Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), liseden mezun olamayan son sınıf öğrencilerine tek dersten sınava girebilme hakkı getirdi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer tarafından yayımlanan genelgede, ortaöğretim kurumlarının 2011-2012 eğitim öğretim yılı durumu başarılarıyla ilgili yönetmelik hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucunda az sayıda da olsa son sınıf öğrencilerinin tek dersten başarısızlıkları nedeniyle mezun olamadıklarının tespit edildiği bildirildi.

Genelgeye göre, bu nedenle yönetmelik hükümleri gereğince Eylül ayında gerçekleştirilen sorumluluk sınavları ile ilgili genelge doğrultusunda yapılan sınavlardan sonra, tek dersten başarısızlığı nedeniyle ortaöğretim kurumlarından mezun olamayan son sınıf öğrencileri, başarısız dersinin hangi sınıfa ait olduğuna bakılmaksızın valiliklerce belirlenecek tarihlerde sınava alınacak.

> MEB’den lise sonlara tek ders sınav hakkı

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), liseden mezun olamayan son sınıf öğrencilerine tek dersten sınava girebilme hakkı getirdi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer tarafından yayımlanan genelgede, ortaöğretim kurumlarının 2011-2012 eğitim öğretim yılı durumu başarılarıyla ilgili yönetmelik hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucunda az sayıda da olsa son sınıf öğrencilerinin tek dersten başarısızlıkları nedeniyle mezun olamadıklarının tespit edildiği bildirildi.

Genelgeye göre, bu nedenle yönetmelik hükümleri gereğince Eylül ayında gerçekleştirilen sorumluluk sınavları ile ilgili genelge doğrultusunda yapılan sınavlardan sonra, tek dersten başarısızlığı nedeniyle ortaöğretim kurumlarından mezun olamayan son sınıf öğrencileri, başarısız dersinin hangi sınıfa ait olduğuna bakılmaksızın valiliklerce belirlenecek tarihlerde sınava alınacak.

Son Güncelleme: Çarşamba, 12 Eylül 2012 15:48

Gösterim: 3182

MEB, liselerde bu yıldan itibaren seçmeli olarak okutulacak Hz. Muhammed'in Hayatı ile Kur'an-ı Kerim derslerinin müfredatını yayımladı

Kur'an-ı Kerim müfredatı yayımlandıMilli Eğitim Bakanlığı (MEB), bu eğitim öğretim yılında uygulanacak 4+4+4 yeni eğitim sistemi kapsamında liselerde seçmeli olarak okutulacak Hz. Muhammed'in Hayatı ile Kur'an-ı Kerim derslerinin müfredatını hazırladı.

Kur'an-ı Kerim Dersi ile Hz. Muhammed'in Hayatı Dersi, haftalık ders çizelgesinde yapılan değişiklikle lise 9., 10., 11. ve 12. sınıflarda toplam 72'şer saat seçmeli ders olarak işlenecek.

Hz. Muhammed'in Hayatı dersi kapsamında her sınıfta Hz. Muhammed'in Hayat Hikayesini Hatırlayalım ünitesi anlatılacak.

Hz. Muhammed'in Hayatı dersinde ''Birlikte Yaşama Kültürü'' ünitesi işlenirken öğrencilerin Hz. Muhammed'in farklı dinlere inananların hak ve özgürlüklerine saygılı davrandığını kavraması, farklı dinlere inananlarla doğru, dürüst ve seviyeli ilişkiler ortaya koyması kazanımı elde etmesi sağlanacak. Derste Hz. Muhammed'in birlikte yaşama kültürü geliştirmeye çalışmasına ilişkin ve farklı kültürlerin etkileriyle ortaya koyduğu davranışlarından örnekler verilecek, kültürler arası etkileşimle oluşturduğu sinerji aktarılacak

Savaş ve barış konusunda Hz. Muhammed'in din adamlarına, mabetlere dokunmama; kadınları, yaşlıları öldürmeme; savaş esirlerine iyi muamele etme gibi konulardaki söz ve davranışlarına yer verilecek

Lise 10., 11. ve 12. sınıflarda öğrenim gören ve Kur'an-ı Kerim okumayı bilmeyen bir öğrenciye kendi sınıfında öncelikle 9. sınıf öğretim programında yer alan ''Kur'an-ı Kerim'i Okumaya Giriş'' ünitesi uygulanacak. Öğrenci Kur'an-ı Kerim okumayı öğrendikten sonra kendi sınıfına ait öğretim programına devam edecek.

