Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Cem Kaçmaz / artı eğitim dergisi

bakan_sektorAnayasa Mahkemesi’nin iptal kararının ardından başlayan sisli hava yavaş yavaş dağılmaya başladı.

Sürecin başından bu yana sektör temsilcileriyle bir araya gelerek istişarelerde bulunan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve kurmayları AYM kararının ardından dün bir kez daha sektör temsilcileriyle bir araya gelerek durum değerlendirmesi yaptı.

Görüşmelerden sonra gerek Bakan Avcı’nın gerekse de sektör temsilcilerinin yaptığı açıklamalara bakılırsa orta yol bulunmaya çalışıldığı anlaşılıyor.

Sektör temsilcilerinin açıklamalarından AYM’nin iptal kararının dikkate alınarak, isteyenlerin dershaneciliğe devam etmesi, bakanlığın dönüşüm süreciyle gelinen noktadan geri adım atılmayarak isteyenlerin de temel lise olarak devam etmesini talep ettiğini anlıyoruz.

Fakat burada bir şey daha ortaya çıkmış gibi görünüyor.

Biliyorsunuz Temel Lise olarak yoluna devam etme kararı alan dershaneler tanıtımlarında “hem dershane hem okul” vurgusu yapmışlardı.

Bunun üzerine MEB, bu kurumlara ihtar çekmiş, bu tür tanıtımlara izin vermeyeceklerini, bu konuda ısrar edenler hakkında da soruşturma başlatacaklarını açıklamışlardı.

Dün sektör temsilcileri ile yapılan toplantıdan sonra yapılan açıklamalara bakılırsa, temel liselere dershane fonksiyonu verilmesinin gündemde olduğu, soruna bu tür bir çözüm bulunduğu anlaşılıyor.

Nitekim Bakan Avcı’nın toplantıdan sonra yaptığı açıklamada yumuşamanın izleri görülürken, dönüşüm sürecindeki tavizsiz tutumun yarattığı karizmaya da halel gelmemesi için böyle bir yöntem üzerinde durulduğu ortaya çıkıyor.

Dün toplantının ardından konuyla ilgili Özel Eğitim Derneği (ÖZDER) Genel Başkanı Ahmet Akça’nın yaptığı açıklama yeni durumu destekliyor: “Öğrencilerimizin gerek bir üst kuruma hazırlık süreçleri olsun gerekse, takviyeye ihtiyaç duydukları derslere ilişkin kurslar olsun bunların tamamı temel liseler de ve okullarda açılacak olan takviye kurslarında yerine getirilerek okulda oluşan ihtiyaçlar okul dışı eğitim kurumlarına ihtiyaç duyulmadan yine okul içerisinde çözülecektir. Buradan anladığımıza göre MEB “temel liselere dershanecilik yaptırmayız” anlayışında değişikliğe gitmiş, sektörün zaten talebi olan temel liselerin dershane ihtiyacını karşılayabilecek şekilde çalışmasına olanak verilmesi yönünde bir iradeye onay vermek durumunda kalmış.

İsterseniz yapılan açıklamalara bir bakalım:

Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Validebağ Öğretmenevi´nde düzenlenen Dershanelerin Dönüşüm Süreci Toplantısı´nda sektör temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan Bakan Avcı, Anayasa Mahkemesi´nin dershanelerin dönüşüm programı çerçevesinde yapılan işlemlerle ilgili gerekçeli kararının açıklandığını hatırlatarak, bakanlığın mahkemenin gerekçeli kararı doğrultusunda ikincil mevzuatta yapılacak düzenlemelerle ortaya çıkan veya çıkması muhtemel yasal boşluğun nasıl giderilebileceği konusunu sektör temsilcileriyle istişare ederek belli bir noktaya getirdiğini anlattı.

İkincil mevzuat çalışmalarının olgunlaştığını dile getiren Bakan Avcı, şöyle konuştu: "Yönetmelikte ve yönergelerde yapılacak değişikliklerle bundan böyle dönüşüm sürecine girmiş olan kurumlar, henüz girmemiş olanlar nasıl bir yol haritası izleyecekler bunu belirlemiş olduk. Vardığımız son noktayı bugün bir kez daha sektör temsilcisi arkadaşlarımızla enine boyuna gözden geçirdik. Onların bu durumla ilgili son görüşlerini, önerilerini, eleştirilerini, değerlendirmelerini aldık. Sonuçlarını hafta sonunda da bakanlık olarak değerlendireceğiz ve inşallah önümüzdeki hafta içerisinde yayımlayacağımız yönetmelikle ikincil mevzuatta bununla ilgili yapılması gerekenler yapılmış olacak. Böylece velilerimizin, öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin, girişimcilerimizin, eğitimcilerimizin beklentilerini, taleplerini en uygun biçimde karşılamış olacağımızı ümit ediyorum. Anayasa Mahkemesi kararının gerekçelerinden yapılanlar ve yapılması gerekenler net bir şekilde ortada. Biz de o doğrultuda yönetmeliğimizi hazırladık. Önümüzdeki hafta içerisinde ayrıntılarıyla zaten konuşacağız."

