Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Isparta'da bir şirketin Ar-Ge çalışması sonucunda geçen yıl üretimine başladığı ve 4 bin adet üretilen Osmanlıca klavye ilgiyle karşılandı.

Kur'an-ı Kerim basımı yapan şirketin müdürü Ali Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türklerin İslam ile bütünleşmek adına "Osmanlı alfabesi" şeklinde bir Elifbayı geliştirdiğini söyledi.

Osmanlıca'yı halkın sanki yeni bir dil gibi gördüğünü dile getiren Yıldız, bunun doğru olmadığını, Türklerin uzun bir zaman boyunca Osmanlıca'yı kullandığını kaydetti.

Osmanlıca'nın günümüz Türkçe'sinden fazla farkı bulunmadığını, tek farkın Latin harfleri yerine Kur'an harflerinin kullanılması olduğunu anlatan Yıldız, Türkiye'deki zengin Osmanlıca arşivinin okunması için Osmanlıca'nın öğrenilmesi gerektiğini vurguladı.

Yıldız, son yıllarda ilgi görmeye başlayan Osmanlıca'nın sanal ortamda da kullanılmaya başlandığını söyledi.

Osmanlıca'nın yanında Latin harflerine de yer verildi

Daha rahat yazılabilmesi adına geçen yıl üzerinde Osmanlıca karakterlerin bulunduğu klavye üretmeye karar verdiklerini bildiren Yıldız, şöyle konuştu:

"Yaptığımız araştırmada, Türk Standartları Enstitüsünün (TSE) 2006 yılında Osmanlıca bir klavyenin nasıl olması gerektiği yönünde taslağı bulunduğunu öğrendik. TSE'nin taslağından yararlanarak şirket bünyesindeki Hay-Teknoloji birimi, üzerinde Osmanlıca karakterlerin bulunduğu klavyeyi geliştirdi. Osmanlıca harflerin yanında Latin harflerine de yer verdik. Osmanlıca klavye, kullanım açısından da çok rahat. Osmanlıca'daki 'kaf' harfi ile Latince'deki 'K' harfi aynı tuşa yerleştirildi. Bu konuda hiçbir sıkıntı çekilmeyecek. Yani sanıldığı gibi zor değil."

Patenti de aldıkları Osmanlıca klavyenin yanında bir kurulum CD'si verdiklerini belirten Yılmaz, "Bir yıl önce satışa sunulan klavye yoğun ilgi görüyor. Bu, vatandaşların Osmanlıca'yı sanal ortamda da rahat kullanmak istemelerinden kaynaklanıyor" dedi.

İlk etapta 4 bin klavye üretildi

Yılmaz, geçen yıl ilk etapta 4 bin klavye üretildiğini ve önemli bölümünün satıldığını bildirerek, Osmanlı Türkçesi'nin liselerde öğretilmesinin gündeme gelmesinin ardından klavye satışlarında artış beklediklerini, buna göre üretimlerini artıracaklarını sözlerine ekledi.

> Osmanlıca için klavye üretildi

Isparta'da bir şirketin Ar-Ge çalışması sonucunda geçen yıl üretimine başladığı ve 4 bin adet üretilen Osmanlıca klavye ilgiyle karşılandı.

Kur'an-ı Kerim basımı yapan şirketin müdürü Ali Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türklerin İslam ile bütünleşmek adına "Osmanlı alfabesi" şeklinde bir Elifbayı geliştirdiğini söyledi.

Osmanlıca'yı halkın sanki yeni bir dil gibi gördüğünü dile getiren Yıldız, bunun doğru olmadığını, Türklerin uzun bir zaman boyunca Osmanlıca'yı kullandığını kaydetti.

Osmanlıca'nın günümüz Türkçe'sinden fazla farkı bulunmadığını, tek farkın Latin harfleri yerine Kur'an harflerinin kullanılması olduğunu anlatan Yıldız, Türkiye'deki zengin Osmanlıca arşivinin okunması için Osmanlıca'nın öğrenilmesi gerektiğini vurguladı.

