Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, eğitim sisteminde zihniyet değişikliği olması gerektiğini belirterek, "Zihniyet değişikliği sadece eğitimde değil, yeni anayasada da olmalıdır. Yeni anayasanın yazıları değil, ruhu da değişmeli" diye konuştu.

TÜSİAD Başkanı Ümit BoynerKayseri Sanayi Odası tarafından düzenlenen 'Dış Politikadaki Gelişmeler ve Ekonominin Gücü' konulu panele katılan TÜSİAD Başkanı Boyner, yeni eğitim sisteminde teknolojiye de ağırlık verilmesi gerektiğini belirterek Fatih Projesi'ni desteklediklerini bildirdi. Eğitim sisteminin kalitesiz olduğunu bildiren Boyner, "2023 vizyonunu yakalayacak gençler yetiştirmek için eğitimin kalitesinin yükseltilmesi ve teknoloji ile desteklenmesi gerekir" diye konuştu.

Eğitimde zihniyet değişimine gerek olduğunun altını çizen Boyner, "Sadece eğitimde değil, demokraside ve hukuk anlayışında da zihniyet değişikliğine ihtiyaç var" diyerek şu şekilde konuştu:

"Zihniyet değişikliği olurken Kopenhag Kriterlerinden bahsetmemiz gerekiyor. Kopenhag Kriterlerinde demokrasinin geliştirilmesi, insan haklarının korunmasından söz ediliyor. Kopenhag Kriterlerinin gerçekleştirilebilmesi için zihniyet değişikliği gerekiyor. Yeni bir anayasa talebimiz, 'Yeni kitap eskisinden iyidir' şeklinde algılanmamalı. Biz bu konuda çeşitli akademisyenlerle araştırmalar yaptık ve 1982 Anayasası'nın yamalarla düzeltilemeyeceği ortaya çıktı. Kopenhag Kriterleri ancak yeni bir ruh ile yazılmış anayasa ile hayata geçirilebilir. Bu çağrıda bulunurken yeni anayasanın yeni olması gereken unsuru yazıları değil, ruhudur. 20 yıl geçtikten sonra, 'Değişiklik gerekiyor' demek istemiyoruz. Bugün hazırlanacak yeni anayasada, o metne yeni ruhu verecek olan zihniyet değişikliğine odaklanmalıyız. Zihniyet değişikliği, devletin bireye, siyasetin sivil topluma yaklaşımında yaşanmalıdır. Yargı reformunun bu zihniyet değişikliğinin itici gücü olacağı kanaatindeyiz. Türkiye'de her şey değişiyor zannederken çok az şeyin değiştiğini düşündüren olayların odak noktasında yargı bulunuyor. Bazen yargıya müdahale tartışmaları ile bazen de çağ dışı, insan hakları hukukuna aykırı kararları ile yargı hep tartışmanın odağında bulunuyor. Yargıyı bu siyasi tartışmaların hedefi olmaktan çıkarmalıyız. Bu tartışmalar en çok yargıya zarar veriyor. Bu nedenle yeni anayasada en çok beklentimiz kuvvetler ayrılığının ciddi bir biçimde ortaya konulmasıdır. Yasa süreci 12 Eylül ve 28 Şubat'ın yargı süreçlerinin başladığı bir döneme denk geldi. Askeri darbeler artık bu ülkenin siyasetinden silinmelidir. Türkiye ne kadar kötü yönetilirse yönetilsin darbecilerden veya siyaset dışı kurumlardan medet umulmamalıdır."

(haber7)

> TÜSİAD: Eğitim sistemi kalitesiz

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, eğitim sisteminde zihniyet değişikliği olması gerektiğini belirterek, "Zihniyet değişikliği sadece eğitimde değil, yeni anayasada da olmalıdır. Yeni anayasanın yazıları değil, ruhu da değişmeli" diye konuştu.

