Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Milli Eğitim Bakanı olarak ismi açıklanan Prof.Dr.Ziya Selçuk’un göreve gelmesinin ardından Özgür Eğitim-Sen Genel Sekreteri Ali Aydın hem eğitim camiasında beliren umutlara hem de MEB’in mevcut durumuna dikkat çekti.
Aydın “Eğitim camiasının “Eğitimci bakan istiyoruz!” talebi nihayet karşılık buldu.” derken MEB Bakanı Ziya Selçuk’un yasal dayanağı, cari mevzuatı, işleyişi, örgütlenmesi ile hem öğretmen - öğrenci hem de veli düzeyinde yarattığı memnuniyetsizlik ile acilen ciddi müdahalelerin yapılması gereken bir bakanlığın başına getirildiğini; dolayısıyla Ziya Selçuk’un Milli Eğitim Bakanı olarak dikensiz bir gül bahçesine girmediğini belirtti.
Eğitim politikalarını konu etmeden önce Ziya Selçuk’un önünde duran ve MEB’in kangrene dönüşmüş 5 temel sorununa dikkat çeken Aydın “yaşamsal önemde” diye belirttiği bu 5 temel sorunu şöyle sıraladı:
1- MEB’in personel rejimi: Behemehâl ele alınmayı, elden geçirilmeyi bekliyor. Maalesef kangren olması hasebiyle önceliğin buraya verilmesi elzem gözüküyor. Bakanlığın kendi personeline yönelik geliştirdiği söylemler, onlarla muhatap olma biçimi sorunlu. Sonuçları itibarıyla yaralayıcı. Mali ve özlük hakları söz konu olduğunda sahipsiz; performans gibi amacı, kapsamı, işleyişi problemli uygulamalar ile ise tedirgin bir personel profili var. Diğer taraftan bakanlığın yeni personel alımlarında ve atamalarda başvurduğu mülakat ve sözleşmeli istihdam gibi yöntemler alenen kayırmacılık ve iltimasa yol veren uygulamalara dönüşmüş vaziyette.
2- MEB’in sivil kuruluşlarla ilişkisi: Birtakım sendikaların ve STK’ların MEB ile girmiş oldukları sınırları belli olmayan mahrem ve karanlık ilişki, işi “Tuz koktu!”noktasına getirmiştir. Bu ilişki üzerinden öğretmenlerin tercihleri yönlendirilmekte ve onları “ikiyüzlü” ve “kişiliksiz” tutum almaya itecek bir manzara ortaya çıkmaktadır. Böyle devam ederse MEB, kendine saygısı kalmayacak insanların saygınlığını nasıl muhafaza edecektir? Öğretmene itibar tartışmasını hükümsüz kılmaya namzet bu durum acilen müdahaleyi gerektirmektedir.
3- MEB ve hukuk: Eğitimi sürekli mesele edinmiş insanlar olarak sık sık mevzuat eleştirisi yapardık. Ne var ki son yıllarda eleştirdiğimiz mevzuata rahmet okuyacak duruma geldik. En kötü mevzuattan daha kötü olan şey mevzuatın askıya alınmasıymış. Bunu öğrendik. Mevzuata aykırı iş ve işlem tesis ediliyor. Mahkeme bunu tespit ediyor, yürütmeyi durduruyor. MEB kararı uyguluyor, iki gün sonra sanki böyle bir hüküm yokmuş gibi yine eski uygulamayı tekrarlıyor. MEB, devletin bir kurumu, kimsenin özel hobi bahçesi değil. Dolayısıyla ele alınmayı bekleyen en acil hususların başında bakanlık uygulamaları ile bakanlığın kendi mevzuatı arasında ahengin sağlanması geliyor.
4- MEB’in yasal dayanakları: Tevhid-i Tedrisat başta olmak üzere henüz kamuoyunun gündemine giremeyen ne var ki tekçi ve tek tip eğitim sisteminin sigortası olan ve çeşitliliğe dolayısıyla zenginliğe imkân bırakmayan yasalar tartışılmalı. Kimse yapmasa bile MEB’de birilerinin böyle bir derdi, meselesi olmalı.