> Kur'an-ı Kerim müfredatı yayımlandı İşte detaylar

MEB, liselerde bu yıldan itibaren seçmeli olarak okutulacak Hz. Muhammed'in Hayatı ile Kur'an-ı Kerim derslerinin müfredatını yayımladı

Kur'an-ı Kerim müfredatı yayımlandıMilli Eğitim Bakanlığı (MEB), bu eğitim öğretim yılında uygulanacak 4+4+4 yeni eğitim sistemi kapsamında liselerde seçmeli olarak okutulacak Hz. Muhammed'in Hayatı ile Kur'an-ı Kerim derslerinin müfredatını hazırladı.

Kur'an-ı Kerim Dersi ile Hz. Muhammed'in Hayatı Dersi, haftalık ders çizelgesinde yapılan değişiklikle lise 9., 10., 11. ve 12. sınıflarda toplam 72'şer saat seçmeli ders olarak işlenecek.

Hz. Muhammed'in Hayatı dersi kapsamında her sınıfta Hz. Muhammed'in Hayat Hikayesini Hatırlayalım ünitesi anlatılacak.

Hz. Muhammed'in Hayatı dersinde ''Birlikte Yaşama Kültürü'' ünitesi işlenirken öğrencilerin Hz. Muhammed'in farklı dinlere inananların hak ve özgürlüklerine saygılı davrandığını kavraması, farklı dinlere inananlarla doğru, dürüst ve seviyeli ilişkiler ortaya koyması kazanımı elde etmesi sağlanacak. Derste Hz. Muhammed'in birlikte yaşama kültürü geliştirmeye çalışmasına ilişkin ve farklı kültürlerin etkileriyle ortaya koyduğu davranışlarından örnekler verilecek, kültürler arası etkileşimle oluşturduğu sinerji aktarılacak

Savaş ve barış konusunda Hz. Muhammed'in din adamlarına, mabetlere dokunmama; kadınları, yaşlıları öldürmeme; savaş esirlerine iyi muamele etme gibi konulardaki söz ve davranışlarına yer verilecek

Lise 10., 11. ve 12. sınıflarda öğrenim gören ve Kur'an-ı Kerim okumayı bilmeyen bir öğrenciye kendi sınıfında öncelikle 9. sınıf öğretim programında yer alan ''Kur'an-ı Kerim'i Okumaya Giriş'' ünitesi uygulanacak. Öğrenci Kur'an-ı Kerim okumayı öğrendikten sonra kendi sınıfına ait öğretim programına devam edecek.

Son Güncelleme: Salı, 04 Eylül 2012 15:02

Gösterim: 2550

Milliyet’in haberine göre, son yıllarda askeri okullara yapılan başvurularda dikkat çekici bir düşüş var. Kara Kuvvetleri’ne bağlı liselere 2011’de 45 bin 367 başvuru yapıldı. 2007’de bu rakam 66 bin 487’ydi.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın verdiği bilgilere göre, 2007’ye oranla askeri liselere yapılan başvuru sayısında yüzde 30’a yakın bir azalma yaşandı. Yılmaz, CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş’in soru önergesi üzerine, askeri lise, harp okulları ile astsubay meslek yüksekokullarına son yıllarda yapılan başvurulara ilişkin verileri açıkladı. Yılmaz’ın açıkladığı verilere göre özellikle 2007’den itibaren askeri okullara yönelik büyük bir ilgi azalması yaşandı.

Yıldan yıla azaldı

Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı askeri liselere yapılan başvurular 2007’de 66 bin 487 iken, yıllar içinde azalarak 2011’de yüzde 31’e varan bir düşüş ile 45 bin 367’ye düştü. 2007’de 895 mezun veren Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı askeri liselerde mezun sayısı 2011’de yüzde 65 oranında bir azalmayla 305’e kadar düştü. Kara Harp Okulu’na ise 2010’da 26 bin 43 başvuru yapılırken, yüzde 30 oranında bir azalmayla 2011’deki başvuru sayısı 18 bin 247’ye düştü. 2007’de 761 mezun veren Kara Harp Okulu’nun 2011 mezun sayısı 546’ya düştü.

‘Deniz ve Hava’da artış

Deniz Lisesi’ne 2007’ye oranla 2011’de yüzde 30’a yakın bir azalma yaşanırken, verilen mezun sayısı da yüzde 55 oranında azalarak 76’ya kadar düştü. Buna karşın Deniz Harp Okulu’na yapılan başvuru sayısında artış yaşandı ancak verilen mezun sayısında yüzde 35’e yakın bir azalma yaşandı. Deniz Harp Okulu, 2011 yılında sadece 130 teğmen mezun verebildi.

