Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

ÖSYM'den, YGS'ye gireceklerin yer bilgisini gösteren sınava giriş belgelerinin kurumun internet sitesinden erişime açıldığı, adayların sınava girecekleri binayı ve salonu sınav gününden önce görmelerinin yararlı olacağı bildirildi.ygs_1nisan

ÖSYM Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, 2012 YGS'nin 1 Nisan Pazar günü yapılacağı anımsatıldı.

Adayların sınava girecekleri binayı ve salonu sınav gününden önce görmelerinin yararlı olacağı bildirilen açıklamada, ''Sınava girilecek yer bilgisini gösteren Sınava Giriş Belgeleri, ÖSYM'nin http://ais.osym.gov.tr internet adresinden adayların erişimine açılmıştır. Sınav binaları 31 Mart 2012 tarihi saat 10.00'dan 16.00'ya kadar açık tutulacaktır'' ifadelerine yer verildi.

> YGS giriş belgeleri yayımlandı

ÖSYM'den, YGS'ye gireceklerin yer bilgisini gösteren sınava giriş belgelerinin kurumun internet sitesinden erişime açıldığı, adayların sınava girecekleri binayı ve salonu sınav gününden önce görmelerinin yararlı olacağı bildirildi.ygs_1nisan

ÖSYM Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, 2012 YGS'nin 1 Nisan Pazar günü yapılacağı anımsatıldı.

Adayların sınava girecekleri binayı ve salonu sınav gününden önce görmelerinin yararlı olacağı bildirilen açıklamada, ''Sınava girilecek yer bilgisini gösteren Sınava Giriş Belgeleri, ÖSYM'nin http://ais.osym.gov.tr internet adresinden adayların erişimine açılmıştır. Sınav binaları 31 Mart 2012 tarihi saat 10.00'dan 16.00'ya kadar açık tutulacaktır'' ifadelerine yer verildi.

Son Güncelleme: Çarşamba, 28 Mart 2012 14:11

Gösterim: 1362

YGS ADAYLARI İÇİN ÖNEMLİ HABER

ygsÜniversiteye girişte uygulanan birinci aşama olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ile ilgili önemli bilgiler...
Üniversiteye girişte uygulanan birinci aşama olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), 1 Nisan Pazar günü yapılacak.

YGS, Türkiye'de tüm il ve bazı ilçe merkezleri ile KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da, 160 sınav merkezinde gerçekleştirilecek.

Sınav, saat 10.00'da başlayacak ve tek oturumda 160 dakika sürecek.

Kimlik ve güvenlik kontrolleri ile salona giriş işlemlerinin zamanında yapılabilmesi için adayların sınava girecekleri binanın kapısında en geç saat 09.00'da hazır bulunmaları gerekiyor.

Adayların sınava gelirken yanlarında mutlaka 2012-YGS Sınava Giriş Belgesi ile nüfus cüzdanı veya pasaport bulundurmaları zorunlu tutuluyor. Üzerinde fotoğraf ve T.C. Kimlik Numarası bulunmayan nüfus cüzdanları ile süresi geçersiz pasaport kabul edilmeyecek.

Bu belgelerini eksiksiz olarak yanında bulundurmayan bir aday, mazereti ne olursa olsun, 2012-YGS'ye alınmayacak. Bir aday bu belgeleri yanında olmadığı halde sınav merkezi yöneticilerinin, bina ve salon sorumlularının veya ÖSYM temsilcilerinin kararıyla herhangi bir salonda sınava alınmış olsa bile, bu adayın sınavı ÖSYM Yönetim Kurulunca geçersiz sayılacak.

Adaylar, sınava gireceği yer bilgisini gösteren ''Sınava Giriş Belgesini'', T.C. Kimlik Numarası ve şifresi ile ÖSYM'nin http://osym.gov.tr internet adresinden kendisi temin edecek.

 

Yasak olanlar

Sınav binalarında hiçbir eşya emanete alınmayacağından, adayların sınav binalarına bu belgeler dışında herhangi bir eşya getirmemeleri gerekiyor.

Sınavın yapıldığı her bir salona en az bir duvar saati, adayların sınavda kullanacakları kalem, silgi, kalemtıraş gibi gereçler ile şeker, peçete ÖSYM tarafından sağlanacak. Adaylar sınava şeffaf pet şişe içinde su getirebilecekler.

Sınavların yapıldığı binalara girişte adayların ve sınav görevlilerinin üstleri emniyet görevlileri tarafından elle ve dedektörle aranacak.

Çanta, cep telefonu, saat, kablosuz iletişim sağlayan bluetooth gibi cihazlar ile kulaklık, kolye, küpe, yüzük (alyans hariç), bilezik, broş, metal para gibi metal içerikli eşyalar ve her türlü elektronik/mekanik cihaz, çağrı cihazı, telsiz, fotoğraf, makinesi, cep bilgisayarı, saat, sözlük işlevi olan elektronik aygıt, hesap makinesi gibi her türlü bilgisayar özelliği bulunan cihazlar, silah ve benzeri teçhizatla, kalem, silgi, kalemtıraş, müsvedde kağıt, defter, kitap, sözlük, pergel, açıölçer, cetvel gibi araçlarla sınav binasına kesinlikle alınmayacak. Sınavın yapıldığı bina içerisinde sınav öncesinde, sınav sırasında ya da sınavdan sonra bu tür cihazları taşıdığı tespit edilen adayın sınavı geçersiz sayılacak.

Bina girişinde yığılmaya yol açılmaması için adayların çanta ve benzeri eşyalarını sınava girecekleri binalara getirmemeleri, sınava metal aksesuar içermeyen sade bir kıyafetle gelmeleri, sınavdan en az 1 saat önce sınav yapılacak bina önünde bulunmaları, sınav salonlarına zamanında alınabilmeleri açısından son derece önem taşıyor.

