Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin öğrenci profillerini ve yaşam biçimlerini değiştirdiğini, bu durumun geleneksel eğitim uygulamalarının değişmesi anlamına geldiğini belirten İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, “Öğrenme - öğretme sürecinde, öğrencilere inovatif bir bakış açısı kazandırılması ana hedef olarak karşımıza çıkıyor. İşte bu noktada, 57 yıllık Eğitim Efsanesi Kültür Koleji, geleneğinden gelen yayıncılık tecrübesiyle 8-16 yaş arası çocuk ve gençleri, içinde bulunduğumuz çağın kültürü, “İnovasyon Kültürü” ile buluşturuyor.” diye konuştu.
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları yeni eğitim-öğretim yılına hangi yeniliklerle merhaba diyecek? Öğrencileri yeni dönemde bilimsel çalışmalarda, sanatta, sporda ve kültürde neler bekliyor?
Eğitimde; öğretmen eğitimi, eğitim programı ve fiziki ortamın düzenlenmesi önemlidir. Diğer taraftan bunların sürdürülebilir olması ve yaşaması için yayın da önemlidir. Biz de bu amaçla çok güzel yayınlar oluşturmayı hedefledik. Bilim ve inovasyon konusundaki söz sahibi kişilerin de bize danışmanlık yaptığı ve tamamen öz kaynağımız ve kendi öğretmenlerimizin desteği ile çıkardığımız, tüm çocuklara, gençlere hitap eden İnovasyon Kültürü dergimiz yeni sayılarıyla bu yıl öncelik vereceğimiz konulardan biri.
Günümüzde dünyadaki bilimsel ve teknolojik gelişmeler öğrenci profillerini ve yaşam biçimlerini değiştiriyor, onlara analitik düşünme, tasarlama, üretme ve girişimcilik becerilerinin kazandırılmasını gerektiriyor. Bu durum, geleneksel eğitim uygulamalarının değişmesi anlamına geliyor. Öğrenme - öğretme sürecinde, öğrencilere inovatif bir bakış açısı kazandırılması ana hedef olarak karşımıza çıkıyor. İşte bu noktada, 57 yıllık Eğitim Efsanesi Kültür Koleji, geleneğinden gelen yayıncılık tecrübesiyle 8-16 yaş arası çocuk ve gençleri, içinde bulunduğumuz çağın kültürü, “İnovasyon Kültürü” ile buluşturuyor. Yenilikçi ve uygulanabilir fikirlere sahip genç beyinlerin yaşamda aktif bir şekilde rol almaları ve fikirlerini yaymaları gerekiyor. Hızla dijitalleşen dünyada, hemen hemen birçok sektör bu değişime ayak uydurmak durumunda. İnovatif bakış açısı kazanmak da bunun en önemli parçası. Yaratıcı fikirleri ortaya çıkarmak ve yeni düşünceler üreterek hayal gücünün yanında tasarlama ve üretim kültürü kazanmayı gerektiriyor.
İstanbul Kültür Eğitim Kurumlarında, öğrencilerin öğrenme ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için bireysel özelliklerinin temel alındığı bir eğitim süreci planlandık. Bu amaçla, eğitim programları alışılmış yapılardan uzak, öğrenmenin öğrenileceği ve yaşam becerilerinin kazanılacağı şekilde geliştirildi. İlkokuldan liseye kadar tüm öğrencilere inovatif bakış açısı kazandırılarak yaratıcılık, üretim ve girişimcilik kültürünün daha da ileriye taşınması hedeflendi. Bu doğrultuda Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji her sene olduğu gibi bu yıl da teknolojik gelişmeleri takip ederek, öğrencilerin analitik düşünme, tasarlama, üretme ve girişimcilik becerilerini geliştirmeye yönelik imkanlar sunacak.
2017-2018 eğitim – öğretim yılında ulusal ve uluslararası alanda hangi projeler gerçekleştirilecek?
Geçen yılın teması olarak seçtiğimiz çevre kirliliği konusunda 2008-2012 dönem rektörümüz Prof. Dr. Dursun Koçer’in başkanlığında çevre kirliliği ile ilgi projelerimizi yaptık. Projenin ikinci senesinde yani 2017-2018 yılında yerel yönetimlerle işbirliği başlayacak. Öğrencilerimiz bu konudaki projelerini sokaklara çıkarak topluma anlatacaklar. Bununla birlikte uluslararası projelerimizin sayısı artıyor. Uluslararası projelerde öğrencilerimiz kendilerini daha fazla ifade edebilme şansı yakalayacaklar.
LİSE DÖNEMİ YAŞAMDAKİ DÖNÜM NOKTASI
Yeni eğitim – öğretim yılına başlarken veli ve öğrencilere tavsiyeleriniz neler olacak?
Sadece okul öncesi ve ilkokula başlayan değil, ortaokula gidecek öğrenciler de yeni bir okul ve öğrenme ortamıyla karşılaşacaklar. Özellikle ortaokul döneminde, artık çocukluk döneminden çıkarak ergenlik dönemine girmeye başlandığı için, okul ve çevre değişikliği, derslerdeki akademik içerik ve düzeyinin farklılaşması, çok sayıda ders çeşidi ve öğretmenle karşılaşılacak olması tüm kademeler için uygulanan oryantasyon günlerini bu nedenle çok önemli kılıyor. Velilerin çocukların eğitimi konusunda daha duyarlı olmalarını sağlamak amacıyla, öğrenci ve veli ilişkisinin önemi, öğrencilerde oluşabilecek kaygılarda alınacak tedbirler gibi konularda rehber öğretmenler tarafından bilgilendirme yapılması oldukça önemli.
Ergenlik yıllarındaki en büyük heyecanlardan biri de liseye başlamak. Herkes için bambaşka bir deneyim olan liseye geçmek hayattaki dönüm noktalarından biri aslında. Uzun sürecek arkadaşlıkların ve akademik başarının temeli burada atılıyor. Biz, okullarımızda İstanbul Kültür Üniversitesi ile birlikte gerçekleştirdiğimiz sinerji çalışmasını uyguluyoruz. Yani, yüksek öğrenimin bir çeşit ön gösterimini okullarımızda öğrencilerimize sunuyoruz. Farklı disiplinlerin bir araya gelmesiyle projeler hazırlıyor, takımlar oluşturuyoruz, kulüpler kuruyoruz. Bilim Merkezimizde ve Da Vinci İnovasyon Merkezinde çalışan çeşitli kulüplerimiz var. Önerim, lise kademesindeki tüm öğrencilerimizin bunları deneyimlemeleri... Bu şekilde, birkaç sene içinde karar verecekleri meslekleri tanıma fırsatı yakalayacaklar.
KÜGEM!LE EĞİTİMDE FARK YARATIYORUZ
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları öğretmenleri yeni eğitim – öğretim yılına nasıl hazırlandı?
Öncelikle amacımız öğretmenlerimizin daha çok proje üretmesi ki bunu her yıl yaptığımız çalışmalar ardından çok somut olarak görüyoruz. Buna bağlı olarak da öğrenci projeleri daha çok artıyor. Öğretmenler daha istekli çalışıyorlar. Karşımızda Z Kuşağı var; Z Kuşağına hitap edebilmek o kadar kolay değil. Bizler kendimizi güncelleyeceğiz ki Z Kuşağına hitap edebilelim. Aslında güncellememiz gereken konular çok zevkli. Yaratıcılık kültürü özde olduğu için öğretmen de heyecanlanıyor, bir şeyler üretmek istiyor. Kültür’ün kurum geleneğinden gelen, Kültür’ün vizyonunu, misyonunu anlamış, elini taşın altına koymuş çok kıymetli öğretmenler var. Haliyle bakış açısı hep kendini geliştirme yönünde. O anlamda artılarını yaşıyoruz. Eğitimde ARGE ve ÜRGE çalışmalarımızın adresi olarak Kültür Koleji Eğitim ve Geliştirme Merkezini (KÜGEM) tasarladık. Hizmete açıldığı günden bu yana başta alanımızda temel bir kalite göstergesi olan eğitimcinin eğitimi başlığı olmak üzere, dokunduğu her noktaya örnek dokunuşlar sağladı bu yapı. ARGE ve ÜRGE gibi bu iki iddialı misyonu taşırken, yıllara dayanan bir çalışma kültürünün, eğitim deneyiminin çıktısı olan “Kültür Anayasası”nı temel alıyoruz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin öğrenci profillerini ve yaşam biçimlerini değiştirdiğini, bu durumun geleneksel eğitim uygulamalarının değişmesi anlamına geldiğini belirten İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, “Öğrenme - öğretme sürecinde, öğrencilere inovatif bir bakış açısı kazandırılması ana hedef olarak karşımıza çıkıyor. İşte bu noktada, 57 yıllık Eğitim Efsanesi Kültür Koleji, geleneğinden gelen yayıncılık tecrübesiyle 8-16 yaş arası çocuk ve gençleri, içinde bulunduğumuz çağın kültürü, “İnovasyon Kültürü” ile buluşturuyor.” diye konuştu.
