Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Milliyet Yazarı Fikret Bila’nın bugünkü yazısı.

Anne sütünden kesildikten sonra her gün bir bardak süt içebilmiş çocuklara dokunmamıştır süt...

Sütten rahatsızlanan çocukların yaşadığı bölgeler, anne memesiyle birlikte süte veda etmiş çocukları düşündürdü bana.

Belki de, dedim, kendi kendime; memeden kesildikten sonra ilk kez okulda süt içtikleri için bünye tepki vermiştir.

Hali vakti yerinde ailelerin süte doymuş çocukları için çıkarılan, “meyveli süt”ler, eminim ki, bu çocukların semtine uğramamıştır...

Yetkililer, olayın bu yönüne de bakmalı...

Kuşkusuz, bozuk süt dağıtan, fırsat bu fırsattır diye piyasaya fırlamış uyanık sütçüler varsa, onlar da tespit edilmeli ve hesap sorulmalı...

Bakanların açıklaması

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, yaptıkları açıklamalarda olayın tam bir zehirlenme olarak tanımlanamayacağını söylediler. Bakanlar, sütlerin incelendiğini, kuşkulu olan bölgelerde dağıtımın durdurulduğunu belirttiler.

Eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş da sütlerde bakteri bulaşığı olmaması gerektiğini, bu açıdan üretici firmaların denetlenmesi ve dağıtımın da mutlaka soğuk zincirle yapılması gerektiğini vurguladı.

Hükümetin, olayı bu kuşkulara yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturması büyük önem taşıyor.

Amerikan süt tozu

Bizim kuşak iyi hatırlar...

Biz ilkokuldayken üçüncü teneffüste süt tozundan yapılmış süt verilirdi okullarda. Bazen de bir bardak ayran...

Ayranı genellikle ekşi olduğundan içmez, sütü mümkün olduğunca hızla içer, teneffüsü kaçırmamaya çalışırdık.

Sonradan “68’liler” olduğunu öğrendiğimiz abilerimiz, “içmeyin bu sütleri” diye kulaklarımızı çekerdi.

“Niye?” diye sorunca da, “Marshall yardımı”ndan girip, “Bu Amerikalılar, bu süt tozuyla beyninizi dumura uğratacaklar”dan çıkarlardı.

68’lilerden aldığımız feyzle, arkadaşlarımızın daha önce içtiği teneke bardakları ağzımıza götürüp içiyor gibi yapardık ama yakalanınca da bu kez öğretmenler çekerdi kulaklarımızı...

O zamanlar beslenme çantası da yoktu tabii...

Sütün önemi

Anne sütünden kesildikten sonra da çocukluk çağında süt içilmesi gerektiğini çok sonra öğrendik...

“Çocukluk Çağında Beslenme: Okul Çocuğunun Beslenmesi” isimli makalesinde Dr. Özlem Durmaz Süoğlu, şöyle diyor mesela:

“Okul çocuğu halen büyüme çağındadır. Okul çocuklarının her gün 2-3 porsiyon et, balık ya da kümes hayvanları gibi protein içeriği yüksek besileri tüketmesi sağlanmalıdır. Süt ve süt ürünleri de iyi birer protein kaynağıdır.”

Sosyal devlet

Çocukların sağlıklı, dengeli beslenmesi sosyal devletin görevidir.

Sosyo-ekonomik farklılıkların yarattığı eşitsizlikleri sosyal devletin gidermesi gerekir.

Hızlı büyüme çağındaki çocukların, hem fiziki hem zihinsel olarak sağlıklı gelişmeleri sağlıklı beslenmelerine bağlı.

Bu gerçek ve sorumluluktan hareket eden devletin, ilkokul çocuklarına süt dağıtması bu nedenle yerinde bir uygulamadır.

Bu uygulama, Hasan Gemici’nin Devlet Bakanı olduğu dönemde de yapılmış ve memnuniyetle karşılanmıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi de bu uygulamayı sürdürüyor.

Hükümetin başlattığı ilkokul çocuklarına süt dağıtma projesi devam etmelidir.

Projeden beklenen faydaların sağlanması ise çok titiz bir denetime bağlı. Çocuklara dağıtılacak sütlerin sağlıklı olması, hijyen koşulları çok sıkı denetlenmelidir.

Uygulama ilgili bakanlıklar, öğretmenler ve aileler tarafından da yakından izlenmeli, çocuklar ne iktidar ne muhalefet tarafından siyaset malzemesi yapılmamalıdır.

Devlet olanaklarının elverdiği ölçüde sosyo-ekonomik koşulların iyi olmadığı bölgelerde çocuklara süt dışında da beslenme katkısı sağlanmalıdır.