Özel Eğitim Derneği (ÖZDER) Genel Başkanı Ahmet Akça da gerekçeli kararın bakanlıkça ayrıntılarıyla incelendiğini gördüklerini belirterek, şunları söyledi: "Konuyla ilgili olarak sektörün en büyük endişesi, belirsizliğin sürmesiydi. Bu belirsizlik bugün en azından dernek başkanları olarak bizim zihnimizde gitti, belirsiz bir durum yok. Önümüzdeki hafta yönetmelik açıklandığında bütün kamuoyunda ve velilerimizde bu belirsizlik ortadan kalkacaktır. Bu süreçte dönüşüm kapsamına giren özellikle temel liseler ve dönüşüm okulları güçlenerek çıkmıştır. Dershanelerin dönüşüm sürecinde bir yola girdik. Bunu geriye döndürmek ne velilerimize ne öğrencilerimize ne de eğitim camiamıza yarar sağlar. Yeni getirilen düzenlemelerle temel liselerin ve öğrencilerin ihtiyaç duyduğu ek ders kurslarının, vesairelerin okul sistemi içerisinde legal bir zeminde çözülmesi sağlanacaktır."

Özel Eğitim Kurumları Birliği Derneği (ÖZDEBİR) Başkanı Faruk Köprülü de Anayasa Mahkemesi´nin gerekçeli kararından sonra bakanlığın hazırladığı yönetmelik taslağını sektör temsilcileriyle paylaştığına değinerek, "Öğrencilerin eğitim alma arzu ve isteklerinin engellenmemesi yönündeki duygu ve düşüncelerimizi dün dile getirmiştik, bugün de dile getirdik. Bakanlık yaptığı düzenlemelerle bunlara cevap verebilecek çalışmalarını ifade etti. Bizler de bu aşamada bazı istek ve arzularımızı ilettik. Sanıyorum birkaç gün içerisinde bu isteklere göre bu düzenlemeler netleşecek ve önümüzdeki hafta yol haritası, öğrencilerimizi, kurumlarımızı belirsizlik içerisinden kurtulmasıyla ilgili çalışmaları Sayın Bakanımız açıklayacak" dedi.

Özel Öğretim Kurumları Birliği Derneği (ÖZKUR-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Hami Koç ise toplantıdan mutlu bir şekilde ayrıldıklarını ifade ederek, güvenlerinin artığını, çalışmaların yerinde olduğunu, öğrencilerin ve velilerin endişe etmemesi gerektiğini ifade etti.

Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Başkanı İbrahim Taşel, dönüşüm sürecinin devam edeceğini, özellikle Anayasa Mahkemesi´nin gerekçeli kararı çerçevesinde istenen özellikler dikkate alınarak düzenlemeler ve gelecek haftalarda yönetmelik ve tüzük çalışmalarının yapılacağını kaydetti.

Görüldüğü gibi AYM’nin kararı çerçevesinde oluşan yeni duruma bir orta yol bulunmaya çalışılacak.

 

    

 

> Temel liselere dershane rolü mü veriliyor?

Cem Kaçmaz / artı eğitim dergisi

bakan_sektorAnayasa Mahkemesi’nin iptal kararının ardından başlayan sisli hava yavaş yavaş dağılmaya başladı.

Sürecin başından bu yana sektör temsilcileriyle bir araya gelerek istişarelerde bulunan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve kurmayları AYM kararının ardından dün bir kez daha sektör temsilcileriyle bir araya gelerek durum değerlendirmesi yaptı.

Görüşmelerden sonra gerek Bakan Avcı’nın gerekse de sektör temsilcilerinin yaptığı açıklamalara bakılırsa orta yol bulunmaya çalışıldığı anlaşılıyor.

Sektör temsilcilerinin açıklamalarından AYM’nin iptal kararının dikkate alınarak, isteyenlerin dershaneciliğe devam etmesi, bakanlığın dönüşüm süreciyle gelinen noktadan geri adım atılmayarak isteyenlerin de temel lise olarak devam etmesini talep ettiğini anlıyoruz.

Fakat burada bir şey daha ortaya çıkmış gibi görünüyor.

Biliyorsunuz Temel Lise olarak yoluna devam etme kararı alan dershaneler tanıtımlarında “hem dershane hem okul” vurgusu yapmışlardı.

Bunun üzerine MEB, bu kurumlara ihtar çekmiş, bu tür tanıtımlara izin vermeyeceklerini, bu konuda ısrar edenler hakkında da soruşturma başlatacaklarını açıklamışlardı.

Dün sektör temsilcileri ile yapılan toplantıdan sonra yapılan açıklamalara bakılırsa, temel liselere dershane fonksiyonu verilmesinin gündemde olduğu, soruna bu tür bir çözüm bulunduğu anlaşılıyor.

