Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
İstanbul'da 73 İmam Hatip kapanabilir
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, İstanbul'da yeni açılan 94 imam hatip ortaokulunun 73'ünün her an kapatılabileceğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı (MEB) Ömer Dinçer, İstanbul'da açılan 94 imam hatip ortaokulundan 73'ünde yeterli öğrenci olmadığını söyleyerek, bu okulların kapanabileceği sinyalini verdi. Dinçer, AA Editör Masası'nda soruları yanıtladı. İmam hatip ortaokullarına ilişkin kayıt talepleri ile ilgili olarak tahmenlerinin büyük oranda tuttuğunu belirten Dinçer, "Bu konuda İstanbul bizi yanılttı. İstanbul'da açtığımız ortaokullarda öğrenci talebi biraz daha fazla ama bu okulların 73'ünde yeteri kadar öğrenci yok. Bu 73 okulu da belki kapatacağız" dedi.
Öğrenci yetersizliğinden kapatılması düşünülen okullardaki öğrencilerin, yine aynı ilçede açılmış başka okullara kaydırabileceklerini belirterek, "Ama henüz net karar veremedik. Biz bu konuda çok statik bir yapı içinde değiliz. Böyle karar verildi, böyle kalacak diye bir tavrımız yok" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemleri (MEBBİS) sitesinde yer alan verilere göre İstanbul'da 94 yeni imam hatip ortaokulu bulunuyor.
'581 KAPANDI, 730 AÇILDI'
28 Şubat kararlarıyla 581'e yakın imam hatip ortaokulunun kapatıldığını belirten Dinçer, "Bugün açtığımız imam hatip ortaokullarıyla mukayese edildiğinde, o zamandan beri geçen süreyi, nüfusun büyüklüğünü oranladığınızda birkaç puanlık artış var. Ama Türkiye'de yeniden normal bir sürecin işlemeye başladığını söylemek mümkündür. İmam hatip lehine gelişme var. Çünkü yaklaşık 600 civarında okulun kapatıldığını var sayarsanız, 730 civarında okul açmışsanız, o okul sayısında aşağı yukarı yüzde 20'ye yakın artış var demektir" diye konuştu.
İHL'YE 258 BİN MÜRACAAT
Türkiye'de bulunan 703 imam hatip lisesine kayıt olan öğrenci sayısının da tahminlerin üzerinde olduğunu kaydeden Dinçer şöyle devam etti:
"Ek öğrenci olarak 41 bin 638'i Anadolu imam hatip liselerine olmak üzere 125 bin ek öğrenci geldi. Bu, bizim tahminimizin üzerindeydi. Biz normalde imam hatip liselerine yaklaşık olarak 85-90 bin kişi civarında kayıt yapıyorduk. Bunun artacağını, 120 bini geçeceğini düşünmüştük. İmam hatiplerin lise bölümü için 258 bin öğrenci müracaat etti ve onlardan 125-130 bininin kaydını yaptık. Bazılarını ikili eğitimle yapacağız, bazılarını da önümüzdeki yıla bırakacağız."
(sabah)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İstanbul'da 73 İmam Hatip kapanabilir
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, İstanbul'da yeni açılan 94 imam hatip ortaokulunun 73'ünün her an kapatılabileceğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı (MEB) Ömer Dinçer, İstanbul'da açılan 94 imam hatip ortaokulundan 73'ünde yeterli öğrenci olmadığını söyleyerek, bu okulların kapanabileceği sinyalini verdi. Dinçer, AA Editör Masası'nda soruları yanıtladı. İmam hatip ortaokullarına ilişkin kayıt talepleri ile ilgili olarak tahmenlerinin büyük oranda tuttuğunu belirten Dinçer, "Bu konuda İstanbul bizi yanılttı. İstanbul'da açtığımız ortaokullarda öğrenci talebi biraz daha fazla ama bu okulların 73'ünde yeteri kadar öğrenci yok. Bu 73 okulu da belki kapatacağız" dedi.