Sınava girecek adayın yüzünün, kimlik tespitini sağlayacak biçimde açık olması gerekiyor.

Sınav sırasında tuvalet için bile olsa dışarı çıkılmayacak

Adaylar, sınav salonuna 2012-YGS Sınav Giriş Belgeleri ile nüfus cüzdanı veya pasaportları kontrol edilerek alınacak, sıra numaralarının bulunduğu yerlere oturtulacak.

Yerine oturan aday, sınava giriş belgesi ile nüfus cüzdanı veya pasaportunu sırasının üzerine koyacak. Salondaki görevliler de ilk iş olarak adayların tek tek kimlik kontrollerini yapacak. Gerekli kimlik kontrolleri ve yerleştirme işlemleri tamamlandıktan sonra salon başkanı sınavda uyulacak kurulları adaylara hatırlatacak.

Üzerinde adayın fotoğraf, T.C. Kimlik Numarası, adı ve soyadı bulunan cevap kağıtlarıyla içinde kalem, silgi, şeker ve peçete bulunan kutular dağıtılacak.

Cevap kağıtlarındaki gerekli yerler adaylarca doldurulduktan sonra soru kitapçıkları dağıtılacak.

Adaylar kendilerine verilen soru kitapçıklarında yer alan sayfaların baskısını hızlıca kontrol ettikten sonra, kitapçığın kapağı üzerindeki adı, soyadı, T.C. Kimlik Numarası ile salon numarası bilgilerini dolduracak, soru kitapçık numarasını cevap kağıdında ''Soru Kitapçık Numarası'' alanına yazıp kodlayacak.

Bu işlemin doğru ve eksiksiz olarak yapıldığı, hem soru kitapçığında hem de cevap kağıdının ilgili alanında yine aday tarafından onaylanacak.

Sınav başladıktan sonra adayların ilk 120 dakika (2 saat) ve son 15 dakika içinde sınav salonunu terk etmeleri yasak olacak. Sınav sırasında adayların kısa bir süre için bile olsa tuvalete gitmeleri, sınav salonundan çıkmalarına izin verilmeyecek.

Sınav salonundan her ne sebeple olursa olsun çıkan aday bir daha sınav salonuna alınmayacak ve sınavın ilk 120 dakikası dolana kadar sınav salonunda bekletilecek.

Sınav sırasında ÖSYM temsilcileri sınav salonlarını dolaşacaklar, gerekli gördükleri taktirde belge ve kimlik kontrollerini yeniden yapacaklar.

Adayların sınav sırasında konuşmaları, kopya çekmeleri veya kopya vermeleri, salondaki görevlilere soru sormaları, birbirlerine kalem, silgi gibi şeyler alıp vermeleri, sınav düzenini bozacak davranışlarda bulunmaları yasak olacak. Bu yasaklara uymadığı saptanan adayların sınavları geçersiz sayılacak.


Soru kitapçığı rastgele dağıtılacak

YGS'de uygulanacak testler, bir kitapçık halinde adaylara verilecek ve adaylar cevaplarını cevap kağıtlarına işaretleyecekler. Her bir soru kitapçığı matbaada özel olarak poşetlenecek. Soru kitapçıkları sınavda adaylara salon görevlileri tarafından poşeti kapalı olarak, açılmadan ve rastgele dağıtılacak.

Soru kitapçığı poşeti adayın kendisi tarafından açılacak. Adayların kendilerine verilen açılmış poşeti kabul etmemesi gerekiyor. Kendisine daha önceden açılmış poşet verilen aday, bunun açılmamış bir poşetle değiştirilmesini salon başkanınından isteyecek.

Her soru kitapçığının ''soru kitapçık numarası'' farklı olacak. Farklı numaralarda basılan soru kitapçıklarındaki sorular birbirinin tamamen aynı olacak ancak soruların ve sorulardaki seçeneklerin sıralanışı ile doğru cevabın yeri değişebilecek. Bu nedenle her adayın cevap anahtarı farklı olacak.

Soru kitapçığı numarası yazılıp kodlanmayan veya yanlış yazılıp kodlanan cevap kağıtlarının değerlendirilmesi mümkün olmayacak. Kendisine ait cevap kağıdını kullanmayan, başka bir adaya ait cevap kağıdında işaretleme yapan adayın sınavı geçersiz sayılacak.

Bir soru için birden çok cevap işaretlenmiş ise o soruya verilen cevap yanlış sayılacak. Bir soruya verilen cevabın değiştirilebilmesi için yanlış konulmuş işaretin temiz bir şekilde silinmesi gerekecek. Cevap kağıdını değerlendiren optik okuyucu, iyi silinmemiş işareti de okuyabileceğinden özellikle verilen bir cevap silinip yerine başka bir cevap işaretlenmediğinde bu işaretin çok iyi silinmiş olması gerekecek.

Sınavın değerlendirilmesi

Sınavın bitiminde her adayın kullandığı soru kitapçığıyla cevap kağıdı salondaki görevliler tarafından toplanacak.

YGS'de uygulanan testlere verilen cevaplar her test için ayrı ayrı değerlendirmeye alınacak. Adayların Türkçe, Sosyal Bilimler, Temel Matematik ve Fen Bilimleri testlerinden her biri için birer standart puan hesaplanacak.

YGS'nin değerlendirilmesi sonucunda her bir aday için YGS-1, YGS-2, YGS-3, YGS-4, YGS-5 ve YGS-6 olmak üzere altı ayrı puan türü oluşturulacak.

YGS'de en az bir puan türünde 140 ve üzeri puan alamayan adayların, YGS puanları ile bir yükseköğretim programını tercih etme ve Lisans Yerleştirme Sınavları'na (LYS) girme hakları bulunmayacak.