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları yeni eğitim-öğretim yılına hangi yeniliklerle merhaba diyecek? Öğrencileri yeni dönemde bilimsel çalışmalarda, sanatta, sporda ve kültürde neler bekliyor?
Eğitimde; öğretmen eğitimi, eğitim programı ve fiziki ortamın düzenlenmesi önemlidir. Diğer taraftan bunların sürdürülebilir olması ve yaşaması için yayın da önemlidir. Biz de bu amaçla çok güzel yayınlar oluşturmayı hedefledik. Bilim ve inovasyon konusundaki söz sahibi kişilerin de bize danışmanlık yaptığı ve tamamen öz kaynağımız ve kendi öğretmenlerimizin desteği ile çıkardığımız, tüm çocuklara, gençlere hitap eden İnovasyon Kültürü dergimiz yeni sayılarıyla bu yıl öncelik vereceğimiz konulardan biri.
Günümüzde dünyadaki bilimsel ve teknolojik gelişmeler öğrenci profillerini ve yaşam biçimlerini değiştiriyor, onlara analitik düşünme, tasarlama, üretme ve girişimcilik becerilerinin kazandırılmasını gerektiriyor. Bu durum, geleneksel eğitim uygulamalarının değişmesi anlamına geliyor. Öğrenme - öğretme sürecinde, öğrencilere inovatif bir bakış açısı kazandırılması ana hedef olarak karşımıza çıkıyor. İşte bu noktada, 57 yıllık Eğitim Efsanesi Kültür Koleji, geleneğinden gelen yayıncılık tecrübesiyle 8-16 yaş arası çocuk ve gençleri, içinde bulunduğumuz çağın kültürü, “İnovasyon Kültürü” ile buluşturuyor. Yenilikçi ve uygulanabilir fikirlere sahip genç beyinlerin yaşamda aktif bir şekilde rol almaları ve fikirlerini yaymaları gerekiyor. Hızla dijitalleşen dünyada, hemen hemen birçok sektör bu değişime ayak uydurmak durumunda. İnovatif bakış açısı kazanmak da bunun en önemli parçası. Yaratıcı fikirleri ortaya çıkarmak ve yeni düşünceler üreterek hayal gücünün yanında tasarlama ve üretim kültürü kazanmayı gerektiriyor.
İstanbul Kültür Eğitim Kurumlarında, öğrencilerin öğrenme ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için bireysel özelliklerinin temel alındığı bir eğitim süreci planlandık. Bu amaçla, eğitim programları alışılmış yapılardan uzak, öğrenmenin öğrenileceği ve yaşam becerilerinin kazanılacağı şekilde geliştirildi. İlkokuldan liseye kadar tüm öğrencilere inovatif bakış açısı kazandırılarak yaratıcılık, üretim ve girişimcilik kültürünün daha da ileriye taşınması hedeflendi. Bu doğrultuda Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji her sene olduğu gibi bu yıl da teknolojik gelişmeleri takip ederek, öğrencilerin analitik düşünme, tasarlama, üretme ve girişimcilik becerilerini geliştirmeye yönelik imkanlar sunacak.
2017-2018 eğitim – öğretim yılında ulusal ve uluslararası alanda hangi projeler gerçekleştirilecek?
Geçen yılın teması olarak seçtiğimiz çevre kirliliği konusunda 2008-2012 dönem rektörümüz Prof. Dr. Dursun Koçer’in başkanlığında çevre kirliliği ile ilgi projelerimizi yaptık. Projenin ikinci senesinde yani 2017-2018 yılında yerel yönetimlerle işbirliği başlayacak. Öğrencilerimiz bu konudaki projelerini sokaklara çıkarak topluma anlatacaklar. Bununla birlikte uluslararası projelerimizin sayısı artıyor. Uluslararası projelerde öğrencilerimiz kendilerini daha fazla ifade edebilme şansı yakalayacaklar.
LİSE DÖNEMİ YAŞAMDAKİ DÖNÜM NOKTASI
Yeni eğitim – öğretim yılına başlarken veli ve öğrencilere tavsiyeleriniz neler olacak?
Sadece okul öncesi ve ilkokula başlayan değil, ortaokula gidecek öğrenciler de yeni bir okul ve öğrenme ortamıyla karşılaşacaklar. Özellikle ortaokul döneminde, artık çocukluk döneminden çıkarak ergenlik dönemine girmeye başlandığı için, okul ve çevre değişikliği, derslerdeki akademik içerik ve düzeyinin farklılaşması, çok sayıda ders çeşidi ve öğretmenle karşılaşılacak olması tüm kademeler için uygulanan oryantasyon günlerini bu nedenle çok önemli kılıyor. Velilerin çocukların eğitimi konusunda daha duyarlı olmalarını sağlamak amacıyla, öğrenci ve veli ilişkisinin önemi, öğrencilerde oluşabilecek kaygılarda alınacak tedbirler gibi konularda rehber öğretmenler tarafından bilgilendirme yapılması oldukça önemli.
Ergenlik yıllarındaki en büyük heyecanlardan biri de liseye başlamak. Herkes için bambaşka bir deneyim olan liseye geçmek hayattaki dönüm noktalarından biri aslında. Uzun sürecek arkadaşlıkların ve akademik başarının temeli burada atılıyor. Biz, okullarımızda İstanbul Kültür Üniversitesi ile birlikte gerçekleştirdiğimiz sinerji çalışmasını uyguluyoruz. Yani, yüksek öğrenimin bir çeşit ön gösterimini okullarımızda öğrencilerimize sunuyoruz. Farklı disiplinlerin bir araya gelmesiyle projeler hazırlıyor, takımlar oluşturuyoruz, kulüpler kuruyoruz. Bilim Merkezimizde ve Da Vinci İnovasyon Merkezinde çalışan çeşitli kulüplerimiz var. Önerim, lise kademesindeki tüm öğrencilerimizin bunları deneyimlemeleri... Bu şekilde, birkaç sene içinde karar verecekleri meslekleri tanıma fırsatı yakalayacaklar.
KÜGEM!LE EĞİTİMDE FARK YARATIYORUZ
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları öğretmenleri yeni eğitim – öğretim yılına nasıl hazırlandı?
Öncelikle amacımız öğretmenlerimizin daha çok proje üretmesi ki bunu her yıl yaptığımız çalışmalar ardından çok somut olarak görüyoruz. Buna bağlı olarak da öğrenci projeleri daha çok artıyor. Öğretmenler daha istekli çalışıyorlar. Karşımızda Z Kuşağı var; Z Kuşağına hitap edebilmek o kadar kolay değil. Bizler kendimizi güncelleyeceğiz ki Z Kuşağına hitap edebilelim. Aslında güncellememiz gereken konular çok zevkli. Yaratıcılık kültürü özde olduğu için öğretmen de heyecanlanıyor, bir şeyler üretmek istiyor. Kültür’ün kurum geleneğinden gelen, Kültür’ün vizyonunu, misyonunu anlamış, elini taşın altına koymuş çok kıymetli öğretmenler var. Haliyle bakış açısı hep kendini geliştirme yönünde. O anlamda artılarını yaşıyoruz. Eğitimde ARGE ve ÜRGE çalışmalarımızın adresi olarak Kültür Koleji Eğitim ve Geliştirme Merkezini (KÜGEM) tasarladık. Hizmete açıldığı günden bu yana başta alanımızda temel bir kalite göstergesi olan eğitimcinin eğitimi başlığı olmak üzere, dokunduğu her noktaya örnek dokunuşlar sağladı bu yapı. ARGE ve ÜRGE gibi bu iki iddialı misyonu taşırken, yıllara dayanan bir çalışma kültürünün, eğitim deneyiminin çıktısı olan “Kültür Anayasası”nı temel alıyoruz.
Son Güncelleme: Çarşamba, 20 Eylül 2017 15:29
Gösterim: 2516
2017 – 2018 eğitim – öğretim yılına 3 yeni okul ile başlayacak olan Vatan Okulları 2020 yılına kadar 20 okula ulaşmayı planlıyor. Vatan Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Turay Kesler, okul sayılarını artırırken, dünya ile uyumlu eğitim sistemlerini de geliştirerek, eğitimin kalitesini sürekli yükselttiklerini söyledi.
Vatan Okulları olarak gelecek döneme hangi yatırımlarla girmeyi planlıyorsunuz? Büyüme ajandanızda neler var?