5-Uzatmalı sorunumuz kademeler arası geçiş: TEOG’tan sonra getirilen LGS’nin nasıl bir kaotik ortama bizleri sürüklediği görülüyor. Bu tür değişikliklerde MEB’in yeni bir kâşif olma arzusuyla gayret ve çaba sarf etmesine gerek yok. Kendi hafızasını yok saymayacak uygulamaları hayata geçirmesi yeterli olacak. Pek çok haksızlığın doğmasına da böylece imkân verilmeyecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Milli Eğitim Bakanı olarak ismi açıklanan Prof.Dr.Ziya Selçuk’un göreve gelmesinin ardından Özgür Eğitim-Sen Genel Sekreteri Ali Aydın hem eğitim camiasında beliren umutlara hem de MEB’in mevcut durumuna dikkat çekti.
Aydın “Eğitim camiasının “Eğitimci bakan istiyoruz!” talebi nihayet karşılık buldu.” derken MEB Bakanı Ziya Selçuk’un yasal dayanağı, cari mevzuatı, işleyişi, örgütlenmesi ile hem öğretmen - öğrenci hem de veli düzeyinde yarattığı memnuniyetsizlik ile acilen ciddi müdahalelerin yapılması gereken bir bakanlığın başına getirildiğini; dolayısıyla Ziya Selçuk’un Milli Eğitim Bakanı olarak dikensiz bir gül bahçesine girmediğini belirtti.
Eğitim politikalarını konu etmeden önce Ziya Selçuk’un önünde duran ve MEB’in kangrene dönüşmüş 5 temel sorununa dikkat çeken Aydın “yaşamsal önemde” diye belirttiği bu 5 temel sorunu şöyle sıraladı:
1- MEB’in personel rejimi: Behemehâl ele alınmayı, elden geçirilmeyi bekliyor. Maalesef kangren olması hasebiyle önceliğin buraya verilmesi elzem gözüküyor. Bakanlığın kendi personeline yönelik geliştirdiği söylemler, onlarla muhatap olma biçimi sorunlu. Sonuçları itibarıyla yaralayıcı. Mali ve özlük hakları söz konu olduğunda sahipsiz; performans gibi amacı, kapsamı, işleyişi problemli uygulamalar ile ise tedirgin bir personel profili var. Diğer taraftan bakanlığın yeni personel alımlarında ve atamalarda başvurduğu mülakat ve sözleşmeli istihdam gibi yöntemler alenen kayırmacılık ve iltimasa yol veren uygulamalara dönüşmüş vaziyette.
2- MEB’in sivil kuruluşlarla ilişkisi: Birtakım sendikaların ve STK’ların MEB ile girmiş oldukları sınırları belli olmayan mahrem ve karanlık ilişki, işi “Tuz koktu!”noktasına getirmiştir. Bu ilişki üzerinden öğretmenlerin tercihleri yönlendirilmekte ve onları “ikiyüzlü” ve “kişiliksiz” tutum almaya itecek bir manzara ortaya çıkmaktadır. Böyle devam ederse MEB, kendine saygısı kalmayacak insanların saygınlığını nasıl muhafaza edecektir? Öğretmene itibar tartışmasını hükümsüz kılmaya namzet bu durum acilen müdahaleyi gerektirmektedir.
3- MEB ve hukuk: Eğitimi sürekli mesele edinmiş insanlar olarak sık sık mevzuat eleştirisi yapardık. Ne var ki son yıllarda eleştirdiğimiz mevzuata rahmet okuyacak duruma geldik. En kötü mevzuattan daha kötü olan şey mevzuatın askıya alınmasıymış. Bunu öğrendik. Mevzuata aykırı iş ve işlem tesis ediliyor. Mahkeme bunu tespit ediyor, yürütmeyi durduruyor. MEB kararı uyguluyor, iki gün sonra sanki böyle bir hüküm yokmuş gibi yine eski uygulamayı tekrarlıyor. MEB, devletin bir kurumu, kimsenin özel hobi bahçesi değil. Dolayısıyla ele alınmayı bekleyen en acil hususların başında bakanlık uygulamaları ile bakanlığın kendi mevzuatı arasında ahengin sağlanması geliyor.
4- MEB’in yasal dayanakları: Tevhid-i Tedrisat başta olmak üzere henüz kamuoyunun gündemine giremeyen ne var ki tekçi ve tek tip eğitim sisteminin sigortası olan ve çeşitliliğe dolayısıyla zenginliğe imkân bırakmayan yasalar tartışılmalı. Kimse yapmasa bile MEB’de birilerinin böyle bir derdi, meselesi olmalı.