Nitekim Bakan Avcı’nın toplantıdan sonra yaptığı açıklamada yumuşamanın izleri görülürken, dönüşüm sürecindeki tavizsiz tutumun yarattığı karizmaya da halel gelmemesi için böyle bir yöntem üzerinde durulduğu ortaya çıkıyor.

Dün toplantının ardından konuyla ilgili Özel Eğitim Derneği (ÖZDER) Genel Başkanı Ahmet Akça’nın yaptığı açıklama yeni durumu destekliyor: “Öğrencilerimizin gerek bir üst kuruma hazırlık süreçleri olsun gerekse, takviyeye ihtiyaç duydukları derslere ilişkin kurslar olsun bunların tamamı temel liseler de ve okullarda açılacak olan takviye kurslarında yerine getirilerek okulda oluşan ihtiyaçlar okul dışı eğitim kurumlarına ihtiyaç duyulmadan yine okul içerisinde çözülecektir. Buradan anladığımıza göre MEB “temel liselere dershanecilik yaptırmayız” anlayışında değişikliğe gitmiş, sektörün zaten talebi olan temel liselerin dershane ihtiyacını karşılayabilecek şekilde çalışmasına olanak verilmesi yönünde bir iradeye onay vermek durumunda kalmış.

İsterseniz yapılan açıklamalara bir bakalım:

Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Validebağ Öğretmenevi´nde düzenlenen Dershanelerin Dönüşüm Süreci Toplantısı´nda sektör temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan Bakan Avcı, Anayasa Mahkemesi´nin dershanelerin dönüşüm programı çerçevesinde yapılan işlemlerle ilgili gerekçeli kararının açıklandığını hatırlatarak, bakanlığın mahkemenin gerekçeli kararı doğrultusunda ikincil mevzuatta yapılacak düzenlemelerle ortaya çıkan veya çıkması muhtemel yasal boşluğun nasıl giderilebileceği konusunu sektör temsilcileriyle istişare ederek belli bir noktaya getirdiğini anlattı.

İkincil mevzuat çalışmalarının olgunlaştığını dile getiren Bakan Avcı, şöyle konuştu: "Yönetmelikte ve yönergelerde yapılacak değişikliklerle bundan böyle dönüşüm sürecine girmiş olan kurumlar, henüz girmemiş olanlar nasıl bir yol haritası izleyecekler bunu belirlemiş olduk. Vardığımız son noktayı bugün bir kez daha sektör temsilcisi arkadaşlarımızla enine boyuna gözden geçirdik. Onların bu durumla ilgili son görüşlerini, önerilerini, eleştirilerini, değerlendirmelerini aldık. Sonuçlarını hafta sonunda da bakanlık olarak değerlendireceğiz ve inşallah önümüzdeki hafta içerisinde yayımlayacağımız yönetmelikle ikincil mevzuatta bununla ilgili yapılması gerekenler yapılmış olacak. Böylece velilerimizin, öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin, girişimcilerimizin, eğitimcilerimizin beklentilerini, taleplerini en uygun biçimde karşılamış olacağımızı ümit ediyorum. Anayasa Mahkemesi kararının gerekçelerinden yapılanlar ve yapılması gerekenler net bir şekilde ortada. Biz de o doğrultuda yönetmeliğimizi hazırladık. Önümüzdeki hafta içerisinde ayrıntılarıyla zaten konuşacağız."

Özel Eğitim Derneği (ÖZDER) Genel Başkanı Ahmet Akça da gerekçeli kararın bakanlıkça ayrıntılarıyla incelendiğini gördüklerini belirterek, şunları söyledi: "Konuyla ilgili olarak sektörün en büyük endişesi, belirsizliğin sürmesiydi. Bu belirsizlik bugün en azından dernek başkanları olarak bizim zihnimizde gitti, belirsiz bir durum yok. Önümüzdeki hafta yönetmelik açıklandığında bütün kamuoyunda ve velilerimizde bu belirsizlik ortadan kalkacaktır. Bu süreçte dönüşüm kapsamına giren özellikle temel liseler ve dönüşüm okulları güçlenerek çıkmıştır. Dershanelerin dönüşüm sürecinde bir yola girdik. Bunu geriye döndürmek ne velilerimize ne öğrencilerimize ne de eğitim camiamıza yarar sağlar. Yeni getirilen düzenlemelerle temel liselerin ve öğrencilerin ihtiyaç duyduğu ek ders kurslarının, vesairelerin okul sistemi içerisinde legal bir zeminde çözülmesi sağlanacaktır."