YGS puanlarından 140'ın altında olanlar için ilgili yerleştirme puanı hesaplanmayacak.

Sınavda 140-180 arası puan alan adaylar sadece meslek yüksekokulu ön lisans programları ile açıköğretim programlarını tercih edebilecek. YGS puanlarının en az biri 180 olan adaylar LYS'ye girmeye hak kazanabilecek.

YGS puanlarından en az biri 180 ve daha fazla olan adaylar LYS'lere girme hakkı kazanacak.

Sınavda 180 ve üzeri puan alanlar, hem meslek yüksekokulu ön lisans programları ile açık öğretim programlarını hem de YGS puanı ile öğrenci alan lisans programlarını tercih edebilecek.

Özel yetenek sınavıyla öğrenci alan yükseköğretim programlarına başvurabilmek için ise YGS puanlarından en az birinin 140 ve üzeri olması gerekecek.

Adaylar YGS sonuçlarını T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile ÖSYM'nin ''http://sonuc.osym.gov.tr';' internet adresinden öğrenebilecek


> YGS'de öğrenciler nelere dikkat etmeli?

YGS ADAYLARI İÇİN ÖNEMLİ HABER

ygsÜniversiteye girişte uygulanan birinci aşama olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ile ilgili önemli bilgiler...
Üniversiteye girişte uygulanan birinci aşama olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), 1 Nisan Pazar günü yapılacak.

YGS, Türkiye'de tüm il ve bazı ilçe merkezleri ile KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da, 160 sınav merkezinde gerçekleştirilecek.

Sınav, saat 10.00'da başlayacak ve tek oturumda 160 dakika sürecek.

Kimlik ve güvenlik kontrolleri ile salona giriş işlemlerinin zamanında yapılabilmesi için adayların sınava girecekleri binanın kapısında en geç saat 09.00'da hazır bulunmaları gerekiyor.

Adayların sınava gelirken yanlarında mutlaka 2012-YGS Sınava Giriş Belgesi ile nüfus cüzdanı veya pasaport bulundurmaları zorunlu tutuluyor. Üzerinde fotoğraf ve T.C. Kimlik Numarası bulunmayan nüfus cüzdanları ile süresi geçersiz pasaport kabul edilmeyecek.

Bu belgelerini eksiksiz olarak yanında bulundurmayan bir aday, mazereti ne olursa olsun, 2012-YGS'ye alınmayacak. Bir aday bu belgeleri yanında olmadığı halde sınav merkezi yöneticilerinin, bina ve salon sorumlularının veya ÖSYM temsilcilerinin kararıyla herhangi bir salonda sınava alınmış olsa bile, bu adayın sınavı ÖSYM Yönetim Kurulunca geçersiz sayılacak.

Adaylar, sınava gireceği yer bilgisini gösteren ''Sınava Giriş Belgesini'', T.C. Kimlik Numarası ve şifresi ile ÖSYM'nin http://osym.gov.tr internet adresinden kendisi temin edecek.

 

Yasak olanlar

Sınav binalarında hiçbir eşya emanete alınmayacağından, adayların sınav binalarına bu belgeler dışında herhangi bir eşya getirmemeleri gerekiyor.

Sınavın yapıldığı her bir salona en az bir duvar saati, adayların sınavda kullanacakları kalem, silgi, kalemtıraş gibi gereçler ile şeker, peçete ÖSYM tarafından sağlanacak. Adaylar sınava şeffaf pet şişe içinde su getirebilecekler.

Sınavların yapıldığı binalara girişte adayların ve sınav görevlilerinin üstleri emniyet görevlileri tarafından elle ve dedektörle aranacak.

Çanta, cep telefonu, saat, kablosuz iletişim sağlayan bluetooth gibi cihazlar ile kulaklık, kolye, küpe, yüzük (alyans hariç), bilezik, broş, metal para gibi metal içerikli eşyalar ve her türlü elektronik/mekanik cihaz, çağrı cihazı, telsiz, fotoğraf, makinesi, cep bilgisayarı, saat, sözlük işlevi olan elektronik aygıt, hesap makinesi gibi her türlü bilgisayar özelliği bulunan cihazlar, silah ve benzeri teçhizatla, kalem, silgi, kalemtıraş, müsvedde kağıt, defter, kitap, sözlük, pergel, açıölçer, cetvel gibi araçlarla sınav binasına kesinlikle alınmayacak. Sınavın yapıldığı bina içerisinde sınav öncesinde, sınav sırasında ya da sınavdan sonra bu tür cihazları taşıdığı tespit edilen adayın sınavı geçersiz sayılacak.

Bina girişinde yığılmaya yol açılmaması için adayların çanta ve benzeri eşyalarını sınava girecekleri binalara getirmemeleri, sınava metal aksesuar içermeyen sade bir kıyafetle gelmeleri, sınavdan en az 1 saat önce sınav yapılacak bina önünde bulunmaları, sınav salonlarına zamanında alınabilmeleri açısından son derece önem taşıyor.

Sınava girecek adayın yüzünün, kimlik tespitini sağlayacak biçimde açık olması gerekiyor.

Sınav sırasında tuvalet için bile olsa dışarı çıkılmayacak

Adaylar, sınav salonuna 2012-YGS Sınav Giriş Belgeleri ile nüfus cüzdanı veya pasaportları kontrol edilerek alınacak, sıra numaralarının bulunduğu yerlere oturtulacak.

Yerine oturan aday, sınava giriş belgesi ile nüfus cüzdanı veya pasaportunu sırasının üzerine koyacak. Salondaki görevliler de ilk iş olarak adayların tek tek kimlik kontrollerini yapacak. Gerekli kimlik kontrolleri ve yerleştirme işlemleri tamamlandıktan sonra salon başkanı sınavda uyulacak kurulları adaylara hatırlatacak.