Öğrenci yetersizliğinden kapatılması düşünülen okullardaki öğrencilerin, yine aynı ilçede açılmış başka okullara kaydırabileceklerini belirterek, "Ama henüz net karar veremedik. Biz bu konuda çok statik bir yapı içinde değiliz. Böyle karar verildi, böyle kalacak diye bir tavrımız yok" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemleri (MEBBİS) sitesinde yer alan verilere göre İstanbul'da 94 yeni imam hatip ortaokulu bulunuyor.
'581 KAPANDI, 730 AÇILDI'
28 Şubat kararlarıyla 581'e yakın imam hatip ortaokulunun kapatıldığını belirten Dinçer, "Bugün açtığımız imam hatip ortaokullarıyla mukayese edildiğinde, o zamandan beri geçen süreyi, nüfusun büyüklüğünü oranladığınızda birkaç puanlık artış var. Ama Türkiye'de yeniden normal bir sürecin işlemeye başladığını söylemek mümkündür. İmam hatip lehine gelişme var. Çünkü yaklaşık 600 civarında okulun kapatıldığını var sayarsanız, 730 civarında okul açmışsanız, o okul sayısında aşağı yukarı yüzde 20'ye yakın artış var demektir" diye konuştu.
İHL'YE 258 BİN MÜRACAAT
Türkiye'de bulunan 703 imam hatip lisesine kayıt olan öğrenci sayısının da tahminlerin üzerinde olduğunu kaydeden Dinçer şöyle devam etti:
"Ek öğrenci olarak 41 bin 638'i Anadolu imam hatip liselerine olmak üzere 125 bin ek öğrenci geldi. Bu, bizim tahminimizin üzerindeydi. Biz normalde imam hatip liselerine yaklaşık olarak 85-90 bin kişi civarında kayıt yapıyorduk. Bunun artacağını, 120 bini geçeceğini düşünmüştük. İmam hatiplerin lise bölümü için 258 bin öğrenci müracaat etti ve onlardan 125-130 bininin kaydını yaptık. Bazılarını ikili eğitimle yapacağız, bazılarını da önümüzdeki yıla bırakacağız."
(sabah)
Son Güncelleme: Cuma, 05 Ekim 2012 09:24
Gösterim: 2173
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yeni eğitim sistemiyle birlikte oluşan norm fazlası sınıf öğretmenlerinin mağduriyetini gidermek için yan dalda branş öğretmenliğine geçiş hakkı tanıdı.
Birçok sınıf öğretmeni çeşitli sebeplerle sınıflarını bırakarak kendi alanında öğretmenliğe geçmeyi tercih etti. Bu haktan yararlanabilen okul müdürleri de yan dal branş öğretmenliğini seçince öğrenciler öğretmensiz, okullar da yöneticisiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. ayrıca yeni sistemde okulların ayrılmasından dolayı ilkokulda müdürlük yapan biri, ortaokulda öğretmenliğe geçerse müdürlüğü düşüyor. Birçok okul müdürü ise yoğun iş temposu ve yeni sistemden dolayı yöneticilik yerine kendi branşında öğretmenliği tercih ediyor.
İstanbul'da okul müdürlüğü yapan İ.Ç., tanınan hak sayesinde yan dalı olan Türkçe öğretmenliğini tercih etmiş. Daha önce görev yaptığı okul ilköğretim kategorisindeyken yeni sistemle birlikte ilkokul ve ortaokul şeklinde ayrılmış. Kadrosu ilkokulda olan İ.Ç., ortaokulda öğretmenliği seçtiği için müdürlüğü kadro farkından dolayı düşmüş. Kendi isteği ile öğretmenliğe geçtiğini ifade eden İ.Ç., "Müdür ortaokuldaysa ve branş değişikliği yapmışsa onun kadrosu düşmüyor. Kadronuzun nerede olduğuna bağlı, hem yöneticilik hem öğretmenlik yapan arkadaşlarım da var." şeklinde konuşuyor. Düzenleme yapılmadığı takdirde bu durumdaki müdürlerin idarecilik yetkisi düşecek. Okuldaki en kıdemli müdür yardımcılarından biri göreve talip olursa yerine o geçecek. E.K. isimli okul müdürü de kendi isteğiyle okulunda beden eğitimi öğretmenliğini tercih ettiğini söylüyor. Alan değişikliği isteği kabul edilirse okulunda yönetici boşluğu oluşacak. E.K. öğretmenliğin okul yöneticiliğine göre daha stressiz olduğu için alan değişikliği yaptığını vurguluyor.