Yıldız, son yıllarda ilgi görmeye başlayan Osmanlıca'nın sanal ortamda da kullanılmaya başlandığını söyledi.

Osmanlıca'nın yanında Latin harflerine de yer verildi

Daha rahat yazılabilmesi adına geçen yıl üzerinde Osmanlıca karakterlerin bulunduğu klavye üretmeye karar verdiklerini bildiren Yıldız, şöyle konuştu:

"Yaptığımız araştırmada, Türk Standartları Enstitüsünün (TSE) 2006 yılında Osmanlıca bir klavyenin nasıl olması gerektiği yönünde taslağı bulunduğunu öğrendik. TSE'nin taslağından yararlanarak şirket bünyesindeki Hay-Teknoloji birimi, üzerinde Osmanlıca karakterlerin bulunduğu klavyeyi geliştirdi. Osmanlıca harflerin yanında Latin harflerine de yer verdik. Osmanlıca klavye, kullanım açısından da çok rahat. Osmanlıca'daki 'kaf' harfi ile Latince'deki 'K' harfi aynı tuşa yerleştirildi. Bu konuda hiçbir sıkıntı çekilmeyecek. Yani sanıldığı gibi zor değil."

Patenti de aldıkları Osmanlıca klavyenin yanında bir kurulum CD'si verdiklerini belirten Yılmaz, "Bir yıl önce satışa sunulan klavye yoğun ilgi görüyor. Bu, vatandaşların Osmanlıca'yı sanal ortamda da rahat kullanmak istemelerinden kaynaklanıyor" dedi.

İlk etapta 4 bin klavye üretildi

Yılmaz, geçen yıl ilk etapta 4 bin klavye üretildiğini ve önemli bölümünün satıldığını bildirerek, Osmanlı Türkçesi'nin liselerde öğretilmesinin gündeme gelmesinin ardından klavye satışlarında artış beklediklerini, buna göre üretimlerini artıracaklarını sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Çarşamba, 17 Aralık 2014 13:43

Gösterim: 1588

Bilfen Yayıncılık ilk, orta ve lise öğrencilerinin bilgisayar, tablet, akıllı telefonlar ve akıllı tahta gibi platformlarda kullanabileceği tek bir şifre ile online olarak multimedya ve animasyonlarla zenginleştirilmiş ders içeriklerine ulaşabilecekleri Bilport Dijital Eğitim Platformu’nu eğitim hayatına kazandırdı.

Bilport Bilfen Eğitim Portalı mizanpaj, bilgisayar, semantik mühendisleri, grafikerler, 3D animasyon yazarları, bilgi güvenliği ve sistem mühendislerinden oluşan 45 kişilik Ar-Ge ekibi tarafından 1,5 yıl süren çalışmalar sonucu geliştirilen eğitim portalında 600 fasikül, 100 bin sayfa eğitim dokümanı, 40 bin görsel, 2 bin 950 video etkileşimli animasyon, 250 bin adet soru içeren kazanım tarama testleri bulunuyor. Bilfen Ankara Çayyolu Eğitim Kampüsü’nde düzenlenen BİLPORT tanıtım toplantısı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın üst düzey bürokratları ve davetlilerin katılımıyla gerçekleşti.

Öğretmenlerin, yazılımı etkileşimli tahtalarda rahatça kullanabileceğini, multimedya içeriklerin tabletlerde rahatça oynatılabildiğini söyleyen Bilfen Yayıncılık Genel Müdürü Burcu Yağcı, “BİLPORT, geleceğin eğitim teknolojisini sunuyor. Bilfen Yayıncılık birçok teknolojiyi bu platform ile patentli hale getirdi. Yazılımda milyonlarca veriyi saniyeler içinde tarayan semantik arama algoritması da bulunuyor. Görüntülerin kalitesi bozulmadan 8’de bir oranında küçültülebilen yeni bir yazılım da araştırmacılarımız tarafından geliştirildi” diye konuştu. Öğrencilerin yazılım sayesinde online sınav performanslarını anında öğretmenlere ve velilere gönderebildiklerini dile getiren Yağcı, ayrıca İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerine öğrenci analiz raporlarını sunan iş zekâsı modülünün de bulunduğunu belirtti.