Üzerinde adayın fotoğraf, T.C. Kimlik Numarası, adı ve soyadı bulunan cevap kağıtlarıyla içinde kalem, silgi, şeker ve peçete bulunan kutular dağıtılacak.

Cevap kağıtlarındaki gerekli yerler adaylarca doldurulduktan sonra soru kitapçıkları dağıtılacak.

Adaylar kendilerine verilen soru kitapçıklarında yer alan sayfaların baskısını hızlıca kontrol ettikten sonra, kitapçığın kapağı üzerindeki adı, soyadı, T.C. Kimlik Numarası ile salon numarası bilgilerini dolduracak, soru kitapçık numarasını cevap kağıdında ''Soru Kitapçık Numarası'' alanına yazıp kodlayacak.

Bu işlemin doğru ve eksiksiz olarak yapıldığı, hem soru kitapçığında hem de cevap kağıdının ilgili alanında yine aday tarafından onaylanacak.

Sınav başladıktan sonra adayların ilk 120 dakika (2 saat) ve son 15 dakika içinde sınav salonunu terk etmeleri yasak olacak. Sınav sırasında adayların kısa bir süre için bile olsa tuvalete gitmeleri, sınav salonundan çıkmalarına izin verilmeyecek.

Sınav salonundan her ne sebeple olursa olsun çıkan aday bir daha sınav salonuna alınmayacak ve sınavın ilk 120 dakikası dolana kadar sınav salonunda bekletilecek.

Sınav sırasında ÖSYM temsilcileri sınav salonlarını dolaşacaklar, gerekli gördükleri taktirde belge ve kimlik kontrollerini yeniden yapacaklar.

Adayların sınav sırasında konuşmaları, kopya çekmeleri veya kopya vermeleri, salondaki görevlilere soru sormaları, birbirlerine kalem, silgi gibi şeyler alıp vermeleri, sınav düzenini bozacak davranışlarda bulunmaları yasak olacak. Bu yasaklara uymadığı saptanan adayların sınavları geçersiz sayılacak.


Soru kitapçığı rastgele dağıtılacak

YGS'de uygulanacak testler, bir kitapçık halinde adaylara verilecek ve adaylar cevaplarını cevap kağıtlarına işaretleyecekler. Her bir soru kitapçığı matbaada özel olarak poşetlenecek. Soru kitapçıkları sınavda adaylara salon görevlileri tarafından poşeti kapalı olarak, açılmadan ve rastgele dağıtılacak.

Soru kitapçığı poşeti adayın kendisi tarafından açılacak. Adayların kendilerine verilen açılmış poşeti kabul etmemesi gerekiyor. Kendisine daha önceden açılmış poşet verilen aday, bunun açılmamış bir poşetle değiştirilmesini salon başkanınından isteyecek.

Her soru kitapçığının ''soru kitapçık numarası'' farklı olacak. Farklı numaralarda basılan soru kitapçıklarındaki sorular birbirinin tamamen aynı olacak ancak soruların ve sorulardaki seçeneklerin sıralanışı ile doğru cevabın yeri değişebilecek. Bu nedenle her adayın cevap anahtarı farklı olacak.

Soru kitapçığı numarası yazılıp kodlanmayan veya yanlış yazılıp kodlanan cevap kağıtlarının değerlendirilmesi mümkün olmayacak. Kendisine ait cevap kağıdını kullanmayan, başka bir adaya ait cevap kağıdında işaretleme yapan adayın sınavı geçersiz sayılacak.

Bir soru için birden çok cevap işaretlenmiş ise o soruya verilen cevap yanlış sayılacak. Bir soruya verilen cevabın değiştirilebilmesi için yanlış konulmuş işaretin temiz bir şekilde silinmesi gerekecek. Cevap kağıdını değerlendiren optik okuyucu, iyi silinmemiş işareti de okuyabileceğinden özellikle verilen bir cevap silinip yerine başka bir cevap işaretlenmediğinde bu işaretin çok iyi silinmiş olması gerekecek.

Sınavın değerlendirilmesi

Sınavın bitiminde her adayın kullandığı soru kitapçığıyla cevap kağıdı salondaki görevliler tarafından toplanacak.

YGS'de uygulanan testlere verilen cevaplar her test için ayrı ayrı değerlendirmeye alınacak. Adayların Türkçe, Sosyal Bilimler, Temel Matematik ve Fen Bilimleri testlerinden her biri için birer standart puan hesaplanacak.

YGS'nin değerlendirilmesi sonucunda her bir aday için YGS-1, YGS-2, YGS-3, YGS-4, YGS-5 ve YGS-6 olmak üzere altı ayrı puan türü oluşturulacak.

YGS'de en az bir puan türünde 140 ve üzeri puan alamayan adayların, YGS puanları ile bir yükseköğretim programını tercih etme ve Lisans Yerleştirme Sınavları'na (LYS) girme hakları bulunmayacak.

YGS puanlarından 140'ın altında olanlar için ilgili yerleştirme puanı hesaplanmayacak.

Sınavda 140-180 arası puan alan adaylar sadece meslek yüksekokulu ön lisans programları ile açıköğretim programlarını tercih edebilecek. YGS puanlarının en az biri 180 olan adaylar LYS'ye girmeye hak kazanabilecek.

YGS puanlarından en az biri 180 ve daha fazla olan adaylar LYS'lere girme hakkı kazanacak.

Sınavda 180 ve üzeri puan alanlar, hem meslek yüksekokulu ön lisans programları ile açık öğretim programlarını hem de YGS puanı ile öğrenci alan lisans programlarını tercih edebilecek.