Özel Eğitim Kurumları Birliği Derneği (ÖZDEBİR) Başkanı Faruk Köprülü de Anayasa Mahkemesi´nin gerekçeli kararından sonra bakanlığın hazırladığı yönetmelik taslağını sektör temsilcileriyle paylaştığına değinerek, "Öğrencilerin eğitim alma arzu ve isteklerinin engellenmemesi yönündeki duygu ve düşüncelerimizi dün dile getirmiştik, bugün de dile getirdik. Bakanlık yaptığı düzenlemelerle bunlara cevap verebilecek çalışmalarını ifade etti. Bizler de bu aşamada bazı istek ve arzularımızı ilettik. Sanıyorum birkaç gün içerisinde bu isteklere göre bu düzenlemeler netleşecek ve önümüzdeki hafta yol haritası, öğrencilerimizi, kurumlarımızı belirsizlik içerisinden kurtulmasıyla ilgili çalışmaları Sayın Bakanımız açıklayacak" dedi.

Özel Öğretim Kurumları Birliği Derneği (ÖZKUR-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Hami Koç ise toplantıdan mutlu bir şekilde ayrıldıklarını ifade ederek, güvenlerinin artığını, çalışmaların yerinde olduğunu, öğrencilerin ve velilerin endişe etmemesi gerektiğini ifade etti.

Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Başkanı İbrahim Taşel, dönüşüm sürecinin devam edeceğini, özellikle Anayasa Mahkemesi´nin gerekçeli kararı çerçevesinde istenen özellikler dikkate alınarak düzenlemeler ve gelecek haftalarda yönetmelik ve tüzük çalışmalarının yapılacağını kaydetti.

Görüldüğü gibi AYM’nin kararı çerçevesinde oluşan yeni duruma bir orta yol bulunmaya çalışılacak.

 

    

 

Son Güncelleme: Cumartesi, 01 Ağustos 2015 12:05

Gösterim: 1834

Anayasa Mahkemesi’nin özel eğitim kurumları kanunu kapsamında dershanelerin kapatılması ve dönüşümleri ile ilgili gerekçeli iptal kararının ardından Milli Eğitim Bakanlığı hafta içinde konuya ilişkin başlattığı çalışmalarını sonuçlandırdı. MEB ile yapılan toplantılarda alınan kararlar hakkında bilgi veren Özel Öğretim Derneği Başkanı Ahmet Akça, temel lislelerin dershaneden doğan boşluğu doldurcağını söyledi. 

mebDershanelerin dönüştürülmesini düzenleyen Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un bazı maddelerinde Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli iptal kararının üzerine Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul’da toplantı düzenledi. Önceki yıllarda dershaneler ile ilgili alınan kararlar, sonrasında gerekçeli iptal kararları ile belirsizlik ortamına giren eğitim sektöründe özel öğretim kurumları ile öğrenci ve aileleri için yeni yol haritası belirlendi.

Toplantıda alınan karara göre üniversiteye hazırlık dönemine başlayacak öğrencilere temel liseler yardımcı olacak. Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasına az bir süre kala ortaya çıkan sorunların çözüme kavuşturulması için hafta boyunca konu üzerinde çalışılarak düzenlenen toplantıdan temel liseler güçlenerek çıktı.

ahmet_akcaÇözüm Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Üyesi ve Özel Öğretim Derneği Başkanı Ahmet Akça, “Bugün Milli Eğitim Bakanımız ile yaptığımız görüşmede Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nabi Avcı Bey, AYM’nin dershanelerin dönüşümü süreciyle ilgili verdiği kararın gerekçesinin açıklanmasının ardından belirlenen yol haritası hakkında biz sektör derneklerini bilgilendirmişlerdir. Bizim görebildiğimiz Milli Eğitim Bakanlığımız AYM’nin kararını en ayrıntılı şekilde incelemişlerdir. Karar neyi gerektiriyorsa bu çerçevede çalışma yürütülmüştür. Biz sektör dernekleri olarak bu çalışmadan memnun kaldık. Biliyoruz ki Milli Eğitim Bakanlığımızın önümüzdeki hafta yapacağı resmi açıklamadan sonra veliler ve öğrenciler de bu karardan memnun kalacaklardır. Öncelikle şunu ifade etmekte yarar bu süreçten Temel Liseler güçlenerek çıkmıştır. Yeni yol haritası dershanelere ihtiyaç kalmayacak şekilde düzenleme zaten yapılmıştı. Temel liseler güçlendirilerek bundan böyle dershanelere ihtiyaç kalmayacaktır. Öğrencilerimizin gerek bir üst kuruma hazırlık süreçleri olsun gerekse, takviyeye ihtiyaç duydukları derslere ilişkin kurslar olsun bunların tamamı temel liseler de ve okullarda açılacak olan takviye kurslarında yerine getirilerek okulda oluşan ihtiyaçlar okul dışı eğitim kurumlarına ihtiyaç duyulmadan yine okul içerisinde çözülecektir.