Tercihlerin sonuçları henüz açıklanmadığı için alan değişiklikleri gerçekleştirilmedi. Boğaziçi Eğitimciler Derneği Başkanı Ahmet Hamdi Akbaba, bu durumla ilgili yeni bir çalışma yapıldığını belirtiyor. Alan değişikliğinin temel sebebi olarak idareciliğin yorucu bir görev olmasını gösteren Akbaba, müdürlüğün yoğun iş temposundan dolayı istenmediğini kaydediyor. Müdürlerin fazla mesai yapmasının da bunda etkili olduğunu ifade eden Akbaba, "Öğretmenlik yöneticiliğe göre daha cazip geliyor. İdareciler çok yoğunlar." şeklinde konuşuyor.
(zaman)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yeni eğitim sistemiyle birlikte oluşan norm fazlası sınıf öğretmenlerinin mağduriyetini gidermek için yan dalda branş öğretmenliğine geçiş hakkı tanıdı.
Birçok sınıf öğretmeni çeşitli sebeplerle sınıflarını bırakarak kendi alanında öğretmenliğe geçmeyi tercih etti. Bu haktan yararlanabilen okul müdürleri de yan dal branş öğretmenliğini seçince öğrenciler öğretmensiz, okullar da yöneticisiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. ayrıca yeni sistemde okulların ayrılmasından dolayı ilkokulda müdürlük yapan biri, ortaokulda öğretmenliğe geçerse müdürlüğü düşüyor. Birçok okul müdürü ise yoğun iş temposu ve yeni sistemden dolayı yöneticilik yerine kendi branşında öğretmenliği tercih ediyor.
İstanbul'da okul müdürlüğü yapan İ.Ç., tanınan hak sayesinde yan dalı olan Türkçe öğretmenliğini tercih etmiş. Daha önce görev yaptığı okul ilköğretim kategorisindeyken yeni sistemle birlikte ilkokul ve ortaokul şeklinde ayrılmış. Kadrosu ilkokulda olan İ.Ç., ortaokulda öğretmenliği seçtiği için müdürlüğü kadro farkından dolayı düşmüş. Kendi isteği ile öğretmenliğe geçtiğini ifade eden İ.Ç., "Müdür ortaokuldaysa ve branş değişikliği yapmışsa onun kadrosu düşmüyor. Kadronuzun nerede olduğuna bağlı, hem yöneticilik hem öğretmenlik yapan arkadaşlarım da var." şeklinde konuşuyor. Düzenleme yapılmadığı takdirde bu durumdaki müdürlerin idarecilik yetkisi düşecek. Okuldaki en kıdemli müdür yardımcılarından biri göreve talip olursa yerine o geçecek. E.K. isimli okul müdürü de kendi isteğiyle okulunda beden eğitimi öğretmenliğini tercih ettiğini söylüyor. Alan değişikliği isteği kabul edilirse okulunda yönetici boşluğu oluşacak. E.K. öğretmenliğin okul yöneticiliğine göre daha stressiz olduğu için alan değişikliği yaptığını vurguluyor.