BULUT MİMARİSİ ÜZERİNE İNŞA EDİLDİ

Burcu Yağcı, Fatih Projesi kapsamında dağıtılan tablet ve panel tipi etkileşimli tahtalar ile yüzde 100 uyumlu bir yazılım ürettiklerini ifade ederek, Bilport Dijital Eğitim Portalı’nın diğer özellikleri hakkında şu bilgileri verdi:

- Öğrencilerimiz sisteme Bilport kartı ile girecekler. Öğrencilerimiz birden fazla sınıfa ait aktivasyon kartı alabilecekler. Bu durumda tek profil ile multi-card tanımlarını yapabilecek ve o sınıflara ait tüm içerik, animasyon ve online sınavlara kolayca erişebilecekler.

- Eğer öğrencilerimizin evlerinde masaüstü bilgisayar, laptop, tablet veya herhangi bir model akıllı telefon var ise hiçbir yazılım yüklemeden bilport.bilfenyayincilik.com adresini internet tarayıcısına yazarak eğitim portalımızı kullanmaya başlayabilir.

- BİLPORT kartı sınıf seviyesinde sunulacak ve 270 gün boyunca hizmet edecektir. Süresinin dolmasına bir ay kala öğrencilerimize bilgilendirme mesajları gidecek ve kartı yenilemeleri konusunda geri bildirim yapılacaktır.

- 5 milyon öğrenci kapasitesine uygun olarak tasarlanan platformumuzda eş zamanlı ne kadar kullanıcı giriş yaparsa yapsın, kalite ve hız düşümü sorunu yaşanmayacaktır. Bu amaçla platformumuz bulut mimarisi üzerine inşa edilmiştir.

- Flash içeriklerin oynatılmasına müsaade etmeyen cihazlarda bu dezavantaj HTML5 yapısıyla çözüldü. Böylece tüm etkileşimli animasyonlar bu cihazlarla uyumlu hale getirildi.  

> Bilport Dijital Eğitim Platformu yayına başladı

Bilfen Yayıncılık ilk, orta ve lise öğrencilerinin bilgisayar, tablet, akıllı telefonlar ve akıllı tahta gibi platformlarda kullanabileceği tek bir şifre ile online olarak multimedya ve animasyonlarla zenginleştirilmiş ders içeriklerine ulaşabilecekleri Bilport Dijital Eğitim Platformu’nu eğitim hayatına kazandırdı.

Bilport Bilfen Eğitim Portalı mizanpaj, bilgisayar, semantik mühendisleri, grafikerler, 3D animasyon yazarları, bilgi güvenliği ve sistem mühendislerinden oluşan 45 kişilik Ar-Ge ekibi tarafından 1,5 yıl süren çalışmalar sonucu geliştirilen eğitim portalında 600 fasikül, 100 bin sayfa eğitim dokümanı, 40 bin görsel, 2 bin 950 video etkileşimli animasyon, 250 bin adet soru içeren kazanım tarama testleri bulunuyor. Bilfen Ankara Çayyolu Eğitim Kampüsü’nde düzenlenen BİLPORT tanıtım toplantısı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın üst düzey bürokratları ve davetlilerin katılımıyla gerçekleşti.