Vatan Okulları olarak, kurulduğumuz günden bu yana anaokulundan üniversiteye kadar eğitimin tüm kademelerinde vatanını seven, çağdaş, vizyoner ve donanımlı nesiller yetiştiriyoruz. Grubumuz bünyesinde yer alan 6 Temel Lise, 1 Anadolu Lisesi ve 1 Fen Lisesi, 1 Ortaokul, 3 İlkokul ve 5 Anaokulu ile binlerce öğrenciye eğitim veriyoruz. Vatan Okulları markası ve kalitesini tüm Türkiye’ye ulaştırmak için yeni yatırımlar planlıyoruz. Bu amaçla; 2020 yılı toplam 20 okul hedefimiz var.
EĞİTİMİN KALİTESİ ÖĞRETMENİN ELİNDE
Eğitim kalitesini artırmak için hangi alanlara nasıl yatırımlar gerçekleştiriyorsunuz?
Okullarımızda, 21. yüzyılın gerektirdiği bilgi ve yeteneklere sahip çocuklar yetiştiriyoruz. Buna göre eğitim kalitemizi artırmak için dünya ile uyumlu eğitim sistemimizi geliştirmeye yönelik çalışmalarımız bulunuyor. Eğitimde en önemli faktör, nitelikli öğretmenler tarafından eğitim verilmesidir. Bilimsel gelişmeleri ve eğitim sistemlerini yakından takip eden, alanında uzman öğretmenler, okul içerisinde verdiğimiz eğitimin kalitesini yükseltmektedir.
Okulumuzda eğitim gören her çocuğa birebir yaklaşım ile bireysel eğitim imkanı sunmaktayız. Bu nedenle de hem alt yapı hem de fiziksel sınıf ortamlarını buna göre düzenliyoruz.
Öğretmen ve eğitim sisteminin yanı sıra eğitim kalitesini artırabilmek adına Erasmus kapsamında projeler düzenleyerek, yabancı ülkelerdeki okullar ile işbirliği yürütüyoruz.
Z KUŞAĞI ÖĞRENCİYE YALNIZCA KARA TAHTADA DERS ANLATILMAZ
Öğretmenler, altyapı ve teknoloji yatırımlarında öncelikleriniz neler?
Teknoloji çağı olarak nitelendirilen 21. yüzyılda, eğitim modelleri de çağa eşlik ediyor. Öğrenme metotları, teknoloji sayesinde daha da gelişiyor. Artık öğrenmenin ve bilgiye ulaşmanın yolu sadece okul duvarlarının çevrelediği alan ile sınırlı değil. Vatan Okulları’nda, Z kuşağı olarak tanımladığımız milenyum kuşağı öğrencileri istedikleri bilgiye, okul dışında da istedikleri zaman ulaşabiliyorlar. Okullarımızda yer alan bilgisayar laboratuarları, akıllı tahta ve tabletli eğitim sistemi ise öğrencilerin daha keyifle öğrenmesini sağlıyor.
Okullarımızda, üretken ve sorgulayan çocuklar yetiştirmek öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Anaokulundan itibaren STEM, robotik ve kodlama eğitimleri veriyoruz. Okuma yazma öğrenmeden çocuklara, önce kodlama dilini öğretiyoruz. Bu eğitimler sayesinde çocuklar algoritmik, bilişimsel, yaratıcı düşünme ve problem çözme becerisi ile öğrenciler, çocuk yaşta kendi özgün ürünlerini ortaya çıkartabiliyorlar.
Çağdaş, vizyoner ve donanımlı nesiller yetiştirmenin ilk adımı eğitimden geçiyor. Bu nedenledir ki öğrencilerimizin yetiştirilmesinde en büyük paya sahip olan öğretmenlerimiz, bizlerin en büyük destekçisi. Bilginin üretimi ve dağıtımı için Vatan Okulları markası altında çalışan her bir öğretmenin, kurum kültürümüzü en iyi şekilde yansıtmasına dikkat ediyoruz. Bilimsel gelişmeleri ve eğitim sistemlerini yakından takip eden, alanında uzman, özgüveni yüksek, sorumluluk sahibi, pedagojik formasyonu bulunan ve çocuklar ile iletişimi iyi olan öğretmenler ile çalışıyoruz. Yeni öğretmenlerin aramıza katılım sürecinde de bu nitelikleri göz önünde bulunduruyoruz.
YENİ DÖNEME 3 YENİ OKUL
Kurulduğumuz günden bu yana yakaladığımız hızlı büyümeyi önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. 2017 – 2018 eğitim öğretim döneminde İstanbul Bahçelievler - Basın Ekspres’te Anaokulu, İlkokul ve Ortaokul düzeyinde, Güneşli’de Anadolu Lisesi ve Fen lisesi düzeyinde, Ataköy’de ise Anaokulu düzeyinde eğitim verecek olan üç okulumuzu açacağız.
VATAN OKULLARI
Verimli, Akademik, Teknolojik, Akılcı ve Nitelikli Eğitim misyonu ile 2014 yılında yola çıkan Vatan Okulları, tecrübeli eğitim kadrosu, modern ve teknolojik alt yapısı ile kurulan okullarıyla hizmet veriyor.
Bünyesinde yer alan; Güneşli Vatan (Anaokul – İlkokul–Ortaokul), Ataşehir Vatan (Anaokul – İlkokul), Beylikdüzü Vatan (Anaokul - İlkokul), Başakşehir Vatan (Anaokul), Topkapı Vatan (Anaokul), Gaziosmanpaşa Vatan (Lise), Bahçelievler Vatan (Lise), Antalya Vatan (Lise) ile eğitim standartlarını yükseltmek için emin adımlarla ilerleyen Vatan Okulları, 2017 – 2018 Eğitim ve Öğretim döneminde açılacak olan, Basın Ekspres kampüsünde Anaokul, İlkokul, Ortaokul, Güneşli kampüsünde ise Fen ve Anadolu lisesi düzeyinde öğrenci kabul etmeye başlayacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
2017 – 2018 eğitim – öğretim yılına 3 yeni okul ile başlayacak olan Vatan Okulları 2020 yılına kadar 20 okula ulaşmayı planlıyor. Vatan Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Turay Kesler, okul sayılarını artırırken, dünya ile uyumlu eğitim sistemlerini de geliştirerek, eğitimin kalitesini sürekli yükselttiklerini söyledi.
Vatan Okulları olarak gelecek döneme hangi yatırımlarla girmeyi planlıyorsunuz? Büyüme ajandanızda neler var?
Vatan Okulları olarak, kurulduğumuz günden bu yana anaokulundan üniversiteye kadar eğitimin tüm kademelerinde vatanını seven, çağdaş, vizyoner ve donanımlı nesiller yetiştiriyoruz. Grubumuz bünyesinde yer alan 6 Temel Lise, 1 Anadolu Lisesi ve 1 Fen Lisesi, 1 Ortaokul, 3 İlkokul ve 5 Anaokulu ile binlerce öğrenciye eğitim veriyoruz. Vatan Okulları markası ve kalitesini tüm Türkiye’ye ulaştırmak için yeni yatırımlar planlıyoruz. Bu amaçla; 2020 yılı toplam 20 okul hedefimiz var.
EĞİTİMİN KALİTESİ ÖĞRETMENİN ELİNDE
Eğitim kalitesini artırmak için hangi alanlara nasıl yatırımlar gerçekleştiriyorsunuz?
Okullarımızda, 21. yüzyılın gerektirdiği bilgi ve yeteneklere sahip çocuklar yetiştiriyoruz. Buna göre eğitim kalitemizi artırmak için dünya ile uyumlu eğitim sistemimizi geliştirmeye yönelik çalışmalarımız bulunuyor. Eğitimde en önemli faktör, nitelikli öğretmenler tarafından eğitim verilmesidir. Bilimsel gelişmeleri ve eğitim sistemlerini yakından takip eden, alanında uzman öğretmenler, okul içerisinde verdiğimiz eğitimin kalitesini yükseltmektedir.
Okulumuzda eğitim gören her çocuğa birebir yaklaşım ile bireysel eğitim imkanı sunmaktayız. Bu nedenle de hem alt yapı hem de fiziksel sınıf ortamlarını buna göre düzenliyoruz.
Öğretmen ve eğitim sisteminin yanı sıra eğitim kalitesini artırabilmek adına Erasmus kapsamında projeler düzenleyerek, yabancı ülkelerdeki okullar ile işbirliği yürütüyoruz.
Z KUŞAĞI ÖĞRENCİYE YALNIZCA KARA TAHTADA DERS ANLATILMAZ
Öğretmenler, altyapı ve teknoloji yatırımlarında öncelikleriniz neler?