Özel yetenek sınavıyla öğrenci alan yükseköğretim programlarına başvurabilmek için ise YGS puanlarından en az birinin 140 ve üzeri olması gerekecek.

Adaylar YGS sonuçlarını T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile ÖSYM'nin ''http://sonuc.osym.gov.tr';' internet adresinden öğrenebilecek


Son Güncelleme: Çarşamba, 28 Mart 2012 12:25

Gösterim: 4034

MEB, ÖSYM ve YÖK'ün yürüttüğü ortak çalışmayı TBMM Milli Eğitim Alt Komisyon Başkanı Işık AKŞAM'a açıkladı: Liseliler, Fatih Projesi'yle dağıtılan tablet bilgisayarlar üzerinden her yıl merkezi yazılı sınavlara girecek. Üniversiteye girişte bu sınavlardaki başarı ortalaması baz alınacak

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Seul yolunda dile getirdiği 'YGS kalkıyor' açıklamasının ayrıntıları ortaya çıkıyor. YGS'nin 'Fatih Projesi' ile paralel bir uygulamayla yürürlükten kalkacağı öğrenildi.

TBMM Milli Eğitim Alt Komisyonu Başkanı ve AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı Fikri Işık, YGS yerine planlanan modelin, Fatih Projesi kapsamında öğrencilere dağıtılan 'akıllı tablet' sisteminden faydalanarak hayata geçirileceğini söyledi. Buna göre, lise sürecinden itibaren öğrenciler her yıl, merkezi sistemle bir ya da iki kez yazılı sınavlara katılacak. Ülke genelinde tüm öğrencilere, kendi okullarında girecekleri sınavlarda aynı sorular yöneltilecek. Öğrenciler bu soruları 'akıllı tablet' kullanarak elektronik ortamda yanıtlayacaklar. Dört yıllık lise eğitimi tamamlandığında, öğrencinin sınavlarda elde ettiği başarı üniversiteye girişte baz alınacak.

ELEKTRONİK YAZILI

FATİH Projesi'nin tüm dünyaya model olabilecek müthiş fırsatlar sunduğunu belirten Işık, yeni sistemin özünü şöyle anlattı:

' Çoktan seçmeli sınav, eğitimde bir ölçme, değerlendirme metodudur. Kullanılır, ama öğrencinin kaderinde tek belirleyici metot olması büyük yanlıştır. 2-3 saatli sınavla öğrencinin geleceği belirlenemez. Yeni sistemin teknik unsurları tamamlanırsa, çoktan seçmeli sınav yerine 'elektronik yazılı sınav' sistemiyle herkesin eşit şartlarda yarışması sağlanacak. Tüm öğrencilere aynı soru sorulacak ve öğrenciler tablet üzerinden yanıt verecek. Fatih Projesi'nin en büyük kazanımı elektronik ortamda öğrencinin yazdığı yazının İtalik ortamda dokümana dönüştürülmesi ve ne dediğinin çok rahatlıkla anlaşılabilmesi olacak. Yani yazı karışıklıkları sorun yaratmayacak.'

TORPİL, İLTİMAS OLMAZ

Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK ve ÖSYM'nin bu konuda mutfak çalışması yaptığını belirten Işık, yeni sistemde her öğrenciye bir elektronik kod verileceğini belirterek şöyle devam etti:  'Belki öğrenci bile kendi kodunu bilmeyecek. Öğretmenler, bu kodun hangi öğrenciye ait olduğunu asla bilmeyecek. Daha sonra bu yanıtlar, 'random selection' yani rastgele seçme yöntemiyle ilgili öğretmenlere dağıtılacak. Öğretmen, kimin kağıdını okuduğunu bilmeyeceği için, torpil, iltimas gibi unsurlar söz konusu olmayacak. Puanlama, Milli Eğitim Bakanlığı'nın belirlediği standartlara göre yapılacak. Yani öğrenci, 'şurada hata yaparsa, bu kadar puan kırılacak' gibi esasları bakanlık belirleyecek. İşte, MEB, YÖK ve ÖSYM'nin üzerinde kafa yorduğu sistem budur.

> YGS yerine yazılı sınav geliyor

MEB, ÖSYM ve YÖK'ün yürüttüğü ortak çalışmayı TBMM Milli Eğitim Alt Komisyon Başkanı Işık AKŞAM'a açıkladı: Liseliler, Fatih Projesi'yle dağıtılan tablet bilgisayarlar üzerinden her yıl merkezi yazılı sınavlara girecek. Üniversiteye girişte bu sınavlardaki başarı ortalaması baz alınacak

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Seul yolunda dile getirdiği 'YGS kalkıyor' açıklamasının ayrıntıları ortaya çıkıyor. YGS'nin 'Fatih Projesi' ile paralel bir uygulamayla yürürlükten kalkacağı öğrenildi.

TBMM Milli Eğitim Alt Komisyonu Başkanı ve AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı Fikri Işık, YGS yerine planlanan modelin, Fatih Projesi kapsamında öğrencilere dağıtılan 'akıllı tablet' sisteminden faydalanarak hayata geçirileceğini söyledi. Buna göre, lise sürecinden itibaren öğrenciler her yıl, merkezi sistemle bir ya da iki kez yazılı sınavlara katılacak. Ülke genelinde tüm öğrencilere, kendi okullarında girecekleri sınavlarda aynı sorular yöneltilecek. Öğrenciler bu soruları 'akıllı tablet' kullanarak elektronik ortamda yanıtlayacaklar. Dört yıllık lise eğitimi tamamlandığında, öğrencinin sınavlarda elde ettiği başarı üniversiteye girişte baz alınacak.