Hava Lisesi’ne yapılan başvurularda da 2007 yılına oranla yüzde 29 oranında bir azalma yaşandı, yine verilen mezun sayısı da yüzde 39 oranında azalarak 125’e düştü. Ancak Hava Harp Okulu’na yapılan başvurularda ve verilen mezun sayılarında bir artış yaşandığı görüldü. Jandarma Astsubay Meslek Yüksek Okulu’na ise yapılan başvurular son 1 yılda rekor bir azalış ile yüzde 46 oranında azaldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

(milliyet)

> Askeri okullara ilgi giderek azalıyor

Milliyet’in haberine göre, son yıllarda askeri okullara yapılan başvurularda dikkat çekici bir düşüş var. Kara Kuvvetleri’ne bağlı liselere 2011’de 45 bin 367 başvuru yapıldı. 2007’de bu rakam 66 bin 487’ydi.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın verdiği bilgilere göre, 2007’ye oranla askeri liselere yapılan başvuru sayısında yüzde 30’a yakın bir azalma yaşandı. Yılmaz, CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş’in soru önergesi üzerine, askeri lise, harp okulları ile astsubay meslek yüksekokullarına son yıllarda yapılan başvurulara ilişkin verileri açıkladı. Yılmaz’ın açıkladığı verilere göre özellikle 2007’den itibaren askeri okullara yönelik büyük bir ilgi azalması yaşandı.

Yıldan yıla azaldı

Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı askeri liselere yapılan başvurular 2007’de 66 bin 487 iken, yıllar içinde azalarak 2011’de yüzde 31’e varan bir düşüş ile 45 bin 367’ye düştü. 2007’de 895 mezun veren Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı askeri liselerde mezun sayısı 2011’de yüzde 65 oranında bir azalmayla 305’e kadar düştü. Kara Harp Okulu’na ise 2010’da 26 bin 43 başvuru yapılırken, yüzde 30 oranında bir azalmayla 2011’deki başvuru sayısı 18 bin 247’ye düştü. 2007’de 761 mezun veren Kara Harp Okulu’nun 2011 mezun sayısı 546’ya düştü.

‘Deniz ve Hava’da artış

Deniz Lisesi’ne 2007’ye oranla 2011’de yüzde 30’a yakın bir azalma yaşanırken, verilen mezun sayısı da yüzde 55 oranında azalarak 76’ya kadar düştü. Buna karşın Deniz Harp Okulu’na yapılan başvuru sayısında artış yaşandı ancak verilen mezun sayısında yüzde 35’e yakın bir azalma yaşandı. Deniz Harp Okulu, 2011 yılında sadece 130 teğmen mezun verebildi.

Hava Lisesi’ne yapılan başvurularda da 2007 yılına oranla yüzde 29 oranında bir azalma yaşandı, yine verilen mezun sayısı da yüzde 39 oranında azalarak 125’e düştü. Ancak Hava Harp Okulu’na yapılan başvurularda ve verilen mezun sayılarında bir artış yaşandığı görüldü. Jandarma Astsubay Meslek Yüksek Okulu’na ise yapılan başvurular son 1 yılda rekor bir azalış ile yüzde 46 oranında azaldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

(milliyet)

Son Güncelleme: Çarşamba, 15 Ağustos 2012 10:51

Gösterim: 4195

2011-2012 eğitim ve öğretim yılında toplam 3 bin 320 ortaöğretim okulundaki 60 bin 225 derslikte 1 milyon 852 bin 111 öğrenci öğrenim gördü.

AA muhabirinin Milli Eğitim Bakanlığı 2011 yılı faaliyet raporundan derlediği bilgilere göre, 2011-2012 yılında 106 Anadolu lisesi, 26 fen lisesi, 5 sosyal bilimler lisesi, 2 güzel sanatlar ve spor lisesi olmak üzere toplam 139 okul açıldı.

Genel liselerden 6'sı öğrenci azlığı nedeniyle kapatılırken, 13 genel lise, 25 Anadolu lisesi, 2 fen lisesi, 2 sosyal bilimler lisesi, 5 güzel sanatlar ve spor lisesinin adı değiştirilerek MEBBİS modülüne işlendi.

2011-2012 eğitim ve öğretim yılında bin 301'i genel, bin 459'u Anadolu, 297'si Anadolu öğretmen, 141'i fen, 32'si sosyal bilimler, 90'ı güzel sanatlar ve spor lisesi olmak üzere toplam 3 bin 320 okuldaki 60 bin 225 derslikte 1 milyon 852 bin 111 öğrenci öğrenim gördü.

Genel liselerde 23 bin 18 derslikte 955 bin 343 öğrenciye eğitim verilirken, bir dersliğe 42 öğrenci düştü.

