Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, eğitim sisteminde esas sorunun oturulan yer, giyilen yen, kıyafetin kol uzunluğu ya da kısalığı olmadığına işaret ederek, sorunun zihinlerde bulunduğunu vurguladı.

dincer_adamMilli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ''12.12.2012 Dünya Bingöllüler Günü'' dolayısıyla Bingöl Üniversitesi'nde düzenlenen ''Bingöl'' konulu panelde, Bingöl'de okullaşma oranının Türkiye ortalamasının altında olduğuna dikkati çekerek, ortaokuldan mezun olduğu halde liseye gitmeyen 264 çocuğun okula kazandırılması için velileriyle görüşülmesini istedi.

Dinçer, Türkiye'deki eğitim sisteminde esas sorunun oturulan yer, giyilen yen, kıyafetin kol uzunluğu ya da kısalığı olmadığına işaret ederek, sorunun zihinlerde bulunduğunu vurguladı.

Zihinlerin değişmesi gerektiğine dikkati çeken Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, şunları kaydetti:

''Türkiye'de çocuk yetiştirme ve eğitim sistemi konusunda çok daha önemli problem zihinde bulunuyor. Bu yüzden eğitim sisteminde zihniyeti değiştirmek istiyoruz. Yaptığımız değişikliklerin anlamını burada ortaya koymak lazım. Türkiye'de tek tip insan yetiştirmekten vazgeçmek istiyoruz. Her şeyin merkezden belirlendiği bir yapı içerisinde, öğretmeni, öğrenciyi, veliyi ve bütün okul idaresini tüm davranışlarıyla kontrol edecek bir mekanizma kurmak istiyoruz. Biz eğitim sistemini demokratikleştirmek ve esnekleştirmek istiyoruz. Türkiye'nin siyaset alanında geliştirmeye çalıştığı demokrasiyi eğitim alanına da yerleştirmeye çalışıyoruz. İşte '4+4+4 sistemi', 'Okullar Hayat Olsun' projesi, kılık kıyafet devrimi gibi birçok konuda yaptığımız değişiklikler aslında bütünüyle bu zihniyet değişiminin birer yansıması olarak algılanmalıdır.''

> Eğitimde zihniyet değişmeli

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, eğitim sisteminde esas sorunun oturulan yer, giyilen yen, kıyafetin kol uzunluğu ya da kısalığı olmadığına işaret ederek, sorunun zihinlerde bulunduğunu vurguladı.

dincer_adamMilli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ''12.12.2012 Dünya Bingöllüler Günü'' dolayısıyla Bingöl Üniversitesi'nde düzenlenen ''Bingöl'' konulu panelde, Bingöl'de okullaşma oranının Türkiye ortalamasının altında olduğuna dikkati çekerek, ortaokuldan mezun olduğu halde liseye gitmeyen 264 çocuğun okula kazandırılması için velileriyle görüşülmesini istedi.

Dinçer, Türkiye'deki eğitim sisteminde esas sorunun oturulan yer, giyilen yen, kıyafetin kol uzunluğu ya da kısalığı olmadığına işaret ederek, sorunun zihinlerde bulunduğunu vurguladı.

Zihinlerin değişmesi gerektiğine dikkati çeken Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, şunları kaydetti:

''Türkiye'de çocuk yetiştirme ve eğitim sistemi konusunda çok daha önemli problem zihinde bulunuyor. Bu yüzden eğitim sisteminde zihniyeti değiştirmek istiyoruz. Yaptığımız değişikliklerin anlamını burada ortaya koymak lazım. Türkiye'de tek tip insan yetiştirmekten vazgeçmek istiyoruz. Her şeyin merkezden belirlendiği bir yapı içerisinde, öğretmeni, öğrenciyi, veliyi ve bütün okul idaresini tüm davranışlarıyla kontrol edecek bir mekanizma kurmak istiyoruz. Biz eğitim sistemini demokratikleştirmek ve esnekleştirmek istiyoruz. Türkiye'nin siyaset alanında geliştirmeye çalıştığı demokrasiyi eğitim alanına da yerleştirmeye çalışıyoruz. İşte '4+4+4 sistemi', 'Okullar Hayat Olsun' projesi, kılık kıyafet devrimi gibi birçok konuda yaptığımız değişiklikler aslında bütünüyle bu zihniyet değişiminin birer yansıması olarak algılanmalıdır.''