Tercihlerin sonuçları henüz açıklanmadığı için alan değişiklikleri gerçekleştirilmedi. Boğaziçi Eğitimciler Derneği Başkanı Ahmet Hamdi Akbaba, bu durumla ilgili yeni bir çalışma yapıldığını belirtiyor. Alan değişikliğinin temel sebebi olarak idareciliğin yorucu bir görev olmasını gösteren Akbaba, müdürlüğün yoğun iş temposundan dolayı istenmediğini kaydediyor. Müdürlerin fazla mesai yapmasının da bunda etkili olduğunu ifade eden Akbaba, "Öğretmenlik yöneticiliğe göre daha cazip geliyor. İdareciler çok yoğunlar." şeklinde konuşuyor.
(zaman)
Son Güncelleme: Cuma, 05 Ekim 2012 11:09
Gösterim: 2283
İzmir'deki Ege Üniversitesi'nin öğrencileri, yemekhanedeki yemek ve kantinlerdeki ürünlere yapılan zammı yürüyüşle protesto etti, zamların geri alınması için topladıkları imzaları Rektörlüğe iletti
Bugün, saat 12.00 sıralarında Bornova İlçesi’ndeki Ege Üniversitesi Kampüsü’nde bulunan 2 numaralı yemekhane önünde toplanan yaklaşık 50 öğrenci ’Müşteri değil, öğrenciyiz’ yazılı pankart açtı pharmaciepourhomme.fr. ’Müşteri değiliz, öğrenciyiz biz’, ’Bu zamlarla doyulmuyor’ sloganları atan öğrenciler, Ege Üniversitesi Rektörlüğü’ne yürüdü. Buradaki açıklamada, yemekhanedeki yemek ve kantinlerdeki ürünlere yüzde 15’e varan zamlar yapıldığı, parasız eğitimin mümkün olmadığı dile getirildi.
Öğrencilerden bir grup daha sonra, zamları geri çekilmesi için topladıkları imzaları Rektörlük yetkililerine iletti.(radikal)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İzmir'deki Ege Üniversitesi'nin öğrencileri, yemekhanedeki yemek ve kantinlerdeki ürünlere yapılan zammı yürüyüşle protesto etti, zamların geri alınması için topladıkları imzaları Rektörlüğe iletti
Bugün, saat 12.00 sıralarında Bornova İlçesi’ndeki Ege Üniversitesi Kampüsü’nde bulunan 2 numaralı yemekhane önünde toplanan yaklaşık 50 öğrenci ’Müşteri değil, öğrenciyiz’ yazılı pankart açtı pharmaciepourhomme.fr. ’Müşteri değiliz, öğrenciyiz biz’, ’Bu zamlarla doyulmuyor’ sloganları atan öğrenciler, Ege Üniversitesi Rektörlüğü’ne yürüdü. Buradaki açıklamada, yemekhanedeki yemek ve kantinlerdeki ürünlere yüzde 15’e varan zamlar yapıldığı, parasız eğitimin mümkün olmadığı dile getirildi.
Öğrencilerden bir grup daha sonra, zamları geri çekilmesi için topladıkları imzaları Rektörlük yetkililerine iletti.(radikal)
Son Güncelleme: Perşembe, 04 Ekim 2012 15:49
Gösterim: 2045
Çanakkale'nin Yenice ilçesinde bir öğrenci servisi devrildi. Kazada 3 çocuk öldü.
Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, Yenice ilçesinde öğrencileri taşıyan bir servisin, Davutköy Göleti yakınlarında devrilmesi sonucu meydana gelen kazada ölü sayısının 3'e yükseldiğini bildirdi.
Vali Tuna, Hidayet Köklü'nün kullandığı ve öğrencileri taşıyan 17 YE 351 plakalı minibüsün devrildiği bölgeye giderek inceleme yaptı.
Daha sonra hastaneye geçerek yaralıları ziyaret eden ve öğrencilerin yakınlarıyla görüşen Tuna, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yenice'de büyük bir trafik kazasının yaşandığını söyledi.