TÜSİAD Başkanı Ümit BoynerKayseri Sanayi Odası tarafından düzenlenen 'Dış Politikadaki Gelişmeler ve Ekonominin Gücü' konulu panele katılan TÜSİAD Başkanı Boyner, yeni eğitim sisteminde teknolojiye de ağırlık verilmesi gerektiğini belirterek Fatih Projesi'ni desteklediklerini bildirdi. Eğitim sisteminin kalitesiz olduğunu bildiren Boyner, "2023 vizyonunu yakalayacak gençler yetiştirmek için eğitimin kalitesinin yükseltilmesi ve teknoloji ile desteklenmesi gerekir" diye konuştu.

Eğitimde zihniyet değişimine gerek olduğunun altını çizen Boyner, "Sadece eğitimde değil, demokraside ve hukuk anlayışında da zihniyet değişikliğine ihtiyaç var" diyerek şu şekilde konuştu:

"Zihniyet değişikliği olurken Kopenhag Kriterlerinden bahsetmemiz gerekiyor. Kopenhag Kriterlerinde demokrasinin geliştirilmesi, insan haklarının korunmasından söz ediliyor. Kopenhag Kriterlerinin gerçekleştirilebilmesi için zihniyet değişikliği gerekiyor. Yeni bir anayasa talebimiz, 'Yeni kitap eskisinden iyidir' şeklinde algılanmamalı. Biz bu konuda çeşitli akademisyenlerle araştırmalar yaptık ve 1982 Anayasası'nın yamalarla düzeltilemeyeceği ortaya çıktı. Kopenhag Kriterleri ancak yeni bir ruh ile yazılmış anayasa ile hayata geçirilebilir. Bu çağrıda bulunurken yeni anayasanın yeni olması gereken unsuru yazıları değil, ruhudur. 20 yıl geçtikten sonra, 'Değişiklik gerekiyor' demek istemiyoruz. Bugün hazırlanacak yeni anayasada, o metne yeni ruhu verecek olan zihniyet değişikliğine odaklanmalıyız. Zihniyet değişikliği, devletin bireye, siyasetin sivil topluma yaklaşımında yaşanmalıdır. Yargı reformunun bu zihniyet değişikliğinin itici gücü olacağı kanaatindeyiz. Türkiye'de her şey değişiyor zannederken çok az şeyin değiştiğini düşündüren olayların odak noktasında yargı bulunuyor. Bazen yargıya müdahale tartışmaları ile bazen de çağ dışı, insan hakları hukukuna aykırı kararları ile yargı hep tartışmanın odağında bulunuyor. Yargıyı bu siyasi tartışmaların hedefi olmaktan çıkarmalıyız. Bu tartışmalar en çok yargıya zarar veriyor. Bu nedenle yeni anayasada en çok beklentimiz kuvvetler ayrılığının ciddi bir biçimde ortaya konulmasıdır. Yasa süreci 12 Eylül ve 28 Şubat'ın yargı süreçlerinin başladığı bir döneme denk geldi. Askeri darbeler artık bu ülkenin siyasetinden silinmelidir. Türkiye ne kadar kötü yönetilirse yönetilsin darbecilerden veya siyaset dışı kurumlardan medet umulmamalıdır."

(haber7)

Son Güncelleme: Perşembe, 19 Nisan 2012 13:43

Gösterim: 1960

Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Kocaeli'nin Gebze ilçesinde, aracına aldığı ''Pippa Bacca'' ismiyle tanınan İtalyan sanatçı Giuseppina Pasqualina Di Marineo'ya tecavüz ettikten sonra boğan sanık Murat Karataş, vücut dokunulmazlığını ihlal, ırza geçme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten öldürmek, yakalanmamak için delilleri ortadan kaldırmak ve hırsızlık suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.

Barış geliniMahkeme, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) takdiri indirim nedenlerinin sayıldığı 62. maddesi uyarınca hafifletici sebepleri gözönünde bulundurarak cezayı ömür boyu hapis cezasına çevirdi.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını oybirliğiyle onadı. 