Temel Liseler uzun yıllara dayanan Dershanecilik tecrübesi ile öğrencilerimizi merkezi sınavlara (YGS-LYS)’ye hazırlayabilecek en ideal eğitim kurumlarıdır. Velilerimize çağrımız okuduğu okuldan memnun olmayan, okul değiştirmek isteyen öğrencilerimiz için Temel Liseler en ideal tercihlerden biridir. Velilerimiz bu kurumlarımıza çocuklarını gönül rahatlığıyla kayıt yaptırabilirler. Bu kurumlarımız hem eğitim uygulamaları bakımından hem de hizmet kalitesi bakımından bakanlığımızın gözetimi ve denetimi altındadırlar.

Biz Özel Öğretim Derneği (ÖZDER) olarak ve bendenizin kurumu olan çözüm dershaneleri grubu olarak Temel Liseye dönüşüm ile ilgili bir karar almıştık. Bu kararımızın gereği olarak tüm kurumlarımızı Temel Lise ye dönüştürdük ve bundan böyle de ÖZDER üyeleri ve çözüm dershaneler grubu Temel Lise olarak faaliyetlerine devam edeceklerdir. Biz dershaneciliği tekrar canlandırma çabalarının da eğitim sistemimize bir hayır sağlamayacağını düşünüyoruz. Eğitim camiamız ve eğitim sistemimiz acilen bu dershanecilik tartışmasının içerisinden çıkması gerektiğini düşünüyoruz, illegal olarak izinsiz merdiven altı dershaneciliğe yeltenenlerle yetkililerimiz etkin mücadele yürütmeliler biz dernek olarak bu konuda üzerimize düşen görevi fazlası ile yerine getireceğiz.”

 

> MEB’in dershanelerle ilgi yol haritası belli oldu

Anayasa Mahkemesi’nin özel eğitim kurumları kanunu kapsamında dershanelerin kapatılması ve dönüşümleri ile ilgili gerekçeli iptal kararının ardından Milli Eğitim Bakanlığı hafta içinde konuya ilişkin başlattığı çalışmalarını sonuçlandırdı. MEB ile yapılan toplantılarda alınan kararlar hakkında bilgi veren Özel Öğretim Derneği Başkanı Ahmet Akça, temel lislelerin dershaneden doğan boşluğu doldurcağını söyledi. 

mebDershanelerin dönüştürülmesini düzenleyen Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un bazı maddelerinde Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli iptal kararının üzerine Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul’da toplantı düzenledi. Önceki yıllarda dershaneler ile ilgili alınan kararlar, sonrasında gerekçeli iptal kararları ile belirsizlik ortamına giren eğitim sektöründe özel öğretim kurumları ile öğrenci ve aileleri için yeni yol haritası belirlendi.

Toplantıda alınan karara göre üniversiteye hazırlık dönemine başlayacak öğrencilere temel liseler yardımcı olacak. Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasına az bir süre kala ortaya çıkan sorunların çözüme kavuşturulması için hafta boyunca konu üzerinde çalışılarak düzenlenen toplantıdan temel liseler güçlenerek çıktı.

ahmet_akcaÇözüm Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Üyesi ve Özel Öğretim Derneği Başkanı Ahmet Akça, “Bugün Milli Eğitim Bakanımız ile yaptığımız görüşmede Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nabi Avcı Bey, AYM’nin dershanelerin dönüşümü süreciyle ilgili verdiği kararın gerekçesinin açıklanmasının ardından belirlenen yol haritası hakkında biz sektör derneklerini bilgilendirmişlerdir. Bizim görebildiğimiz Milli Eğitim Bakanlığımız AYM’nin kararını en ayrıntılı şekilde incelemişlerdir. Karar neyi gerektiriyorsa bu çerçevede çalışma yürütülmüştür. Biz sektör dernekleri olarak bu çalışmadan memnun kaldık. Biliyoruz ki Milli Eğitim Bakanlığımızın önümüzdeki hafta yapacağı resmi açıklamadan sonra veliler ve öğrenciler de bu karardan memnun kalacaklardır. Öncelikle şunu ifade etmekte yarar bu süreçten Temel Liseler güçlenerek çıkmıştır. Yeni yol haritası dershanelere ihtiyaç kalmayacak şekilde düzenleme zaten yapılmıştı. Temel liseler güçlendirilerek bundan böyle dershanelere ihtiyaç kalmayacaktır. Öğrencilerimizin gerek bir üst kuruma hazırlık süreçleri olsun gerekse, takviyeye ihtiyaç duydukları derslere ilişkin kurslar olsun bunların tamamı temel liseler de ve okullarda açılacak olan takviye kurslarında yerine getirilerek okulda oluşan ihtiyaçlar okul dışı eğitim kurumlarına ihtiyaç duyulmadan yine okul içerisinde çözülecektir.