Teknoloji çağı olarak nitelendirilen 21. yüzyılda, eğitim modelleri de çağa eşlik ediyor. Öğrenme metotları, teknoloji sayesinde daha da gelişiyor. Artık öğrenmenin ve bilgiye ulaşmanın yolu sadece okul duvarlarının çevrelediği alan ile sınırlı değil. Vatan Okulları’nda, Z kuşağı olarak tanımladığımız milenyum kuşağı öğrencileri istedikleri bilgiye, okul dışında da istedikleri zaman ulaşabiliyorlar. Okullarımızda yer alan bilgisayar laboratuarları, akıllı tahta ve tabletli eğitim sistemi ise öğrencilerin daha keyifle öğrenmesini sağlıyor.
Okullarımızda, üretken ve sorgulayan çocuklar yetiştirmek öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Anaokulundan itibaren STEM, robotik ve kodlama eğitimleri veriyoruz. Okuma yazma öğrenmeden çocuklara, önce kodlama dilini öğretiyoruz. Bu eğitimler sayesinde çocuklar algoritmik, bilişimsel, yaratıcı düşünme ve problem çözme becerisi ile öğrenciler, çocuk yaşta kendi özgün ürünlerini ortaya çıkartabiliyorlar.
Çağdaş, vizyoner ve donanımlı nesiller yetiştirmenin ilk adımı eğitimden geçiyor. Bu nedenledir ki öğrencilerimizin yetiştirilmesinde en büyük paya sahip olan öğretmenlerimiz, bizlerin en büyük destekçisi. Bilginin üretimi ve dağıtımı için Vatan Okulları markası altında çalışan her bir öğretmenin, kurum kültürümüzü en iyi şekilde yansıtmasına dikkat ediyoruz. Bilimsel gelişmeleri ve eğitim sistemlerini yakından takip eden, alanında uzman, özgüveni yüksek, sorumluluk sahibi, pedagojik formasyonu bulunan ve çocuklar ile iletişimi iyi olan öğretmenler ile çalışıyoruz. Yeni öğretmenlerin aramıza katılım sürecinde de bu nitelikleri göz önünde bulunduruyoruz.
YENİ DÖNEME 3 YENİ OKUL
Kurulduğumuz günden bu yana yakaladığımız hızlı büyümeyi önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. 2017 – 2018 eğitim öğretim döneminde İstanbul Bahçelievler - Basın Ekspres’te Anaokulu, İlkokul ve Ortaokul düzeyinde, Güneşli’de Anadolu Lisesi ve Fen lisesi düzeyinde, Ataköy’de ise Anaokulu düzeyinde eğitim verecek olan üç okulumuzu açacağız.
VATAN OKULLARI
Verimli, Akademik, Teknolojik, Akılcı ve Nitelikli Eğitim misyonu ile 2014 yılında yola çıkan Vatan Okulları, tecrübeli eğitim kadrosu, modern ve teknolojik alt yapısı ile kurulan okullarıyla hizmet veriyor.
Bünyesinde yer alan; Güneşli Vatan (Anaokul – İlkokul–Ortaokul), Ataşehir Vatan (Anaokul – İlkokul), Beylikdüzü Vatan (Anaokul - İlkokul), Başakşehir Vatan (Anaokul), Topkapı Vatan (Anaokul), Gaziosmanpaşa Vatan (Lise), Bahçelievler Vatan (Lise), Antalya Vatan (Lise) ile eğitim standartlarını yükseltmek için emin adımlarla ilerleyen Vatan Okulları, 2017 – 2018 Eğitim ve Öğretim döneminde açılacak olan, Basın Ekspres kampüsünde Anaokul, İlkokul, Ortaokul, Güneşli kampüsünde ise Fen ve Anadolu lisesi düzeyinde öğrenci kabul etmeye başlayacak.
Son Güncelleme: Cuma, 18 Ağustos 2017 14:28
Gösterim: 2082
27 yıllık köklü birikim ve tecrübesini yeni okullar açarak Türkiye’nin tüm illerine taşımayı planlayan Sınav Eğitim Kurumları, büyükşehirlerde de birden çok kampüs ile yer alacak. Kurumun büyüme ajandasını Sınav Okulları Şube Geliştirme Koordinatörü Adem Çakır ile konuştuk.
Sınav Eğitim Kurumları olarak gelecek döneme hangi yatırımlarla girmeyi planlıyorsunuz? Yeni okul planlarında ve büyüme ajandanızda neler var?
Sınav Eğitim Kurumları 27 yıllık köklü bir geçmişe sahiptir. Geçmişinden aldığı güç ile geleceğe yön veren ve sektöründe takip edilen bir kurumdur. Nitekim 2 yıl önce dershanelerin dönüşüm sürecine öncülük etmiş ve bu süreci en hızlı tamamlayan kurum olmuştur. Yeni dönemde ise Türkiye’deki 81 ilimizi ve birçok ilçemizi Sınav Koleji, Sınav Liseleri, Sınav Ortaokulları, Sınav İlkokulları ve Sınav Anaokulları kalitesi ile buluşturmayı planlıyoruz. Büyükşehirlerimizde ise birden çok Sınav Koleji kampüslerimiz ile eğitim sektörüne öncülük etmeye devam edeceğiz. Sonuç olarak Türkiye’nin her köşesine Sınav Koleji eğitim kalitesini götürmeyi hedefliyoruz.
Eğitim kalitesini artırmak için hangi alanlara nasıl yatırımlar gerçekleştiriyorsunuz?
Sınav Eğitim Kurumları olarak daha önceki süreçte, dershanecilikte göstermiş olduğumuz akademik başarıyı şimdi de okullarımızda artırarak devam ettiriyoruz. Artık bu akademik başarımızı yabancı dil eğitimi, sosyal-kültürel faaliyetler ve değerler eğitimiyle taçlandırıyoruz. Güncel öğretim programlarını baz alarak hazırladığımız yayınlarımızı hem teknolojik gelişmelere hem de değişen sınav sistemlerine göre her yıl güncelliyoruz. Okullarımızı ana sınıfından itibaren yeni çağın alfabesi olan kodlama dersleri ile zenginleştiriyoruz. İngilizce eğitiminde ise uyguladığımız “side to side” sitemiyle öğrencilerimizi çok kısa sürede “native speaker” düzeyinde İngilizce konuşur seviyeye getiriyoruz. Seçkin öğretmen kadromuzu, her yıl eğitimdeki teknolojik gelişmeler ve eğitim stratejimiz ile ilgili hizmet içi eğitimlere tabi tutuyoruz.
Öğretmenler, altyapı ve teknoloji yatırımlarında öncelikleriniz neler?
Sınav Okullarını en üst düzey teknolojiyle ve sporsal aktivite çeşitlerini arttıracak altyapıyla inşa ediyoruz. Daha sonra eğitimin mihenk taşı olan öğretmenlerimizi kadromuza dahil ederken ciddi elemelerden geçiriyoruz. Seçtiğimiz bu öğretmenlere eğitimler vererek öğretmenlerimizin dinamik, tam öğrenme sistemini uygulayan ve akademik başarının yanında öğrencinin kişisel gelişimini de önemseyen kişiler olmalarını sağlıyoruz. Sonuç olarak sorunuzda sormuş olduğunuz altyapı, teknoloji ve öğretmen yatırımlarının hiçbirini birbirinden ayırmadan yatırımlarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.
İYİ PLANLAMA VE DOĞRU SÜREÇ TAKİBİ
SINAVLARDA YÜKSEK BAŞARIYI GETİRİYOR
TEOG ve YGS-LYS sonuçlarını kurumunuz açısından değerlendirebilir misiniz?
Gerek TEOG gerekse YGS-LYS sınavları ulusal sınavlardır. Merkezî ulusal sınavların yapısını, içeriğini ve program kapsamını müfredat düzeyinde öğretim grubumuz, idare ve rehberlik birimimiz çok iyi biliyor. Rehberlik birimimiz öğrencilerin merkezî sınavlarda yaşadığı zorlukları iyi biliyor. Bu nedenle önce bir önceki yılın verileri çok iyi değerlendirilip planlama yapılıyor. Sonra yapılan planların uygulama sürecinde takip sistemi doğru işletiliyor. Çok iyi bir planlama ve doğru süreç takibi sonuçta yüksek başarıyı getiriyor.
Sınavın genel yapısı değerlendirilecek olursa öğrencilerimizin genelde hiç zorlanmadığını söyleyebilir ve yüzlerce öğrencimizin bu sınavlarda tam puan aldığını belirtebiliriz. Her yıl yüzde yüz başarı elde ediyoruz. Bunun da en önemli sebebi yıl içerisinde kazanımların çok iyi kavratılmasıdır. YGS ve LYS’lerdeki başarı oranı tüm puan türlerinde %98,7 düzeyinde gerçekleşmiştir. Sınav Eğitim Kurumlarında Tam Öğrenme Modeli ve KUARTET sistemi ile iyi bir öğretmen kadrosunun oluşturulması başarıyı kaçınılmaz kılıyor. Sonuç olarak Sınav Eğitim Kurumlarının eğitim ve öğretim sistemi ile bu sistemin iyi işletilmesi kitlesel başarıyı kaçınılmaz hâle getiriyor.