Tabii kameraların önünde propaganda malzemesi olarak değil https://sildentadal.com/...

(Fikret Bila-milliyet)

> Süt...

Milliyet Yazarı Fikret Bila’nın bugünkü yazısı.

Anne sütünden kesildikten sonra her gün bir bardak süt içebilmiş çocuklara dokunmamıştır süt...

Sütten rahatsızlanan çocukların yaşadığı bölgeler, anne memesiyle birlikte süte veda etmiş çocukları düşündürdü bana.

Belki de, dedim, kendi kendime; memeden kesildikten sonra ilk kez okulda süt içtikleri için bünye tepki vermiştir.

Hali vakti yerinde ailelerin süte doymuş çocukları için çıkarılan, “meyveli süt”ler, eminim ki, bu çocukların semtine uğramamıştır...

Yetkililer, olayın bu yönüne de bakmalı...

Kuşkusuz, bozuk süt dağıtan, fırsat bu fırsattır diye piyasaya fırlamış uyanık sütçüler varsa, onlar da tespit edilmeli ve hesap sorulmalı...

Bakanların açıklaması

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, yaptıkları açıklamalarda olayın tam bir zehirlenme olarak tanımlanamayacağını söylediler. Bakanlar, sütlerin incelendiğini, kuşkulu olan bölgelerde dağıtımın durdurulduğunu belirttiler.

Eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş da sütlerde bakteri bulaşığı olmaması gerektiğini, bu açıdan üretici firmaların denetlenmesi ve dağıtımın da mutlaka soğuk zincirle yapılması gerektiğini vurguladı.

Hükümetin, olayı bu kuşkulara yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturması büyük önem taşıyor.

Amerikan süt tozu

Bizim kuşak iyi hatırlar...

Biz ilkokuldayken üçüncü teneffüste süt tozundan yapılmış süt verilirdi okullarda. Bazen de bir bardak ayran...

Ayranı genellikle ekşi olduğundan içmez, sütü mümkün olduğunca hızla içer, teneffüsü kaçırmamaya çalışırdık.

Sonradan “68’liler” olduğunu öğrendiğimiz abilerimiz, “içmeyin bu sütleri” diye kulaklarımızı çekerdi.

“Niye?” diye sorunca da, “Marshall yardımı”ndan girip, “Bu Amerikalılar, bu süt tozuyla beyninizi dumura uğratacaklar”dan çıkarlardı.

68’lilerden aldığımız feyzle, arkadaşlarımızın daha önce içtiği teneke bardakları ağzımıza götürüp içiyor gibi yapardık ama yakalanınca da bu kez öğretmenler çekerdi kulaklarımızı...

O zamanlar beslenme çantası da yoktu tabii...

Sütün önemi

Anne sütünden kesildikten sonra da çocukluk çağında süt içilmesi gerektiğini çok sonra öğrendik...

“Çocukluk Çağında Beslenme: Okul Çocuğunun Beslenmesi” isimli makalesinde Dr. Özlem Durmaz Süoğlu, şöyle diyor mesela:

“Okul çocuğu halen büyüme çağındadır. Okul çocuklarının her gün 2-3 porsiyon et, balık ya da kümes hayvanları gibi protein içeriği yüksek besileri tüketmesi sağlanmalıdır. Süt ve süt ürünleri de iyi birer protein kaynağıdır.”

Sosyal devlet

Çocukların sağlıklı, dengeli beslenmesi sosyal devletin görevidir.

Sosyo-ekonomik farklılıkların yarattığı eşitsizlikleri sosyal devletin gidermesi gerekir.

Hızlı büyüme çağındaki çocukların, hem fiziki hem zihinsel olarak sağlıklı gelişmeleri sağlıklı beslenmelerine bağlı.

Bu gerçek ve sorumluluktan hareket eden devletin, ilkokul çocuklarına süt dağıtması bu nedenle yerinde bir uygulamadır.

Bu uygulama, Hasan Gemici’nin Devlet Bakanı olduğu dönemde de yapılmış ve memnuniyetle karşılanmıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi de bu uygulamayı sürdürüyor.

Hükümetin başlattığı ilkokul çocuklarına süt dağıtma projesi devam etmelidir.

Projeden beklenen faydaların sağlanması ise çok titiz bir denetime bağlı. Çocuklara dağıtılacak sütlerin sağlıklı olması, hijyen koşulları çok sıkı denetlenmelidir.

Uygulama ilgili bakanlıklar, öğretmenler ve aileler tarafından da yakından izlenmeli, çocuklar ne iktidar ne muhalefet tarafından siyaset malzemesi yapılmamalıdır.