5-Uzatmalı sorunumuz kademeler arası geçiş: TEOG’tan sonra getirilen LGS’nin nasıl bir kaotik ortama bizleri sürüklediği görülüyor. Bu tür değişikliklerde MEB’in yeni bir kâşif olma arzusuyla gayret ve çaba sarf etmesine gerek yok. Kendi hafızasını yok saymayacak uygulamaları hayata geçirmesi yeterli olacak. Pek çok haksızlığın doğmasına da böylece imkân verilmeyecek.
Son Güncelleme: Perşembe, 12 Temmuz 2018 14:27
Gösterim: 1455
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde eski Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Ziya Selçuk, Milli Eğitim Bakanı oldu.
1961 yılında Ankara’da doğdu. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nde lisansını, aynı üniversitede gelişim psikolojisi alanında yüksek lisansını yaptı. 1989 yılında Hacettepe Üniversitesi’nde psikolojik danışmanlık ve rehberlik alanında doktorasını tamamladı. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde doçentlik ve profesörlük unvanlarını aldı.
TED Üniversitesi’nin yanısıra, çok sayıda özel eğitim-öğretim kurumunun kuruluşunu gerçekleştirdi. Türkiye Zeka Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve TÜBİTAK Grup Yürütme Komitesi Üyesidir.
2003-2006 yılları arasında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı yapmış, müfredat reformunu yürütmüştür. AB müzakerelerinde de eğitim ve bilim başlığı görüşülürken ülkemizi temsil etmiştir.
İnsan ilişkileri, gelişim, öğrenme, çocuklarda dikkat eksikliği, rehberlik uygulamaları gibi alanlarda çok sayıda kitabı, hakemli dergilerde basılmış makaleleri vardır.
İngilizce biliyor. Evli, üç çocuk sahibidir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde eski Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Ziya Selçuk, Milli Eğitim Bakanı oldu.
1961 yılında Ankara’da doğdu. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nde lisansını, aynı üniversitede gelişim psikolojisi alanında yüksek lisansını yaptı. 1989 yılında Hacettepe Üniversitesi’nde psikolojik danışmanlık ve rehberlik alanında doktorasını tamamladı. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde doçentlik ve profesörlük unvanlarını aldı.
TED Üniversitesi’nin yanısıra, çok sayıda özel eğitim-öğretim kurumunun kuruluşunu gerçekleştirdi. Türkiye Zeka Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve TÜBİTAK Grup Yürütme Komitesi Üyesidir.
2003-2006 yılları arasında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı yapmış, müfredat reformunu yürütmüştür. AB müzakerelerinde de eğitim ve bilim başlığı görüşülürken ülkemizi temsil etmiştir.
İnsan ilişkileri, gelişim, öğrenme, çocuklarda dikkat eksikliği, rehberlik uygulamaları gibi alanlarda çok sayıda kitabı, hakemli dergilerde basılmış makaleleri vardır.
İngilizce biliyor. Evli, üç çocuk sahibidir.
Son Güncelleme: Salı, 10 Temmuz 2018 09:13
Gösterim: 1684
Eğitim- öğretim bitiş sezonlarının vazgeçilmezi olan kep atma törenlerinde bir ilk yaşandı. Yeditepe Üniversitesi Diş hekimliğinden mezun olan öğrencilerden Seray Akıncı, kendisiyle birlikte sevimli köpeği Çapo ile beraber kep atma töreninde hem güzel anlara neden oldu, hem de hayvan sevgisi konusunda mesaj verdi.
Yeditepe Üniversitesi mezunlarının kep atma töreninde yaşanan bir ilk, katılan veli ve öğrencilerin yüzlerinde tebessüme neden oldu. Diş hekimliği mezunlarından Seray Akıncı çok sevdiği köpeği Çapo ile birlikte kep atma törenine katıldı. Köpeğin sahibi Seray Akıncı,”Yedi yıldır hayatıma ortak olan ufak dostum, eğitimim süresince hep yanımdaydı. Sabahladığım gecelerimde, erken uyandığım günlerimde hep o vardı, sınava giderken şans istediğim, dönünce oyunlar oynadığım dostumun, mezuniyetimde de yanımda olmayı hak ettiğini düşündüm. Şiddet eylemleriyle sık sık üzüldüğümüz bu günlerde, hem mutlu günümü Çapo 'mla paylaşmak, hem de herkesin yüzünde bir an bile olsa bir tebessüme neden olup, hayvan sevgisine dikkat çekmek istedim. ” Dedi.