REHBERLİK VE MENTÖRLÜK UYGULAMALARI ÖĞRENCİYİ DİNAMİK TUTUYOR
TEOG ve YGS-LYS sınavlarına nasıl bir hazırlık dönemi geçiriyorsunuz? Bu konuda öncelikleriniz nelerdir? Sınav hazırlıkları, çalışmalarınız içinde nasıl bir yer tutuyor?
Sadece sınavlara hazırlık odaklı bir eğitim-öğretim yapmıyoruz. Millî Eğitim Bakanlığının hazırladığı öğretim programlarına bağlı kalarak uygulanan sarmal sistemi KUARTET ile birleştirdiğimizde tam öğrenme gerçekleşiyor. Öğrenciler dersi derste iyi öğreniyor. Dersler laboratuvar ve bilim uygulamalarıyla desteklenerek ezbercilikten uzak bir uygulama yaptığımız için öğrenciler sıkılmadan, öğrenmekten keyif alarak çalışıyor ve hâliyle de ulusal sınavlarda başarılı oluyorlar. Eğitim sürecinde öğrencilerin öğrenme süreçleri yakından takip ediliyor. Gerek rehberlik gerekse de mentörlük uygulamaları öğrenciyi dinamik tutuyor. Öğrenci başarısı sadece öğrencinin ders çalışması ile olanaklı olamaz. Öğreten ve öğrenmeyi destekleyen sistem ve ekip de güçlü olunca kartal her zaman yüksek uçuyor.
Sınavların öğrenciler ve kurum üzerindeki etkileri nelerdir?
Kurumlarımızdaki öğrencilerimiz sınavlarda hiç zorlanmazlar. Balığın sudan, denizden korkması ve zorlanması düşünülemeyeceği gibi Sınav Eğitim Kurumlarındaki bir öğrenci de sınavlardan korkmaz, çünkü biz Sınavız. Sınavdaki bir öğrenci dünyadaki hiçbir sınavdan korkmaz. Sınavda öğrenciler önce sınav korkusunu yenerler, onu zihinlerinde sınav olmaktan çıkarırlar. Sonra öğrenmeye odaklanırlar.
Zirveyi yakalayan öğrenciler başarıyı getiren süreci nasıl yaşıyorlar?
Sınav Eğitim Kurumlarında öğrenciye çok iyi bir eğitim ve vizyon verildiğinden bizim öğrencilerimiz LYS sonucunda Türkiye’nin en iyi üniversitelerine giriyorlar ve buradan da lisansüstü eğitimi için yurt dışından iyi üniversitelere kabul ediliyorlar. Bizim için başarı bir defalık değildir. Okullarımızda öğrenciler başarılı olmanın yollarını iyi öğrendiklerinden okulda, hayatta ve iş dünyasında da başarılı oluyorlar.
Adem Çakır?
16 yıl önce başlamış olduğum eğitim sektöründeki serüvenime son 12 yıldır Sınav ailesinde devam etmekteyim. ODTÜ matematik ve fizik bölümleri mezunu olarak matematik öğretmenliği, matematik zümre başkanlığı, müdür yardımcılığı ve müdürlük görevlerinde bulundum. Son bir yıldır ise Sınav Okulları şube geliştirme koordinatörlüğü görevini ifa etmekteyim. Sınav kalitesinin üç unsurundan (THE OKUL: Takip, Hakkaniyet ve Empati) biri olan empati kurma özelliğini en iyi şekilde yaşamak adına, öğrencilerin beklentilerini öğrenmek ve başarıya giden yolları kendilerinden dinlemek için öğrencilik hayatımı sürekli devam ettirdim. Şu anda da üçüncü üniversite olarak Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğrencilik hayatıma devam etmekteyim
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
27 yıllık köklü birikim ve tecrübesini yeni okullar açarak Türkiye’nin tüm illerine taşımayı planlayan Sınav Eğitim Kurumları, büyükşehirlerde de birden çok kampüs ile yer alacak. Kurumun büyüme ajandasını Sınav Okulları Şube Geliştirme Koordinatörü Adem Çakır ile konuştuk.
Sınav Eğitim Kurumları olarak gelecek döneme hangi yatırımlarla girmeyi planlıyorsunuz? Yeni okul planlarında ve büyüme ajandanızda neler var?
Sınav Eğitim Kurumları 27 yıllık köklü bir geçmişe sahiptir. Geçmişinden aldığı güç ile geleceğe yön veren ve sektöründe takip edilen bir kurumdur. Nitekim 2 yıl önce dershanelerin dönüşüm sürecine öncülük etmiş ve bu süreci en hızlı tamamlayan kurum olmuştur. Yeni dönemde ise Türkiye’deki 81 ilimizi ve birçok ilçemizi Sınav Koleji, Sınav Liseleri, Sınav Ortaokulları, Sınav İlkokulları ve Sınav Anaokulları kalitesi ile buluşturmayı planlıyoruz. Büyükşehirlerimizde ise birden çok Sınav Koleji kampüslerimiz ile eğitim sektörüne öncülük etmeye devam edeceğiz. Sonuç olarak Türkiye’nin her köşesine Sınav Koleji eğitim kalitesini götürmeyi hedefliyoruz.
Eğitim kalitesini artırmak için hangi alanlara nasıl yatırımlar gerçekleştiriyorsunuz?
Sınav Eğitim Kurumları olarak daha önceki süreçte, dershanecilikte göstermiş olduğumuz akademik başarıyı şimdi de okullarımızda artırarak devam ettiriyoruz. Artık bu akademik başarımızı yabancı dil eğitimi, sosyal-kültürel faaliyetler ve değerler eğitimiyle taçlandırıyoruz. Güncel öğretim programlarını baz alarak hazırladığımız yayınlarımızı hem teknolojik gelişmelere hem de değişen sınav sistemlerine göre her yıl güncelliyoruz. Okullarımızı ana sınıfından itibaren yeni çağın alfabesi olan kodlama dersleri ile zenginleştiriyoruz. İngilizce eğitiminde ise uyguladığımız “side to side” sitemiyle öğrencilerimizi çok kısa sürede “native speaker” düzeyinde İngilizce konuşur seviyeye getiriyoruz. Seçkin öğretmen kadromuzu, her yıl eğitimdeki teknolojik gelişmeler ve eğitim stratejimiz ile ilgili hizmet içi eğitimlere tabi tutuyoruz.
Öğretmenler, altyapı ve teknoloji yatırımlarında öncelikleriniz neler?
Sınav Okullarını en üst düzey teknolojiyle ve sporsal aktivite çeşitlerini arttıracak altyapıyla inşa ediyoruz. Daha sonra eğitimin mihenk taşı olan öğretmenlerimizi kadromuza dahil ederken ciddi elemelerden geçiriyoruz. Seçtiğimiz bu öğretmenlere eğitimler vererek öğretmenlerimizin dinamik, tam öğrenme sistemini uygulayan ve akademik başarının yanında öğrencinin kişisel gelişimini de önemseyen kişiler olmalarını sağlıyoruz. Sonuç olarak sorunuzda sormuş olduğunuz altyapı, teknoloji ve öğretmen yatırımlarının hiçbirini birbirinden ayırmadan yatırımlarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.
İYİ PLANLAMA VE DOĞRU SÜREÇ TAKİBİ
SINAVLARDA YÜKSEK BAŞARIYI GETİRİYOR
TEOG ve YGS-LYS sonuçlarını kurumunuz açısından değerlendirebilir misiniz?
Gerek TEOG gerekse YGS-LYS sınavları ulusal sınavlardır. Merkezî ulusal sınavların yapısını, içeriğini ve program kapsamını müfredat düzeyinde öğretim grubumuz, idare ve rehberlik birimimiz çok iyi biliyor. Rehberlik birimimiz öğrencilerin merkezî sınavlarda yaşadığı zorlukları iyi biliyor. Bu nedenle önce bir önceki yılın verileri çok iyi değerlendirilip planlama yapılıyor. Sonra yapılan planların uygulama sürecinde takip sistemi doğru işletiliyor. Çok iyi bir planlama ve doğru süreç takibi sonuçta yüksek başarıyı getiriyor.
Sınavın genel yapısı değerlendirilecek olursa öğrencilerimizin genelde hiç zorlanmadığını söyleyebilir ve yüzlerce öğrencimizin bu sınavlarda tam puan aldığını belirtebiliriz. Her yıl yüzde yüz başarı elde ediyoruz. Bunun da en önemli sebebi yıl içerisinde kazanımların çok iyi kavratılmasıdır. YGS ve LYS’lerdeki başarı oranı tüm puan türlerinde %98,7 düzeyinde gerçekleşmiştir. Sınav Eğitim Kurumlarında Tam Öğrenme Modeli ve KUARTET sistemi ile iyi bir öğretmen kadrosunun oluşturulması başarıyı kaçınılmaz kılıyor. Sonuç olarak Sınav Eğitim Kurumlarının eğitim ve öğretim sistemi ile bu sistemin iyi işletilmesi kitlesel başarıyı kaçınılmaz hâle getiriyor.