Kazada, 3 öğrencinin hayatını kaybettiğini, 4 yaralıdan durumu ağır olan 2 öğrencinin ise Çanakkale Devlet Hastanesi'nde ameliyata alındığını dile getiren Tuna, ''Hayatlarını kaybeden çocuklarımızın ailelerine sabır diliyor, yaralılara geçmiş olsun diyorum. Kaza bizi çok üzdü. Yağıştan dolayı araç kontrolden çıkarak savrulmuş. Kaza bu şekilde meydana geliyor. Dikkatsizlik söz konusu. 13 öğrencimiz de Yenice Devlet Hastanesi'ndeki tedavilerinin ardından taburcu edildi'' dedi.
Yenice Kaymakamı Dede Musa Baştürk de minibüsün Davutköy'de yaşayan öğrencileri taşıdığını belirterek, ''Köylüler bu aracı çocukları okula götürmesi için kendileri kiralamış. Büyük ihtimal yağıştan dolayı kayarak devrildi'' diye konuştu.
Çocukların isimleri
Kazada hayatını kaybedenlerin, Yenice Atatürk İlköğretim Okulu öğrencileri İrem Ünsal (11), Recep Altınbaşak (9) ve Berna Atsay (11) olduğu öğrenildi.
..
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Çanakkale'nin Yenice ilçesinde bir öğrenci servisi devrildi. Kazada 3 çocuk öldü.
Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, Yenice ilçesinde öğrencileri taşıyan bir servisin, Davutköy Göleti yakınlarında devrilmesi sonucu meydana gelen kazada ölü sayısının 3'e yükseldiğini bildirdi.
Vali Tuna, Hidayet Köklü'nün kullandığı ve öğrencileri taşıyan 17 YE 351 plakalı minibüsün devrildiği bölgeye giderek inceleme yaptı.
Daha sonra hastaneye geçerek yaralıları ziyaret eden ve öğrencilerin yakınlarıyla görüşen Tuna, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yenice'de büyük bir trafik kazasının yaşandığını söyledi.
Kazada, 3 öğrencinin hayatını kaybettiğini, 4 yaralıdan durumu ağır olan 2 öğrencinin ise Çanakkale Devlet Hastanesi'nde ameliyata alındığını dile getiren Tuna, ''Hayatlarını kaybeden çocuklarımızın ailelerine sabır diliyor, yaralılara geçmiş olsun diyorum. Kaza bizi çok üzdü. Yağıştan dolayı araç kontrolden çıkarak savrulmuş. Kaza bu şekilde meydana geliyor. Dikkatsizlik söz konusu. 13 öğrencimiz de Yenice Devlet Hastanesi'ndeki tedavilerinin ardından taburcu edildi'' dedi.
Yenice Kaymakamı Dede Musa Baştürk de minibüsün Davutköy'de yaşayan öğrencileri taşıdığını belirterek, ''Köylüler bu aracı çocukları okula götürmesi için kendileri kiralamış. Büyük ihtimal yağıştan dolayı kayarak devrildi'' diye konuştu.
Çocukların isimleri
Kazada hayatını kaybedenlerin, Yenice Atatürk İlköğretim Okulu öğrencileri İrem Ünsal (11), Recep Altınbaşak (9) ve Berna Atsay (11) olduğu öğrenildi.
..
Son Güncelleme: Cuma, 05 Ekim 2012 09:06
Gösterim: 2169
Üniversitelerde içki yasağı başladı
YÖK tarafından yayınlanan genelge ile üniversite kampüsleri içinde bulunan sosyal tesislerde alkol kullanımı ve satışı yasaklandı. Yasak kararı 9 üniversitede uygulanmaya başlandı.
Hürriyeteğitim’in haberine göre, YÖK Başkanlığı’ndan Türkiye’deki tüm üniversite rektörlükleri, Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğü ve Vakıf Meslek Yüksek Okulları Müdürlükleri’ne gönderilen genelgeye göre üniversite kampüsleri içinde bulunan sosyal tesislerde içki kullanımı ve satışı yasaklandı. YÖK’ün genelgesinin ardından, aralarında Diyarbakır Dicle, Kayseri Erciyes ve Denizli Pamukkale’nin de bulunduğu 9 üniversitenin sosyal tesislerinde içki satışı durduruldu.
YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Yekta Saraç imzalı genelgede, yükseköğretim kurumlarına ait kampüs içi ve dışındaki mekanlarda alkollü içki tüketimi ve sigara yasağına ilişkin mevzuat hükümlerine aykırı uygulamalar yapıldığı yönünde haber ve bilgiler ulaştığı belirtildi.
Anayasa’nın ’Gençliğin korunması’ başlıklı 58’inci maddesine atıf yapılan genelgede, tütün mamülleri ve alkollü içkilerin satışına ve sunumuna ilişkin usul ve esaslar hakkındaki yönetmelikte belirtilen alkollü içki satışı yapılması yasak yerler hakkında da bilgi verildi. Genelgede, Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’ne göre yükseköğretim kurumunda alkollü içki içmenin disiplin suçu olarak kabul edildiği belirtildi. Genelgenin son paragrafında ise yükseköğretim kurumlarına ait kampüs içi ve dışındaki tüm mekanlarda belirtilen hükümlere göre işlem ve uygulama yapılması istendi. Prof. Dr. Yekta Saraç, konunun üzerinde hassasiyetle durulmasını ve gereken tedbirlerin alınmasını istedi.
Dicle Üniversitesi’nde 3 gündür uygulanıyor
Genelgenin yayınlanmasının ardından Diyarbakır’da bulunan Dicle Üniversitesi kampüsündeki sosyal tesislerde 3 gün önce içki satışı durduruldu. Dicle Üniversitesi Rektörlüğü, sosyal tesislerin girişine bir yazı asarak içki satışının durdurulduğunu personeline bildirdi. Sosyal tesislerin girişine asılan uyarı yazısında, “Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın 08.08.2012 tarih ve 5119-35028 sayılı yazıları ile (Kampüs içi ve dışı düzenlemeleri kapsamında kampüste bulunması nedeniyle) sosyal tesislerimizde alkollü içki satışı kaldırılmıştır” ifadeleri yer aldı.
Yazı YÖK’ten bir ay önce geldi
Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün, sosyal tesislerinde daha önce içki satışı yapıldığını belirterek şunları söyledi: “Yaklaşık 1 ay önce YÖK’ten bir yazı geldi. Yazıda, ’Kampüs içerisinde eğitim ve öğretim verilen yerlerde, öğrenci yurtlarında, spor çalışmalarının yapıldığı yerlerde kesinlikle içki satışı yapılamaz’ şeklindeydi. Buna binaen biz de bir kaç üniversiteye sorduk. Diğer üniversitelerde uygulamaları sorduk ve bu çerçevede olduğunu gördük. Yani içki yasağının uygulanması konusunda bir tutarlılık gördük. Biz de YÖK’ün gönderdiği genelge çerçevesinde bu hafta başından beri içki yasağı uygulamaya başladık. Bu tamamiyle YÖK’ten gelen yazı üzerine ve diğer üniversitelerdeki uygulamaları gördükten sonra uygulamaya konmuştur.”
Yasak vakıf ve özel üniversitelerde de uygulanacak
Prof. Dr. Eyigün, YÖK genelgesinden sonra yaklaşık bir aydır uygulamaya koymadıklarını belirterek şöyle devam etti: “Diğer üniversitelerin bunu nasıl yorumladığına baktık. Farklı yorumlar da vardı. ’Kampüs içindeki hangi yerler buna dahildir’ şeklinde tartışmalar vardı. Bugün tekrar birkaç üniversiteyi aradık. Onlardaki uygulamanın da böyle olduğunu görünce, uygulama bu hafta başında başlamış oldu. YÖK’ten gelen yazı bütün üniversiteleri kapsıyor. Kampüs içindeki sosyal tesisler, eğitim ve öğretim yapılan yerlerden uzaksa farklı olabilir. Ama bizim sosyal tesislerimiz eğitim ve öğretim merkezi aynı zamanda. Açık yüzme havuzumuz var. Spor çalışmaları eğitimi ve kurslarımız orada yapılıyor. Bu tüm üniversiteler için geçerlidir. Vakıf ve özel üniversitelerini de kapsıyor.”