Güzel görüntülerin sahne aldığı törende mezun öğrenciler sevimli köpek Çapo ile fotoğraf çekme yarışına girdi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Eğitim- öğretim bitiş sezonlarının vazgeçilmezi olan kep atma törenlerinde bir ilk yaşandı. Yeditepe Üniversitesi Diş hekimliğinden mezun olan öğrencilerden Seray Akıncı, kendisiyle birlikte sevimli köpeği Çapo ile beraber kep atma töreninde hem güzel anlara neden oldu, hem de hayvan sevgisi konusunda mesaj verdi.
Yeditepe Üniversitesi mezunlarının kep atma töreninde yaşanan bir ilk, katılan veli ve öğrencilerin yüzlerinde tebessüme neden oldu. Diş hekimliği mezunlarından Seray Akıncı çok sevdiği köpeği Çapo ile birlikte kep atma törenine katıldı. Köpeğin sahibi Seray Akıncı,”Yedi yıldır hayatıma ortak olan ufak dostum, eğitimim süresince hep yanımdaydı. Sabahladığım gecelerimde, erken uyandığım günlerimde hep o vardı, sınava giderken şans istediğim, dönünce oyunlar oynadığım dostumun, mezuniyetimde de yanımda olmayı hak ettiğini düşündüm. Şiddet eylemleriyle sık sık üzüldüğümüz bu günlerde, hem mutlu günümü Çapo 'mla paylaşmak, hem de herkesin yüzünde bir an bile olsa bir tebessüme neden olup, hayvan sevgisine dikkat çekmek istedim. ” Dedi.
Güzel görüntülerin sahne aldığı törende mezun öğrenciler sevimli köpek Çapo ile fotoğraf çekme yarışına girdi.
Son Güncelleme: Cumartesi, 07 Temmuz 2018 17:07
Gösterim: 1607
İki yıldır Türkiye Şampiyonu olan Ataşehir Doğa Sporları Takımı, Enstitu Koleji sponsorlugunda 22 Temmuz 2018 tarihinde İtalya’da yapılacak Dünya Rafting Şampiyonasına katılacak.Enstitü Koleji'ni ziyaret eden genç raftingciler ile biraraya gelen Enstitü Koleji Kurucusu Özgür Boza, sporculara Dünya Şampiyonasında başarılar diledi. Özgür Boza, Ceren Fener, Şara Akbayın, Sena Özyapı ve Ceren Yazım'a Enstitü Koleji olarak her türlü desteği vereceklerini söyledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İki yıldır Türkiye Şampiyonu olan Ataşehir Doğa Sporları Takımı, Enstitu Koleji sponsorlugunda 22 Temmuz 2018 tarihinde İtalya’da yapılacak Dünya Rafting Şampiyonasına katılacak.Enstitü Koleji'ni ziyaret eden genç raftingciler ile biraraya gelen Enstitü Koleji Kurucusu Özgür Boza, sporculara Dünya Şampiyonasında başarılar diledi. Özgür Boza, Ceren Fener, Şara Akbayın, Sena Özyapı ve Ceren Yazım'a Enstitü Koleji olarak her türlü desteği vereceklerini söyledi.
Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Temmuz 2018 16:00
Gösterim: 2106
‘Şehrini Tanıt, Hayaline Uç’ Projesi ödülleri sahiplerini buldu.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Amerika ISEWorld Vakfı tarafından ortaklaşa düzenlenen ve İstanbul özelinde ‘İstanbul’u Tanıt, Hayaline Uç’ olarak uygulanan 5. dönem proje yarışmasını kazanan öğrenciler ve öğretmenleri, Galatasaray Lisesi’nde düzenlenen törenle ödüllerini aldı.
Törende dereceye giren ekipler, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Timur Tuğral, AR-GE Birimi Projeler Koordinatörü Figen Sekin ve ISEWorld Vakfı Amerika Müdürü Ted Lewis ile ISEWorld Kültürlerarası Lise Değişim Programları yetkililerinden ödüllerini alırken, Galatasaray Lisesi Okul Müdür Yardımcısı Çiğdem Büke de törende hazır bulundu.
Birincilik ödülünü kazanan okul, Yavuz Selim Anadolu İmam Hatip Lisesi oldu. Proje danışmanı öğretmen Didem Sağ, öğrencileri Ömer Kardaş ve Fatih Çetin ile birlikte Amerika seyahatine katılmaya hak kazandı.