ELEKTRONİK YAZILI

FATİH Projesi'nin tüm dünyaya model olabilecek müthiş fırsatlar sunduğunu belirten Işık, yeni sistemin özünü şöyle anlattı:

' Çoktan seçmeli sınav, eğitimde bir ölçme, değerlendirme metodudur. Kullanılır, ama öğrencinin kaderinde tek belirleyici metot olması büyük yanlıştır. 2-3 saatli sınavla öğrencinin geleceği belirlenemez. Yeni sistemin teknik unsurları tamamlanırsa, çoktan seçmeli sınav yerine 'elektronik yazılı sınav' sistemiyle herkesin eşit şartlarda yarışması sağlanacak. Tüm öğrencilere aynı soru sorulacak ve öğrenciler tablet üzerinden yanıt verecek. Fatih Projesi'nin en büyük kazanımı elektronik ortamda öğrencinin yazdığı yazının İtalik ortamda dokümana dönüştürülmesi ve ne dediğinin çok rahatlıkla anlaşılabilmesi olacak. Yani yazı karışıklıkları sorun yaratmayacak.'

TORPİL, İLTİMAS OLMAZ

Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK ve ÖSYM'nin bu konuda mutfak çalışması yaptığını belirten Işık, yeni sistemde her öğrenciye bir elektronik kod verileceğini belirterek şöyle devam etti:  'Belki öğrenci bile kendi kodunu bilmeyecek. Öğretmenler, bu kodun hangi öğrenciye ait olduğunu asla bilmeyecek. Daha sonra bu yanıtlar, 'random selection' yani rastgele seçme yöntemiyle ilgili öğretmenlere dağıtılacak. Öğretmen, kimin kağıdını okuduğunu bilmeyeceği için, torpil, iltimas gibi unsurlar söz konusu olmayacak. Puanlama, Milli Eğitim Bakanlığı'nın belirlediği standartlara göre yapılacak. Yani öğrenci, 'şurada hata yaparsa, bu kadar puan kırılacak' gibi esasları bakanlık belirleyecek. İşte, MEB, YÖK ve ÖSYM'nin üzerinde kafa yorduğu sistem budur.

Son Güncelleme: Çarşamba, 28 Mart 2012 12:17

Gösterim: 2918

MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü Eğitim Grup Başkanı Hamza Aydoğdu’nun yazısı…
hamza_aydogduBugün eğitim sistemimizin en büyük problemi olarak sınavlar gösteriliyor. İlköğretimden başlayarak üniversite sonrasına dek bütün öğrencilerimizin kabusudur sınavlar. Çocuklarımızın, gençlerimizin sosyal hayatını tırpanlayan, stres, gerginlik oluşturan kara bir bulut kümesidir sınavlar.

Oyunla çocuklarımızı birbirinden ayıran gülmeyi eğlenmeyi hatta sevmeyi unutturan hastalıklı bir virüstür sınavlar. Aileleri yoran, bütçelerini alt üst eden, birikimlerini tüketen bir tefecidir sınavlar. Bir başka deyişle her sıkıştığımızda başarısız olduğumuzda gerildiğimizde çalışmak istemediğimizde aile sorumluluklarımızı üzerimizden atmak istediğimizde kaçıp sığınacak, şimşekleri üzerimizden yansıtarak attığımız ve tatmin olduğumuz bir sığınıktır sınavlar.

Sanki sınavlar olmazsa bütün eğitim sistemimiz güllük gülistanlık olacak bütün öğrencilerimiz hedeflerine ulaşacak, herkesin özellikle velilerin yüzünde gülücükler açacak ve veliler huzur bulacak. Bu aslında bin yılda bir görebileceğimiz bir rüyanın hayalidir. Hepimiz her gün her an birbirimizi sınamıyor muyuz? Sınamak inandığımız doğruları değerleri test etmek için bir mihenk taşı değil mi? Bedel ödemeden elde edilenlerin değerini anlıyor muyuz? İlkokuldan üniversiteye sınanmadan istediği her şeyi elde edecek öğrencinin hayata topluma ülkesine vereceği ne olabilir ki!

Bu hayatta emek sarf etmeden engel aşmadan hiçbir bedel ödemeden her istediğini alan ve mutlu olan kaç kişi var? Yaşamımızda sınav olmasaydı etrafımızdaki insanları dostlarımızı sevdiklerimizi nasıl seçecektik? Aslında sınanmak insanın hedefini değerli yapan en güzel engeldir. Engeller olmadan sevgilinin ne kıymeti var, vuslatın ne önemi var, Leyla ile Mecnun arasındaki engeller bu kadar çetin, sınav bu kadar zor olmasaydı bu aşk yüzyıllar geçmesine rağmen bir efsane bir klasik olabilir miydi?

Aslında sınanmak demek yaşamak demektir. Hayatımızın her anı sınavlarla doludur. Sınav bittiği zaman yaşamımız da biter. Hayattaki zorluklardan, mücadelelerden kaçmaya çalışanlar, kaçarken uyuşukluk uçurumuna yuvarlanırlar. Bizi dinç tutan yaşama arzusu veren, hedeflerimizi tatlı ve zevkli yapan, hayatta karşılaştığımız engellerdir. Bir diğer tabirle sınavlardır. Bunlar olmasaydı sorumluluk diye bir yüce dostu tanıyabilecek miydik? Sorumluluk her insanın bulabileceği ancak hiçbir zaman değerini anlayamadığı bir dosttur. Ne yazık ki çoğumuz bunun değerini yaşamımızın sonunda anlıyoruz. Oysa sorumluluk insana kudretli olma fırsatı sunar.