2011-2012 eğitim ve öğretim yılı istatistiki bilgileri şöyle:

Kurum Türü

Okul SayısıÖğretmen SayısıDerslik SayısıYeni Kayıt Erkek ÖğrenciYeni Kayıt Kız ÖğrenciYeni Kayıt Öğrenci ToplamıMevcut Erkek ÖğrenciMevcut Kız ÖğrenciMevcut Öğrenci Toplamı

Genel Lise

1.30135.33223.018137.843116.005253.848495.496459.847955.343Oran (%)

39,1938,9038,2256,5648,5552,6053,7949,4051,58

Anadolu Lisesi

1.45945.33129.42084.34797.436181.783355.198394.850750.048Oran (%)

43,9549,9148,8534,6140,7837,6738,5642,4240,50

Fen Lisesi

1412.0761.8905.5725.84111.41318.01416.02134.035Oran (%)

4,252,293,142,292,442,361,961,721,84

Anadolu Öğretmen Lisesi

2975.8664.44411.93115.56127.49239.31247.32586.637Oran (%)

8,956,467,384,906,515,704,275,084,68

Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi

901.7849502.9222.8955.8179.6479.28818.935Oran (%)

2,711,961,581,201,211,211,051,001,02

Sosyal Bilimler Lisesi

324365031.0781.1992.2773.5623.5517.113Oran (%)

0,960,480,840,440,500,470,390,380,38

Genel Toplam

3.32090.28560.225243.693238.937482.630921.229930.8821.852.111Oran (%)

50,4949,5149,7450,26

(sabah)

> Ortaöğretim okullarında kaç öğrenci ders gördü?

2011-2012 eğitim ve öğretim yılında toplam 3 bin 320 ortaöğretim okulundaki 60 bin 225 derslikte 1 milyon 852 bin 111 öğrenci öğrenim gördü.

AA muhabirinin Milli Eğitim Bakanlığı 2011 yılı faaliyet raporundan derlediği bilgilere göre, 2011-2012 yılında 106 Anadolu lisesi, 26 fen lisesi, 5 sosyal bilimler lisesi, 2 güzel sanatlar ve spor lisesi olmak üzere toplam 139 okul açıldı.

Genel liselerden 6'sı öğrenci azlığı nedeniyle kapatılırken, 13 genel lise, 25 Anadolu lisesi, 2 fen lisesi, 2 sosyal bilimler lisesi, 5 güzel sanatlar ve spor lisesinin adı değiştirilerek MEBBİS modülüne işlendi.

2011-2012 eğitim ve öğretim yılında bin 301'i genel, bin 459'u Anadolu, 297'si Anadolu öğretmen, 141'i fen, 32'si sosyal bilimler, 90'ı güzel sanatlar ve spor lisesi olmak üzere toplam 3 bin 320 okuldaki 60 bin 225 derslikte 1 milyon 852 bin 111 öğrenci öğrenim gördü.

Genel liselerde 23 bin 18 derslikte 955 bin 343 öğrenciye eğitim verilirken, bir dersliğe 42 öğrenci düştü.

2011-2012 eğitim ve öğretim yılı istatistiki bilgileri şöyle:

Kurum Türü

Okul SayısıÖğretmen SayısıDerslik SayısıYeni Kayıt Erkek ÖğrenciYeni Kayıt Kız ÖğrenciYeni Kayıt Öğrenci ToplamıMevcut Erkek ÖğrenciMevcut Kız ÖğrenciMevcut Öğrenci Toplamı

Genel Lise

1.30135.33223.018137.843116.005253.848495.496459.847955.343Oran (%)

39,1938,9038,2256,5648,5552,6053,7949,4051,58

Anadolu Lisesi

1.45945.33129.42084.34797.436181.783355.198394.850750.048Oran (%)

43,9549,9148,8534,6140,7837,6738,5642,4240,50

Fen Lisesi

1412.0761.8905.5725.84111.41318.01416.02134.035Oran (%)

4,252,293,142,292,442,361,961,721,84

Anadolu Öğretmen Lisesi

2975.8664.44411.93115.56127.49239.31247.32586.637Oran (%)

8,956,467,384,906,515,704,275,084,68

Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi

901.7849502.9222.8955.8179.6479.28818.935Oran (%)

2,711,961,581,201,211,211,051,001,02

Sosyal Bilimler Lisesi

324365031.0781.1992.2773.5623.5517.113Oran (%)

0,960,480,840,440,500,470,390,380,38

Genel Toplam

3.32090.28560.225243.693238.937482.630921.229930.8821.852.111Oran (%)

50,4949,5149,7450,26

(sabah)

Son Güncelleme: Cuma, 17 Ağustos 2012 11:33

Gösterim: 3917

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) mevcut ortaöğretim programlarını değerlendirmek üzere yaptığı araştırma sonucunda, öğrenciler alan ders saatlerinin, özellikle geometri ders saatlerinin, öğretmenler ise tüm ders saatlerinin artırılmasını önerdi.