Şikayetler üzerine böyle bir karar alınmıştır
Bu konuda bazı şikayetler olduğuyla ilgili duyumlar aldıklarını ifade eden Prof. Dr. Eyigün, şöyle konuştu: “Eğitim ve öğretim yapılan yerlerde öğrenci spor dersinden çıkıp orada içki içebiliyor. Oradaki memur ’Ben sana içki vermem’ diyemez. Bu tarz şikayetler üzerine böyle bir karar alınmıştır sanırım. Bize ulaşan hiçbir tepki yok. Bizdeki uygulaması 3 gün oldu. Başka üniversitelerde daha önceden başlamıştı. Biz diğer üniversitelerdeki uygulamaları bekledik. Onlar uygulasın, biz daha sonra başlatalım istedik. Zaten bizim tesislerimizde çok fazla içki tüketilmiyor. Daha önce Diyarbakır’da çok farklı alanlar yoktu. Diyarbakır şu an çok gelişti, çok farklı sosyal tesisler var. Çok fazla kimse gelmiyordu ve ciddi bir talep yoktu. Bu anlamda bizde bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum.”
(hürriyeteğitim)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Üniversitelerde içki yasağı başladı
YÖK tarafından yayınlanan genelge ile üniversite kampüsleri içinde bulunan sosyal tesislerde alkol kullanımı ve satışı yasaklandı. Yasak kararı 9 üniversitede uygulanmaya başlandı.
Hürriyeteğitim’in haberine göre, YÖK Başkanlığı’ndan Türkiye’deki tüm üniversite rektörlükleri, Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğü ve Vakıf Meslek Yüksek Okulları Müdürlükleri’ne gönderilen genelgeye göre üniversite kampüsleri içinde bulunan sosyal tesislerde içki kullanımı ve satışı yasaklandı. YÖK’ün genelgesinin ardından, aralarında Diyarbakır Dicle, Kayseri Erciyes ve Denizli Pamukkale’nin de bulunduğu 9 üniversitenin sosyal tesislerinde içki satışı durduruldu.
YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Yekta Saraç imzalı genelgede, yükseköğretim kurumlarına ait kampüs içi ve dışındaki mekanlarda alkollü içki tüketimi ve sigara yasağına ilişkin mevzuat hükümlerine aykırı uygulamalar yapıldığı yönünde haber ve bilgiler ulaştığı belirtildi.
Anayasa’nın ’Gençliğin korunması’ başlıklı 58’inci maddesine atıf yapılan genelgede, tütün mamülleri ve alkollü içkilerin satışına ve sunumuna ilişkin usul ve esaslar hakkındaki yönetmelikte belirtilen alkollü içki satışı yapılması yasak yerler hakkında da bilgi verildi. Genelgede, Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’ne göre yükseköğretim kurumunda alkollü içki içmenin disiplin suçu olarak kabul edildiği belirtildi. Genelgenin son paragrafında ise yükseköğretim kurumlarına ait kampüs içi ve dışındaki tüm mekanlarda belirtilen hükümlere göre işlem ve uygulama yapılması istendi. Prof. Dr. Yekta Saraç, konunun üzerinde hassasiyetle durulmasını ve gereken tedbirlerin alınmasını istedi.