Temel Liseler uzun yıllara dayanan Dershanecilik tecrübesi ile öğrencilerimizi merkezi sınavlara (YGS-LYS)’ye hazırlayabilecek en ideal eğitim kurumlarıdır. Velilerimize çağrımız okuduğu okuldan memnun olmayan, okul değiştirmek isteyen öğrencilerimiz için Temel Liseler en ideal tercihlerden biridir. Velilerimiz bu kurumlarımıza çocuklarını gönül rahatlığıyla kayıt yaptırabilirler. Bu kurumlarımız hem eğitim uygulamaları bakımından hem de hizmet kalitesi bakımından bakanlığımızın gözetimi ve denetimi altındadırlar.

Biz Özel Öğretim Derneği (ÖZDER) olarak ve bendenizin kurumu olan çözüm dershaneleri grubu olarak Temel Liseye dönüşüm ile ilgili bir karar almıştık. Bu kararımızın gereği olarak tüm kurumlarımızı Temel Lise ye dönüştürdük ve bundan böyle de ÖZDER üyeleri ve çözüm dershaneler grubu Temel Lise olarak faaliyetlerine devam edeceklerdir. Biz dershaneciliği tekrar canlandırma çabalarının da eğitim sistemimize bir hayır sağlamayacağını düşünüyoruz. Eğitim camiamız ve eğitim sistemimiz acilen bu dershanecilik tartışmasının içerisinden çıkması gerektiğini düşünüyoruz, illegal olarak izinsiz merdiven altı dershaneciliğe yeltenenlerle yetkililerimiz etkin mücadele yürütmeliler biz dernek olarak bu konuda üzerimize düşen görevi fazlası ile yerine getireceğiz.”

 

Son Güncelleme: Cumartesi, 01 Ağustos 2015 11:16

Gösterim: 2240

Yurt Dışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Adayları Seçme ve Yerleştirme (2015-YLSY) sözlü sınava alınacak adaylar belirlendi. Adaylar, ÖSYM’nin sitesinden kimlik numaraları ve şifreleri ile sonuçları öğrenebilirler.

kampüsÖSYM, 1416 Sayılı Kanun kapsamında yurt dışına lisansüstü öğrenim görmek amacıyla gönderilecek öğrencilerden sözlü sınava alınacakları belirleme işlemlerinin tamamlandığını bildirdi. Adaylar, sonuçları ÖSYM'nin http://sonuc.osym.gov.tr internet adresinden T.C. kimlik numaraları ve şifreleri ile öğrenebilecekler.

Sözlü sınava çağırılacak adaylar, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğünün http://yyegm.meb.gov.tr internet adresinden yapılacak işlemleri, işlem takvimini öğrenebileceklerdir.

Tercih yapan 10 bin 661 kişiden, 4 bin 95 kişi yerleşti. Kontenjan sayısı 4 bin 500 olan öğrenimde 405 kontenjan kaldı.

> Yurtdışı lisansüstü sözlü sınava girecekler belli oldu

Yurt Dışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Adayları Seçme ve Yerleştirme (2015-YLSY) sözlü sınava alınacak adaylar belirlendi. Adaylar, ÖSYM’nin sitesinden kimlik numaraları ve şifreleri ile sonuçları öğrenebilirler.

kampüsÖSYM, 1416 Sayılı Kanun kapsamında yurt dışına lisansüstü öğrenim görmek amacıyla gönderilecek öğrencilerden sözlü sınava alınacakları belirleme işlemlerinin tamamlandığını bildirdi. Adaylar, sonuçları ÖSYM'nin http://sonuc.osym.gov.tr internet adresinden T.C. kimlik numaraları ve şifreleri ile öğrenebilecekler.

Sözlü sınava çağırılacak adaylar, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğünün http://yyegm.meb.gov.tr internet adresinden yapılacak işlemleri, işlem takvimini öğrenebileceklerdir.

Tercih yapan 10 bin 661 kişiden, 4 bin 95 kişi yerleşti. Kontenjan sayısı 4 bin 500 olan öğrenimde 405 kontenjan kaldı.

Son Güncelleme: Cuma, 31 Temmuz 2015 16:50

Gösterim: 1484

MEB, 2015-2016 eğitim öğretim yılı için eğitim ve öğretim desteğine müracaatlarla ilgili e-kılavuz’u yayınladı.

ozel2015-2016 eğitim öğretim yılı için eğitim ve öğretim desteğine müracaatlarla ilgili yayımlanan e-kılavuza göre, özel okula kayıtlı olan öğrenciler de teşvik için başvuru yapabilecekler. 







Teşvik kılavuzuna http://ookgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2015_07/31053059_ekilavuz.pdf 

linkinden ulaşılabiliyor.

Geçen yıl ilk kez özel okullarda eğitim gören öğrencilere verilen eğitim öğretim teşviği için bu yıl müracaatlar ağustosta alınacak. Özel okula kayıtlı öğrenciler de başvuru yapabilecek.

MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü tarafından illere gönderilen yazıda, Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamındaki özel okullarda öğrenim görecek öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmesine ilişkin Özel Öğretim Kuramları Yönetmeliğiyle ilgili tebliğ çerçevesinde, e-kılavuz yayımlandığı ve kılavuzda resmi okullar ve azınlık okullarından da eğitim ve öğretim desteğine müracaat edilebileceği bilgisinin yer aldığı anımsatıldı.