Son Güncelleme: Perşembe, 13 Aralık 2012 09:08

Gösterim: 1719

Pakistan'da kız çocuklarının yarısının ilkokula, dörtte üçünün de orta dereceli okula gidemediği bildirildi.

pakistanBirleşmiş Milletler (BM) raporuna göre, kız çocuklarının temel eğitim hakkından mahrum kaldığı belirtilerek, üst sınıflara gidildikçe okula gitme oranının hızla düştüğü vurgulandı.

Ülkede eğitim çağına gelmiş kız çocuklarının ancak yarısının eğitim görebildiğine işaret edilen BM raporunda, orta dereceli okula gitme oranının yüzde 25 olduğu kaydedildi.

Raporda, geleneksel aile yapısı, ekonomik sorunlar, güvenlik ve aşırılık yanlısı militanların baskısı; kız çocuklarının eğitimden mahrum kalma gerekçeleri olarak sıralandı.

Pakistan'da kız çocuklarının eğitim sorunu, geçen Ekim ayında çocuk aktivist Malala Yusufzay'ın Taliban militanları tarafından başından vurulmasından sonra dünya gündeminde sıkça yer almaya başladı.

Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari, hafta başında İngiltere'de yaptığı bir konuşmada kız çocuklarının eğitimi için kampanya başlatmış ve Malala adına kurulan eğitim vakfına 10 milyon dolar bağışlamıştı.

BM, Pakistan'da kız çocuklarının eğitim almalarına dikkati çekmek için, Malala'nın babası Ziauddin Yusufzay'ı "özel eğitim temsilcisi" olarak görevlendirmişti.

> Onların yarıdan fazlası okuldan mahrum

Pakistan'da kız çocuklarının yarısının ilkokula, dörtte üçünün de orta dereceli okula gidemediği bildirildi.

pakistanBirleşmiş Milletler (BM) raporuna göre, kız çocuklarının temel eğitim hakkından mahrum kaldığı belirtilerek, üst sınıflara gidildikçe okula gitme oranının hızla düştüğü vurgulandı.

Ülkede eğitim çağına gelmiş kız çocuklarının ancak yarısının eğitim görebildiğine işaret edilen BM raporunda, orta dereceli okula gitme oranının yüzde 25 olduğu kaydedildi.

Raporda, geleneksel aile yapısı, ekonomik sorunlar, güvenlik ve aşırılık yanlısı militanların baskısı; kız çocuklarının eğitimden mahrum kalma gerekçeleri olarak sıralandı.

Pakistan'da kız çocuklarının eğitim sorunu, geçen Ekim ayında çocuk aktivist Malala Yusufzay'ın Taliban militanları tarafından başından vurulmasından sonra dünya gündeminde sıkça yer almaya başladı.

Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari, hafta başında İngiltere'de yaptığı bir konuşmada kız çocuklarının eğitimi için kampanya başlatmış ve Malala adına kurulan eğitim vakfına 10 milyon dolar bağışlamıştı.

BM, Pakistan'da kız çocuklarının eğitim almalarına dikkati çekmek için, Malala'nın babası Ziauddin Yusufzay'ı "özel eğitim temsilcisi" olarak görevlendirmişti.

Son Güncelleme: Perşembe, 13 Aralık 2012 09:03

Gösterim: 1297

Malatya’da bir lisede öğrencilere ücretsiz başörtüsü dağıtıldığı ve başı açık kız öğrencilere türban takmaları konusunda baskı yapıldığı iddiaları üzerine Milli Eğitim Müdürlüğü soruşturma başlattı

Malatya'nın Doğanşehir İlçesine bağlı Sürgü Beldesi'nde bulunan Çok Programlı Lisede kız öğrencilere ücretsiz başörtüsü dağıtıldığı, başı açık kız öğrencilere de türban takmaları konusunda baskı uyguladığı iddia edildi. Bu iddialar üzerine Milli Eğitim Müdürlüğü soruşturma başlattı.