Dicle Üniversitesi’nde 3 gündür uygulanıyor
Genelgenin yayınlanmasının ardından Diyarbakır’da bulunan Dicle Üniversitesi kampüsündeki sosyal tesislerde 3 gün önce içki satışı durduruldu. Dicle Üniversitesi Rektörlüğü, sosyal tesislerin girişine bir yazı asarak içki satışının durdurulduğunu personeline bildirdi. Sosyal tesislerin girişine asılan uyarı yazısında, “Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın 08.08.2012 tarih ve 5119-35028 sayılı yazıları ile (Kampüs içi ve dışı düzenlemeleri kapsamında kampüste bulunması nedeniyle) sosyal tesislerimizde alkollü içki satışı kaldırılmıştır” ifadeleri yer aldı.
Yazı YÖK’ten bir ay önce geldi
Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün, sosyal tesislerinde daha önce içki satışı yapıldığını belirterek şunları söyledi: “Yaklaşık 1 ay önce YÖK’ten bir yazı geldi. Yazıda, ’Kampüs içerisinde eğitim ve öğretim verilen yerlerde, öğrenci yurtlarında, spor çalışmalarının yapıldığı yerlerde kesinlikle içki satışı yapılamaz’ şeklindeydi. Buna binaen biz de bir kaç üniversiteye sorduk. Diğer üniversitelerde uygulamaları sorduk ve bu çerçevede olduğunu gördük. Yani içki yasağının uygulanması konusunda bir tutarlılık gördük. Biz de YÖK’ün gönderdiği genelge çerçevesinde bu hafta başından beri içki yasağı uygulamaya başladık. Bu tamamiyle YÖK’ten gelen yazı üzerine ve diğer üniversitelerdeki uygulamaları gördükten sonra uygulamaya konmuştur.”
Yasak vakıf ve özel üniversitelerde de uygulanacak
Prof. Dr. Eyigün, YÖK genelgesinden sonra yaklaşık bir aydır uygulamaya koymadıklarını belirterek şöyle devam etti: “Diğer üniversitelerin bunu nasıl yorumladığına baktık. Farklı yorumlar da vardı. ’Kampüs içindeki hangi yerler buna dahildir’ şeklinde tartışmalar vardı. Bugün tekrar birkaç üniversiteyi aradık. Onlardaki uygulamanın da böyle olduğunu görünce, uygulama bu hafta başında başlamış oldu. YÖK’ten gelen yazı bütün üniversiteleri kapsıyor. Kampüs içindeki sosyal tesisler, eğitim ve öğretim yapılan yerlerden uzaksa farklı olabilir. Ama bizim sosyal tesislerimiz eğitim ve öğretim merkezi aynı zamanda. Açık yüzme havuzumuz var. Spor çalışmaları eğitimi ve kurslarımız orada yapılıyor. Bu tüm üniversiteler için geçerlidir. Vakıf ve özel üniversitelerini de kapsıyor.”
Şikayetler üzerine böyle bir karar alınmıştır
Bu konuda bazı şikayetler olduğuyla ilgili duyumlar aldıklarını ifade eden Prof. Dr. Eyigün, şöyle konuştu: “Eğitim ve öğretim yapılan yerlerde öğrenci spor dersinden çıkıp orada içki içebiliyor. Oradaki memur ’Ben sana içki vermem’ diyemez. Bu tarz şikayetler üzerine böyle bir karar alınmıştır sanırım. Bize ulaşan hiçbir tepki yok. Bizdeki uygulaması 3 gün oldu. Başka üniversitelerde daha önceden başlamıştı. Biz diğer üniversitelerdeki uygulamaları bekledik. Onlar uygulasın, biz daha sonra başlatalım istedik. Zaten bizim tesislerimizde çok fazla içki tüketilmiyor. Daha önce Diyarbakır’da çok farklı alanlar yoktu. Diyarbakır şu an çok gelişti, çok farklı sosyal tesisler var. Çok fazla kimse gelmiyordu ve ciddi bir talep yoktu. Bu anlamda bizde bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum.”
(hürriyeteğitim)
Son Güncelleme: Perşembe, 04 Ekim 2012 14:12
Gösterim: 1695