Her büyük başarı mücadelenin meyvesidir

Evet, bugün ülkemizde çocuklarımız oldukça ciddi bir sınav baskısı altında. Ama unutmamalıyız ki çocuklarımızın yaşadığı dünyadaki imkanlara rağmen elde edilen başarı çok düşük. Bunun birçok sebebi olabilir. En önemlilerinden birisi: Çocuklarımız çoğu şeyi mücadele etmeden elde ediyorlar. Mücadele etmeden elde edilen her değer çocuklarımızı mutlu etmesi gerekirken aksine mutsuz ediyor ve tatminsiz yapıyor. Sonuçta en küçük zorlukla karşılaşan gençlerimiz hayat karşısında pes etmeye başlıyor. Çünkü bünye hiçbir zorluğa alışmamış, sorumluluk duygusu gelişmemiş, belli yaşlarda üstlenilmesi gereken bütün sorumlulukları anne babalar üstlenmiş, bunun sonucunda çocuklarımıza zihnimizde oluşturduğumuz hazır hayatları yaşatmaya başlıyoruz ve mutsuz bir nesil yetiştiriyoruz. Acaba küçük stresli birazda gerginlik hissi veren zorluklarda olmazsa çocuklarımız nasıl zevk alacak hayattan.

Düşmeyi, ağlamayı, başarısız olmayı, stresi, yıkılmayı, hayal kırıklığını, yorulmayı yaşamamış bir bireyin kendine ve  topluma vereceği faydalar çok ama çok azdır. Her büyük başarı büyük bir mücadelenin meyvesidir. Mücadele ne kadar büyükse başarı da o oranda büyüktür. İnsanın cevheri karakteridir. Karakter de zorluklarla engellerle gelişir, huzurla ve rahatla değil. Eğer rüzgara dayanmak zorunluluğu olmasaydı ağaçların kökleri kuvvetli olur muydu? O zaman biz çocuklarımızın mücadele etmesinden sınanmasından şikayet etme yerine sorumluluklarını yerine getirme, engelleri aşıp hedeflerine ulaşmaları için stratejiler geliştirmeliyiz. Onlara zorluklar olmadan mutlu ve başarılı olunamayacağını anlatmalı, sorumluluk bilincini küçük yaşlarda aşılamalıyız.

Profesör Herbert N. Casson, hayata atılacak bir gence tek bir cümle söyleyecek olsaydım, şunu derdim: "Yaşamın sana yükleyeceği bütün zorlukları sevinerek kabul et. Çünkü bir insanın karakterini oluşturan onu mutluluğa ve başarıya götüren enerjiyi veren zorluklar ve mücadelelerdir" der.

Aileler ve eğitimciler çocuklarına nasıl zor şartlarda mücadele edip başarılı olduklarını ballandıra ballandıra anlatırken çocuklarının karşılaştığı en küçük zorlukta ve engelde isyan bayrağını çekmeleri manidardır. Halbuki dünyamıza insanlığa ülkesine yararlı olmuş her gerçek büyük adamın hayatı bin bir mücadele zorluk ve sınavlarla doludur.

Bütün sınavlardan bunalan öğrencilerimiz bu sınavın yüklediği stresi çeken eğitimcilerimiz ve çocukları ile beraber sınava hazırlanan değerli velilerimiz bir de bu açıdan bakalım sınavlara ve şunu unutmayalım: Hayat armağanını sabredene, sınanarak yoluna devam edene, ne pahasına olursa olsun amacından dönmeyene verir.

> Hastalıklı bir virüs: Sınavlar

MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü Eğitim Grup Başkanı Hamza Aydoğdu’nun yazısı…
hamza_aydogduBugün eğitim sistemimizin en büyük problemi olarak sınavlar gösteriliyor. İlköğretimden başlayarak üniversite sonrasına dek bütün öğrencilerimizin kabusudur sınavlar. Çocuklarımızın, gençlerimizin sosyal hayatını tırpanlayan, stres, gerginlik oluşturan kara bir bulut kümesidir sınavlar.

Oyunla çocuklarımızı birbirinden ayıran gülmeyi eğlenmeyi hatta sevmeyi unutturan hastalıklı bir virüstür sınavlar. Aileleri yoran, bütçelerini alt üst eden, birikimlerini tüketen bir tefecidir sınavlar. Bir başka deyişle her sıkıştığımızda başarısız olduğumuzda gerildiğimizde çalışmak istemediğimizde aile sorumluluklarımızı üzerimizden atmak istediğimizde kaçıp sığınacak, şimşekleri üzerimizden yansıtarak attığımız ve tatmin olduğumuz bir sığınıktır sınavlar.

Sanki sınavlar olmazsa bütün eğitim sistemimiz güllük gülistanlık olacak bütün öğrencilerimiz hedeflerine ulaşacak, herkesin özellikle velilerin yüzünde gülücükler açacak ve veliler huzur bulacak. Bu aslında bin yılda bir görebileceğimiz bir rüyanın hayalidir. Hepimiz her gün her an birbirimizi sınamıyor muyuz? Sınamak inandığımız doğruları değerleri test etmek için bir mihenk taşı değil mi? Bedel ödemeden elde edilenlerin değerini anlıyor muyuz? İlkokuldan üniversiteye sınanmadan istediği her şeyi elde edecek öğrencinin hayata topluma ülkesine vereceği ne olabilir ki!

Bu hayatta emek sarf etmeden engel aşmadan hiçbir bedel ödemeden her istediğini alan ve mutlu olan kaç kişi var? Yaşamımızda sınav olmasaydı etrafımızdaki insanları dostlarımızı sevdiklerimizi nasıl seçecektik? Aslında sınanmak insanın hedefini değerli yapan en güzel engeldir. Engeller olmadan sevgilinin ne kıymeti var, vuslatın ne önemi var, Leyla ile Mecnun arasındaki engeller bu kadar çetin, sınav bu kadar zor olmasaydı bu aşk yüzyıllar geçmesine rağmen bir efsane bir klasik olabilir miydi?