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavları sonucu 2015-2016 eğitim öğretim yılında özel okullara kayıt yaptırmak isteyen öğrenci velilerinin, eğitim ve öğretim desteği için müracaat edip edemeyeceği yönünde genel müdürlüğe bilgiler geldiği aktarılan yazıda, "2015-2016 eğitim öğretim yılı için eğitim ve öğretim desteğine müracaatlarla ilgili 2015 Ağustos'unun ilk haftasında yayımlanacak e-kılavuza göre özel okula kayıtlı olan öğrenciler de teşvik için başvuru yapabileceklerdir. Ayrıca özel okullarımız da yayımlanacak e-kılavuz doğrultusunda ağustos ayı içerisinde eğitim ve öğretim desteği için başvurabilecektir" denildi.

 

> Özel okullara teşvik e-Kılavuzu yayınlandı

MEB, 2015-2016 eğitim öğretim yılı için eğitim ve öğretim desteğine müracaatlarla ilgili e-kılavuz’u yayınladı.

ozel2015-2016 eğitim öğretim yılı için eğitim ve öğretim desteğine müracaatlarla ilgili yayımlanan e-kılavuza göre, özel okula kayıtlı olan öğrenciler de teşvik için başvuru yapabilecekler. 







Teşvik kılavuzuna http://ookgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2015_07/31053059_ekilavuz.pdf 

linkinden ulaşılabiliyor.

Geçen yıl ilk kez özel okullarda eğitim gören öğrencilere verilen eğitim öğretim teşviği için bu yıl müracaatlar ağustosta alınacak. Özel okula kayıtlı öğrenciler de başvuru yapabilecek.

MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü tarafından illere gönderilen yazıda, Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamındaki özel okullarda öğrenim görecek öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmesine ilişkin Özel Öğretim Kuramları Yönetmeliğiyle ilgili tebliğ çerçevesinde, e-kılavuz yayımlandığı ve kılavuzda resmi okullar ve azınlık okullarından da eğitim ve öğretim desteğine müracaat edilebileceği bilgisinin yer aldığı anımsatıldı.

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavları sonucu 2015-2016 eğitim öğretim yılında özel okullara kayıt yaptırmak isteyen öğrenci velilerinin, eğitim ve öğretim desteği için müracaat edip edemeyeceği yönünde genel müdürlüğe bilgiler geldiği aktarılan yazıda, "2015-2016 eğitim öğretim yılı için eğitim ve öğretim desteğine müracaatlarla ilgili 2015 Ağustos'unun ilk haftasında yayımlanacak e-kılavuza göre özel okula kayıtlı olan öğrenciler de teşvik için başvuru yapabileceklerdir. Ayrıca özel okullarımız da yayımlanacak e-kılavuz doğrultusunda ağustos ayı içerisinde eğitim ve öğretim desteği için başvurabilecektir" denildi.

 

Son Güncelleme: Cumartesi, 01 Ağustos 2015 15:09

Gösterim: 3153

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Koncuk, "ÖSYM'nin sorularda hata olup olmadığını belirlemesi için mahkeme kararını beklemesine gerek yoktur. İptali istenen sorular bellidir, dolayısıyla iptali istenen soruların hatalı olup olmadığı tespit edilebilirdi" açıklamasında bulundu.

ösymTürk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, KPSS'de coğrafya-soyal bilgiler testleriyle ilgili açılan davaya ilişkin, "ÖSYM'nin sorularda hata olup, olmadığını belirlemesi için mahkeme kararını beklemesine gerek yoktur. İptali istenen sorular bellidir, dolayısıyla iptali istenen soruların hatalı olup olmadığı tespit edilebilirdi" değerlendirmesinde bulundu.

Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada, KPSS coğrafya-sosyal bilgiler testlerindeki hatalı soruların yargıya taşındığını, bu gelişmenin ardından iki alan testi sonuçlarının açıklanmasının mahkeme kararı sonrasına bırakıldığını belirtti.

Öğretmen adaylarının girdiği sınavda 12 sorunun hatalı olduğu gerekçesiyle iptal edildiğini, 3 sorunun ise cevap şıkkının yerlerinin değiştirildiğini savunan Koncuk, "KPSS'ye giren çok sayıda aday, cevap anahtarlarının değiştirildiğini, doğru sayılarının sisteme yanlış girildiğini, netlerinin eksik hesaplandığını, dolayısıyla puan hesaplamalarının hatalı olduğunu iddia etmektedir. Adaylar, doğru cevabı işaretlemelerine, soruyu boş bırakmalarına ya da soruya yanlış cevap vermelerine rağmen cevap kağıdına baktıklarında, söz konusu soruya bambaşka bir cevap verildiğini iddia ediyor" ifadesini kullandı.