Devlet olanaklarının elverdiği ölçüde sosyo-ekonomik koşulların iyi olmadığı bölgelerde çocuklara süt dışında da beslenme katkısı sağlanmalıdır.

Tabii kameraların önünde propaganda malzemesi olarak değil https://sildentadal.com/...

(Fikret Bila-milliyet)

Son Güncelleme: Cumartesi, 05 May 2012 10:04

Gösterim: 2707

CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, okullarda peynir altı suyundan ve süt tozundan yapılan yapay sütlerin dağıtıldığına dair bilgi aldığını, binlerce çocuğun bu nedenle alerjik protein zehirlenmesi yaşadığını öne sürdü. Çıray, konuyla ilgili soru önergesi hazırlayacak.

yapay sütÇıray, yaptığı açıklamada, zehirlenmelerin genellikle Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Doğu Karadeniz, ve İç Anadolu’nun doğusunda yaşandığına dikkat çekti.
Peynir altı suyundan üretilen sütlerin normal sütlere göre daha fazla süt proteini içerdiğini belirten Çıray, öğrencilerin bu nedenle alerjik protein zehirlenmesi yaşadığını iddia etti.
Normal gıda zehirlenmelerinde sonuç 2-5 saat arasında ortaya çıkarken, alerjik protein vakalarının 15-45 dakika arasında etkisini gösterdiğini vurgulayan Çıray, şunları ifade etti: “Bu zaman dilimleri bile incelendiğinde sonuç ortadadır. İhale şartnamelerine göre bu sütlerin tam donanımlı labaratuvarlarda tahlil edildikten sonra okullarda dağıtılması gerekirken, bu madde sadece kağıt üstünde bırakılmıştır. Şartname tutsun diye o bölgelerde tahliller yapıldı; ancak bölgede Tarım Bakanlığı’nın tahlil edecek güvenilir labaratuvarı yok. Sağlık Bakanlığı’na bağlı olanlar da halk labaratuvarlarına dönüştürülmüştü. Binlerce öğrenciyi yapay sütlerle zehirlediler. Sonra çıkıp herkesin gözünün içine baka baka ‘Psikolojik’ dediler.
Kimsenin çocuklarımızın sağlığıyla oynamaya hakkı yok. Sorumlu bakanları istifaya çağırıyorum.” Çıray, konunun araştırılması için TBMM'ye soru önergesi vereceğini de bildirdi.

(Milliyet)

> Şok iddia: Okullarda yapay süt mü dağıtıldı?

CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, okullarda peynir altı suyundan ve süt tozundan yapılan yapay sütlerin dağıtıldığına dair bilgi aldığını, binlerce çocuğun bu nedenle alerjik protein zehirlenmesi yaşadığını öne sürdü. Çıray, konuyla ilgili soru önergesi hazırlayacak.

yapay sütÇıray, yaptığı açıklamada, zehirlenmelerin genellikle Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Doğu Karadeniz, ve İç Anadolu’nun doğusunda yaşandığına dikkat çekti.
Peynir altı suyundan üretilen sütlerin normal sütlere göre daha fazla süt proteini içerdiğini belirten Çıray, öğrencilerin bu nedenle alerjik protein zehirlenmesi yaşadığını iddia etti.
Normal gıda zehirlenmelerinde sonuç 2-5 saat arasında ortaya çıkarken, alerjik protein vakalarının 15-45 dakika arasında etkisini gösterdiğini vurgulayan Çıray, şunları ifade etti: “Bu zaman dilimleri bile incelendiğinde sonuç ortadadır. İhale şartnamelerine göre bu sütlerin tam donanımlı labaratuvarlarda tahlil edildikten sonra okullarda dağıtılması gerekirken, bu madde sadece kağıt üstünde bırakılmıştır. Şartname tutsun diye o bölgelerde tahliller yapıldı; ancak bölgede Tarım Bakanlığı’nın tahlil edecek güvenilir labaratuvarı yok. Sağlık Bakanlığı’na bağlı olanlar da halk labaratuvarlarına dönüştürülmüştü. Binlerce öğrenciyi yapay sütlerle zehirlediler. Sonra çıkıp herkesin gözünün içine baka baka ‘Psikolojik’ dediler.
Kimsenin çocuklarımızın sağlığıyla oynamaya hakkı yok. Sorumlu bakanları istifaya çağırıyorum.” Çıray, konunun araştırılması için TBMM'ye soru önergesi vereceğini de bildirdi.