Liselerde ders saatleri artacak mı?MEB, Ortaöğretim Projesi kapsamında geliştirilerek uygulamaya konulan genel ortaöğretim ders programlarının değerlendirilmesine yönelik bir araştırma gerçekleştirdi.

Araştırma için ders programları hakkında öğretmenlerin, öğrencilerin, velilerin ve yöneticilerin düşüncelerine yönelik anket çalışması uygulandı. Anket, 268 genel ortaöğretim kurumlarında yapılırken, 2 bin 895 öğretmene, 2 bin 212 öğrenciye ve 2 bin 161 veliye sorular yöneltildi.

Araştırma sonuçlarına göre, öğretmenlerin çoğu “genel ortaöğretim programlarını eğitimin genel amaçlarıyla tutarlı” bulurken, çok az sayıdaki öğretmen, “program belli bir felsefi görüşü temele almaktadır” görüşüne katıldığını belirtti.

Ders programlarında yer alan kazanımların ölçülebilir nitelikte olduğunu ifade eden öğretmenler, içeriğin bilgi yoğunluğu bakımından kapsamlı olduğunu ifade etti. Öğretmenlerin bir kısmı ise içeriklerin öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarına uygun olduğunu belirtti.

Programların çeşitlilik gösterdiğini ifade eden öğretmenlerin oranı yüzde 84,8 olarak belirlenirken, öğretmenlerin yaklaşık yarısı programın bireysel farklılıkları dikkate aldığını kaydetti.

En çok “yazılı” sınav yapılıyor

Öğretmenlerin büyük çoğunluğu yazılı sınavları ve sözlü sınavları “ara sıra” veya “her zaman” kullandıklarını ifade ederken, yazılı sınavları matematik-geometri, fizik ve tarih dersi öğretmenlerinin daha sık kullandığı, İngilizce öğretmenlerinin ise daha az kullandığı belirlendi.

Sözlü sınavlar en fazla coğrafya, en az fizik öğretmenleri tarafından kullanılıyor.

Öte yandan ankete katılan öğretmenlerin büyük çoğunluğu “çoktan seçmeli testleri”, “doğru-yanlış testleri”, “kısa cevaplı testleri” ve “eşleştirme testlerini” ara sıra veya her zaman kullandıklarını belirtti. Çoktan seçmeli testleri en sık biyoloji ve coğrafya öğretmenleri uyguluyor.

Ölçme ve değerlendirme yöntemlerinden “projeleri”, “performans görevleri” ve “portfolyo” ölçme ve değerlendirme yöntemlerini kullanan öğretmenlerin oranın da yüksek olduğu belirlendi. Liselerde ders saatlerinin artırılması isteniyor

Araştırma, öğretmenlerin en çok “yazılı sınavı” ölçme ve değerlendirme aracı olarak kullandığını ortaya çıkardı.

Mevcut ortaöğretim programıyla öğrencilerin öğrenmeye yönelik tutumlarındaki değişikliği de değerlendiren öğretmenlerin çoğu, öğrencilerin öğrenmeye yönelik tutumlarının olumlu yönde geliştiğini ifade ederken, programların öğrencilerin ders geçme kaygısında artma eğilimi gösterdiği görüşünü de belirtenler oldu.

Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 59,8'i programın anlaşılırlığı konusunda memnuniyet duyduklarını ifade etti. Öğretmenler, en çok programın “bilgi ve iletişim teknolojilerinin” kullanılmasına imkan sağlamasından memnun olduklarını belirtirken, en az ise “ünitelere ayrılan zamandan” memnun olduklarını kaydetti. 

Performans görevi en çok fen liselerinde

Genel ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören öğrenciler ise programları gelişim düzeylerine uygun bulduklarını ifade etti. Öğrencilerin derslerde kullanılan öğretim yöntem, tekniklerine ilişkin görüşleri incelendiğinde, öğrencilerin derslerde en sık “anlatma” ile “soru-cevap” yönteminin, en az ise “drama ve rol oynama”, “küme çalışması” ve “bilgisayar destekli öğretim” yöntemlerinin kullanıldığını belirttiği ortaya çıktı.

Öğrencilerin çoğu “performans görevi”nin derslerde ara sıra kullanıldığını belirtirken, fen lisesi öğrencileri bu yöntemin en çok kullanıldığını, genel lise öğrencileri en az kullanıldığını ifade etti.

Mevcut programla öğrenciler kendilerinde görece en olumlu yönde değişim gösteren becerinin “problem çözme becerisiyle”, “araştırma becerisi” olduğu yönünde görüş bildirdi. Öğrenciler, en az olumlu değişim gösteren becerinin “grupla çalışma beceresi” olduğuna ilişkin değerlendirmede bulundu.

Öğrenciler program sayesinde derse karşı ilgilerinin arttığını ifade ederken, ders geçme kaygısında da olumlu yönde değişim olduğunu belirtti.