Geçen Ramazan ayında Alevi bir aile ile davulcu arasında davul çalma konusunda çıkan gerginliğin adliyeye yansıdığı Sürgü Beldesi'nde, bu kez de lise öğrencilerine ücretsiz türban dağıtıldığı ve zorla taktırılmaya çalışıldığı ileri sürüldü.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Baytemur, geçtiğimiz günlerde sendikal bir çalışma için gittikleri beldede bu durumun dikkatlerini çektiğini belirtti. Baytemur, "Kız öğrencilerin büyük bir bölümünün lacivert renk başörtüsüyle derslere girdiğini tespit ettik. Yapılan öğretmen, öğrenci ve veli görüşmeleri sonucunda okul müdürlüğü tarafından bu başörtülerinin öğrencilere ücretsiz dağıtıldığı, öğrencilerin başörtüsüyle derse girmesini özendirici çalışmalar yapıldığı tespit edildi" iddiasında bulundu.

Haberin devamı için tıklayın

> Öğrencilere türban dağıtıp kapanmaya zorladılar iddiası

Malatya’da bir lisede öğrencilere ücretsiz başörtüsü dağıtıldığı ve başı açık kız öğrencilere türban takmaları konusunda baskı yapıldığı iddiaları üzerine Milli Eğitim Müdürlüğü soruşturma başlattı

Malatya'nın Doğanşehir İlçesine bağlı Sürgü Beldesi'nde bulunan Çok Programlı Lisede kız öğrencilere ücretsiz başörtüsü dağıtıldığı, başı açık kız öğrencilere de türban takmaları konusunda baskı uyguladığı iddia edildi. Bu iddialar üzerine Milli Eğitim Müdürlüğü soruşturma başlattı.

Geçen Ramazan ayında Alevi bir aile ile davulcu arasında davul çalma konusunda çıkan gerginliğin adliyeye yansıdığı Sürgü Beldesi'nde, bu kez de lise öğrencilerine ücretsiz türban dağıtıldığı ve zorla taktırılmaya çalışıldığı ileri sürüldü.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Baytemur, geçtiğimiz günlerde sendikal bir çalışma için gittikleri beldede bu durumun dikkatlerini çektiğini belirtti. Baytemur, "Kız öğrencilerin büyük bir bölümünün lacivert renk başörtüsüyle derslere girdiğini tespit ettik. Yapılan öğretmen, öğrenci ve veli görüşmeleri sonucunda okul müdürlüğü tarafından bu başörtülerinin öğrencilere ücretsiz dağıtıldığı, öğrencilerin başörtüsüyle derse girmesini özendirici çalışmalar yapıldığı tespit edildi" iddiasında bulundu.

Haberin devamı için tıklayın

Son Güncelleme: Çarşamba, 12 Aralık 2012 16:03

Gösterim: 1754

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, MEB'in eski kılık kıyafet yönetmeliğinin yasakları esas alıp serbestlikler için birtakım istisnalar belirlediğini ifade ederek, ''Bizim yönetmeliğimiz ise çok kısa bir yönetmelik. Serbestliği esas alıyor ama birtakım belki güvenlik ve huzur için öngördüğümüz yasakları istisna olarak belirliyor'' dedi.

Bakan Dinçer, çeşitli programlara katılacağı Bingöl'e gitmek üzere Ankara'dan tarifeli uçakla geldiği Elazığ Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, MEB'in Kılık Kıyafet Yönetmeliği ile ilgili tartışmaların sürdüğünü belirterek, ''Şöyle bir algı oldu sanki, şimdiye kadar orta ve ilk öğretimlerde başörtüsü serbesti de yeni yasaklanmış gibi oldu. Bu tür eylemler var. Bununla ilgili ne diyeceksiniz'' sorusu üzerine Bakan Dinçer, kıyafet özgürlüğü veya kıyafet serbestliğinin, Türkiye'nin geldiği demokratik seviye itibariyle yapılması zorunlu bir davranış olduğunu söyledi.