ÖSYM'nin bu iddiaları ciddiye alarak, açıklama yapmasını isteyen Koncuk,  şunları kaydetti:

"Bu konu araştırmaya değerdir ve titizlikle incelenmeli, kamuoyuna tatmin edici açıklamalar yapılmalıdır. Şu anda kamuoyunda sınav sonuçlarına yönelik büyük bir güvensizlik ve tartışma söz konusudur. Adayların istediği ve yapılması gereken, adayların kendilerine ait soru kitapçıklarının yayınlanması ve kitapçıklarla optiklerin karşılaştırılmasıdır. Konuyla ilgili ÖSYM Başkanı Ömer Demir'in yaptığı açıklamalar da tatmin edici olmamıştır."

KPSS'de hatalı soruların sayısının fazla olduğunu ileri süren Koncuk, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

" Zira bu, ÖSYM'nin iptal ettiği sorular bakımından tescillenmiştir. Üstelik bunun yanında hatalı olduğu iddia edilen ve yargıya taşınan başka sorular da bulunmaktadır. Dolasıyla bunları 'minik hatalar' ya da soru iptallerini olağan sonuç olarak nitelendirmek konuyu hafife almak anlamına gelir. ÖSYM'nin sorularda hata olup, olmadığını belirlemesi için mahkeme kararını beklemesine gerek yoktur. İptali istenen sorular bellidir, dolayısıyla iptali istenen soruların hatalı olup olmadığı tespit edilebilirdi."

> KPSS’de soruların hatalı olup olmadığı tespit edilebilirdi

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Koncuk, "ÖSYM'nin sorularda hata olup olmadığını belirlemesi için mahkeme kararını beklemesine gerek yoktur. İptali istenen sorular bellidir, dolayısıyla iptali istenen soruların hatalı olup olmadığı tespit edilebilirdi" açıklamasında bulundu.

ösymTürk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, KPSS'de coğrafya-soyal bilgiler testleriyle ilgili açılan davaya ilişkin, "ÖSYM'nin sorularda hata olup, olmadığını belirlemesi için mahkeme kararını beklemesine gerek yoktur. İptali istenen sorular bellidir, dolayısıyla iptali istenen soruların hatalı olup olmadığı tespit edilebilirdi" değerlendirmesinde bulundu.

Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada, KPSS coğrafya-sosyal bilgiler testlerindeki hatalı soruların yargıya taşındığını, bu gelişmenin ardından iki alan testi sonuçlarının açıklanmasının mahkeme kararı sonrasına bırakıldığını belirtti.

Öğretmen adaylarının girdiği sınavda 12 sorunun hatalı olduğu gerekçesiyle iptal edildiğini, 3 sorunun ise cevap şıkkının yerlerinin değiştirildiğini savunan Koncuk, "KPSS'ye giren çok sayıda aday, cevap anahtarlarının değiştirildiğini, doğru sayılarının sisteme yanlış girildiğini, netlerinin eksik hesaplandığını, dolayısıyla puan hesaplamalarının hatalı olduğunu iddia etmektedir. Adaylar, doğru cevabı işaretlemelerine, soruyu boş bırakmalarına ya da soruya yanlış cevap vermelerine rağmen cevap kağıdına baktıklarında, söz konusu soruya bambaşka bir cevap verildiğini iddia ediyor" ifadesini kullandı.

ÖSYM'nin bu iddiaları ciddiye alarak, açıklama yapmasını isteyen Koncuk,  şunları kaydetti:

"Bu konu araştırmaya değerdir ve titizlikle incelenmeli, kamuoyuna tatmin edici açıklamalar yapılmalıdır. Şu anda kamuoyunda sınav sonuçlarına yönelik büyük bir güvensizlik ve tartışma söz konusudur. Adayların istediği ve yapılması gereken, adayların kendilerine ait soru kitapçıklarının yayınlanması ve kitapçıklarla optiklerin karşılaştırılmasıdır. Konuyla ilgili ÖSYM Başkanı Ömer Demir'in yaptığı açıklamalar da tatmin edici olmamıştır."

KPSS'de hatalı soruların sayısının fazla olduğunu ileri süren Koncuk, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

" Zira bu, ÖSYM'nin iptal ettiği sorular bakımından tescillenmiştir. Üstelik bunun yanında hatalı olduğu iddia edilen ve yargıya taşınan başka sorular da bulunmaktadır. Dolasıyla bunları 'minik hatalar' ya da soru iptallerini olağan sonuç olarak nitelendirmek konuyu hafife almak anlamına gelir. ÖSYM'nin sorularda hata olup, olmadığını belirlemesi için mahkeme kararını beklemesine gerek yoktur. İptali istenen sorular bellidir, dolayısıyla iptali istenen soruların hatalı olup olmadığı tespit edilebilirdi."

Son Güncelleme: Cuma, 31 Temmuz 2015 16:25

Gösterim: 1161


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.