Öğretmenlerin, yazılımı etkileşimli tahtalarda rahatça kullanabileceğini, multimedya içeriklerin tabletlerde rahatça oynatılabildiğini söyleyen Bilfen Yayıncılık Genel Müdürü Burcu Yağcı, “BİLPORT, geleceğin eğitim teknolojisini sunuyor. Bilfen Yayıncılık birçok teknolojiyi bu platform ile patentli hale getirdi. Yazılımda milyonlarca veriyi saniyeler içinde tarayan semantik arama algoritması da bulunuyor. Görüntülerin kalitesi bozulmadan 8’de bir oranında küçültülebilen yeni bir yazılım da araştırmacılarımız tarafından geliştirildi” diye konuştu. Öğrencilerin yazılım sayesinde online sınav performanslarını anında öğretmenlere ve velilere gönderebildiklerini dile getiren Yağcı, ayrıca İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerine öğrenci analiz raporlarını sunan iş zekâsı modülünün de bulunduğunu belirtti.

BULUT MİMARİSİ ÜZERİNE İNŞA EDİLDİ

Burcu Yağcı, Fatih Projesi kapsamında dağıtılan tablet ve panel tipi etkileşimli tahtalar ile yüzde 100 uyumlu bir yazılım ürettiklerini ifade ederek, Bilport Dijital Eğitim Portalı’nın diğer özellikleri hakkında şu bilgileri verdi:

- Öğrencilerimiz sisteme Bilport kartı ile girecekler. Öğrencilerimiz birden fazla sınıfa ait aktivasyon kartı alabilecekler. Bu durumda tek profil ile multi-card tanımlarını yapabilecek ve o sınıflara ait tüm içerik, animasyon ve online sınavlara kolayca erişebilecekler.

- Eğer öğrencilerimizin evlerinde masaüstü bilgisayar, laptop, tablet veya herhangi bir model akıllı telefon var ise hiçbir yazılım yüklemeden bilport.bilfenyayincilik.com adresini internet tarayıcısına yazarak eğitim portalımızı kullanmaya başlayabilir.

- BİLPORT kartı sınıf seviyesinde sunulacak ve 270 gün boyunca hizmet edecektir. Süresinin dolmasına bir ay kala öğrencilerimize bilgilendirme mesajları gidecek ve kartı yenilemeleri konusunda geri bildirim yapılacaktır.

- 5 milyon öğrenci kapasitesine uygun olarak tasarlanan platformumuzda eş zamanlı ne kadar kullanıcı giriş yaparsa yapsın, kalite ve hız düşümü sorunu yaşanmayacaktır. Bu amaçla platformumuz bulut mimarisi üzerine inşa edilmiştir.

- Flash içeriklerin oynatılmasına müsaade etmeyen cihazlarda bu dezavantaj HTML5 yapısıyla çözüldü. Böylece tüm etkileşimli animasyonlar bu cihazlarla uyumlu hale getirildi.  

Son Güncelleme: Çarşamba, 17 Aralık 2014 09:05

Gösterim: 4678

Tüm dünyada büyük ilgi gören “You Can Learn Anything” (Her Şeyi Öğrenebilirsin) kampanyası Türkiye’de de başladı. Khan Academy Türkçe, “Her insan öğrenebilir. Kim olursan ol, nerede olursan ol, tek bir şeyi bilmelisin: Her şeyi öğrenebilirsin!” sloganı ile ülkemizde de toplumsal farkındalık yaratmayı hedefliyor.

“Herkese, Her Yerde, Dünya Standartlarında ve Ücretsiz Eğitim” hedefi ile yolan çıkan online öğrenim platformu Khan Academy Türkçe geçtiğimiz günlerde birinci yılını geride bıraktı. Khan Academy’nin tüm dünyada büyük ilgi gören “You Can Learn Anything” (Her Şeyi Öğrenebilirsin) kampanyası Khan Academy Türkçe’nin birinci yıldönümünde Türkiye’de de başladı.

Yapımında “Ejderha Dövmeli Kız” filmiyle Oscar ödülü almış film editörü Angus Wall’un da katkısının bulunduğu “Her Şeyi Öğrenebilirsin” tanıtım videosunda kampanyanın ilham aldığı değerler çarpıcı şekilde vurgulanıyor.