Başarıyı ölçmede kullanılan klasik yöntemlerin kullanımında en çok genel liseye giden öğrenciler memnunken, en az fen lisesi öğrencileri memnun olduklarını kaydetti.

Derslerde bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımında en çok fen lisesi öğrencileri memnun olduklarını, en az memnun ise genel lise öğrencilerinin olduğu belirlendi.

Araştırma öğrencilerin mevcut programdan en çok “öğretmen ve öğrenci iletişimi” açısından memnun olduğunu; en az ise “etkinliklerin-faaliyetlerin uygulanabilirliğinden” memnun olduğunu ortaya çıkardı.

Programlara ilişkin en yüksek memnuniyetin güzel sanatlar lisesi öğrencilerinin, en az ise fen lisesi ile sosyal bilimler lisesi öğrencilerinin olduğu belirtildi.

“Temel hayat becerilerini kazandırıyor”

Velilere de sorular yöneltilen araştırmada, veliler “ortaöğretimde alınan eğitimin öğrencilere temel hayat becerilerini kazandırdığı” görüşünü dile getirdi. Veliler, alınan eğitimin veliyi öğrenme sürecine dahil etmediğini bildirdi.

Velilerin çocuklarını duyuşsal özelliklerinde, becerilerindeki değişimi belirlemeye yönelik ifadelere de yer verilen araştırmada, şunlar kaydedildi:

“Velilerin görüşlerine göre, okulda alınan eğitim çocuğun özelliklerinde, becerilerinde genel olarak olumlu değişmelere yol açmıştır. Çocukların tahmin becerilerinde ve sorumluluk bilincinde diğer konulara göre daha olumlu gelişme sağlandığı görülmüştür. Olumlu olmakla birlikte görece daha az gelişme gösterilen özellikler öğrendiklerini günlük hayatta kullanma becerileri ve planlı ders çalışma alışkanlığıdır.”

“Müfredat çok yoğun”

Mevcut ortaöğretim programının güçlü yönlerini değerlendiren öğretmenler, “programın bireysel farklılığı gözettiğini, araştırmaya yönlendirdiğini, kazanım sayısının az olduğunu, öğrenciyi keşfe yönlendirdiğini” ifade etti.

Zayıf yönlerini de değerlendiren öğretmenler programın “etkinliklerin amaca hizmet etmediğini, öğrencilerin yeteneklerini ortaya çıkarmaya müsait olmadığını”, “mevcut sınav sisteminin öğrenciler ve öğretmenleri ezberci olmaya zorladığı, çok ev ödevinin öğrencileri yorduğu, kitaplarda sürekli tekrar görüldüğü, dersler erken bittiği için öğrencilere fazla boş vakit kaldığı, ders kitaplarının günceli takip etmediği, müfredatın çok yoğun olduğu, öğrencilere üniversite düzeyinde bilgi yüklemesi yapıldığı, kitapları yazan kadronun donanımlarının yetersiz olduğu” şeklinde görüşler dile getirdiler.

Programda yer alan bazı kazanımların” gereksiz, öğrencinin hiçbir alanda işine yaramayacağı” düşüncesini belirten öğretmenler, programın genellikle “ÖSS doğrultusunda akademik bilgilerle yüklü, çok fazla ezber bilginin yer aldığı, sayısal bölüm öğrencisini dersten soğuttuğu” fikrini savundu.

Derslere ilişkin değerlendirmede bulunan öğrenciler, coğrafya öğretim programının konu içeriğinin öğrencilerin ihtiyaçlarını karşıladığını, ders kitaplarında bilgisayarla matematik öğrenmeyle ilgili bölümlerin olabileceğini, geometri ders saatlerinin artırılması gerektiğini, matematik dersinin içeriğinin ağır olduğunu belirtti.

Öğretim programlarının sade ve öz bilgiler içermesi gerektiği savunan öğretmenler, ders saatlerinin artırılması gerektiğini de belirtti.

Öğrencilerin de önerilerde bulunduğu araştırmada, alan derslerinin saatlerinin artırılabileceği önerildi. Ödev yerine ders içi etkinlik talebinde de bulunan öğrenciler, ödevlerin zorunluluk olarak gösterilmemesi gerektiğini ifade etti.

Bir kısım öğrenci de tarih dersi konularının YGS konularından olması gerektiğini belirterek, seçmeli fen derslerinin artırılması gerektiğini kaydetti.

(hürriyet)

> Liselerde ders saatleri artacak mı?

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) mevcut ortaöğretim programlarını değerlendirmek üzere yaptığı araştırma sonucunda, öğrenciler alan ders saatlerinin, özellikle geometri ders saatlerinin, öğretmenler ise tüm ders saatlerinin artırılmasını önerdi.