(Milliyet)

Son Güncelleme: Cumartesi, 05 May 2012 11:09

Gösterim: 1933

 

Türkiye’nin en popüler mizah dergilerinden Uykusuz ve Leman gündemde yoğun bir şekilde tartışılan ‘okul sütü’ ve ‘tiyatroların kapatılması’nı kapaklarına aldılar. 

uykusuz









 Leman Kapağı

leman tiyatro kapağı



                                                  















Uykusuz kapağı                   

uykusuz kapağı okul sütü

> ‘Okul sütü’nü Uykusuz kapağına taşıdı

 

Türkiye’nin en popüler mizah dergilerinden Uykusuz ve Leman gündemde yoğun bir şekilde tartışılan ‘okul sütü’ ve ‘tiyatroların kapatılması’nı kapaklarına aldılar. 

uykusuz









 Leman Kapağı

leman tiyatro kapağı



                                                  















Uykusuz kapağı                   

uykusuz kapağı okul sütü

Son Güncelleme: Pazar, 06 May 2012 09:58

Gösterim: 4661

Pervari ilçesinde bir öğretmen, aynı okulda görevli başka bir öğretmeni bıçakla yaraladı.

Edinilen bilgiye göre, Şehit Öğretmen Ekrem Okutan İlköğretim Okulu'nda görev yapan öğretmenler Abdulrezzak A. ile Ömer Fatih A. henüz belirlenemeyen nedenle okul önünde tartışmaya başladı. Kavgaya dönüşen olayda, Abdulrezzak A, Ömer Fatih A'yı 4 yerinden bıçakladı. Durumunun ağır olduğu öğrenilen yaralı öğretmen, Pervari Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk müdahalenin ardından Siirt Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Abdulrezzak A. gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

> Bu kez de öğretmen öğretmeni bıçakladı

Pervari ilçesinde bir öğretmen, aynı okulda görevli başka bir öğretmeni bıçakla yaraladı.

Edinilen bilgiye göre, Şehit Öğretmen Ekrem Okutan İlköğretim Okulu'nda görev yapan öğretmenler Abdulrezzak A. ile Ömer Fatih A. henüz belirlenemeyen nedenle okul önünde tartışmaya başladı. Kavgaya dönüşen olayda, Abdulrezzak A, Ömer Fatih A'yı 4 yerinden bıçakladı. Durumunun ağır olduğu öğrenilen yaralı öğretmen, Pervari Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk müdahalenin ardından Siirt Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Abdulrezzak A. gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Son Güncelleme: Cumartesi, 05 May 2012 03:42

Gösterim: 1830

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası'nca Yelken Kulüp'te düzenlenen, 'Birlik, Beraberlik ve Dayanışma Yemeği’nde yaptığı açıklamada bugün yayımlanan genelge doğrultusunda 19 Mayıs kutlamalarının tümüyle Gençlik ve Spor  Bakanlığı'na devredildiğini söyledi.

19 mayıs törenleriÇeşitli sivil toplum örgütlerinin üyeleri ve iş adamlarının katıldığı yemekte konuşan Kılıç, bugün yayımlanan genelge doğrultusunda 19 Mayıs kutlamalarının tümüyle Gençlik ve Spor  Bakanlığı'na devredildiğini söyledi.

''Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak, Türkiye'nin tamamında 19 Mayıs kutlamalarını çok daha farklı bir heyecan, gönüllülük esası ve gençlerimizin çok yoğun ilgisiyle icra etmeyi hedefliyoruz'' diyen Kılıç, şöyle devam etti:

''19 Mayıs Bayramı'nın tam adı biliyorsunuz Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'dır. Ama senelerdir bu bayramın pek çok yönü, pek çok ilimizde ihmal edildi. Bazı iller gençliğini ihmal etti, bazı iller spor kısmını ihmal etti. Bazı illerdeki kutlamalarda bu bayramın, bayram olmasının nedeninin Atatürk'ün Samsun'a çıkışı olduğu konusu olduğu ima edildi. Yeni dönemde yeni bir vizyon ile hem Atatürk'ü anma hem gençlik hem spor yönü hem bilimsel detaylarıyla hem sempozyum, panel ve seminer gibi çalışmalarla, okullarda, meydanlarda, salonlarda bir günün iki saatine sıkıştırılmadan hayatın her alanında kutlanır hale gelecek.''

