekliliğinin sağlanması ve özel okul velilerinin desteklenmesi amacıyla bilindiği üzere 1 Eylül 2020 ile 30 Haziran 2021 tarihleri arasında Cumhurbaşkanı Kararıyla KDV oranı %8’den %1’e düşürülmüştür. Özel öğretim kurumlarınca verilen eğitim-öğretim hizmeti alımlarında %8 olan KDV oranının tamamen kaldırılması ya da %1 olarak uygulanmasına yönelik talepleri güncel mali durumları göz önünde bulundurularak Bakanlığımız dışındaki diğer ilgili birimlerle değerlendiriyoruz.

Veliler özel okul seçerken nelere dikkat etmeliler? Bu kapsamda neler önerirsiniz?
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü olarak özel okulların mevzuatımızda yer alan tüm asgari standartlara uygun nitelikli bir eğitim sağlayacak biçimde faaliyet göstermelerini sağlıyoruz. Ancak elbette kurumlarımız asgari standartların üstüne çıkarak, gerek eğitim-öğretim alanında gerekse destekleyici diğer eğitim faaliyetleri bağlamında niteliklerini artırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştirmektedir. Bu nedenle Bakanlığımızı temsilen herhangi bir okulu öne çıkaracak ya da geri planda bırakacak kriterler söylemeyi etik bulmuyorum. Ancak yine mevzuat hükümleri doğrultusunda velilerimizin öğrenci kayıtlarında Genel Müdürlüğümüzün internet sitesinde yayımlanan sözleşmeyi inceleyerek, ön bilgi edinmeleri, kayıt yapılmasına kesin karar verilmesi halinde yapılmasını söyleyebilirim. Bu sözleşmede okul ile veli arasında mutabık kalınan ücret ile birlikte, eğitim öğretim dışındaki diğer ödemelere yer verilmesi gerekmektedir.

AYNI AĞACIN DALLARI
Özel okullarla resmi okullar arasındaki iletişim ve ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu alanda işbirliği imkanlarını geliştirmek için neler yapılmalı?
Özel okullarla resmi okulları aynı ağacın dalları olarak görüyorum. Hizmetlerin yürütülmesi açısından çeşitli boyutlarda farklılıklar olabilse de en nihayetinde her iki dalın da gayesi aynı olacaktır. Bu ortak gayeden hareketle daha önce çeşitli dönemlerde kurumlar arasındaki işbirliğini güçlendirmek adına farklı projeler gerçekleştirdik. Bu imkanları geliştirmek için Bakanlık olarak çalışma arkadaşlarımızla yeni projeler üzerinde çalışmaya devam ediyoruz. Öte yandan yerel düzeyde de bu tür çalışmaların gerçekleştirilmesini önemli görüyorum.

DÜNYA İLE KARŞILATIRILDIĞINDA ÖZEL OKULLARIN
TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ ETKİSİ ÇOK ÖNEMLİ BİR NOKTADA
Dünyada özel okulculuk alanında öne çıkan konu ve uygulamalar nelerdir? Bu çerçevede dünya ile karşılaştırıldığında Türk özel okulculuğunun yeri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Bu alanda yapılan akademik çalışmalar ve uluslararası yayınları incelediğimizde; Amerika Birleşik Devletlerinde özel okulların kaynakların bir bölümünün devlet tarafından karşılandığı, İngiltere’de ise bir kısmının ticari faaliyet kapsamında olsa da çoğunlukla vakıflar ya da hayır kurumları tarafından desteklendikleri, Fransa’da yasal düzenlemeler bakımından özel okul açmaya ilişkin bürokrasinin azaltılmaya çalışıldığı, Almanya’da özel okulların dağılımının eyaletler arasında farklılıklar gösterdiği gibi örneklerin olduğunu görebiliriz. Ancak ülkemizle diğer ülkeler arasındaki uygulamaların kıyaslanması için belirli odaklar üzerinde gerçekleştirilen çalışmalarla daha sağlıklı sonuçların elde edilebileceğini söyleyebilirim. Yine de ülkemizdeki azınlık, yabancı ve milletlerarası okullar gibi farklı türde okulların sayısı ya da oranı göz önünde bulundurularak diğer ülkelerle kıyaslama yaptığımızda; okullarımızın Türk eğitim sistemindeki etkisinin oldukça önemli olduğunu söyleyebiliriz.

BİRLİKTE DÜŞÜNMEK…
Hepimizin bildiği gibi salgın dönemi doğrudan ve dolaylı yollarla eğitimi etkiledi. Bu olumsuz etkileri azaltmak ve özel okullarımızın eğitim ve öğretim sistemi içindeki konumlarını daha görünür hale getirmek için; eğitime ilginin ve eğitime yönelik beklentinin artırılmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirmelerini önemli buluyorum. Bu noktada biz Bakanlık olarak özel okullarımızın karşılaştıkları çeşitli sorunların çözülebilmesi için “birlikte düşünmek” mottosuyla hareket etmeye ve bunu her fırsatta dile getirmeye gayret gösteriyoruz. Bu vesileyle yeni eğitim öğretim döneminin Milli Eğitim Bakanlığı çatısı altındaki herkes için hayırlı olmasını içtenlikle diliyorum.

ÖZEL OKULLARDA NİTELİĞİ ARTIRACAK STRATEJİLER ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ
Türkiye’de özel okul sektörünün gelişmesi ve ilerlemesi için Bakanlık olarak strateji ve planlarınız nelerdir?
Bu konuyu daha geniş bir çerçevede ele almakta fayda görüyorum. Bilim ve teknolojideki gelişmelerin etkisiyle yaşam biçimlerimizde de üretimden ekonomiye, politikadan sosyal yapıya hayatın tüm alanlarında değişimler yaşanmaktadır. Bu değişimlerin etkileri hiç şüphesiz eğitim sistemi için de yeni bakış açılarına, yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyulmasına neden olmaktadır. Kaliteli eğitime erişimin giderek önem kazandığı bu süreçte, eğitim ve öğretim alanında kritik öneme sahip özel okulların faaliyetlerini nitelikli biçimde sürdürmelerini sağlayacak çalışmalar gerçekleştiriyoruz.
Bizim açımızdan özel sektörün eğitim faaliyetlerinin dinamik bir yönü var. Bakanlık olarak sektörün karşılaştığı sorunların çözümü için hızlı biçimde karar almaya ve bu kararları uygulamaya geçirmeye çalışıyoruz. Hızlı biçimde gerçekleştirilen bu aksiyonların yanında özel okulların eğitim kalitelerinin artırılması, öğrenciler, veliler, eğitim personeli ve kurucular gibi sürecin tüm paydaşlarını gözeterek sağduyulu biçimde kurumların eğitim sisteminin gerektirdiği çıktıları sağlamaları için geniş bir çerçeveden bakarak çeşitli stratejiler üzerinde çalışıyoruz.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.