Gelinlikle Milano'dan yola çıkmıştı

33 yaşındaki Pippa Bacca, sanatçı arkadaşı Silvia Moro ile 8 Mart 2008'de Milano'dan barış ve güven mesajı vermek amacıyla gelinlikle yola çıkmıştı. İki sanatçı, Balkan ülkeleri ve Türkiye üzerinden karayoluyla otostop yaparak Tel Aviv'e ulaşmayı hedefliyordu. 19 Martta 2008'de İstanbul'da birbirlerinden ayrılan iki sanatçı, farklı güzergahları izlemelerinin ardından Beyrut'ta yeniden buluşmayı planlıyordu. Ancak Bacca'dan, 31 Mart 2008'de İtalya'daki arkadaşına cep telefonundan kısa mesaj göndermesinin ardından haber alınamamıştı.

Sanatçının en son Gebze'de görüldüğü ve kredi kartıyla son harcamayı 31 Mart 2008'de öğle saatlerinde Gebze'de yaptığı belirlenmişti. Bacca'nın cesedi, Gebze ilçesi Tavşanlı Köyü Ballıkayalar mevkisinde birlikte görüldüğü hırsızlık suçlarından sabıkalı Karataş'ın yer göstermesi üzerine çıplak ve toprağa gömülü olarak bulunmuştu.

> ''Barış gelini''nin katiline ömür boyu hapis

Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Kocaeli'nin Gebze ilçesinde, aracına aldığı ''Pippa Bacca'' ismiyle tanınan İtalyan sanatçı Giuseppina Pasqualina Di Marineo'ya tecavüz ettikten sonra boğan sanık Murat Karataş, vücut dokunulmazlığını ihlal, ırza geçme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten öldürmek, yakalanmamak için delilleri ortadan kaldırmak ve hırsızlık suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.

Barış geliniMahkeme, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) takdiri indirim nedenlerinin sayıldığı 62. maddesi uyarınca hafifletici sebepleri gözönünde bulundurarak cezayı ömür boyu hapis cezasına çevirdi.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını oybirliğiyle onadı. 

Gelinlikle Milano'dan yola çıkmıştı

33 yaşındaki Pippa Bacca, sanatçı arkadaşı Silvia Moro ile 8 Mart 2008'de Milano'dan barış ve güven mesajı vermek amacıyla gelinlikle yola çıkmıştı. İki sanatçı, Balkan ülkeleri ve Türkiye üzerinden karayoluyla otostop yaparak Tel Aviv'e ulaşmayı hedefliyordu. 19 Martta 2008'de İstanbul'da birbirlerinden ayrılan iki sanatçı, farklı güzergahları izlemelerinin ardından Beyrut'ta yeniden buluşmayı planlıyordu. Ancak Bacca'dan, 31 Mart 2008'de İtalya'daki arkadaşına cep telefonundan kısa mesaj göndermesinin ardından haber alınamamıştı.

Sanatçının en son Gebze'de görüldüğü ve kredi kartıyla son harcamayı 31 Mart 2008'de öğle saatlerinde Gebze'de yaptığı belirlenmişti. Bacca'nın cesedi, Gebze ilçesi Tavşanlı Köyü Ballıkayalar mevkisinde birlikte görüldüğü hırsızlık suçlarından sabıkalı Karataş'ın yer göstermesi üzerine çıplak ve toprağa gömülü olarak bulunmuştu.

Son Güncelleme: Perşembe, 19 Nisan 2012 13:33

Gösterim: 2801

Gaziantep'te kalp damar cerrahisi uzmanı Dr. Ersin Arslan’ın önceki gün hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülmesine tepki göstermek için sağlık çalışanları bir günlük iş bırakma eylemi başlattı. Doktorlar isyan ederek "Durdurun bu kıyımı" dedi.

Haberi izlemek için tıklayın

İlk olarak sabah saatlerinde Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü çalışanı yaklaşık 40 kişi hastane bahçesinde eylem yaptı. Sloganlar atarak Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giren sağlık çalışanları poliklinik binasına gelerek burada basın açıklaması yaptı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES)’e bağlı çalışanlar, Gaziantep'te bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin Arslan için bir dakika saygı duruşunda bulundu.