‘İktidar olarak milli bayramlarla sorunumuz yok’

Kılıç, birilerinin dediği gibi milli bayramlarla sorunları bulunan bir iktidar olmadıklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

''Bilakis milli bayramların özünü, ruhunu, heyecanını toplumun en geniş katmanlarına taşıma arzusu olan bir siyasal iktidarız. Kuru kuruya bir bayram kutlaması arzu etmiyoruz. 19 Mayıs 1919'da ne yaşanmış? Samsun'a çıkışta ortaya konulan hedefler nelerdir? Samsun'dan gidilen Amasya'da ortaya konulan genelgenin esası nelerdir? Sivas'ta, Erzurum Kongresi'nde milletin ve memleketin kurtuluşuna dair ortaya konulan tasavvurlar nelerdir. Samsun, Amasya, Sivas, Erzurum hattının nihayetinde 23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılışıyla nihayetlenen o sürecin parametreleri nelerdir? Nasıl bir heyecan vardır, nasıl bir ruh ve mana kökü vardır? Bütün bunlar yeni dönemin bayram kutlamalarının özünü teşkil edecektir. Dolayısıyla herkesin müsterih olmasını rica ediyorum. Yeni bayramlar göreceksiniz. Hem sporun, sportif etkinliklerin hem gençliğin çok öne çıktığı, ecdadın Kurtuluş Savaşı'na giden yoldaki hissiyatının gerçek manada yüreklerde hissedildiği bayramlar olacak. Yani bu genelgeyle inşallah bundan sonra bayramlar gerçekten bayram olacak.''

> ‘19 Mayıs Törenleri' el değiştirdi

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası'nca Yelken Kulüp'te düzenlenen, 'Birlik, Beraberlik ve Dayanışma Yemeği’nde yaptığı açıklamada bugün yayımlanan genelge doğrultusunda 19 Mayıs kutlamalarının tümüyle Gençlik ve Spor  Bakanlığı'na devredildiğini söyledi.

19 mayıs törenleriÇeşitli sivil toplum örgütlerinin üyeleri ve iş adamlarının katıldığı yemekte konuşan Kılıç, bugün yayımlanan genelge doğrultusunda 19 Mayıs kutlamalarının tümüyle Gençlik ve Spor  Bakanlığı'na devredildiğini söyledi.

''Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak, Türkiye'nin tamamında 19 Mayıs kutlamalarını çok daha farklı bir heyecan, gönüllülük esası ve gençlerimizin çok yoğun ilgisiyle icra etmeyi hedefliyoruz'' diyen Kılıç, şöyle devam etti:

''19 Mayıs Bayramı'nın tam adı biliyorsunuz Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'dır. Ama senelerdir bu bayramın pek çok yönü, pek çok ilimizde ihmal edildi. Bazı iller gençliğini ihmal etti, bazı iller spor kısmını ihmal etti. Bazı illerdeki kutlamalarda bu bayramın, bayram olmasının nedeninin Atatürk'ün Samsun'a çıkışı olduğu konusu olduğu ima edildi. Yeni dönemde yeni bir vizyon ile hem Atatürk'ü anma hem gençlik hem spor yönü hem bilimsel detaylarıyla hem sempozyum, panel ve seminer gibi çalışmalarla, okullarda, meydanlarda, salonlarda bir günün iki saatine sıkıştırılmadan hayatın her alanında kutlanır hale gelecek.''

‘İktidar olarak milli bayramlarla sorunumuz yok’

Kılıç, birilerinin dediği gibi milli bayramlarla sorunları bulunan bir iktidar olmadıklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

''Bilakis milli bayramların özünü, ruhunu, heyecanını toplumun en geniş katmanlarına taşıma arzusu olan bir siyasal iktidarız. Kuru kuruya bir bayram kutlaması arzu etmiyoruz. 19 Mayıs 1919'da ne yaşanmış? Samsun'a çıkışta ortaya konulan hedefler nelerdir? Samsun'dan gidilen Amasya'da ortaya konulan genelgenin esası nelerdir? Sivas'ta, Erzurum Kongresi'nde milletin ve memleketin kurtuluşuna dair ortaya konulan tasavvurlar nelerdir. Samsun, Amasya, Sivas, Erzurum hattının nihayetinde 23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılışıyla nihayetlenen o sürecin parametreleri nelerdir? Nasıl bir heyecan vardır, nasıl bir ruh ve mana kökü vardır? Bütün bunlar yeni dönemin bayram kutlamalarının özünü teşkil edecektir. Dolayısıyla herkesin müsterih olmasını rica ediyorum. Yeni bayramlar göreceksiniz. Hem sporun, sportif etkinliklerin hem gençliğin çok öne çıktığı, ecdadın Kurtuluş Savaşı'na giden yoldaki hissiyatının gerçek manada yüreklerde hissedildiği bayramlar olacak. Yani bu genelgeyle inşallah bundan sonra bayramlar gerçekten bayram olacak.''

Son Güncelleme: Cumartesi, 05 May 2012 03:02

Gösterim: 2955


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.