REHBERLİK VE MENTÖRLÜK UYGULAMALARI ÖĞRENCİYİ DİNAMİK TUTUYOR
TEOG ve YGS-LYS sınavlarına nasıl bir hazırlık dönemi geçiriyorsunuz? Bu konuda öncelikleriniz nelerdir? Sınav hazırlıkları, çalışmalarınız içinde nasıl bir yer tutuyor?
Sadece sınavlara hazırlık odaklı bir eğitim-öğretim yapmıyoruz. Millî Eğitim Bakanlığının hazırladığı öğretim programlarına bağlı kalarak uygulanan sarmal sistemi KUARTET ile birleştirdiğimizde tam öğrenme gerçekleşiyor. Öğrenciler dersi derste iyi öğreniyor. Dersler laboratuvar ve bilim uygulamalarıyla desteklenerek ezbercilikten uzak bir uygulama yaptığımız için öğrenciler sıkılmadan, öğrenmekten keyif alarak çalışıyor ve hâliyle de ulusal sınavlarda başarılı oluyorlar. Eğitim sürecinde öğrencilerin öğrenme süreçleri yakından takip ediliyor. Gerek rehberlik gerekse de mentörlük uygulamaları öğrenciyi dinamik tutuyor. Öğrenci başarısı sadece öğrencinin ders çalışması ile olanaklı olamaz. Öğreten ve öğrenmeyi destekleyen sistem ve ekip de güçlü olunca kartal her zaman yüksek uçuyor.
Sınavların öğrenciler ve kurum üzerindeki etkileri nelerdir?
Kurumlarımızdaki öğrencilerimiz sınavlarda hiç zorlanmazlar. Balığın sudan, denizden korkması ve zorlanması düşünülemeyeceği gibi Sınav Eğitim Kurumlarındaki bir öğrenci de sınavlardan korkmaz, çünkü biz Sınavız. Sınavdaki bir öğrenci dünyadaki hiçbir sınavdan korkmaz. Sınavda öğrenciler önce sınav korkusunu yenerler, onu zihinlerinde sınav olmaktan çıkarırlar. Sonra öğrenmeye odaklanırlar.
Zirveyi yakalayan öğrenciler başarıyı getiren süreci nasıl yaşıyorlar?
Sınav Eğitim Kurumlarında öğrenciye çok iyi bir eğitim ve vizyon verildiğinden bizim öğrencilerimiz LYS sonucunda Türkiye’nin en iyi üniversitelerine giriyorlar ve buradan da lisansüstü eğitimi için yurt dışından iyi üniversitelere kabul ediliyorlar. Bizim için başarı bir defalık değildir. Okullarımızda öğrenciler başarılı olmanın yollarını iyi öğrendiklerinden okulda, hayatta ve iş dünyasında da başarılı oluyorlar.
Adem Çakır?
16 yıl önce başlamış olduğum eğitim sektöründeki serüvenime son 12 yıldır Sınav ailesinde devam etmekteyim. ODTÜ matematik ve fizik bölümleri mezunu olarak matematik öğretmenliği, matematik zümre başkanlığı, müdür yardımcılığı ve müdürlük görevlerinde bulundum. Son bir yıldır ise Sınav Okulları şube geliştirme koordinatörlüğü görevini ifa etmekteyim. Sınav kalitesinin üç unsurundan (THE OKUL: Takip, Hakkaniyet ve Empati) biri olan empati kurma özelliğini en iyi şekilde yaşamak adına, öğrencilerin beklentilerini öğrenmek ve başarıya giden yolları kendilerinden dinlemek için öğrencilik hayatımı sürekli devam ettirdim. Şu anda da üçüncü üniversite olarak Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğrencilik hayatıma devam etmekteyim
Son Güncelleme: Perşembe, 17 Ağustos 2017 17:06
Gösterim: 3528
Türkiye'de örgün eğitimi dijital ortama tam anlamıyla entegre etmeyi başaran Vizyon Koleji yeni kampüslerle ulusal çapta büyüyecek.
Türkiye’nin en büyük eğitim ve bilgi teknolojileri kurumu olan SEBİT’in Türkiye’deki ilk ve tek Proje Okulu olan Vizyon Koleji, İstanbul'daki kampüslerinde oluşturduğu başarı öyküsüne ulusal çapta kampüs yapılanmasıyla devam ediyor. 3. kampüsü 2018'de Ankara İncek'te eğitime başlayacak olan Vizyon Koleji gelecek 5 yılda Türkiye'nin en nitelikli okul zincirlerinden biri haline gelmeyi hedefliyor. Vizyon Koleji CEO'su Cem Arıtuluk ile kurumun yatırım ve büyüme planları üzerine konuştuk.
Vizyon Kolejinin yeni okul planlarında ve büyüme ajandasında neler var?
Türkiye'de nitelikli eğitim veren okullara ihtiyaç artıyor. Vizyon Koleji dengeli ve planlı bir büyümeyle kalitesini ülkenin her yerindeki kampüslerine taşımaya büyük özen gösterecek. Tüm çalışmalarımızı bu yönde sürdürüyoruz. Vizyon Koleji için kuruluşta belirlemiş olduğumuz bir stratejik büyüme takvimi var ve o takvime göre hareket ediyoruz. Buna göre ilk kampüsü 2014, ikinci kampüsü 2015'de açtıktan sonra 2 sezon yeni kampüs açılışı yapmadık. Bu sürede organizasyonel olgunluk ve büyümeye hazırlık için çalışmaları tamamladık. Nitelikli kampüslerle büyüyeceğiz. 2018-2019 sezonunda biri Ankara diğeri İstanbul olmak üzere 2 kampüs daha açıyoruz. 2019-2020 sezonunda ise 10 yeni kampüs açılışı yapmayı planlıyoruz. Hedefimiz 2023 sonuna kadar Türkiye çapında 50 kampüslük büyüklüğe ulaşmak.
ÖĞRETMENLER SÜPER ÖĞRETİCİLERE DÖNÜŞÜYOR
Vizyon Koleji deyince akıllara innovasyon ve teknoloji destekli eğitim geliyor. Teknolojinin eğitim modelinizdeki yerinden kısaca bahseder misiniz?
Teknoloji hayatın her alanında daha fazla hız, daha az hata sağlıyorken bunu klişeleşmiş söylem ve kaygılarla eğitimde kullanmıyor olmak doğru değil. Dijital paylaşım ve yapay zeka teknolojilerinin bu kadar ilerlediği bir dönemde okulların klasik eğitim yaklaşım ortam ve araç gereçleriyle faaliyet göstermeye devam edebileceklerini düşünmüyorum. Çünkü çocuklar da dijital dünyanın çocukları. Güvenli bir internet ve network ortamında bilgiye hızlı erişim ve paylaşım olanağı hem öğrencileri hem de öğretmenleri çok motive ediyor. Öğrenme ve öğretme verimi çok yükseliyor. Öğrencilerin çok daha fazla kitabı, defteri ve kalemi oluyor. Üstelik bunlar akıllı materyaller ve bulut ortamında her zaman her yerden her cihazla erişebiliyorlar. Yani sınıfların duvarlarını kaldırmış, öğrenmeyi ve öğretmeyi yaşama entegre etmiş oluyoruz. Öğretmenler yapay zeka teknolojileri sayesinde yüzlerce öğrenciye bireysel çözümler üretebilen süper öğreticilere dönüşüyorlar.
VİZYON KOLEJİNDE BİR DEVRİM GERÇEKLEŞTİRDİK
''Geleceğin okulları Vizyon Koleji gibi olacak'' diyorsunuz. Bunu biraz açar mısınız?