BEYAZIT'A YÜRÜYÜŞ BAŞLADI  

İ.Ü İstanbul Tıp Fakültesi hastanesi bahçesinde toplanan yüzlerce sağlık çalışanı saat 11.30'da Beyazıt Meydanı'na yürüyüşe geçti. Sağlık çalışanları tepkilerini pankart ve sloganlarla dile getiriyor.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 13.30'da TTB Başkanı Eriş Bilaloğku ile görüşecek.

(hürriyet)

> Doktorlar isyan etti: Bu kıyımı durdurun!

Gaziantep'te kalp damar cerrahisi uzmanı Dr. Ersin Arslan’ın önceki gün hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülmesine tepki göstermek için sağlık çalışanları bir günlük iş bırakma eylemi başlattı. Doktorlar isyan ederek "Durdurun bu kıyımı" dedi.

Haberi izlemek için tıklayın

İlk olarak sabah saatlerinde Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü çalışanı yaklaşık 40 kişi hastane bahçesinde eylem yaptı. Sloganlar atarak Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giren sağlık çalışanları poliklinik binasına gelerek burada basın açıklaması yaptı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES)’e bağlı çalışanlar, Gaziantep'te bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin Arslan için bir dakika saygı duruşunda bulundu.

BEYAZIT'A YÜRÜYÜŞ BAŞLADI  

İ.Ü İstanbul Tıp Fakültesi hastanesi bahçesinde toplanan yüzlerce sağlık çalışanı saat 11.30'da Beyazıt Meydanı'na yürüyüşe geçti. Sağlık çalışanları tepkilerini pankart ve sloganlarla dile getiriyor.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 13.30'da TTB Başkanı Eriş Bilaloğku ile görüşecek.

(hürriyet)

Son Güncelleme: Perşembe, 19 Nisan 2012 12:28

Gösterim: 1640

TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde, ''askeri okullardan ayrılmak zorunda bırakılan'' öğrencilerle ilgili kurulan alt komisyon, Kara Harp Okulu'nda incelemelerde bulunacak.
harp_okuluAlt Komisyon Başkanı, AK Parti Bursa Milletvekili İsmail Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugün Kara Harp Okulu'nda yapacakları inceleme gezisinin alt komisyon çalışmalarının bir bölümü olduğunu söyledi.
''Çalışmanın son kısmına geldik'' ifadesini kullanan Aydın, ''Bir önceki toplantımızda şikayet dilekçelerinde adı geçen komutanları dinledik. Bu aşamada da bir de okula gidip görelim istedik. Şikayetlere konu olan, öğrencilerin ayrımcılığa maruz kaldıklarını iddia ettikleri meşhur 1 no'lu amfi'yi de görelim dedik. Okulu ziyaret edeceğiz. Orada bize kim eşlik ederse onlarla görüşeceğiz'' diye konuştu.
Aydın ayrıca, bugüne kadar Meclis'te devam eden OYAK'la ilgili araştırmanın bundan sonra kurumda yapılacağını açıkladı.

> Meclis Kara Harp Okulu'nu mercek altına aldı

TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde, ''askeri okullardan ayrılmak zorunda bırakılan'' öğrencilerle ilgili kurulan alt komisyon, Kara Harp Okulu'nda incelemelerde bulunacak.
harp_okuluAlt Komisyon Başkanı, AK Parti Bursa Milletvekili İsmail Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugün Kara Harp Okulu'nda yapacakları inceleme gezisinin alt komisyon çalışmalarının bir bölümü olduğunu söyledi.
''Çalışmanın son kısmına geldik'' ifadesini kullanan Aydın, ''Bir önceki toplantımızda şikayet dilekçelerinde adı geçen komutanları dinledik. Bu aşamada da bir de okula gidip görelim istedik. Şikayetlere konu olan, öğrencilerin ayrımcılığa maruz kaldıklarını iddia ettikleri meşhur 1 no'lu amfi'yi de görelim dedik. Okulu ziyaret edeceğiz. Orada bize kim eşlik ederse onlarla görüşeceğiz'' diye konuştu.
Aydın ayrıca, bugüne kadar Meclis'te devam eden OYAK'la ilgili araştırmanın bundan sonra kurumda yapılacağını açıkladı.