Liselerde ders saatleri artacak mı?MEB, Ortaöğretim Projesi kapsamında geliştirilerek uygulamaya konulan genel ortaöğretim ders programlarının değerlendirilmesine yönelik bir araştırma gerçekleştirdi.

Araştırma için ders programları hakkında öğretmenlerin, öğrencilerin, velilerin ve yöneticilerin düşüncelerine yönelik anket çalışması uygulandı. Anket, 268 genel ortaöğretim kurumlarında yapılırken, 2 bin 895 öğretmene, 2 bin 212 öğrenciye ve 2 bin 161 veliye sorular yöneltildi.

Araştırma sonuçlarına göre, öğretmenlerin çoğu “genel ortaöğretim programlarını eğitimin genel amaçlarıyla tutarlı” bulurken, çok az sayıdaki öğretmen, “program belli bir felsefi görüşü temele almaktadır” görüşüne katıldığını belirtti.

Ders programlarında yer alan kazanımların ölçülebilir nitelikte olduğunu ifade eden öğretmenler, içeriğin bilgi yoğunluğu bakımından kapsamlı olduğunu ifade etti. Öğretmenlerin bir kısmı ise içeriklerin öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarına uygun olduğunu belirtti.

Programların çeşitlilik gösterdiğini ifade eden öğretmenlerin oranı yüzde 84,8 olarak belirlenirken, öğretmenlerin yaklaşık yarısı programın bireysel farklılıkları dikkate aldığını kaydetti.

En çok “yazılı” sınav yapılıyor

Öğretmenlerin büyük çoğunluğu yazılı sınavları ve sözlü sınavları “ara sıra” veya “her zaman” kullandıklarını ifade ederken, yazılı sınavları matematik-geometri, fizik ve tarih dersi öğretmenlerinin daha sık kullandığı, İngilizce öğretmenlerinin ise daha az kullandığı belirlendi.

Sözlü sınavlar en fazla coğrafya, en az fizik öğretmenleri tarafından kullanılıyor.

Öte yandan ankete katılan öğretmenlerin büyük çoğunluğu “çoktan seçmeli testleri”, “doğru-yanlış testleri”, “kısa cevaplı testleri” ve “eşleştirme testlerini” ara sıra veya her zaman kullandıklarını belirtti. Çoktan seçmeli testleri en sık biyoloji ve coğrafya öğretmenleri uyguluyor.

Ölçme ve değerlendirme yöntemlerinden “projeleri”, “performans görevleri” ve “portfolyo” ölçme ve değerlendirme yöntemlerini kullanan öğretmenlerin oranın da yüksek olduğu belirlendi. Liselerde ders saatlerinin artırılması isteniyor

Araştırma, öğretmenlerin en çok “yazılı sınavı” ölçme ve değerlendirme aracı olarak kullandığını ortaya çıkardı.

Mevcut ortaöğretim programıyla öğrencilerin öğrenmeye yönelik tutumlarındaki değişikliği de değerlendiren öğretmenlerin çoğu, öğrencilerin öğrenmeye yönelik tutumlarının olumlu yönde geliştiğini ifade ederken, programların öğrencilerin ders geçme kaygısında artma eğilimi gösterdiği görüşünü de belirtenler oldu.

Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 59,8'i programın anlaşılırlığı konusunda memnuniyet duyduklarını ifade etti. Öğretmenler, en çok programın “bilgi ve iletişim teknolojilerinin” kullanılmasına imkan sağlamasından memnun olduklarını belirtirken, en az ise “ünitelere ayrılan zamandan” memnun olduklarını kaydetti. 

Performans görevi en çok fen liselerinde

Genel ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören öğrenciler ise programları gelişim düzeylerine uygun bulduklarını ifade etti. Öğrencilerin derslerde kullanılan öğretim yöntem, tekniklerine ilişkin görüşleri incelendiğinde, öğrencilerin derslerde en sık “anlatma” ile “soru-cevap” yönteminin, en az ise “drama ve rol oynama”, “küme çalışması” ve “bilgisayar destekli öğretim” yöntemlerinin kullanıldığını belirttiği ortaya çıktı.

Öğrencilerin çoğu “performans görevi”nin derslerde ara sıra kullanıldığını belirtirken, fen lisesi öğrencileri bu yöntemin en çok kullanıldığını, genel lise öğrencileri en az kullanıldığını ifade etti.

Mevcut programla öğrenciler kendilerinde görece en olumlu yönde değişim gösteren becerinin “problem çözme becerisiyle”, “araştırma becerisi” olduğu yönünde görüş bildirdi. Öğrenciler, en az olumlu değişim gösteren becerinin “grupla çalışma beceresi” olduğuna ilişkin değerlendirmede bulundu.