Khan Academy Türkçe, “Her insan öğrenebilir. Kim olursan ol, nerede olursan ol, tek bir şeyi bilmelisin: Her şeyi öğrenebilirsin!” sloganı ile ülkemizde de toplumsal farkındalık yaratmayı hedefliyor.

Eğitimde fırsat eşitliği felsefesi ile yola çıkan, dünyanın en yaygın online eğitim platformu Khan Academy, sanal ortama sivil bir katkı olarak sunduğu “Her Şeyi Öğrenebilirsin” kampanyası ile her insanın öğrenebileceğini vurgularken, zekânın doğuştan, genetik faktörlerle belirlendiği yönündeki yargıları yıkıp gelişme odaklı bir zihniyeti teşvik ediyor. Khan Academy’nin kurucusu Salman Khan bu konudaki düşüncesini, “Öğrenme konusuna olan bakışımız, öğrettiğimiz her şeyden çok daha önemli. Eğer toplum olarak öğrenirken çabalamamız gerektiğini kabullenirsek, insanlığın potansiyeli uçsuz bucaksız bir hal alacaktır” cümleleriyle özetliyor. Khan ayrıca “Zekâmız sabit değildir ve zekâmızı geliştirmenin en iyi yolu da zorlanabileceğimiz ve hata yapabileceğimiz işlerle uğraşmaktır” sözleriyle herkese “her şeyi öğrenebilirsin” diyor ve herkesi öğrenmeye davet ediyor.

> 'Her şeyi öğrenebilirsin'

Tüm dünyada büyük ilgi gören “You Can Learn Anything” (Her Şeyi Öğrenebilirsin) kampanyası Türkiye’de de başladı. Khan Academy Türkçe, “Her insan öğrenebilir. Kim olursan ol, nerede olursan ol, tek bir şeyi bilmelisin: Her şeyi öğrenebilirsin!” sloganı ile ülkemizde de toplumsal farkındalık yaratmayı hedefliyor.

“Herkese, Her Yerde, Dünya Standartlarında ve Ücretsiz Eğitim” hedefi ile yolan çıkan online öğrenim platformu Khan Academy Türkçe geçtiğimiz günlerde birinci yılını geride bıraktı. Khan Academy’nin tüm dünyada büyük ilgi gören “You Can Learn Anything” (Her Şeyi Öğrenebilirsin) kampanyası Khan Academy Türkçe’nin birinci yıldönümünde Türkiye’de de başladı.

Yapımında “Ejderha Dövmeli Kız” filmiyle Oscar ödülü almış film editörü Angus Wall’un da katkısının bulunduğu “Her Şeyi Öğrenebilirsin” tanıtım videosunda kampanyanın ilham aldığı değerler çarpıcı şekilde vurgulanıyor.

Khan Academy Türkçe, “Her insan öğrenebilir. Kim olursan ol, nerede olursan ol, tek bir şeyi bilmelisin: Her şeyi öğrenebilirsin!” sloganı ile ülkemizde de toplumsal farkındalık yaratmayı hedefliyor.

Eğitimde fırsat eşitliği felsefesi ile yola çıkan, dünyanın en yaygın online eğitim platformu Khan Academy, sanal ortama sivil bir katkı olarak sunduğu “Her Şeyi Öğrenebilirsin” kampanyası ile her insanın öğrenebileceğini vurgularken, zekânın doğuştan, genetik faktörlerle belirlendiği yönündeki yargıları yıkıp gelişme odaklı bir zihniyeti teşvik ediyor. Khan Academy’nin kurucusu Salman Khan bu konudaki düşüncesini, “Öğrenme konusuna olan bakışımız, öğrettiğimiz her şeyden çok daha önemli. Eğer toplum olarak öğrenirken çabalamamız gerektiğini kabullenirsek, insanlığın potansiyeli uçsuz bucaksız bir hal alacaktır” cümleleriyle özetliyor. Khan ayrıca “Zekâmız sabit değildir ve zekâmızı geliştirmenin en iyi yolu da zorlanabileceğimiz ve hata yapabileceğimiz işlerle uğraşmaktır” sözleriyle herkese “her şeyi öğrenebilirsin” diyor ve herkesi öğrenmeye davet ediyor.