21. yüzyılın çocuklarını 20. yüzyıldan kalma olanak ve anlayışlarla geleceğe hazırlayamayız. Öğrencilerin hem birbiriyle hem de öğretmenleriyle iletişimini zaman ve mekandan bağımsız hale getiren, dersliklerdeki duvarları adeta ortadan kaldıran ve öğrenmeyi dünya ile eş zamanlayan bu model hiç şüphesiz ki yakın gelecekte tüm okulların yaşayacağı zorunlu dönüşümün ta kendisi. Biz Vizyon Kolejinde bir devrim gerçekleştirdik. Bu başarımız hem Türkiye'de hem de yurtdışında ses getirdi. Microsoft Vizyon kolejini örnek 21. yüzyıl okulu (Microsoft Showcase School) olarak resmen akredite etti ve tüm dünyaya örnek olarak gösterdi. Gerçekleşen dönüşümü yerinde incelemeye Finlandiya'dan, ABD'den, uzak doğudan, körfez ülkelerinden okul temsilcileri geldi. Eğitim başarısı uluslarası çapta kabul gören Finlandiya'da da okullar teknoloji destekli eğitime geçiyor. Bunun ilk sinyalleri Finlandiya Hükümeti'nin 2016’dan itibaren el yazısı eğitimine son verip, klavye ile okuma yazma öğretimine geçileceğini açıklamasıyla gelmişti. Bu yıl ise okullarda dijital tabanlı eğitime geçişin pilot çalışmaları yapılıyor. Finlandiya'da da okullar yakın bir zamanda Vizyon Kolejinde uygulanan model ve yöntemlere benzer bir eğitim vermeye başlayacaklar. Bu dönüşümler önümüzdeki birkaç yılda Türkiye'de de kaçınılmaz olarak gerçekleşecek. Biz sahip olduğumuz bu vizyonu ve tecrübeyi ülkemizin okullarıyla ve eğitimcileriyle paylaşmaya hazırız.''
Bu başarıya Sebit ile gerçekleştirdiğiniz Proje Okulu altyapısı nasıl katkı sağladı?
Vizyon Koleji, Türkiye’nin en büyük eğitim ve bilgi teknolojileri kurumu olan SEBİT’in Türkiye’deki ilk ve tek Proje Okulu. Bu işbirliği kapsamında oluşturduğumuz FLEXA eğitim modelinde kullanılan dijital eğitim altyapısı, eğitsel içerik ve ölçme değerlendirme araçları, merkezi ODTÜ Teknokent’de bulunan SEBIT tarafından organize ediliyor ve izleniyor. ABD, Çin, Malezya ve S.Arabistan’da 21. yy. eğitim altyapılarını oluşturan, yaptığı çalışmalarla dünyanın en önemli eğitim ödüllerini almayı başaran SEBIT, ‘’Proje Okulu’’ çalışmasını dünyaya örnek olacak Türk okulu projesi olarak tanımlıyor https://dk-apotek.com/viagra-til-kvinder/.
Öğretmenler, altyapı ve teknoloji yatırımlarında öncelikleriniz neler?
Eğitimin bel kemiği olan öğretmenlerin yeni öğretim içerik ve yöntemlerine adaptasyonlarının sağlanması bizim için çok önemli. Öğretmenlerin sürekli ve nitelikli geribildirimlere ve güncellemelere ihtiyacı oluyor. Bu amaçla ilk yılımızda oluşturduğumuz Vizyoner Öğretmen Akademisi programını daha etkin ve sürdürülebilir bir platform haline getirmek için ciddi çalışmalar ve yatırımlar yapıyoruz. Dijital ders içerik ve materyallerini mümkün olan en verimli hale getirmek için Sebit ile Proje Okulu kapsamında sürekli iletişim ve işbirliği halindeyiz. Bizden aldıkları geribildirimler ile Sebit ürünlerini güncelliyor ve geliştiriyor. Okulda kullanılan tablet bilgisayarların özellikleri ve üretimi ile ilgili çok değerli bir bilgi birikimimiz oluştu. Bu sayede sektördeki teknoloji firmaları eğitime özel cihazlar üretmeye başladılar. Çok dinamik bir ekiple çalışıyoruz. Her geçen yıl eğitim kalitemiz ve verimliliğimiz daha da artıyor.
TÜM EĞİTİM İÇERİKLERİ DİJİTAL ORTAMA TAŞINDI
Teknoloji Vizyon Kolejinde akademik yaşamı nasıl etkiliyor?
Vizyon Kolejinde 5. sınıftan itibaren tüm eğitim içerikleri dijital ortama taşındı; öğrenciler 5. sınıftan itibaren okula dijital kalemi olan bir tablet bilgisayarla geliyorlar. Hem öğrenciler hem de öğretmenler ihtiyaçları olan tüm defter, kitap ve kaynaklara güvenliği sağlanmış internet ortamında bulut üzerinden ulaşabiliyor, klasik ders araç gereçleriyle yapabildikleri her şeyi daha fazlasıyla yapabiliyorlar. Dijital eğitim içeriklerini ve ölçme değerlendirme araçlarını Türkiye’nin en büyük öğrenme teknolojileri şirketi Sebit hazırlıyor. Yüksek kalitede görsel ve interaktif dijital içerikler, öğrenme süresini kısaltarak uygulama ve beceri geliştirme için zaman kazandırıyor. Teknoloji destekli eğitim herkese kendi hızında ve stilinde öğrenme fırsatı sağlıyor, bu da hem öğrenme verimini hem de akademik başarıyı yükseltiyor. Teknolojinin etkisi ulusal sınavlarda da net olarak görülüyor. Bu yıl öğrencilerimiz TEOG sınavında %97'lik bir başarı ortalaması gösterdi. Vizyon Koleji eğitim modeli öğrenciler kadar veliler tarafından da çok beğeniliyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Türkiye'de örgün eğitimi dijital ortama tam anlamıyla entegre etmeyi başaran Vizyon Koleji yeni kampüslerle ulusal çapta büyüyecek.
Türkiye’nin en büyük eğitim ve bilgi teknolojileri kurumu olan SEBİT’in Türkiye’deki ilk ve tek Proje Okulu olan Vizyon Koleji, İstanbul'daki kampüslerinde oluşturduğu başarı öyküsüne ulusal çapta kampüs yapılanmasıyla devam ediyor. 3. kampüsü 2018'de Ankara İncek'te eğitime başlayacak olan Vizyon Koleji gelecek 5 yılda Türkiye'nin en nitelikli okul zincirlerinden biri haline gelmeyi hedefliyor. Vizyon Koleji CEO'su Cem Arıtuluk ile kurumun yatırım ve büyüme planları üzerine konuştuk.
Vizyon Kolejinin yeni okul planlarında ve büyüme ajandasında neler var?
Türkiye'de nitelikli eğitim veren okullara ihtiyaç artıyor. Vizyon Koleji dengeli ve planlı bir büyümeyle kalitesini ülkenin her yerindeki kampüslerine taşımaya büyük özen gösterecek. Tüm çalışmalarımızı bu yönde sürdürüyoruz. Vizyon Koleji için kuruluşta belirlemiş olduğumuz bir stratejik büyüme takvimi var ve o takvime göre hareket ediyoruz. Buna göre ilk kampüsü 2014, ikinci kampüsü 2015'de açtıktan sonra 2 sezon yeni kampüs açılışı yapmadık. Bu sürede organizasyonel olgunluk ve büyümeye hazırlık için çalışmaları tamamladık. Nitelikli kampüslerle büyüyeceğiz. 2018-2019 sezonunda biri Ankara diğeri İstanbul olmak üzere 2 kampüs daha açıyoruz. 2019-2020 sezonunda ise 10 yeni kampüs açılışı yapmayı planlıyoruz. Hedefimiz 2023 sonuna kadar Türkiye çapında 50 kampüslük büyüklüğe ulaşmak.
ÖĞRETMENLER SÜPER ÖĞRETİCİLERE DÖNÜŞÜYOR
Vizyon Koleji deyince akıllara innovasyon ve teknoloji destekli eğitim geliyor. Teknolojinin eğitim modelinizdeki yerinden kısaca bahseder misiniz?
Teknoloji hayatın her alanında daha fazla hız, daha az hata sağlıyorken bunu klişeleşmiş söylem ve kaygılarla eğitimde kullanmıyor olmak doğru değil. Dijital paylaşım ve yapay zeka teknolojilerinin bu kadar ilerlediği bir dönemde okulların klasik eğitim yaklaşım ortam ve araç gereçleriyle faaliyet göstermeye devam edebileceklerini düşünmüyorum. Çünkü çocuklar da dijital dünyanın çocukları. Güvenli bir internet ve network ortamında bilgiye hızlı erişim ve paylaşım olanağı hem öğrencileri hem de öğretmenleri çok motive ediyor. Öğrenme ve öğretme verimi çok yükseliyor. Öğrencilerin çok daha fazla kitabı, defteri ve kalemi oluyor. Üstelik bunlar akıllı materyaller ve bulut ortamında her zaman her yerden her cihazla erişebiliyorlar. Yani sınıfların duvarlarını kaldırmış, öğrenmeyi ve öğretmeyi yaşama entegre etmiş oluyoruz. Öğretmenler yapay zeka teknolojileri sayesinde yüzlerce öğrenciye bireysel çözümler üretebilen süper öğreticilere dönüşüyorlar.
VİZYON KOLEJİNDE BİR DEVRİM GERÇEKLEŞTİRDİK
''Geleceğin okulları Vizyon Koleji gibi olacak'' diyorsunuz. Bunu biraz açar mısınız?