Öğrenciler program sayesinde derse karşı ilgilerinin arttığını ifade ederken, ders geçme kaygısında da olumlu yönde değişim olduğunu belirtti.

Başarıyı ölçmede kullanılan klasik yöntemlerin kullanımında en çok genel liseye giden öğrenciler memnunken, en az fen lisesi öğrencileri memnun olduklarını kaydetti.

Derslerde bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımında en çok fen lisesi öğrencileri memnun olduklarını, en az memnun ise genel lise öğrencilerinin olduğu belirlendi.

Araştırma öğrencilerin mevcut programdan en çok “öğretmen ve öğrenci iletişimi” açısından memnun olduğunu; en az ise “etkinliklerin-faaliyetlerin uygulanabilirliğinden” memnun olduğunu ortaya çıkardı.

Programlara ilişkin en yüksek memnuniyetin güzel sanatlar lisesi öğrencilerinin, en az ise fen lisesi ile sosyal bilimler lisesi öğrencilerinin olduğu belirtildi.

“Temel hayat becerilerini kazandırıyor”

Velilere de sorular yöneltilen araştırmada, veliler “ortaöğretimde alınan eğitimin öğrencilere temel hayat becerilerini kazandırdığı” görüşünü dile getirdi. Veliler, alınan eğitimin veliyi öğrenme sürecine dahil etmediğini bildirdi.

Velilerin çocuklarını duyuşsal özelliklerinde, becerilerindeki değişimi belirlemeye yönelik ifadelere de yer verilen araştırmada, şunlar kaydedildi:

“Velilerin görüşlerine göre, okulda alınan eğitim çocuğun özelliklerinde, becerilerinde genel olarak olumlu değişmelere yol açmıştır. Çocukların tahmin becerilerinde ve sorumluluk bilincinde diğer konulara göre daha olumlu gelişme sağlandığı görülmüştür. Olumlu olmakla birlikte görece daha az gelişme gösterilen özellikler öğrendiklerini günlük hayatta kullanma becerileri ve planlı ders çalışma alışkanlığıdır.”

“Müfredat çok yoğun”

Mevcut ortaöğretim programının güçlü yönlerini değerlendiren öğretmenler, “programın bireysel farklılığı gözettiğini, araştırmaya yönlendirdiğini, kazanım sayısının az olduğunu, öğrenciyi keşfe yönlendirdiğini” ifade etti.

Zayıf yönlerini de değerlendiren öğretmenler programın “etkinliklerin amaca hizmet etmediğini, öğrencilerin yeteneklerini ortaya çıkarmaya müsait olmadığını”, “mevcut sınav sisteminin öğrenciler ve öğretmenleri ezberci olmaya zorladığı, çok ev ödevinin öğrencileri yorduğu, kitaplarda sürekli tekrar görüldüğü, dersler erken bittiği için öğrencilere fazla boş vakit kaldığı, ders kitaplarının günceli takip etmediği, müfredatın çok yoğun olduğu, öğrencilere üniversite düzeyinde bilgi yüklemesi yapıldığı, kitapları yazan kadronun donanımlarının yetersiz olduğu” şeklinde görüşler dile getirdiler.

Programda yer alan bazı kazanımların” gereksiz, öğrencinin hiçbir alanda işine yaramayacağı” düşüncesini belirten öğretmenler, programın genellikle “ÖSS doğrultusunda akademik bilgilerle yüklü, çok fazla ezber bilginin yer aldığı, sayısal bölüm öğrencisini dersten soğuttuğu” fikrini savundu.

Derslere ilişkin değerlendirmede bulunan öğrenciler, coğrafya öğretim programının konu içeriğinin öğrencilerin ihtiyaçlarını karşıladığını, ders kitaplarında bilgisayarla matematik öğrenmeyle ilgili bölümlerin olabileceğini, geometri ders saatlerinin artırılması gerektiğini, matematik dersinin içeriğinin ağır olduğunu belirtti.

Öğretim programlarının sade ve öz bilgiler içermesi gerektiği savunan öğretmenler, ders saatlerinin artırılması gerektiğini de belirtti.

Öğrencilerin de önerilerde bulunduğu araştırmada, alan derslerinin saatlerinin artırılabileceği önerildi. Ödev yerine ders içi etkinlik talebinde de bulunan öğrenciler, ödevlerin zorunluluk olarak gösterilmemesi gerektiğini ifade etti.

Bir kısım öğrenci de tarih dersi konularının YGS konularından olması gerektiğini belirterek, seçmeli fen derslerinin artırılması gerektiğini kaydetti.

(hürriyet)

Son Güncelleme: Pazartesi, 13 Ağustos 2012 12:28

Gösterim: 3291


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.