Son Güncelleme: Çarşamba, 19 Kasım 2014 18:08

Gösterim: 1433

Yaşamını evrenin gizemini çözmeye adayan ünlü İngiliz astrofizikçi Stephen Hawking, yapay zekanın insanlığın sonunu getirebileceği uyarısında bulundu.

Stephen Hawking, BBC'ye yaptığı açıklamada, düşünen makineler yapmak için harcanan çabaların insanın varlığına tehdit oluşturduğunu belirtti.

Şimdiye kadar geliştirilen ilkel yapay zeka türlerinin son derece yararlı olduğuna işaret eden Hawking, "Ancak insana yetişebilecek ya da insanın zekasını geçebilecek bir şey yaratmak, çok ciddi sonuçlara yol açabilir. Yapay zeka, kendi kendini geliştirmeye devam edebilir ve hatta kendini yeniden biçimlendirebilir. Son derece yavaş bir biyolojik evrimle sınırlı olan insanlar, bu tür bir güçle yarışamaz. Yapay zeka, yeryüzünde insan ırkının sonunu getirebilir" dedi.

 Evrenin kökenleri ve kara deliklerle ilgili kitaplarıyla dünya çapında tanınan Hawking, insanların yaptığı bazı işlerin akıllı makinelere devredilmesinin de milyonlarca kişinin işsiz kalmasına yol açarak farklı bir krize yol açabileceğine de işaret etti.  

İnternetin tehlikelerine de değinen Hawking, internet şirketlerinin, ifade özgürlüğü ve özel hayatın korunması ilkelerinden ödün vermeden internetin oluşturduğu tehditleri ortadan kaldırmanın bir yolunu bulması gerektiğine dikkati çekti.

Cambridge Üniversitesi'nde öğrenciyken yakalandığı motor nöron hastalığı Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) nedeniyle hareket edemeyen ve konuşamayan Hawking, iletişim kurabilmek için bilgisayar teknolojilerinden yararlanıyor.

Hawking'in "Zamanın Kısa Tarihi" adlı kitabı, dünya genelinde 10 milyondan fazla satmıştı.

ALS, beyin ile omurilikte bulunan ve kasları kontrol eden sinir hücrelerine zarar veriyor. Henüz tedavisi bulunmayan ALS'ye yakalanan hastaların sadece çok küçük bir kısmı, 10 yıldan uzun süre yaşıyor.

> Ünlü fizikçi Hawking’e göre yaşamın sonu böyle gelecek

Yaşamını evrenin gizemini çözmeye adayan ünlü İngiliz astrofizikçi Stephen Hawking, yapay zekanın insanlığın sonunu getirebileceği uyarısında bulundu.

Stephen Hawking, BBC'ye yaptığı açıklamada, düşünen makineler yapmak için harcanan çabaların insanın varlığına tehdit oluşturduğunu belirtti.

Şimdiye kadar geliştirilen ilkel yapay zeka türlerinin son derece yararlı olduğuna işaret eden Hawking, "Ancak insana yetişebilecek ya da insanın zekasını geçebilecek bir şey yaratmak, çok ciddi sonuçlara yol açabilir. Yapay zeka, kendi kendini geliştirmeye devam edebilir ve hatta kendini yeniden biçimlendirebilir. Son derece yavaş bir biyolojik evrimle sınırlı olan insanlar, bu tür bir güçle yarışamaz. Yapay zeka, yeryüzünde insan ırkının sonunu getirebilir" dedi.