Aslında sınanmak demek yaşamak demektir. Hayatımızın her anı sınavlarla doludur. Sınav bittiği zaman yaşamımız da biter. Hayattaki zorluklardan, mücadelelerden kaçmaya çalışanlar, kaçarken uyuşukluk uçurumuna yuvarlanırlar. Bizi dinç tutan yaşama arzusu veren, hedeflerimizi tatlı ve zevkli yapan, hayatta karşılaştığımız engellerdir. Bir diğer tabirle sınavlardır. Bunlar olmasaydı sorumluluk diye bir yüce dostu tanıyabilecek miydik? Sorumluluk her insanın bulabileceği ancak hiçbir zaman değerini anlayamadığı bir dosttur. Ne yazık ki çoğumuz bunun değerini yaşamımızın sonunda anlıyoruz. Oysa sorumluluk insana kudretli olma fırsatı sunar.

Her büyük başarı mücadelenin meyvesidir

Evet, bugün ülkemizde çocuklarımız oldukça ciddi bir sınav baskısı altında. Ama unutmamalıyız ki çocuklarımızın yaşadığı dünyadaki imkanlara rağmen elde edilen başarı çok düşük. Bunun birçok sebebi olabilir. En önemlilerinden birisi: Çocuklarımız çoğu şeyi mücadele etmeden elde ediyorlar. Mücadele etmeden elde edilen her değer çocuklarımızı mutlu etmesi gerekirken aksine mutsuz ediyor ve tatminsiz yapıyor. Sonuçta en küçük zorlukla karşılaşan gençlerimiz hayat karşısında pes etmeye başlıyor. Çünkü bünye hiçbir zorluğa alışmamış, sorumluluk duygusu gelişmemiş, belli yaşlarda üstlenilmesi gereken bütün sorumlulukları anne babalar üstlenmiş, bunun sonucunda çocuklarımıza zihnimizde oluşturduğumuz hazır hayatları yaşatmaya başlıyoruz ve mutsuz bir nesil yetiştiriyoruz. Acaba küçük stresli birazda gerginlik hissi veren zorluklarda olmazsa çocuklarımız nasıl zevk alacak hayattan.

Düşmeyi, ağlamayı, başarısız olmayı, stresi, yıkılmayı, hayal kırıklığını, yorulmayı yaşamamış bir bireyin kendine ve  topluma vereceği faydalar çok ama çok azdır. Her büyük başarı büyük bir mücadelenin meyvesidir. Mücadele ne kadar büyükse başarı da o oranda büyüktür. İnsanın cevheri karakteridir. Karakter de zorluklarla engellerle gelişir, huzurla ve rahatla değil. Eğer rüzgara dayanmak zorunluluğu olmasaydı ağaçların kökleri kuvvetli olur muydu? O zaman biz çocuklarımızın mücadele etmesinden sınanmasından şikayet etme yerine sorumluluklarını yerine getirme, engelleri aşıp hedeflerine ulaşmaları için stratejiler geliştirmeliyiz. Onlara zorluklar olmadan mutlu ve başarılı olunamayacağını anlatmalı, sorumluluk bilincini küçük yaşlarda aşılamalıyız.

Profesör Herbert N. Casson, hayata atılacak bir gence tek bir cümle söyleyecek olsaydım, şunu derdim: "Yaşamın sana yükleyeceği bütün zorlukları sevinerek kabul et. Çünkü bir insanın karakterini oluşturan onu mutluluğa ve başarıya götüren enerjiyi veren zorluklar ve mücadelelerdir" der.

Aileler ve eğitimciler çocuklarına nasıl zor şartlarda mücadele edip başarılı olduklarını ballandıra ballandıra anlatırken çocuklarının karşılaştığı en küçük zorlukta ve engelde isyan bayrağını çekmeleri manidardır. Halbuki dünyamıza insanlığa ülkesine yararlı olmuş her gerçek büyük adamın hayatı bin bir mücadele zorluk ve sınavlarla doludur.

Bütün sınavlardan bunalan öğrencilerimiz bu sınavın yüklediği stresi çeken eğitimcilerimiz ve çocukları ile beraber sınava hazırlanan değerli velilerimiz bir de bu açıdan bakalım sınavlara ve şunu unutmayalım: Hayat armağanını sabredene, sınanarak yoluna devam edene, ne pahasına olursa olsun amacından dönmeyene verir.

Son Güncelleme: Salı, 27 Mart 2012 18:37

Gösterim: 1854

ÖSYM, YGS’ye girecek adaylara sınavla ilgili detaylı bir bilgilendirme filmi hazırladı.

ÖSYM'nin hazırladığı filmleri izlemek için tıklayın

1 Nisan 2012 Pazar günü yapılacak olan 2012-YGS ile ilgili olarak adayları sınavın uygulanmasına yönelik bilgilendirme amacıyla eğitim filmleri hazırlanmıştır. Filmleri izlemek ve indirmek için resmin üstündeki linke tıklamanız yeterli olacaktır.

> ÖSYM’den YGS adaylarına sınav klavuz filmi

ÖSYM, YGS’ye girecek adaylara sınavla ilgili detaylı bir bilgilendirme filmi hazırladı.

ÖSYM'nin hazırladığı filmleri izlemek için tıklayın

1 Nisan 2012 Pazar günü yapılacak olan 2012-YGS ile ilgili olarak adayları sınavın uygulanmasına yönelik bilgilendirme amacıyla eğitim filmleri hazırlanmıştır. Filmleri izlemek ve indirmek için resmin üstündeki linke tıklamanız yeterli olacaktır.

Son Güncelleme: Pazartesi, 26 Mart 2012 18:01

Gösterim: 2064


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.