Yönetmelikle ilgili diğer itirazların toplumda özgürlükler genişledikçe çözülebilecek durumda olduğunu, önceki yönetmelikle mevcut konumun mukayese edilmeden ''Bazı kısıtlamalar varmış'' şeklinde gösterilmesinin kendilerine yapılabilecek en büyük haksızlık olduğunu vurgulayan Bakan Dinçer, şunları söyledi:

''Benim bütün vatandaşlara tavsiyem, önceki yönetmelikteki kısıtlamaları ve uygulamaları, ifade biçimlerini görmeleri sonra da mevcut yönetmelikte ortaya koyduğumuz serbestliği fark etmeleri. Benim açımdan önemli. Öyleyse hemen şunu söylemeliyiz. Mevcut yönetmelik ile eski yönetmelik arasındaki temel yaklaşım şu; eski yönetmelik yasakları esas alıyor, serbestlikler için birtakım istisnalar belirliyordu. Bizim yönetmeliğimiz ise çok kısa bir yönetmelik. Serbestliği esas alıyor ama birtakım belki güvenlik ve huzur için öngördüğümüz yasakları istisna olarak belirliyor.''

Bakan Dinçer, açıklamanın ardından karayoluyla Bingöl'e hareket etti.

> Bakan Dinçer’den kıyafet açıklaması

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, MEB'in eski kılık kıyafet yönetmeliğinin yasakları esas alıp serbestlikler için birtakım istisnalar belirlediğini ifade ederek, ''Bizim yönetmeliğimiz ise çok kısa bir yönetmelik. Serbestliği esas alıyor ama birtakım belki güvenlik ve huzur için öngördüğümüz yasakları istisna olarak belirliyor'' dedi.

Bakan Dinçer, çeşitli programlara katılacağı Bingöl'e gitmek üzere Ankara'dan tarifeli uçakla geldiği Elazığ Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, MEB'in Kılık Kıyafet Yönetmeliği ile ilgili tartışmaların sürdüğünü belirterek, ''Şöyle bir algı oldu sanki, şimdiye kadar orta ve ilk öğretimlerde başörtüsü serbesti de yeni yasaklanmış gibi oldu. Bu tür eylemler var. Bununla ilgili ne diyeceksiniz'' sorusu üzerine Bakan Dinçer, kıyafet özgürlüğü veya kıyafet serbestliğinin, Türkiye'nin geldiği demokratik seviye itibariyle yapılması zorunlu bir davranış olduğunu söyledi.

Yönetmelikle ilgili diğer itirazların toplumda özgürlükler genişledikçe çözülebilecek durumda olduğunu, önceki yönetmelikle mevcut konumun mukayese edilmeden ''Bazı kısıtlamalar varmış'' şeklinde gösterilmesinin kendilerine yapılabilecek en büyük haksızlık olduğunu vurgulayan Bakan Dinçer, şunları söyledi:

''Benim bütün vatandaşlara tavsiyem, önceki yönetmelikteki kısıtlamaları ve uygulamaları, ifade biçimlerini görmeleri sonra da mevcut yönetmelikte ortaya koyduğumuz serbestliği fark etmeleri. Benim açımdan önemli. Öyleyse hemen şunu söylemeliyiz. Mevcut yönetmelik ile eski yönetmelik arasındaki temel yaklaşım şu; eski yönetmelik yasakları esas alıyor, serbestlikler için birtakım istisnalar belirliyordu. Bizim yönetmeliğimiz ise çok kısa bir yönetmelik. Serbestliği esas alıyor ama birtakım belki güvenlik ve huzur için öngördüğümüz yasakları istisna olarak belirliyor.''

Bakan Dinçer, açıklamanın ardından karayoluyla Bingöl'e hareket etti.