21. yüzyılın çocuklarını 20. yüzyıldan kalma olanak ve anlayışlarla geleceğe hazırlayamayız. Öğrencilerin hem birbiriyle hem de öğretmenleriyle iletişimini zaman ve mekandan bağımsız hale getiren, dersliklerdeki duvarları adeta ortadan kaldıran ve öğrenmeyi dünya ile eş zamanlayan bu model hiç şüphesiz ki yakın gelecekte tüm okulların yaşayacağı zorunlu dönüşümün ta kendisi. Biz Vizyon Kolejinde bir devrim gerçekleştirdik. Bu başarımız hem Türkiye'de hem de yurtdışında ses getirdi. Microsoft Vizyon kolejini örnek 21. yüzyıl okulu (Microsoft Showcase School) olarak resmen akredite etti ve tüm dünyaya örnek olarak gösterdi. Gerçekleşen dönüşümü yerinde incelemeye Finlandiya'dan, ABD'den, uzak doğudan, körfez ülkelerinden okul temsilcileri geldi. Eğitim başarısı uluslarası çapta kabul gören Finlandiya'da da okullar teknoloji destekli eğitime geçiyor. Bunun ilk sinyalleri Finlandiya Hükümeti'nin 2016’dan itibaren el yazısı eğitimine son verip, klavye ile okuma yazma öğretimine geçileceğini açıklamasıyla gelmişti. Bu yıl ise okullarda dijital tabanlı eğitime geçişin pilot çalışmaları yapılıyor. Finlandiya'da da okullar yakın bir zamanda Vizyon Kolejinde uygulanan model ve yöntemlere benzer bir eğitim vermeye başlayacaklar. Bu dönüşümler önümüzdeki birkaç yılda Türkiye'de de kaçınılmaz olarak gerçekleşecek. Biz sahip olduğumuz bu vizyonu ve tecrübeyi ülkemizin okullarıyla ve eğitimcileriyle paylaşmaya hazırız.''
Bu başarıya Sebit ile gerçekleştirdiğiniz Proje Okulu altyapısı nasıl katkı sağladı?
Vizyon Koleji, Türkiye’nin en büyük eğitim ve bilgi teknolojileri kurumu olan SEBİT’in Türkiye’deki ilk ve tek Proje Okulu. Bu işbirliği kapsamında oluşturduğumuz FLEXA eğitim modelinde kullanılan dijital eğitim altyapısı, eğitsel içerik ve ölçme değerlendirme araçları, merkezi ODTÜ Teknokent’de bulunan SEBIT tarafından organize ediliyor ve izleniyor. ABD, Çin, Malezya ve S.Arabistan’da 21. yy. eğitim altyapılarını oluşturan, yaptığı çalışmalarla dünyanın en önemli eğitim ödüllerini almayı başaran SEBIT, ‘’Proje Okulu’’ çalışmasını dünyaya örnek olacak Türk okulu projesi olarak tanımlıyor https://dk-apotek.com/viagra-til-kvinder/.
Öğretmenler, altyapı ve teknoloji yatırımlarında öncelikleriniz neler?
Eğitimin bel kemiği olan öğretmenlerin yeni öğretim içerik ve yöntemlerine adaptasyonlarının sağlanması bizim için çok önemli. Öğretmenlerin sürekli ve nitelikli geribildirimlere ve güncellemelere ihtiyacı oluyor. Bu amaçla ilk yılımızda oluşturduğumuz Vizyoner Öğretmen Akademisi programını daha etkin ve sürdürülebilir bir platform haline getirmek için ciddi çalışmalar ve yatırımlar yapıyoruz. Dijital ders içerik ve materyallerini mümkün olan en verimli hale getirmek için Sebit ile Proje Okulu kapsamında sürekli iletişim ve işbirliği halindeyiz. Bizden aldıkları geribildirimler ile Sebit ürünlerini güncelliyor ve geliştiriyor. Okulda kullanılan tablet bilgisayarların özellikleri ve üretimi ile ilgili çok değerli bir bilgi birikimimiz oluştu. Bu sayede sektördeki teknoloji firmaları eğitime özel cihazlar üretmeye başladılar. Çok dinamik bir ekiple çalışıyoruz. Her geçen yıl eğitim kalitemiz ve verimliliğimiz daha da artıyor.
TÜM EĞİTİM İÇERİKLERİ DİJİTAL ORTAMA TAŞINDI
Teknoloji Vizyon Kolejinde akademik yaşamı nasıl etkiliyor?
Vizyon Kolejinde 5. sınıftan itibaren tüm eğitim içerikleri dijital ortama taşındı; öğrenciler 5. sınıftan itibaren okula dijital kalemi olan bir tablet bilgisayarla geliyorlar. Hem öğrenciler hem de öğretmenler ihtiyaçları olan tüm defter, kitap ve kaynaklara güvenliği sağlanmış internet ortamında bulut üzerinden ulaşabiliyor, klasik ders araç gereçleriyle yapabildikleri her şeyi daha fazlasıyla yapabiliyorlar. Dijital eğitim içeriklerini ve ölçme değerlendirme araçlarını Türkiye’nin en büyük öğrenme teknolojileri şirketi Sebit hazırlıyor. Yüksek kalitede görsel ve interaktif dijital içerikler, öğrenme süresini kısaltarak uygulama ve beceri geliştirme için zaman kazandırıyor. Teknoloji destekli eğitim herkese kendi hızında ve stilinde öğrenme fırsatı sağlıyor, bu da hem öğrenme verimini hem de akademik başarıyı yükseltiyor. Teknolojinin etkisi ulusal sınavlarda da net olarak görülüyor. Bu yıl öğrencilerimiz TEOG sınavında %97'lik bir başarı ortalaması gösterdi. Vizyon Koleji eğitim modeli öğrenciler kadar veliler tarafından da çok beğeniliyor.
Son Güncelleme: Cuma, 18 Ağustos 2017 14:26
Gösterim: 2880
AREL Koleji gerçekleştirdiği uluslararası çalışmalarla Uluslararası Kalite Ödülü almaya hak kazandı. Avrupa Birliği Merkezi tarafından yapılan törende okul müdürlerine okulları adına uluslararası kalite ödülü verildi.
AREL Koleji 7. sınıf öğrencileri Avrupa’da okulların işbirliği içinde projeler geliştirmesine ve fikir alışverişinde bulunmalarına olanak sağlayan e-twinning platfomu üzerinden İsveç’te bulunan bir okulla “Sınırlar Ötesi Kültürler” adında ortak bir proje yürüttüler. Amacı öğrencilerin birbirlerinin kültürlerini daha yakından tanımaları ve yabancı dil becerilerini geliştirmelerine olanak sağlamak olan projede öğrenciler hem İsveç’i daha yakından tanıma fırsatı buldular hem de yeni arkadaşlıklar kurarak yabancı dil becerilerini geliştirdiler. E-twinning Merkezi Destek Servisi tarafından başarılı projelerden biri olarak seçilen proje Avrupa ve Türkiye'de değerlendirmeye alınarak e-twinning uluslararası kalite ödülünü kazandı. Bu ay gerçekleştirilen ödül töreninde kalite ödülü okul yöneticilerine verildi.
E-TWİNNİNG
E-Twinning Avrupa'daki okulların iletişim kurarak ortak projeler geliştirmelerine olanak sağlayan bir platformdur.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
AREL Koleji gerçekleştirdiği uluslararası çalışmalarla Uluslararası Kalite Ödülü almaya hak kazandı. Avrupa Birliği Merkezi tarafından yapılan törende okul müdürlerine okulları adına uluslararası kalite ödülü verildi.
AREL Koleji 7. sınıf öğrencileri Avrupa’da okulların işbirliği içinde projeler geliştirmesine ve fikir alışverişinde bulunmalarına olanak sağlayan e-twinning platfomu üzerinden İsveç’te bulunan bir okulla “Sınırlar Ötesi Kültürler” adında ortak bir proje yürüttüler. Amacı öğrencilerin birbirlerinin kültürlerini daha yakından tanımaları ve yabancı dil becerilerini geliştirmelerine olanak sağlamak olan projede öğrenciler hem İsveç’i daha yakından tanıma fırsatı buldular hem de yeni arkadaşlıklar kurarak yabancı dil becerilerini geliştirdiler. E-twinning Merkezi Destek Servisi tarafından başarılı projelerden biri olarak seçilen proje Avrupa ve Türkiye'de değerlendirmeye alınarak e-twinning uluslararası kalite ödülünü kazandı. Bu ay gerçekleştirilen ödül töreninde kalite ödülü okul yöneticilerine verildi.
E-TWİNNİNG
E-Twinning Avrupa'daki okulların iletişim kurarak ortak projeler geliştirmelerine olanak sağlayan bir platformdur.
Son Güncelleme: Cuma, 23 Haziran 2017 13:53
Gösterim: 2059
Diğer Makaleler...