İkincilik ödülünü Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi Proje danışman öğretmeni Erdoğan Akar, öğrencileri Abdulsamet Kaymaz ve Muratcan Hökenek ile alırken; Proje danışmanı Öğretmen Tarık Buldu, öğrenciler Kerem Doğan Karakoç ve Nurseda Gökalp’in temsil ettiği Hasan Ferruh Özgen Anadolu Lisesi ekibi üçüncülüğü elde etti.
Hedef kitlesi İstanbul’da resmi ve özel tüm liselerde öğrenim gören öğrenciler olan yarışmada öğrenciler, şehirlerini tanıtan 3 dakikalık İngilizce video sunumları ile kıyasıya yarıştılar. Finalistler, jüri, halk oylaması ve ABD’de Kayıt Birimleri Ofis Departmanı kontrolünde internet üzerinden oylama yapan Amerikan okullarının oylarıyla belirlendi.
33 yıldır Türkiye’den öğrencileri yurtdışında Kültürlerarası Lise Değişim Programları aracılığıyla farklı ülkelerdeki okullarla ve yaşıtlarıyla buluşturan ISEWorld Vakfı, her yıl geleneksel olarak düzenlediği ‘Şehrini Tanıt, Hayaline Uç’ yarışmasıyla, farklı şehirlerden öğrencileri, hayallerini süsleyen destinasyonlara götürüyor. Bu kez İstanbul’dan projeye katılan öğrencilerin şehirlerini en iyi tanıtan videoyu çekerek kazanan ekip olmak için yarıştığı Hayaline Uç, gençleri hayallerine bir adım daha yaklaştırmanın mutluluğunu yaşıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
‘Şehrini Tanıt, Hayaline Uç’ Projesi ödülleri sahiplerini buldu.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Amerika ISEWorld Vakfı tarafından ortaklaşa düzenlenen ve İstanbul özelinde ‘İstanbul’u Tanıt, Hayaline Uç’ olarak uygulanan 5. dönem proje yarışmasını kazanan öğrenciler ve öğretmenleri, Galatasaray Lisesi’nde düzenlenen törenle ödüllerini aldı.
Törende dereceye giren ekipler, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Timur Tuğral, AR-GE Birimi Projeler Koordinatörü Figen Sekin ve ISEWorld Vakfı Amerika Müdürü Ted Lewis ile ISEWorld Kültürlerarası Lise Değişim Programları yetkililerinden ödüllerini alırken, Galatasaray Lisesi Okul Müdür Yardımcısı Çiğdem Büke de törende hazır bulundu.
Birincilik ödülünü kazanan okul, Yavuz Selim Anadolu İmam Hatip Lisesi oldu. Proje danışmanı öğretmen Didem Sağ, öğrencileri Ömer Kardaş ve Fatih Çetin ile birlikte Amerika seyahatine katılmaya hak kazandı.
İkincilik ödülünü Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi Proje danışman öğretmeni Erdoğan Akar, öğrencileri Abdulsamet Kaymaz ve Muratcan Hökenek ile alırken; Proje danışmanı Öğretmen Tarık Buldu, öğrenciler Kerem Doğan Karakoç ve Nurseda Gökalp’in temsil ettiği Hasan Ferruh Özgen Anadolu Lisesi ekibi üçüncülüğü elde etti.
Hedef kitlesi İstanbul’da resmi ve özel tüm liselerde öğrenim gören öğrenciler olan yarışmada öğrenciler, şehirlerini tanıtan 3 dakikalık İngilizce video sunumları ile kıyasıya yarıştılar. Finalistler, jüri, halk oylaması ve ABD’de Kayıt Birimleri Ofis Departmanı kontrolünde internet üzerinden oylama yapan Amerikan okullarının oylarıyla belirlendi.
33 yıldır Türkiye’den öğrencileri yurtdışında Kültürlerarası Lise Değişim Programları aracılığıyla farklı ülkelerdeki okullarla ve yaşıtlarıyla buluşturan ISEWorld Vakfı, her yıl geleneksel olarak düzenlediği ‘Şehrini Tanıt, Hayaline Uç’ yarışmasıyla, farklı şehirlerden öğrencileri, hayallerini süsleyen destinasyonlara götürüyor. Bu kez İstanbul’dan projeye katılan öğrencilerin şehirlerini en iyi tanıtan videoyu çekerek kazanan ekip olmak için yarıştığı Hayaline Uç, gençleri hayallerine bir adım daha yaklaştırmanın mutluluğunu yaşıyor.
Son Güncelleme: Salı, 03 Temmuz 2018 12:35
Gösterim: 1021