Son Güncelleme: Perşembe, 19 Nisan 2012 12:46

Gösterim: 4648

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yeni yönetmeliğinin ardından başlayan tartışmada Başkan Kadir Topbaş'ın sanat danışmanı ve İstanbul Şehir Tiyatroları Oyuncusu Kenan Işık da istifa etti.

kenan ışıkİstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın repertuar belirleme yetkisini bürokratlara veren yeni yönetmeliğin ardından istifalar sürüyor.

Kadir Topbaş'ın iki gün vekalet verdiği Başkanvekili Ahmet Selamet tarafından onaylanan yeni yönetmelik nedeniyle, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşe Nil Şamlıoğlu ve 6 yönetim kurulu üyesi istifa etmişti. Bu istifaların ardından Kenan Işık'ın tavrı merak ediliyordu.

SİZİ SEVİYORUM AMA

1996-2000 yılları arasında Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği yapan, 19 Kasım 2007'de de Başkan Topbaş'ın sanat danışmanlığı görevine getirilen Kenan Işık istifa etti. Işık, Başkan Topbaş'ı telefonla arayarak 'Sizi seviyorum ancak yaşananlardan sonra istifa etmek zorundayım' dedi.

'Daha demokratik' savunması

Başkan Kadir Topbaş ise tartışmaların ardından açıklama yaptı: Göreve geldiğimizden bu yana Şehir Tiyatroları'nda ciddi yatırımlar yaptık. 2007 itibarıyla müfettişler yönetmelik yapılması gerektiğini söyledi. Bunu Kenan Işık Bey ve diğer sanatçılarımız da söyledi. Repertuvarı geçmişte bir genel sanat yönetmeni belirliyordu. Şimdi iki üyesi bürokrat 7 kişilik kurul belirleyecek. Daha demokratik, daha belirleyici ve beraber karar verebilecekler. 'Belediye buna müdahale edecek' denmesi yanlış. Bunu bir tavır gibi farklı bir anlayış olarak değerlendirmeleri beni cidden üzdü.

(milliyet)

> Kenan Işık sahnelere veda etti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yeni yönetmeliğinin ardından başlayan tartışmada Başkan Kadir Topbaş'ın sanat danışmanı ve İstanbul Şehir Tiyatroları Oyuncusu Kenan Işık da istifa etti.

kenan ışıkİstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın repertuar belirleme yetkisini bürokratlara veren yeni yönetmeliğin ardından istifalar sürüyor.

Kadir Topbaş'ın iki gün vekalet verdiği Başkanvekili Ahmet Selamet tarafından onaylanan yeni yönetmelik nedeniyle, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşe Nil Şamlıoğlu ve 6 yönetim kurulu üyesi istifa etmişti. Bu istifaların ardından Kenan Işık'ın tavrı merak ediliyordu.

SİZİ SEVİYORUM AMA

1996-2000 yılları arasında Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği yapan, 19 Kasım 2007'de de Başkan Topbaş'ın sanat danışmanlığı görevine getirilen Kenan Işık istifa etti. Işık, Başkan Topbaş'ı telefonla arayarak 'Sizi seviyorum ancak yaşananlardan sonra istifa etmek zorundayım' dedi.

'Daha demokratik' savunması

Başkan Kadir Topbaş ise tartışmaların ardından açıklama yaptı: Göreve geldiğimizden bu yana Şehir Tiyatroları'nda ciddi yatırımlar yaptık. 2007 itibarıyla müfettişler yönetmelik yapılması gerektiğini söyledi. Bunu Kenan Işık Bey ve diğer sanatçılarımız da söyledi. Repertuvarı geçmişte bir genel sanat yönetmeni belirliyordu. Şimdi iki üyesi bürokrat 7 kişilik kurul belirleyecek. Daha demokratik, daha belirleyici ve beraber karar verebilecekler. 'Belediye buna müdahale edecek' denmesi yanlış. Bunu bir tavır gibi farklı bir anlayış olarak değerlendirmeleri beni cidden üzdü.

(milliyet)

Son Güncelleme: Perşembe, 19 Nisan 2012 12:14

Gösterim: 1478


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.