 Evrenin kökenleri ve kara deliklerle ilgili kitaplarıyla dünya çapında tanınan Hawking, insanların yaptığı bazı işlerin akıllı makinelere devredilmesinin de milyonlarca kişinin işsiz kalmasına yol açarak farklı bir krize yol açabileceğine de işaret etti.  

İnternetin tehlikelerine de değinen Hawking, internet şirketlerinin, ifade özgürlüğü ve özel hayatın korunması ilkelerinden ödün vermeden internetin oluşturduğu tehditleri ortadan kaldırmanın bir yolunu bulması gerektiğine dikkati çekti.

Cambridge Üniversitesi'nde öğrenciyken yakalandığı motor nöron hastalığı Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) nedeniyle hareket edemeyen ve konuşamayan Hawking, iletişim kurabilmek için bilgisayar teknolojilerinden yararlanıyor.

Hawking'in "Zamanın Kısa Tarihi" adlı kitabı, dünya genelinde 10 milyondan fazla satmıştı.

ALS, beyin ile omurilikte bulunan ve kasları kontrol eden sinir hücrelerine zarar veriyor. Henüz tedavisi bulunmayan ALS'ye yakalanan hastaların sadece çok küçük bir kısmı, 10 yıldan uzun süre yaşıyor.

Son Güncelleme: Salı, 02 Aralık 2014 17:51

Gösterim: 1279

Sosyal paylaşım sitesi Facebook'un, insanların üye oldukları Facebook gruplarına mobil cihazlardan daha rahat bir şekilde erişmelerini sağlayacak Gruplar Uygulaması'nı kullanıma sunduğu bildirildi.

Facebook'tan yapılan açıklamada, Facebook Creative Labs tarafından geliştirilen uygulama iOS ve Android cihazlara göre tasarlandığı belirtildi.

Her ay 700 milyon kişi tarafından kullanılan Facebook Gruplar’ın yeni uygulaması, aynı ilgi alanlarına ya da amaçlara sahip insanlar için mesajlaşmadan daha fazlasını sunduğuna dikkati çekilen açıklamada, “Facebook Gruplar Uygulaması ile iletiler artık haber kaynağı, mesaj, e-posta karmaşasında kaybolmuyor. Uygulamayı açıldığı zaman, daima öncelikle en önemli olan gruplar görülüyor” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada Gruplar Uygulaması, Facebook üzerinden iletişim kurulmak istenilen tüm insanları, hatta uygulamayı indirmemiş olanları da kapsadığı vurgulanarak, uygulamayı yüklememiş olan kişilerin de gruplara davet edilebileceği kaydedildi.

> Facebook’tan yeni uygulama

Sosyal paylaşım sitesi Facebook'un, insanların üye oldukları Facebook gruplarına mobil cihazlardan daha rahat bir şekilde erişmelerini sağlayacak Gruplar Uygulaması'nı kullanıma sunduğu bildirildi.

Facebook'tan yapılan açıklamada, Facebook Creative Labs tarafından geliştirilen uygulama iOS ve Android cihazlara göre tasarlandığı belirtildi.

Her ay 700 milyon kişi tarafından kullanılan Facebook Gruplar’ın yeni uygulaması, aynı ilgi alanlarına ya da amaçlara sahip insanlar için mesajlaşmadan daha fazlasını sunduğuna dikkati çekilen açıklamada, “Facebook Gruplar Uygulaması ile iletiler artık haber kaynağı, mesaj, e-posta karmaşasında kaybolmuyor. Uygulamayı açıldığı zaman, daima öncelikle en önemli olan gruplar görülüyor” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada Gruplar Uygulaması, Facebook üzerinden iletişim kurulmak istenilen tüm insanları, hatta uygulamayı indirmemiş olanları da kapsadığı vurgulanarak, uygulamayı yüklememiş olan kişilerin de gruplara davet edilebileceği kaydedildi.

Son Güncelleme: Çarşamba, 19 Kasım 2014 02:53

Gösterim: 1130


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.