Son Güncelleme: Perşembe, 13 Aralık 2012 13:59

Gösterim: 1720

Orta ve ağır düzeyde zihinsel yetersizliği bulunan 23 yaş ve üzerindeki özel eğitim öğrencileriyle ağır özürlü öğrencilere ulaşım sırasında refakat edecek maddi imkanı yetersiz veliler ücretsiz taşıma kapsamında değerlendirilecek.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın "Özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin okullara ve kurumlara erişiminin ücretsiz sağlanması hakkında uygulama esasları" çerçevesinde yürüttüğü ve bakanlığa bağlı özel eğitim kurumlarında eğitim gören öğrencilerin yararlandığı hizmetin kapsamı genişletiliyor.

Bakan Ömer Dinçer'in imzasıyla illere gönderilen "Özel Eğitim Öğrencilerinin Ücretsiz Taşınması"na ilişkin yazıyla eğitim öğretim döneminin dışına çıkmış öğrenciler, ücretsiz taşınma kapsamına alınacak. Milli eğitim müdürlükleri bu kapsamda olan öğrencileri tespit edip bununla ilgili ihaleye çıkacak. İhale, taşımadan yararlanacak kişi sayısına göre, açık ya da hizmet temini yoluyla yapılabilecek.

Ayrıca öğretim çağında bulunan otistik ve serebral palsili öğrencilerin velilerinden, maddi imkanı elverişli olmayanlar da ücretsiz taşıma imkanından faydalanacak. Ülke genelinde ilk defa hayata geçirilecek uygulamadan yararlanacak kişi sayısını mahalli birimler belirleyecek.

Mevcut uygulama kapsamında, otistik ve serebral palsili çocukların refakatçileri, il değerlendirme ekibince belirlenen "taşınma ücreti"ni ödüyor.

Otistik ve serebral palsili çocukların taşınmasına ilişkin ihale daha önce yapıldığı için bu çocukların velileri için tekrar ihaleye çıkılmayacak ve mevcut sözleşmede iş artışı yapılacak. Böylelikle uygulama kısa sürede başlatılacak.

> 23 yaş ve üzeri özel eğitim öğrencileri ücretsiz taşınacak

Orta ve ağır düzeyde zihinsel yetersizliği bulunan 23 yaş ve üzerindeki özel eğitim öğrencileriyle ağır özürlü öğrencilere ulaşım sırasında refakat edecek maddi imkanı yetersiz veliler ücretsiz taşıma kapsamında değerlendirilecek.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın "Özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin okullara ve kurumlara erişiminin ücretsiz sağlanması hakkında uygulama esasları" çerçevesinde yürüttüğü ve bakanlığa bağlı özel eğitim kurumlarında eğitim gören öğrencilerin yararlandığı hizmetin kapsamı genişletiliyor.

Bakan Ömer Dinçer'in imzasıyla illere gönderilen "Özel Eğitim Öğrencilerinin Ücretsiz Taşınması"na ilişkin yazıyla eğitim öğretim döneminin dışına çıkmış öğrenciler, ücretsiz taşınma kapsamına alınacak. Milli eğitim müdürlükleri bu kapsamda olan öğrencileri tespit edip bununla ilgili ihaleye çıkacak. İhale, taşımadan yararlanacak kişi sayısına göre, açık ya da hizmet temini yoluyla yapılabilecek.

Ayrıca öğretim çağında bulunan otistik ve serebral palsili öğrencilerin velilerinden, maddi imkanı elverişli olmayanlar da ücretsiz taşıma imkanından faydalanacak. Ülke genelinde ilk defa hayata geçirilecek uygulamadan yararlanacak kişi sayısını mahalli birimler belirleyecek.

Mevcut uygulama kapsamında, otistik ve serebral palsili çocukların refakatçileri, il değerlendirme ekibince belirlenen "taşınma ücreti"ni ödüyor.

Otistik ve serebral palsili çocukların taşınmasına ilişkin ihale daha önce yapıldığı için bu çocukların velileri için tekrar ihaleye çıkılmayacak ve mevcut sözleşmede iş artışı yapılacak. Böylelikle uygulama kısa sürede başlatılacak.

Son Güncelleme: Perşembe, 13 Aralık 2012 08:49

Gösterim: 1500


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.